Tam
EskidenYeniye
 

Az sanıklı Fetö davaları

Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davalarında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

04.06.2017 13:34 Çeşitli illerde görülen çok sayıdaki az sanıklı Fetö davalarında sanıkların yargılanmasına ilk kez başlandı ya da duruşmalara devam edildi.

1) BOLU: Fetö Davasında Tanık Olan Eski Komutan Sanık Oldu

Bolu eski İl Jandarma Komutanı Albay Türker Yılmaz hakkında, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. İddianamede tutuksuz sanık Yılmaz'ın, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Daire Başkanlığı'nın darbe girişiminin engellenmesi amacıyla Ankara'ya takviye birlik gönderilmesi talebini geri çevirdiği belirtildi.

30 Mayıs'taki gelişmeye göre, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra görevden alınıp ihraç edilen, ardından başlatılan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında tutuklanıp daha sonra tahliye edilen eski İl Jandarma Komutanı Türker Yılmaz hakkında, önce delil yetersizliğinden kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildi. Ardından elde edilen yeni deliller doğrultusunda Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yeniden soruşturma açıldı. Soruşturma sonunda hazırlanan iddianame Bolu Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

VALİYE BİLGİ VERMEDİ

İddianamede Yılmaz'ın, darbe gecesi saat 22.30 sıralarında sıkıyönetim mesajını aldığı, ancak bunu Vali ve Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirmediği, tutuklu sanık 2'nci Komando Tugay Komutanı Tuğgeneral İsmail Güneşer ile darbeye ilişkin telefon görüşmelerinin içeriğini de bildirmediği belirtildi. Yılmaz'ın, darbe gecesi suskun kaldığı, darbe girişimiyle ilgili mesaj ve talimatlar konusunda ayrıntılı ve net bilgi vermediği, böylece şehirde güvenlik önlemlerinin zamanında alınmasına ve emniyet ile jandarma arasında işbirliği yapılmasına engel olduğu, idari ve adli yönden önlem alınmasını geciktirdiği, bu yönü ile FETÖ/PDY örgütü ile amaç ve menfaat birlikteliği şeklinde değerlendirilecek davranışlar sergilediği belirtildi. Yılmaz'ın, darbenin başarısız olacağı anlaşılınca, saat 05.00 sıralarında Valiye ayrıntılı bilgi verdiği, başlangıçta darbenin sonucunu beklediğine işaret edildi.

ANKARA'YA TAKVİYE BİRLİK GÖNDERMEDİ

İddianamede Yılmaz'ın ayrıca, Jandarma Genel Komutanlığı Harekat Başkanlığı'nın, darbe girişiminin engellenmesi amacıyla Ankara'ya takviye birlik gönderilmesi talebini de geri çevirdiği ve verilen emri uygulamadığına yer verildi. 2016 yılının Temmuz ayında izine ayrılmayı düşünürken 15 Temmuz darbe girişimi gecesi görevinin başında kalarak şüphe uyandırdığı da iddianamede yer aldı. Albay Yılmaz'ın, darbe gecesi saat 24.00'de tüm personeli karargahta topladığı ancak yasa dışı emir ve mesajları personele iletmediği, darbe karşıtı tavır gösterilmesi konusunda emir ve talimat vermediği iddiasına yer verildi. FETÖ/PDY'den kaydı olanlar ile irtibatta olduğu belirtilen Albay Yılmaz hakkında iki kişinin FETÖ üyesi olduğu yönünde ihbarda bulunduğu da ifade edildi.

İddianamede tutuksuz sanık Albay Türker Yılmaz'ın, 'FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyesi olmak' suçundan yargılamasının yapılması talep edildi.

2) ERZURUM: YURT YÖNETİCİSİ Ş.G'YE DAVA.. EVDE HUŞU İÇİNDE BEDDUA SEANSI VE HDP İÇİN OY İSTEĞİ İDDİASI

Erzurum'da FETÖ'ye ait yurdun müdür yardımcısı olan Şeydanur Gözüaçık hakkında hazırlanan iddianamede dinlenen öğrenciler, "Ablalar HDP'ye oy istiyorlardı" dedi.

1 Haziran'daki gelişmeye göre, Erzurum'da FETÖ'ye ait yurdun müdür yardımcısı olan Şeydanur Gözüaçık hakkında hazırlanan iddianamede bilgi sahibi olarak dinlenen öğrencilerden Ş.U., "Ablalar seçim döneminde HDP'ye oy verilmesi konusunda telkinde bulunuyorlardı. Ak Parti haricinde bir partiye oy verilmesi isteniyordu" dedi.

15 Temmuz başarısız darbe girişimi ardından yürütülen soruşturmalar kapsamında örgüte ait Hedise Kız Öğrenci Yurdu'nda 2010-12 yıllarında müdür yardımcısı olarak görev yapan Şeydanur Gözüaçık, geçen 3 Şubat günü tutuklandı. Örgütün kriptolu haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu tespit edilen Şeydanur Gözüaçık hakkında hazırlanan iddianame 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5-15 yıl hapis cezası istenen Gözüaçık hakkında hazırlanan iddianamede, yurtta kalan ve borçları ödenmesine karşın iadesi yapılmayan senette isimleri geçen öğrencilerin bilgisine başvuruldu.

İddianamede, bilgi sahibi olarak ifadesi alınan öğrencilerden Ş.U. Erzurum'da okurken 2 ay örgüte ait Hedise Kız Öğrenci Yurdunda kaldığını bildirdi. Örgüte ait başka bir yurt olan Fecir Kız Öğrenci Yurdu'nda kalması halinde kendisine ücretinde indirim yapılacağını belirttiklerini anlatan Ş.U., "Yurtta Kimse Yokmu Derneğine para toplanıyordu. Sohbetlerde Fetullah Gülen'in kitapları okunuyordu. BTM diye adlandırılan bölge temsilcisi mezun olmuş ancak, yurtta kalan katlardan sorumlu ablalar vardı. Ablalar seçim döneminde HDP'ye oy verilmesi konusunda telkinde bulunuyorlardı. Ak Parti haricinde bir partiye oy verilmesi isteniyordu. Genel olarak öğrencilere ilk yıl Fethullah Gülen konusunda ılımlı davranıyorlardı. İkinci yıl ise zorlamalar oluyordu" diye konuştu.

ABLALARDAN HÜKÜMETE BEDDUA

Hedise Kız Öğrenci Yurdu'nda 2012'dekaldığında borcunun bir bölümünü maddi imkansızlıklardan dolayı ödeyemediğini bildiren T.K. ise şunları söyledi:

"Bana herhangi bir icra takibi yapılmadı. Cemaat yapılanmasında, normalde ücreti ödemeyen öğrencilere baskı yapılıp para istendirdi.Ancak o yapı içerisinde devam etmesi halinde öğrenciye baskı yapılmazdı. Ben de yurttan ayrılarak cemaat evine geçtim. Yurt yöneticisi Nilgün cemaat tarafından biri ile evlendirildi. Yurtta kaldığım süre toplantıları ablalar yapıyordu. Ablalar düşük ücretlerle yurtta kalıyordu. Bir keresinde evde kalırken ablalar benden ders saatlerimi istedi. Eve kaçta gelip gelmeyeceğimi öğrendiler. Dersim boş olduğu için eve erken gittim. Eve gittiğimde Ebru abla kapıyı açtı ve içerden sesler geliyordu. Ne olduğunu sorduğumda zikir yapıldığını söyleyip geçiştirdi. Ancak ablaların mevcut hükümete beddua ettiklerini anladım. Bu olay 17 Aralık 2013 sonrasında yaşandı."

"CEMAATİN VİLLA TARZI EVLERİ VAR"

Kız öğrencilerden S.K. da ifadesinde kaldığı yurtta 'ablaların' 2012-13 yılında Zaman Gazetesi tirajının 1 milyon olması halinde Fethullah Gülen'in çok önemli açıklamalar yapacağını, yer yerinden oynayacağını ileri sürdü. S.K., "Öğrencilere atanamamaları durumunda 'Sizi polis yaparız' diyorlardı. Cemaatin Erzurum'da villa tarzı evleri vardı. Yurttaki ablalar seçimlerde 'AKP'ye oy vermeyin, hangi partiye oy verirseniz verin' diyorlardı" dedi.

'FETULLAH GÜLEN'İ TANIMIYORUM'

Trabzon'daki örgüte ait başka bir yurtta müdür yardımcısı olan eşinin de örgüt üyelerinin kriptolu haberleşme programı 'ByLock' kullandığı ve tutuklandığı ortaya çıkan Şeydanur Gözüaçık, savcılık ifadesinde suçlamaları kabul etmedi. 3 yaşında 1 çocuk annesi Şeydanur Gözüaçık kendisini savunurken, "Hiçbir üst düzey yöneticiyi tanımam. Hattıma ByLock programı yüklemedim. Hatta eşim ByLock kullanıcısı olduğu gerekçesiyle tutuklandığı için 'İyi ki ben yüklemedim' diyordum. Eşimi bu programı kullanırken görmedim. Onun telefonunu kurcalamamı istemezdi. Fetullah Gülen'i tanımıyorum, kasetlerini dinlemedim, videolarını izlemedim. Darbeyi televizyondan öğrendik" diye savundu.

3) ERZURUM: YURT YÖNETİM MEMURU Ü.K'YE DAVA.. YURTLARDA PKK PROPAGANDASI İDDİASI

Erzurum'da FETÖ/PDY'ye ait yurtta yönetim memuru Üzeyir Kazan hakkında iddianame hazırlandı.

28 Mayıs'taki gelişmeye göre, iddianamede ilginç bilgilere yer verildi. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan tutuklu yargılanan Üzeyir Kazan'ın çalıştığı yurttaki öğrencilerden alınan imzalı borç senetlerin hiç birinin iade edilmediği belirtildi. İfadesine başvurulan öğrencilerden Y.C.K., "Yurtta muhasebe işlerinden sorumlu Mikail isimli kişi PKK terör örgütü lehine konuşmalar yapıyordu. Bu nedenle birkaç kere bu şahısla bazı öğrenciler tartıştı. Yurt müdürüne şikayet edilmesine rağmen bu kişiye söz söyletilmedi" sözleri iddianamede delil olarak yer aldı.

15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası yürütülen soruşturmalar kapsamında örgüte ait yurtta 2011-13 yıllarında yönetim memuru olarak görev yapan Üzeyir Kazan, geçen 29 Aralık'ta tutuklanarak cezaevine kondu. Örgütün kriptolu haberleşme programı 'ByLock' kullanıcısı olduğu tespit edilen Üzeyir Kazan hakkında hazırlanan iddianame 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5-15 yıl hapis cezası istenen Üzeyir Kazan hakkında hazırlanan iddianamede ilginç bilgilere yer verildi. İddianamede, 13 Ağustos 2015'de Erzurum Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nü arayan kimlik ve telefon bilgilerinin gizli kalmasını isteyen erkek bir kişinin, "Örgütün okullarına ve dersanelerine son zamanda yaptığınız operasyondan dolayı bu okullarda bulunan laptop ve hard disklerin M.H.Y.'ın evine sakladılar. Bu hard disklerde tüm para transferleri kaçırılan vergiler ile ilgili kayıtlar mevcut" diye ihbarda bulunduğuna yer verildi.

İhbar üzerine M.H.Y.'nin evinde yapılan aramada bir çok bilgi ve belge ele geçirildi. Ele geçirilen hard disklerden yaklaşık 500 GB'lık veri çıkarımı yapıldı. 'Dershane net' isimli kripto şifreli dosya ise çözümlenmesi için Siber Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığına gönderildi. M.H.Y.'nin evinde yurtta kalan öğrencilere ait senetler de bulundu. Senetlerde ıslak imzaları bulunan öğrenciler soruşturma kapsamında tek tek dinlendi. Öğrencilerin ifadelerine de yer verilen iddianamede, örgütle ilgili çarpıcı detaylar ortaya çıktı.

Erzurum'daki Atatürk Üniversitesinde 2012 yılında okurken Fecir Erkek Öğrenci Yurdu'nda kaldığını anlatan Y.C.K. yurtta kaldığı süre içerisinde kendisinden ve arkadaşlarından 'Himmet' adı altında kurban parası istendiğini, kayıt yaptıran herkesi ve kendisini de istememesine rağmen Zaman Gazetesi'ne abone ettiklerini belirtti.

Her hafta Cuma namazından sonra Fetullah Gülen'e ait CD'lerin izlettirildiğini, propaganda amaçlı sohbetler yapıldığını söyleyen Y.C.K. "Hatta Fetullah Gülen'in Erzurum'da yaşamış olduğu eve ziyaretler düzenlenirdi. Uğur olarak bildiği kişi öğrencilere 'Ben sizin gibi öğrencilere Allah yolunda yol göstericilik yapıyorum' diyordu. Yurtta muhasebe işlerinden sorumlu Mikail isimli kişi PKK terör örgütü lehine konuşmalar yapıyordu. Bu nedenle bir kaç kere bu şahısla bazı öğrenciler tartıştı. Yurt müdürüne şikayet edilmesine rağmen bu kişiye söz söyletilmedi" diye konuştu.

ÇATI KATINDA POLİSLİK MÜLAKATINA HAZIRLIK

Zaman Gazetesi ve Sızıntı Dergisi'ne aboneliğini kabul etmediği için psikolojik baskı gördüğünü bildiren S.Y. ise, şöyle konuştu:

"Haberim olmadan abone yapıldım. Bunun üzerine yurt müdürünün yanına giderek zorla aboneliği iptal ettirdim. Zaman gazetesinin abone sayısının 1 milyonu aşması halinde ABD'de Beyaz Saray'a girdiği söylendi. Cuma günleri toplantı yapılıyordu. Zorlasalarda ben katılmıyordum. Kendi fikirlerine yakın bazı öğrenciler seçildi ve bu öğrenciler polislik mülakatlarının yapıldığı dönemde yurdun kullanılmayan çatı katına çıkarıldı. Diğer öğrencilerden bazıları 'bizde gelelim belki polis oluruz' diye talepte bulunmalarına rağmen, 'sizin çatı katına çıkmanız yasak denilerek' izin verilmedi. Senedin borcunun ödenmesine rağmen imha etmeyen kişi ya da kişilerden şikayetçiyim."

YURTTAN AYRILMAK İSTEYEN TEHDİT EDİLDİ

Yurtta Fetullah Gülen dışında başka kitap okumaya izin verilmediğini aktaram M.Ç. ifadesinde şunları söyledi:

"Yarıyıl tatilinde bulunduğum kattaki öğrenciler ve beni yurttan atmakla tehdit edilerek 1 hafta zorunlu Fetullah Gülen kitabı okutturuldu ve videoları seyrettirildi. Kendisine KYK (Kredi Yurtlar Kurumu) çıkan bir arkadaşım yurttan ayrılmak istediğinde ellerindeki senedi öne sürerek paranın tamamını ödemekle tehdit edildi ve kendisine esnaf abi tabir edilen abilerden bir miktar burs bağlanarak yurttan ayrılmasına mani oldular. Dini öne sürerek öğrencilerden para koparmaya çalıştıklarından dolayı ben bunlardan rahatsız oluyordum. Kat abisi olmam için çok büyük baskılara maruz kaldım fakat ben reddettim. Bana 'yapma şakirt yurttan gitme dışarıda bekar evinde yapamazsın' demelerine rağmen üzerimde ki baskılardan dolayı dayanamayarak yurttan ayrıldım ve bekar evine çıktım.

"AMAÇLARI SADECE PARAYDI"

Yurtta kalan öğrencilerden G.T. de cemaat yurdunda kaldığını ifade etti. G.T. iddianamede de yer alan ifadesinde şunları anlattı:

"Bu insanların amacının vatana hizmet etmek değil sadece para olduğunu anladım. Hatta cemaat evlerinde kalan bir arkadaşım evlerinde doğudan gelen öğrencilerin bulunduğunu ve bu öğrencilerin alenen terör örgütü PKK'nın sempatizanlığını yaptığını, ev abilerinin de buna alenen göz yumduğunu ve sesini çıkarmadığını söylemişti. Amaçları sadece evlerin ve yurtların kapanmaması, gelen öğrencilerle birlikte bu para musluğunun kesilmemesiydi. Evlerde ve yurtlarda gerek PKK'lı, gerek komünist, kimin görüşü ne olursa olsun para için herkesi bir araya topluyorlar sorunca da 'Allah rızası' için diyorlardı."

4) ERZURUM: ADLİYE ESKİ PERSONELİ M.A'NIN DAVASI

Erzurum'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan eski adliye personeli Mustafa Aydoğan'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanmasına başlandı.

1 Haziran'da Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada sanık avukatı Halit Çelik hazır bulunurken, sanık Aydoğan ise Van Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığı ile duruşmaya katıldı.

Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Aydoğan, hakkındaki suçlamaları reddetti.

Hakkında iki iddia bulunduğunu belirten Aydoğan, şunları söyledi:

"Hakkımda örgüte müzahir şirketlerde çalıştığım ve dershanelerine gittiğim kaydediliyor. İddianamede belirtilen örgütle bağını bilmediğim, devlet kurumlarınca açıklanmayan şirketlerde ve dershanelerde bulunmamın suç olması imkansızdır. Dershanelere öğrenim amacıyla gittim. ByLock programını kullanmadım ve indirmedim. Hakkımda tespit edilen bir hat ve ADSL hattı bana aittir ancak ikinci hattı kardeşim kullanıyordu. ADSL üzerinde tespitle ilgili olarak evime gelen giden misafirler de interneti kullanırdı. Adliyede seçim kurulunda görev yaptım. Bu sebeple ne UYAP ne de diğer sistemlere girme durumum söz konusu değildir. İddianamede her ne kadar bu yapıya örgüt olarak değil de cemaat olarak tabir ettiğim belirtilse de bu doğru değildir. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum."

Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık Aydoğan'ın, örgütün gizli haberleşmede programı "ByLock"un tespiti, dosyadaki bilgi ve belgelerin varlığı itibariyle suçunun sabit olmasından dolayı "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan cezalandırılmasını ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Aydoğan'ın tutukluluğunun devamına, sanık avukatına esasa ilişkin savunma için süre verilmesi kararı ile duruşmayı erteledi.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Mustafa Aydoğan'ın FETÖ/PDY'nin gizli haberleşme programı "ByLock"un tespit edildiği, örgütle bağlantılı şirketlerde çalıştığı, örgütün dershanelerine gittiği ve savcılık ifadesinde örgütü cemaat diye tabir ettiği anlatılıyor.

İddianamede Aydoğan'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

5) ERZURUM: MÜBAŞİR A.P'NİN DAVASI

Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan eski mübaşir Akın Polat'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan yargılanmasına başlandı.

1 Haziran'da Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuksuz yargılanan sanık Polat katıldı.

Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından savunmasını yapan Polat, iddianamede belirtilen olayların genel itibarıyla doğru olduğunu fakat ülkesine ihanet anlamına gelebilecek bir kasıt veya düşünce ile hareket etmediğini söyledi.

Bu şekilde bir amaçla bir yere dahil olmadığını belirten Polat, şunları ifade etti:

"Söz konusu örgütle tanışmam 2014'te İsmet Pehlivan sebebiyle olmuştur. Bu kişi ile karşılaşmasaydım söz konusu örgütle hiçbir bağım olmayacaktı. Tamamen hatır gönül sebebi ile birkaç kez evlere sohbet toplantılarına gittim. Gittiğim bu ev de İsmet'in eviydi. Örgüte ait bir eve de gitmedik. Durup dururken kendimizi yaktık. Bildiğim her şeyi de bütünüyle söyledim. Tanık Muammer Özil'in beyanlarını kabul etmiyorum. Kılıçoğlu diye bir yere de kesinlikle gitmedim. Ayrıca Yasin Emre Yavuz'un referansı ile de işe girmedim. Bu da doğru değildir."

Mahkeme heyeti eksik evrakların tamamlanması amacıyla duruşmayı erteledi.

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Polat'ın "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi isteniyor.

6) ERZURUM: KATİP A.Y'NİN DAVASI

Erzurum'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi ile örgütün sohbet gruplarından sorumlu olduğu ve istihbarat toplayıp üstlerine bilgi vererek "5A" diye tabir edilen grupta yer aldığı iddia edilen ByLock kullanıcısı eski katip Alpay Yılmaz'ın "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 15 yıl ila 22,5 yıl arasında değişen hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

31 Mayıs'ta Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, sanık Alpay Yılmaz, tutuklu bulunduğu Van Yüksek Güvenlikli Cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden katıldı.

Sanık avukatları ile tanıkların da hazır bulunduğu duruşmada, kimlik tespiti ve iddianamenin okunması sonrası ifade veren Yılmaz, suçlamaları kabul etmedi.

Yılmaz, örgütün gizli haberleşme programı ByLock kullanıcısı olmadığını öne sürerek, şöyle devam etti:

"Herhangi bir ByLock grubuna dahil değilim. Başka birinin beni dahil etmesi de hukuken beni sorumlu kılamaz. Böyle bir programı kullanmadım. Yaşamım ve 13 yıllık memuriyet hayatım boyunca İdari Yargı Hakimlik, ALES, KPSS, öğretim görevlisi sınavları ile 3 kez yazı işleri müdürlüğü sınavına girdim fakat hepsinde elendim. Bu yapıdan olsaydım elenmeyeceğim muhakkaktır. Eğer sohbetçi isem nasıl yönetici olarak suçlanabilirim. Benim FETÖ ile bağlantılı bir derneğe üyeliğim yoktur. Kimse Yok mu Derneğine bir bağışım söz konusu değildir. Sosyal paylaşımlarımda bu yönde bir husus bulunmamaktadır. Bank Asya'ya üyeliğim söz konusu değildir. Zaman gazetesi veya Sızıntı dergisi aboneliğim yoktur. Aramalarda bir dolar veya başka bir suç unsuruna rastlanmamıştır. Himmet, kurban, burs adı altında bir yardımım da yoktur. Beraatımı ve tahliyemi talep ediyorum."

"Sanık 5A tabir edilen bir grubun üyesidir"

Tanık A.Y. ise Yılmaz'ın FETÖ üyesi olduğunu ve örgütün sözde istihbarat toplayan mensuplarını "5A" diye tabir ettiğine işaret ederek, "Sanık 5A tabir edilen bir grubun üyesidir. Bu kişiler çalıştıkları kurumda istihbarat toplar ve bunu üst mercilere bildirir. Sanık FETÖ/PDY üyesidir. Davaya taraf olmayan S.G. örgütün genel sorumlularından birisidir. Bunu gittiğimizden, gördüğümüzden, duyduğumuzdan, izlenimlerimden ve çevremizden o şekilde öğreniyoruz. Sanık Yılmaz da bu kişiyle sürekli beraber olan ve onu birlikte gördüğüm kişilerden birisidir. S.G. benim hatırladığım kadarıyla 5A'dan sorumlu kişidir." ifadelerini kullandı.

Tanık Y.A. ise daha önce adliye grubu olarak sohbet gruplarına katılıp sohbet alan biri olduğunu söyledi.

"Sanık ile ByLock'tan görüştük"

Daha sonra cezaevi personelinden oluşan bir gruba sohbet vermekle görevlendirildiğini anlatan Akgün, şöyle konuştu:

"Gruplara sohbet veren kişiler genelde ayda 3 ya da 4 kez bir araya gelip grupların durumu hakkında görüşmeler yaparlar. Sanığı da bu şekilde bir görüşmede bir evde gördüm. Bende ByLock programı yüklüydü. Bu program üzerinden sanıkla görüşmelerimiz olmuştur, fakat bunlar cemaatle ilgili olmayan bireysel görüşmelerdir. Kendi aramızda sanığa Kasım diyorduk, sanığın 5A olarak tabir edilen herkesçe bilinmeyen çok gizli kişilerden olup olmadığını bilmiyorum."

Esas hakkındaki görüşünü açıklayan Cumhuriyet savcısı, Yılmaz'da FETÖ/PDY üyelerince kendi aralarında iletişimi sağlamak için kullandıkları ByLock programını tespit ettiklerine işaret ederek, sanığın "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan cezalandırılmasına ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Alpay Yılmaz'ın bu halinin devamına karar vererek sanık avukatlarının esas hakkındaki mütalaaya karşı savunma yapabilmeleri amacıyla duruşmayı erteledi.

İddianameden

Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, eski katip olan tutuklu sanık Alpay Yılmaz'ın FETÖ/PDY tarafından iletişimde kullanılan ByLock programı kullanıcısı ve örgütün sohbet gruplarından sorumlu olduğu anlatılıyor.

İddianamede, Yılmaz'ın "silahlı terör örgütü kurma veya yönetme" suçundan 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

7) İZMİR: NOKTA KOLEJİ SAHİBİ O.S.S'YE DAVA.. ATATÜRKÇÜ GÖRÜNMEYE ÇALIŞMIŞLAR

İzmir'deki darbe girişimine ilişkin kapatılan Nokta Koleji'ne yönelik hazırlanan iddianamede, kolejin Atatürkçü gibi görünerek örgüte hizmet ettiği bilgisi yer aldı.

29 Mayıs'taki gelişmeye göre, Nokta Koleji'nin sahibi ve İzmir'deki darbe girişimine ilişkin soruşturmada hakkında dava açılan Sonverdi ile ilgili iddianamede kolejin dikkat çekmemek için "Atatürk ilkelerine bağlı eğitim yuvası" gibi göründüğü iddia edildi. İddianamede Sonverdi için "Örgüte müzahir okullar yerine, örgütle uyumlu olmayan, Atatürk ilke inkılaplarına bağlı bir eğitim yuvası maskesi altında faaliyet yürüten, sahibi ve yöneticisi olduğu Nokta Kolejinin örgütün fikir ve düşünceleri doğrultusunda mahrem hizmetler sınıfının çocuklarına eğitim verdiği tespit edilmiştir" denildi.

KRİPTO ÖRGÜT ELEMANLARININ ÇOCUKLARINI OKUTTUĞU İDDİASI

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Nokta Koleji'nin sahibi olan ve İzmir'de Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında hakkında dava açılan Osman Sadi Sonverdi ile ilgili iddianamede, sanığın darbe girişiminin planlandığı Ankara'daki villada yapılan toplantıya da katıldığı, sahibi olduğu okulu örgütün emrine verdiği ve kripto örgüt elemanlarının çocuklarını maskeleyerek okuttuğuna ilişkin iddialara yer verildi.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, tutuklu sanık Sonverdi hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni (TBMM) ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme, Cumhurbaşkanına suikaste teşebbüs ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" suçlamalarından 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

İddianamede, Sonverdi'nin İzmir'deki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında yargılamaları İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden tutuklu sanıklar eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı Tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, eski Ege Deniz Bölge Komutanı Tuğamiral Süleyman Manka ve "İhsan" kod adlı Hasan Coşkuner ile 15 Temmuz darbe girişiminden önce örgütün "Hava Kuvvetleri imamı" Adil Öksüz ile Ankara'nın Çukurambar semtindeki 3 katlı villada toplantı yaptığı bilgisi yer aldı.

ÇUKURAMBAR'DAKİ VİLLADAYDI

Darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında gizli tanık "Kuzgun" olarak ifade veren ancak mahkemede kimliğini açıklayan Yıldız'ın beyanlarının yer aldığı iddianamede, Yıldız'ın "Tereddüte mahal bırakmadan" fotoğraftan teşhis ettiği ve örgütte "Numan" kod adını kullandığını belirttiği Sonverdi'nin örgüt içerisinde yönetici konumunda olduğu kaydedildi. Tutuklu sanık Sonverdi ile 2013'ün ağustos ayında "Ahmet" kod adlı bir örgüt mensubu aracılığıyla tanıştığını söyleyen Yıldız'ın ifadesinde, 7 Temmuz 2016'da Çukurambar'daki toplantıya Adil Öksüz'ün katıldığını, toplantıya katılanların mesajlaşmaları için bir tablet verildiğini, tablete yüklenen özel bir program aracılığıyla "İhsan" kod adlı Coşkuner ve "Numan" kod adlı Osman Sadi Sonverdi ile görüştüğünü iddia etti.

İddianamede, Yıldız'ın "Kendisinin daha önce 11 Temmuz 2016'nın akşam saatlerinde 'İhsan' kodun getirmiş olduğu araç ile kendisi ve Süleyman Manka'nın Ankara'ya gittiğini, diğer araçta da 'Numan' kod ile 'İhsan' kodun geldiklerini, evde yapılan toplantıya 'Numan' kod başka odada bekleyerek katılmadığını..." şeklinde beyanda bulunduğu ifade edildi.

Yıdız'ın "İzmir'deki darbe girişimine ilişkin davanın tutuklu sanıklarından eski Amfibi Deniz Piyade Tugayı Kurmay Başkanı Albay Ramazan Gencer, "İhsan" kod adlı Coşkuner ile Sonverdi'nin evinde zaman zaman toplantılar yaptığı" yönündeki ifadelerine ilişkin Sonverdi ise Yıldız, Manka ve Coşkuner'le Çukurambar'a gittiklerini ancak villaya girmediğini ileri sürdü.

KRİPTO ELEMANLAR İÇİN ATATÜRKÇÜLÜK MASKESİ

İddianamede, FETÖ'nün darbe girişiminden önceden bilgisi olan tuğamiral rütbesindeki Manka ve Yıldız'la aynı görevlendirmede yer alan alan Sonverdi'nin, örgütün üst düzey yöneticilerinden aldığı emir ve talimatları bunlara aktardığı, Adil Öksüz'ün de katıldığı toplantıda İzmir yönünü kurduğuna işaret edilerek, şu ifadeler kullanıldı:

"Sonverdi'nin TSK'da konuşlu örgütün mahrem hizmetler sınıfına mensup, çok gizli olarak kimlikleri korunan ve 'tedbir' adı altında şüphe çekecek her türlü hareketten uzak durmalarına dikkat edilen ve bu yönde haklarında azami tedbir uygulanan örgüt üyelerinin çocuklarının tahsil hayatlarının devamının temini amacıyla, örgüte müzahir okullar yerine, örgütle uyumlu olmayan, Atatürk ilke inkılaplarına bağlı bir eğitim yuvası maskesi altında faaliyet yürüten, sahibi ve yöneticisi olduğu Nokta Kolejinin örgütün fikir ve düşünceleri doğrultusunda mahrem hizmetler sınıfının çocuklarına eğitim verdiği tespit edilmiştir."

FETÖ SANIĞI BAZI ASKERLERİN ÇOCUKLARI OKUMUŞ

Aralarında, İzmir'deki darbe girişimine ilişkin davanın tutuklu sanıklarından İlsev Hazır, Ramazan Gencer, Süleyman Manka, Halil İbrahim Yıldız, Mehmed Nuri Başol, Sait Bozyel, Nihat Bilican, Coşkun Şahin ve Mustafa Toklu'nun da bulunduğu birçok rütbeli askerin çocuklarının Nokta Kolejinde eğitim aldığına vurgu yapılan iddianamede, kolejde görev yapan bazı öğretmenlerin de örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı gerekçesiyle tutuklandığına değinildi.

Tuğamiral rütbesindeki iki örgüt mensubunun sorgusuz, sualsiz dinleyeceği seviyede olan tutuklu sanık Osman Sadi Sonverdi'nin örgütte söz sahibi olduğunun altı çizilen iddianamede, "Sonverdi'nin sahibi olduğu okulu örgütün emrine verdiği ve kripto örgüt elemanlarının çocuklarını maskeleyerek okuttuğu, bu şekilde istihbarat kurumlarının yaptığı incelemede kripto mahrem hizmetlere sınıfına mensup askeri gücü kullanmaya ehil ve etkili örgüt üyelerini maskelediği anlaşılmıştır." ifadeleri kullanıldı.

8) İZMİR: ZAMAN GAZETESİ EGE BÖLGE TEMSİLCİSİ V.Y'YE DAVA

İzmir'de yürütülen FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan kapatılan eski Zaman Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Vahit Yazgan 'terör örgütü yöneticiliği' suçlamasıyla ilk kez hakim karşısına çıktı.

1 Haziran'da İzmir 14. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ilk celse duruşmasına sanık Vahit Yazgan ve sanık avukatı duruşmada hazır bulundu. İlk kez hakim karşısına çıkan kapatılan Zaman Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Vahit Yazgan savunmasını yaptı. Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen sanık Yazgan, "İddianamede suçlamalar gerçek dışıdır. 11 aydır özgürlüğümden mahrum bırakıldım. İddianamede tek bir somut delil bulamadım. Ben gazeteciyim. İstinat edilen örgüt yöneticiliği suçunu kabul etmiyorum. Bütün terör örgütlerini lanetliyorum. FETÖ, PKK, DEAŞ fark etmez. O gece darbecileri ilk lanetleyenlerden biriyim. Kur'an-ı Kerim okumasını bilmem ama bana iş adamlarının abiliğini yaptığım söyleniyor. Bu hayal ürünüdür. ByLock kullanmadım. BBP'nin içinde tasfiyeler yapıp yönetici getirdiğim söyleniyor, bu doğru değildir. Ne cemaatçiyim ne tarikatçıyım. Ne sağcıyım ne de solcuyum. Tahliyemi talep ediyorum" dedi.

Tanık olarak dinlenen o dönem BBP Konak İlçe Başkanı olan M. Kürşat Yükselcan, "Sanık ile il başkanın randevulaştığı yemekte, 2014 Ocak ayında gördüm. Orada konuşan sanık Vahit Yazgan 'Biz hizmet hareketi olarak İzmir'e bir emniyet müdürü getiremedik' dedi.

Duruşma ileri bir tarihe ertelendi

Sanık avukatı müvekkilinin somut olarak örgüt yöneticiliği ve üyeliği yönünde delil olmadığını, tahliyesini talep etti. Savcı, sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip duruşmayı eylül ayına erteledi.

Olayın geçmişi

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, geçtiğimiz ağustos ayında eski Zaman Gazetesi Ege Bölge Temsilcisi Vahit Yazgan, iş adamlarıyla birlikte gözaltına alınmıştı. Emniyetteki sorgulamasının ardından Yazgan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. Cumhuriyet Savcısının hazırladığı iddianamede Vahit Yazgan 'Terör örgütü yöneticisi olmak' suçlamasıyla hakkında 22 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmak üzere dava açılmıştı. Sanık Yazgan hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ adına İzmir Emniyet Müdürlüğünde atamaları yönlendirdiği, Büyük Birlik Partisi içerisinde tasfiye yaptığı ve yeni görevlendirmeler yaptığı, iş adamlarına abilik yaptığı ileri sürüldü.

9) KIRIKKALE: 2 DAVA 2 SANIK

Kırıkkale'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında açılan 2 ayrı davada biri tutuklu 2 sanığın yargılanmasına başlandı.

31 Mayıs'ta Kırıkkale 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, tutuksuz yargılanan Ö.Ö, İzmir'in Ödemiş ilçesinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı.

"Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yargılanan Ö.Ö, savunmasında, gözaltına alındığı günden itibaren bildiği her şeyi anlattığını iddia etti.

FETÖ ile dershane döneminde tanıştığını ve daha sonra üniversiteyi kazandıktan sonra devlet yurdu çıkmayınca örgütün evlerinde kaldığını anlatan Ö.Ö, şöyle konuştu:

"Çok pişmanım. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyorum. Her şeyi anlattım. ByLock kullandığımı da anlattım. Eşimin işinden dolayı geldiğim Kırıkkale'de beni tanıştırdıkları kişi, telefonuma ByLock programını yükledi. Yazışmalarda sadece kira ödemeleri ve dini içerikli yazışmalar vardı. 15 günde bir evlere gidip sohbet yapıyordum. Üniversitede 3. ve 4. sınıflarda ev ablalığı yaptım. Darbe girişiminin ardından basında ByLock haberleri çıkmaya başlayınca program yüklenen telefonumu kırdım ve parçaladım."

Cumhuriyet savcısının mütalaasının ardından mahkeme heyeti, Ö.Ö'nün yurt dışı yasağının devamı ve doğum yapacak olması nedeniyle adli kontrolünün kaldırılmasına karar vererek, duruşmayı 19 Temmuz'a erteledi.

"İl imamlığı, serrehberlik gibi kelimeleri medyadan duydum"

Aynı mahkemedeki diğer duruşmada da "silahlı terör örgütüne üye olmak, anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme, dini inanç ve duygularının istismarı suretiyle dolandırıcılık, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçlamalarıyla tutuklu bulunan sanık Y.U. ile avukatı hazır bulundu.

Y.U, savunmasında, öğrencilik döneminde FETÖ ile bağlantısının bulunmadığını ancak 20 yıl önce başladığı öğretmenlik mesleğinde Adana, Aksaray, Ankara ve Kırıkkale'de FETÖ'ye ait özel okullarda çalıştığını söyledi.

Öğretmenlik dışında bu okullarda herhangi bir görev almadığını öne süren Y.U, "İl imamlığı, bölge imamlığı, serrehberlik gibi kelimeleri medyadan duydum. Birkaç defa dinleyici olarak sohbetlere katıldım. Çocuklarım çalıştığım okullarda okudu. Çocuğumun denemesi için kısa süre Zaman gazetesine abone oldum. Bağışta bulunmadım, kimseden de bağış talep etmedim." ifadelerini kullandı.

Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı 19 Temmuz'a erteledi.

10) KIRŞEHİR: JANDARMA K.ALBAY ÖMER KULAÇ DAVASI

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişiminde adı "Kırşehir Sıkıyönetim Komutanı" olarak yer alan ve "Analizi Harbiyeli" adlı Twitter hesabını kullandığı tespit edilen eski jandarma kurmay albay Ömer Kulaç'ın yargılanmasına devam edildi.

29 Mayıs'ta Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, Kulaç, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'yle (SEGBİS) katıldı. Kırşehir Barosundan görevlendirilen avukatın da hazır bulunduğu duruşmada, sözde Sıkıyönetim Komutanlığı görevini kendisini arayan Deniz Kuvvetlerindeki abisi ve daha önce emrinde çalışan bir binbaşının aramasıyla öğrendiğini ifade eden Kulaç, bu nedenle Kırşehir'e gitmek üzere 15 Temmuz akşamı yola çıktığını söyledi.

Genelkurmay Başkanlığı ve Jandarma Genel Komutanlığı adına yayınlanan sıkıyönetim listesini bir emir olarak kabul ettiğini belirten Kulaç, yola çıktığında bunun bir sıkıyönetim olduğunu düşündüğünü, saat 02.30 sıralarında mola verdiği yerde televizyondan dinlediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım'ın sözlerinden sonra darbe ve kanunsuz bir durumla karşı karşıya bulunulduğunu anladığını ileri sürdü.

Kırşehir'de ve Türkiye genelinde kontrolün sağlanmaya başlandığını hissettiği anda teslim olmayı düşündüğünü anlatan Kulaç, kentte ne ile karşılaşacağını bilmediği için bir süre oyalandığını söyledi.

Kulaç, Kırşehir'de kalamayacağını anlayınca birliğin en az olduğu kentlerden Nevşehir'e gitmeyi, orada saklandıktan sonra teslim olmayı tasarladığını, ölüm korkusu nedeniyle bu süreci uzattığını ileri sürdü.

Nevşehir'in Hacıbektaş ilçesine doğru ilerlerken 2 trafik polisinin kapama yöntemiyle "dur" ihtarında bulunduğunu belirten Kulaç, polis kıyafeti giymiş başka kişiler olabileceğini değerlendirip ihtara uymayarak aracıyla yoluna devam ettiğini söyledi.

Polislerin çok olduğu bir ortamda teslim olmayı planladığını, Hacıbektaş ilçesi yakınında bunu gerçekleştirdiğini belirten Kulaç, şöyle devam etti:

"İki polise teslim olursam başıma bir şey gelir diye teslim olmadım. Trafik polisleri arkamdan devam etti. Ben şöyle düşündüm, 'dur ihtarına uymayınca eğer gerçekten Emniyet Müdürlüğünün ekibiyse birçok ekibi yönlendirecekler, önüme barikat kuracak ekipler. Çok polisin olduğu bir ortamda teslim olayım' diye devam ettim. Hacıbektaş'ta birçok ekiple önüm kesilmişti. Arabamdan inip ellerimi kaldırarak teslim oldum. Teslim olduğum andaki kamera kayıtlarını talep ediyorum. Teslim olduğum sırada, ellerim havadayken silah sesleri duydum. Polislerin hepsi yere yattı. Bir an, tecrübesiz polislere beni öldürtecekler diye düşündüm. Bir polis üzerime atladı, birlikte yere düştük, odan sonra silah sesleri kesildi. Ellerimi kelepçelediler. Hiç ateş etmedim."

Kırşehir'de hiç kimseyle temasının olmadığını öne süren Kulaç, "Kimse ile görüşmedim. Birkaç gün oyalanıp teslim olurum diye düşündüm. Öldürülmekten korktum. Ne olacağı belli olmayan bir durum vardı." diye konuştu.

Darbe girişiminden bir hafta önce

Mahkeme başkanı, "Analizi Harbiyeli" adlı Twitter hesabının ve buradaki mesajların kendisine ait olup olmadığını sorarak, darbe girişiminden bir hafta önce mesajlarda geçen bir diyaloğu Kulaç'a hatırlattı.

Başkanın, "Darbe girişiminden bir hafta önce yazdığın bir mesajı okuyan kişi sana 'Bunu nereden biliyorsun' diye soruyor. Sen de ona cevaben 'unutturma, bunu bana bir hafta sonra sor' diyorsun, bunun darbe tarihini bilmenle bir alakası var mı?" şeklindeki sorusuna Kulaç, mesajların kendisine ait olduğunu ve o mesajın darbe girişimiyle bir alakasının bulunmadığını ileri sürerek, mesajın Türkiye, Rusya, Suriye politikalarıyla alakalı olduğunu, bu politikaların değişeceği yönündeki bir öngörüyü kastettiğini savundu.

Duruşmada, 16 Temmuz günü Ömer Kulaç'a "dur" ihtarında bulunan 2 trafik polisi de tanık olarak dinledi. Tanık polisler, takip sırasında şüphelinin tabancasıyla araçlarına ateş ettiğini ileri sürdü.

5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemi

İstanbul Harp Akademileri Komutanlığında görevli Ömer Kulaç, FETÖ'nün darbe girişiminde, sözde Yurtta Sulh Konseyi tarafından kendisine verilen "Kırşehir Sıkıyönetim Komutanı" görevini icra etmek için 15 Temmuz akşamı Kırşehir'e gelmek üzere İstanbul'dan yola çıkmış, kent girişinde kolluk kuvvetlerinin "dur" ihtarına uymayarak aracıyla kaçmaya çalışırken Hacıbektaş ilçesinde çatışmada yakalanmış ve 17 Temmuz 2016'da tutuklanmıştı.

FETÖ/PDY soruşturması kapsamında meslekten ihraç edilen Kulaç hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Cumhurbaşkanına suikast", "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma", "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini engellemeye teşebbüs" suçlarından 5 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle iddianame hazırlanmıştı.

Ayrıca Kulaç'ın darbe girişimine yönelik paylaşımlarda bulunan "Analizi Harbiyeli" adlı Twitter hesabının kullanıcısı olduğu da tespit edilmişti.

11) KOCAELİ: GEBZE ADLİYESİ İMAMI D.Ç'NİN DAVASI

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, "silahlı terör örgütüne üye olmak" ve "terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet" suçlarından hakkında dava açılan tutuklu sanığın yargılanmasına devam edildi.

29 Mayıs'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "Gebze Adliyesi imamı" olduğu ileri sürülen tutuklu sanık Dursun Çalışkan ve avukatı Yüksel Genç katıldı.

Çalışkan, tanık H.K'nin "Sanığı adliyede Cumhuriyet savcısı ve hakimlerin odalarına girer çıkarken görürdüm. Ben avukat olmama rağmen bu kadar samimi bir görüntü çizemem." şeklindeki ifadesini kabul etmedi.

Tanık K.B'nin de hakkında verdiği ifadelerin doğru olmadığını savunan Çalışkan, 2011'de tanığın bir inşaat işini yaptığını kaydetti.

Çalışkan, bu işten kaynaklanan alacağını tahsil edemediğini ileri sürerek, "Tanığın 3 çocuğu benim de yönetim kurulu üyesi olduğum Özel Azim Eğitim Hizmetleri A.Ş'nin bir kolejinde okudu. Listeleri incelerken tanığın çocuklarının eğitim ücretini ödemediğini fark ettim. Bu borçların yerine Gebze'deki arazinin alındığını biliyorum." diye konuştu.

Sağlık sorunlarının olduğunu ifade eden Çalışkan, tahliyesini talep etti.

Tanık K.B. ise sanığın iddialarının doğru olmadığını, çocuklarının eğitim masraflarına karşılık olarak okulun bazı tadilat işlerini yaptığını aktardı.

Gebze Adliyesinden 35'e yakın Cumhuriyet savcısı ve hakimin meslekten ihraç edildiğini belirten sanık avukatı Genç, "Bunların hiçbiriyle HTS kaydı yok. Müvekkilin görüştüğü kişiler görevdedir. Sanık bilirkişilik yapmaktadır. İş yeri adliyeye yakındır. 8-9 aydır tutukludur. Kaçma, delilleri karartma şüphesi yoktur. Tahliyesine karar verilmesini talep ediyoruz." ifadelerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanıkla ilgili dijital raporların beklenmesine, Bank Asya hesap sorgusunun istenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

12) KOCAELİ: DENİZ TEĞMEN A.G'NİN DAVASI

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) üye olduğu iddiasıyla tutuklu bulunan sanığın davasının görülmesine başlandı.

31 Mayıs'ta Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, "FETÖ/PDY'ye üye olduğu" ve örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla tutuklu bulunan, meslekten ihraç edilen eski deniz teğmen Abdulkadir Gün ile avukatı Mustafa Tekinkuş katıldı.

Gün, savunmasında, üzerine atılı suçlamaları reddetti.

ByLock yüklemediğini ve kullanmadığını belirten Gün, "Gemide çalışıyordum. Gemide cep telefonumun internetini bazen diğer arkadaşlarıma da açıyordum. O şekilde başkası tarafından yüklendiyse bilemem. Telefonumda Viber, Skype, Tango, Kakao Talk ve WhatsApp gibi programlar kullanmıştım. Denizciyim, çoğu zaman gemide ve yurt dışında bulunabiliyoruz. İnternet üzerinden yakınlarımla görüşebilmek için bu programları yükledim. Ancak ByLock söz konusu değildir." şeklinde konuştu.

Gün, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi Donanma Komutanı ile bir komodorun TCG Yavuz Fırkateyninde alıkonulduğunu aktaran Gün, "Ben TCG Tufan gemisinin silah subayı olduğum halde TCG Yavuz gemisindeki Donanma Komutanını alıkoyan kişileri gidip çevrelemek, zapturapt altına almak görevi bize verildi. Bizim gemi gitti o görevi yerine getirdi. Daha sonra 2 amiral sahil güvenlik botuyla kaçarken biz de TCG Tufan gemisiyle onları kovaladık. Yetişemedik ancak kovaladık. Darbeye direnen kişi olarak FETÖ örgütü ile suçlanıyorum." diye konuştu.

Sanık avukatı Tekinkuş da müvekkili asker olduğu halde darbeye teşebbüsten kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin hakkında karar verildiğini, ByLock iddiasıyla hakkında dava açıldığını kaydetti.

ByLock tespitine dair dosyadaki raporun delil özelliği taşımadığını savunan Tekinkuş, müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Mahkeme heyeti, dijital materyallerle ilgili raporun beklenmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, sanık hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istendi.

13) KOCAELİ: EMNİYET ABLASI B.C'NİN DAVASI

Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, emniyet mensuplarının eşlerinin sözde "emniyet ablası" olduğu iddia edilen eski öğretmenin yargılanmasına devam edildi.

1 Haziran'da Kocaeli 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock'u kullandığı, örgütün elebaşı Fetullah Gülen'in çağrısı üzerine Bank Asya'ya para yatırdığı ve örgütün emniyet mensuplarının eşlerinden sorumlu sözde "emniyet ablası" olduğu öne sürülen, daha önce meslekten ihraç edilen tutuklu öğretmen Büşra Canbay ve avukatı Kasım Kutboğa hazır bulundu.

Sanık Canbay, hakkındaki suçlamaları reddederek, FETÖ terör örgütü yöneticisi ve üyesi olmadığını ileri sürdü.

Mahkeme başkanı, sanığa, gözaltına alındıktan sonra emniyette ve sulh ceza hakimliğinde "KPSS sorularının kendisine verilmesi sayesinde öğretmen olduğu" ve "Kendisinin ve eşinin polis eşlerinden sorumlu abla ve abi olduğu" şeklinde ifade verdiğini hatırlatması üzerine Canbay, "Emniyette verdiğim ifadeler doğru değildir. İfademi baskı altında verdim. O yüzden hakkımdaki suçlamaları kabul ettim." diye konuştu.

Örgütün "emniyet ablası" yönündeki iddiaların da doğru olmadığını, bu konuda aleyhinde hiçbir tanığın bulunmadığını belirten sanık Canbay, "Sohbet düzenlediğim iddia ediliyor fakat beni sohbette gören tanık yok. Eşim de tutuklu. Bir yıldır cezaevindeyim. Ailecek mağduruz. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum." ifadesini kullandı.

Sanık avukatı Kutboğa da müvekkilinin eşinin tanık olarak dinlenmesini ve müvekkilinin tahliyesini talep etti.

Dosyada ByLock iddiası dışında somut bir delil ve tanık ifadesi olmadığını belirten Kutboğa, "Müvekkilim hakkındaki suçlamaları kabul etmiyoruz. Müvekkilim kendisi ve eşi hakkındaki ifadeleri emniyette baskı altında vermiştir. Kabul etmiyoruz. Ablalık suçlamasında tanık veya teşhis yoktur. Müvekkilimin tahliyesini istiyoruz." diye konuştu.

Cumhuriyet Savcısı mütalaasında, sanığın "silahlı terör örgütü kurma ve yönetme" suçundan cezalandırılması ve tutukluluk halinin devam etmesi yönünde karar verilmesini istedi.

Mahkeme heyeti, ByLock sorgusunun yeniden yapılmasına, ilgili yerlerden gerekli dijital verilerin istenmesine, sanığın eşinin tanık olarak dinlenmesi talebinin reddine ve sanığın tutukluluk durumunun devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.

14) NEVŞEHİR: VAİZ N.E'NİN DAVASI

Nevşehir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen FETÖ/PDY soruşturması çerçevesinde tutuklanarak cezaevine konulan Vaiz Nihat Ersoy hakim karşısına çıktı.

31 Mayıs'ta Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasına, sanık ve avukatı katıldı. 'Silahlı terör örgütüne üye olma' ve bylock programı kullanma suçlarından hakim karşısına çıkarılan Vaiz Nihat Ersoy, üzerine atılı suçlamaları kabul etmedi. Vaiz Nihat Ersoy, 15 Temmuz darbe girişiminin olduğu gece de, meydanlarda darbe girişimine karşı tepki gösterdiğini belirtti.

Yaklaşık 10 yıldır aynı telefonu kullandığını, tamirat dışında herhangi bir yere veya kişiye vermediğini savunan Nihat E, suçlamayı kabul etmedi.

Nihat E'nin avukatı ise dijital cihazlarda kaçakçılık olayına sıkça rastlandığını, müvekkilinin telefonunu tamire verdiğinde IMEI numarasının kopyalanmış olabileceğini savunarak, Nihat E'ye ait olduğu belirtilen telefonda başka bir GSM hattı kullanılıp kullanılmadığının ve aynı IMEI numarasının mükerrer tespitlerinin araştırılması talebinde bulundu.

Mahkeme heyetinin, 15 Temmuz darbe girişiminden haberdar olup olmadığı sorusu üzerine Nihat E, o gece Kayseri'ye gittiğini, olayı televizyondan öğrendiğinde akrabaları ile şehir meydanına giderek darbe karşıtı gösteride bulunduğunu anlattı.

Nihat E, aynı gece saat 23.00 sularında görev yaptığı Gülşehir ilçesindeki müezzin arkadaşlarını telefonla arayarak, minareden sela ve ezan okumalarını tavsiye ettiğini de öne sürdü.

Mahkeme Başkanı, tanıkların dinlenmesi ve sanığın cep telefonun incelenmesi gerekçesiyle duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.

15) NEVŞEHİR: ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİSİ M.A.B'NİN DAVASI

Nevşehir'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında hakkında dava açılan üniversite öğrencisi ilk kez hakim karşısına çıktı.

31 Mayıs'ta Nevşehir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan yargılanan Muhammet Ali Bardakçı, hakkındaki iddiaları kabul etmedi.

Babası eski Strazburg eğitim ataşesi Doç. Dr. Sefa Bardakçı'nın örgütün şifreli haberleşme programı ByLock'u kullandığı iddiasıyla gözaltına alınmasının ardından telefonu kendisinin kullandığını beyan ederek savcılığa başvurduğunu anlatan Muhammet Ali Bardakçı, "Telefon hattı geçmiş dönemde yaşım küçük olduğu için babamın adına alınmıştı. Babam bu hat nedeniyle gözaltına alındığında, GSM hattının bana ait olduğunu belirterek savcılığa gittim ama iddia edildiği gibi kesinlikle ByLock kullanmadım." dedi.

Savcılıktaki ifadesinde lise yıllarından tanıdığı ve FETÖ ile ilişkisini bildiği arkadaşlarının isimlerini verdiğini, örgüte ait gazete, dergi aboneliği olmadığını, örgüte ait bankada hiçbir para hareketliliğinin bulunmadığını öne süren Bardakçı, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sonrası gündüzleri okula, geceleri ise meydanlara giderek demokrasi nöbetine katıldığını kaydetti.

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 28 Temmuz'a erteledi.

Soruşturma kapsamında ByLock kullandığı gerekçesiyle şubatta gözaltına alınan Sefa Bardakçı, oğlunun savcılığa verdiği ifade üzerine serbest bırakılmıştı.

16) NEVŞEHİR: 3 SANIK.. ÖĞRETMEN B.G İLE B.D VE M.Ş'NİN DAVALARI

Nevşehir'de Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında haklarında ayrı ayrı dava açılan 3 sanık, hakim karşısına çıktı.

2 Haziran'da Nevşehir 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya tutuklu sanık Bahtiyar G. ve avukatı katıldı.

"Silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, terörizmin finansmanının önlenmesi hakkındaki kanuna muhalefet" suçundan hakkında dava açılan eski öğretmen Bahtiyar G, duruşmaya Amasya E Tipi Kapalı Cezaevi'nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen Bahtiyar G, Bank Asya'ya örgüt elebaşısının talimatıyla para transferi gerçekleştirmediğini, faizsiz bankacılık sistemi nedeniyle hesabı bulunduğunu iddia etti.

Zaman gazetesine yönelik operasyon sonrası Nevşehir'de düzenlenen protesto gösterisine katılma nedeninin sorulması üzerine Bahtiyar G, Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca'nın gözaltına alınmalarını protesto etmek amacıyla protestoya katıldığını belirtti.

Tanık olarak dinlenen S.S. de zaman zaman meslektaşları ile NEVSADER adlı dernekte buluştuklarını, dernekteki programlara katılan Bahtiyar G'nin burada katılımcılara sohbet ortamında bilgiler verdiğini söyledi.

İkinci duruşmada ise "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan tutuklu sanık Birol D. hakim karşısına çıktı.

Kendisine ait telefon hattında "ByLock" uygulaması çıkan Birol D, bir ay kullandıktan sonra hattın kapandığını ileri sürerek, "Bu hat sadece bir ay kullandığım bir telefon hattıdır. ByLock kullanıcısı olsaydım diğer telefonlarımda da tespit edilirdi." diye konuştu.

Mahkeme başkanının, kapandığı iddia edilen hattan daha sonra da farklı tarihlerde çeşitli görüşmeler yapıldığının tespit edildiğini söylemesi üzerine Birol D, "Ben o tarihte kapandığını sanıyordum. Hattı kullanmıyordum pasif durumdaydı." dedi.

Son duruşmada "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan hakim karşısına çıkan Mahmut Ş. de hakkındaki suçlamaları reddetti.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, duruşmaları 24 Temmuz'a erteledi.

17) SAKARYA: 4 SANIK.. Ş.Ö, FATİH KOLEJİ ÇALIŞANI Ü.U, KURAN KURSU ÖĞRETİCİLERİ A.B VE R.K'NİN DAVALARI

Sakarya'da 15 Temmuz gecesi FETÖ mensuplarının darbe teşebbüsü sonrasında, Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensuplarına yönelik yürütülen soruşturma sonrasında sanıklar yargılanmaya başlandı. Sakarya Adliyesinde kurulan 4. Ağır Ceza Mahkemesinde tek tek duruşması görülen sanıklar hakim karşısına çıkarak savunmalarını yaptı.

29 Mayıs'ta Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde ayrı ayrı yapılan duruşmalara, tutuklu sanık Şenol Öztürk, tutuksuz sanıklar Ümit Uyumaz, Ayla Bal, Selim Aktı ve Rabia Kardoğan katıldı.

Kimlik tespitlerinin yapılması ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamelerin özetinin okunmasının ardından sanıklar savunmalarını yaptı.

Tutuklu sanık Öztürk, savunmasında "ByLock" tespit edilen hattın kendisine ait olduğunu söyledi. "ByLock"u indirmediğini ve kullanmadığını öne süren sanık Öztürk, "ByLock tespit tutanağı mahkeme kararına dayanmamaktadır. Bu nedenle dosyadan delil olarak çıkarılmasını talep ediyorum." dedi.

Sanık Öztürk, suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyesini ve beraatini talep etti.

Tutuksuz sanık Ümit Uyumaz da savunmasında KHK ile kapatılan Özel Fatih Kolejinde çalıştığını belirterek, "Her yıl KPSS'ye girdim fakat yeterli puan alamadım. Öğretmenlik yaptığım kurum Bank Asya ile çalışıyordu o yüzden hesap açtım. Çağrı üzerine para yatırmadım." diye konuştu.

Sanık Uyumaz, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek, beraatini talep etti.

Tutuksuz Sanık Ayla Bal da Kur'an kursu öğreticisi olduğunu, resmi görevli olarak 3 kez hacca, 2 defa da umreye gittiğini, hiçbir cemaat ve terör örgütüne üye olmadığını savunarak, "Cemaatler arasında ayrım yapmıyorum, hepsine eşit mesafede bakıyorum. Ben herhangi bir şekilde bu yapıyla ilgili zekat, yardım ve fitre toplamadım. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum." ifadelerini kullandı.

Tanık F.O. ifadesinde sanık Ayla Bal'ın çalıştıkları kurumda "Peygamber Efendimize kurban keseceğiz, öğrencilere yurt yapılacak." şeklinde söylemlerde bulunduğunu, boş zarf getirdiğini ve içine para konulmasını istediğini iddia etti.

Sanık Ayla Bal'ın, 17-25 Aralık'tan önce Zaman gazetesine üye yapmak istediğini, kendisinin de bunu kabul etmediğini belirten tanık F.O, "Israr etti, 'Parasını ben veririm.' dedi, ben de kabul ettim. Fakat 17-25 Aralık süreci başladığında gazete aboneliğinin iptalini istedim. Zaten gazete hiç gelmemişti." dedi.

Tanık A.K. de sanık Ayla Bal'ı Kuran kursundan tanıdığını ifade ederek, "2014 yılı cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi bir teyze ders esnasında 'hükümet düşsün' diye sanık Ayla Bal'ın tespih çektirdiğini söyledi ve bu nedenle derslere devam etmeyeceğini belirtti. Bu diyalogdan sonra teyzenin kursa geldiğini görmedim. Ben sanığın başka bir eylemine rastlamadım." diye konuştu.

Tutuksuz sanık Selim Aktı da avukatıyla yeni anlaştığını ve avukatının dosyayı daha incelemediğini belirterek, daha sonra savunmak yapmak istediğini kaydetti.

Diğer tutuksuz sanık Rabia Kardoğan da Kur'an kursu öğreticisi olduğunu ve halen görevine devam ettiğini kaydetti.

Yaklaşık 6 yıldır Serdivan ilçesindeki bir kuran kursunda görev yaptığını dile getiren sanık Kardoğan, "Silahlı terör örgütü üyeliği suçlamasını gerektirecek hiçbir eylemim yoktur. Gazete, dergi aboneliğim yoktur. Bank Asya hesabını 2011 yılında açtım. Eşimle farklı görevlerdeydik, birbirimize para havalesi yapmak adına bu bankayı kullandım. Talimatla bu bankaya para yatırmadım. 2016 yılı başlarında kapattım. Suçlamaları kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum." dedi.

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık Şenol Öztürk'ün tutukluluk halinin devamına karar verilmesini ve dosyadaki eksik belgelerin tamamlanmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, tutuklu sanık Öztürk'ün tutukluluk halinin devamına, "ByLock" yazışma içeriğinin İl Emniyet Müdürlüğünden istenmesi için müzekkere yazılmasına, sanık Selim Aktı ve avukatına savunmalarını hazırlamaları için süre verilmesine ve eksikliklerin giderilmesini kararlaştırarak, duruşmaları erteledi

18) SAKARYA: HAVA KUVVETLERİ İMAMI ADİL ÖKSÜZ'ÜN KAYINVALİDESİNİN KARDEŞİ N.A'NIN DAVASI

Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında, örgütün "hava kuvvetleri imamı" Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın kardeşi Naciye Alişan, hakim karşısına çıktı.

31 Mayıs'ta Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan ilk duruşmaya, tutuklu sanık Naciye Alişan, avukatı ve yakınları katıldı.

Kimlik tespitinin yapılması ve Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen iddianamenin özetinin okunmasının ardından söz verilen sanık Alişan, FETÖ'yle ilgisinin olmadığını savundu.

Sanık Alişan, kendisi hakkında ifade veren gizli tanığı tanımadığını belirterek, "Tanık benim hakkımdaki iddiaları ispatlasın. Cezaevindeyken ablam Hatice Yıldırım ve Adil Öksüz'le ilgili konuşmuş, yorum yapmış olabilirim." diye konuştu.

Gizli tanığın hakkındaki iddialarını ve diğer suçlamaları kabul etmediğini, sağlık sorunları olduğunu belirten sanık Alişan, tahliyesini ve beraatını talep etti.

Alişan'ın avukatı da müvekkilinin savunmasına katıldıklarını, suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, sanığın tahliyesini ve beraatını istedi.

Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanığın tutukluluk halinin devamına ve gizli tanığın dinlenmesine karar verilmesini talep etti.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Alişan'ın sağlık sorunları nedeniyle adli kontrol ve yurt dışı yasağı şartıyla tahliyesine, dosyadaki gizli tanığın, sanık ve avukatının bulunmadığı ortamda heyetçe dinlenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Süreç

FETÖ'nün "hava kuvvetleri imamı" Adil Öksüz'ün kayınvalidesi Hatice Yıldırım'ın kardeşi Naciye Alişan, 8 Eylül 2016'da gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldığı Sakarya Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince "FETÖ silahlı terör örgütüne üye olma" suçlamasıyla tutuklanmıştı.

Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Sakarya 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Alişan hakkında, "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan ise 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istenmişti.



19) BARTIN: 7 SANIKLI EMNİYET YAPILANMASI DAVASI



Bartın'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY)
yönelik soruşturma kapsamında, "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan dava
açılan, aralarında eski emniyet müdürünün de bulunduğu 7 polisin yargılanmasına
başlandı.



23 Mayıs'ta Bartın Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, daha önce meslekten
ihraç edilen Ali Güngör, Ergün Özşahin, Eyüp Demir, Mehmet Kirici, Mehmet Demir,
Murat Sarı, Mustafa Bozkurt ve avukatları ile yakınları katıldı.



Sanıklardan eski emniyet müdürü Murat Sarı, savunmasında, suçlamaları kabul
etmeyerek tahliyesini talep etti.



Aynı duruşmada hakim karşısına çıkan diğer sanıklar da suçlamaları kabul
etmeyerek, tahliyelerini istedi.



Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluk hallerinin devamına karar vererek,
dosyalardaki eksiklerin giderilmesi ve tanıkların dinlenilmesi için duruşmayı
erteledi.



Bartın Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve Bartın Ağır Ceza Mahkemesince kabul
edilen iddianamede, sanıklar hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olma"
suçundan 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası isteniyor.



http://www.kontrgerilla.com/mansetara_act.asp?aranacak=par-azsanik" target=_blank>Paralel yapı-Az sanıklı davalar

(04 Haziran 2017, 13:34)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=10604    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.004.435