FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan'ın da aralarında bulunduğu 73 jandarma personeli ile terör örgütünün jandarma yapılanmasında sözde "abilik" yaptığı belirtilen 19 sivil olmak üzere 92 şüpheli hakkında, üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve çeşitli hapis cezaları istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, girişim günü Harp Akademilerinden gelen subayların Sercan ve yardımcısı Yarbay Birol Abbas ile görüştükleri, şüphelilerin darbe girişimine hazırlık olarak değerlendirilen bu faaliyetlerini "tez çalışması" olarak adlandırarak gizledikleri belirtildi. İddianamede yer alan bilgilere göre, jandarma yapılanması temelde, en altta "öğrenci" tabir edilen asker şahıslar, daha üstünde silsile halinde "öğretmenler", "müdür yardımcıları", "müdür" ve "bölge temsilcisi" ile "Jandarma Kuvvet İmamı"ndan oluşuyor. Yapılanma içindeki "İzdivaççılar" jandarma personeline yine yapılanmaya mensup olan kadınları bulup evlendirmekle görevli iken, "Arama Tarama (ATM) Mesulü" ise FETÖ mensuplarının iletişimini sağlayan Shu, Tango, ByLock gibi programları yükleme, cihazları yeri geldiğinde formatlama görevini yürütüyor. Yapılanmada "Bilgi İşlem Mesulü (BİM)" sahte ihbar mektupları tanzim ederek kendilerinden olmayan personel hakkında "Bunlar FETÖ'cü" diye ihbar yapmayla görevli olurken, "Ümitçiler" ise himmet, izdivaç gibi konularda sıkıntı çıkaran askeri personelin geri kazanılmasını sağlıyor. "Arama Tarama ATM", "Bilgi İşlem BİM", "İzdivaççı" ve "Ümitçiler"den oluşan sorumlularla jandarmadaki yapılanmasını oluşturan FETÖ'nün, üyelerinin "şakirtlik derecesi"ni de 1'den 52'ye kadar sınıflandırdığı açığa çıktı.
08.07.2017 17:43 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin eski İstanbul İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Gürcan Sercan'ın da aralarında bulunduğu 73 jandarma personeli ile terör örgütünün jandarma yapılanmasında sözde 'abilik' yaptığı belirtilen 19 sivil olmak üzere 92 şüpheli hakkında iddianame hazırlandı.
4 Temmuz'daki gelişmeye göre, İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından hazırlanan 841 sayfalık iddianamede, darbe girişimi ve öncesinde, olay yeri inceleme raporları, kamera görüntüleri tespit tutanakları, tanık beyanları, şüpheli ifadelerinin incelemesi neticesinde İl Jandarma Komutanlığı ve bağlı birliklerinde yürütülen eylem ve faaliyetlere yer verildi.
Darbe girişiminin jandarma ayağının koordinasyon merkezi olarak İl Jandarma Komutanlığının kullanıldığı, İl Jandarma Komutanı ve yardımcıları olan üst rütbeli bir kısım subaylar tarafından hazırlık ve eylemlerin yönetilip koordine edildiğinin anlaşıldığı aktarılan iddianamede, olay tarihinde İl Jandarma Komutanı olan şüpheli Kurmay Albay Gürcan Sercan'ın darbeci kanat tarafından hazırlanan sözde 'Sıkıyönetim Atama Listesinde' normalde Tuğgeneral rütbesiyle görev yapılan 'İstanbul Jandarma Bölge Komutanı' olarak atandığı anlatıldı.
İddianamede, Sercan'ın 14 Temmuz'da 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanlığı'nda Ankara'dan gelen askerlerin koordinesinde düzenlenen 2. Darbe Koordinasyon Toplantısına katıldığı, toplantı akabinde darbe koordinatörlerinden olan 66. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgenaral Mehmet Nail Yiğit ile 14 Temmuz 15.50 sıralarında Atatürk Havalimanı Jandarma Koruma Bölük Komutanlığı'na geldiği, havalimanına ait krokiyi inceleyerek havalimanı ana giriş noktasının, kontrol kulelerinin, terminal binasının ve devlet konuk evinin yerlerini tespit ederek keşif yaptıkları vurgulandı.
Darbe girişimi öncesi faaliyetlere, 'tez çalışması' kamuflajı
Girişim günü Harp Akademilerinden subayların İl Jandarma Komutanlığı'na gelerek Albay Gürcan Sercan ve yardımcısı Yarbay Birol Abbas ile görüştükleri ifade edilen iddianamede, şüphelilerin darbe girişimine hazırlık olarak değerlendirilen bu faaliyetlerini 'tez çalışması' olarak adlandırarak gizledikleri belirtildi.
İddianamede, Jandarma KOM Şube Müdürü olan şüpheli Yarbay Birol Abbas'ın 13 Temmuz'da mahiyetindeki personeline 'Ola ki ben sizi gece görev var diye çağırırsam sadece 3 tane uzun dipçikli MP5 ve 3'er adet şarjör alın' diyerek hazırlıklara başladığı belirtildi.
İl Jandarma Komutanından 'kamera kayıtlarının bulunduğu harddiskleri bana getirin' talimatı
İddianamede, yaklaşık 10 aydır İstanbul İl Jandarma Komutanlığı bünyesinde bulunan Muhabere Entegre ve Bilişim Sistemleri (MEBS) Şube Müdürlüğü'nde görev yapan jandarma astsubay Mehmet Demirçubuk'un kollukça alınan ifadesinde '16 Temmuz'da alayda nöbetçi olmasından dolayı saat 09.00 sıralarında nöbeti teslim aldığını, tam saatini hatırlamadığı öğle saatinden önce bulunduğu MEBS şubeye Alay Komutanı Gürcan Sercan'ın geldiğini, daha önce Sercan'ı MEBS Şube katında hiç görmediğini, içeri girdiğinde o anda yanında bulunan uzman Necati Öner ve uzman Volkan Yılmaz'ın yanında 'Kamera kayıtları nerede tutuluyor' diye sorduğunu, 'Kayıtlar nizamiyede tutuluyor' dediğini, 'Burada başka herhangi bir kamera kaydı veya bu kayıtların yedeği tutulmuyor mu?' diyerek sorduğu' beyanında bulunduğu aktarıldı.
İfadesinde Albay Haydar Yalın'ın da kendisine 'Kamera kayıtlarının nerede tutulduğunu ve bu kayıtların şifresini kim biliyor?' sorusunu sorduğunu belirten Demirçubuk'un şunları söylediği kaydedildi:
'Saat 16.00 sıralarında dahiliden Gürcan Sercan'ın koruması Can Sertman aradı, ancak şebeke olmadığı için telefonum kapandı. Habercilerden biri alay komutanın beni çağırdığını söyleyince makamına gittim. Albay Sercan 'Nizamiyedeki kamera kayıtlarının bulunduğu 2 harddiski acilen söküp bana getir' dedi. Kendisine kamera kayıtlarının sökülmesi halinde yerine yeni harddiskler takılması gerektiğini söyledim. 'Sen şimdilik git acilen o 2 harddiski söküp getir, yenilerini daha sonra takarsın.' dedi. Sökmüş olduğum biri 2 terabyte biri 500 gigabyte 2 harddiski bizzat makamında kendisine teslim ettim.'
İddianamede Albay Gürcan Sercan'ın harddiskleri Albay Haydar Yalın'a verdiğinin anlaşıldığı, görüntülerin yer aldığı harddisklerin bulunamadığı, Sercan ve Yalın tarafından görüntülerin imha edildiğinin değerlendirildiği aktarıldı.
Vali Şahin ve Emniyet Müdürü Çalışkan'ın bot talebi yerine getirilmedi
Şüpheli Albay Sercan'ın darbe girişimi gecesi 24.00 sıralarında FETÖ tarafından sıkıyönetim komutanı olarak belirlenen eski 3. Kolordu Komutanı Korgeneral Erdal Öztürk'ün emir subayı binbaşı Ahmet Güzel ile 2-3 dakika görüşme yaptığı anlatılan iddianamede, Sercan'ın 16 Temmuz saat 00.30'da koruma aracı ile 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne gittiği, Zincirlikuyu'ya vardıklarında polisin köprüye geçiş noktalarını kapattığını gördükleri, İl Emniyet Müdürü'nü arayarak polis barikatlarından geçmelerinin sağlandığı, köprüye ulaştıkları, köprüde yoğun bir kargaşanın olduğunu gördükleri, şüpheli Gürcan Sercan'ın bu esnada İl Emniyet Müdürü'nün yanındayken bile sürekli telefon ile oynadığı, 'Biz buraya neden geldik ki?' şeklinde söylendiği anlatıldı.
İddianamede, Sercan'ın 03.00 sıralarında 'Biz artık buradan gidelim' dediği, ancak yollar kapalı olduğundan gidemedikleri, daha sonra şüpheli Sercan'ın telefon ile Sahil Güvenlik'ten bot ayarlaması için şüpheli Haydar Yalın ile görüştüğü, köprüden ayrılarak Üsküdar sahiline indikleri, buradan koruması Uzman Çavuş Can Sertman ile birlikte Gürcan Sercan'ın askeriyeye ait olan ve Albay Haydar Yalın aracılığı ile Sahil Güvenlik Komutanlığı'ndan ayarlanan bota binerek İstinye sahiline geçtikleri, buradan iki araç ile birlikte kendisine bağlı Jandarma İstihbarat Şube Müdürü olan şüpheli Yarbay Nurettin Çakmak ve Yüzbaşı Sadık Tatar'ın karşılayarak aldıkları, koruma ve şoförlerin bir araca rütbelilerin diğer bir araca bindiği aktarıldı.
Darbe soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunan, olay tarihinde Sahil Güvenlik Marmara ve Boğazlar Komutanı olan Kurmay Albay Yavuz Geçim'in İl Jandarma Komutanı olan şüpheli Gürcan Sercan'ı aldırmak için bot gönderdiği belirtilen iddianamede, ancak aynı şekilde kendisinden talepte bulunan İstanbul Valisi Vasip Şahin ve Emniyet Müdürü'nün bot talebini yerine getirmediğinin tespit edildiği kaydedildi.
YAPILANMA
İddianamede yer alan bilgilere göre, jandarma yapılanması temelde, en altta 'öğrenci' tabir edilen asker şahıslar, daha üstünde silsile halinde 'öğretmenler', 'müdür yardımcıları', 'müdür' ve 'bölge temsilcisi' ile 'Jandarma Kuvvet İmamı'ndan oluşuyor.
-Yapılanma içindeki 'İzdivaççılar' jandarma personeline yine yapılanmaya mensup olan kadınları bulup evlendirmekle görevli iken, 'Arama Tarama (ATM) Mesulü' ise FETÖ mensuplarının iletişimini sağlayan Shu, Tango, ByLock gibi programları yükleme, cihazları yeri geldiğinde formatlama görevini yürütüyor
- Yapılanmada 'Bilgi İşlem Mesulü (BİM)' sahte ihbar mektupları tanzim ederek kendilerinden olmayan personel hakkında 'Bunlar FETÖ'cü' diye ihbar yapmayla görevli olurken, 'Ümitçiler' ise himmet, izdivaç gibi konularda sıkıntı çıkaran askeri personelin geri kazanılmasını sağlıyor
- 'Arama Tarama ATM', 'Bilgi İşlem BİM', 'İzdivaççı' ve 'Ümitçiler'den oluşan sorumlularla jandarmadaki yapılanmasını oluşturan FETÖ'nün, üyelerinin 'şakirtlik derecesi'ni de 1'den 52'ye kadar sınıflandırdığı açığa çıktı.
FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'da İstanbul'daki jandarma yapılanması ve jandarmanın darbe gecesindeki faaliyetlerine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede ifadelerine yer verilen itirafçılar, terör örgütünün jandarmadaki faaliyetlerini tüm ayrıntılarıyla ortaya çıkardı.
Jandarma personelinin İstanbul'daki darbe girişimi eylemlerine ilişkin İstanbul Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Can Tuncay tarafından yürütülen yürütülen soruşturmanın ardından hazırlanan 870 sayfalık iddianameyle terör örgütünün 'mahrem nitelikli jandarma yapılanması' ilk kez açığa çıkartıldı.
İddianamede yer alan bilgilere göre soruşturma, gözaltına alınan astsubaylardan Mustafa Özyurt ve Muhammed Aliko'nun ifadelerinde kendilerini terör örgütünün sözde jandarma teşkilatı yapılanmasında örgütsel isimlendirmeyle 'öğrenci' tabir edilen şekilde en alt seviyede faaliyet gösterdiklerini ve kendilerinin 'öğretmen' sivil şahıslara bağlı olduklarının beyan etmesi üzerine derinleştirildi.
Bu kapsamda yapılan çalışmalar neticesinde terör örgütü FETÖ içerisinde 'öğretmen' olarak tabir edilen siviller, 'Asım' kod adlı Evren Pehlivan ve 'Baki' kod adlı Reşat Şahin'i gözaltına alan ekipler, bu şüphelilerin de itirafları neticesinde bir üstleri konumundaki 'müdür yardımcısı' tabir edilen Ö.B'ye ulaştı.
Söz konusu şüpheli ile daha sonra yakalanan M.B. ve kendiliğinden emniyet birimine teslim olan H.G, etkin pişmanlıktan faydalanarak FETÖ'nün yapılanmasını deşifre eden açıklamalarda bulundu.
Bu şahısların anlatımlarına göre terör örgütünün sözde 'mahrem nitelikli jandarma teşkilatı yapılanması'nın temel yapısı irdelendiğinde, en alt kademesinde 'öğrenci' tabir edilen asker şahıslar, bir üstünde ise hiyerarşik olarak 'öğretmen' sivil şahıslar, daha sonra müdür yardımcıları onların üzerinde de müdürler yer alıyor.
YAPILANMADA KİM KİME BAĞLI
Terör örgütünün yapılanması içinde, jandarma astsubay ve jandarma uzman çavuşlardan sorumlu bir müdür yardımcısı, jandarma subaylarından sorumlu bir müdür yardımcısı, her müdür yardımcısına bağlı 4-5 veya daha fazla sayıdan oluşan öğretmenler, her öğretmene de duruma göre 4'e kadar öğrenci olarak adlandırılan jandarma personeli bağlı bulunuyor.
FETÖ'nün jandarma yapılanmasında Avrupa, Anadolu ve Silivri olmak üzere üç bölgeye ayrılan İstanbul'da, Silivri bölgesine bakan sözde müdür aynı zamanda Trakya bölgesindeki 4 müdür yardımcısından sorumlu tutuluyor.
EN TEPEDE JANDARMA KUVVET İMAMI VAR
İddianamede yer alan söz konusu iki itirafçının anlatımlarına göre, 'Marmara Bölge İmamı', jandarma yapılanması hiyerarşisi içinde en üst düzeydeki 'Jandarma Kuvvet İmamı'na doğrudan bağlı bulunuyor.
Marmara Bölge Temsilcisinin altında Bolu, Düzce, Sakarya, İzmit illerinden sorumlu müdür, Tekirdağ, Edirne, Kırklareli ile Silivri'den sorumlu müdür, Çanakkale, Bursa, Yalova, Bilecik'ten sorumlu müdür, İstanbul Avrupa Yakası'ndan sorumlu müdür, İstanbul Anadolu Yakası'ndan sorumlu müdür, İzdivaç Sorumlusu, Bilgi İşlem Mesulü (BİM), Arama Tarama Mesulü (ATM) ile Ümitçiler yer alıyor.
Yapılanma içinde Trakya bölgesinde faaliyet gösteren tüm müdürler, 'Marmara Bölge İmamı'na bağlı iken, ülkedeki tüm bölge imamları da Ankara'daki 'Jandarma Kuvvet İmamı'na bağlı çalışıyor.
- Dışarıdan evlenenin şakirtlik derecesi düşürülüyor
Bir devlet okulunda öğretmen olarak çalışan ve örgüt içinde sözde 'müdür yardımcısı' pozisyonundaki itirafçı, anlatımlarına göre, jandarma yapılanması içindeki 'İzdivaççı', 'Arama tarama ATM' sorumlusu, 'Ümitçiler' ile 'Bilgi işlem BİM' birimlerinin görevleri şöyle:
'İzdivaççılar: Jandarma personeline yine yapılanmaya mensup olan kadınları bulup evlendirmekle görevli. İzdivaççı, kendisine göre uygun birini bulduğunda bayan şahsı jandarma personeli ile tanıştırıyor, personel ve bayan uygun görürlerse evleniyorlar. Yapılanma dışı bir kadınla evlenen kişinin şakirtlik derecesi düşürülüyor ve hoş karşılanmıyor. Bir personelin şakirtlik derecesi, aynı zamanda eşinin de şakirtlik derecesine bağlı. Ayrıca örgüt içerisinde 'eşiniz kadar şakirtsiniz' klişesi bulunmakla birlikte şakirtlik derecesi, 1'den 52'ye kadar olup derecelenme bu şekilde yapılıyor.
Arama Tarama (ATM) Mesulü: Terör örgütü mensupların kullandığı dijital malzemelerdeki mensuplar arası iletişimi sağlayan 'Shu, Tango, ByLock' gibi programları yükleme, cihazları yeri geldiğinde formatlama görevini yürütüyor. Örgüt içinde sözde 'müdür' seviyesinde görevi bulunan ATM sorumlularının merkezi Ankara'da bulunuyor ve belirli periyotlarla tüm ATM'ciler Ankara toplantılar düzenleyerek yeni gelişmelere göre sistem ve program geliştiriyor.
ELDİVENLE HAZIRLANAN MEKTUPLAR
Bilgi İşlem Mesulü (BİM): Yapılanma içerisinde en kritik görevi icra eden BİM sorumluları, bilgisayardan çok iyi anlayan ve her türlü 'diskriminasyon' (karalama, kötüleme amacıyla) faaliyetlerini yürütmek ve organize etmekle görevliler. Temsilcilerin talimatları doğrultusunda sahte ihbar mektupları tanzim ederek bunları evlerinde veya ofislerinde bulunan yazıcılarda hazırlayıp ilgili yerlere gönderen ve bunları hazırlarken genelde eldiven kullanan ATM sorumluları, hazırlanan mektupları göndermek için evlerinde, ofislerinde bol miktarda posta pulu da bulunduruyor.
Kendilerinden olmayan personel hakkında 'Bunlar FETÖ'cü' diyerek Jandarma Genel Komutanlığına sahte ihbar mektubu gönderen ATM'cilerin, gönderici ismi olmayan mektupları yine kendilerinden olmayan yurt ve derneklerin kapatılması amacıyla BİMER'e kadar ulaştırdıkları ve aynı zamanda internet video paylaşım sitelerinden açılan hesaplarla 'diskriminasyon' faaliyetleri yapmakla görevli.
Ümitçiler: terör örgütünün yapılanması içinde 'Müdür' seviyesinde olup direkt temsilciye bağlı olarak çalışmakla birlikte her bölge temsilciliğinin bir adet ümitçisi bulunuyor. Bu sözde müdürlük, daha önceleri irtibat, himmet, izdivaç vb. konularda sıkıntı çıkartan askeri personelin tekrardan geri kazanılması amacıyla kuruldu.
FETÖ İÇİNDEKİ ÜMİTÇİLER
FETÖ içindeki Ümitçiler, derecesi düşürülen askeri personelin tekrar kazanılması amacıyla ilgili kişinin düğünü, doğum günü, çocuğunun dünyaya gelmesi gibi özel günlerinde mutlaka bu kişiye kişiye ulaşarak çeyrek yarım altın gibi çeşitli hediyeler veriyor.'
Terör örgütünün jandarmadaki yapılanmasında sınav sorularının nasıl elde edildiğini de anlatan itirafçı astsubay Ö.B, 2000'den 2015 yıllarına kadar Jandarma personelinin uzman çavuşluktan astsubaylığa, astsubaylıktan subaylığa ve tüm ihtisas sınavlarının sorularının dijital ortamda bölge temsilciliklerine geldiğini söyledi.
Ö.B, 2013 yılından sonra soruların dijital olarak gelmeyip listeler üzerinden Ankara Jandarma Beytepe Okullar Komutanlığında sınav komisyonları tarafından tespit edildiğini, kariyer planlamasına göre yapının uygun gördüğü ilgili personelin bölge temsilciliklerinin onayıyla tespit edildikten sonra bu şahıslara 2013 yılına kadar sınav sorularının verildiğini ifade ederek, tespit edilen uygun adayın müdür veya müdür yardımcısının evinde veya personelin kendi evinde bilgisayar ortamında bir yemin metni okutulup verildiğini, yapı içerisinde bu işin adına 'Fetih Okuma' denildiğini kaydetti.
Soru verilen personelin yapı içerisindeki derecesine göre tespit edildiğini, sınavlarda başarılı olması istenilen, yani seçilen personelin listelerinin bölge temsilcisinin onayıyla Ankara'daki okullardan sorumlu 'Münir' kod adlı kişiye iletildiğini belirten Ö.B, sınavlara hazırlatılan personelin özellikle çalıştıkları birliklerde 'çok ders çalışıyor' görüntüsü vermelerinin tembihlendiğini anlattı.
SIZAN ÖĞRENCİ SAYISI YÜZDE 100
Ö.B, 2010-2015 yılları arasında ilgili okullara yapı tarafından sokulan öğrenci sayısının yüzde 100'ü bulduğunu, konuyla ilgili olarak katalog evliliği yapmayan, himmet vermeyen, düzenli gelip gitmeyen personele kesinlikle kefil olunmadığını belirterek, 'A, B, C, D şeklinde hazırlanan soru paketlerinin ilgili personele okutulduğu, örneğin bir personele 100 sorudan 70 tanesi verilirken bir başka personele 75 soru, fakat farklı soruların verildiği, aynı şekilde yazılı sınavda başarılı olan personelin tabii tutulduğu mülakat sınavlarında da sınav komisyonları tarafından yardımcı olunduğu, kazara yapı dışından yazılı sınavda başarılı olanlar var ise mülakat sınavında sınav komisyonları tarafından elendiği' ifadelerini kullandı.
DARBE ÖNCESİ 'ÜST AMİRLERİN EMRİ UYGULANSIN' TALİMATI
Terör örgütünün jandarma yapılanmasında 'Müdür Yardımcısı' olarak görev yapan şüpheli M.B. de verdiği ifadede, Ö.B. gibi terör örgütü FETÖ'nün jandarma içindeki birimlerine ilişkin bilgiler verdi.
Örgüt içinde 'Erkan' kod adıyla bilinen kişinin 13 Temmuz 2016 tarihinde 'Tango' programından evde olup olmadığını sorduktan sonra evine geldiğini anlatan M.B, 13 Temmuz 2016'da evine gelen bu kişinin 'Öğrenci arkadaşlara söyleyin, üst amirlerinden kim ararsa onun dediğini aynen uygulasın' dediğini aktardı.
M.B, bunun üzerine kendisine bağlı öğretmenlerin altında bulunan astsubay ve Uzman Çavuş olan öğrencileri 13-14 Temmuz 2016 günü tek tek gezerek iletilen talimatı aktardığını dile getirdi.
(08 Temmuz 2017, 17:43)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: