Sakarya'da 15 Temmuz gecesi FETÖ mensuplarınca gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün ardından açılan 224 sanıklı davaya devam edildi. Davada, aralarında FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Adil Öksüz'ün gıyaben bulunduğu 224 sanık yargılanıyor.
22.04.2017 18:30 Sakarya'da 15 Temmuz gecesi FETÖ mensuplarınca gerçekleştirilen darbe teşebbüsünün ardından açılan 224 sanıklı davaya devam edildi.
18.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, özel olarak hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda görülen duruşmaya, 138 tutuklu sanık ile avukatları ve yakınları katıldı. Gerçekleşen duruşmada 10 rütbeli asker ifade verdi. Davada yargılanan ve 15 Temmuz darbe teşebbüsünün yöneticisi olan Albay Uğur Coşkun'un şoförü Uzman Çavuş Ali Yasin, mahkemede Coşkun'un darbeye karşı koyan vatandaşları görünce silahını, teçhizatını ve apoletlerini çıkararak kendisine verdiğini söyledi. Yasin ayrıca, Sakarya Valiliğinin alınması için Coşkun'un askerlere ateş etme emri verdiğini ifade etti.
"Atış emri verdiğini öğrendim"
Sakarya'da darbe teşebbüsünün yöneticisi olan Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili tutuklu sanık Albay Uğur Coşkun şoförü olan tutuklu sanık eski Uzman Çavuş Ali Yasin İşçan verdiği ifadede, "Ben Albay Uğur Coşkun şoförüyüm. Darbe teşebbüsü gecesi Uğur Coşkun bana teçhizat, silah, mühimmat ve araç hazırlamamı emretti. Bende M-16 silahını aldığımı belirttim. Coşkun birliğe gelerek silahını aldı ve merkez komutanlığının bahçesine geçtik. Burada Sakarya Valiliğinin emniyete alınacağını ve askere silah kullanma yetkisi dahilinde atış emri verdiğini öğrendim. Bir süre sonra Albay Uğur Coşkun telefonla görüşüyordu. Telefonda birine sayın müdürüm diye hitap ediyordu. Coşkun telefondaki kişiye 'Artan terör nedeniyle TSK yönetime el koydu. Birlikte hareket etmemiz gerekiyor. Bu emir bana değil Genelkurmay'a aittir. Valiler görevden alınmıştır' dedi. Daha sonra karargahtaki personelden bunun darbe girişimi olduğunu öğrendim. Coşkun daha sonra komutanlığın nizamiye bölgesine giderek burada telefonla konuşmaya başladı. Telefondakine asla teslim olmayın, bu kabul edilemez. Polis size koridor açsın, kışlaya dönün ve kışlaya yakın kavşakların güvenliğini alın dediğini duydum. Coşkun vatandaşın nizamiyeye iş makineleriyle geldiklerini ve tepki gösterdiklerini görünce silahını, teçhizatını ve apoletlerini bana verdi ve bende bunları makam aracına koydum. Daha sonra polisler geldi. Coşkun'un odasında arama yapılırken bende gözaltına alındım. Daha sonra ikametimde yapılan aramada 1 dolar çıktığını öğrendim. 1 doların bana ait değil, başka bir aramada başkasına aittir. Suçlamaları kabul etmiyorum beraatımı talep ediyorum' dedi.
"Kimseye ateş etmedim"
Tutuklu sanık eski Uzman Çavuş Cemil Kutlu ise verdiği ifadede, "Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili tutuklu sanık Albay Uğur Coşkun kışlada sözde sıkıyönetim emrini okudu. Emirde 'Son zamanlarda artan terör saldırılarından ötürü sıkıyönetim ilan edildi, mahkemeler kuruldu. Emre karşı çıkanlar bu mahkemelerde en ağır şekilde yargılanacaklar, gereği yapılacak. Bu konuda yetki Merkez Komutanı Ahmet Albay'da' dedi. Konvoyla birlikte Sakarya Valiliğine gittim. Valilikte 'Sıkıyönetim ilan edildi, TSK yönetime el koydu. Emre karşı gelenler sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanacaklar. Bizim sizinle işimiz yok, burayı boşaltın' şeklinde anons yaptım. Ben burada kimseye ateş etmedim. Beraatımı talep ediyorum' diye konuştu.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmediklerini belirterek, tahliyelerini talep etti.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu 11 sanık savunma yaptı.
Tutuklu sanık eski Binbaşı Murat Çakmaklı, savunmasında, olay günü Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığında nöbetçi amiri olduğunu söyledi.
Eski Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili tutuklu sanık Albay Uğur Coşkun'un kendisini arayarak "Personel kışlalarda toplansın, birlik komutanları bana tekmil versin.' dediğini aktaran Çakmaklı, bunun üzerine komutanın emrini birlik komutanları ve şube müdürlerine ilettiğini söyledi.
Çakmaklı, daha sonra eski Merkez Komutanı tutuklu sanık Ahmet Üzer'in nöbetçi amirliğe geldiğini ve kışlaların aranarak, personelin silah ve teçhizat alması emrini verdiğini, kendisinin de bu emri kışlalara ilettiğini kaydetti.
Direktife uymayanlar idamla yargılanacak
Daha sonra toplanma bölgesinde Coşkun'un elindeki metni etrafındaki personele okuduğunu söyleyen Çakmaklı, "Çok ses vardı, ne okuduğunu tam anlayamadım. Hatırladığım kadarıyla 'Bölgelerin sorumlu personelleri ektedir. Polis ve jandarma emrimizde, onları biz yöneteceğiz. Direktife uymayanlar yarın sabah sıkıyönetim mahkemelerinde idamla yargılanacaklar. Herkes arabalara binsin, valiliğin emniyeti alınacak.' dedi. Nöbetçi olduğum için kışlada kaldım, personel kışladan ayrıldı.' diye konuştu.
Sanık Çakmaklı, belli bir süre sonra 4 kişinin tugayın muhabere merkezine gittiğini, Ali Güler Yarbay'ın burada gelen mesajı incelediğini, kendisinin de televizyondan İstanbul ve Ankara'da yaşanan olayları izlediğini ifade ederek, "O ana kadar ne olup bittiği ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. Ali Güler Yarbay, direktifin tuğgeneral imzasıyla geldiğini, yasal olmadığını belirtti. Ben televizyondaki görüntülerin etkisi altındaydım.' şeklinde konuştu.
Coşkun'un bazı rütbeli personeli merkez komutanının odasına çağırdığını anlatan Çakmaklı, burada tugay komutanına "bunun bir kalkışma ve bunu yapanların TSK içinde bir grup olduğu belirtiliyor' dediğini, Coşkun'un ise şaşkınlıkla "Öyle mi?' diyerek oturduğu koltuktan doğrulmaya çalıştığını, odadan çıktığını ve silahı ile mühimmatı depoya bıraktığını öne sürdü.
Çakmaklı, gece saatlerinde polislerin kışlaya gelerek Uğur Coşkun'u gözaltına aldığını kendisinin de 17 Temmuz'da kışlada gözaltına alındığını belirtti.
Hakkındaki suçlamaları kabul etmeyen sanık Çakmaklı, tahliyesini istedi.
"Ayağıma ateş ettim"
Tutuklu sanık eski Kıdemli Başçavuş Yıldırım Yılmaz da valiliğe gittikleri esnada ateş seslerinin geldiğini söyledi.
Valilik kampüsünün içerisine girdiklerini, belli bir süre sonra halkın gelmeye başladığını dile getiren sanık Yılmaz, şöyle konuştu:
"Kimseye zarar gelmemesi için doldur-boşalt yaparak mermiyi çıkarttım ve cebime koydum. Halk gelmeye devam ediyordu, valilik binasına doğru kaçmaya başladım. Dikkatim dağıldığı için vatandaşın biri geldi silahımı çekerek şarjörü çıkardı. Daha sonra içeri girdik ve ikinci kata çıktık. Burada vatandaşın biri koluma girerek, beni dışarı çıkardı. ATM cihazlarının olduğu bölgede halktan birisi 'bizi mi vuracaksın?' dedi. Ben de 'sizi vuracağıma kendimi vururum.' dedim ve silahımı başıma dayadım. Bu sırada biri beni engelledi, silahımı ayağıma çevirdim ve tetiğe bastım. Sağ ayağımı üstünden yaralandım. Vatandaşlar tarafından hastaneye kaldırıldım. Cüzdanımda '1 dolar' çıkmıştı. Bunu babam 15 yıl önce bayram harçlığı olarak vermişti, maddi bir değeri yoktur. Manevi olarak baba hatırasıdır."
19.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Sakarya'da görülen darbe davasında yargılanan ve olay günü Piyade Tugay Komutanlığında nöbetçi amir olan tutuklu sanık eski Binbaşı Murat Çakmaklı darbe teşebbüsünün yöneticisi olan Albay Uğur Coşkun'un gelen bildiriyi okuduğunu ve bildiride, 'Direktife uymayanlar yarın sabah sıkıyönetim mahkemelerinde idamla yargılanacaklar' diye söylediğini belirtti.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, özel olarak hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda görülen duruşmaya, 138 tutuklu sanık ile avukatları ve yakınları katıldı. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı' firari Adil Öksüz'ün de aralarında bulunduğu 224 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Çakmaklı: "Direktife uymayanlar idamla yargılanacak"
15 Temmuz darbe teşebbüsü gecesi Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutanlığında nöbetçi amir olan tutuklu sanık eski Binbaşı Murat Çakmaklı verdiği ifadede, "Eski Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili tutuklu sanık Albay Uğur Coşkun beni aradı. Personel kışlada toplansın, birlik komutanları bana tekmil versin dedi. Daha sonra eski Merkez Komutanı tutuklu sanık Ahmet Üzer nöbetçi amirliğe geldi. Üzer kışlaları arayarak personelin silah ve teçhizat alması emrini verdi. Daha sonra toplanma bölgesinde Coşkun elindeki metni personele okudu. Çok ses vardı, ne okuduğunu tam anlayamadım. Hatırladığım kadarıyla 'Bölgelerin sorumlu personelleri ektedir. Polis ve jandarma emrimizde, onları biz yöneteceğiz. Direktife uymayanlar yarın sabah sıkıyönetim mahkemelerinde idamla yargılanacaklar. Herkes arabalara binsin, valiliğin emniyeti alınacak' dediğini duydum. Nöbetçi olduğum için kışlada kaldım, personel kışladan ayrıldı. O ana kadar ne olup bittiği ile ilgili hiçbir fikrim yoktu. Ali Güler Yarbay, direktifin tuğgeneral imzasıyla geldiğini, yasal olmadığını belirtti. Ben televizyondaki görüntülerin etkisi altındaydım. O gece saatlerinde polisler kışlaya geldi. Uğur Coşkun'u gözaltına aldı bende 17 Temmuz'da kışlada gözaltına alındım' dedi.
Yılmaz: "'Sizi vuracağıma kendimi vururum"
Valiliğe giden tutuklu sanık eski Kıdemli Başçavuş Yıldırım Yılmaz verdiği ifadede, "Kimseye zarar gelmemesi için doldur-boşalt yaparak mermiyi çıkarttım ve cebime koydum. Halk gelmeye devam ediyordu, valilik binasına doğru kaçmaya başladım. Dikkatim dağıldığı için vatandaşın biri geldi silahımı çekerek şarjörü çıkardı. Daha sonra içeri girdik ve ikinci kata çıktık. Burada vatandaşın biri koluma girerek, beni dışarı çıkardı. ATM cihazlarının olduğu bölgede halktan birisi bizi mi vuracaksın' dedi. Ben de 'sizi vuracağıma kendimi vururum dedim ve silahımı başıma dayadım. Bu sırada biri beni engelledi, silahımı ayağıma çevirdim ve tetiğe bastım. Sağ ayağımı üstünden yaralandım. Vatandaşlar tarafından hastaneye kaldırıldım. Cüzdanımda 1 dolar çıkmıştı. Bunu babam 15 yıl önce bayram harçlığı olarak vermişti, maddi bir değeri yoktur. Manevi olarak baba hatırasıdır' diye konuştu.
20.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince özel olarak hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda görülen duruşmaya, 138 tutuklu sanık ile avukatları ve yakınları katıldı. Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ile örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı' firari Adil Öksüz'ün de aralarında bulunduğu 224 sanığın yargılanmasına devam edildi. Davada savunmasını yapan tutuklu eski Jandarma Kıdemli Başçavuş Mehmet Demir, "Radyodan kalkışma olduğuna dair haberleri duydum. O dakika itibariyle ben yanımdaki askerlere 'Bu kanunsuz emir, bunu yapmam, size de yaptırmam' dedim' dedi.
Demir: "Ben kanunsuz emri yapmam size de yaptırmam"
Darbe soruşturması kapsamında tutuklu bulunan şüpheli eski Jandarma Kıdemli Başçavuş Mehmet Demir yaptığı savunmasında, "15 Temmuz gecesi yol emniyet ve kontrol görevine çıktım. O gece harekat merkezi birliklere dönün çağrısı yaptı. Bunun üzerine Erenler İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Yüzbaşı Ümit Ahlat'ı aradım. Onun emriyle görevlerime devam ettim. Görevdeyken Kurmay Yüzbaşı Ümit Ahlat'ın emri ile Serdivan ilçesine hareket ettik. Kocaeli'den Sakarya'ya doğru 4-5 tank ve askeri aracın ilerlediğini gördüm. Tanklarla ilgili bilgi vermek için Ahlat'ı aradım. Cevaben Allah Allah, siz yolunuza devam edin dedi. Yola devam ettik' dedi.
"Radyodan darbeyi öğrendiğimde kanunsuz emir yapmam dedim"
Daha sonra harekat merkezinden Ahmet Mert'in kendisini aradığını söyleyen Demir, "Mert bana Yüzbaşı Ahlat tanklara eskortluk yapmanızı emretti. Ancak 'Bu kanunsuz bir emirdir, uymayın, kim ararsa arasın kanunsuz emri yapmayın' dediğini aktardı. Bu sırada radyodan kalkışma olduğuna dair haberleri duydum. O dakika itibariyle ben yanımdaki askerlere bu kanunsuz emir, bunu yapmam, size de yaptırmam dedim. Yüzbaşı Ümit Ahlat'ı aradım, tanklara eskortluk yapmak için emir vermişsiniz dedim. O da bana cevaben emri eski İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan'dan aldım. Ben karışmam, İlhan Yarbay'a sor. dedi. Bunun üzerine ben de İlhan Aysan'ı aramayacağımı ve döneceğimizi söyledim. Ahlat da dönerseniz dönün dedi. Bizde İl Jandarma Komutanlığına geri döndük' diye konuştu.
"TSK'da Yurtta Sulh diye bir konsey yok"
Tutuklu şüpheli Eski Erenler İlçe Jandarma Komutanı Jandarma Kurmay Yüzbaşı Ümit Ahlat ise savunmasında, savcılık ifadesini kabul ettiğini söyledi. Ahlat, "İl Jandarma Komutanı izinde idi. Onun yerine vekaleten Yarbay İlhan Aysan bakıyordu. Aysan beni arayarak önemli bir durum olduğunu alay komutanlığına gelmemi söyledi. Bende bunun üzerine İl Jandarma Komutanlığına gittim. Yarbay Aysan bana terör olayları nedeniyle sıkıyönetim ilan edildiğini söyledi. Aysan belli bir süre sonra izinde olan İl Jandarma Komutanı Albay Emin Dursun'u aradığını ve sıkıyönetim ilan edildiğini, ne yapmaları gerektiğini sordu. Albay Emin Dursun'da Aysan'a talimat verdim, ona uyun talimatını verdiğini söyledi. Sözde sıkıyönetim direktifi geldi. Bu emri okudum. Direktif içerisinde Yurtta Sulh Konseyi'nden bahsediliyordu. TSK'da böyle bir konsey yok dedim. İlhan Aysan, gelen tanklara eskortluk yapılması konusunda emir verdi. Daha sonra yanıma eski İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Emre Metin geldi. Metin bana Sakarya Valiliğinde çatışmaların yaşandığını söyledi. Gece 01.10 sıralarında Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'a ulaştım. Sizin emrinizdeyim dedim. Vali Bey bana, İlhan Aysan'ı görevden aldım. Eğer devletin yanındaysanız tüm personeli toplayın ve valiliğe gelin, olaylar devam ediyor dedi. Valiliğe gittik, Vali Bey, burada halka bir açıklama yaptı. Bu husus ifadelerde 'J' serisi olarak gösterilmiştir, bu doğru değildir. Görevlendirmeyle yurt dışı görevine gitmiştim. Her görev dönüşümde sade dolar değil başka ülkelerin paraları da vardı. Suçlamaları kabul etmiyorum, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum' diye konuştu.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu 7 sanık savunma yaptı.
Tutuklu sanık eski Astsubay Eren Özden, savunmasında, 15 Temmuz gecesi alarm verildiğinin kendisine bildirilmesi üzerine, birliği olan Taşkısığı Kışlası'na gittiğini söyledi.
Burada toplandıktan sonra ilk olarak Çark Kışlası'na sonra da valiliğe gittiklerini belirten sanık Özden, "Eski Merkez Komutanı tutuklu sanık Albay Ahmet Üzer burada megafonla, 'TSK yönetime el koydu, mahkemeler kuruldu. Emirlere uymayanlar hakkında mahkemeler gereğini yapacak.' dedi. Bu sırada silah sesleri geliyordu. Silah sesi ve megafonla yapılan açıklama itibariyle durumun kanunsuz olduğunu anladım.' diye konuştu.
Sanık Özden, belli bir süre sonra bir vatandaşın kendisini arabayla birliğine götürdüğünü ifade ederek, "4 Ağustos'a kadar görevime devam ettim, bu tarihte gözaltına alındım. Tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.' şeklinde konuştu.
Öte yandan, sanık Albay Ahmet Üzer'in, savunma yapan sanığa soru sormak istemesi üzerine Özden, "Ben o gece bu durumu önlemek için hiçbir girişimde bulunmayan Ahmet Üzer'in sorularını cevaplamayacağım.' diye konuştu.
Diğer tutuklu sanık Volkan Tunca da 15 Temmuz tarihinde Elmasağa Kışlası'nda görev yaptığını söyledi.
Sanık Tunca, alarm emrinin verilmesi üzerine birliğine gittiğini ve Çark Kışlası'ndan gelen ekiplerin, kendisinin nezaretinde mermi mühimmatı aldığını dile getirerek, "Mühimmatı eksiksiz ve sorunsuz geri getirmesini söyledim. Daha sonra er gazinosuna geçtim.' diye konuştu.
Gece saatlerinde darbe girişimini öğrendiğini belirten sanık Tunca, "Böyle bir şeye dahil olmam' dediğini ve odasına geçerek sivil kıyafetlerini giydiğini kaydetti.
Sanık Tunca, 1 ay daha görevine devam ettiğini, 13 Ağustos'ta gözaltına alındığını belirterek, suçlamaları kabul etmediğini ve tahliyesini istediğini söyledi.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini talep etti.
Mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.
21.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, özel olarak hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya, 138 tutuklu sanık ile avukatları ve yakınları katıldı.
Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile kaydedilen duruşmada, tutuklu 21 sanık savunma yaptı.
Tutuklu sanık eski Uzman Çavuş Ali Ertekin, savunmasında, reaksiyon süresinin ölçüleceği bilgisi gelmesi üzerine birliği olan Kandıra Kışlasına gittiğini söyledi.
Buradan Çark Kışlasına geçtiklerini belirten Ertekin, "Burada eski Sakarya 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili tutuklu sanık Albay Uğur Coşkun, 'Neden buraya geldiniz. Valiliğe gidin.' dedi. Bunun üzerine yolu bilmediğimizi söyleyince Yüzbaşı İsmail Gürol'u yolu göstermesi için yanımıza verdi.' diye konuştu.
Sanık Ertekin, yola çıktıklarını, valiliğe gelmeden polisler tarafından yolun kapatıldığını dile getirerek, "Durduğumuz esnada silah sesleri geliyordu. Yüzbaşı Gürol, polislerle konuşmaya gitti. Burada vatandaşlar, 'FETÖ'cüler darbe yapıyor, siz neden buradasınız, nasıl askersiniz, kışlanıza dönün.' dedi. Biz de 'Darbe girişiminden haberimiz yok, şimdi öğrendik, dönüyoruz.' dedik.' ifadesini kullandı.
Yüzbaşı Gürol'un burada, "TSK yönetime el koydu, sıkıyönetim ilan edildi, mahkemeler kuruldu. Size mukavemet eden olursa silah kullanma yetkiniz var. Sizin durumdan haberiniz yok, valiliğe gitmemiz gerekiyor.' dediğini öne süren Ertekin, bunun üzerine kendilerinin de tepki gösterdiklerini, itiraz ettiklerini ve kışlalarına dönmek istediklerini söylediklerini savundu.
Ertekin, orta refüjden araçları karşı şeride geçirip Çark Kışlasına, sabah saatlerinde de birliklerine gittiklerini, suçlamaları kabul etmediğini belirterek, beraatini istedi.
Mehmet Ali İnekçioğlu, Ramazan Çulhacıoğlu, Yusuf Cankurt, Süleyman Albayrak, Ramazan Çakıcı, Sefer Yılmaz, Ali Taşkan ile bazı sanıklar, sanık Ali Ertekin'in savunmasına katıldıklarını, suçlamaları kabul etmediklerini dile getirerek, tahliyelerini talep etti.
Diğer sanıklar da haklarındaki suçlamaları kabul etmeyerek, tahliyelerini istedi.
Mahkeme heyeti, duruşmayı 24 Nisan Pazartesi gününe erteledi.
Paralel yapı-04 Ocak (2017) 'Sakarya Darbe Yapılanması 224 sanık' davası
(22 Nisan 2017, 18:30)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: