Karabük'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında Karabük Üniversitesinde görev yapmış, aralarında FETÖ'nün sözde 'hava kuvvetleri imamı' olduğu belirtilen firari Adil Öksüz'ün kardeşi Ahmet Öksüz'ün de bulunduğu 16 şüpheli hakkında açılan davaya devam edildi.
10.06.2017 17:56 Karabük'te, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında Karabük Üniversitesinde görev yapmış, aralarında FETÖ'nün sözde 'hava kuvvetleri imamı' olduğu belirtilen firari Adil Öksüz'ün kardeşi Ahmet Öksüz'ün de bulunduğu 16 şüpheli hakkında açılan davaya devam edildi.
5 Haziran'da Karabük Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu 12 sanık ile tutuksuz sanıklar T.T. R.K, yakınları ve avukatları hazır bulundu. Burhaniye F Tipi Cezaevinde bulunan tutuklu sanık Seymen Kahraman, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden duruşmaya bağlanırken, firari sanık Halil İbrahim Demirci yer almadı.
Örgütün 'hava kuvvetleri imamı' firari Adil Öksüz'ün kardeşi ve Karabük üniversitesinde görevliyken ihraç edilen Ahmet Öksüz, savunmasında, savunmasında bir önceki duruşmada söylediklerini tekrarladı. FETÖ/PDY yapısına uzak olduğunu ileri süren Öksüz, 'Adil Öksüz ile kardeş olma iradesi bana ait değil. Bir başkasının işlemiş olduğu iddia edilen eylemin cezasını 11 aydır tutuklu olarak ben çekiyorum. Suçun şahsiliği kuralı ihlal edilmektedir' dedi.
Mahkeme Başkanı, FETÖ/PDY kapsamında gözaltına alınan ve etkin pişmanlıktan faydalanarak serbest kalan eşi Havva Emel Öksüz'ün 'ByLock' programı kullandığının tespit edildiğini, bunu öğrenince eşine kiminle bu programdan konuştuğunu sorup sormadığını sanığa sordu. Sanık Öksüz de 'Eşimle konuştum. Ancak, kiminle konuştuğunu sormadım. Kiminle konuştuğunu bilmiyorum. Daha önceden 'ByLock' kullandığını bilmiyordum. Sordum, 'Evet kullandım, sana söylemedim. Kısa süreli kullandım onun için sana da söylemedim' diye bana söyledi. Ne yazdın, sana ne yazdılar? diye detaylı sormadım' diye konuştu. Hakimin, 'Hiç merak etmedin mi?' sorusu üzerine Öksüz, 'Bu tür konulara hiç girmedim. Merak da etmedim doğrusu' diye yanıt verdi.
Öksüz, Bank Asya'da 2008 yılından itibaren 15 Temmuz'dan 8 ay öncesine kadar katılım hesabı olduğunu, dönem dönem buraya birikimlerini yatırdığını ifade etti. Öksüz, çocukları, eşi ve anne babasının mağdur olduğunu, sağlıklarının bozulduğunu söyleyerek tahliye isteminde bulundu.
Sanık Hakan Suvak da önceki savunmalarına ilaveten Karabük Üniversitesinin hazırlamış olduğu hukuksuz, mesnetsiz iddialarla 11 aydır tutuklu olduğunu savundu.
'Ne için görevden alındıkları' konusunda üniversite idare soruşturma komisyonuna yazı yazdıklarını, üniversiteden ihraç edilen 80 kişiye de aynı yazının gönderildiğini iddia eden Suvak, kendilerine gönderilen 5 maddelik yazıdaki, 'İtirazda bulunan, geçmişte hem akademik, hem de idari personel olarak görev yapan şahısların bir bölümünün avukatlığını aynı kişinin yapıyor olması ve bu itiraz dilekçelerinde bazı cümlelerin benzerliği dikkat çekicidir.' maddesini mahkeme huzurunda okudu.
Mustafa Kurt ise Karabük Üniversitesi'ndeki bilgisayarını kırdığı ve harddiskini aldığı yönünde suçlandığını belirterek, şöyle devam etti:
'Dinlenen tanık ifadelerinde de bilgisayarı kırmadığım, masanın üstüne kasayı yatırmadığım, dolayısıyla harddiskini almadığım anlaşılmıştır. Bilgisayarın bulunduğu oda mühürlü iken buna rağmen daire başkanı ve görevli bir kişi odaya giriyor, benim bilgisayarımın ekranını yere yatırıyorlar, fişini çekiyorlar. ve belki de daha neler yapıyorlar. Benim bilgisayarımla ilgili benden hariç herkes uğraşmış, ama ben suçlanıyorum. Bilgisayarı benim kırmadığım anlaşıldığı gibi kimin yaptığı da şahitlerden anlaşılıyor. Benim yapmadığım aşikar. Bilgisayarı ben kırmadım. Üzerime atılan suçu kabul etmiyorum. Karabük Üniversitesi'nden odanın kamera görüntülerini istedim hala gelmedi. Verilmedi o görüntüler.'
Mahkeme başkanı, özellikle 2014 Eylül ayında Bank Asya'ya diğer bankalardan kredi çekip para yatırdıkları tespit edilen sanıklara nedenlerini sordu.
Suçlamaları kabul etmeyen sanıklar, tek tek savunmalarını yaptı.
Daha sonra talepleri alınan sanık avukatları, müvekkillerinin tahliyesini ve haklarındaki tedbir kararının kaldırılmasını istedi.
Mahkeme heyeti, tutuksuz sanık T.T. ve R.K'nin adli kontrol şartının devamına, tutuklu sanıklardan Aladdin Yılmaz, Serkan Esen, Mustafa Kurt ve Mahmut Çelik'in adli kontrol şartı ve yurt dışına çıkış yasağıyla tahliyesine, Öksüz dahil diğer sanıkların ise tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 9 Ağustos'a erteledi.
İddianameden
Karabük Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan 84 sayfalık iddianamede, 14'ü tutuklu, 1'i tutuksuz ve 1'i firari olmak üzere 16 sanığın, 17-25 Aralık sonrası, 2014 yılı içerisinde Bank Asya hesaplarına çeşitli miktarlarda ve küsuratlı olarak yaklaşık 1 milyon Türk lirası yatırdıkları, ayrıca diğer bankalardan da kredi kullandıkları yer alıyor.
Haklarında kamu davası açılan sanıkların, TCK'nın 314/2 maddesi gereğince 'silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan, 5 yıldan 10 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları isteniyor.
Sanıkların yargılanmasına 8 Mart'ta başlanmıştı.
Paralel yapı-08 Mart (2017) 'Karabük Üniversitesi Yapılanması 16 sanık' davası
(10 Haziran 2017, 17:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: