Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 18'i tutuklu 26 eski emniyet mensubu hakim karşısına çıktı.
08.07.2017 18:55 Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında dava açılan 18'i tutuklu 26 eski emniyet mensubu hakim karşısına çıktı.
05.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmaya, tutuklu, bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları ve aileleri katıldı.
Kimlik tespitinin yapılması ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca düzenlenen iddianamenin özetinin okunmasının ardından sanıkların savunmaları alınmaya başlandı.
Eski polis memuru Adem Türker, savunmasında, hakkındaki idari soruşturmaya sebep olan sosyal medya hesaplarının kendisine ait olmadığını iddia etti.
Hiçbir şekilde sosyal medya hesabı açmadığını ve kullanmadığını savunan Türker, 'Bana atfedilen sosyal medya paylaşımları bana ait değildir. Ben bu hususta teknik inceleme yapılmasını talep ediyorum.' dedi.
Sanık Türker, Bank Asya hesabını 2010'da açtığını, bu bankanın kredi kartını kullandığını belirterek, kişisel bankacılık işlemlerini yaptığını, talimatla para yatırmadığını savundu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Türker, tahliyesini ve beraatını istedi.
Eski komiser yardımcısı Alparslan Gök de savunmasında, 'ByLock' tespit edilen hattın kendisine ait olduğunu söyledi.
'ByLock' yüklemediğini ve kullanmadığını belirten Gök, 'Kimse Yok mu Derneği'ne bağış yaptığımı hatırlamıyorum, fakat yapmış olabilirim. Yapmışsam, acıma duygusuyla yapılan bağıştır. Başkaca bir amacım yoktur. 18 Temmuz'da açığa alındım, daha sonra ihraç edildim. Suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum.' dedi.
Diğer tutuklu sanık Ali Aydın da Bank Asya hesabını 2004 yılında açtırdığını söyledi.
EFT ücretinin az olmasından dolayı bu bankayı tercih ettiğini belirten Aydın, 'Ben bu bankanın devlet tarafından denetlendiğini bildiğimden hesap açtırdım. Suç işlemek için bu bankadan hesap açtırmadım. Talimatla para yatırmadım. Ben tasarruf yapmak için bu bankayı tercih ettim.' diye konuştu.
Aydın, 'ByLock' programını indirmediğini ve kullanmadığını öne sürerek, 'Yapılan aramada ele geçirilen kitap FETÖ kitabı değildir. Yazarı başkadır. Ben her iki suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum.' sözlerine yer verdi.
Savunma yapan polis memuru Adem T., 'Hakkımda açılan soruşturmaya sebep olan sosyal medya hesapları bana ait değildir. Hiçbir şekilde sosyal medya hesabı açmadığını ve kullanmadım. Sosyal medya paylaşımları bana ait değildir. Ben bu hususta teknik inceleme yapılmasını talep ediyorum. Bank Asya hesabıma gelirsek, ben hesabı 2010 yılında açtım. Bu hesabı kredi kartlarını kullanmak için açtım. Yani kişisel bankacılık işlemleri için açtım. Talimatla para yatırmadım' dedi.
Eski komiser yardımcısı Alparslan G. ise yaptığı savunmada, 'ByLock tespit edilen hattın kendisine aittir. Fakat ben Bylock programı yüklemedim ve kullanmadım. Kimse Yok mu derneğine bağış yaptığımı hatırlamıyorum, fakat yapmış olabilirim. Yapmışsam, acıma duygusuyla yapılan bağıştır. Başkaca bir amacım yoktur. 18 Temmuz'da açığa alındım, daha sonra ihraç edildim. Suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum' diye konuştu.
Tutuklu polis Ali G. ise, 'Bank Asya'ya 2004 yılında hesabımı açtırdım. Ben bu bankayı EFT ücretinin az olmasından dolayı tercih ettim. Ben bu bankanın devlet tarafından denetlendiğini bildiğimden hesap açtırdım. Suç işlemek için bu bankadan hesap açtırmadım. Talimatla para yatırmadım. Ben tasarruf yapmak için bu bankayı tercih ettim. ByLock programını ne telefonuma nede başka yere indirdim. Yapılan aramada ele geçirilen kitap FETÖ kitabı değildir. Yazarı başkadır. Ben her iki suçlamayı kabul etmiyorum. Beraatimi talep ediyorum' şeklinde konuştu.
Sanıkları ve sanık avukatlarını dinleyen mahkeme heyeti davayı yarına erteledi.
06.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu, bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Tutuklu sanık eski emniyet mensubu Mehmet Özdemir, 'Bylock' kullandığı iddiasını reddetti.
ByLock tespit edilen hattın kendisine ait olduğunu belirten Özdemir, 'ADSL hattı üzerinden de ByLock kullandığım iddia edilmektedir. Bunu kabul etmiyorum. Komşular ve misafirler benim verdiğim şifreyle ADSL internet hattını kullanıyorlardı. Kullananlar bu programı indirmiş olabilir.' dedi.
Mahkeme başkanının Sulh Ceza Hakimliği ile mahkemedeki ifadesinde çelişki olduğunu belirtmesi üzerine Özdemir, 'Ben o dönemde Siber Suçlarla Mücadele Müdürlüğü'nü yürütüyordum. Birçok farklı programla alakalı çalışma yapıyorduk. Düşündüm, taşındım, ByLock programını indirmedim. Dolayısıyla Sulh Ceza Hakimliği'ndeki ifademi kabul etmiyorum.' diye konuştu.
Sanık Özdemir, FETÖ ile alakasının olmadığını, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, tahliyesini ve beraatını talep etti.
Tutuklu sanık Nagıp Polat da 'ByLock'u yüklemediğini ve kullanmadığını savundu.
Hakkındaki arama kararını duyunca teslim olduğunu, serbest bırakıldığını, daha sonra gözaltına alındığını ve tutuklandığını belirten Polat, 'ByLock listesinin güvenli olduğunu düşünmüyorum. MİT tarafından elde edildikten sonra mahkeme dosyasına girene kadar güvenliğinin sağlanamadığını düşünüyorum.' şeklinde konuştu.
Polat, 2008 yılında Bank Asya'da hesap açtığını ifade ederek, 'Faizsiz bankacılık olduğundan dolayı tercih ettim. 2013 yılında kapattım. Hesap hareketlerim yoktur, talimatla para yatırmadım.' dedi.
Herhangi bir terör örgütüyle ilgisinin ve irtibatının bulunmadığını öne sürerek, suçlamaları kabul etmediğini belirten Polat, tahliyesini ve beraatını istedi.
Diğer sanıklarda haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini ve beraatlarını talep etti.
Mahkeme heyeti, duruşmaya yarın sabaha kadar ara verdi.
07.07.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuklu, bazı tutuksuz sanıklar ile avukatları ve yakınları katıldı.
Duruşmada, sanıkların savunmalarının alınmasının tamamlanmasının ardından tanıklar ifade verdi.
Tanık M.G, ifadesinde sanık Adem Türker'i tanıdığını, yaklaşık 1 yıl aynı birimde görev yaptıklarını söyledi.
Bekar olduğunu, bu yüzden ev tutmadığını ve iki kişinin kaldığı bir eve yerleştiğini belirten M.G, 'Daha öncesi aşamalarda verdiğim ifadelerde ismini belirttiğim kişiler eve gelip sohbet ediyorlardı, sanık Adem de bunların içindeydi. Ben bu sohbetlere katılmadım. Ev arkadaşlarım da sohbetlere katılıyordu. Sohbetlere katılmadığım için ne konuşuldu ne yapıldı bilmiyorum. Bunun dışında başka bir bilgim yoktur.' dedi.
Diğer tanık N.Ş. de ifadesinde 2002 ile 2012 yılları arasında Sakarya Emniyet Müdürlüğü'nde farklı rütbelerde farklı birimlerde görev yaptığını kaydetti.
Sanık Emre Deniz'in Çocuk Şube Müdürlüğü görevini yaptığını belirten N.Ş, 'Bu sanığa yönelik suçlamayla ilgili herhangi bir bilgim yoktur. Kimsenin alnında bu suçu işlediği yazmaz. 2010, 2011 ve 2012 yıllarında sanık Emre Deniz'in de aralarında bulunduğu bazı kişiler şu an terör örgütü olarak bildiğimiz örgütle fikir birliği içerisindeydiler. Sanık Emre Deniz ile ilgili bilgilerim bunlardır.' diye konuştu.
Duruşmada görüşünü açıklayan cumhuriyet savcısı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini ve dosyadaki eksik belgelerin tamamlanmasını talep etti.
Söz alan sanık avukatları, müvekkillerinin savunmalarına katıldıklarını, tanık beyanlarının aleyhte olan hususlarını kabul etmediklerini belirterek, sanıkların tahliyelerini ve beraatlarını istedi.
Mahkeme heyeti, 4 sanığın adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, dosyadaki eksik belgelerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan ve 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilen iddianamede, Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) ile ihraç edilen emniyet müdürü, komiser, komiser yardımcısı ve polis memuru 26 sanık hakkında 'anayasayı ihlal' suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçundan 7 yıl 6 aydan 15'er yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Bir şüphelinin 'tehdit' suçundan 3 yıldan 7,5 yıla, bir şüphelinin ise 'terör örgütü propagandası' suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, darbe girişiminin ardından yapılan çalışmada, dosyada bulunan Sakarya İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli emniyet mensuplarının önce açığa alındığı daha sonra KHK ile ihraç edildiği kaydedildi.
Şüphelilerin 17-25 Aralık sürecinden sonra Bank Asya'ya para yatırarak örgüte finansal destek sağladığı anlatıldığı iddianamede, bazı sanıkların ise çocuklarını KHK ile kapatılan Özel Fatih Koleji'ne gönderdiği belirtildi.
İddianamede, bazı şüphelilerin adreslerinde yapılan aramada örgütün elebaşısı Fetullah Gülen'in kitap ve CD'lerinin bulunduğu ifade edilerek, bazı sanıkların terör örgütünün evlerinde kalıp eleman yetiştirdiği, örgütün propagandasını yaptığı ve örgütün haberleşme programı 'ByLock'u kullandığının tespit edildiği aktarıldı.
Şüphelilerin örgüt adına himmet verip ve topladığının anlatıldığı iddianamede, sanıkların 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü' ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organik bağ kurduğu, üzerlerine atılı 'anayasayı ihlal' ve 'silahlı terör örgütü üyeliği' suçlarını işlediklerinin anlaşıldığı savunuldu.
Paralel yapı-25 Mayıs (2017) 'Sakarya Emniyet Yapılanması/Darbeye destek 26 sanık' davası
(08 Temmuz 2017, 18:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: