Devrimci Davası sanıklarından eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında hukuk kurallarına aykırı olarak karar ve mütaala verdikleri iddia edilen dönemin özel yetkili savcıları Sadrettin Sarıkaya ve Ufuk Ermertcan ile eski hakimler Nurettin Ak, Osman Kaya ve Eşref Aksu hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Kapatılan Özel Yetkili 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görev alan şüphelilerin, 'Görevi Kötüye kullanma', 'İftira', 'Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği', 'Suç uydurma' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 5 yıl 6'şar aydan 23'er yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları istendi. Şüphelilerin 'Silahlı terör örgütüne üye olma' suçuna ilişkin soruşturma dosyası ise İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
17.06.2017 18:45 Devrimci Davası sanıklarından eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı hakkında hukuk kurallarına aykırı olarak karar ve mütaala verdikleri iddia edilen dönemin özel yetkili savcıları Sadrettin Sarıkaya ve Ufuk Ermertcan ile eski hakimler Nurettin Ak, Osman Kaya ve Eşref Aksu hakkında iddianame hazırlandı.
12 Haziran'daki gelişmeye göre, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan 87 sayfalık iddianamede, eski savcılar Sadrettin Sarıkaya ve Ufuk Ermertcan ile eski hakimler Nurettin Ak, Osman Kaya ve Eşref Aksu 'şüpheli' sıfatıyla, Hanefi Avcı ise 'müşteki' sıfatıyla yer aldı. Kapatılan Özel Yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin duruşma savcısı Sadrettin Sarıkaya'nın 4 Şubat 2013 tarihli duruşmada Hanefi Avcı yönünden, açık yasal düzenlemelere aykırı olarak esas hakkında cezalandırma yönünde mütalaa verdiği belirtilen iddianamede, Savcı Ufuk Ermertcan'ın da iddia makamını temsilen katıldığı 21 Haziran 2013 tarihli duruşma ve diğer duruşmalarda Sadrettin Sarıkaya tarafından bildirilen esas hakkındaki mütalaayı aynen tekrar ettiği kaydedildi.
Mahkeme heyetini oluşturan Başkan Nurettin Ak ile üye hakimler Osman Kaya ve Eşref Aksu'nun ise Hanefi Avcı 12 Aralık 2013 tarihinde 'Yargı görevi yapanı etkileme', 'Soruşturmanın gizliliğini ihlal', 'Yasa dışı silahlı Devrimci Karargah Terör Örgütü ve mensuplarına yardım etmek', '6136 sayılı Kanuna Muhalefet' suçlarından 15 yıl hapis cezasına çarptırdığı, ancak Yargıtay tarafından kısmen bozma, kısmen onama kararı verildiği iddianamede hatırlatıldı.
İddianamede Hanefi Avcı'nın dilekçe ve savunmalarına da yer verildi. Kitabının Ankara'da basıldığını ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği belirten Avcı, 'basın yoluyla işlenen suçların dava zamanaşımının 4 ay olmasına, açılan iddianamenin 4 Şubat 2011 tarihinde kabul edilmesine göre isnat edilen suçların dava zaman aşımına uğradığı hususunun da esas hakkında mütalaa verilirken dikkate alınmamıştır. Mesleki tecrübesi ve kıdemi olan cumhuriyet savcısının bilgisizlik ve tecrübesizlik sonucu bu yönde mütalaa vermediği, mütalaasını cezalandırılması için kasıtlı olarak bu şekilde verdiğini düşünülmektedir. İkametimde ele geçen OHAL Kanunu çerçevesinde ruhsata bağlanan ve ruhsatları aramanın yapıldığı tarihte geçerli olan, eşi ve kendi adıma ruhsatlı silahlar yönünden vahim silah bulundurduğum iddiasıyla esas hakkındaki mütalaada cezalandırılmasının kasıtlı olarak istenilmektedir' ifadelerine yer verildi.
İddianamede, müşteki Hanefi Avcı'nın yazdığı ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na 19 Ağustos 2010 tarihinde teslim ettiği 'Haliç'te Yaşayan Simonlar, Dün Devlet Bugün Cemaat' isimli süresiz eser ile, 'Yargı görevi yapanı etkileme', 'Soruşturma gizliliğini ihlal', 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçlarını işlediği iddiasıyla iddianamenin hazırlandığı belirtilerek, 24 Ocak 2011 tarihi iddianamenin, 4 Şubat 2011 tarihinde kabul edildiği belirtildi.
Basın yoluyla işlenen suçların dava zamanaşımının 4 ay olmasına, açılan iddianamenin 4 Şubat 2011 tarihinde kabul edilmesine göre isnat edilen suçların dava zamanaşımına uğradığı belirtilen iddianamede dava açmak için 4 aylık sürenin dolduğu belirtildi. Cumhuriyet Savcısının kamu davasını açmaktan ibaret yetkisinin ortadan kalktığı belirtilen iddianamede kitabın Ankara'da basıldığı ve suç yerinin de Ankara olduğunun altı çizildi. İddianamede, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na Hanefi Avcı hakkında anılan kitap nedeniyle çok sayıda şikayet yapıldığı, dava açıldığı yönündeki yetkisizlik itirazının değerlendirilmediği ifade edildi.
'Yargı görevi yapanı etkileme, 'Soruşturma gizliliğini ihlal' ve 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme suçlarının cezasının üst sınırının 5 yıldan fazla olmadığı vurgulanan iddianamede, '05 Temmuz 2012 tarihinde Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunu'nun yürürlüğe girdiği kaydedildi. Bu kanunla 31 Aralık 2011 tarihine kadar basın ve yayın yoluyla işlenen suçlarda adli para cezası ya da üst sınırı 5 yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı soruşturma evresinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, kovuşturma evresinde kovuşturmanın ertelenmesine, kesinleşmiş olan mahkumiyette ise hükmünün infazının ertelenmesinin zorunlu olduğu anımsatıldı.
İddianamede, 'Müşteki Avcı'nın yazdığı 'Haliç'te Yaşayan Simonlar Dün Devlet Bugün Cemaat' isimli kitabı ile işlediği kabul edilen; 'Terörle mücadelede görev almış kişileri hedef gösterme' suçundan kovuşturmanın 05 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa uyarınca ertelenmesine karar verilirken, 'Yargı görevi yapanları etkileme' suçundan 2 yıl 6 ay, 'Soruşturmanın gizliliğinin İhlal suçundan 2 yıl 2 ay 20 gün hapis cezaları ile cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar vererek mevcut bağlayıcı hukuk kurallarına açıkça aykırı uygulama yaptıkları anlaşılmıştır' denildi.
Hanefi Avcı'ya '6136 Sayılı Kanuna Aykırılık' suçundan verilen 5 yıl hapis cezasına da değinilen iddianamede, Hanefi Avcı'nın konutunda yapılan aramada silahlara el konulduğu hatırlatıldı. İdarece silahların ruhsatlarının iptal edildiğine ilişkin tebligatın Hanefi Avcı tutukluyken yapıldığı belirtilen iddianamede ruhsatlı silahlar nedeniyle '6136 Sayılı Kanuna Aykırılık' suçunun oluşmayacağının gözetilmediği kaydedildi.
Bağlayıcı hukuk kurallarına aykırı, kişi haklarını ihlal eder biçimde mütalaa verildiği belirtilen iddianamede, 'Müştekinin özel hayatına yönelik ağır bir müdahale gerçekleştiği, lekelenme ve masumiyet karinesinin zedelendiği düşünülmüştür' denildi. Şüphelilerin açık, bağlayıcı, mevcut hukuk kurallarına aykırı olarak müşteki Hanefi Avcı aleyhinde mütalaada bulundukları öne sürülen iddianamede, şüphelilerin Avcı hakkında kasten karar verdiklerinin anlaşıldığı belirtildi.
'ÖRGÜT HANEFİ AVCI'YI ZECİR TOKADIYLA CEZALANDIRMAK İÇİN KAMU DAVALARI AÇMIŞTIR'
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY'nin kurucusu ve lideri Fetullah Gülen'in de aralarında olduğu 73 sanık hakkında hazırlanan iddianamede Hanefi Avcı'yla ilgili olarak yapılan değerlendirmeye de iddianamede yer verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 'Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı Devrimci Karargah örgütü ile ilişkilendirilip hakkında dava açılmıştır. Bu davada da iddia ve delil irtibatı zayıf olduğu halde Hanefi Avcı sırf örgütün iç yüzünü ortaya koyan kitap yazması nedeniyle hedef alınmıştır. Örgüt tarafından sahte delilerle birçok dava kurgulanıp soruşturmaya dönüştürülerek dava açılmıştır. Eskişehir'de Hanefi Avcı'nın makam odasındaki aramada içeriye sahte delil konulduğu tespit edilmiştir. Fetullahçı Terör Örgütü, eski Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'yı hedef haline getirip örgütlü olarak suçlamaya çalışmıştır. Hanefi Avcı'nın Fetullahçıların devlet içindeki kadrolaşması ve faaliyetlerini deşifre eden bir kitap yazması üzerine örgüt onu zecir tokadıyla cezalandırmak için birçok soruşturma yürüterek hakkında kamu davaları açtırmıştır' ifadelerine yer verildi.
Şüphelilerin, 'Görevi Kötüye kullanma', 'İftira', 'Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kullanma' ve 'Suç uydurma' suçlarından 5 yıl 6'şar aydan 23 'er yıla kadar ayrı ayrı hapisleri istendi. İddianame kabul edilirse şüpheliler önümüzdeki günlerde Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşına çıkacak.
TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ DOSYASI AYRILDI
Öte yandan 1 Temmuz 2016'da yürürlüğe giren 6723 sayılı yasada, Terörle Mücadele Kanunu(TMK) kapsamına giren suçlara ilişkin açılan davaların suçun işlendiği yerin bağlı olduğu ilin adıyla anılan Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi gerektiğinin belirtildiği kaydedilen iddianamede şüpheliler hakkında 'Silahlı Terör Örgütüne üye olma' suçuyla ilgili dosya da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi.
DAVADA 17 MAYIS'TA KARAR ÇIKMIŞTI
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da sanıkları arasında bulunduğu ve Yargıtay'dan dönen Devrimci Karargah silahlı terör örgütü davası 17 Mayıs 2017'de karara bağlanmıştı. İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Hanefi Avcı 'Örgüt üyeliği' ve 'Ateşli silahlar kanununa muhalefet' suçundan beraatine karar vermişti. Avcı, 'Yayın yoluyla yargı görevini etkilemeye teşebbüs' ve 'Gizliliğin ihlali suçundan' ise yargılamanın ertelemesine hükmedilmişti.
Paralel yapı-Devrimci Karargah davasında Hanefi Avcı'ya kumpas
Yargıdan Hanefi Avcı'ya müjde: Başsavcı karar düzeltme istedi
Paralel yargıdan Avcı'ya şok: Hapis cezası onandı.. İlginç zamanlama
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları manşetlerimiz
(17 Haziran 2017, 18:45)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: