Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Tan, adli tıbbın ıslak imza tespit performansının ölçülmesi için uzmanların ´matematik test´e tabi tutulmasını ve yeterli olup olmadıklarının bu yöntemle ortaya çıkarılmasını talep etti. Tan, uzmanların kendilerini bu şekilde ispatladıkları taktirde verdikleri raporlara güvenilebileceğini, bu matematik imtihanından geçememeleri halinde ise raporların şaibeli olacağını ileri sürdü.
Islak imza direnişine devam: Adli Tıpçılar kontrolden geçirilsin
Bağımsız İstanbul Milletvekili Ahmet Tan, adli tıbbın ıslak imza tespit performansının ölçülmesi için uzmanların ´matematik test´e tabi tutulmasını ve yeterli olup olmadıklarının bu yöntemle ortaya çıkarılmasını talep etti. Tan, uzmanların kendilerini bu şekilde ispatladıkları taktirde verdikleri raporlara güvenilebileceğini, bu matematik imtihanından geçememeleri halinde ise raporların şaibeli olacağını ileri sürdü.
Islak imza makinesinden sonra şimdi de matematik testi
Islak imza tartışmaları kesintisiz devam ediyor. Tartışmalara Bağımsız Milletvekili Ahmet Tan da katıldı. İmza bilmecesinin uzman matematikçilerin basit bir çözüm önerisi ile kesinliğe kavuşturulması gerektiğinin altını çizen Ahmet Tan, açıklamasına şöyle devam etti: Bunun için, adli tıbbın önüne 10 tane imza konur. Bu imzalardan 3´u bizzat aynı kişi tarafından, diğer 7´si ise imza taklidi yapan başkalarınca atılır. Adli tıbba hangi imzaların gerçek, hangi imzaların sahte olduğu söylenmez. Ayrıca kaç imzanın gerçek kaçının sahte olduğu da söylenmez. Bu işlemler bir noterler heyeti gözetiminde gerçekleştirilir. Eğer adli tip hangi imzaların gerçek imza olduğunu 3´te 3 olarak doğru tespit ederse, adli tıbbın bu uzmanlığı yüzde 100 olarak kesin kabul edilebilir. 3´te 2 olarak doğru bilirse uzmanlığı yüzde 67 olarak doğru kabul edilir. 3´te 1 olarak doğru bilirse uzmanlığı yüzde 33 olarak kabul edilir. Tan, ayrıca yapılan test sonucunda sahte imzalardan 1´nin veya daha fazlasının gerçek imza olarak belirlenmesi ya da gerçek imzalardan hiç birinin doğru imza olarak tespitinin yapılamaması durumunda adli tıbbın uzmanlığı yüzde 0 düzeyine ineceğini ileri sürdü. Islak imza tartışmasına son noktayı koyacak olan yolun, bu yöntem olduğunu ifade eden Tan açıklamasında, Bu teoride de pratikte de en bilimsel uzmanlık doğrulama testidir dedi. ( Cumhuriyet)
Erke dönergeci-Erkenekon-Islak imza makinesi
Albay´ın altına imza attığı belgenin orjinalinin ortaya çıkması Ergenekoncu çevrelerin vücut (özellikle akıl) kimyalarını bozmuş görünüyor. Özel Harp Dairesi´ne bağlı 3. Destek Şubesi elemanı Albay´a hazırlatılan Kontrgerilla belgesinin fotokopisi bir Ergenekon sanığının bürosunda ele geçirilince önce kağıt parçası dediler. Orjinali ortaya çıkınca ıslak imza bile taklit edilebilir deyip kriminoloji bilimini de sarstılar. Daha sonra Adli Tıp raporunun şaibeli olduğunu iddia ettiler. Gerçeği kabul etmek bu kadar da zor mu dedirten ´ıslak direniş´te, sembol haline gelen ıslak imza makinesi akıllara ´erke dönergeci´ni getirdi. Hani şu 2006 yılında Ergenekon davasında şu an yargılanan Tuncer Kılınç, Kemal Yavuz gibi üst düzey generallerin de açılışına katılıp alkışladıkları müthiş buluş, ´ yakıtsız motor´. Hiç bir güç ve enerji harcamadan sürekli çalışabilen cihaz. Dünyadaki en muhteşem buluş! Ne olduğu, nasıl çalıştığı bir türlü anlaşılamayan ve bu nedenle ´ Türk şeyi´ olarak adlandırılan Erke Dönergeci. 2006 yılında büyük bir toplantıyla kamuoyuna duyurulan ve yakında piyasaya çıkacağı söylenen ´erke dönergeci´ kamuoyu tarafından büyük bir merak ve heyecanla beklenirken 2007 yılında ´Erke-nekon´ İstanbul Ümraniye´de ortaya çıktı. Dönergeç yapımında kullanılmak üzere depolanmış da olabilir düşüncesi doğuran çok sayıda el bombasının Ümraniye´de bir evde bulunmasıyla başlayan ´Ergenekon´ operasyonları, ´erke´ tarifine benzer şekilde kendi enerjisini kendisi üreterek 2 yıldır kesintisiz çalışıyor ve çalışmaya devam edeceği açıkça görülüyor.
Gençler, meslek seçerken bu tartışmaları da göz önüne alın. Sonra ´Nerden seçtim şu mesleği, olmaz olsun´ demeyin..
´Kağıt parçası´ deyip geçmeyin, bir tanesi Türkiye´yi sallıyor
Komplo Belgesinin fotokopisi üzerinden başlayan ´ıslak imza´ tartışmaları orjinali ortaya çıkmasına rağmen belirli çevrelerce ısrarla sürdürülmeye çalışılıyor. ´Kağıt parçası´ denilen belgenin orjinalinin, belgenin hazırlanmasında da görev aldığını iddia eden ve adını açıklamayan bir subay tarafından ihbar mektubuyla Ergenekon savcılarına postalanması bu çevrelerde şok etkisi yaptı. Genelkurmaydaki ´üst düzey´ yetkililere dayandırılan haberlerde Kontrgerilla belgesinin kendisi değil niçin şimdi ortaya çıkarıldığı tartışılmaya açılarak dikkatler belgenin korkunç içeriğinden kaçırılmak istendi. Bu ´ üst düzey´in paniği bile aslında çok anlamlıydı. Islak imzanın bir makineyle taklit edilebileceği gibi kriminologları bile hayrete düşüren bilimdışı iddialara sarılan budirenişçilerin diğer dayanak aradıkları nokta, Belge´deki imzanın Albay´a ait olduğunu tespit eden Adli Tıp raporunun güvenilirliği oldu. Rapor hakkında şüphe uyandırmak için başını CHP´lilerin çektiği Ergenekon çevreleri, Adli Tıp´çı kriminologların siyasi davrandıkları şüphesini ortaya attı.
Ömür biter istekler bitmez. Bu işin sonu yok. Ancak, tartışmaların bilime hizmet ettiği de bir gerçek
Islak imzanın Albay´a ait olduğunu tespit eden Adli Tıp raporu hakkında şüphe uyandırmak için Adli Tıp´çı kriminologların siyasi davrandıkları şüphesi ortaya atıldıktan sonra sırada bilimsel güvenilirliklerinin de tartışmaya açılması var. İmza yeterlilikleri tespit edilsinmiş. Edilsin. Peki o da test edilip güvenilir çıkarsa tartışmalar biter mi? Bitmez... Herhalde bu kez de ´tesadüfen testi geçtiler, başka testler uygulanmalı´ denilecektir. Bu ´ıslak imza direnişi´ giderek komediye dönüşmeye başladı. Matematik testinden sonra sırada hangi test var acaba. Mesela. Sağlıkları tespit edilsin... İyi işitip işitmedikleri görüp görmedikleri test edilsin. Ruhsal sağlıkları da unutulmasın, test edilsin. Temizlikleri, boy ve kilo orantıları mutlaka test edilsin, çünkü sağlıklı karar vermelerine engel olabilir. Sonra gelsin sıradaki diğer test... Ta ki sonuçta imza sahtedir diyene kadar testler sürdürülsün. Çıkmazsa da yeni testler icat edilsin. Maksat bilim gelişsin. Tartışmalar böyle devam edecekse hiç kimse o tıpçıların yerinde olmayı istemezdi herhalde. Çünkü tartışmalar sürdükçe hayatları didik didik edilip kimbilir ne ayıpları kusurları bulunmaya çalışılacak. ´Nerden seçtim şu adli tıp mesleğini, olmaz olsun´ diyecekleri kesin.
Abdullah Harun
(07 Kasım 2009, 17:20)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Islak imzanın gerçekliği tartışmalarını içeren manşetlerimiz