Yozgat'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, okul, dershane ve yurtlar vasıtasıyla 'FETÖ/PDY'ye eleman kazandırma' ve 'silahlı terör örgütünü üye olmak' suçlarından tutuklanan 11 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ üyelerinin, yurt dışında toplanan himmet paraları üzerinden prim aldıkları bilgisi yer aldı.
22.04.2017 19:13 Yozgat'ta Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, okul, dershane ve yurtlar vasıtasıyla "FETÖ/PDY'ye eleman kazandırma' ve "silahlı terör örgütünü üye olmak' suçlarından tutuklanan 11 sanık hakkında hazırlanan iddianamede, FETÖ üyelerinin, yurt dışında toplanan himmet paraları üzerinden prim aldıkları bilgisi yer aldı.
20 Nisan'daki gelişmeye göre, FETÖ/PDY tarafından kurulan ve Kanun Hükmünde Kararname ile hazineye devredilen Özel Zirve Eğitim Yayıncılık AŞ bünyesinde bulunan okul, dershane ve yurtlar vasıtasıyla "örgüte eleman kazandırdıkları' ve "silahlı terör örgütünü üye oldukları' gerekçesiyle tutuklanan A.O.T, B.A, D.D, D.A, E.K, G.K, H.S, M.V.A, P.D, R.E. ve S.Y. hakkında iddianame hazırlandı.
Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen iddianamede, müşteki, sanık ve tanık ifadelerine yer verildi.
Müşteki İ.Y, ifadesinde FETÖ'ye bağlı yurt dışı ekipleri olduğunu belirtti.
Bu kişilerin yurt dışından toplanan himmet parası üzerinden yüzdelik prim aldıklarını, yurt dışına giden Metin hoca ile okul müdürü Ali A. arasında geçen konuşmaya tanık olduğunu kaydeden İ.Y, "Metin hoca, yurt dışına Fransa'ya çıktığında prim olarak kazandığı parayla otomobil aldığını söyledi. Ali A. da 'O da bir şey mi ben bu çıktığımda şu marka araç aldım seninkinde ne var' dedi.' ifadelerini kullandı.
İ.Y, okulun büyük olduğundan sık sık bahçenin sulanması gerektiğini ve su sarfiyatının fazla olduğunu anlatarak, 17 Aralık sürecine kadar normal şebekenin yanında gizli bir şebeke hattı oluşturulduğunu, bu hattan kaçak su kullanıldığını öne sürdü.
Kaçak su kullanılmasının kul hakkına girdiğini söylediğinde okul müdürü ve öğretmenlerin "Biz devlete o kadar hizmet yapıyoruz, bir suyun lafımı olur' diye kendisini susturduklarını anlatan İ.Y, "Okulun bahçesinde ve spor tesislerindeki elektrik direkleri, projektörler ve ışıklandırmaların hepsinin elektriği kaçak olarak sağlanıyordu. Bu elektriğin kaçak olduğunu da yeni yapılan lisenin alt kısmından kablolar geçirildiğinde gördüm. 'Bu kablolar neden buradan geçiyor' diye sorduğumda sorumlu kişi 'buranın elektriği şirketten' diyerek gülümsedi.' ifadelerine yer verdi.
İ.Y, 17 Aralık sürecinin ardından okulu denetlemeye müfettişlerin geldiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Müfettişlerin geleceği bilgisi alınması üzerine okulda hemen bir karmaşa ortamı olurdu ve alelacele kendileri açısından sıkıntı doğuracağını düşündükleri tüm evrakları toplarlardı. Okulun kalorifer işinden sorumlu P.D. ve M.B. toplanan bu evrakları kalorifer dairesinde bulunan kalorifer kazanında imha ederlerdi. Yine okulun işlerinde kullanılan flash diskler, CD'ler çekiçle iyice parçaladıktan sonra yine aynı kazana atılarak yakılırdı."
Müşteki İ.K. da ifadesinde 17 Aralık sürecine kadar okulun suyunu kaçak kullanarak herhangi bir su faturası ödenmediğini kaydetti.
(22 Nisan 2017, 19:13)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: