Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin dava sonuçlandı. 18 sanık ağırlaştırılmış müebbet ve 12'şer yıl, 5 sanık ise müebbet ve 10'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.
17.06.2017 14:52 Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin dava sonuçlandı. 18 sanık ağırlaştırılmış müebbet ve 12'şer yıl, 5 sanık ise müebbet ve 10'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.
12.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada sanıklar, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarına başladı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar, aileleri, avukatları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.
Duruşmanın 22 Mayıs 2017'de görülen celsesinde Cumhuriyet Savcısı Hamza Yokuş, esas hakkındaki mütalaasını açıklayarak, 23 sanığın ağırlaştırılmış müebbet, Cumhurbaşkanlığı eski Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Kutsi Barış'ın ise 21 yıla kadar hapsini talep etmişti.
Sanıklardan eski Kara Kuvvetleri Harekat Komutanlığı Şube Müdürü Mahmut Gündoğdu, önceki aşamalarda yaptığı savunmaların tekrarını beyan ettiğini, iddia makamının esasa ilişkin açıkladığı mütalaasına katılmadığını belirtti. Darbe girişiminin yaşandığı gece hiçbir faaliyette bulunmadığını öne süren Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Hiçbir kimsenin ne evine girdim ne de kimseye emir verdim. Darbe gecesi söz konusu sıkıyönetim emrini de görmedim, böyle bir şeyden haberim yoktur. Bunlara rağmen iddia makamınca mütalaada tarafıma suç isnadı yapıldığını ifade etmek istiyorum. Müdürlüğünü yaptığım Harekat Başkanlığı, başta Suriye hududundaki gelişmeler olmak üzere, ülkemizin güvenliğine yönelik planlamalar yapmıştır. Darbe teşebbüsünde yer alacak olsam her an başlayacak olan Suriye'ye yönelik harekatta görevlendirilir miydim?'
Gözaltına alındığı 21 Temmuz 2016 akşamına kadar görevinin başında olduğunu ifade eden Gündoğdu, darbeye yönelik bir faaliyetini ile FETÖ üyesi olmadığını belirterek, tahliyesini talep etti.
'FETÖ profiline uymuyorum'
Sanıklardan eski Kara Kuvvetleri Harekat Komutanlığı Personel Plan Şube Müdürü Albay Mutlu Serkan Vurdem de 15 Temmuz 2016'da Genelkurmay Başkanlığındaki terörle mücadele toplantısına katılarak görev yerine döndüğünü belirtti.
Vurdem, Kara Kuvvetleri Komutanlığında bulunduğu sırada tatbikat alarmı verildiğini öne sürerek, sanıklardan eski 28. Mekanize Tugay Komutanlığı Tugay Komutanı Tuğgeneral Ali Kalyoncu'dan emir almadığını savundu.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen Vurdem, '15 Temmuz gecesi hiçbir kalkışma, darbe söyleminde bulunmadım. Kamuoyundaki FETÖ profiline uymadığımı da belirtmek isterim. Olayın tatbikat mı darbe mi olduğunu anlayamadım. Darbe girişimi olduğunu bilseydim görev yerime hiç gitmezdim.' ifadelerini kullandı.
Vurdem, Cumhuriyet savcısının geçen celse açıkladığı esas hakkındaki mütalaasındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi.
'15 Temmuz'da tatbikat olabilir'
Eski Tabip Binbaşı Adem Parlak, eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın, darbe girişiminden 2 gün önce kendisine, '15 Temmuz'da tatbikat olabilir.' dediğini ve tatbikat amaçlı ambulans hazırlamasını istediğini söyledi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da, dış birlikten gelen askerlerle ambulansa bindiklerini, tanımadığını bildirdiği bir sivilin de ambulansa alındığını kaydeden sanık Parlak, bu olaydan sonra olağan dışı bir gelişme olduğunu düşündüğünü beyan etti.
Kasırga'nın kaçırılmasında doğrudan bir dahlinin olmadığını öne süren sanık Parlak, 'Üzerime atılı suçlamaları reddediyorum. FETÖ ile hiçbir bağım yoktur, ByLock kullanıcısı değilim.' savunmasını yaparak tahliye ve beraat talebinde bulundu.
'Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime koydu'
Sanık Yüksel Karatay, önceki aşamalarda yaptığı savunmaları tekrar ettiğini, herhangi bir terör örgütü ile temasının olmadığını beyan etti.
Darbe girişimine ilişkin planlama ve toplantılara katılmadığını belirten Karatay, 'Kasırga'nın kaçırılması olayında bir dahlim yoktur. İddianamede, kaçırma olayında çevre güvenliğini almam suçlamasını da kabul etmiyorum.' savunmasını yaptı.
Yunus Emre Ceviz, suçlamaları reddettiğini ve FETÖ üyesi olmadığını bildirdi. Tatbikat olduğu gerekçesiyle göreve çağrıldığını ifade eden Ceviz, darbe girişiminden önceden haberdar olmadığını öne sürdü.
Ceviz, 'Ben bu olayın hiçbir safhasında yer almadım. Geldiğimiz yer revir, bindiğimiz araç ambulans. Üzerimizde silah ya da mühimmat yok. Bu durum bende bir şüphe uyandırmadı. Herhangi bir kişiye şiddet kullanamadım. Olayın darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra da ayrılmaya çalıştım ama güvenlik gerekçesiyle giriş çıkışlar yasaklandığından çıkamadım.' savunmasını yaparak beraat talebinde bulundu.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Haydar Akbaş, iddianamede yer alan nöbet değişikliğinin Kasırga'nın kaçırılmasına yönelik yapıldığı suçlamasının da doğru olmadığını savundu.
Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga ile saygı çerçevesinde diyaloğu olduğunu belirten Akbaş, 'Sayın Kasırga'ya selam vererek yaklaştım ve sıkıyönetim ilan edildi, Türk Silahlı Kuvvetleri yönetime koydu şeklinde bir şeyler söyledim. Hiçbir şekilde yere yat, alın bunu şeklinde bir beyanım olmadı. Kendisinin kaçırılması olayında bir dahlim yoktur. Beraatımı ve tahliyemi arz ediyorum.' dedi.
Sanıklar Süleyman Selek, Sebhetullah Demir ve Selçuk Uçar da esas hakkındaki savunmalarında haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye ve beraat talebinde bulundular.
Sanık avukatları da müvekkilleri hakkında istenen cezayı kabul etmeyerek, tahliye ve beraat istedi.
13.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar, aileleri, avukatları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.
Sanıklardan eski albay Ertuğrul Yavuz, iddianamede yer alan Kasırga'nın kaçırılması olayında görevli ekibi belirlediği suçlamasını kabul etmeyerek, darbe girişiminden kısa süre önce kendisine 'koruma tatbikatı' görevi verildiğini bildirdi.
Darbe girişiminin yaşandığı 15 Temmuz'da, eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alay Komutanı Muhsin Kutsi Barış'ın kendisini arayarak 'Tatbikat başlamak üzere, acele et.' dediğini aktaran Yavuz, olayın darbe girişimi olduğunu öğrendikten sonra hiçbir faaliyette bulunmadığını öne sürdü.
Yavuz, HTS ve kamera kayıtlarının suçsuzluğunu ortaya çıkaracağını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Darbe teşebbüsünü 23.15'te öğrendim ve o saatten sonra hiçbir olayın içerisinde bulunmadım. Sayın Kasırga'nın Akıncı'ya götürülmesinde de yer almadım. Hiçbir darbeciden emir, talimat ya da görev almadım. Darbe girişimini öğrendikten sonra alaydan çıkmak için çaba harcadım ve 02.30'da çıkmayı başardım. HTS ve kamera kayıtlarından anlaşılacağı gibi bu olayın planlamasında yer almadım ve kimseye karşı cebir, şiddet kullanmadım. Hiçbir terör örgütü ile bağım yoktur. Suçlamaları kesinlikle kabul etmiyorum. Beraat ve tahliyemi talep ediyorum.'
'Kullanıldık'
Mütalaaya karşı beyanlarda bulunan sanıklardan eski yüzbaşı Burak Ercan da hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ve suçsuz olduğunu öne sürdü.
Savcı Hamza Yokuş'un verdiği mütalaaya katılmadığını belirten Ercan, '15 Temmuz gecesi en üst rütbedeki amir tarafından ben ve benim gibi birçok insan kullanıldık. Geldiğimiz noktada onların verdiği yanlış kararın cezasını çekiyoruz. O gece amiri darbeci olanlar hain, olmayanlar kahraman oldu. Yüce heyetinizden beklentim ve umudum sözde sıkıyönetimden haberi olanlar ile olmayanların ayıklanmasıdır. Yüce adaletinize sığınıyorum.' şeklinde konuştu.
'Hakkımı helal etmiyorum'
Eski üsteğmen Mennan Yeşilbaş, uzman çavuşların nöbetlerinin değiştirilmesinin alay komutanının emri olduğunu, Kasırga'nın kaçırılmasından önceden haberdar olmadığını iddia etti.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Yeşilbaş, 'Benim en büyük şahidim Sayın Genel Sekreter'dir. Çünkü kendisiyle birebir konuşmamız var. Kendisine efendim diye hitap ettim. Dün de benim için genel sekreterdi, bugün de öyle. Eğer art niyetli biri olsam ve darbe girişiminde yer alsam neden efendim diye hitap edeyim. Tahliyemi ve beraatımı istiyorum.' savunmasında bulundu.
Aktütün'de görev yaptıktan sonra Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'na atandığını belirten Yeşilbaş, 'Darbe girişimiyle ilgili bir faaliyette bulunmadım, 'Tatbikat var.' denildi. Beni bu duruma düşüren, 15 yaşından beri giydiğim üniformamın elimden alınmasına, eşimin ve çocuğumun lojmandan atılmasına, itibarımın yerle bir olmasına sebep olan Alay Komutanına hakkımı helal etmiyorum.' ifadelerini kullandı.
Sanıklardan eski Yüzbaşı Mustafa Deyan da önceki aşamalarda yaptığı savunmaları tekrar ettiğini bildirerek hakkındaki FETÖ'cü suçlamasını kabul etmediğini beyan etti.
Deyan, FETÖ ile ilişkili kurumlarla da yolunun hiç kesişmediğini öne sürerek, 'FETÖ'nün olduğu belirtilen okul, dershane ve yurtlara ne kendim ne de ailemden hiç kimse gitmemiştir. Bank Asya'da hesabım yoktur, hiçbir zaman para yatırmadım. ByLock kullanıcısı değilim.' diye konuştu.
Aramalarda evinde ele geçirilen 1 dolar ile ilgili avukatının dosyaya görüntüler sunduğunu belirten Deyan, 'Aramalarda bulunan para, 15 Temmuz'dan bir hafta önce yeğenimin düğününden kalan paradır. Ben darbe girişiminden 1 hafta sonra gözaltına alındım. Eğer 1 doların örgütsel bir anlamı olsaydı bu sürede parayı imha edebilirdim. Rahatsızlığım nedeniyle daha önceden alınmış sağlık raporlarını da avukatım dosyaya sunacaktır.' ifadelerini kullandı.
'Tatbikat için görevlendirildim'
Sanık Güven Kiper, iki yıldır uzman erbaş olarak görev yaptığını belirterek, '15 Temmuz gecesi 'Tatbikat var.' yalanıyla kendimi bu çirkin girişiminin içinde buldum. Olay günü görev yerime gittiğimde, tatbikat için Sayın Kasırga'nın konutunun önünde görevlendirildim.' dedi.
Darbe girişiminden önce 13 Temmuz'da bölük komutanının 'Tatbikat var, sizin tim görev alacak.' dediğini aktaran Kiper, FETÖ ile hiçbir bağlantısı olmadığını savundu ve tahliyesini istedi.
Sanıklar Haydar Aktaş, Servet Taşçı, Ömer Eraslan, Burhan Özdil, Ali Hızlı, Yusuf Yiğit ve Erkan Erol da esas hakkındaki savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye ve beraat talebinde bulundu.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
14.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada, sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsündeki duruşma salonunda görülen davaya tutuklu sanıklar, aileleri, avukatları ile Başbakanlık ve Milli Savunma Bakanlığı avukatları katıldı.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış, önceki celselerde yaptığı savunmaları tekrar ettiğini ve 15 Temmuz öncesinde emrinde olan personelin sorumluluğunu üstüne aldığını beyan etti.
Muhafız Alayı personelinin, 15 Temmuz Cuma saat 21.30'a kadar darbe girişiminden haberdar olmadığını öne süren Barış, 'Eğer alay personelinin darbeden haberi olsaydı, 11 aydır cezaevinde farklı koğuşlarda bulunan personelden bazıları darbeden haberdar olduğundan bahsederdi.' dedi.
Barış, sıkıyönetim mesajlarının geldiği ana kadar yaşananların Özel Kuvvetler personelince icra edilecek 'koruma tatbikatı' için yapıldığını düşündüğünü belirterek, 'Çekilen sıkıyönetim mesajlarının teyit edilmesi sonucu, alay komutanı olarak yaptığım muhakeme sonrası, emir komuta zinciri içerinde olduğu düşünülen ve terörist saldırıların olduğu bildirilen olaylar içerisinde, sakatlanan irademle verilen kararların neticesinde yer alınmıştır.' ifadelerini kullandı.
FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Genelkurmay çatı davasının da sanıkları arasında olduğunu hatırlatan Barış, söz konusu davanın iddianamesinde yer verilen bazı ifadelere atıf yaparak, darbe girişiminde komuta kademesinin ihmali bulunduğunu öne sürdü.
'Cezalandırılmayı kabul ediyorum'
Sanık Barış, darbe girişiminin yaşandığı gece askerlerine polisle ve halkla karşı karşıya gelmemeleri yönünde talimat verdiğini savunarak, 'Sağduyulu askerlerin ve komutanların, 15 Temmuz'da sağduyulu emirleri olmasaydı inanın şu ülke çok daha büyük bir kıyım yaşardı.' sözlerini kullandı.
Darbe girişiminin planlanmasında yer almadığını iddia eden Barış, 'Benim şanssızlığım, 15 Temmuz gibi belki 200-300 yılda bir yaşanacak bir olayda kritik bir birliğinin komutanıydım. Birileri bir şeyler planlamış. Bize de bunun içerisinde bir rol biçilmiş. Sakatlanan irademle biz bu oyunun içerisinde kötü bir rol alarak yer almışız. Eğer 15 Temmuz gecesi darbe girişimi içinde yer almayıp darbe gerçekleşmiş olsaydı biz burada sıkıyönetim mahkemesinde belki de daha zor şartlarda yine yargılanıyor olacaktık. Biz bu olaydan etkilenen durumundayız.' diye konuştu.
Barış, 'Personelimin suçsuz olduğunu, mutlak itaat anlayışı içerisinde yer aldığını ve bunun da askerliğin gerekliliği olduğunu ifade etmek istiyorum. Varsa bir suçumuz bunu da kabul ederiz. Eğer cezalandırılacaksak da alay komutanı olarak ben cezalandırılayım. Ben tahliyemi filan da talep etmiyorum. Alay komutanı olarak personelim hakkında verilecek kararda mahkemenin bunları göz önünde bulundurulmasını talep ediyorum.' açıklamasında bulundu.
Sanıklar Fevzi Şimşek ve Murat Sarı da esas hakkındaki savunmalarında, haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliye ve beraatlarını istedi.
Duruşmaya yarın devam edilecek.
15.06.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
15 Temmuz'da darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada karar çıktı. Sanıkların 18'i ağırlaştırılmış müebbet ve 12'şer yıl, 5'i müebbet hapis ve 10'ar yıl, eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış ise 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Sanıklar arasında yer alan iki er beraat etti.
23 SANIĞA MÜEBBET VERİLDİ
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin davada, 18 sanık ağırlaştırılmış müebbet ve 12'şer yıl, 5 sanık ise müebbet ve 10'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.
MUHAFIZ ALAYI KOMUTANINA 12 YIL HAPİS
Eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay Albay Muhsin Kutsi Barış'a da 'Kişiyi hürriyetinden alıkoyma' suçundan 12 yıl hapis cezası verildi.
FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın darbeci askerler tarafından zorla ambulansa bindirilerek Akıncı Üssü'ne getirildiği anımsatılan mütalaada, Kasırga'nın derdest edilmesinin, darbeci askerlerce planlandığı kaydedilmişti.
Kasırga'nın darbe girişiminin ertesi günü nezarethane tarzı kilitli bir odada bulunduğu ifade edilen mütalaada, 15 Temmuz gecesi alıkonan diğer komutanlar gibi Kasırga'nın da FETÖ'nün bu girişiminde hedef seçildiği belirtilmişti.
2 ER BERAAT ETTİ
Sanıklar arasında yer alan erler Mehmet Akif Özyılmaz ve Aykut Şahin'in beraatına karar verilirken, davanın firari sanığı eski Tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun dosyasının ayrılmasına hükmedildi.
İddianame
Darbe girişimi sırasında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kasırga'nın alıkonulmasına ilişkin 27 sanık hakkında görülen davada eski kurmay albay Muhsin Kutsi Barış ve eski tuğgeneral Ali Kalyoncu haricindeki 25 sanığın, 'anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 13 yıl 6'şar aydan 36 yıl 6'şar aya kadar hapis cezası isteniyor.
Sanıklar Barış ve Kalyoncu, davada FETÖ faaliyetleri kapsamında 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçundan 4,5 yıldan 12 yıla kadar hapis istemiyle yargılanıyor. Bu sanıklar hakkında 'darbe' suçuna ilişkin ayrı davalar görülmeye devam ediyor.
Öte yandan, esas hakkındaki mütalaasını açıklayan duruşma savcısı, 23 sanığın ağırlaştırılmış müebbet, eski Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı Kurmay albay Barış'ın ise 21 yıla kadar hapsini istedi.
Savcı, er olarak vatani görevlerini yapan sanıklar M.A.Ö. ve A.Ş'nin de beraatini, davanın firari sanığı eski tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun dosyasının ayrılarak, hakkında yakalama emrinin devamını talep etti.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-19 Ocak (2017) 'Ankara Cum.Bşk.Gn.Sekreterinin kaçırılması 27 sanık' davası
(17 Haziran 2017, 14:52)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: