Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmanın ardından 63 şüpheli hakkında hazırlanan, mahkemece kabul edilen iddianamede sanıkların ifadeleri dikkati çekti: '2006'nın ilk aylarında ABD'ye gittik. ABD'den Türkiye'ye heyet halinde dönerken beraber olduğumuz Ahmet Adıyaman, Fetullah Gülen'in giyip kullandığı atletlerden 4 tanesini, her bir arkadaş için verilen namaz takkelerini hediye almış, atletleri ve takkeleri yakınlarına dağıtmış. Bazılarına 'bereket' olacağı inancıyla Fetullah Gülen'in cebinden çıktığı söylenen birer dolarlık banknotlar da hediye olarak geliyordu. Habib Bıçakçı, bir doları Fatih Bilgiç, Osman Kaya, Mahmut Koyuncu, Yusuf Atçı Remzi Gerger ve Ahmet Adıyaman'a daha çok himmet topladıkları gerekçesiyle verdiğini anlatmıştı.'
10.06.2017 12:04 Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik 'çatı' iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi.
6 Haziran'daki gelişmeye göre, Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik 'çatı' iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi.
Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, haklarında dava açılan 63 sanığın yargılanacağı davada örgütle ilişkili olduğu 11 dernek ve 2 vakıf tarafından yürütülen 18 proje kapsamında, SODES uygulama usul ve esaslarına aykırı olarak yapılan hileli usulsüzlükler nedeniyle toplamda 1 milyon 305 bin 956 lira kamu zararına neden olunduğu ve bu paranın örgüte aktarıldığı belirtildi.
İddianamede, örgütün 17-25 Aralık sürecinden sonra ülke genelinde olduğu gibi Adıyaman'da da küçülmeye ve yapısal değişime gittiği, 2015 yılında büyük ve küçük bölgecilik sistemi kaldırılarak, doğrudan il imamına bağlı olarak 7 bölgeye ayrıldığı kaydedildi.
Sınav sorularının çalınması ile ilgili iddianamede örgütün üyelerini devlet kademelerine yerleştirmek için başta KPSS olmak üzere hakimlik, askeri lise sınavları gibi merkezi yapılan sınavların sorularını çalarak, sınava girecek üyelerine dağıttığı yer aldı. Benzer şekilde hakimlik sınavında soruların çalınarak örgüt mensuplarına dağıtıldığı yönündeki iddiaların soruşturma kapsamında delillendirildiği belirtildi.
İddianamede, örgüte göre, Ergenekon örgütünün silahlı eylemi olarak Malatya Zirve Kitabevi baskını sırasındaki ölümlerin gösterildiği, bu davanın Ergenekon davası ile birleştirilip içinden çıkılmaz bir dava haline getirilmeye çalışıldığı kaydedildi. Gerçekte Ergenekon davası ile Zirve Kitabevi davasının doğrudan bir ilgisinin bulunmadığı vurgulandı.
Örgütün il yapılanmasının başında il imamının bulunduğu, il imamlarının doğrudan Gaziantep bölgesi yapılanması içerisinde yer alan bölge imamına bağlı olduğu da iddianamede belirtildi.
İddianamede, 2008 yılına kadar Adıyaman'da bölge yapılanması sadece bölge şeklindeyken 2008 yılında il imamı olarak sanık Habib Bıçakçı'nın Adıyaman'a gelmesiyle örgüt yapılanmasında reforma gidildiği ve bölge yapılanmasının büyük bölge ve altında küçük bölge şeklinde ayrıldığı ifade edildi.
2015 yılından sonra Adıyaman 7 bölgeye ayrılığı için talebe yapılanmasında ciddi değişime gidilerek 'Semtçilik' adı altında bir yapılanmaya geçildiği ve 7 bölge imamına paralel olarak 7 'semtçi' görevlendirildiği iddianamede yer aldı.
Adıyaman'daki emniyet biriminin Malatya bölge emniyet birimine, hakim, savcı, zabıt katibi, infaz koruma memuru ve akademisyen birimlerinin Gaziantep bölgesine, asker birimlerin ise Şanlıurfa bölgesine bağlı olarak faaliyet gösterdiği belirtildi.
İddianamede, tutuklu sanık Turgay Doğan'ın, 'İl imamından gelen talimatlara göre, o haftanın yapılacak olan faaliyetleri planlanır. İl imamı olarak o tarihlerde Habib Bıçakçı vardı. Onun talimatlarından hatırlayabildiklerim, seçim sürecinde, AK Parti'ye oy verilmemesi, twitter ve facebook hesapları açılarak yapıya destek sağlanması gibi siyasi içerikli talimatları hatırlıyorum. 17-25 Aralık süreci ve sonrasında siyasi içerikli notlar da paylaşılıyordu. 'Tayyip Erdoğan gidecek, ülke düzelecek, dişinizi sıkın' şeklindeki ifadeleri hatırlıyorum. Bank Asya'nın hükümet tarafından zor duruma düşürüldüğü dönemde, Fetullah Gülen'in talimatı olarak 'Bank Asya son hendek, son kale' gibi ibare kullanılarak Bank Asya'nın desteklenmesi bildirilmişti.' ifadeleri yer aldı.
Sanıkların, 'Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık' suçlamasıyla yargılandığı 'çatı' davasının ilk duruşması 31 Temmuz 2017'de Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek.
Fetö Elebaşı Gülen'in Atletlerini Yakınlarına Dağıtmış
Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturmanın ardından 63 şüpheli hakkında hazırlanan, mahkemece kabul edilen iddianamede sanıkların ifadeleri dikkati çekti.
2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 324 sayfalık iddianamede, FETÖ'nün 17-25 Aralık sürecinde hükümeti yolsuzluk yapıyormuş gibi gösterdiği bildirildi.
İddianamede, yüksek miktarda himmet veren veya önemli bölgelerdeki taşınmazlarını örgüte kaptıranların, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen tarafından gönderilen kitap, tespih, seccade ve Kur'an-ı Kerim ile ödüllendirildikleri belirtildi.
Örgütün Ankara, İstanbul, İzmir, Erzurum ve Adana olmak üzere 40'a yakın ilde usulsüz dinleme yaptığı aktarılan iddianamede, usulsüz dinlenen kişilerin genel itibarıyla sosyal, bürokratik, siyasi ve iş dünyası bakımından önemli konumlarda bulundukları kaydedildi.
Mağdurların büyük kısmının toplumu yönlendirme kapasitesine sahip olduklarının görüldüğü vurgulanan iddianamede tutuksuz sanıklardan Ahmet Eroğlu'nun, şu ifadelerine yer verildi:
'2006'nın ilk aylarında ABD'ye gittik. ABD'den Türkiye'ye heyet halinde dönerken beraber olduğumuz Ahmet Adıyaman, Fetullah Gülen'in giyip kullandığı atletlerden 4 tanesini, her bir arkadaş için verilen namaz takkelerini hediye almış, atletleri ve takkeleri yakınlarına dağıtmış. Bazılarına 'bereket' olacağı inancıyla Fetullah Gülen'in cebinden çıktığı söylenen birer dolarlık banknotlar da hediye olarak geliyordu.
Habib Bıçakçı, bir doları Fatih Bilgiç, Osman Kaya, Mahmut Koyuncu, Yusuf Atçı Remzi Gerger ve Ahmet Adıyaman'a daha çok himmet topladıkları gerekçesiyle verdiğini anlatmıştı.'
Tutuksuz sanıklardan Fevzi Taşkın da 4-5 kez Gaziantep'teki bölge toplantısına katıldığını anlattı.
Taşkın, şunları kaydetti:
'Bu toplantılardan birinde bölgeye bağlı illerde görevli tüm öğretmenlerin il il ayrılmış flash disklere yüklenmiş isim listelerinin bulunduğu materyaller dağıtılmıştı. Bu listelere uzunca bir şifreyle girilebiliyordu. Listedeki öğretmenler için sıfırdan 7'ye kadarki rakamlarla kodlama yapılması istenmişti. İl imamı Habib Bıçakçı'ya konuyu anlattım. Habib Bey buna karşı çıktı.
'Olmaz böyle şey. Başımızı yakacaksınız. Bu, bir tedbirsizliktir.' diyerek kodlama yapılmasına izin vermedi. Flash diski kırdırıp imha ettirdi.'
Sanıkların, 'silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, kamu kurum ve kuruluşları zararına dolandırıcılık' suçlamasıyla yargılanmalarına 31 Temmuz'da başlanacak.
(10 Haziran 2017, 12:04)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: