Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 'Çatı Yapılanması'na yönelik, 145 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. İddianamede, Fetullah Gülen Terör Örgütü'ne niçin bu adın verildiğine, örgüt elemanlarının doğum tarihi yalanıyla nasıl kandırıldığının detaylarına yer verildi. İddianamede; Gülen'in kimlik bunalımı yaşaması nedeniyle örgütün adını da net olarak koyamadığı, muallak ve anlamsız isimlerle anılmasını sağladığı, örgütün tek kişiyi kutsal, insanüstü, yarı Tanrı gibi görüp onu muhterem sayarak iman ettiği için lideri Fetullah Gülen'in adı ile anıldığı, örgüt mensup ve sempatizanlarının, kendilerini belirsiz şekilde hizmet hareketi, camia ve nadiren de cemaat olarak isimlendirdiği, örgütün özellikle belirlediği bu muğlâk ve anlamsız isimlendirmelerin, sahip olduğu 'hayalet-karanlık' vasfını güçlendirmek, amacını gizlemek ve masum gösterilmesine yönelik bir algı çalışması olduğu, örgütün kurucusunun, üyeleri tarafından 'kâinat imamı', 'kutsal insan', 'büyük efendi', 'metafizik âlemle ve öbür tarafla istişare etme özelliği olan Mehdi' , 'Mesih', 'kutsal kişi', 'muhterem hoca efendi' sıfatlarıyla ifade edilen şüpheli Fetullah Gülen olduğu, 'Altın Nesil'in, Fetullahçı öğretiyi benimseyen, örgüte ve öndere sadakatle itaat eden ve bu örgütün içinde yer alan kişilerin genel adı olduğu, örgütün, 1971 yılından itibaren soruşturmalara konu olduğu, Gülen'in değişik defalar kısa süreli olmak üzere tutuklandığı, ancak davaların üstünkörü yürütülmesinden dolayı ciddi neticeler alınamadığı belirtiliyor.
26.05.2017 14:26 Bolu'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 'Çatı Yapılanması'na yönelik, 145 şüpheli hakkında hazırlanan iddianame, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
26 Mayıs'taki gelişmeye göre, Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY'nin ildeki mütevelli heyet oluşumu, dershane, yurt, pansiyon ve okullardan oluşan eğitim yapılanması, ışık evleri adı verilen kadın ve örgüt evlerine yönelik, 145 şüpheli hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı.
Bu kapsamda 150 klasör evrak ve 10 çuvaldan elde edilen bilgiler ışığında 120 sayfalık iddianame hazırlandı.
"FETÖ/PDY silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "örgüt üyeliği" suçundan yargılanmaları istenen, haklarında arama kararı bulunan işadamı firari Adnan Daylan ve Ömer Baday gibi önemli isimlerin yer aldığı 145 şüpheli hakkındaki iddianame, Bolu Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.
Yaklaşık 15 gün süren incelemenin ardından örgütün Bolu'daki "çatı yapılanması"na yönelik iddianame kabul edildi.
İddianamede 64'ü tutuklu, 55'i tutuksuz ve 26'sı firari olan 145 sanıktan 64'ünde, örgütün şifreli haberleşme uygulaması "ByLock" tespit edildi.
Öte yandan, örgütün il imamı olduğu ileri sürülen Cuma Kartal ve Şevket Kahraman'ın da aynı dosya kapsamında yargılanacağı öğrenildi.
Duruşmalar, 3 Temmuz 2017 tarihinden itibaren FETÖ duruşmaları için özel olarak hazırlanan Bolu Belediyesi nikah salonunda görülecek.
BUNALIMI ÖRGÜTÜN İSMİNE DE YANSITTI
İddianamede Fetullah Gülen Terör Örgütü'ne dair önemli bilgilere yer verildi. İddianamede, şüpheli terörist başının soruşturma ve takibata uğramamak ve zarar görmemek için kendince bir görüş geliştirerek, yalan söylemeyi, inandığı ve olduğundan farklı görünmeyi, yaptığı bir işi başkasına yüklemeyi, dini emir ve yasaklarla kendini bağlı saymamayı, hukuku dolanmayı, ahlakî kural kabul etmemeyi, çevresine öğreterek adına tedbir (takiyye) dediği aktarıldı. İddianamede, "Yalan söylemek, iftira etmek, hırsızlık yapmak, suç işlemek, dinen haram sayılan içki, kumar, fuhuş gibi günahları işlemek mubahtır. Onun verdiği emre göre, 'Gerekirse Allah'ı bile inkar etmek (haşa) mümkündür. Kısaca örgütün işlediği her günah veya kusurun, ayıbın, suçun kılıfına tedbir denilmektedir" denildi.
BOLU Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 15 Temmuz gecesi ile ilgili hazırladığı iddianamede Fetullah Gülen'le ilgili akıllara durgunluk veren ifadeler yer aldı.
Gülen’in kimlik bunalımı içerisinde olduğu yazılan iddianamede “Şüpheli Fetullah Gülen, ‘Deccal’ kabul ettiği Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm tarihini kendisine doğum tarihi seçmiştir. Mehdi’nin ahir zamanda zuhur edeceğine inandığı için ‘Deccal öldü, Mehdi doğdu’ inancından dolayı bunu iddia etmektedir” denildi.
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 15 Temmuz gecesi ile ilgili hazırladığı iddianamedeki detaylar dikkat çekici.
Gülen'in doğum tarihi 27/04/1942 iken, nüfus kayıtlarında "yılı 1941" olarak düzeltildiği belirtildi. Gülen, sohbetlerinde doğum tarihini 11 Kasım 1938 olarak açıklamış. Bunun sebebini Gülen'in kendini Mehdi olarak görmesi olduğu belirtilen Bolu Başsavcılığı'nın iddianamesinde, "Gülen, 'Deccal' kabul ettiği Türkiye Cumhuriyetinin Kurucusu ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm tarihini kendisine doğum tarihi seçmiştir. Mehdi'nin ahir zamanda zuhur edeceğine inandığı için 'Deccal öldü, Mehdi doğdu' inancından dolayı bunu iddia etmektedir" denildi.
İddianamede, elebaşının kimlik bunalımı yaşaması nedeniyle örgütün adını da net olarak koyamadığı muallak ve anlamsız isimlerle anılmasını sağladığı ileri sürülerek şu ifadelere yer verildi:
"Örgüt tek kişiyi kutsal, insanüstü, yarı Tanrı gibi görüp onu muhterem sayarak iman ettiği için lideri Fetullah Gülen'in adı ile anılmıştır. Terör örgütü mensupları ve örgüt sempatizanları, kendilerini belirsiz şekilde hizmet hareketi, camia ve nadiren de cemaat olarak isimlendirmektedir. Örgütün özellikle belirlediği bu muğlâk ve anlamsız isimlendirmeleri, sahip olduğu 'hayalet-karanlık' vasfını güçlendirmek, amacını gizlemek ve masum gösterilmesine yönelik bir algı çalışmasıdır. Örgütün kurucusu, üyeleri tarafından 'kâinat imamı', 'kutsal insan', 'büyük efendi', 'metafizik âlemle ve öbür tarafla istişare etme özelliği olan Mehdi' , 'Mesih', 'kutsal kişi', 'muhterem hoca efendi' sıfatlarıyla ifade edilen şüpheli Fetullah Gülen'dir. "
İddianamede, "Altın Nesil" Fetullahçı öğretiyi benimseyen, örgüte ve öndere sadakatle itaat eden ve bu örgütün içinde yer alan kişilerin genel adıdır.
Örgütün, 1971 yılından itibaren soruşturmalara konu olduğu belirtilen iddianamede, Örgüt lideri değişik defalar kısa süreli olmak üzere tutuklanmıştır. Ancak davaların üstünkörü yürütülmesinden dolayı ciddi neticeler alınamamıştır.
İSLAM'DA HARAM, GÜLEN'DE MÜBAH!
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede, şüpheli terörist başının soruşturma ve takibata uğramamak ve zarar görmemek için kendince bir görüş geliştirerek, yalan söylemeyi, inandığı ve olduğundan farklı görünmeyi, yaptığı bir işi başkasına yüklemeyi, dini emir ve yasaklarla kendini bağlı saymamayı, hukuku dolanmayı, ahlakî kural kabul etmemeyi, çevresine öğreterek adına tedbir (takiyye) dediği aktarıldı. İddianamede, "Yalan söylemek, iftira etmek, hırsızlık yapmak, suç işlemek, dinen haram sayılan içki, kumar, fuhuş gibi günahları işlemek mubahtır. Onun verdiği emre göre, 'Gerekirse Allah'ı bile inkar etmek (haşa) mümkündür. Kısaca örgütün işlediği her günah veya kusurun, ayıbın, suçun kılıfına tedbir denilmektedir" denildi.
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
(26 Mayıs 2017, 14:26), son güncel.: (27 Mayıs 2017, 13:52)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: