Gümüşhane'de Fetö hakkında savcılıkça hazırlanıp mahkemece kabul edilen iddianamede, firari il imamı, emniyet imamı, okul müdürü ve serrehber olmak üzere 4 sanık hakkında şantaj ve suç örgütlerinin ismini kullanarak tehditte bulunma suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Sanıkların, FETÖ'ye ait okulda çalışan ve 2014'te örgütten ayrılmak isteyen kadın öğretmen ile başka bankadan kredi çekip Bank Asya'ya para yatırmasına karşı çıkan nişanlısına DHKP-C'li iftirası atarak şantaj yaptıkları iddia ediliyor.
09.09.2017 17:45 Gümüşhane'de savcılıkça hazırlanıp mahkemece kabul edilen iddianamede, 4 sanık hakkında şantaj ve suç örgütlerinin ismini kullanarak tehditte bulunma suçlarından 8 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Sanıkların, FETÖ'ye ait okulda çalışan ve 2014'te örgütten ayrılmak isteyen kadın öğretmen ile başka bankadan kredi çekip Bank Asya'ya para yatırmasına karşı çıkan nişanlısına DHKP-C'li iftirası atarak şantaj yaptıkları iddia ediliyor.
8 Eylül'deki gelişmeye göre, Gümüşhane Cumhuriyet Başsavcısı Bozan Çevik tarafından hazırlanan ve Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, sanıklar hakkında şantaj suçunu işledikleri iddiasıyla bir yıldan 3 yıla kadar hapis ile 5 bin güne kadar adli para cezası, ayrıca suç örgütlerinin ismini kullanarak tehditte bulunma suçundan da 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede, kapatılan FETÖ okulunda sosyal bilgiler öğretmenliği yapan, şantaj mağduru müşteki F.A. ve tanık ifadelerine de yer verildi.
F.A, 2014 yılında kredi çekimiyle ilgili sorunlar yaşadığı için çalıştığı okul ve örgütten ayrılmak istediğini belirterek, bunu yöneticilere söylediğinde kendisini o dönem nişanlısı olan eşi N.A. ile tehdit ettiklerini kaydetti.
İddianamede, F.A'nın şu ifadeleri yer aldı:
'Öncelikle TC kimlik numarasını ve telefonunu istediler. Bir gün sonra il abisi çalıştığımız okula geldi. Okul müdürü ile iki kişi ve ilk defa gördüğüm bir şahıs ile bir odada oturuyorlardı. Beni çağırdılar. Gittiğimde telefonları dışarı bırakmışlardı. Benim telefonumu da dışarı bıraktılar. İl abisi bana nişanlımla konuşmalarımızı dinlediğini, yabancı şahısın MİT'ten bir arkadaş olduğunu söyledi. Bana 'Size yazık olmasın' dedi. Nişanlımın DHKP-C örgütünün etkin üyelerinden olduğunu, ellerinde fotoğraf ve video görüntüleri bulunduğunu, nişanlımdan ayrılmam gerektiğini söylediler ve bu konuyu kimseye söylemememi istediler.'
Bunun üzerine konuyu nişanlısı ve ailesine anlattığını ifade eden F.A, 'Nişanlım da böyle bir şey olmadığını, delilleri görmek istediğini söyledi. Ertesi gün beni erkek yurduna götürdüler. Burada delilleri görmek istediğimi kendilerine söyledim. 'Arkadaş getirecek' dediler. Daha sonra 'Abilere nasıl güvenmezsin?' diye söylendiler. Daha sonra nişanlımın neden Bank Asya'ya karşı çıktığını, böyle bir kişiyle nasıl evleneceğimi, nişanlımdan ayrılmamı istediler. Kabul etmedim ve ertesi gün 2014 yılı Mart ayında okuldan ayrıldım.' beyanında bulundu.
F.A, okuldan alacağı parayı vermek istemediklerini ama babasının görüşmesinin ardından kendisine ödeme yapıldığını, para iadesinin ardından da Bank Asya'da zorunlu olarak açtığı hesabını kapattığını bildirdi.
'DHKP-C üyesi olduğumu söyleyerek eşime psikolojik baskı yapmışlar'
Eşiyle nişanlı oldukları dönemde FETÖ'nün DHKP-C'li olduğu iftirasına maruz kalan N.A. da ifadesinde, 2014 yılında nişanlısının kendisine çalıştığı Bahar Koleji yetkililerinin herhangi bir bankadan kredi çekerek zor durumdan kurtulması için Bank Asya'ya para yatırması gerektiğini söylediklerini aktardı.
Nişanlısına kesinlikle böyle bir şey yapmaması gerektiğini söylediğini belirten N.A, şunları ifade etti:
'Başka bir bankadan para çekerek Bank Asya'ya para yatırmamasını söyledim. Eşim bu durumu çalıştığı kurum yetkililerine iletmiş ancak kurum yetkilileri eşimden bankadan para çekerek Bank Asya'ya para yatırması konusunda ısrarcı olmuşlar. Hatta bir defasında eşimi bir odaya alarak benden ayrılması gerektiğini, benim DHKP-C üyesi olduğumu, ileride bana bir şey olabileceğini söyleyerek eşime psikolojik baskı yaptıklarını eşim bana söyledi. Ben kendisine benim herhangi bir terör örgütü ile bağlantımın olmadığını, kesinlikle Bank Asya'ya para yatırmamasını söyledim ancak eşim baskılara dayanamayarak bana haber vermeden şahısların getirdikleri evrakları imzalayarak para çektiğini daha sonradan eşimden öğrendim. Bunun üzerine eşimin bu okuldan istifa ederek ayrılmasını sağladım. Ayrıldıktan sonra da Bank Asya'da bulunan parayı çekerek başka bankanın kredi borcunu hemen kapattık.'
'Yapı içindeki kadın ve erkekler birbiriyle evlendirilmek istenirdi'
Olaya ilişkin tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan eski Bahar Koleji öğretmenlerinden N.P. de öncesinde cemaat olarak gördüğü yapının 2014 yılında devletle karşı karşıya gelmesinin ardından kolejden ayrıldığı bilgisini verdi.
Yapı içerisindeki kadın ve erkeklerin birbirleriyle evlendirilmesinin istendiğini aktaran N.P, 'Bunun sebebi dışarıdan birilerinin yapının içerisine girmesini engellemekti. F.A'nın anlattığı olay doğrudur.' şeklinde ifadeleri iddianamede yer aldı.
(09 Eylül 2017, 17:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: