Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalıştıkları ve bu sırada 1 kişinin ölümüne, 15 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle 18'i tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması, sanık savunmalarının alınmasıyla devam etti.
27.05.2017 18:21 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, Bayrampaşa'daki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal etmeye çalıştıkları ve bu sırada 1 kişinin ölümüne, 15 kişinin de yaralanmasına neden oldukları gerekçesiyle 18'i tutuklu 58 sanığın yargılandığı davanın beşinci duruşması, sanık savunmalarının alınmasıyla devam etti.
22.05.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılan duruşmaya, 18 tutuklu sanık ile yakınları ve avukatları katıldı.
Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünü işgal girişimi sırasında hayatını kaybeden Ümit Yolcu'nun babası Sadık Yolcu, ağabeyi Aydın Yolcu ile müştekilerden Mehmet Ayar'ın da katıldığı duruşmada, Başbakanlık adına da bir grup avukat hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan üsteğmen Burak Koç, olay günü Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önüne geldiklerinde yarbay Kadir Yıldız'ın toplanan vatandaşlara megafonla, "Sıkıyönetim ilan edildi, evlerinize gidin" diye seslendiğini anlattı.
Vatandaşların tepkilerini sürdürmesi üzerine Yıldız'ın bir askerin elindeki silahı alarak, havaya 2-3 el ateş ettiğini dile getiren Koç, "Kadir Yıldız'ın ateş etmesiyle vatandaşların tepkisi arttı. Birkaç kişi tankın üzerine çıktı ve Yıldız'a müdahale etmeye çalıştı. Yaşanan arbedede bir vatandaş vuruldu. Bunun üzerine durumu haber verdiğim Albay Yusuf Sarı da 'Vurulursa vurulsun, hastaneye götürürler' dedi." ifadelerini kullandı.
Sanık Koç, bir süre sonra vatandaşların yanına giderek, "Ben de sizdenim" deyip silahını zırhlı aracın içine attığını söyleyerek, "Tabur komutanı Kadir Yıldız'a 'çekilelim' dedim. O da 'Yusuf Sarı'ya sorayım' dedi. Bir süre sonra Albay Sarı da yanımıza geldi. Aradan biraz zaman geçince polislerin yanına giderek teslim oldum." diye konuştu.
Hala görevde olduğunu belirten sanık Koç, hakkındaki suçlamaları reddetti.
"Ateş edince halk daha çok baskı yaptı"
Tutuklu sanık kurmay yarbay Kadir Yıldız da Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü önüne geldiklerinde toplanan vatandaşların, "Asker kışlaya" şeklinde slogan attığını anlatarak, "Ben de güvenlikleri için askeri aracın üzerine çıkarak megafonla halkı sakinleştirmeye çalıştım." dedi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur'un "Neye dayanarak, hangi emirle sakinleştirmeye çalıştınız?" sorusuna sanık Yıldız'ın, "Genelkurmay Başkanlığından aldığımızı düşündüğüm emirle" yanıtını vermesi üzerine Pur, "Alıkonulan Genelkurmay Başkanının öyle mi?" ifadesini kullandı.
Savunmasına devam eden Yıldız, biriken vatandaşlardan bir kısmının tankın üzerine çıkmaya çalıştığını aktararak, şunları kaydetti:
"Çıkanları görünce bir askere silahıyla havaya ateş etmesini söyledim. O da panikten ateş açamayınca silahını alarak ben 2-3 el ateş ettim. Ateş edince halk daha çok baskı yaptı. Tankın üzerine çıkan biri silahımı almaya çalıştı. Biri de o arada silahtaki şarjörü çıkardı. O kargaşada tankın üzerine düştüm, tüfek de yere düşünce ateş aldı ve bir kişinin açılan ateşle yaralandığını gördüm."
Bu sırada yanına gelen Burak Koç'un kendisine "Silahı bırak, halk daha çok tahrik oluyor" demesi üzerine geri çekilmeye karar verdiklerini belirten Yıldız, "Arkamızda bir araç daha olduğu için fazla ilerleyemedik ve durduk. Bu sırada halk etrafımızı sarmıştı. tankın üzerine çıkan biri arkamdan vurdu ve düştüm, bu sırada belimdeki tabancayı çıkararak havaya ateş ettim." ifadelerini kullandı.
Bunun üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Pur'un, "Havaya ateş ederken nasıl oluyor da 3-4 kişi vuruluyor" demesi üzerine, sanık Yıldız, sırt üstü yere düşüp bu şekilde ateş ederken, bazı vatandaşların da elindeki silahı almaya çalıştığını, yaralanmaların bu şekilde olabileceğini iddia etti.
Sanık Kadir Yıldız, yaşanan arbedenin ardından tankın üzerinden yere düştüğünü ve buradaki vatandaşlarca darbedildiğini savunarak, daha sonra gelen polislerin kendilerini gözaltına aldığını kaydetti.
Mahkeme başkanından tepki
Savunmasının ardından çapraz sorgusuna geçilen Yıldız'ın, müdahil avukatların bir sorusu üzerine, "Nereden uyduruyor bilmiyorum" demesi nedeniyle itiraz eden müdahil avukatlarla sanık avukatları arasında, kısa süreli tartışma yaşandı.
Araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur, avukatlara CMK'nın ilgili maddelerini hatırlatarak, duruşmanın nizamını bozmamaları gerektiğini, aksi takdirde bazı yaptırımlarda bulunabileceği uyarısını yaptı.
Sanık Kadir Yıldız'ı da uyaran Başkan Pur, "Eski yarbaysın artık. Şu anda işgal ettiğin yer, sanık kürsüsü. Şimdi sanıksın haddini bil, sana soru soranlara 'nereden uyduruyorsun' gibi bir söz söylemeye hakkın yok." diye konuştu.
Mahkeme heyeti, sanık Yıldız'ın çapraz sorgusuna devam edilmek üzere duruşmayı yarına erteledi.
23.05.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayında yapılan duruşmaya, 18 tutuklu sanık ile yakınları ve avukatları katıldı. Duruşmada müştekiler ile Başbakanlık adına bir grup avukat da hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanıklardan eski kurmay albay Yusuf Sari, Türk Silahlı Kuvvetlerinin hiyerarşisi içinde emir komuta zinciriyle görevini yaptığını söyleyerek, "Buradaki askerler de emir komuta zinciri içinde, mutlak itaat içerisinde verdiğim emirleri yerine getirmişlerdir." dedi.
"Kendini hala albay sanıyorsun, sen sanıksın"
Bayrampaşa Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğüne, 14 Temmuz 2016 tarihinde yürürlüğü giren Kolluk Kuvvetlerini Toplumsal Olaylarda Destekleme (KOKTOD) kapsamında gittiğini belirten Sari, bu olayı planlayanların askeri, polis ve halkla karşı karşıya getirmeye çalıştıklarını söyledi.
Sari, bunun TSK'ya bir kumpas olduğunu dile getirerek, bu olayı (darbe) planlayanların TSK içindeki entelektüel birikim ve yetişmiş insan gücünü boşaltmayı amaçladığını kaydetti.
Sanık Sari'nin ses tonunu yükselterek savunmasını yapması üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur, "Gergin olmana gerek yok, rahatla. Sen kendini hala albay sanıyorsun, eski albaysın sen ve sanıksın. Orası milletvekili kürsüsü değil, sesini duyuyoruz, ses tonunu yükseltme." diyerek tepki gösterdi.
Savunmasına devam eden Sari, TSK haricindeki hiçbir hiyerarşiye bağlı olmadığını belirterek, aleyhindeki iddiaları kabul etmedi.
Sorulara cevap vermedi
Sanık Sari, 15 Temmuz günü iç hizmet kanununa göre hareket ederek gereğini yaptığını ifade ederek, olay yerine tugay komutanının emriyle gittiğini anlattı.
Savunmasının ardından çapraz sorgusu yapılan Sari'nin bazı sorulara yönelik tavrı üzerine Mahkeme Başkanı Pur, "Şu anda mahkeme huzurunda sanıksın. Ne Genelkurmay Başkanlığındaki bir kürsü ne de milletvekili kürsüsüne konuşuyorsun, hadsizliğe gerek yok." dedi.
Sari, çapraz sorgusu sırasında müşteki avukatların tüm sorularını "Cevap vermiyorum" diyerek yanıtsız bıraktı.
Sanığın savunması ve çapraz sorgusunun tamamlanmasının ardından müştekilerin beyanları alındı. Duruşma tanıkların dinlenilmesiyle sürdü.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından hazırlanan iddianamede, sanıklar hakkında, "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ile "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi.
İddianamede, bazı sanıkların "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan da ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istenirken ayrıca, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün işgal girişiminin planlayıcılarından olduğu gerekçesiyle kurmay albay Yusuf Sarı’ya, "tehdit", "kasten öldürmeye azmettirme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından bir kez müebbet ve 54 yıldan 94 yıla kadar hapis cezası verilmesi istendi.
Tutuklu sanıklardan yarbay Kadir Yıldız’ın ise olay sırasında Ümit Yolcu'nun ölümüne ve 7 kişinin de yaralanmasına sebep olduğu gerekçesiyle "kasten öldürme", "kasten öldürmeye teşebbüs", "kasten yaralama" suçlarından da bir kez müebbet ile 52 yıldan 86 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-19 Ocak (2017) 'İstanbul Darbe Yap./Çevik Kuvvet İşgali 58 sanık' davası
(27 Mayıs 2017, 18:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: