Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesindeki (AİBÜ) yapılanmasına yönelik haklarında dava açılan 10'u firari, 29'u tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.
26.05.2017 14:42 Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) Abant İzzet Baysal Üniversitesindeki (AİBÜ) yapılanmasına yönelik haklarında dava açılan 10'u firari, 29'u tutuklu 77 akademisyenin yargılanmasına devam edildi.
22 Mayıs'ta Bolu Ağır Ceza Mahkemesince, Bolu Adliyesi'ndeki salonların yetersiz olması nedeniyle Bolu Belediyesi Nikah Salonu'nda yapılan duruşmaya, geniş güvenlik önlemleri altında getirilen tutuklu 29 akademisyen, daha sonra kendileri için ayrılan bölüme geçti. Aralarında eski AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun'un da bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar da duruşmaya katıldı.
Duruşmada bugün son dinlenen sanık eski AİBÜ Rektörü Prof. Dr. Hayri Coşkun oldu. Sabah erken saatlerde başlayan ve yaklaşık 12 saat süren duruşmada ifade veren Coşkun, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini ve yargılanmasına sebep olanların üniversite içindeki müfteri çetesi olduğunu belirtti. Abant İzzet Baysal Üniversitesinde Fetullahçı Terör Örgütü'nün kadrolaşmasında ortam sağladığı iddialarının gerçeği yansıtmadığını ifade eden Coşkun, "Görev yaptığım 7.5 yılda üniversiteyi büyük ve saygın hale getirdim. Benim dönemimde kadro alan sadece 63 kişi ihraç edilmiştir. Toplam akademisyen ve personel sayısına bakarsanız bu çok küçük bir orandır. İhraç edilenlerin büyük çoğunluğu Tıp ve Diş Hekimliği Fakültelerindendir. Tıp Fakültesinden ihraç edilenler dönemin dekanı Hasan Koçoğlu tarafından, Diş Hekimliği Fakültesinden ihraç olanlar da dekan İsmet Duran tarafından atanmıştır. Hasan Koçoğlu'nun benimle ilgili beyanlarına katılmıyorum. Kendisinin hangi okullarda okuduğu, hangi sosyal çevrelerde bulunduğu, Prof. Dr. Mehmet Yazıcı ile Prof. Dr. Kenan Gümüştekin ile nerede ve ne suretle tanıdığının sorgulanması gerekir. Banka hesap hareketlerinin ve çocuklarının hangi okullarda okuttuğu da sorgulanmalı. Bu kişinin dekan yardımcılarını malum yapıya mensup kişilerden seçtiği de malumdur. Üniversiteye gelmeden önceki çevresi de araştırılmalı" şeklinde konuştu.
"Kimseyle pazarlık yapmadım"
Rektörlük seçimleri döneminde örgüt üyeleri tarafından desteklendiği iddialarına cevap veren Coşkun, "Ben FETÖ/PDY'yi 17/25 Aralık sürecinden önce dini cemaat olarak görüyordum. Rektörlüğümün ikinci dönemindeki seçim zamanında cemaate mensup kişilerin beni desteklediğini tahmin ediyordum. Ama ben rektörlük seçimlerinin yapılacağı dönemde kimseye ne bir vaatte bulundum ne de herhangi bir şeyin pazarlığını yaptım" dedi.
Coşkun'un ifadesinden detaylar
Duruşmada, üniversitede FETÖ/PDY mensuplarının yoğun şekilde kadrolaşmasına göz yumduğu, üniversitenin Gölköy yerleşkesi içinde bulunan "kütük ev" isimli iş yerinin, FETÖ üyesi olan ve Bolu Dağı'ndaki "İsmail'in Yeri" isimli iş yerinin de sahibi olan İsmail Çolak'ın şirketine verilmesine imkan sağladığı ve örgüt üyesi kişilerle Estonya'ya gezi düzenlediği suçlamaları nedeniyle tutuksuz yargılanan Prof. Dr. Coşkun, savunma yaptı.
Coşkun, örgüt üyesi olduğu tespit edilememesine rağmen, terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım ettiği iddiasıyla yargılandığını savunarak, "Hakkımda ifade verenlerin çabaları, sadece zihin bulandırmaya yöneliktir. Bana duydukları husumet, düşmanlık ve öç alma bahanesiyle bir araya gelmişler. Hakkımda her türlü iftirayı atmışlardır. Hakkımda beyanda bulunan hiç kimsenin beyanını kabul etmiyorum." dedi.
Hayri Coşkun, FETÖ/PDY üyelerine üniversitede yoğun bir kadrolaşma ortamı sağladığı suçlamasının doğru olmadığını söyleyerek, mahkeme heyetine kendisinin rektör olarak görev yaptığı dönemde üniversitede çalışmaya başlayan ve FETÖ/PDY soruşturmaları kapsamında açığa alınarak meslekten ihraç edilen akademisyenlerin sayılarının bulunduğu bir tablo sundu.
Tabloya göre kendisinin işe aldığı akademisyenlerin tüm personele oranla sadece yüzde 2,7'lik bir orana sahip olduğunu ifade eden Coşkun, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Söz konusu oranın 'yoğun' tabiriyle ifade edilemeyeceği aşikardır. Yoğun kadrolaşma iddiasının gerçekle bağının olmadığı görülecektir. Üniversitenin tamamında 94 kişi hakkında işlem yapıldı. Tıp Fakültesinden ihraç edilen kişi sayısı 40, Diş Hekimliği Fakültesinden ise 33 kişidir. Diğer fakültelerden de azar sayıda kişi ihraç edilmiştir. Tıp Fakültesinden ihraç edilenler, dönemin dekanı Hasan Koçoğlu tarafından, Diş Hekimliği Fakültesinden ihraç olanlar da dönemin dekanı İsmet Duran tarafından atanmıştır. Bu fakültelerde FETÖ/PDY'ye zemin hazırladığım iddiası da gerçeği yansıtmamaktadır."
Hayri Coşkun, firari sanık Prof. Dr. Kenan Gümüştekin'i rektör yardımcılığı görevinden alarak Tıp Fakültesine Başhekim olarak atadığını anımsatarak, "Bu kişiyi başhekimlik görevine atamış olmam, hakkımdaki iddiaları desteklese de dayanağı bulunmamaktadır. Aslında başhekimlik, merkez müdürlük olarak nitelendirilen bir görev. Çok itibar gören bir görev olmadığı da görülecektir. Rektör yardımcılığının da abartılmasını doğru bulmuyorum. Ben Kenan Gümüştekin'i 'Kırkıncı Hoca' cemaatine mensup sanıyordum. Kenan Gümüştekin'i bana dönemin Tıp Fakültesi Dekanı Hasan Koçoğlu önerdi. Üniversite bünyesinde 17/25 Aralık sürecinin ardından illegal yapılara karşı gereğini yaptım. Gelen ihbar mektuplarını da değerlendirerek gerekli soruşturmaları açtık. Firari sanık Prof. Dr. Mehmet Yazıcı hakkında da gerekli ceza soruşturmaları açıldı." ifadelerini kullandı.
Tutuksuz sanıklardan eski rektör yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Bahar da savunmasında örgüt üyeliği suçlamasını reddetti.
Sanıkların dinlenilmesinin ardından, cumhuriyet savcısı tüm tutuklu sanıkların bu hallerinin devamını istedi.
Mahkeme heyeti, Bünyamin Koç ile etkin pişmanlık yasasından faydalanarak örgütle ilgili bilgiler veren İlyas Taşkıran'ın yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliyesine karar verdi.
Duruşma, tanıkların dinlenilmesi için ertelendi.
İddianameden
Bolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 72 sayfalık iddianamede, firari sanıklar Mehmet Yazıcı ve Kemal Gümüştekin'in, "silahlı terör örgütü yöneticiliği" suçundan 15 yıldan 22 yıl beşer aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.
İddianamede ayrıca 8'i firari, 30'u tutuklu ve aralarında Hayri Coşkun'un da bulunduğu 37'si tutuksuz 75 sanık hakkında ise "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan on beşer yıla kadar hapis cezası talep edildi.
Paralel yapı-27 Mart (2017) 'Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (AİBÜ) Yapılanması 77 sanık' davası
(26 Mayıs 2017, 14:42)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: