Aharun.8m.net|Kontrgerilla.com|HaberKanal.net|Haberver.in .. Terör, derin/paralel devlet, kontrgerilla ve bağlantılı konularda 2001'den beri yayındayız
OdaTV davasına 2 aylık aranın ardından 14. duruşma ile devam ediliyor. Doğan medyasında duruşma haberlerinin çarpıtılarak verildiği gözleniyor. Örneğin Cnntürk, Odatv davasında, gazetecilerin tıpkı KCK davasındaki meslektaşları gibi gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılandıklarını iddia etti.
16.11.2012 13:29 OdaTV davasına 2 aylık aranın ardından devam ediliyor. Ergenekon soruşturması kapsamında Odatv´de yapılan aramalar sonrasında gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın´ın da aralarında bulunduğu 13 sanık hakkında açılan davanın 14´üncü duruşması başladı.
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´nce Çağlayan´daki İstanbul Adalet Sarayı´nın büyük salonunda görülen 3´ü tutuklu 13 sanıklı duruşmaya, tutuklu sanıklar Soner Yalçın, Yalçın Küçük ve Hanefi Avcı getirildi. Çağlayan´daki Adalet Sarayı´ndaki duruşmaya Ahmet Şık, Nedim Şener, Doğan Yurdakul, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan´ın aralarında bulunduğu bazı tutuksuz sanıklar katıldı. CHP Milletvekili İlhan Cihaner, Eşber Yağmurdereli, Ayşe Arman, Uğur Dündar´da izleyiciler arasındaydı. Duruşmayı PEN üyesi bir çok yabancı gazetecinin de izlediği görüldü.
-Başkan Ekinci yurt dışında-
Öte yandan, Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci bugünkü duruşmaya katılamayacak. Ekinci bir seminer nedeniyle yurtdışında bulunuyor. Ekinci´nin yokluğunda mahkemeye, en kıdemli üye hakim Hikmet Şen başkanlık yapacak.
-Ergenekon ile birleştirme-
13 sanığın yargılandığı bu davanın Ergenekon davası ile birleştirme talebine ise henüz bir yanıt gelmedi. İstanbul 16. Ağır Mahkemesi geçtiğimiz haftalarda aldığı ara karar ile hukuki ve fiili bağlantı olduğu gerekçesi ile davanın Ergenekon ile birleştirilmesini istedi. Ancak henüz Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi birleştirme kararına ilişkin bir görüş bildirmedi. 13. Ağır Ceza Mahkemesinin önümüzdeki günlerde görüşünü açıklaması bekleniyor.
-Doğan medyasından açık çarpıtma-
Bu arada Doğan medyasında duruşma haberlerinin çarpıtılarak verildiği gözleniyor. Örneğin Cnntürk, Odatv davasında, gazetecilerin tıpkı KCK davasındaki meslektaşları gibi gazetecilik faaliyetlerinden dolayı yargılandıklarını iddia etti. Gazetecilik yargılaması devam ediyor başlığı ile verilen Cnnturk haberinde şu satırlar alt başlık olarak yer aldı:
Soner Yalçın, Nedim Şener ve Ahmet Şık´ın da aralarında olduğu gazetecilerin yargılandığı Odatv davasının 14. duruşması başladı. Odatv davasında yargılanan gazeteciler de Silivri´de bugün de devam eden KCK basın davasındaki meslektaşları gibi, terörist oldukları iddiasıyla yargılanıyor.
-CHP: İktidara muhalifler yargılanıyor-
Dava öncesi adliye önünde basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya CHP Milletvekili İlhan Cihaner, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, Eşber Yağmurdereli, gazeteciler Uğur Dündar ve Ayşe Arman´ın da aralarında bulunduğu bir grup destek verdi. Açıklamada davanın siyasi olduğunu belirtildi ve iktidara muhalif olanların yargılandığına dikkat çekildi.
Grup tahtadan yaptıkları bir ağacı da yanlarında getirdi. Basın açıklamasının ardından tutuklu gazetecilere yazılan mektuplar, bu ağaca asıldı. Öte yandan tutuklu 30 gazetecinin de resimlerinin bulunduğu pankart basın açıklaması sırasında yerlere serildi. Açıklamanın sonunda Soner Yalçın´ın cezaevinde yazdığı Samizdat adlı kitabı da pankartın üzerine bırakıldı.
-Kılıçdaroğlu da duruşmada-
Bu arada Odatv davasını izlemeye gelen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, tahliyeler beklediğini söyledi. Adalet kavramını yüceltmek gerekiyor, yıpratmak bizim görevimiz değil diyen Kılıçdaroğlu, ellerinde sadece kalem olan gazetecilerin tutuklu olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, bugün devam eden Deniz Feneri savcılarının usülsüzlükten yargılandıkları davaya da izleyici olarak katıldı.
İLK SÖZ YALÇIN KÜÇÜK´E VERİLDİ
Duruşmada ilk söz sırası Prof. Yalçın Küçük´e verildi.. Küçük mahkeme heyetine söz sırasını Hanefi Avcı´ya vermek istediğini söyledi. Bunun üzerine Hanefi Avcı savunmasına başladı.
SANIK HANEFİ AVCI´NIN SAVUNMASI
Hanefi Avcı 30 Ocak - 5 Şubat tarihleri arasında Oda TV bilgisayarlarına yapılan virüs saldırılarını tek tek anlatmaya başladı. Avcı, Bu dosyalar anormal. Başka birileri tarafından gönderilmiş. Bunu yapan 3. eller muazzam bir organizasyon yapmış, ciddi bir hazırlık yapmışlar. Ancak büyük yanlışlar da yapmışlar. Bu operasyon çok önceden planlanmış ve kurgulanmış. dedi.
Hanefi Avcı, Nedim Şener´in telefonları 2 yıl dinlenmiş. çözümleri 2 günde yapılmış. Bu normal değil. 2 yıl dinlenen ve çözümleri yapılmayan telefonlar 2 günde çözülmüş. Operasyon kurgulanmış. Bu telefon çözümlerini sadece 2 memur yapmış. Bütün bu telefonların çözümünde 2 memurun ismi var. Neden ´Sır´ çıkmasın diye. Emniyet 2 günde 110 sayfa tutanak tutmuş. 2 günde 518 sayfa yazı yazıp soruşturmaya dahil etmiş. 2 günde bu kadar şey yapılamaz. Kurguyu işleme koymuşlar. şeklinde konuştu.
Mahkeme heyeti, Hanefi Avcı´dan savunmasını daha hızlı yapmasını istedi.
-Hanefi Avcı: Dosyalar virüslü, çünkü rar uzantılı!-
Hanefi Avcı, Oda TV´deki 110 dosyanın 2 saniye içinde bilgisayarlara yüklendiğini ve bunun mümkün olmadığını söyledi. Avcı, Bunları yapanlar çok sistematik çalışmış. 9-7-2010´da yüzlerce dosya atmışlar. Bu dosyaların hiçbirinde saniye yok. Bunlar rar yani virüslü dosyalar dedi.
Hanefi Avcı daha sonra ´Haliç´te Yaşayan Simonlar´ isimli kitabıyla ilgili konuşmaya başladı. Avcı: Bu kitabı yazdım. Siz suç kabul ettiniz. Halbuki burada benim fikirlerim ve öngörülerim var. Kitabın başkaları tarafından yazıldığını iddia ettiniz. Bu kitabın son şeklinin verilmesi 10 Ağustos. Bunun taslağı yazılarım ve yayınevi editörlerinden ve buradaki bilgisayarlardan da anlaşılır.
Dosyadaki bir dijital belge nedeniyle Müyesser Yıldız´ın ve ´Ergenekon´ sanıklarının, kitabının hazırlanmasına katkı sunduklarının iddia edildiğini anlatan Avcı, ´Kitap yazmakla örgüte yardım suçu işlenmiş olmaz. Bu iddia hukuka uygun değil. Tahmin ediyorum ki mahkemeniz, bu davayı, Ergenekon´la birleştirecek. Birleştirme kararı vermezseniz kamuoyunda bu sahte belgeleri kimin düzenlediğine dair tepkiler olacak. Birleştirme kararı işinizi kolaylaştıracak. Dosyadaki bir dijital belge nedeniyle Müyesser Yıldız´ın ve ´Ergenekon´ sanıklarının, kitabının hazırlanmasına katkı sunduklarının iddia edildiğini anlatan Avcı, ´Kitap yazmakla örgüte yardım suçu işlenmiş olmaz. Bu iddia hukuka uygun değil. Tahmin ediyorum ki mahkemeniz, bu davayı, Ergenekon´la birleştirecek. Birleştirme kararı vermezseniz kamuoyunda bu sahte belgeleri kimin düzenlediğine dair tepkiler olacak. Birleştirme kararı işinizi kolaylaştıracak´ diye konuştu.
Hanefi Avcı, davanın daha çok teknik deliller üzerine döndüğünü ifade ederek, teknik raporlarla diğer konular beraber değerlendirilirse, olayın bütünüyle aydınlanacağını ve ne olduğunun net olarak görüleceğini söyledi. Avcı, dosyaya delil olarak konulan belgelerin hiç birinin Odatv´deki bilgisayar ile Barış Pehlivan ve Müyesser Yıldız´ın bilgisayarında oluşturulmadığını, bu bilgisayarlarda düzeltilmediğini ve şüpheli dosyaların hiçbirine bu bilgisayarlarda açılıp bakılmadığını öne sürdü.
TÜBİTAK´ın raporunda, bilgisayarlarda zararlı yazılım çalıştırıldığını da tespit ettiğini anımsatan Avcı, şöyle konuştu: ´Müyesser Yıldız´ın bilgisayarına, 2011 yılında gönderilen 4 dosya, 2010 yılında gelmiş gibi gösterilmiş. Burada çok ciddi bir planın saldırısı var. Sahte e-postalarla gönderilen virüsler, o bilgisayarı, virüsü gönderenin kendi bilgisayarı gibi yapacak hale getirebiliyor. Sıradan bir virüs değil. Üstelik saldırı 1 hafta sürmüş. Ciddi bir hazırlık var. TÜBİTAK bunları söylüyor. Bütün bu saldırılara karşın o bilgisayarlarda ne yapıldı TÜBİTAK bu soruya yanıt vermiyor. Aslında bizim bilemediğimiz birçok şeyi o bilgisayarlarda yapmış olabilirler. Sonuçta, bu dosyaların hukuken bir değeri yok. Bu tertibi yapan failler, ciddi bir gayret gösterilirse bulunabilir. Buradan suç duyurusunda bulunuyorum.´
SANIK SONER YALÇIN´IN SAVUNMASI
Avcı´nın ardından tutuklu sanık Soner Yalçın savunma yapmaya başladı. Yalçın şu şekilde konuştu: Fiziki takip ve telefon konuşmalarımı delil gösteriyorsunuz. Milletvekilleri ile gazeteci dostlarımla telefon konuşmalarımı koymuşsunuz. Bu konuşmalar suçsa onlar hakkında bir soruşturma var mı? Bu konuşmalarda suç unsuru bulamazsınız. Bu konuşmalar nasıl benim tutukluluğuma gerekçe oluyor. Ben hala 2 yıl sonra çıkıp bu sıradan konuşmaları savunmak zorunda kalıyorum. Bu utanç verici. 2009´dan beri hayatım didik ediliyor. Hiçbir şey yok. Bankalara gidilmemiş, telefonlar mı dinlenilmemiş. Altını çizerek söylüyorum. Bu bilgisayarlardan alınan veriler delil olarak kullanılamaz. Ama ben 2 yıldır içerdeyim.
Yalçın konuşmasına şöyle devam etti: Kendimi Yunanlı filozofun kurt ile kuzu hikayesindeki kuzuya benzetiyorum. Kurt ile kuzu yolda karşılaşmış. Kurt demiş ki Sen benim içtiğim sudan içip suyu bulandırmışsın. Kuzu cevap veriyor: Ama ben karşı kuyudaki nehirden içmiştim diyor ve kurdu ikna ettiğini düşünüyor. Kurt bunun üzerine sen 6 önce benim arkamdan konuşmuşsun diyor. Kuzu diyor ki: Ben 6 ay önce doğmamıştım ki...Bunun üzerine kurt, sen konuşmamışsındır ama baban konuşmuştur deyip kuzuyu yiyor. Kurt orman kanunlarını uyguluyor. Burada kuzu yerindeki bizler savunmamızla oryaya koyulan suçlamaları çürütüyoruz. Ama nafile kuzu çırpınıyor.
Yalçın, Hala anlaşılmaz bir şekilde Ergenekon davası ile birleştirilmeye çalışıyorsunuz. 6 yıldır süren milyonlarca sayfalık boş dava torbasına OdaTV´yi atmanın nasıl bir hukuk mantığı vardır. Hanefi bey Ergenekon davasının tanığı. Şimdi bu dava orası ile birleştirilirse Hanefi Avcı hem tanık hem sanık mı olacak. Bu hukuka aykırılıklarla davaların birleşmesi mümkün değildir. 2 yıl sonra geldiğimiz nokta: Bu dava çökmüştür. ABD Avrupa bu davayı konuşuyor. Ülkemizi bu hala düşürmeyin. İyisi ile kötüsü ile bu ülke hepimizin. Sizden isteğim adaletin tekrar kazanılmasında örnek olmanız. Tüm bu zorluklara rağmen Türkiye´de hakim olduğunu tarihe altın harflere yazdırın. Zamanın dışına çıkarak bakın olaylara. Hukuk ve adalet olduğunu gösterin. dedi.
Yalçın, ? KCK tutukluları açlık grevine girerek anadilde savunma haklarını elde ettiler. Bizim de bir dil sorunumuz var. Oda TV savcıları düşünce özgürlüğü dilini anlamıyorlar. Oda TV eleştirel yaklaşımı benimsemiştir. İktidarlara muhaliftir. Savcı, iktidarın hoşuna gitmeyen her haberi kara propaganda saymıştır. Dünyanın tepki gösterdiği de budur. Yeni hukuk düzeninde avukatı ve maalesef hakime gerek yoktur. Bilirkişiler, hem hakimlik hem de avukatlık yapmaktadır. 26 yıllık gazetecilik hayatımda ne yaptığımın hiçbir önemi yok. Burada kendimi anlatmaktan utanıyorum. Bugün yandaş medyada 28 Şubat gündemde. Bunu söylerken utanıyorum ama 28 Şubat beni de işsiz bıraktı. O dönem Mehmet Ali Birand´ın sağ koluydum? dedi.
Yalçın savunmasında şunları da söyledi, ?Sayın heyet, son tutukluluk inceleme kararına göre ´kuvvetli suç şüphesi devam ediyor´ deniliyor. Peki, mahkemeniz şüphe duyup ek rapor istemedi mi? Bu TÜBİTAK raporuna göre bu dosyalar üzerine bizler tarafından bir işlem yapılmamış. Suçlamaya konu bilgisayarları hedef alan sosyal mühendislik saldırıları yapılmıştır. Bu saldırıları gerçekleştirenler aynı kişilerdir. TÜBİTAK´ı affetmeyeceğim. Biz cezaevinde yatarız, ona eminim. Fakat çocuklarımızı karıştırmasınlar: ´Müyesser Yıldız´ın bilgisayarındaki dosyayı 19 yaşındaki oğlu yüklemiş olabilir´ diyorlar.?
Tutuklu sanık Soner Yalçın, KCK davasındaki tutuklu sanıkların açlık grevi yaptıklarını ve Kürtçe savunma hakkı talep ettiklerini hatırlatarak, ´Dil sorununu çözdüler´ dedi. Cezaevinde televizyon izlerken emekli bir savcının, ´Fazıl Say ünlü olduğu için mi yargılanmayacak, emekli general yargılanıyorsa o da yargılanacak´ dediğini anlatan Yalçın, ´Bu emekli savcının kafasında düşünce suçu var. Emekli savcı düşüncenin kötü bir şey olduğunu düşünüyor. Bu savcı ile Odatv savcılarının arasında fark yok. Bu sorunu ortaya çıkaran hukuk sistemidir´ ifadesini kullandı. ´Teknisyen hukuk anlayışı ile söylediklerinin hiçbir anlamı´ olmadığını kaydeden Yalçın, ´savcılar için haberin doğruluğunun önemi olmadığını, yeni hukuk düzeninde hakime savcıya gerek olmadığını, bilirkişiler ve kriminal uzmanların hakimlik ve savcılık yaptığını´ savundu.
Ana akım ve eleştirel olmak üzere iki tip medya bulunduğunu, Odatv´nin eleştirel tarafta yer aldığını ifade eden Soner Yalçın, bunun, terör propagandası anlamına gelmediğini söyledi.
Yalçın, ´Teknik içerikli savunma yapmak zorundayım. Bu dile göre savunma yapmazsam hapiste çürüyeceğim´ ifadesini kullandı. Soner Yalçın, mahkemenin hakkında TÜBİTAK raporu doğrultusunda ´kuvvetli suç şüphesinin devam ettiği´ yönünde karar verdiğini hatırlatarak, ´Peki mahkeme bu rapordan şüphe duyup, bununla ilgili ek rapor almadı mı? Sizdeki raporla bendeki rapor farklı mı? TÜBİTAK raporuna göre, ´word dosyasında bizim tarafımızdan değiştirilme olmamıştır´ deniliyor. Raporda, ´sosyal mühendislik saldırılarına maruz kalmıştır, 3 bilgisayara yapılan saldırı tuzak içeriklidir, saldırı saati ve trojen türleri aynıdır´ deniliyor. Dikkatli bir okur için TÜBİTAK raporu gerçeği ortaya koyuyor. Ek bilirkişi raporu da ana rapordan farklı değerlendirmeler içermiyor´ değerlendirmesinde bulundu.
Tutuklu sanık Soner Yalçın, ek raporda, Odatv ve Hürriyet Gazetesi´ne yazdığı yazılara yer verildiğini ifade ederek, ´Bunların dava ve virüslü word dosyaları ile ne ilgisi var? Bu virüslü dosyaların bir tekinin bilgisayarlarımızda yazıldığına dair bir kanıt var mı? TÜBİTAK kendini polis ve savcı yerine koyuyor. TÜBİTAK bize bunu yapanların medya uzantılarına malzeme veriyor´ dedi.
-´Polis düşman, savcı düşman, Tübitak düşman-
Bir bilgisayarda zararlı yazılım varsa o bilgisayarın mahkemeye delil olarak sunulamayacağını belirten Yalçın, şöyle konuştu: ´Niye herkes bize düşman? Polisi, savcıyı geçtik, şimdi karşımıza TÜBİTAK´ın 3 bilirkişisi çıktı. Hiç lehimize bir şey yok mu? Bizden ne istiyorlar? TÜBİTAK, mahkemeyi kandırmak istiyor. TÜBİTAK´ı affetmeyeceğim.
2009´dan beri telefonlarım dinleniliyor ve takip ediliyorum ancak dosyada ´word´ dosyasından başka delil yok. ODTÜ, Boğaziçi, YTÜ ve TÜBİTAK delillerin zararlı yazılımlardan oluştuğunu belirtmiştir. Bu dava 14 Eylül´de bitmiştir. Ama biz yine cezaevine gittik.
Dosyadaki delil durumunda bulunan telefon görüşmelerine bakıldığında ´Ergenekon´ üyesi olmadığım ortaya çıkacak. Adalete olan güvenimin tekrar kazanılmasına örnek olun. Adlarınızı hukuk tarihine altın harflerle yazın. Bana yönelik suçlamaları hak etmiyorum.´
SANIK YALÇIN KÜÇÜK´ÜN SAVUNMASI
Soner Yalçın´ın ardından Yalçın Küçük savunmasına yaptı. Bir daha benim gibi sanık bulamazsınız. Ben PKK´yı yöneten adamım! Oda Tv´yi yöneten adamım! Ergenekon´u yöneten adamım! diyen Küçük, salondaki bazı izleyicilerin alkışları eşliğinde savunmasını tamamladı.
BİLİRKİŞİLER DİNLENİYOR
Yalçın´Küçük´ün savunmasının alınmasının ardından tanıkların dinlenmesine geçildi. Bilirkişi olarak tanıklığına başvurulan Refik Koray Peksayar´a sanık avukatları tarafından sorular yöneltildi. Bilirkişi Peksayar, Çok miktarda zararlı yazılım var. Çoluk çocuğun elinde bile kullanılıyor. Bir çok insan şu an bile bu zararlı yazılımların mağduru dedi.
Sanık avukatı Hüseyin Ersöz´ün, TÜBİTAK raporunda kullanılmamış, açılmamış ve yönlendirilmemiş dosyalar olduğu belirtiliyor. Bu ne anlama geliyor? şeklindeki sorusuna Peksayar, Birileri tarafından kopyalandığını gösterir diyerek cevap verdi.
Hanefi Avcı´nın, Dosyada oluşturulmuş 24 tür ajan gözüküyor. Son 10 günde artarak devam edilmiş bir saldırı. Bunu dosyaya bakarak inceleyebilirsiniz. şeklindeki sorusuna bilirkişi Peksayar, bu yazılımların dışardan kumanda edilerek gönderilmiş olabileceği şeklinde cevap verdi.
Soner Yalçın´ın, Virüs bulunmuş bilgisayarlarla ilgili diğer yabancı ülkelerde bunlar delil olarak kullanıyor mu? sorusuna ise Peksayar, Bunu tam olarak bilmiyordum ama bu tip virüslü bilgisayarlara delil olarak şüpheyle bakılıyor. diyerek cevap verdi.
Hanefi Avcı´nın avukatı Refik Halit Uçarcı söz alarak, Müvekkilimin kitabı terör örgütü dökümanı olarak değerlendiriliyor. İddia makamı hangi verilere dayanarak bu kitabı terör örgüyü dökümanı olarak kabul etmiştir? Bunu açıklayın. Sadece bu kitaptan ötürü 30 ayrı yerde yargılanıyoruz. Bu kitap hangi verilere göre terör kitabı olmuştur? Müvekkilimin telefonunu sahte isimlerle yasa dışı olarak dinleten dönemin İstanbul İstihbarattan Sorumlu Emniyet Müdürü Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer ve İstihbarat Müdürü Erol Demirhan´ın yargılanmasına yönelik itirazımızı Bakırköy 9´ncu Ağır Ceza Mahkemesi kabul etti. şeklinde konuştu.
-Savcı tutuklulukların sürmesini istedi-
İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi´ndeki duruşmada mahkeme heyeti duruşma sonunda savcıdan görüşünü açıklamasını istedi. Duruşma Savcısı Ufuk Ermertcan, sanıklar hakkındaki delil durumu ve kuvvetli suç şüphesinin devam etmesini gerekçe göstererek tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.
-Tutukluluklara devam-
Yaklaşık 1.5 saat ara veren mahkeme, kararlarını açıkladı. Mahkeme, Soner Yalçın, Hanefi Avcı ve Yalçın Küçük´ün tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında şu satırlar yer aldı: ?13 Kasım 2012 tarihinde TÜBİTAK Ek bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu, bilirkişi raporunun içeriği itibari ile de kuvvetli suç şüphesinin devam ettiği, sanıklar hakkında isnat edilen suçların CMK´nın 100-a maddesinde yer alan suçlardan olması, diğer sanıklar hakkında isnat edilen suçların yasada ön görülen hürriyeti bağlayıcı cezaların niteliği değerlendirildiğinde 5 Temmuz 2012 tarihli Resmi Gazete´de yayınlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı yasayla değişik hükümlerde dikkate alındığında diğer koruma tedbirlerinin uygulanmasının bu aşamada yeterli olmayacağı dikkate alınarak, tahliye taleplerinin teker teker reddine, tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.?
-Dava 27 Aralık´a ertelendi-
Heyet, bu dava dosyasının ´Ergenekon´ davasıyla birleştirilmesi hususuna ilişkin İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nden gelecek cevabın beklenmesine karar vererek, duruşmayı 27 Aralık´a erteledi.
15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı15.7.2016
17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin
darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak
değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor.
Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken
canlı yayında darbe..
Tamamı17.07.2016
20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen
cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu
iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı.
Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe
yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı20.01.2015
11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı11.3.2014
19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı19.12.2015
12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı12.10.2015
18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı18.08.2015
09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı9.10.2016
24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına
katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek
verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele
Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir
ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı24.06.2013
16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine.. Tamamı16.12.2018
08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı8.11.2014
01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı1.11.2014
08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı8.2.2014
14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı14.1.2014
03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı3.11.2014
02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı2.12.2013
19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı19.6.2013
21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin
"şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında
"işkence ..
Tamamı21.11.2022
29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı29.11.2022
30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı30.11.2022
29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı29.11.2022
29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı29.11.2022
29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı29.11.2022
02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı2.12.2022
28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı28.11.2022
28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı28.11.2022
02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı2.12.2022
30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı30.11.2022
30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı30.11.2022
28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı28.11.2022
21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı21.11.2022
21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı21.11.2022