Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otele suikast girişiminde bulunulmasıyla ilgili görülen davaya sanıkların esasa ilişkin savunmaları ile devam edildi.
10.09.2017 14:28 Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki, 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaldığı otele suikast girişiminde bulunulmasıyla ilgili görülen davaya sanıkların esasa ilişkin savunmaları ile devam edildi.
06.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin 2'si firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması başladı.
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesince adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası salonunda görülen duruşmaya, sanıklar geniş güvenlik önlemleri altında getirildi.
Mahkemenin savunmalarını hazırlamaları için vareste tutulmalarına karar verdiği bazı sanıklar ise duruşmaya getirilmedi.
Sanıklar ve yakınları, şehit polis Nedip Cengiz Eker'in babası Nihat Eker ile taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşma başladı.
Mahkeme heyeti, mazeretsiz duruşmalara katılmayan 5 sanık avukatının uyarılmasına karar verdi.
SELMAN ÇANKAYA
Söz verilen Muharebe Arama Kurtarma (MAK) ekibinden sanık eski Astsubay Selman Çankaya, sanıklardan dönemin MAK Okul Komutanı eski Binbaşı Taner Berber'in
darbe girişimi günü 15 dakika içinde birlikte olması emrini verdiğini söyledi.
Depoya saat 19.00 gibi gittiğinde malzeme hazırlığının yapıldığını belirten
Çankaya, kimsenin neden acele edildiğini bilmediğini öne sürdü.
Görevin hassasiyeti nedeniyle telefonlarının kapatıldığını, Berber'in görevin
bir terör örgütü yöneticisini almak olduğunu söylediğini anlatan Çankaya,
şunları kaydetti:
'Bir süre sonra özel kuvvet timi gelerek hazırladıkları malzemeleri kuşandı.
Şükrü Seymen çıkarttığı hava fotoğrafı üzerinde çalışma yapıldı. Makineli
tüfekçi olarak gönüllü oldum. Gruptan uzaktım, bu nedenle görevin mahiyeti
hakkında konuşulanları duymadım. Gökhan Şahin Sönmezateş geç saatte, sıkıyönetim
ilan edildiğini, Genelkurmayın yönetime el koyduğunu, emirlerin Genelkurmay
Başkanlığından alındığını söyledi. 'Ülkede darbe oluyor, siz terör operasyonuna
gidiyorsunuz.' diye sorabilirsiniz. Daha önce hiç darbe yaşamadım. Alt rütbedeki
benim gibi bir kişinin buna karşı çıkması düşünülemez. Darbeye katkı sağlamak
amacıyla bu olaya katılmadım.'
Telefonları toplandığı için ülkede yaşananlardan haberdar olamadığını ileri
süren Çankaya, helikopterlerle Marmaris'e gittiklerini, makineli tüfekçi olarak
bulunduğu helikopterden ateş açmadığını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, ifadesini alan polislerle ilgili aşağılayıcı
ifadeler kullanan sanığı 3 defa uyarmak zorunda kaldı. 'Eleştirebilirsin ama
hakaret edemezsin, haddini bil.' diyerek sanığı uyaran Baştoğ, söz verilmeden
konuştuğu ve duruşma inzibatını bozduğu için sanıklardan Ergün Şahin'i, karar
oturumuna kadar duruşmadan menetti.
Öte yandan, suikast girişimini planladığı ve yönettiği belirtilen sanıklardan
eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, anlaşmalı olarak eşinden boşandıktan
sonra duruşmaya katıldı.
İSMAİL YİĞİT
Davada, astsubay Selman Çankaya'nın ardından, o dönem Özel Kuvvetler'de görevli
yüzbaşı olan İsmail Yiğit savunma yaptı.
Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş'in TSK'nın ülke yönetimine el koyduğu yönünde
kendisine internet sitesindeki bir haberi gösterdiğini anlatan Yiğit,
'Cumhurbaşkanı oradan ayrılıyor ve korumaları boş otelde bekliyor. İlginç bir
şekilde ateş ettikten sonra binaya geçip, sonra bize teslim ediyorlar.
Cumhurbaşkanı ayrıldıktan sonra, darbecilerin elinde olduğu Atatürk
Havalimanı'na gidiyorsa, korumaları neden otelde kaldı? Bu ülkenin Genelkurmay
Başkanı, terör örgütü lideri olmaktan tutuklandı. Kumpas sonucu mağdur oldu.
Gökhan Şahin Sönmezateş cep telefonundan TRT'nin internet sitesini açarak
TSK'nın ülke yönetimine el koyduğu yönündeki haberi gösterdi. Sıkıyönetim ilan
edildiği zaman anayasa askıya alınıyor. Buna uymayan kişiler daha önce asılarak
idam edildi. Benden önce yargılanması gereken kişiler var. Kumpasa uğramam
sonucu buradayım' dedi.
Yiğit, milliyetçi bir subay olduğunu söyleyen Çankaya, 'İdamın geri
getirilmesini istiyorum. Suikast, 3.5 saat önce fener alayına gider gibi 'Hey
Cumhurbaşkanı, seni öldürmeye geliyoruz' demeyle olmaz. Darbeden alt rütbelinin
haberi oluyorsa, generallerin haberinin olmama şansı olmaz. Benden önce
yargılanması gereken kişiler var. Bana şerit rozeti verenler arasında kumpas
mağduru İlker Başbuğ da var. Takdir verenler arasında FETÖ'den tutuklu olan
kimse yok. 'Aranızda hizmet harekatından olmayan var mı' diye kimseye bir şey
sormadım. Bu cümleyi operasyondan önce söylemem gerekmez mi? Otelden kaçtıktan
sonra böyle bir şey söylememin mantığı yok. Mehmet Çetin'i ben şehit etmedim.
Kim şehit ettiyse hesabını versin' dedi.
Duruşma yarın sabah İsmail Yiğit'in savunması ile devam edecek.
07.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasına yüzbaşı İsmail
Yiğit'in bir gün önce yarım kalan esasa ilişkin savunmasıyla başlandı. Yiğit,
Darbe girişiminde içinde bulunduğum ve ismim geçtiği için milletimden özür
diliyorum dedi.
Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşma, yüzbaşı İsmail Yiğit'in dün (6
Eylül Çarşamba) yarım kalan savunmasıyla başladı. Mahkeme heyetinden oteller
bölgesinin keşfinin tekrar yapılmasını isteyen Yiğit, İçimizden birkaç kişiyi
oraya götürüp keşif isteğimiz yerine getirilsin. Otelde güvenlik görevlisi olan
Sefa Toskar'ı darp etmedim. Hiçbir polisi de şehit etmedim. Hayatım boyunca çok
çatışmaya girdim ve boş kovan toplamadım. Kimsenin okumuş üflenmiş parasına
ihtiyacım yok. Bende 1 dolar hiç olmadı. İddianameyi okudum FETÖ ile bağlantım
olmadığı için 'Kesin tahliye olurum' diye düşündüm. Darbe girişiminde içinde
bulunduğum ve ismim geçtiği için milletten özür diliyorum. Davayı uzatma gibi
bir niyetim yok. Çünkü ailem İstanbul'dan buraya gelip gidiyor dedi.
MUAMMER GÖZÜBÜYÜK
Öğle arası verilen duruşma, sanıklardan Özel Kuvvetler ekibinden eski Yüzbaşı
Muammer Gözübüyük'ün, esas hakkındaki savunması ile devam etti.
Sanığın, 'Basında sürekli aleyhlerinde haberlerin yer aldığını' belirtmesi
üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, 'Basında çıkan haberlere
müdahale edemeyiz. Bizim de aleyhimize haberler çıkıyor. Dün akşam aleyhimde
çıkan bir haberle ilgili şikayet dilekçesi yazdım. Siz de bunu yapabilirsiniz.'
diye konuştu.
Gözübüyük, helikopterden inip yürümeye başladıkları sırada bir vatandaşın
Cumhurbaşkanının kaldığı otelin yerini gösterdiğini söyledi.
Kendilerini savunmak için polislere 'baskı ateşi' yaptıklarını öne süren
Gözübüyük, 'Hiçbir polisi darbetmedim, hakaret etmedim. Polislere bize ateş etme
emrini verenlerin de sorgulanması gerekiyor. Örgüt bağlantım yok, kurulan komplo
sonucu buradayım. Emir komuta içerisinde hareket ettiğimiz için yargılanıyoruz.'
iddialarında bulundu.
Sanık avukatlarının duruşmaya katılmaması nedeniyle başka sanıkların esas
hakkında savunmaları alınamadı.
Duruşmalara mazeret bildirmeden katılmayan avukatları daha önce uyardıklarını
hatırlatan Mahkeme Başkanı Baştoğ, avukatların ihtar edilmeleriyle ilgili ikinci
aşamaya geçeceklerini kaydetti.
Sanıklardan Gökhan Şahin Sönmezateş'in avukatı Nevra Hükkamoğlu'nun duruşmanın
sabahki kısmında hazır bulunmasına rağmen öğleden sonra duruşmaya gelmediğini
ifade eden Baştoğ, avukatın tapudaki işlerine ilgi göstererek ve mahkemeden izin
almaksızın mazeret dilekçesi bırakmak suretiyle duruşmadan ayrıldığını
vurguladı.
Davanın savcısı Ali Cenk Düzgün, yapılan ihtara rağmen mazeret bildirmeden
duruşmalara katılmayan sanık avukatları hakkında suç duyusunda bulunulmasını
istedi.
Başkan Baştoğ, bu talep üzerine alınan kararla ilgili şunları bildirdi:
'Daha önce duruşmaya katılmadıkları için kendilerine ihtarlı davetiye gönderilen
avukatlara davetiyelerin bir kısmının tebliğ edilmemiş olması göz önünde
bulundurularak suç duyurusu konusunun daha sonra değerlendirilmesine karar
verildi. Sanık Gökhan Şahin Sönmezateş'in avukatı Nevra Hükkamoğlu'nun,
mazeretinin reddine, duruşmaları takip etmesi, aksi taktirde hakkında görevi
ihmal suçundan ihbarda bulunulması, yerine barodan müdafi atanacağı konusunda
ihtarda bulunulması kararlaştırıldı.'
Duruşmaya yarın devam edilecek.
08.09.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden davanın bugünkü bölümü otel
saldırısını düzenleyen timi özel olarak seçen eski Binbaşı Şükrü Seymen'in esasa
ilişkin savunmasını yapmasıyla başladı.
ŞÜKRÜ SEYMEN
Kendileri gelmeden önce bölgede bir çatışma yaşandığını öne süren Seymen,
'Helikopterlerle ipten askerler indirilmiş. Polis şehit eden başka bir tim var.
Mahkeme heyeti ve iddia makamı 50'ye yakın tanığın bu ifadesini görmezden
geliyor' dedi.
Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, bunun üzerine 'Nereden biliyorsun görmezden
geldiğimizi. Kimseyi suçlayamazsın. Seni düzgün konuşmaya davet ediyorum'
şeklinde Seymen'e yanıt verdi. Seymen, 'İki adamın şahitliği bir insanı ipe
götürür. İki adamın şahitliği bir insanı ipten alır. Buradan Allah'ın izniyle
çıkınca çatışmanın yaşandığı yerleri gidip göreceğim' diye konuştu.
Eşini boşayan darbecilerden
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik düzenlenen suikast timini özel olarak seçen Özel
Kuvvetler Komutanlığı'nda tabur komutanı olarak görev yapan darbeci Binbaşı
Şükrü Seymen 20 Şubat tarihinde Muğla 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde verdiği
ifadede 'Biz Cumhurbaşkanı'nı sağ olarak almaya gittik. İsteseydik orada 120
kişiyi öldürürdük. İsteyen katılmayabilirdi. Ben isteseydim gitmezdim. Darbe
yaptım. Cezası idam bile olsa canım acımaz. Darbe yaptım. Çocuk gibi ağlayacak
değilim' demişti.
Suikast timini kuran ve komutanlık eden Seymen, FETÖ'nün boşanma fetvasına uyan
300 darbeci askerin başında geliyor ve eşini boşayan ilk darbeci askerlerden
birisi olarak biliniyor.
Sabah 09.00'dan itibaren savunma yapan Binbaşı Seymen, 'Şehit polis memuru Nedip
Cengiz Eker'in hastanedeki ölüm raporu, kesici ve delici alet yaralanması olarak
düzenlenmiş. Otopsi işleminde ateşli silah yaralanması diyor. Bunun hangisini
inanacağız. Bir daha darbe yapıp yakalanırsam, farklı davranacağım. Herkes bize
terörist ve darbeci diyebilir. Ancak mahkeme heyeti size bu gözle bakamaz.
Hakkım varsa savcı beye hakkımı helal etmiyorum' dedi.
Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ ise, 'Delil tartışması konusunda yasalarda engel
yok. Burada helali, haramı tartışmıyoruz. Savunmanı yap. Savcı beye cevap hakkı
doğdu. Savunmandan sonra kendisine söz hakkı vereceğim' dedi.
Devletin malı olan ekipmanları zarar görmesin diye arkalarında bırakarak
kaçtıklarını anlatan Binbaşı Seymen, '15 Temmuz'da Gökhan Şahin Sönmezateş,
TSK'nın ülke yönetimine el koyduğunu, sıkıyönetim ilan edildiğini, görevimizin
Cumhurbaşkanı'nı Marmaris'ten alarak güvenli bir bölgeye götürmek olduğunu
bildirdi. Suikast emri almadım. Bu suçlamayı kabul etmiyorum. Kullandığımız
ekipmanları dikkate alırsanız suikasta gitmediğimiz ortadadır. Çiğli'ye intikal
ettikten sonra görevimi Sönmezateş paşadan öğrendim. Marmaris'te korumalar
kapıyı kapatıp içeride oturmuş olsalardı, yerlerini bulamazdık. Ayrıntılı prova
yapmayı bırakın, otelin yerini bile bilmiyorduk. Devletin malı olan ekipmanları
zarar görmesin diye bırakarak kaçtık' diye konuştu.
Seymen, 2 dil bilmesine rağmen Özel Kuvvetler tarafından yurt dışı görevine
gönderilmediğini ifade ederek, 'Yurt dışına gittiğiniz zaman dolarla tazminat
alıyorsunuz. Görevimi Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde geçirdim. Benim FETÖ ile
bağlantım olsaydı, kendimi daha rahat edeceğim bir yere tayin ettirirdim. O
zaman ben örgütün üvey evladı mıyım? Hayatım dağda bayırda geçti. Nazmi Kılıç
denen kişi FETÖ'cü olduğuma yönelik asılsız ifadelerde bulunmuştur. Kendisiyle
aynı bölükte bile değildik. Cep telefonumda ByLock gibi haberleşme programı
bulunmadı' dedi.
Seymen, MASE kayıtları üzerinde oynama yapıldığı, iddia makamının kendi
lehlerinde olan delilleri toplamadığını öne sürdü.
Bunun üzerine söz alan davanın savcısı Ali Cenk Düzgün, 'Radar kayıtlarına göre
Dalaman hava sahasında tanımsız üç hava aracının tespit edildiği doğru.
Cumhuriyet savcılığı bu araçların niteliğini, güzergahını tespit etmek için
bütün yazışmaları eksiksiz yapmıştır ancak bu araçların ne nitelikleri ne de
kalkış ve varış noktaları tespit edilememiştir. Hava radarlarında tespit edilen
araçlarla ilgili araştırma yapılmadığı doğru değildir.' diye konuştu.
Savcılık makamının olayı her açıdan değerlendirdiğini vurgulayan Mahkeme Başkanı
Emirşah Baştoğ ise 'MASE kayıtlarını istedik geldi. Bilirkişiye 'kayıtları
fotoğraf karesi olarak koy' dedik. O da öyle yapmış. Sizin uçuşlarınız da belli
bir mesafeden sonra kayıtlara girmiş. Arazi şartları gibi nedenlerle söz konusu
helikopterler kayıtlara girmemiş olabilir.' diye konuştu.
Bu sırada ayağa kalkan sanıklardan eski Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş,
'Hava Kuvvetleri mahkemeyi aldatmakta ve yanıltmaktadır.' ifadelerini kullandı.
Baştoğ, sanığı söz almadan konuştuğu için uyardı ve tekrar etmesi halinde
salondan çıkartılacağını söyledi.
Ara kararı açıklayan Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, sanık Ergün Şahin'in
yeniden duruşmaya katılma isteği talebinin reddine karar verdi. Duruşma, yarın
sabah saat 09.30'da Seymen'in savunmasıyla devam edecek.
İDDİANAME
FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in bir numaralı şüpheli olduğu iddianamede,
sanıkların, 'Cumhurbaşkanına suikast', 'Anayasayı ihlal', 'yasama organına karşı
suç', 'hükümete karşı suç', 'silahlı terör örgütü yöneticisi olma', 'yerine
getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme', 'yerine getirdiği kamu görevi
nedeniyle kasten öldürmeye teşebbüs etme', 'kasten öldürmeye teşebbüs',
'zincirleme şekilde cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun
kılma', 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama', 'zincirleme şekilde silahla
tehdit', 'Cumhurbaşkanına hakaret', 'zincirleme şekilde kamu görevlisine görevi
nedeniyle hakaret', 'kamu malına zarar verme', 'mala zarar verme', 'nitelikli
olarak konut dokunulmazlığının ihlali' ve 'nitelikli yağma' suçlarından
cezalandırılmaları isteniyor.
Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün 'suikast timi'ndeki biri firari 37 asker için
en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'Muğla 47 sanık Darbede Cumhurbaşkanı Erdoğan'a
suikast girişimi' davası
(10 Eylül 2017, 14:28)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: