Ergenekon Savcısı Öz´den önemli bir açıklama geldi. Ergenekon davasında sanık Levent Göktaş´ın talebi üzerine soruşturmada Kanadoğlu´nun hukuki durumunun ne olduğu gündeme gelmişti. Bu konuya açıklık getiren Savcı Zekeriya Öz, Sabih Kanadoğlu hakkında yürütülmekte olan gizli soruşturmanın sürdüğünü açıkladı. Birinci, İkinci ve Üçüncü Ergenekon iddianamelerinde sanıklarla irtibatı nedeniyle sık sık adı geçen Sabih Kanadoğlu için Ergenekon savcıları açık bir suçlama yöneltmemiş, şüpheli olarak bahsetmişti.
Savcı Öz: Kanadoğlu hakkındaki soruşturma sürüyor
Ergenekon Savcısı Öz´den önemli bir açıklama geldi. Ergenekon davasında sanık Levent Göktaş´ın talebi üzerine soruşturmada Kanadoğlu´nun hukuki durumunun ne olduğu gündeme gelmişti. Bu konuya açıklık getiren Savcı Zekeriya Öz, Sabih Kanadoğlu hakkında yürütülmekte olan gizli soruşturmanın sürdüğünü açıkladı. Birinci, İkinci ve Üçüncü Ergenekon iddianamelerinde sanıklarla irtibatı nedeniyle sık sık adı geçen Sabih Kanadoğlu için Ergenekon savcıları açık bir suçlama yöneltmemiş, şüpheli olarak bahsetmişti.
Ergenekon soruşturması kapsamında evi aranan Sabih Kanadoğlu´nun soruşturmadaki durumuna hakkında Savcı Zekeriya Öz´den yanıt geldi. Öz, Kanadoğlu hakkındaki gizli soruşturmanın devam ettiğini belirtti. Emekli Albay Levent Göktaş´ın 19 Eylül 2009 tarihindeki talebi üzerine Kanadoğlu hakkında nasıl bir işlem yapıldığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı´na sorulmasına karar verilmişti. Bunun üzerine Savcı Zekeriya Öz, bu soruya cevap verdi. Öz, Sabih Kanadoğlu hakkında ne gibi işlem yapıldığı sorulmuş olup, hakkında 7 Ocak 2009 tarihinde arama yapılmış ve şahıs hakkındaki gizli soruşturma halen devam etmekte. dedi. Öte yandan, 19 Eylül 2009 tarihinde Kanadoğlu hakkında telefon görüşmelerinin Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı´ndan (TİB) istenmesine karar verilmişti. Sanık Levent Göktaş´ın, Ben, talebimde Sabih Kanadoğlu ile ilişkilendirildiğimi, kendisinin bu davanın sanığı mı yoksa tanığı mı olduğunu sormuştum. Ancak sanırım yanlış anlaşılmış söylediklerim. demesinin ardından mahkeme, Kanadoğlu hakkında TİB´le ilgili kararından dönülmesini kararlaştırmıştı. ( Zaman)
7 Ocak 2009 tarihindeki operasyonlarda Kanadoğlu´nun evinde de arama yapılmıştı
Ergenekon soruşturması kapsamındaki dalga operasyonlarda Kanadoğlu´nun evinde de arama yapılmış bir adet ruhsatsız silahın bulunduğu operasyonda Kanadoğlu gözaltına alınmamıştı. Üçüncü iddianamede örgüte ait olduğu iddia edilen silahların sahipleri arasında Kanadoğlu´nun adı geçiyor.
Ergenekon sanıklarıyla yakın ilişkisini kanıtlayan deliller elde edildi: Levent Göktaş´ın özel belgeleri Kanadoğlu´nun evinde çıktı
Yüksek yargı ve askeri bürokraside görev yapan bazı şahıslara ait gizlice çekilmiş mahrem görüntüler ofisinde yakalanan Mustafa Levent Göktaş, sorgusu sırasında Ergenekon kapsamında evi aranan Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu´nu tanımadığını söyledi. Ancak Kanadoğlu´nun evinde yapılan aramalarda, Özel Kuvvetler´den emekli olan Levent Göktaş´a ait l´den 60´a kadar sıralanmış bir çok takdirname, rozet beratları, madalya beratları, diplomalar, başarı belgeleri ve öz geçmiş raporu çıktı. ( Star)
Örgüt dökümanlarında Kanadoğlu´nun da adı geçiyor
Kanadoğlu´nun adı üç iddianamede de sık sık geçiyor: Üçüncü iddianamede 39 yerde , İkinci iddianamede ise 37 yerde geçiyor. 3. Ergenekon İddianamesinde, Haberal´ın çalışma masası ve bilgisayarında ele geçirilen dokümanlar arasında ´Prof. Dr. Mehmet A. Haberal-Rektör´ ibareli ´Sayın E. Org. İsmail Hakkı Karadayı - Muhterem Paşam istemiş olduğunuz Faruk Demir´in CD´lerini gönderiyorum, hürmetlerimle´ yazılı 1 sayfalık doküman sıralandı. ´Belgeler, Dinleme Kayıtları, İlişkiler 07.04.2008´ ibareli ve arka sayfaları el yazmalı 14 sayfa bilgisayar çıktılarının dökümanlar arasında yer aldığı iddianamede ´Bakanlar´ ibaresi ile başlayan 10 sayfalık isim listesinin içeriğinde Bakanlar, Toparlayıcı Eksen, Akademi, Bürokrasi, Yazar-Fikir adamı, Medya, İş Dünyası, Hukuk, E. Asker, Kadın Hareketleri başlıkları altında Mustafa Özbek, Şener Eruygur, Doğu Perinçek, Erol Manisalı, Emin Gürses, Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Vedat Yenerer, Sabih Kanadoğlu, Hurşit Tolon ve Tuncer Kılınç isimli kişilerin isimlerinin bulunduğu kaydedildi.
Bir diğer dokümanda ise ´Yeni bir Türkiye için yeni bir siyaset ve bir oluşuma ilk adım´ ibaresi ile başlayan, 27.08.2001 tarihli´ Mehmet Haberal müracaat sahibi ibaresiyle son bulan, bilgisayar çıktısı doküman içeriğinde de ´Yeni bir Türkiye için yeni bir siyaset ve bir oluşuma ilk adım´ başlıklı Yaşar Nuri Öztürk ve Yaşar Okuyan imzalı siyasi içerikli bildiri, devam eden sayfalarda başlık ve imza kısmı bulunmayan bir mahkemeye ait olduğu değerlendirilen duruşma tutanakları fotokopileri yer aldığı belirtildi. İddianamede, ´Milli Egemenlik Hareketi´ imzalı bildiri ve 11-22 arasında numaralanan bilgisayar çıktısı dokümanda Doğu Perinçek, Anıl Ç, Emin Gürses, Erol Manisalı, Güler Kömürcü, Hurşit Tolon, Mehmet Haberal, Mustafa Balbay, Mustafa Özbek, Sabih Kanadoğlu, Şener Eruygur, Tuncer Kılınç, Vedat Yenerer, Yaşar H, Tuncay Özkan ve Ümit Ö, isimli kişilerin yer aldığı öne sürüldü.
HSYK´lı Ertosun´un ´Biz de açılım yapıyoruz´ dediği ´Açılım´, Kanadoğlu´nun evinin aranması kararını bozmakmış
HSYK üyesi Ali Suat Ertosun, 2009 Temmuz ayında meydana gelen gerilimli toplantılar sonrasında Adalet Bakanı ve hükümeti eleştiren basın toplantısında, Ergenekon´la ilgili bazı mahkeme kararlarının Yargıtay´da bozulmasını istediklerini belirtmişti. Ona göre, Ergenekon soruşturmasında mahkemelerin verdiği arama kararlarının hukuka aykırı olduğunu ileri süren HSYK üyeleri, ´kanun yararına bozma´ yoluna gidilmesini istemiş. Üyeler, eski Yargıtay Başsavcısı Kanadoğlu´nun evinin aranması kararının Yargıtay´da bozulması için Adalet Bakanlığı´ndan başvuru talep etmiş. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi´nin Kanadoğlu´nun evinin aranmasıyla ilgili kararında Ergenekon örgütünün eylemleri belirtilerek, arama gerekçeleri arasında Danıştay saldırısı ve Cumhuriyet Gazetesi´nin bombalanması da yer almıştı.
Kent Otel toplantılarının Ergenekon operasyonları sırasında kesintiye uğramaması için İlhan Selçuk ve Engin Aydın´ı uyarmış
Kent Otel Toplantıları´nın sekreterliğini yapan Engin Aydın´da bulunan toplantı tutanakları, toplantıya katılanlarla Ergenekon soruşturması arasında ilginç bağlantıları ortaya çıkarmıştı. Aydın´da bulunan ve gün gün tutulan ´Kent Otel Notlarına´ göre, HSYK üyesi Ali Suat Ertosun toplantılara 13 kez katılmış. Teknik takibe takılan konuşmalarda, Ergenekon operasyonlarının başlamasının ardından toplantılara ara verildiği, Yargıtay eski Başsavcısı Sabih Kanadoğlu´nun Engin Aydın ve İlhan Selçuk´u ´toplantılara ara vermemeleri, devam etmeleri konusunda´ uyardığı da belirlenmişti.
Kanadoğlu, Ergenekon savcılarına mesaj göndermişti: Beni sorgulayacak savcılar başsavcı olduğumu unutmasın
Ergenekon kapsamında ifade vermeye çağrılması gündeme gelen Sabih Kanadoğlu kendisine soru soracak savcılara ilginç mesajlar göndermişti: ?Savcı arkadaşların, benim Türkiye Cumhuriyeti´nin başsavcısı olduğumu bildiklerini sanırım.? Ergenekon soruşturmasını sürekli eleştirmesiyle dikkati çeken Kanadoğlu´nun, Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların belge ve bilgilere göre hareket etmeyip siyasi davrandığını ima eden son eleştirisi bir başsavcıdan beklenmeyecek ciddiyetsizlikteydi: ´Belki Yıldırım Beyazıd´ı da Ergenekon örgütü öldürmüş olabilir.´
Kanadoğlu: Belki Yıldırım Beyazıd´ı da Ergenekon örgütü öldürmüş olabilir
Konuyu basından öğrendiğini dile getiren Kanadoğlu, ?Beni ifade vermek üzere İstanbul Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi´nin savcısı davet etmiş. Zaten bu malum ma´hud, ancak adının kullanılması mahkeme tarafından yasaklamış örgütün faaliyetleriyle irtibatlı olduğum ileri sürülerek benim evim arandı. Evim arandığı anda, ben de bu davanın şüphelisi oldum. Şimdi davet ettikleri kişi, o malum ve ma´hud davanın bir şüphelisidir. Habere göre, irtibatlı olduğum iddia edilen Danıştay baskını, Cumhuriyet gazetesinin bombalanması ve bunun yanında akla gelen çeşitli olaylar için -zaten belki Yıldırım Beyazıd´ı da o öldürmüş olabilir- şüphelinin (kendisinin) bilgisinin dışında bu irtibatın nereden ileri geldiğini bana soracaklar. Elbet bu davete icabet edeceğim. Bu davete icabet etmemek lüksüm de yok? dedi. Olayın aydınlığa kavuşmasının aynı zamanda kendisinin görevi olduğunun altını çizen Kanadoğlu, savcılara da çeşitli uyarılarda bulunarak şunları söyledi: ?Tabii bana bu konuda soru soracak savcı arkadaşların, benim Türkiye Cumhuriyeti´nin başsavcısı olduğumu bildiklerini sanırım. Bu davete gideceğim. Zaten zorunlu olarak gideceğim. İnanıyorum ve diliyorum ki, bu malum ve ma´hud örgütün ve davanın açıklığa kavuşması kısa sürede mümkün olur. Çünkü ben de inanıyorum ki, bu davanın soruşturmasını yürüten savcılar, hiçbir gücün, iktidarın, çeşitli akla gelebilecek etkili güçlerin savcısı değildirler. Savcılar, ´cumhuriyetin savcısı´ olduğunu hiçbir zaman unutmamalıdır.?
(03 Kasım 2009, 17:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
´AKP ve Gülen´i Bitirme Planı´ manşetlerimiz
Savcılar Ergenekon ´İdharı´nın peşinde