Eski hakim Dursun Ali Gündoğdu, eski savcı Adnan Çimen ile kamuoyunda Fetö'nün hükümete yönelik ilk darbe girişimi olarak bilinen 7 Şubat 2012'de MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı tutuklamaya kalkan savcı olarak bilinen Sadrettin Sarıkaya 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme' suçlarından haklarında açılan dava kapsamında hakim karşısına çıktı. Eski Hakim Gündoğdu, 'Böyle bir suçlama ile karşınıza geldiğim için üzgünüm. Yanlış yanlışı doğuruyor. İnsanın başına her şey geliyor' şeklinde savunmasını yaptı, diğer sanıklar da tahliyesini ve beraatini istedi. Davayı ilk duruşmada karara bağlayan mahkeme Gündoğdu ve Sarıkaya'yı 'Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme' suçlarından 2'şer yıl, Çimen'i de 'Resmi belgede sahtecilik' suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların hapis cezasını ertelemeyen mahkeme, sanıkların bu suçlardan da tahliyesine karar verdi. Ancak Gündoğdu, Çimen ve Sarıkaya halen Yargıtay'da görülen 'Selam-Tevhid'de Kumpas' davası kapsamında tutuklu oldukları için cezaevinden çıkamayacak.
01.04.2017 16:55 Eski hakim Dursun Ali Gündoğdu ile eski savcılar Adnan Çimen ve Sadrettin Sarıkaya 'Resmi belgede sahtecilik' ve 'Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme' suçlarından haklarında açılan dava kapsamında hakim karşısına çıktı.
30 Mart'ta Bakırköy 39. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar Adnan Çimen ve Sadrettin Sarıkaya getirilirken, Dursun Ali Gündoğdu tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı.
'TESLİM OLMADIM, YARGININ TAVRINI İZLEMEK İSTEDİM'
Dursun Ali Gündoğdu savunmasında 2015 yılının Haziran ayında Anadolu Adliyesi'nde görev yaparken Şanlıurfa'ya atandığını, 14 Temmuz 2015'te göreve başladığını anlattı. 'Selam-Tevhid' dosyası kapsamında Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından açığa alındığını ve hakkında yurtdışına çıkış yasağı konulduğunu söyleyen Gündoğdu, 'Mayıs 2016 tarihinde de yeşil pasaportumu emniyete teslim ettim. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından hakkımda dava açıldı ve yakalama kararı çıkarıldı. Yine Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından da hakkımda ikinci bir yakalama kararı daha çıkarıldı. Ancak ben teslim olmadım. Yargının tavrını izlemek istedim' dedi.
'YASAL OLMAYAN YOLLARLA YURTDIŞINA GİTMEYE KARAR VERDİM'
'Kasım ayında yasal olmayan yollarla yurtdışına gitmeye karar verdim' diyen Gündoğdu, 'Pasaportum yoktu. Sahte pasaport çıkartmak istedim. Bir aracı buldum ve 1000 Euro'ya anlaştık. Kendi fotoğraf ve kimlik bilgilerimi verdim. Sadrettin Sarıkaya da kimlik bilgilerini ve fotoğraflarını verdi. O da pasaport çıkartmak istiyordu. 500 Euro kapora verdik. Amacım yasal olmayan yollardan Yunanistan'a oradan da Avrupa ülkesine geçmekti. 15-20 gün sonra pasaport hazırlandı. Pasaportu almaya gittiğimde yanımda eski meslektaşım Hasan Kılıç'ın pasaportunu da götürdüm amacım hazırlanan pasaport ile gerçek pasaportu karşılaştırarak, kontrolünü yapmaktı. Sahte pasaportu aldığımızda geçerlilik süresinin 10 yıl olduğunu ve kimlik bilgilerinin daktilo ile yazıldığını, fotoğraf üzerindeki hologramında çok kötü olduğunu fark ettim. Aracıya yanımdaki gerçek pasaportu gösterdim, tartıştık. 500 Euro'nun, 300 Euro'sunu verdim 200 Euro'sunu vermedim. 2017 yılının Ocak ayında çıkan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 'vatandaşlıktan çıkarma' düzenlemesi nedeniyle Yunanistan'a geçmekten vazgeçtim. Yeşil pasaport çıkarmamdaki amaç Yunanistan'da yeşil pasaportu olanlara olumlu davrandıklarını öğrenmiştim. Yeşil pasaportu o nedenle çıkarmıştım. Yurtdışına gitmekten vazgeçince sahte pasaportun kimlik bilgileri ve fotoğraf içeren bir yaprağını yırttım. Tamamını yırtmadım işler düzelir aracıdan diğer parayı alırım diye diğer yerini yırtıp atmadım' şeklinde konuştu.
'BÖYLE BİR SUÇLAMA İLE KARŞINIZA GELDİĞİM İÇİN ÜZGÜNÜM'
Gündoğdu, Hasan Kılıç'a ait pasaportun gerçek olduğunu üzerinde herhangi bir oynama ve değişiklik yapılmadığını belirterek, '2016 yılının Kasım ayında Hasan Kılıç ile dışarıda buluştuk. Sonra bize geldi. Pasaportunu istedim. Niyetimi de söyledim. Rızasıyla verdi' dedi. Hakimin 'Pişman mısınız?' sorusu üzerine Gündoğdu, 'Böyle bir suçlama ile karşınıza geldiğim için üzgünüm. Yanlış yanlışı doğuruyor. İnsanın başına her şey geliyor. Her iki suçun unsurları oluşmamıştır. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum' dedi. Diğer sanık Sadrettin Sarıkaya da Dursun Ali Gündoğdu'nun savunmasına aynen katıldığını belirterek, beratini ve tahliyesini istedi.
ADNAN ÇİMEN: SAHTE KİMLİK TEMİN ETMEK ZORUNDA KALDIM
Diğer tutuklu sanık Adnan Çimen de 15 Temmuz darbe girişimin ardından hakkında iki ayrı yakalama kararı çıkarıldığını anlatarak şunları söyledi: 'Yakalama kararlarının ardından olağanüstü hal ilan edildi. Gözaltı süresi de 30 güne çıkarıldı. Basında gözaltı sürelerinin uzaması nedeniyle sürekli işkence ve kötü muamele haberleri çıkıyordu. Bu gerekçelerle hayati bütünlüğümü düşünerek olağanüstü halin bitmesini uygun gördüm. Bu süreçte ailemle bütün irtibatım koptu. Bu süreçte farklı adreslerde kaldım. Dışarıya kendi kimliğimle çıkamadığım için zaruri olarak başka bir kimlik kullanmak zorunda kaldım. Eminönü'nde tesadüfen tanıştığım bir kişiye bu konuyu bahsederken bu tür kimliğin düzenlenebileceğini öğrendim. Kimlik bilgilerimi ve fotoğrafımı bu kişiye verdim. Bu şahıs da sahte kimliği temin edip bana getirdi. Daha sonra bu kimliği hiç kullanmadım. Dışarıya pek çıkmazdım. Yakalandığım gün bu kimliği ilk kez yanıma almıştım. Ancak bu kimliği polislere ibraz etmedim. Bu yöndeki iddiaları kabul etmiyorum. Emniyet görevlileri cüzdanımı alınca içinde bu kimlik çıktı. Sahte kimliği menfaat için değil mecburiyetten temin etmek zorunda kaldım. Başka türlü hayatımı idame ettirmem mümkün değildi. Pişmanım ve üzgünüm. Başka suçtan tutukluyum bu nedenle tahliyemi talep ediyorum'
SANIKLARA 2'ŞER YIL HAPİS CEZASI
Davayı karara bağlayan mahkeme, tutuklu sanıklar Dursun Ali Gündoğdu ve Sadrettin Sarıkaya'yı 'Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme' suçlarından 2'şer yıl ayrı ayrı hapis cezasına çarptırdı. Gündoğdu ve Sarıkaya'yı 'Resmi belgede sahtecilik' suçundan da suçun yasal unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraatlerine karar veren mahkeme, sanık Adnan Çimen de 'Resmi belgede sahtecilik' suçundan 2 yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların hapis cezasını ertelemeyen mahkeme, sanıkların tahliyesine de karar verdi.
OLAYIN GEÇMİŞİ
'Selam-Tevhid'de Kumpas' yaptıkları iddiasıyla 54 hakim ve savcı hakkında açılan davanın firari hakimi Dursun Ali Gündoğdu ile firari savcıları Sadrettin Sarıyaka ve Adnan Çimen 17 Şubat 'ta yakalanmıştı. Meslekten ihraç edilen eski hakim Dursun Ali Gündoğdu ile Hakan Fidan'ı 7 Şubat 2012 tarihinde ifadeye çağıran firari savcı Sadrettin Sarıkaya, Kayaşehir'de saklandıkları evde, firari savcı Adnan Çimen'de Bakırköy'de sokakta yürürken gözaltına alınmıştı. Şüpheli Gündoğdu ve Sarıkaya hakkında yakalandıkları sırada evde çıkan 2 sahte pasaport ve Adnan Çimen'in üzerinde bulunan nüfus cüzdanın sahte olması sebebiyle haklarında soruşturma başlatılmıştı. Gündoğdu ve Sarıkaya'nın 'Resmi Belgede Sahtecilik' ve 'Resmi belgeyi bozma, yok etme veya gizleme' suçlarından 4'er yıldan 10'ar yıla kadar hapsi istenen iddianamede, Adnan Çimen'in ise 'Resmi belgede sahtecilik' suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep edilmişti.
20 ŞUBATTA TUTUKLANMIŞLARDI
Öte yandan 20 Şubat'ta Bakırköy Adalet Sarayı'na çıkarılan Dursun Ali Gündoğdu ile eski savcılar Adnan Çimen ve Sadrettin Sarıkaya haklarında açılan Selam-Tevhid'de Kumpas davası kapsamında 'Darbeye teşebbüs' ve 'Örgüt üyeliği' suçlarından tutuklanmıştı. Sanıklar halen bu dava kapsamında tutuklu bulunuyor.
7 Şubat MİT savcısı yakalandı
Paralel yapı-11 Aralık (2015) 'Selam kumpasına karışan 54 hakim-savcı' soruşturması
(01 Nisan 2017, 16:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: