Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Fenerbahçe Orduevi'ni kontrol altına almaya çalışan 3'ü tutuklu 40 askerin üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
06.08.2017 11:29 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Fenerbahçe Orduevi'ni kontrol altına almaya çalışan 3'ü tutuklu 40 askerin üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
31.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesince büyük salonda görülen duruşmaya tutuklu sanıklar üsteğmen Kayhan Korkmaz, uzman çavuş Recai Yeğen, sözleşmeli uzman Fahri Sivri ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı.
Sanıkların kimlik tespitinin yapıldığı duruşmada iddianame özeti okundu.
Tutuksuz sanıkların savunmalarını yaparken etkilenme ve baskı altında kalma ihtimali gibi gerekçeleri dikkate alan mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar üsteğmen Kayhan Korkmaz, uzman çavuş Recai Yeğen, sözleşmeli uzman Fahri Sivri ile tutuksuz sanık uzman çavuş Faruk Yüksel'in duruşma salonundan çıkarılmasına karar verdi.
Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, dışarı çıkarılan sanıkların avukatları aracılığıyla, savunma yapan sanıkların beyanlarını öğrenebileceklerini belirtti.
Başbakanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli Savunma Bakanlığı'nın davaya katılma taleplerini değerlendiren mahkeme heyeti, katılma taleplerinin tümünün kabul edilmesine karar verdi.
Duruşma, tutuksuz sanıkların savunmasıyla devam etti.
01.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşmaya, tutuklu sanıklar Üsteğmen Kayhan Korkmaz, uzman çavuşlar Recai Yeğen ve Fahri Sivri ile tutuksuz bir sanık katıldı. Duruşmada, Başbakanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları da müdahil olarak hazır bulundu.
Tutuklu sanıklardan Uzman Çavuş Fahri Sivri, savunmasında, bir aylık uzman çavuş olduğunu ve göreve yeni başladığı için neyin ne olduğu konusunda çok bilgisinin bulunmadığını öne sürerek, 15 Temmuz'da, kendilerine tatbikat olacağının söylendiğini ve Fenerbahçe Orduevi'ne gittiklerinde yolda herhangi bir tepkiyle karşılaşmadıklarını söyledi.
Araçlardan inip bir süre beklediklerini, orduevindeki yarbayın birkaç kez içeri girip çıktığını, güvenlik önlemi aldıklarını ve kimseye silah doğrultmadıklarını savunan Sivri, şunları söyledi:
'Cep telefonuma sürekli mesaj geliyordu. Telefonuma bakmayı verilen emir üzerine uygun görmemiştim. Ama haddinden fazla aranınca merak edip baktım. Ailem, arkadaşlarım aramıştı. Birlikten bir üstçavuş, bir televizyondaki 'sıkıyönetim ilan edildiğine' dair ekran görüntüsünü mesaj olarak göndermişti. Üsteğmene sorduğumda, bana şaşkın bir şekilde, 'Telefonunu kaldır.' dedi. Bölük komutanımızın da korku, tedirginlik hali vardı. Afallamıştı. Emir komutasına girdiğimiz yarbay, 'Ortalık karışık, bu saatte sizi kışlanıza geri gönderemem.' dedi. Sıraya geçtik. Emir üzerine mühimmatları topladım. Sabaha kadar herhangi bir olay yaşanmadı. Kilitleri unutulan araçların başında nöbet bekledim. Daha sonra beni içeri aldılar. Ekmek, çay verdiler. Ben hiçbir olaya karışmadım. Bir aylık uzman çavuşum. 15 Temmuz'da ilk maaşım yattı, onu dahi çekemedim. Bir yıldır tutukluyum.'
Baygınlık geçirdi
Mahkeme heyeti, savcı, sanık ve müdahil avukatlarının da sorularını yanıtlayan Sivri'ye, daha önceki beyanlarıyla çelişkili ifadeler vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ tarafından, 'Yargılama sonunda alacağın cezayla belki de ömür boyu cezaevinden çıkamayacaksın. Anlatacağın her şey çok önemli. Tek bir kelime dahi önem arz ediyor.' uyarısında bulunuldu.
Tekrardan konuşan ve çelişkili ifadeler verdiği belirtilen Sivri, baygınlık geçirdi. Başkan Dağ, bunun üzerine diğer tutuklu sanık Uzman Çavuş Recep Yeğen'in savunmasını aldı.
Sanık Yeğen, 15 Temmuz'da Fenerbahçe Orduevi'ne 'Tatbikat var.' denilerek götürüldüklerini ve olay yerinde hiçbir şey yapmadığını belirterek, 'Olaydan hiç haberimiz yoktu. Cezaevine düştükten 1 ay sonra kurulan televizyonu izlediğimde nasıl bir olayın içine düşürüldüğümüzü anladım.' dedi.
Üye hakimin, 'Darbenin ne olduğunu bilmiyor musun?' diye sorduğu Yeğen, 'Astsubaydan aşağı rütbeliler darbenin ne demek olduğunu bilmez. Ben 26 yaşındayım. Darbenin ne demek olduğunu bilmiyorum.' cevabını verdi.
Mahkeme Başkanı Dağ, savunma yaparken bayılan tutuklu sanık Fahri Sivri'nin, etkilenme ve baskı altında kalma ihtimalini göz önüne alarak savunmasının, diğer sanıkların dışarı çıkarılması sonrası alınmasına hükmetti. Sanık ve müdahil avukatlarının kaldığı duruşma salonunda, Sivri'nin yeniden savunması alındı.
Duruşma, yarına ertelendi.
03.08.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Üsteğmen Kayhan Korkmaz, uzman çavuşlar Recai Yeğen ve Fahri Sivri ile tutuksuz sanık Faruk Yüksel katıldı. Duruşmada, Başbakanlık, Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları da müdahil olarak hazır bulundu.
Savunması alınan tutuklu sanık Üsteğmen Kayhan Korkmaz, mahkeme heyeti, savcı, sanık ve müdahil avukatlarının sorularını yanıtladı. Fenerbahçe Orduevi'ne terör saldırısı ihbarı olduğu için gittiğini ve darbeden haberi olmadığını söyleyen Korkmaz, bir avukatın, 'O geceyle ilgili ifade veren herkes, sizin telefona baktığınızı söylüyor. Başbakan televizyona çıktı saat 11.00 sularında. Oraya vardığınızda darbe girişimi olduğunu öğrenmiş olmanız gerekmiyor muydu?' diye sorması üzerine, 'Darbe girişimi olduğunu tam olarak saat 01.30 civarında öğrendim. Kolordu ve ordu komutanlarının açıklaması dahi vardı. Telefonu elime almam internete girme anlamına gelmiyor. Bir sürü şey oluyor, komutanlarım soruyor. Sadece bir kişiyle muhatap olmuyorum. Bunlar göz önünde bulundurulmalı' ifadesini kullandı.
'Cengiz yarbay yanıma gelerek, 'olaylar farklı, internete bak' dedi'
Orduevine daha önce gidip gitmediği ve içeride rütbelilerin konutunun olup olmadığı da sorulan Korkmaz, 'Orada oturan devrelerim var. Limanında yat olup olmadığını bilmiyorum ama lojmanların var olduğunu biliyorum. Hatta tabur komutan vekilim bizzat orada ikamet etmektedir. Ama daha önce hiç gitmedim' dedi.
Terör olayı olarak bildikleri için askerlere mühimmat dağıttıklarını, orada inen herhangi bir helikopter görmediğini ve kendilerini önce orduevinin sorumlularından olan yarbayın, daha sonra da albayın karşıladığını belirten Korkmaz, 'Salalar okunuyordu. Saat 01.30 veya 01.45 gibi Cengiz yarbay bizzat yanıma gelerek, 'Arkadaş sen buraya, korumaya geldiğini söylüyorsun, olaylar farklı. Televizyon ve internete bir bak, bunu anlayacaksın' dedi. 'Komutanım, müsaade edin bakayım' dedim. Saat 02.04'de komutanımızdan bilgi almak için aradım. Hala kandırmaya yönelik emirler verildiğini de söyleyebiliyorum.' şeklinde konuştu.
Kendisine saat 11.00 ile darbe girişimi olduğunu öğrendiği saat 01.30 arasında darbe girişimine ilişkin herhangi bir bilgi verilmediğini de aktaran Korkmaz, 'Geldiğimiz anda Cengiz yarbay, 'ne maksatla geldiniz' diye soruyor. Ben de, 'bombalı saldırı olabileceği, emir veren Fatih Karakaya'yı arayabileceği' bilgisini verdim.' derken, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde (TSK) emrin mutlak itaat anlamına geldiğini, o anki ruh halinin yaşanmadan anlaşılamayacağını dile getirdi.
Mahkeme heyeti başkanı Dağ: 'Avukatlara adam gibi cevap ver'
Avukatların sorularına karşılık, 'Biraz baksanız, bana bunu sormazdınız' tarzı cevaplar veren sanık Korkmaz'a, mahkeme heyeti başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, 'Avukatların sorularına adam gibi cevap ver.' uyarısında bulundu.
Üye hakimin, 'Saat 07.17'de Sinan astsubay ile mesajlaşman var, 'polise mukavemet' konusunda. Ayrıca, 'üzerlerine sık' mesajı almışsınız. Bu ne demek?' diye sorduğu Korkmaz, 'Ben de anlamadım emin olun. Saat 03.11'de, 'konumu bir daha gönderiyorum' dedi. Önce konumu yolladı sonra bir daha aradı. Saat 11.00 ya da 12.00 civarıydı. Konuşmadan sonra da böyle bir mesaj attı. Ben anlam veremedim. Gördüğüm kadarıyla birçok kişiye mesaj atmış.' dedi.
Tutuklu sanık Kayhan Korkmaz, üye hakimin, 'Sorgu ifadeni kabul etmedin. Sen uzman çavuş Faruk Sivri'den bir gün önce ifade vermişsin. Faruk uzman, seninle ilgili, 'Kim gelirse gelsin ateş edilecek' emri verdiğini söylemiş. Senin de sonradan kabul etmediğin sorgunda benzer ifaden var. Buna ne diyorsun?' şeklindeki sorusuna karşılık da, 'O zaman bana ne denilseydi söyleyecektim. Pardon filmindeki gibi. Polisler, beni, 'polislere sıkın' diyen kişi senmişsin diyerek dövdüler. Duydukları şeyi benim söylediğimi düşünmüşler. O an süreci yaşamak lazım.' beyanında bulundu.
'Ordu komutanını derdest etmek için geldiler'
Duruşmada daha sonra, 15 Temmuz darbe girişiminin yaşandığı gece kontrol altına alınmaya çalışılan Fenerbahçe Orduevi'nden sorumlu olan Albay İbrahim Cem Gültekin ile Yarbay Murat Eğilmez, tanık olarak dinlendi.
Beyanda bulunan ve mahkeme heyeti ile avukatların sorularını yanıtlayan Albay Gültekin, 'Size göre 4 ZPT aracıyla gelen bu askerler, ne amaçla orduevine gelmiş olabilir?' sorusuna karşılık, şunları söyledi: 'Yaşanan şeylere bakıldığında bence ordu komutanını derdest etmek için geldiler diye düşünüyorum. Orada komutanların korunmasına gerek yok, zaten her birinin koruması mevcut. Olayın darbe olduğunun anlaşılmasının ve helikopterlerin gelip gitmesinin ardından, ben kışladaki helikopter pistine projektör koydurdum. Gece görüşü olan pilotlar pisti görüp inemesinler diye yaptım. Projektörlere bakan pilot kör olur. Gelen birlik, kapıları tutmak için (komutanlar derdest edildiğinde) gerekli teçhizata sahipti. Sanık Üsteğmen Kayhan Korkmaz, bana karşı, bir üsteğmen bir albaya karşı nasıl davranması gerekiyorsa öyle davranmıyordu. Kapıda bizi oyalayan unsur olmasa, daha çabuk müdahale ederdik.'
'Eyüp Gürler'in eşine, 'kocasının yanlış yolda olduğu' sözünü ilettim'
Gültekin, şöyle devam etti: 'Eski 1. Ordu Hareket Yarbaşkanı Tuğgeneral Eyüp Gürler, (15 Temmuz darbe girişimi ana dava tutuklu sanığı), sorumluluğumda olan Fenerbahçe Orduevinde ikamet ediyordu. Darbe girişiminde olduğunu öğrenince, ordu komutanım Ümit Dündar'a, 'Gidip müdahalede bulunayım mı?' diye sordum. 'Evet' cevabını alınca, evine gittik. Eşi kapıyı açtı ve ona, 'ordu komutanımız size, 'kocanız yanlış yolda, kan dökülecek, yarın başına bir şey gelirse çok geç olacak' dememi rica etti' şeklinde konuştum. Eşi de, 'Tamam ben anlatacağım' dedi. Bahsettiğimiz kişi (Gürler), harekat yarbaşkanı. Benim orduevi planlarım bile oradan geçiyor. Orayı bildiklerini düşünüyorum. Yargılanan sanıkların yer aldığı unsura sadece oyalama görevi verilmiş olabilir.'
Albay İbrahim Cem Gültekin'in beyanlarından sonra konuşan mahkeme heyeti başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, '15 Temmuz darbe girişimi gecesi, hain unsurlara karşı icra ettiğiniz görev bizim için değerlidir. Ben mahkemem adına sizi kutluyorum.' ifadesini kullandı.
Muhalefet şerhli tahliye kararı
Duruşmada, savunma ve tanık beyanlarının ardından sanık, sanık avukatları, müdahil avukatları ve savcının talepleri alındı.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, tutuklu olarak yargılanan sanık uzman çavuşlar Fahri Sivri ve Recai Yeğen'in, aleyhe olmayan tanık beyanları çerçevesinde toplanan deliller yönünden suç vasfının değişme ihtimali, tutukluluk halinin Avrupa insan Hakları Sözleşmesi'ne göre ölçüsüz bir tedbir olacağı ve adli kontrol tedbirinin yeterli sayılacağı gerekçeleriyle oy çokluğuyla tahliye edilmesine karar verdi.
Bu karara, üye Hakim Halit İçdemir tarafından, 'sanık ve tanıkların dinlenilmesine devam edilecek olması, kuvvetli suç şüphesinin bulunması, tutukluluk hallerinin bu aşamada orantılı sayılması' gerekçeleriyle muhalefet şerhi konuldu.
Tahliyesine karar verdiği sanıklar Sivri ve Yeğen hakkında, 'yurt dışına çıkış yasağı' ve 'haftada bir gün ikametgahına en yakın güvenlik merkezine gidip imza verme zorunluluğu'ndan oluşan adli kontrol tedbiri uygulanmasını da kararlaştıran heyet, tutuklu sanık Kayhan Korkmaz'ın da kuvvetli suç şüphesini gösteren delillerin olması gerekçesiyle bu halinin devamına hükmetti.
Duruşma, 16 Ekim 2017'ye ertelendi.
İDDİANAME
İddianamede, rütbeli askerler Kayhan Korkmaz, Fahri Sivri ve Recai Yeğen ile 37 er, şüpheli sıfatıyla yer alıyor. Soruşturma kapsamında rütbeli askerlerin tutuklandığı belirtilen iddianamede, tüm şüphelilerin 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs', 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Türkiye Büyük Millet Meclisini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs' suçlarından, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılması talep edildi.
İddianamede, Üsteğmen Kayhan Korkmaz hakkında 'silahlı terör örgütüne üye olmak', diğer 39 şüpheli hakkında ise 'örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek' suçundan 7,5 yıldan onbeşer yıla kadar hapis cezası istendi.
Darbe girişimi öncesi İstanbul'daki 2. Zırhlı Tugay Komutanlığında darbeciler tarafından yapılan toplantılarda, darbe kalkışması kapsamında hangi kurum ve kuruluşlara ait binalar ile hangi köprü ve kara yolu geçiş noktalarının kontrol altına alınacağı hususunun kararlaştırıldığı aktarılan iddianamede, toplantılarda köprülerin, önemli kara yolu geçiş noktalarının, havalimanlarının, AKOM, Valilik, Telekom, belediye, televizyon kanalları, Emniyet Müdürlüğü ve benzeri bir kısım kurum ve kuruluşların yanı sıra, Fenerbahçe Orduevi'nin de kontrol altında tutulmasına karar verildiği hatırlatıldı.
İddianamede, Fenerbahçe Orduevi'ni kontrol altına alma görevinin şüpheli üsteğmen Kayhan Korkmaz'a verildiği belirtilerek, orduevinin neden hedef seçildiği şöyle anlatıldı:
''Çeşitli nedenlerle başka illerden İstanbul iline gelen rütbeli askeri personellerin genellikle burada konakladıkları, olay gecesi darbe karşıtı tavır ve davranış göstermeleri muhtemel bir kısım askeri personelin orduevinde bulunabileceklerinin öngörüldüğü, Fenerbahçe Orduevi'nin kontrol altına alınarak, geçici olarak burada kalan rütbeli askeri personellerin, başka rütbeli asker kişilerle irtibatlarının kesilmesinin ve hareket kabiliyetlerinin tamamen ortadan kaldırılmasının amaçlandığı tespit edilmiştir.''
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-10 Nisan (2017) 'İstanbul 40 sanık Darbe Yap./Fenerbahçe Orduevi Baskını' davası
(06 Ağustos 2017, 11:29)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: