Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik yürütülen ve Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ/PDY) ile PKK ve diğer terör örgütlerine destek olunduğu iddialarının mercek altına alındığı soruşturma yaklaşık 5 ay sonra tamamlandı. Gazetenin yöneticisi ve yazarı olan aralarında Can Dündar, Ahmet Şık, Kadri Gürsel ve Hikmet Çetinkaya'nın da aralarında olduğu 19 isim 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'silahlı terör örgütüne üye olma' ile suçlandı, hapis cezası talep edildi. İddianamede, Atatürk'ün talimatı ile yayın hayatına başladığı belirtilen Cumhuriyet Gazetesi'ne, '2013 yılından itibaren FETÖ/PDY tarafından adeta el koyulduğu' iddia edildi. 'Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesiyle birlikte, gazetenin kuruluş amacının dışına çıkarak başka bir yörüngeye girdiği' savunuldu. Gazetenin bu dönemde, 'özellikle FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve koruyucusu olduğu' öne sürülen iddianamede, 'terör örgütlerinin eylemlerini perdeleyerek, basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesine geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirerek yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır' ifadeleri kullanıldı. 'Gazetenin PKK terör örgütünün yaptığı eylemleri meşrulaştırmaya çalıştığı' savunulan iddianamede, 'Daha önce Taraf Gazetesi'ni araç olarak kullanan FETÖ/PDY, MİT TIR'ları haberinde olduğu gibi bazı bilgi ve belgeleri servis etmek için Cumhuriyet Gazetesi'ni seçmiştir' denildi. Öte yandan iddianamede, 'şüpheli Akın Atalay'ın gazete yönetimine geldikten sonra Alev Coşkun ve diğer Atatürkçü yönetici ve yazarları tasfiye ettiği' ifadeleri yer aldı. İddianamede ayrıca 'Ak silahlanma' etiketiyle twiitler atan 'JeansBiri' isimli Twitter kullanıcısı Ahmet Kemal Aydoğdu da sanık olarak yer aldı ve onun örgüt üyeliğine dair Elazığ'daki bir başka Fetö soruşturması sanığı polisten önemli itiraflar dosyaya girdi. İddianamede provokatif tweetler atan 'jeansBiri' adlı hesabın paylaşımlarının Cumhuriyet gazetesinde yer aldığı belirtildi.
08.04.2017 15:10 Cumhuriyet Gazetesi yazar ve yöneticilerine yönelik yürütülen Fetullah Gülen Terör Örgütü (FETÖ/PDY) soruşturması yaklaşık 5 ay sonra tamamlandı. İddianamede, Atatürk'ün talimatı ile yayın hayatına başladığı belirtilen Cumhuriyet Gazetesi'ne, '2013 yılından itibaren FETÖ/PDY tarafından adeta el koyulduğu' iddia edildi. 'Can Dündar'ın gazetenin başına geçmesiyle birlikte, gazetenin kuruluş amacının dışına çıkarak başka bir yörüngeye girdiği' savunuldu.
4 Nisan'daki gelişmeye göre, gazetenin bu dönemde, 'özellikle FETÖ/PDY, PKK/KCK ve DHKP/C terör örgütlerinin savunucusu ve koruyucusu olduğu' öne sürülen iddianamede, 'terör örgütlerinin eylemlerini perdeleyerek, basın özgürlüğü ve evrensel hukukun sağladığı ağır eleştiri içeren haber ve yorum yapma hakkının çok ötesine geçmiş, kayıt dışı illegal siyasete zemin hazırlayarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı asimetrik savaş yöntemleriyle hedef tahtası haline getirerek yoğun bir algı operasyonu başlatmıştır' ifadeleri kullanıldı.
'FETÖ TARAF'TAN SONRA CUMHURİYET'İ KULLANDI'
'Gazetenin PKK terör örgütünün yaptığı eylemleri meşrulaştırmaya çalıştığı' savunulan iddianamede, 'Daha önce Taraf Gazetesi'ni araç olarak kullanan FETÖ/PDY, MİT TIR'ları haberinde olduğu gibi bazı bilgi ve belgeleri servis etmek için Cumhuriyet Gazetesi'ni seçmiştir' denildi.
İddianamede bazı isimlerin Bylock kullanıcılarıyla irtibata geçtiği iddiası da yer aldı.
Öte yandan iddianamede, 'şüpheli Akın Atalay'ın gazete yönetimine geldikten sonra Alev Coşkun ve diğer Atatürkçü yönetici ve yazarları tasfiye ettiği' ifadeleri yer aldı.
İddianamede Cumhuriyet gazetesinin Fuat Avni'nin paylaşımlarına özel önem gösterdiği, haberleştirdiği belirtildi 'Daha geniş kitlelere aktarılmasına aracılık ettiği tespit edilmiştir' denildi.
İddianamede ayrıca 'Ak silahlanma' etiketiyle twitler atan 'JeansBiri' isimli Twitter kullanıcısı Ahmet Kemal Aydoğdu da sanık olarak yer aldı.
KİME NE KADAR CEZA İSTENİYOR?
İddianamede Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Mehmet Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay'ın 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' suçundan ayrı ayrı 7,5 yıl 15 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik'in 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Savcı, Bülent Utku, Musa Kart, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya'nın 'silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme' ve 'hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma' suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Gazeteci Ahmet Şık'ın ayrıca 'PKK ve DHKP/C' silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek' suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi.
Başsavcılıkça onaylanan iddianame, İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi. Mahkeme heyetinin, 15 gün içerisinde iddianameyi inceleyerek, reddine veya kabulüne ilişkin bir karar vermesi bekleniyor.
TARTIŞILAN SAVCININ İMZASI İDDİANAMEDE YOK
İddianamede dikkat çeken başka bir detay iddianameyi hazırlayan savcı oldu. Soruşturmayı başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Bürosu savcılarından Murat İnam'ın 54 hakim-savcı hakkında açılan FETÖ davasında sanık olduğu ortaya çıkmıştı. Kamuoyu tarafında büyük tepki çeken bu bilginin ardından İnam'ın dosyaya bakıp bakmayacağı konusunda bir açıklama yapılmamıştı. Ancak bugün hazırlanan iddianamede Savcı Murat İnam'ın değil, Basın Suçları Bürosu Başsavcıvekili Mehmet Akif Ekinci ve savcı Yasemin Baba'nın imzası olması dikkat çekti.
ELAZIĞ'DAKİ İTİRAF DOSYAYA GİRDİ
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında hazırlanan iddianamede, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığının, terör örgütü FETÖ/PDY'ye yönelik soruşturmasında itirafçı bir komiserin @JeansBiri isimli twitter hesabının sahibi şüpheli Ahmet Kemal Aydoğdu'yla ilgili ifadelerine yer verildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında 'PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda, 19 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, @JeansBiri isimli twitter hesabı sahibi şüpheli Ahmet Kemal Aydoğdu'nun bağlantıları da ortaya çıktı.
Aydoğdu'nun sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan @haykobagdat, @mansuryavas, @LeventUzumcu, @orhanaydin6, @arzuyldzz, @AmedDiicle, @MetinUca isimli kullanıcıların hesaplarının onaylanmasına (Twitter kullanıcıları arasında mavi tik alma olarak tabir edilen ve hesabın ilgili kişiye ait olduğunu kanıtlayan bir durum) yardımcı olduğu anlatılan iddianamede, bu kişilerin de kendisine Twitter üzerinden teşekkür ettiğinin tespit edildiği belirtildi.
İddianamede, Aydoğdu'nun savunmasında bu kişileri tanımadığını savunarak, hesabın onaylanmasının ne anlama geldiğini bilmediğini söylediği kaydedildi.
İddianamede, Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen bir soruşturmada etkin pişmanlıktan faydalanan şüpheli komiser Mehmet S'nin, FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisaklı eğitim kurumlarında çalıştığı ve ByLock kullanıcısı olduğu belirlenen Aydoğdu ile ilgili ifadelerine de yer verildi.
Sakarya'da görev yaptıktan sonra 2015 yılı şubat ayına kadar annesinin rahatsızlığı sebebiyle Elazığ'a tayin istediğini ve Mart ayında Elazığ'a geldiğini anlatan Mehmet S'nin iddianamede yer verilen ifadesi şöyle:
'Evren isimli kişi, Sakarya'dayken benim telefonumda bulunan ByLock programına Elazığ'da benimle ilgilenecek kişinin kodunu girdi. Sonra biz ByLock üzerinden bu şahısla görüşmeye başladık. Elazığ'a geldiğimde bir çay bahçesinde bu şahısla buluştuk. Orada şahsın Elazığ Yavuz Selim Kolejinde çalışan Ahmet Kemal isimli şahıs olduğunu öğrendim. 'Salih' isimli kod ismini kullanıyordu. Ben Elazığ'dayken Ahmet Kemal isimli şahısla ayda bir buluşup sohbet ederdik. Bu sohbetlere ikimiz dışında kimse katılmadı. Çünkü benim Elazığ'da akademiden aynı dönem arkadaşım yoktu. 2016 yılı Ocak ayında bir parkta bulunduğumuzda Ahmet Kemal benim telefonumda bulunan ByLock isimli programı silerek Bluetooth üzerinden Eagle isimli programı yükledi ve artık bunu kullanacağımızı söyledi.'
Yaklaşık 2 ay bu programı kullandıktan sonra 2016 yılı mart ayı civarında yine Ahmet Kemal Aydoğdu'nun telefonuna bu sefer Tango isminde fakat bilinen Tango programı olmayan bir program yüklediğine vurgu yapan Mehmet S., ifadesinde, 'Programın içeriği ByLock'un biraz daha değişik haliydi. Bu programı da yine bluetooth üzerinden telefonuma yükledi. Ahmet Kemal ile Elazığ'da görev yaptığım süre zarfında 4-5 kez görüştük. Ahmet Kemal, Elazığ'da üst düzey FETÖ yöneticilerinden biriydi. Ahmet Kemal'in bir üst abisi de A. isimli şahıstı fakat ben bu şahsı hiç görmedim.' değerlendirmesinde bulundu.
İddianamede, şüpheli polisin söz konusu ifadelerinden de anlaşılacağı üzere şüpheli Ahmet Kemal Aydoğdu'nun kendisine bağlı FETÖ mensupları bulunan imamlık düzeyinde bir FETÖ/PDY yöneticisi olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi:
'Sosyal medya üzerinden provokasyon yapmak amacıyla kullanılan @JeansBiri isimli hesabı ilk açan ve kullanan da şüphelinin bizzat kendisidir. Bunun en açık delillerinden birisi de şüphelinin son paylaşımının 26 Ekim 2016 tarihli olup, 27 Ekim 2016 tarihinde yakalanarak gözaltına alınmasından sonra profilden başkaca herhangi bir paylaşım yapılmamış olmasıdır. Bu husus şüphelinin 22 Kasım 2016 tarihinde sorguya çıkarıldığı İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği tarafından da sorgu sırasında tespit edilmiş ve şüpheli mahkemece tutuklanmıştır.'
Cumhuriyet Vakfı'nda 'Usulsüzlük' İddiası
Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında 'PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda 2'si firari, 12'si tutuklu 19 şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 8 Mart 2017 tarihli Teftiş Kurulu Raporuna yer verilerek, Cumhuriyet Vakfının İstanbul Şişli'de bulunan taşınmazının 2 milyon 4 bin TL bedel üzerinden 17 Aralık 2015 tarihinde satıldığı, bu satış dolayısıyla en az 100 bin TL en çok 933 bin 333 TL zararının oluştuğu belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Başsavcıvekili Mehmet Akif Ekinci ve savcı Yasemin Baba tarafından Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında 'PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin hazırlanan ve mahkemeye gönderilen 274 sayfalık iddianamenin detayları belli olmaya başladı.
İddianamede, şüphelilerden Can Dündar'ın 08 Şubat 2015'de vakıf yönetim kurulunun kararıyla Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmenliğine getirildiği, bu tarihten sonra gazetenin yayın politikasının radikal bir değişikliğe uğradığı belirtildi.
Şüpheli Akın Atalay'ın, yönetim kurulu tarafından vakıf senedinde yer almayan 'İcra Kurulu' adında bir organ oluşturularak bu kurulun başına getirildiği ve bu yolla şüpheliye gazetenin yönetiminde ciddi bir güç sağlandığı anlatılan iddianamede, Türk Ticaret Kanunu'na ve şirket esas sözleşmesine aykırı olarak vakıf ve şirket yönetim kurulu kararlarıyla Cumhuriyet gazetesini yönetmek üzere geniş yetkilere sahip şekilde oluşturulan icra kuruluna gazetenin künyesinde dahi yer verilerek gazetenin bu kurul tarafından yönetildiği izleniminin verildiği, fiilen şirket yönetim kurulunun yapması gereken işlerin icra kurulu tarafından yapıldığı, icra kurulunda bir karar defteri tutulmadığı için alınan kararların ve yürütülen işlerin takibinin ve denetiminin mümkün olmadığı kaydedildi.
Şüpheli Mehmet Orhan Erinç'in Cumhuriyet Vakfının başkanı olduğu, özellikle 2013 yılı ve sonrasında vakıf yönetim kuruluna yapılan üye seçimlerini manipüle etmeye yönelik fiilleriyle vakfın cumhuriyetçi yazarlardan tasfiye edilmesi, bu yolla gazetenin geleneksel yayın politikası ve dünya görüşü ile bağdaşmayan hatta onun tam tersi istikamette bir çizgiye eğilmesini sağladığı iddia edildi.
Vakfın 2 Nisan 2013 tarihinde yapılan seçimde şüpheli Önder Çelik'in seçilmesini sağladığı anlatılan iddianamede yapılan seçimle ilgili şu bilgiler aktarıldı:
'Nitekim tanık İnan Kıraç'ın beyanında, seçimin yapılacağı günlerde Fransa'da bulunması gerektiğini yönetim kurulu başkanı Orhan Erinç'e bildirdiğini ve toplantının 1 hafta ertelenerek Türkiye'ye döndüğünde yapılmasını istediğini ancak M. Orhan Erinç'in o dönemde tutuklu olan Mustafa Balbay'ın da toplantıya katılamayacağını, vekaleten oy göndereceğini, kendisinin de bu yolla oyunu gönderebileceğini söylemesine rağmen 02 Nisan 2013 günü yapılan toplantıda zarf içinde gönderilen oyunu geçerli saymadığını, bu durumun seçim sonucunu etkileyerek Aydın Aybay'ın yerine yönetim kuruluna Önder Çelik'in seçilmesine neden olduğunu, bu sürecin sonunda 90 yıllık Cumhuriyet gazetesi çizgisinin tamamen kaybolduğunu, Cumhuriyet gazetesini alıp okumamaya başladığını beyan ettiği, keza Tanık Alev Coşkun'un da 02 Nisan 2013 günü yapılan yönetim kurulu seçiminde İnan Kıraç'ın oyunun kabul edilmemesine itiraz ettiğini fakat itirazının kabul görmemesi sebebiyle yapılan oylama sonucu Önder Çelik'in seçildiğini, halbuki İnan Kıraç'ın kabul edilmeyen oyunu Mustafa Pamukoğlu'na verdiğini, eğer onun oyu geçerli sayılsa idi Mustafa Pamukoğlu'nun yönetime gireceğini, müteakiben 07 Ekim 2013'de vakıf senedine göre iki yılda bir yapılması gereken rutin yenileme seçiminde Şevket Tokuş (Cumhuriyet Gazetesinin 1923 yılındaki kurucusu Yunus Nadi ile akraba) ve kendisinin seçilemediğini, Nail İnal ve Musa Kart'ın yönetime girdiğini, bu yolla kurucu yönetim kurulu üyesi olduğu Cumhuriyet Vakfından uzaklaştırıldığını, böylece Cumhuriyet Vakfının yapısının değişerek gazetenin genlerinden yavaş yavaş uzaklaştırıldığını beyan etmiştir.'
Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün 8 Mart 2017 tarihli Teftiş Kurulu Raporuna da yer verilen iddianamede, raporda vakfın İstanbul Şişli'de bulunan taşınmazının 2 milyon 4 bin TL bedel üzerinden 17 Aralık 2015 tarihinde satıldığı, bu satış dolayısıyla en az 100 bin TL en çok 933 bin 333 TL zararının oluştuğu belirtildi.
Yine raporda, Yeni Gün Haber A.Ş'nin Ankara Çankaya ilçesinde bulunan taşınmazının 09 Aralık 2014 tarihinde yaptırılan ekspertiz raporundaki bedelin 3 milyon 500 bin TL olmasına rağmen 19 Kasım 2015 tarihinde yeniden ekspertiz raporu düzenlettirilerek, söz konusu bu raporda 2 milyon 500 bin TL bedelin tespit ettirildiği, 16 Aralık 2015 tarihinde 2 milyon 900 bin TL bedelle satıldığı belirtilerek, bu satıştan yaklaşık 3 ay sonra bu taşınmazı satın alan firmanın aynı taşınmazı 3 milyon 563 bin 600 TL bedelle üçüncü bir kişiye satıldığı, şirketin Ankara'daki bu taşınmazın satışından yaklaşık 663 bin 600 TL zarar ettiğinin tespit edildiği kaydedildi.
1 KURYEYE GÖZALTI
İddianamenin ertesi günü bir başka gelişme daha yaşandı. 5 Nisan'daki gelişmeye göre, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında 'PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede bazı şüpheliler ile FETÖ irtibatı iddiasına ilişkin kuryelik yapan bir şahıs gözaltına alındı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca, Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında 'PKK/KCK, FETÖ/PDY ve DHKP/C'ye müzahir oldukları' iddiasına ilişkin yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı.
Soruşturma kapsamında, aralarında Akın Atalay'ın da bulunduğu bazı şüphelilerce farklı tarihlerde motorlu kurye olarak çalışan Y.Y'ye sürekli para gönderildiği tespit edildi. Bu paranın kime verildiğine dair araştırma yapılması amacıyla Cumhuriyet gazetesinde personel olduğu belirlenen kurye Y.Y, gözaltına alındı.
Şüphelilerin aralarında ticari ve hukuki bir bağlantı olmayan kurye ile sürekli para transferi ilişkisi içerisinde olduğu ve kuryenin şüphelilerin kendisine verdiği paraları çeşitli adreslere teslim ettiği öne sürüldü. Gözaltına alınan şüpheliye bu iddiaların sorulacağı öğrenildi.
(08 Nisan 2017, 15:10)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: