İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato'nun koordinesinde yürütülen FETÖ/PDY soruşturmasında deşifre edilen mesajlarda, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarıyla dağılma ve çökme noktasına gelen örgüt üyelerinin panik içinde olduğu belirlendi. Ege Bölgesi'nde çok gizli şekilde yürütülen yeniden yapılanma çalışması çökertildi. Örgüt üst düzey yöneticisinin gönderdiği bir mesaj dikkat çekti. Mesajda, 'MİT itirafçılardan bir ekip kurarak yeni bir çalışma başlatmış. Çalışma şu şekilde: 'Gizlenenler nasıl gizleniyorlar, siz eskisi gibi ziyaret edin bize haber verin.' demişler. Herkes dikkatli olsun.' ifadeleri geçiyor. Öte yandan deşifre edilen çalışma yöntemleri, sohbetlerdeki gizlilik, liderlerinin sığındığı ülke ve 15 Temmuz'da kalkışılan çılgın silahlı katliam ile diğer somut bulgular, yapılanmanın bir cemaat olmadığını, din örtüsü altına gizlenmiş bir terör ve istihbarat hücresinin Batılı devletler tarafından Türkiye'ye karşı savaşa sürüldüğünü gösteriyor.
03.09.2017 16:32 İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında örgütün Ege Bölgesi yeni yapılanmasının deşifresi sürüyor. AA muhabirinin güvenlik kaynaklarından edindiği bilgiye göre, İzmir Cumhuriyet Başsavcıvekili Okan Bato'nun koordinesinde yürütülen FETÖ/PDY soruşturmasında deşifre edilen mesajlarda, güvenlik güçlerinin başarılı operasyonlarıyla dağılma ve çökme noktasına gelen örgüt üyelerinin panik içinde olduğu belirlendi.
Örgütün Ege Bölgesi'nde yeniden yapılanması için gizli haberleşme programı COCO aracılığıyla oluşturulan gruba, 'Bu da geçer ya hu' takma adıyla üst düzey yöneticinin gönderdiği mesaj, FETÖ'nün, Milli İstihbarat Teşkilatının (MİT) çalışmasından duyulan korkuyu gözler önüne seriyor. Kırmızı nokta, ateş sembolü ve ünlem işaretleri ile 'herkesin dikkatine' denilerek 'yeni bir bilgi notu' başlığıyla paylaşılan mesajda MİT uyarısı yapılıyor.
Örgütün MİT korkusu mesajda
Ege Bölgesi'nde 'Altın Şehir' adı altında yeni yapılanmaya giden FETÖ'nün faaliyetlerinin ortaya çıkarıldığı operasyonda deşifre edilen mesajda, üst düzey örgüt üyesinin kod adı kullanarak yaptığı bir paylaşım dikkati çekti. Paylaşım, güvenlik güçlerinin FETÖ ile mücadelede ele geçirdiği bilgi ve belgeler ile etkin pişmanlık yasasından yararlanan gizli tanıkların ifadelerinin örgüt üyelerine korku ve panik yaşattığını ortaya koydu. MİT'in çalışmasından dolayı panikleyen örgütün üst düzey yöneticisinin gönderdiği mesajda, 'MİT itirafçılardan bir ekip kurarak yeni bir çalışma başlatmış. Çalışma şu şekilde: 'Gizlenenler nasıl gizleniyorlar, siz eskisi gibi ziyaret edin bize haber verin.' demişler. Herkes dikkatli olsun.' ifadelerini kullandığı tespit edildi.
Dağılmayı önlemek için din sömürüsü
Aynı gruba gönderilen mesajlarda, örgüt üyelerini bir arada tutmaya yönelik motive edici paylaşımlar da yer alıyor. Mesajlarda, örgüt üyelerine, düzenlenen toplantılar dışında gelen mesajlara itibar etmemeleri tavsiyesinde bulunuluyor. Örgüt mensuplarından 'Ben yandım başkası da yansın.' anlayışıyla hareket ederek itirafçı olmamaları istenilen mesajlarda, bu şekilde davranıp 'Ahiretimizi bertaraf etmeyelim.' ifadesiyle dini değerler üzerinden de sömürü yapılması dikkati çekiyor.
Mesajlar deşifre edildi MİT korkusu
Gizli haberleşme programı grubunda yer alan örgüt üyelerine gönderilen mesajlarda, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen'in yazılı, sesli ve videolu konuşmalarına yurt dışı uzantılı bağlantı aracılığıyla internet üzerinden ulaşılmasına olanak sağlayan linklerin gönderildiği de görülüyor. Bu mesajlara erişim engelini aşmak için VPN adlı programın kullanılması gerektiği kaydedilen paylaşımda, linklerin 23.00 ile 24.00 saatlerinde tıklanması tavsiye ediliyor. FETÖ mensuplarının, 'sohbet' adı altındaki örgüt elebaşının konuşmalarını okuyup dinlediği konusunda haftalık toplantılarda denetim yapıldığı belirlenen mesajlarda, böylece örgütteki çözülmelerin önüne geçmek için tedbir alındığı tespit edildi.
Bir başka paylaşımda ise saat 18.00 olarak belirlenen toplantıya 'abla' olarak anılan kadının katılmaktan vazgeçtiğini bildiren örgüt üyesinin, yönetici konumundaki kişice azarlandığı belirlendi. Yönetici konumundaki kişinin, 'Hocam bu sizin bölgeye yakışmaz. Sizin bölge için fire vermek yüz karası bir durum. H. Hocalar gaza gelmiş. cesaret de korku gibi bulaşıcıymış.' ifadeleriyle başka bir grubu örnek göstermesi de dikkati çekiyor.
Operasyon
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının koordinesinde, İzmir merkezli İstanbul, Muğla ve Aydın'da 25 Temmuz'da düzenlenen eş zamanlı operasyonda, haklarında yakalama kararı çıkartılan 137 zanlıdan 125'i gözaltına alınmıştı. Bazı örgüt mensupları Bornova'da toplantı halindeyken gözaltına alınmış, FETÖ'nün İzmir'de sözde 'Altın Şehir' eyalet yapılanmasına gittiği ve şubat ayından bu yana faaliyette bulundukları tespit edilmişti. Zanlıların, yapıyı ayakta tutmaya yönelik çalışmalar gerçekleştirdiği, cezaevindeki örgüt üyelerine 'yardım' adı altında para topladıkları, tutuklu FETÖ mensuplarıyla irtibat sağladıkları ve ramazan ayında faaliyetlerini yoğunlaştırdıkları iddia edilmişti. Örgütün sözde 'Ege Bölge İmamı' N.K, sözde 'İzmir imamı' H.K. ile eşi M.K ve sözde 'Bornova imamı' olduğu iddia edilen E.U'nun da aralarında olduğu 63 zanlı tutuklanmıştı. H.K'nin üst ve 2 adresindeki aramalarda 448 bin 468 ABD doları, 16 bin 516 lira, 765 avro ile bir miktar Suudi Arabistan riyali bulunmuştu. Bir miktar banknotun, zanlının evindeki yastığın içine tülbente sarılarak gizlendiği belirlenmişti. Firari 12 zanlıyı yakalama çalışmaları devam ediyor.
MASUM BİR CEMAAT!
Öte yandan deşifre edilen çalışma yöntemleri, sohbetlerdeki gizlilik, liderlerinin sığındığı ülke ve 15 Temmuz'da kalkışılan çılgın silahlı katliam ve diğer somut bulgular, yapılanmanın bir cemaat olmadığını, din örtüsü altına gizlenmiş bir terör ve istihbarat hücresinin Batılı devletler tarafından Türkiye'ye karşı savaşa sürüldüğünü gösteriyor.
Bu şüphe, 2014 başında medyaya düşen bir ses kaydındaki FETÖ itirafları ile doğrulamıştı. Ses kaydında, Ankara'da FETÖ yargı üyelerine konuşma yapan bir kişi '159 ülkedeki cemaat okullarını koruyabilmek için güçlü olan ABD'nin yanında yer alınması gerektiği ve gerekirse Türkiye'nin feda edilebileceği' görüşünü dile getiriyordu.
İHANETİN SES KAYDI: ABD'Yİ TÜRKİYE'YE TERCİH EDELİM!
15 Şubat 2014 tarihinde haberleştirdiğimiz bir ses kaydında şok ifadeler yer alıyordu.
"TÜRKİYE FEDA EDİLEBİLİR, GÜÇLÜ OLAN ABD'NİN YANINDA YER ALINMALI!"
Paralel yapının yüksek yargı üyesi hakim ve savcılara yönelik talimatlarını içerdiği öne sürülen ve Ankara'daki hakim ve savcılara dinletildiği ileri sürülen kayıtta şu ifadeler yer alıyordu:
'150 devlet içinde hizmet hareketimiz ve müesseselerimiz var. MOSSAD, CIA ve diğerleri Uzun'u götürmek istiyor. Bize de onun akılsız davranışları yüzünden '159 ülkedeki okullarınızı kapatırız ya da RTE'yi götürürsünüz' diyorlar. Hizmetimizin selameti için 1 kişi veya ülke gitse ne olur. Bu hizmetin bekası için gerekirse Türkiye feda edilir. Türkiye'deki mücadelede ABD'nin yanında yer alırsak güçlü çıkarız. Ok yaydan çıktı bir kere. Bu safhadan sonra geri dönüş 'yok olmamız' anlamına gelir. Onun için tüm imkanlar kullanılarak taarruz tek yoldur. Önümüze kim çıkarsa ezip geçeceğiz. Seçimlerde yüzde 65 ile bile gelseler, dosyalarla götürmek zorundayız. 44 yılda ördüğümüz hırkayı 'buyrun siz giyin' diyecek değiliz. Büyük bir fayda için küçük kötülük yapılabilir.'
Seçimlerden galip çıksa bile
Kayıtta, AK Parti'nin seçimlerden galip gelmesi halinde yargı darbeleriyle götürülmesinin hedeflendiği şöyle dile getiriliyor: “Ok yaydan çıktı bir kere. Bu safhadan sonra geri dönüş ‘yok olmamız' anlamına gelir. Onun için tüm imkanlar kullanılarak taarruz tek yoldur. Önümüze kim çıkarsa ezip geçeceğiz. Seçimlerde yüzde 65 ile bile gelseler, dosyalarla götürmek zorundayız. 44 yılda ördüğümüz hırkayı ‘buyrun siz giyin' diyecek değiliz.” Kayıtta, istenilen sonucun alınması için “Komünist, faşist, Alevi ve CHP'li farketmez herkesle ittifak edin” talimatı veriliyor.
Gerekirse Türkiye feda edilir
Yüksek yargı mensuplarına yağdırılan telkinler bunlarla sınır değil. ‘Hayrı kesir için şerri galil irtikap edilir' (Büyük bir fayda için küçük kötülük yapılabilir) denilerek örgütün çalışma prensipleri belirtiliyor. “150 devlet içinde hizmet hareketimiz ve müesseselerimiz var” ifadesiyle başlayan kayıtta “Bu hizmetin bekaası için gerekirse Türkiye feda edilir. 5 bin savcı o kadar hakim, onbinlerce polis ve asker şehit olmaya hazır. Kayıplar önemli değil. Türkiye'deki mücadelede ABD'nin yanında yer alırsak güçlü çıkarız” ifadeleri yer alıyor.
Yıpratmak için her yolu kullan
Şok kayıtta, hükümeti yıpratmak için her türlü yolun kullanılması gerektiği dile getirilerek şu talimatlar veriliyor: “Tedbir, inkar ve takiyye ile her yolu kullanarak mücadele edeceksiniz. 93'ten sonra mütevelli olanlara yetki verilecek. 93'lü yıllarda hizmete girenler bugün yapılıp söylenenleri geçmişle mukayese edip sorguluyorlar. Bunlarla bir sonuca varmamız mümkün değil. İstişareye tabi olunacak. Orada tebliğ edilenlere mutlak itaat edilecek. Başbakan bu gücü tahmin edemediği için baş edeceğini düşünüyor.”
Herkesi zaaflarıyla baskı altına alın
Fişlemelerle birçok kişinin bilgilerinin ellerinde olduğunu ve gerekirse bunların kullanılacağının belirtildiği kayıtta şöyle deniliyor: “Bütün bilgiler her alanda amir, memur, hakim, savcı, asker, general, vali, müsteşar, esnaf ve talebe sayı ve özellikleriyle masamızda. Herkesi her an ‘hain ilan ediliriz' endişe ve baskısı altında tutun. Gerekirse zaaflarını açıklamakla tehdit edin. Hizmetimizi muhafaza için güçlü olandan yana olmak esas düsturumuz olmalı. Türkiye'deki mücadelede ABD'nin yanında yer alırsak güçlü çıkarız.”
Uzun'un gitmesi için halisane dua edin
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan kayıtta, Enerji Bakanı Taner Yıldız'ın da açıkladığı “Uzun adamın ölmesini bekliyorlar” sözünü doğrular ifadeler yer aldı. Kaydın o bölümü ise şu ifadeleri içeriyor: “Üç yıldır Uzun'un ölümü için dua ediliyor. Hala ayakta. Demek ki halisane dua etmiyorsunuz. MOSSAD, CIA ve diğerleri Uzun'u götürmek istiyor. Bize de onun akılsız davranışları yüzünden ‘159 ülkedeki okullarınızı kapatırız ya da RTE'yi götürüsünüz' diyorlar. Hizmetimizin selameti için 1 kişi veya ülke gitse ne olur.”
DİĞER BULGULAR
İşte ses kaydında da görüldüğü gibi, ifadeler ne kadar açık. O tarihten bugüne kadar yaşananlar ses kaydındaki ifadelerle örtüşüyor. Başka bulgular da bu ses kaydının ve içindeki ifadelerin doğru olduğunu gösteriyor.
Türkiye'de açılan Fetullah Gülen davasından kısa süre önce 1999'da tedavi olmak bahanesiyle ABD'ye kaçan Fetullah Gülen'in ABD ile yakınlığı daha önce de hep gündeme gelmişti. Irak Körfez savaşında Irak toprakları bombalanıp, Iraklı çocuklar bombardımanda hayatını kaybederken ses çıkarmayan Gülen'in Irak, Suudi Arabistan'daki ABD üsleri ile İsrail'e füzeler fırlattığında 'ölen masum İsrailli çocuklar için üzüldüğünü' dile getirdiği sohbeti kamuoyunu sarsmıştı. Yine Gülen, İsrail'in Gazze'deki ambargosunu kırmaya giden Mavi Marmara gemisine baskın yapılıp 9 Türk vatandaşı öldürüldüğünde şaşırtıcı şekilde gemidekileri suçlamış, 'Hata ettiler, İsrailli otoritelerden izin almalıydılar' demiş, kamuoyundan büyük tepki görmüştü.
ABD'ye sığınması ve vaazlarında kullandığı ifadelerin doğurduğu ABD ile derin bağlantı şüphesi son bir kaç yılda şüphe olmaktan çıktı. Bunu gösteren somut gelişmeler yaşandı.
Örneğin konuyla ilgili bir FBI görevlisi çarpıcı açıklamalar yaptı. Örgüt lideri Fetullah Gülen'in 1999'da kaçtığı ABD'den sürekli oturum almasında, araya giren ABD istihbarat teşkilatı CIA mensubu bazı görevlilerinin etkili olduğu, Gülen'e ret kararı vermek üzere olan mahkemenin bu müdahale sonrası 'Gülen ABD menfaatlerine faydalıdır' hükmüne vararak oturum hakkı verdiği açığa çıktı.
Rusya ve Özbekistan'daki Gülen cemaatine mensup okullar ABD istihbaratıyla bağlantı şüphesiyle kapatıldı. Hatta Özbekistan'da gözaltılar yaşandı. Özbekistan, ABD istihbaratçılarının Gülen okullarında öğretmen kılıfı altında çalıştırıldığı suçlamasıyla tutuklamalar yaptı.
Bir başka bulgu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın defalarca açıkça talepte bulunmasına karşın ABD yetkililerinin Gülen'i iade etmeyi kabul etmemesi gösteriliyor.
Paralel yapı davalarında sanık durumunda olan onlarca şüphelinin ABD'ye kaçmış olduğu da bir başka bulgu olarak hatırlatılıyor.
Geçtiğimiz aylarda örgüte yönelik en büyük soruşturmayı tamamlayan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da iddianamesinde bu ilişkiyi açıkça dile getirdi. Gülen'in ABD ajanı olduğunun çok açık olduğunu belirtti.
Sonuç olarak; bu adamlar Türkiye'yi değil ABD'yi kendilerine anavatan seçmiş. Bu çok açık. Liderleri yıllar önce oraya zaten kaçmış. Bir çok üst düzey örgüt liderinin de oraya kaçtığı biliniyor. Öyleyse Meclis'i bombalamalarının, halkın üzerine ateş açmalarının başka bir anlamı var mı. Çünkü bu ülke anavatanları değil. Seçimlerden fayda da ummuyorlar. Hatta bu ülkeden nefret ettikleri bile söylenebilir. Hiç bir zaman delikanlı olmadılar. Hep sinsice hareket ettiler. Kendilerini gizlemek için sürekli yöntemler geliştirdiler. O kadar ki adeta bir istihbarat teşkilatı gibi, yani bir ajan gibi çalıştılar. Şimdi ise bu ajanlıklarını açığa vurdular. 'Son umutları darbe' demiştik 6 Mart'taki haberimizde. Somut bulguları da sıralamıştık. Bazılarının abartı ve paranoya diyerek geçiştirdiği bu son umudun, örgüt tarafından nasıl devreye sokulduğunu 15 Temmuz akşamı hayret ve dehşetle izledik.
Yine de birileri varsın şöyle desin:
"Hayır ya, bunlar masum bir cemaat. Sadece dini bir oluşum. Hoşgörü ödülleri bile dağıttılar, daha ne yapsınlar! Muhterem Hocaefendi beddua ettiyse n'olmuş, az bile yapmış. Kızdırmasaydı birileri de. Ona yapılan hürmetsizliği hiç bir canlı kaldıramaz. Yeryüzünün yıkılıp yok olmadığına, sel baskını, deprem, Harvey kasırgası falan bunlarla kurtulduğunuza dua edin. Hocaefendi beddua ettiyse vardır bir bildiği. Herkes yanlış yapar o yapmaz. ABD'de bulunuyorsa da vardır bir hikmeti. Hocaefendinin hikmetinden sual olunmaz. Onun himmetiyle dinimiz tekrar oradan ve Vatikan'dan doğacak. Darbe mi? Neüzübillah. Onu yapanlar hiç bu masumlar olabilir mi? Birileri bizi karalamaya çalışıyor, kimse yemez bu numaraları."
(Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
FETÖ okullarına ABD koruması
İşte çılgınlıklarının nedeni
İhanet çetesi bayrağı hazmedemedi
CIA, Gülen´i MİT´ten koruyor
Paralel yargı ses kaydı: Direneceğiz!
Paralel yapı-Gizlenme taktikleri/teknikleri
Paralel yapı-ABD bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
(03 Eylül 2017, 16:32)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: