Ergenekon soruşturması, Gümrük Müsteşarlığı´ndaki bazı isimlere de uzandı. Soruşturmayı yürüten savcılar, Gümrük Müsteşarlığı´ndan üç ismin dosyasını istedi. Savcılığın yazılı talebi üzerine Ali Balkan Mete, Cemal Karahan ve M.K.´nin binlerce sayfadan oluşan dosyaları İstanbul´a gönderildi. Ergenekon savcılarının, bu üç isim üzerinde yoğun bir araştırma başlattıkları belirtiliyor. İçeriği bilinmeyen soruşturmanın, Veli Küçük ve Doğu Perinçek´in adının karıştığı Kuzey Irak´a silah sevkiyatıyla ilgili olabileceği tahmin ediliyor. Tuncay Güney, 2001´de polise verdiği ifadede Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in TSK´ya ait 24 bin silahı Kuzey Irak´a götürüp Talabani, Barzani ve PKK´ya verdiklerini ileri sürmüştü.
Ergenekon soruşturması gümrüklere uzandı
Ergenekon soruşturması, Gümrük Müsteşarlığı´ndaki bazı isimlere de uzandı. Soruşturmayı yürüten savcılar, Gümrük Müsteşarlığı´ndan üç ismin dosyasını istedi. Savcılığın yazılı talebi üzerine Ali Balkan Mete, Cemal Karahan ve M.K.´nin binlerce sayfadan oluşan dosyaları İstanbul´a gönderildi. Ergenekon savcılarının, bu üç isim üzerinde yoğun bir araştırma başlattıkları belirtiliyor. İçeriği bilinmeyen soruşturmanın, Veli Küçük ve Doğu Perinçek´in adının karıştığı Kuzey Irak´a silah sevkiyatıyla ilgili olabileceği tahmin ediliyor. Tuncay Güney, 2001´de polise verdiği ifadede Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in TSK´ya ait 24 bin silahı Kuzey Irak´a götürüp Talabani, Barzani ve PKK´ya verdiklerini ileri sürmüştü.
Gümrük Müsteşarlığı´nın üst düzey yetkilileri, bu isimler arasında Habur´dan yapılan silah kaçakçılığına karışmış personel de olabileceğini dile getiriyor. Ali Balkan Mete ve Cemal Karahan´ın isimleri Ergenekon iddianamesine giren firari şüpheli Tuncay Güney´in ifadelerinde de yer alıyor. Tuncay Güney, iki gümrük görevlisinin PKK ve Kuzey Irak´taki gruplara gönderilen silahların Habur sınır kapısından geçirilmesine yardımcı olduklarını ileri sürmüştü. Güney, ayrıca Cemal Karahan´ın pasaport işlemlerini kendisinin yaptığını savunmuştu. Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Veli Küçük´le birlikte hareket ettikleri iddia ediliyor. Tuncay Güney, 2001´de polise verdiği ifadede Veli Küçük ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in TSK´ya ait 24 bin silahı Kuzey Irak´a götürüp Talabani, Barzani ve PKK´ya verdiklerini ileri sürmüştü.
Sınırdan geçerken işlemlerini gümrük personeli Cemal Karahan´ın hallettiğini savunan Güney, şunları kaydetmişti: Veli Küçük ile beraber olduğumuz dönemde, Doğu Perinçek´in referansıyla Aydınlık dergisinden bazı muhabirlerle Kuzey Irak´a gittik. Habur´dan itibaren JİTEM´den subaylar da yanımızda geldi. Arkamızda silah yüklü araçların olduğunu öğrendik. Gümrük geçişlerini Gümrük Müdürü C. Bey (Cemal Karahan) yaptı. JİTEM subayları ve gazeteci arkadaşlarla Kuzey Irak´a geçtik. Arkamızdaki silah yüklü araçlarla Kuzey Irak´a geldiğimizde, Barzani´ye 12 bin, Talabani´ye 12 bin adet silah verildi. Bu silahlardan 6 bini ayrılarak, Talabani´nin adamları ve Binbaşı Tamer ile birlikte Kale Dizar isimli komünist parti binasında PKK´lı Cemil Bayık´a teslim edildi. ( Zaman)
Birinci Ergenekon iddianamesinden
?..Tuncay GÜNEY´in ifadesinde, Veli KÜÇÜK ile birlikte olduğu dönemde Doğu PERİNÇEK´in referansı ile Kuzey Irak´a gittikleri, Habur´da JİTEM´den subayların da yanlarına geldiği, arkalarında silah yüklü araçların olduğu, Ali Balkan METE, Cemal, isimli şahıslar ile görüştükleri, Cemal´in gümrük işlerini yaptığı, JİTEM ve gazeteciler ile birlikte Kuzey Irak´a geçtiklerini beyan etmesi konusu sorulduğunda; Ali Balkan METE´yi tanıdığını, bu şahsın çeşitli gümrük kapılarında çalıştığını, Habur gümrüğünde de çalıştığını, yine ismi geçen Cemal KARAHAN isimli şahsı 1982 yılında Edirne Gümrük Muhafaza Müdürü iken tanıdığını, 1987 yılından sonra bu şahsı görmediğini, Tuncay GÜNEY in K.Irak´a bir defa gittiğini ve kendisini telefonla arayarak Mesut Barzani dediği bir şahısla görüştürdüğünü, bu görüşmeyi MİT´te görevli Mehmet EYMÜR e haber vererek takip ettirdiğini, ancak belirtilen iddiaları kesinlikle kabul etmediğini, .. Tuncay GÜNEY in ifadesinde, Veli KÜÇÜK ün talimatı ile Abdullah ÖCALAN m avukatı Doğan ERBAŞ ile Doğu PERİNÇEK in odasında görüştüklerini bu toplantıda Adnan AKFIRAT´ın da olduğu beyanı sorulduğunda; Tuncay GÜNEY in iddialarını kabul etmediğini, hepsinin hayal ürünü olduğunu, (beyan ettiği bu konuda Doğu PERİNÇEK´in böyle bir görüşmenin olduğunu doğruladığı,)..?
Hrant Dink´in hedef gösterildiği derginin yayın kurulu başkanı Veli Küçük, kurucu üyesi ve yazarı Ali Balkan Mete
Hrant Dink cinayetinde de bulgular derin devletin ordu ayağı olarak tanınan Veli Küçük´e uzanmıştı. Veli Küçük´ün yayın kurulu başkanlığını yaptığı ´Yeni Batı Trakya´ Dergisi´nin Türklüğe hakaretten yargılanan Hrant Dink´i Şişli Adliyesi´nde görülen duruşmadan sonra Dink Hrant, provokatör mü ajan mı yazısıyla hedef gösterdiği ortaya çıkmıştı. Veli Küçük´ün, JİTEM ekibiyle birlikte İstanbul´un göbeğinde ´Yeni Batı Trakya´ ismiyle JİTEM dergisi çıkardığı, her sayısında Kürtler, Ermeniler ve gayri müslimlerin hedef gösterildiği, İncili Çavuş Sokak Karadeniz Apartmanı No: 29-4 Sultanahmet İstanbul adresinde yayın yaptığı tespit edilmişti. Derginin künyesinde yayın organının kimler tarafından çıkarıldığına ilişkin çok ilginç bilgiler yer alıyor.Kendisini aylık aktüel, tarih ve kültür dergisi olarak tanımlayan derginin sahipliğini Süleyman Sefer Cihan yapıyor. Cihan aynı zamanda Basın Konseyi üyesi de. Derginin kurucu üyeliğini yapan Ali Balkan Mete´nin geçmişi ise oldukça ilginç. Dergi künyesinde kendisini araştırmacı yazar olarak tanıtan Mete´nin ismi Susurluk Raporu´nda ve Cem Ersever´in öldürülmesi olayında geçiyor. ( anf)
13 Mart 2001 tarihinde Özgür Politikası gazetesinde yer alan ´İşte Şırnak Cumhuriyeti´ başlıklı haberde ise, Ali Balkan Mete´nin karanlık ilişkileri deşifre ediliyor. Silopi Çetesi´nde yer alan ekibin, karanlık bir geçmişe sahip olduğu, yüzlerce cinayete imza atan ekibin, son yıllarda sadece Silopi ilçe merkezi ve köylerinde kaybolan 60 kişinin akibetinden sorumlu olduğu kaydedilen haberde, sınırı kaçak geçen insanları yakaladıktan sonra kurşuna dizen ve basına PKK´li öldürdük diye demeçler veren Yüzbaşı Semih Narlıoğlu ve ekibinin, Habur Gümrük Kapısı´nı serbestçe geçerek, sınır ötesinde de cinayetler işleyebildiği, sözkonusu ekibin 1992 yılından beri Habur Gümrük Muhafaza Başmüdürü olan Ali Balkan Mete´den tam destek aldığı yazılıyor.
(08 Ekim 2009, 12:25)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: