Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Tuzluçayır'daki cami-cemevi projesi içerisinde yer alarak, örgütün stratejik amacına hizmet ettikleri iddiasıyla Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfının beş kurucusu hakkında açılan davanın ilk duruşması yapıldı.
20.04.2017 17:58 Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) Tuzluçayır'daki cami-cemevi projesi içerisinde yer alarak, örgütün stratejik amacına hizmet ettikleri iddiasıyla Hacı Bektaşi Veli Kültür Eğitim ve Sağlık Vakfının beş kurucusu hakkında açılan davanın ilk duruşması yapıldı.
19 Nisan'da Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına, sanıklar Haydar Malçok, Kemal Kaya, Mehmet Recep Tiryaki·, Muharrem Tandoğan ve Necip Kayalı ile avukatları ve bazı sanık yakınları katıldı.
Kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasıyla başlayan duruşmada, sanık Kaya, hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatını talep etti.
Cem Vakfı Ankara Şubesine devamlı gidip geldiğini belirten Kaya, "Şube Başkanı Şahin Akıncı, cami-cemevi projesinden bahsetti. Kanaat önderimiz İzzettin Doğan'ın ve devletin bunu desteklediğini, Alevilerin kendisini topluma daha iyi tanıtması, anlatması için iyi bir proje olduğunu, bu amaçla kurulacak vakıfta benim de yer almamı istediğini söyledi.' dedi.
Rica üzerine vakfın kuruluşunda yer aldığını ancak vakfın kuruluşuyla ilgili hiçbir belgenin hazırlanmasında yer almadığını savunan Kaya, "Vakıf kurulduğunda bir yıl herhangi bir faaliyetimiz de olmadı, müşavirlik firmasından arayan birisi, vakıfla ilgili olarak bilanço yapılması gerektiği, bankadaki hesapların incelenmesi gerektiğini söyledi. Vakıflardan bir müfettiş, bankadaki paranın blokeli olduğunu bu nedenle faiz işlemediğini, 'Blokeyi kaldırın bari paranın neması olsun.' dedi. Ben 2016 yılında bankaya gidip blokeyi kaldırdım, vakıf adına bankada para olduğundan haberimiz yoktu.' ifadelerini kullandı.
Mamak Belediyesinin proje için arsa devredeceğini ve tapuya gidilmesi gerektiğini söylediklerini öne süren Kaya, "Tapu müdürlüğüne gittim, orada yaşlı bir adam ve onun yanında müşavirlik firmasından birisi vardı. Vakıf başkanı gözüktüğüm için arsayı devralmak için tapuda imza attım, daha sonra bu arsanın Mamak Belediyesi değil de Büyükkoyuncu Hizmet Vakfı tarafından bizim vakfa hibe edildiğini öğrendim.' diye konuştu.
OHAL kapsamında kapatılan Büyükkoyuncu Hizmet Vakfı hakkında herhangi bir bilgisi olmadığını bildiren Kaya, "Projenin yapımını üstlenen inşaat şirketi, proje için kim anlaştı, kim görüştü bilmiyorum. Bize söylenen, esnafın yardımıyla bu projenin yapılacağı daha sonra da Alevilere devredileceğiydi.' dedi.
İnşaat şirketinin sahibine vakfın parası olmadığını söylediğini aktaran Kaya, şunları kaydetti:
"Şirket sahibi bana, 'Biz inşaatı yapacağız, bittikten sonra size mi devrederiz yoksa ister satarız ister hibe ederiz' şeklinde sözler söyledi. Projenin maliyetinin ne olduğu, kimin yapacağı veya nasıl yapacağı konusunda bize bilgi vermediler. Devletin desteklediği bir proje olduğunu düşündüğüm için girdim. İşin içinde FETÖ'nün olduğuna dair herhangi bir bilgimiz de yoktu, gazetelerde bu projenin Fetullah Gülen Cemaati tarafından yapıldığı yazılıyordu. FETÖ ile herhangi bir ilgimiz yoktur, vakıfta FETÖ ile ilgili herhangi bir faaliyet olmamıştır. Zaten bizim Alevi dedesinin izni olmadan vakfa gelip kimse konuşma yapamaz, bu kapsamda FETÖ ile ilgili herhangi bir kimsenin vakfa gelip konuşma yapması, toplantı yapması olmamıştır."
"Vekaletname de verdiğimizin hiç farkında değildim"
Sanıklardan Haydar Malçok da Cem Vakfı eski Ankara Şube Başkanı Şahin Akıncı'nın kendisinden cami-cemevi projesi için kurulacak vakıfta yer almasını istediğini öne sürdü.
Cami-cemevi projesi için verilen arsanın Mamak Belediyesi tarafından tahsis edildiğini duyduğunu ancak daha sonra OHAL kapsamında kapatılan Büyükkoyuncu Hizmet Vakfınca bağışlandığını öğrendiğini belirten Malçok, "Vakfı daha önce duymadım, vakıftan kimseyi tanıma, yöneticileriyle herhangi bir görüşmem, tapuya gidip arsa devri veya takas gibi işlemlerin hiçbirinden haberim olmadı.' dedi.
İddianamede isimleri geçen FETÖ'nün Alevi imamı olduğu öne sürülen Süleyman Uysal ve FETÖ'nün finans kaynağı Bank Asya'nın eski Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çelik'i tanımadığını ileri süren Malçok, "Ziya Demirel'i Cem Vakfına gelip giden birisi olduğu için oradan tanıyorum. Vakıf için noterde belge imzalarken vekaletname de verdiğimizin hiç farkında değildim. Avukat Melik Bayat'ı tanımıyorum, vakfın kuruluşuyla ilgili evrakları ve belgeleri kimin hazırladığını bilmiyorum.' ifadelerini kullandı.
Malçok, Hacı Bektaşi Veli Vakfının kuruluşuna katıldığını, yapılacak inşaatla ilgili hiçbir bilgisi olmadığını ve FETÖ ile de hiçbir bağının olmadığını savundu.
Sanıklar Mehmet Recep Tiryaki, Muharrem Tandoğan ve Necip Kayalı da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek beraatlerini istedi.
Mahkeme, eksiklerin giderilmesi ve tanıklar İzzettin Doğan, Cengiz Tokgöz ve Ramazan Adil Topal'ın ifadelerinin beklenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
(20 Nisan 2017, 17:58)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: