Malatya'daki darbe girişimine ilişkin görülen 76 sanıklı FETÖ/PDY davasına devam edildi.
01.07.2017 15:55 Malatya'daki darbe girişimine ilişkin görülen 76 sanıklı FETÖ/PDY davasına devam edildi.
28.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Tutuklu yargılanan dönemin 2. Ordu Harekat Destek Yarbaşkanı Tuğgeneral Zeki Karataş ve 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili duruşmaya gelmedi.
Dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Huduti duruşmaya SEGBİS aracılığıyla tutuklu bulunduğu cezaevinden katılırken duruşmada bugün tanıkların dinlenmesi bekleniyor.
Duruşmada mahkeme heyetinin başkanlığını Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Koç yapıyor.
Spor salonunun girişinde kontrol noktası oluşturup çevrede güvenlik önlemi alan polis ve özel harekat ekipleri, avukatların yanı sıra tutuksuz sanıklar ve yakınları, müştekileri ve izleyicileri X-ray cihazından geçirerek üst araması yaptıktan sonra içeri aldı.
7 Mart'tan bu yana 72 sanık savunma yaptı
Davanın görülmeye başlandığı 7 Mart'tan bu yana aralarında dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti ve 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'un da bulunduğu 72 sanık savunma yaptı.
Tutuksuz sanıklar ile tanıkların dinlendiği bir önceki duruşmada, mahkeme heyeti 2. Ordu Komutanı ve darbe girişimi sırasında Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olarak görev yapan Korgeneral İsmail Metin Temel'in gelecek celsede tanık olarak dinlenmesine karar vermişti.
DURUŞMADAN DETAYLAR
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda görülen dördüncü duruşmada, Malatya Kara Havacılık Alay Komutanı Kara Pilot Albay Hakan Keleş, tanık olarak dinlendi.
Keleş, darbe girişimi sırasında yaşadıklarını anlatarak, Malatya Kara Havacılık Alay Komutanlığında görevli nöbetçi amir binbaşı Rıza adındaki kişinin kendisini arayarak, 'sıkıyönetim emri' geldiğini söylediğini belirtti.
Bunun üzerine kendisinin nöbetçi amire 'Nereden çıktı, emri inceleyin gelince bakacağım.' dediğini aktaran Keleş, şöyle devam etti:
'Alay'a ulaştığımda yayınlanan emre baktım, uygun olmayan bir emir olduğunu gördüm. Odaya çıktım İnsanlı Keşif Uçağı (İKU) kısmından arkadaşlar geldi, talep olduğunu söylediler. Albay Bahadır Erdemli beni aradı ve İKU hazır etmemizi istedi. Nedenini sorduğumda önce cevap vermedi daha sonra 'Ankara'ya gidecek.' dedi. 'Bu saatte olmaz dedim.' bekledik. İkinci defa aradı uçağı vermedik, vermeyince beni görevden aldıklarını söyledi. Ben de yetkisinin olmadığını söyledim. Sanıklardan 'Mustafa Özhan orada mı? Onunla görüşeceğim.' dedi. Telefonu verdim. Daha sonra görevden alındığım ve eski alay komutanının görevi devralacağına dair bir mesaj geldi. Görevi bırakmadık ve güvenlik tedbirleri aldık.'
'Pisti kapattık ve uçuşlara izin vermedik'
Keleş, İKU'yu hazırlamadıklarına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
'Bunun üzerine Kara Havacılık Okul Komutanı Ünsal Coşkun beni arayarak emirlere uymamı söyledi. Ben, Kara Havacılık Komutanı ile görüşmek istedim bana yetkinin kendisinde olduğunu söyledi. Avni Angun ile gece birkaç defa görüştük. 'Rahat olmadığını' söyledi. 'Emniyette misiniz?' diye sorduğumda, 'Sayılmaz.' cevabını verdi. Avni Paşa 'Emir komuta dışına çıkmayın.' diye birkaç defa söyledi. Sabah 04.00-05.00 gibi Avni Paşa tekrar aradı 'Erhaç'a uçaklar gelmiş bilgin var mı?' diye sordu. 'Bilgim yok.' dedim. Sonra baktığımda dışarıda nakliye uçaklarını gördüm, kendisini arayıp, nakliye uçaklarının geldiğini söyledim, 'Tamam.' dedi. Saat 07.00 gibi Avni Paşa 'Şemdinli Tekeli'de bir karakolun basıldığını ve İKU'ya ihtiyaç olduğunu' söyledi. Emniyet tarafından yapılan araştırmada öyle bir saldırı olmadığı belirlendi ve pilotlar içeri alınmadı. Bende Avni Angun'u arayarak, böyle bir uçuşun olmayacağını deyince, 'Tamam.' dedi ve kapattı. Üsteki emniyeti aldık, pisti kapattık ve uçuşlara izin vermedik.'
Keleş, daha sonra Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un sorularını yanıtladı
Koç'un 'İKU talebi kimden geldi?' sorusuna Keleş, 'Talep Albay Bahadır Erdemli'den geldi. Böyle bir talep üzerine uçuş olmayacağını söyledim. İKU'nun Ankara'ya personel taşıma gibi bir görevi yoktur. İKU'nun görev sahası operasyon bölgesidir. Bu nedenle kaldırılmaması talimatını verdim. Daha sonra biz kaldırmayınca bize yazılı mesaj emri geldi. Bahadır Erdemli, bana 'Ankara'ya personel taşınacağını, bu uçağın Ankara'ya gitmesi gerektiğini' söyledi. Albay Erdemli, 'Bu emrin ordu komutanının emri olduğunu' belirtti. Bahadır Erdemli, İKU kaldırılması konusunda ısrar etti. Genel olarak verilen emirlere uymadım.' yanıtını verdi.
Keleş, bir avukatın 'Ankara'ya bin 500 top mermisi gönderilmesine' ilişkin sorusuna ise Ankara'ya gönderilen 20 milimetrelik bin 500 top mühimmatının yazılı emirle değil, şifahen gönderildiğini belirterek, bu durumun normal olmadığını söyledi.
Keleş, olay sonrası yaptıkları araştırmada, Ankara'ya gönderilen bin 500 adet 20 mm'lik top mühimmatının yazılı bir emirle değil, şifai olarak gönderildiğini belirterek bu durumun normal olmadığını söyledi. Mühimmatın gönderilmesinin sadece personel arasında yapılan bir tutanak ile kayda alındığını söyledi.
TANIKLAR
Yakınca Spor Salonundaki Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada darbe kalkışmasının yaşandığı gün 2.Ordu Komutanlığı Karargahında görevli askerlerin tanık olarak dinlenilmesine devam edildi.
15 Temmuz'da 2. Ordu Karargahında görevli astsubaylardan Hakan İşdar, o gün karargahta Mesaj Kontrol Nöbetçi Astsubay olarak görev yaptığını belirterek, 'Albay Erkan Varol bana saat 20.00'den itibaren önemli bir evrak geleceğini söyledi. Bunu 3-4 defa sordu. Sıkıyönetim emirleri geldiğinde bende Harekat Merkezi'ni arayarak, önemli evrakın geldiğini söyledim. Avni Angun 21.00'den sonra, 21.00 ile 22.00 arasında, ilk gelen mesajdan sonra, askeri hattan arayarak, 'Benden habersiz hiçbir yere emir çekilmeyecek' dedi' ifadelerine yer verdi.
Bir diğer tanık Tuğgenerali Zeki Karataş'ın emir Astsubayı Furkan Yağdıran ise ifadesinde Zeki Karataş'ın kendisine hava harekatı olacağını söyleyerek mesaide kaldığını belirterek, 'Karargahta iken Zeki Karataş ve Mustafa Serdar Sevgili makam araçlarını hazırlatarak çıkıp yaptılar. Nizamiyeden çıkış yaparken Zeki Karataş, Yüzbaşı Kemal Keskin'e 'Bir problem var mı' diye sordu. O da 'yok' dedi. Buradan Kara havacılık Alay Komutanlığına, ardından ise Ordu Komutanının konutuna geçildi. Ordu Komutanı Adem Huduti, 'O çocuklar baya kalabalık gelmişsiniz' dedi. Albay Bahadır Erdemli, ordu komutanına evrakları gösterdi. Buradan ordu karargahına geçildi. Zeki Karataş karargah bahçesinde telefonla konuşurken, Albay Bahadır Erdemli'ye 'Bahadır artık icraata geç, Serdar bir şey yapamayacak' diye konuştu.
Malatya'da terör örgütü FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 26'sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşması, tanıkların dinlenmesiyle devam ediliyor.
Malatya'da terör örgütü FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, 26'sı tutuklu 76 sanığın yargılandığı davanın 4'üncü duruşması, tanıkların dinlenmesiyle devam ediliyor. Yakınca Spor Salonu'nda oluşturulan Malatya 1.Ağır Ceza Mahkemesi salonunda tanık olarak dinlenen Malatya Kara Havacılık Alay Komutanı Albay Hakan Keleş, odasına çıktığında İnsanlı Keşif Uçağı (İKU) görevlilerinin geldiğini söyledi. Keleş, 'İKU ile ilgili talep olduğunu söylediler. Albay Bahadır Erdemli aradı ve İKU hazır etmemizi söyledi. 'Niye?' diye sorduğumda, ilk başta cevap vermedi sonra 'Ankara'ya gidecek' dedi. 'Bu saatte olmaz' dedim ve beklemeye başladık. İkinci defa aradı, uçağı vermeyince, beni görevden aldıklarını söyledi. Ben de yetkisinin olmadığını söyledim. 'Mustafa Albay (sanık Mustafa Özhan- Malatya Kara Havacılık eski Alay Komutanı) orada mı? Onunla görüşeceğim' dedi. Telefonu verdim. Daha sonra mesaj şeklinde görevden alındığım ve eski alay komutanının görevi devralacağına dair bir mesaj geldi. Biz görevi bırakmadık ve güvenlik tedbirleri aldık. 04.00-05.00 gibi Avni Paşa aradı 'Erhaç'a uçaklar gelmiş bilgin var mı?' diye sordu, 'bilgim yok' dedim. Sonra baktığımda dışarıda nakliye uçaklarını gördüm, kendisini arayıp, nakliye uçaklarının geldiğini söyledim, 'Tamam' dedi. 07.00 gibi Avni Paşa 'Şemdinli Tekeli'de bir karakolun basıldığını ve İKU'ya ihtiyaç olduğunu' söyledi. Emniyet tarafından yapılan araştırmada öyle bir saldırı olmadığı belirlendi ve pilotlar içeri alınmadı' dedi.
Tanık olarak dinlenen 2'nci Ordu'da görevli Astsubay Ahmet Sevincek ise tutuklu Yüzbaşı Kemal Keskin'in 15 Temmuz'da 'Darbe oldu yönetime el koyduk'' dediğini ifade etti. Sevincek, 15 Temmuz'da nöbetçi astsubay olarak görev yaptığını belirtti. Sevincek, Yüzbaşı Hüseyin Çakıcı'nın kendisini arayarak 1 nolu nizamiyeye gideceklerini söylediğini ve birlikte 1 nolu nizamiyeye geçtiklerini kaydederek, 'Bize 'Darbe oldu, yönetime el koyduk' dedi. Şoke olduk. 'Sakinleşin' dedi. Ne olduğunu anlayamadık bir nolu nizamiyeye gitmemizi ve içeriye giriş çıkış yapılmamasını söyledi. Zaten gittiğimi nizamiyede sadece ordu komutanı giriş yapıyordu' dedi.
Sevincek, ifadesini şöyle sürdürdü:
'Herhangi bir terslik yoktu. Bize neden böyle söylediğini anlamaya çalıştık. Daha sonra 2 nolu nizamiye bölgesine geçtik. Bir sivil aracın içerisinde oturmuş teçhizatlı askerleri gördüm. Kışla dışına çıkmak üzereydi. Hüseyin Çakıcı'ya aracın nereye gideceğini sordum, bir yere gideceğini söyledi. Kemal Keskin, 'ordu komutanını geleceğini, karşılamamı' söyledi. 1 nolu nizamiye bölgesine gittim. 22.00-22.30 civarı olabilir 1 nolu nizamiyeden ordu komutanının aracı giriş yaptı. Nizamiye kapısını açarak içeri girmelerini sağladık. O sırada bir tuğgeneral içeriye hiçbir aracın alınmaması emrini verdi.'
Darbe girişimi sırasında Orduevinde Nöbetçi Amir Ayşe Şahin, 00.00 civarında Binbaşı İbrahim Dede'nin, bir astsubay iki erin tam teçhizatlı Orduevi'ne gelerek, kendisiyle görüştüğünü, Binbaşı'nın 'Ordu komutanının emrini iletiyorum. Kimse dışarı çıkmayacak' dediğini söyledi. Şahin, 00.00 civarında halkın Orduevi önünde toplandığını ve içeriye çeşitli cisimler attığını kaydederek, ifadelerine şöyle devam etti:
'Bu konuda bilgi vermek üzere nöbetçi amirliğini aradım bilgi verdim. Komutana bilgi vereceklerini söylediler. Daha sonra harekat merkezini aradım. Ben bilgi verdikten sonra Erkan Varol telefon alarak 'Vurun, öldürün, ateş edin' dedi. Ben de telefonu kapattım. Nöbet yerlerini dolaştım askerlere, 'ateş açmayın, panik yapmayın, dikkatli olun, kendinizi emniyete alın' dedim. Askerlerin emniyet almasını sağladım daha sonra 155 Polis İmdat Hattı'nı aradım. Polisler güvenliği aldıktan sonra halk da normale döndü ve bir sorun kalmadı.'
Mahkeme başkanı Vedat Koç, duruşmanın 13.30'da ara verdiğini ve 14.30'da devam edeceğini söyledi.
Davanın 4'üncü duruşmasının öğleden sonraki oturumunda da tanıklar dinlendi. Duruşmayı AK Parti Malatya il yönetim kurulu üyeleri de takip etti.
Tanıkların dinlenmesinin ardından saat 17.00'de duruşmanın bugünkü bölümünü noktalayan Mahkeme Başkanı Vedat Koç, yarın saat 09.00'da devam edileceğini açıkladı.
29.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Malatya'daki darbe girişimine ilişkin görülen FETÖ/PDY davasında mahkeme ara kararları açıkladı. Mahkeme, dönemin 2.Ordu Komutanı Adem Huduti'nin emir subayı Sedat Kaya'nın tahliyesine karar verdi.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince, Yakınca Spor Salonu'nda görülen 4'üncü duruşmanın 2'nci oturumunda, FETÖ'nün sözde 'Kara Kuvvetleri Komutanlığı imamı' olduğu iddia edilen eski Kurmay Albay Bilal Akyüz, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden tanık olarak dinlendi.
Akyüz, 15 Temmuz'da 2. Ordu Karargahında ne darbe ne de darbe girişimiyle ilgili herhangi bir görüşmesinin olmadığını iddia etti.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un 'Tutuklu sanık Zeki Karataş ile 12 kez ne görüştünüz' sorusuna, 'Darbeyle ilgili herhangi bir şey görüşmedik. Ben karargahların durumunu öğrenmek için görevlendirilmiştim, onun için aradım.' cevabını verdi.
Koç'un 'FETÖ'nün 'Kara Kuvvetleri imamı' olduğun söyleniyor' şeklindeki sorusuna Akyüz, 'Sizce ben öyle birine benziyor muyum' diye karşılık verdi. Bunun üzerine Vedat Koç, 'Görüntüsü nasıl oluyor' diye sorunca Akyüz, 'Bir gazete haberini soruyorsunuz. Ben 'temsilciyim' dedim, gazete 'imam' diye çevirmiş, inandıysanız başarılı olmuşlar.' yanıtını verdi.
Mahkeme Başkanı Koç'un 'Genelkurmayda toplantıya katıldınız mı' sorusuna ise 'Katılmadım' cevabını veren Bilal Akyüz, darbe girişiminden, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasından sonra haberdar olduğunu iddia etti.
Akyüz, tutuklu sanık Erkan Varol'u da tanımadığını dile getirmesi üzerine Koç, 'HTS kayıtlarında çok sayıda görüşmeniz var.' dedi. Bunun üzerine Bilal Akyüz, 'Başkaları görüşmüş olabilir, ben görüşmedim.' cevabını verdi.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda görülen dördüncü duruşmanın ikinci oturumunda, Adana F Tipi Cezaevi'nde tutuklu bulunan ve darbecilerin hazırladığı sözde atama listesinde 'Diyarbakır Sıkıyönetim Komutanı' olarak gösterilen dönemin 7. Kolordu Komutanı Korgeneral İbrahim Yılmaz tanık olarak dinlendi.
Yılmaz, 15 Temmuz'da 2. Ordu Komutanı Adem Huduti, Kurmay Başkanı Avni Angun ile görüştüğünü belirtti.
Bir törene katıldığını ve daha sonra saat 21.00'de evine geçtiğini öne süren Yılmaz, tayin olacağı için eşyalarını kolilere koyarak hazırlık yaptığını söyledi.
Darbe girişiminde çıkan olayları ilk kez 21.45 sıralarında televizyondan öğrendiğini ileri süren Yılmaz, 'Tam olarak bir mana veremedim ama olayların normal olmadığını da biliyordum. Harekat merkezlerini aradık ama bilgi alamadık.' dedi.
Yılmaz, Diyarbakır Valisi ile Huduti'yi aradığını, olaylarla ilgili bilgilerinin olup olmadığını sorduğunu ve bilgilerinin bulunmadığı cevabını aldığını savundu.
Yaşanan olayların ardından saat 23.00 sıralarında evinden çıkarak Kolordu Karargahına gittiğini anlatan Yılmaz, 'Kolordu Kurmay Başkanı, Genelkurmay başkanlığından yayınlanan sıkıyönetim emrini verdi, inceledim, kanunsuz olduğunu anladım. Kanunsuz, bunu uygulamayacağız kışladan hiçbir araç ve personel çıkmasın, birlikler bu emri uygulamasın diye emir verdim.' şeklinde konuştu.
Daha sonra yine Huduti'yi yine aradığını ve Genelkurmay Başkanlığından gelen emirle ilgili bilgisi olup olmadığını sorduğunu dile getiren Yılmaz, 'Bilgisi olduğunu ancak kesinlikle askeri hiyerarşi ve emir komuta sisteminden çıkmamamızı söyledi. 'Bu emirleri dikkate almayın, mühimmat depolarına dikkat edin.' şeklinde emir verdi. Bu görüşmeden sonra birlik komutanlarıyla görüşmeye devam ettim.' ifadelerini kullandı.
Diyarbakır Valisini aradığını ve birliklere verdiği emirleri kendisine ilettiğini savunan Yılmaz, şunları kaydetti:
'Türkiye Cumhuriyeti devletinin emrinde olduğumuzu söyledim. Saat yarıma doğru Avni Angun, harekat merkezinden bizi aradı ve kendisi bana ordu komutanının odasında entegre olduğunu söyledi. Serdar, Zeki Paşa ve Bahadır Albay ile birlikte olanların olduğunu söyledi. Bize kötü fiili bir harekette bulunmadıklarını, kapıda nöbetçi olduğunu kendilerinin odada olduklarını söyledi. Ordu komutanını aradım, kendisi odada olduklarını, fiziki zarar verilmediğini ve konuşarak onları ikna edip, vazgeçirmeye çalıştıklarını söyledi. 'Birliklere sahip çık, emir komuta sistemini bozmayın, o emirlere uymayın.' dedi.'
Mühimmatlı helikopter istemişler
Yılmaz, darbe girişimi sırasında kendisinden helikopter istendiğini iddia ederek, şu ifadeleri paylaştı:
'5 taarruz helikopteri terör operasyonu için burada (Diyarbakır) bulunmaktaydı. Ankara'dan tam mühimmatlı helikopterlerin istendiği bana iletildi ben de gitmeyeceklerini söyledim. Saat 03.00 gibi ordu komutanıyla görüştüm, durumlarını sordum. Durumda değişiklik olmadığını ikna etmeye çalıştıklarını söyledi. Ben de tekrar yaptıklarımı ve darbeye karşı olduğumu açıkladığımı söyledim. Ordu nizamiyesinde çatışma olduğunu öğrendim ordu komutanını aradım durumu sordum. Bizimle ilgili bir çatışma yok, güvenlik güçlerinin olaya müdahale ettiğini söyledi.'
Darbeci general Semih Terzi ile görüşmüş
Darbe girişimi sırasında Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürülen darbeci general Semih Terzi ile telefonla görüştüğünü bildiren Yılmaz, 'Yaklaşık 15-20 saniye bir görüşmemiz oldu. Semih Terzi'ye niye buruda olduğunu sordum o da 'Ankara'dan çağırdılar, gidiyorum.' dedi. Terzi ile tek görüşmem bu oldu.' diye konuştu.
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonunda görülen dördüncü duruşmanın ikinci oturumunda, FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan dönemin 3. Taktik Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Halil İbrahim Ergin, Gaziantep E Tipi Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla tanık olarak dinlendi.
Ergin, 15 Temmuz'da hava sahasının kapatılması haberiyle ilgili dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Tümgeneral Avni Angun'u aradığını belirtti.
Angun'a hava sahasıyla ilgili bilgisinin olup olmadığını sorduğunu ifade eden Ergin, 'Kendisi de bana bilgisinin olmadığını, araştıracağını söyledi. Ben de helikopter kaldırıp Esedere'de olan Kolordu komutanımızı (Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel) aldırmamız gerektiğini söyledim.' diye konuştu.
Görüşmenin ardından saat 01.29'da Angun'un kendisini tekrardan aradığını ve 'Hakkari merkezde bir sorun mu var?' diyerek birlik çıkıp çıkmadığını sorduğunu aktaran Ergin, şunları söyledi:
'Bende kendisine çıkmadığını söyledim. 'Tekrar araştır. Özellikle kurmay subaylara dikkat et.' dedi. Birlik çıkmadığını teyit ettim, kendisine ulaşamadım. 02.06'da tekrar Avni Angun aradı, el altından araştırdığımı, birliğin çıkmadığını kendisine ilettim.'
Darbeciler 2 kobra helikopter istemiş
Genelkurmay Karargahı'ndaki darbeci askerlerin kendilerine bağlı Otluca Kışlasını arayarak pilotlu olarak 2 kobra helikopter istendiğini iddia eden Ergin, 'Bende kesinlikle kalkmayacağı talimatını verdim. Kolordu komutanına da hususu ilettim. 00.38'de 2. Ordu Komutanına iletmek için aradım ama emir subayı kesinlikle görüştürmedi.' ifadelerini kullandı.
Ergin, 2. Ordu Komutanı ile görüşememesinin ardından dava kapsamında tutuklu bulunan sanık dönemin 2. Ordu İdari Kurmay Yarbaşkanı Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ile görüştüğüne dikkati çekerek, Ankara'dan pilot ve helikopter istendiğini ancak buna müsade etmediğini ilettiğini kaydetti.
Sabah saat 05.45'te makam odasından Şemdinli Tugay Komutanı'nın kendisini aradığına işaret eden Ergin, 'Beni aradı, gece saldırı olduğunu, bir askerin yaralandığını, temasın devam ettiğini, İHA'ya ihtiyaç olduğunu bana bildirdi. Avni Angun'u arayarak bu hususu kendilerine ilettim, İHA'ya ihtiyaç olduğunu bildirdim. Kendisi bana ilgileneceğini iletti. Görüşmelerimiz bundan ibaret.' dedi.
Büyükşehir ve Yeşilyurt belediyeleri müdahil oldu
Duruşmada, Malatya Büyükşehir ve Yeşilyurt belediyelerinin avukatları davaya katılma dilekçesini mahkeme heyetine iletti.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç, Büyükşehir ve Yeşilyurt belediyelerinin davaya katılmalarına oy birliğiyle karar verildiğini açıkladı.
Darbe girişimi gecesinde Yüksekova 3. Piyade Tümen Komutanı olarak görev yapan ve şu anda Gaziantep Cezaevi'nde tutuklu bulunan Halil İbrahim Ergin, Malatya'da görülen davaya tanık olarak SEGBİS ile katıldı. Ergin, 15 Temmuz gecesi Ankara'dan Hakkari'deki Otluca kışlasından 2 adet kobra helikopterin istendiğini iddia etti.
15 Temmuz günü saat 19.00 sıralarında hava sahasının kapatılması haberinin kendisine iletildiğini belirten Halil İbrahim Ergin, sonrasında dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun'u arayarak hava sahasının kapatıldığı bilgisinin olup olmadığını sorduğunu söyledi. Angun'un kendisine bilgisinin olmadığını ve araştıracağını belirttiğini ifade eden Ergin, 'Ben de dönemin Van Asayiş Kolordu Komutanı İsmail Metin Temel'in Hakkari'nin Esendere ilçesinde olduğunu ve oradan aldırmamız gerektiğini ilettim. Kendisi de bana ilgileneceğini söyledi' diye konuştu.
'Kurmay subaylarına dikkat et'
Gece yarısı saat 01.29'da Avni Angun'un kendisini arayarak Hakkari Otluca'daki kışlasında askerlerin çıkıp çıkmadığını sorduğunu belirten Ergin, kendisinin de askerlerin birlikten çıkmadığını söylediğini ifade etti. Angun'un daha sonra kendisine 'Tekrar araştır, özellikle kurmay subaylara dikkat et' dediğini ileri süren Ergin, bunun üzerine konuyu yeniden araştırdığını söyledi.
Saat 02.06'da dönemin kurmay başkanı Angun'un yeniden kendisini aradığını belirten Ergin, 'Ben de Angun'a araştırdığımızı ve birliğin çıkmadığını söyledim' dedi.
Darbeciler 2 helikopteri Ankara'ya istemiş
Tanık olarak ifade veren Ergin, darbe girişimi gecesi Ankara'da Genelkurmay Başkanlığındaki darbeci askerlerin Hakkari Otluca Dağ ve Komando Tugay Komutanlığında kobra helikopterlerin pilotlarını aradığını ve Ankara'ya gelmelerini istediğini öğrendiğini belirterek, 'Bunun üzerine ben kesinlikle helikopterlerin kalkmayacağı talimatı verdim. Bu hususu kolordu komutanlığı ve ordu komutanlığını arayarak bilgi vermek istedim fakat o gece defalarca aramama rağmen beni emir astsubayı komutanla beni görüştürmedi' ifadelerine yer verdi.
Sonrasında Tuğgeneral Mustafa Serdar Sevgili ile telefonla görüştüğünü ifade eden Ergin, 'Kendisine Ankara'dan pilotların arandıklarını ve 2 adet kobra helikopterinin istediğini ve buna müsaade etmediğimi ve ordu komutanına bilgi vermesini istedim. Bundan sonra saat 05.45'de MİT Daire Başkanı ve yardımcısı ile makamında otururken Şemdinli Tugay Komutanı beni aradı ve üs bölgesine saldırı olduğunu, 1 askerin yaralandığını ve acilen İnsansız Hava Aracı'na (İHA) ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Ben de Kurmay Başkanımız Avni Angun'u arayarak bu hususu kendilerine ilettim. Kendisine de ilgileneceğini bana iletti' diye konuştu.
Ergin, ayrıca bütün görüşmelerinin güvenlik kamera ve askeri hat ile sabit olduğunu da söyledi.
ARA KARAR
Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince Yakınca Spor Salonu'nda görülen duruşmada mahkeme heyeti tanıkları dinledi. Daha sonra mahkeme başkanı Vedat Koç, duruşma savcısı Muhittin Atlı'nın görüşlerini sordu.
Atlı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamını ve dönemin İnsanlı Keşif Uçağı (İKU) kapsamında Hakkari Şemdinli Tugay Komutanı'nın tanık olarak dinlenmesini istedi.
Avukat ve sanıkların taleplerini de dinleyen mahkeme heyeti, ara kararını açıklamak için duruşmaya 2,5 saat ara verdi.
Mahkeme Başkanı Vedat Koç'un açıkladığı ara kararda, dönemin 2. Ordu Komutanı Adem Huduti'nin emir subayı eski Binbaşı Sedat Kaya'nın adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasına karar verdi.
Dönemin 2. Ordu Kurmay Başkanı Avni Angun'un oy çokluğuyla diğer sanıkların ise oy birliğiyle tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, darbe girişimi sırasında Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı olarak görev yapan 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel'in gelecek celsede tanık olarak dinlenmesine de hükmetti.
Mahkeme heyeti ayrıca kara ve havacıların dava dosyalarını ayırarak duruşmayı 11 Eylül tarihine erteledi.
Öte yandan duruşmanın sabahki bölümünde çıkan tartışma nedeniyle salona öğleden sonra seyirci alınmadı.
Belediyeler müdahil oldu
Bu arada Malatya Büyükşehir ve Yeşilyurt Belediyesinin davaya müdahil olma talepleri oy birliği ile kabul edildi.
İddianameden
Malatya Cumhuriyet Başsavcısı Ergül Yılmaz ve Başsavcıvekili Mehmet Badem tarafından hazırlanan, Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 165 sayfalık iddianamede, dönemin 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti 'bir numaralı şüpheli' olarak yer alıyor.
İddianamede, sanıkların, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek', 'cebir ve şiddet kullanarak TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya TBMM'yi görevlerini kısmen veya tamamen yapmasını engellemeye teşebbüs etme', 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etme' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 'FETÖ/PDY üyesi olmak' suçundan da on beşer yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Paralel yapı-17 Aralık (2016) 'Malatya Yapılanması/Darbeye destek 76 sanık' davası
(01 Temmuz 2017, 15:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: