Aharun.8m.net|Kontrgerilla.com|HaberKanal.net|Haberver.in .. Terör, derin/paralel devlet, kontrgerilla ve bağlantılı konularda 2001'den beri yayındayız
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ´Balyoz Planı´ davasındaki 162 sanığın tutukluluk hallerinin kaldırılması yönündeki taleplerini 3. kez oy çokluğuyla reddetti. Balyoz davasında üçüncü kez şerh koyan ve sanıkların serbest bırakılmaları gerektiğini ifade eden mahkeme başkanı Şeref Akçay, hem kendi üyelerini, hem de Balyoz davasına bakan mahkemeye inanılmaz eleştiriler getirdi. Akçay üye hakimleri nezaketsizlikle suçlarken, adliyede kendisine selam verilmenin dahi kesildiğini iddia etti. Üye hakimler ise kendi mahkemelerinin eski kararlarından örnekler vererek başkan Akçay´ın ihsas-ı reyde bulunduğunu belirtti. Başkan Akçay´ın muhalefet şerhlerinden cesaret alan genelkurmay ´6 Nisan Muhtırası´ olarak nitelendirilen şok bir bildiri ile tutukluluk kararlarını anlayamadığını belirtmişti.
Balyoz´da 3.ret: Hakimler arasında gerilim
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, ´Balyoz Planı´ davasındaki 162 sanığın tutukluluk hallerinin kaldırılması yönündeki taleplerini 3. kez oy çokluğuyla reddetti. Balyoz davasında üçüncü kez şerh koyan ve sanıkların serbest bırakılmaları gerektiğini ifade eden mahkeme başkanı Şeref Akçay, hem kendi üyelerini, hem de Balyoz davasına bakan mahkemeye inanılmaz eleştiriler getirdi. Akçay üye hakimleri nezaketsizlikle suçlarken, adliyede kendisine selam verilmenin dahi kesildiğini iddia etti. Üye hakimler Metin Özçelik ve Birol Bilen ise kendi mahkemelerinin eski kararlarından örnekler vererek başkan Akçay´ın ihsas-ı reyde bulunduğunu belirtti. Başkan Akçay´ın muhalefet şerhlerinden cesaret alan genelkurmay ´6 Nisan Muhtırası´ olarak nitelendirilen şok bir bildiri ile tutukluluk kararlarını anlayamadığını belirtmişti.
Balyoz davasında tutuklu olarak yargılanan 162 sanığın yaptığı itirazları üst mahkeme olarak değerlendiren İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıkların ´tutukluluk hallerinin kaldırılması´ yönündeki taleplerini 3´üncü kez oy çokluğuyla reddetti. Hastanedeki tedavisi nedeniyle hakkında çıkarılan yakalama emri uygulanamayan eski Genelkurmay İkinci Başkanı emekli Orgeneral Ergin Saygun´un, yakalama kararının kaldırılmasına ilişkin talep de mahkeme heyetince reddedildi. Balyoz davasına bakan ve tutuklama kararlarını veren İstanbul 10. Ağır Ceza mahkemesi itirazları reddetmiş, dilekçeler görüşülmek üzere bir üst mahkemeye gönderilmişti. Böylece tutukluluk ve yakalama itirazları 4. kez reddedilmiş oluyor.
Üye hakimler başkanı ihsas-ı rey ile suçladı
Balyoz davası kapsamında tutuklu olan sanıkların tahliye taleplerinin reddi kararına yapılan itiraz da üst mahkemece oy çokluğu ile reddedildi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay üç ayrı muhalefet şerhiyle de dikkat çekti. Sanıkların tutukluluk hali devam etsin diyen 2 üye hakimle, Hayır sanıklar tahliye edilmeli diyen Mahkeme Başkanı arasında çarpıcı görüş farlılıkları bir kez daha gerekçelerin de açıklandığı kararda yer aldı. Mahkemenin iki üyesi ise, Akçay´ın daha önce muhalefet gerekçelerine atıf yaparak başkanları hakkında ihsas-ı rey ihtimalinden söz etti.
Karar oy çokluğuyla alındı
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi, Balyoz Planı davası kapsamında İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nin 11 Mart ve 25 Mart tarihlerinde verdiği tahliye taleplerinin reddi kararına yapılan itirazları, Murat Ataç´ın 7 Nisan´da tutuklanmasına yapılan itirazı ve halen GATA´da tedavi olan Ergin Saygun hakkında çıkarılan yakalama kararının kaldırılması talebini değerlendirdi. İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay ve üye hakimler Metin Özçelik ve Birol Bilen´in yer aldığı heyet, aralarında emekli Orgeneral Çetin Doğan, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı emekli Oramiral Özden Örnek, eski Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına, emekli Orgeneral Şükrü Sarıışık ile Koramiral Kadir Sağdıç´ın da olduğu sanıkların tahliye taleplerini oy çokluğu ile reddetti. Ret oyu veren üye hakimler Metin Özçelik ve Birol Bilen karar üzerinde mahkeme başkanı Şeref Akçay´a cevap verdi.
´MUHALEFET GEREKÇELERİNİN İHSAS-I REY OLUŞTURMA İHTİMALİ VAR´
Heyetin başkanı ve ondan farklı oy kullanan üye hakimler kararlarının gerekçelerini şöyle açıkladı:
Başka mahkemenin baktığı davada esasa girerek tutukluluk incelemesi yapılamaz.. Mahkeme Başkanı ihsas-ı reyde bulunuyor
Mahkeme Başkanı: Sanıkların eylemleri devam ettirdiğine dair herhangi bir delil yoktur.
Üye Hakimler: Tutukluluk koşulu yönünden aranması gereken ana ilke kuvvetli şüphedir. Sanıklar yönünden 5-7 Mart 2003 tarihinden sonra atılı suça dair faaliyette bulunduklarına yönelik delil elde edilmemiş olması´ gibi argümanla tutukluluk incelemesi yapılamaz. Böylesi bir yöntem benimsenmesi, bu görüşü savunan hakim bakımından ihsas-ı rey oluşturur, yani tutukluluk incelemesine konu kamu davasının esası hakkında görüşünün açıkça beyan edilmesi özelliği taşır.
Mahkeme Başkanı Gölcük´ü bir türlü görmüyor
Mahkeme Başkanı: Bu davada delillerin hepsi toplandı. Hangi deliller toplanacaktır ki daha..
Üye hakimler: Gölcük Donanma Komutanlığı´ndaki belgeler Aralık 2010´da elde edildi. İlk soruşturma 22 Şubat 2010´da yapıldı. Deliller tamamen toplanmadı. Kaldı ki henüz devam eden kamu davasında tanıklar da dinlenmiş değildir.
Mahkeme Başkanı dün verdiği karara bugün karşı çıkıyor
Mahkeme Başkanı: Siz her bir sanığın özel durumunu dikkate almadan ve hangi adli kontrol hükmünün hangi nedenle yetersiz kalacağını belirtmeden adli kontrol sisteminin yetersiz kalacağını söylerseniz bunu insan vicdanı kabul etmez.
Üye hakimler: Başkan Şeref Akçay´ın bu gerekçelerinin haklı olup olmadığının tespiti için mutlaka mahkemenin benzeri durumlarda ve özellikle mahkemenin nöbetçi hakimliğinin 14-20 Mart 2011´de verdiği diğer tutuklama kararlarına yapılan itirazlarda nasıl bir inceleme yöntemi izlediği de hangi kapsamda gerek adli kontrol gerekse tutuklama koşulları bakımından gerekçe oluşturduğuna bakmak gerekmektedir. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi´nin heyet olarak verdiği tutukluluk hallerinin devamına ilişkin kararlara yapılan itirazlar Başkan Şeref Akçay´ın da bulunduğu heyet tarafından değerlendirildi ve oy birliği ile reddedildi. Tutukluluğun devamına yönelik karara yapılan itiraz incelemesi, tutuklama kararına yapılan itiraz incelenmesine ilişkin tutuklama koşulları bakımından ayrı ayrı değerlendirme yapılmadığı gibi adli kontrol hükümlerinin hangi sanıklar ve şüpheliler yönünden yetersiz kalacağı ile ilgili ayrı ayrı gerekçe oluşturmamıştır.
Başkanın Hanefi Avcı ve Balyozdaki muhalefet şerhleri ihsas-ı rey oluşturuyor
Üye hakimler: Ne var ki muhalefet görüşünü savunan Başkan Şeref Akçay tarafından mahkememizin nöbetçi hakimliğince verilen tutuklukla ilgili kararlarına itirazlarla ilgili öteden beri benimsenen uygulama sürdürülürken özellikle şüpheli Hanefi Avcı hakkında ve Balyoz dava dosyalarında ihsas-ı rey oluşturma ihtimali taşıyabilecek şekilde muhalefet gerekçeleri yazılması hukuken anlaşılamamıştır. Başkan Şeref Akçay´ın ihsas-ı rey oluşturma ihtimali taşıyabilecek şekilde gerekçe yazmak için tercih ettiği bu uygulamadan 14-20 Mart 2011 tarihleri arasında nöbetçi hakimliğimizce hakkında tutuklama kararı verilen ve tutukluluklarının devamına karar verilen kararlara ilişkin itiraz eden şüpheli ve sanıkların da faydalandırılması ´hukukun herkese lazım olduğu´ temel düsturundan hareketle bir zorunluluk taşıdığı açıktır.
Mahkeme Başkanı ordunun üst düzey görevlileri diyerek ayrımcılık yapıyor
Mahkeme Başkanı: Sanıklardan bir kısmı halen ordunun üst düzeyinde görev yapan kişilerdir.
Üye hakimler: Türkiye Cumhuriyeti´nde Anayasa ve kanunlar düzenlenirken objektif, genel, kişiye özgü olmayan, herkes için eşit mesafede düzenlemeler içermesi gibi evrensel ilkelerin esas alındığı, yürürlükteki mevzuatı uygulamakla yükümlü mahkemelerin de bu ilkelere göre kabul edilip yürürlüğe konan yasaları uyguladıkları bilinmektedir.
BAŞKANDAN ÜYELERE, BALYOZ MAHKEMESİNE ve ADLİYE PERSONELİNE AĞIR ELEŞTİRİLER
Balyoz davasında üçüncü kez şerh koyan ve sanıkların serbest bırakılmaları gerektiğini ifade eden mahkeme başkanı Şeref Akçay, hem diğer üye arkadaşlarına, hem Balyoz davasına bakan mahkemeye hem de adliye personeline inanılmaz eleştiriler getirdi. Akçay üye hakimleri nezaketsizlikle suçlarken, adliyede kendisine selam verilmenin dahi kesildiğini iddia etti. Ret kararına muhalefet eden mahkeme başkanı Şeref Akçay, daha önceki şerh kararına benzer ancak daha ağır ifadeler kullandı. Sanıkların darbeye teşebbüsten yargılandığını hatırlatan Akçay, dosyadaki CD´lerde, iddianamede ve Gölcük´ten çıkan belgelerde sanıkların eylemlerini devam ettirdiklerine dair herhangi bir delil bulunmadığını savundu. Planda ismi geçenlerin bir kısmının daha sonra emekli olduğunu ifade eden Akçay, Fırtına ve Örnek gibi komutanların ise planın yapıldığı dönemden sonra daha büyük silahlı güce hükmetmelerine rağmen söz konusu eylemleri devam ettirme konusunda iddianamede delil bulunmadığını kaydetti. Akçay, Gölcük´te çıkan belgelerin ise farklı bir delil oluşturmadığını önceki belgelerin aynısı olduğunu belirtti.
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Şeref Akçay, Balyoz Planı davası kapsamında yargılanan 162 sanığın tutukluluğunun ve emekli orgeneral Ergin Saygun hakkındaki yakalama emrinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin reddine muhalif kaldı. Dava kapsamında 162 sanık avukatınca yapılan tutukluluğun ve emekli orgeneral Ergin Saygun hakkındaki yakalama emrinin kaldırılması yönündeki talebin reddine ilişkin karara muhalif kalan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay, 14 sayfalık karşı oy yazısına Sanıkların yargılanmaması gerektiğini kimse söyleyemez cümlesiyle başladı.
Sanıklara atılı suçu irdeleyen ve sanıkların 5-7 Mart 2003´te 1. Ordu Komutanlığında yapılan dava konusu toplantıdan sonra iddianamede yazılı eylemlerini devam ettirecek herhangi bir faaliyette bulunduklarına dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığını savunan Akçay, daha önce belirttiği görüşlerini tekrar ettiğini bildirdi. Yurt dışından gelen sanık Murat Ataç´ın tutuklanması, Ergin Saygun hakkında verilen yakalama ve tutukluluk halinin devamına itiraz eden sanıkların tutuklanma kararlarının dosyadaki delil durumu, kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz toplanmamış olması, sanıkların konumları itibariyle delillere etki yapma ihtimali, tanıkların henüz dinlenilmemiş olması ve atılı suçun CMK 100. maddede belirtilen katalog suçlardan olması gibi gerekçelerinin aynı olduğunu ifade eden Akçay, Gölcük´te ele geçirilen CD´lerin yeni delil sayılamayacağını savundu.
Söz konusu CD´ler ve bilirkişi raporlarının dışında, davayla ilgili 29 duruşma yapılmasına rağmen başka delil toplanmadığını, bu yönde ara karar verilmediğini, aksine delillerin toplanması taleplerinin tümünün reddedildiğini, mahkemenin 23 ara karar verdiğini, bu ara kararların 29 celsedir delil toplanmamıştır eleştirisinden sonra oluşturulduğunu, bu ara kararlarda resmi makamların dışındaki belgelerin istenmesi haricinde herhangi bir delil toplanmadığını ve 29 duruşmalık zamanda toplanması gereken delillerin toplanmadığını öne süren Akçay, hangi delillerin toplatılması gerektiği mahkeme tarafından henüz belirtilmediği için sanıkların hangi delillere etki yapacağının belli olmadığını ve tanık dinlenilmemesinin tutuklama için gerekçe olmayacağını kaydetti.
Çelişki oluşturan katalog suç gerekçesi
Şeref Akçay, şu ifadeleri kullandı: Atılı suçun CMK´nın 100. maddesindeki suçlardan olması kişilerin mutlaka tutuklanması manasına gelmemektedir. Bunun en güzel örneği de yine dosyanın kendisidir. Çünkü iddianamedeki tüm sanıklar hakkında aynı maddelerden dava açılmıştır. O halde tüm sanıklar yönünden atılı suç, katalog suç olarak kabul edildiğine göre ve bir insan katalog suçtan dolayı dava açıldığı için tutuklanacaksa tüm sanıklar tutuklanması gerekirken bir kısmı tutuklanmamıştır. Dolayısıyla tutuklanan sanıklara atılı suçun katalog suç olduğunu belirterek tutuklama gerekçesi yapmak kendi içinde çelişki oluşturmaktadır. Ayrıca belirtilen sebeplerden dolayı adli kontrol hükümlerinin uygulanmasının yetersiz kalacağı gerekçesinde ise hangi sanık için hangi adli kontrol sisteminin düşünüldüğü ve bunun da hangisinin yine hangi sanık nedeniyle yetersiz kalacağı izah edilmeden karar verilmiş bulunmasının da izah edilir bir yönü yoktur. Çünkü sanıklardan bir kısmı halen ordunun üst düzeyinde görev yapan kişilerdir, bir kısmı emeklidir. Bir kısmı da yurt dışında devletin görevlisi olarak halen önemli görevlerde bulunmaktadır. Her bir sanığın özel durumunu dikkate almadan ve hangi adli kontrol hükmünün hangi nedenle yetersiz kalacağını belirtmeden adli kontrol sisteminin yetersiz kalacağını söylerseniz bunu insan vicdanı kabul etmez. Açıklanan bu durum karşısında objektif olarak baktığımızda tutuklama gerekçelerinin hukuk ve dosya kapsamına uygun olmadığı açıkça görülmektedir.
Darbe yapacak kişilerin hazırladığı iddia edilen listelerde isimleri bulunan tüm kişiler hakkında soruşturma ve dava açılması gerektiğini belirten Akçay, aynı delillerle farklı kişiler arasında farklı muamele yapmanın eşitlik kuralı gereğince izahının mümkün olmadığını, listede olan bazı kişilerin savcılıkça sorgulanmadığını ve sanıkların hangi kıstasa göre çağrıldığının sorulması gerektiğini bildirdi.
´Muhalefet gerekçesi, gerekçeli karar yazılmasına etki etti´
Keza sanık Dursun Çiçek´in zaten başka bir suçtan tutuklu olup cezaevinde bulunduğu, bu dosyadan tutuklanmadığı takdirde nasıl kaçma şüphesi olacağı, nasıl delil karartacağı, nasıl tanıkları etkileyeceği anlaşılmamıştır ifadesini kullanan Akçay, emekli olan ve yurt dışında görevli oldukları için dava konusu toplantıya katılmayan sanıklarla ilgili belgeler dosyada olmasına rağmen bunlara itibar edilmediğini, aradan çok zaman geçtikten sonra 13 Nisan´da bu sanıkların yurt dışına çıkışlarının sorulduğunu ve uzun süre bu konunun araştırılmamasını izah etmenin mümkün olmadığını öne sürdü.
Mahkeme, üye hakimlerinin ret gerekçelerine ilişkin, karara ilk defa itiraz edilmediğini, kararlar arasında dosyada değişen bir şey olmadığını, mahkeme heyetinin daha önceki kararlarının aksine bugün verdiği kararda daha gerekçeli karar yazılması ihtiyacı duyulmasının güzel bir olgu olduğunu ve bunun en azından muhalefet gerekçesinin bir etkisi olduğunun gösterdiğini belirten Akçay, mahkeme üye hakimlerinin yazdığı muhalefet şerhi beyanına karşılık belirttikleri hususlar nedeniyle şu ifadeleri kullandı:
İhsas-ı rey iddiasına cevap
Dava kamuoyuna mal olmuş ve şu anda halen askeriyenin önemli görevlerinde bulunan ve tutuklanması nedeniyle de Türk Silahlı Kuvvetlerini ilgilendiren bir davadır. Bu nedenle hukukçu olarak bu tür dosyalarda ön yargısız ve objektif davranmak zorundayız. Öncelikle sanıkların bir kısmının tensipte çıkarılan yakalama gerekçelerine bakacak olursak, kaçma şüphesinden bahsedilerek yakalama kararı çıkarılmıştır. Sonra ne olmuştur? Yakalamalar kalkmış ve sanıklar duruşmalara gelmiştir. Gerekçenin doğru olmadığı ortaya çıkmıştır. Mahkeme, bu kez delillerin toplanmadığı, sanıkların delilleri karartma şüphesi olduğu belirtilerek tekrar tutuklama kararı vermiştir.
Başkan Akçay, daha önceki muhalefet şerhinde sanıkların kaçma şüphesi bulunmadığının ve suç vasfının değişme ihtimali nedeniyle tutuklama gerekçesinin yerinde olmadığının vurgulandığını belirterek, Şimdi bunun neresi ihsas-ı reydir? Birtakım mahkememiz kararlarından örnekler gösterilmiştir ve bu dosyayla kıyaslanmıştır. Örnek gösterdiğiniz bu karardaki gerekçelerle bu dosyada olduğu gibi tek tek ele alıp o karardaki gerekçelerle uygun olmadığını söyleyebiliyor musunuz, hayır ifadesine yer verdi. Örnek gösterilmesinin amacı nedir? Ayrıca bu olayın Hanefi Avcı kararıyla ilişkisi nedir? Anlamak mümkün müdür? sorularını soran Akçay, şunları kaydetti: Anlamak hukuken mümkün değildir. Ancak izahı mümkündür. Kişinin tutuklanması maddi olgular ile suçun sabit olduğu anlaşıldıktan sonra hakimin takdirine bağlıdır. Takdir olayının ise subjektif değil objektif olması gerekir. Yani siz neden tutukladığınızı dosyadaki maddi delillerle birlikte vicdanların da kabul edeceği şekilde izah etmek zorundasınız. İzah edemediğiniz takdirde ´Ben böyle takdir ettim´ dediğiniz zaman bu, takdir hakkının objektif değil keyfi kullanıldığını gösterir. Daha önceki muhalefet şerhinde sorduğu bazı sorulara cevap verilmesi gerektiğinin ifade eden Akçay, bu sorulara cevap vermeden birtakım mahkeme kararlarının içine girip eleştirisini de yapmadan sonuçlarını yazarak insanların tutukluluk halinin devamına karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını savundu.
ADLİYEDEKİLER SELAM VERMEYİ KESTİLER
Yazdığı daha önceki muhalefet şerhi nedeniyle yaşadıklarını anlatan Akçay, şunları kaydetti: Kamuoyuna mal olmuş bu davalar nedeniyle yazmış olduğum muhalefet şerhlerinden dolayı bulunduğumuz adliyede birtakım meslektaşlarımın selam vermeyi dahi kesmiş oldukları gibi yukarıda belirtilen yakalama kararlarının kaldırılmasına ilişkin karardan sonra ´Sizin de dangalak bir kararınız gelecek´ diyen hakim mevcut olup yine mahkememiz üyelerinden de nezaket kurallarını aşan tutum ve davranışlar içerisine girdikleri ve işi en son başkan ile konuşmama aşamasına getirdikleri görülmüş olup bu hususların da kamuoyunca bilinmesinde yarar olduğu görüşündeyim.
Şeref Akçay, suç vasfının değişme ihtimali, tüm sanıkların kaçma şüphesi bulunmaması, delillerin dosyada mevcut raporlar olduğu, toplanacak esasla ilgili herhangi bir delil olmaması, sanıkların delil karartma konusunda hangi faaliyette bulunduklarının izah edilmemesi ve dinlenilecek tanıkları serbest kaldıkları dönemde etkilemeye yönelik faaliyette bulunduklarına dair herhangi bir delil veya iddia bulunmadığını bildirdi. Akçay, karşı oy yazısında şunlara yer verdi: Sadece yargılamanın yapılıp sonunda verilecek karara göre sanıkların tutuklanıp tutuklanmayacağına karar verilmesi gerekirken duruşmanın başında savunması dahi alınmayan sanıkların dosya oluşuna uygun olmayan gerekçelerle tutuklanmaları ve tutukluluk halinin devamına karar verilmesi, sanıkların anayasa ve yasalarla, ayrıca AİHM sözleşmesi ile korunan, doğal ve insani hakları olan adil yargılanma haklarını ortadan kaldırdığından itirazların kabul edilmesine ve sanıkların serbest bırakılmasına karar verilmesi görüşünde olduğu için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. ( DHA, Cihan, AA)
GÖLCÜK ÖNCESİ VE SONRASI
Balyoz dava sürecini aslında ikiye ayırmak gerekir, Gölcük öncesi ve sonrası.. Gölcük Donanma Komutanlığında zemindeki gizli bölmeden çıkan çuvallar dolusu resmi evrak Balyoz davasının seyrini önemli ölçüde değiştirdi. Bu olay olmadan önce davanın sanıkları için İstanbul 10. Ağır Ceza mahkemesinin verdiği tutuklama kararları süreç içinde çeşitli mahkemelerce parça parça kaldırılmış ve sonunda tutuklu hiçbir sanık kalmamıştı. Ancak Gölcük belgeleri durumu değiştirdi. Gölcük´te ele geçen belgeleri inceleyen mahkeme, delillerin zemine gizlenmesini dikkate alarak ´delil karartma ve gizleme´ şüphesinin varlığını gerekçe göstererek tekrar tutuklama kararları verdi. Diğer taraftan bazı Balyoz sanıklarının çeşitli askeri birimlerde dava ile ilgili belge temizliği yaptırttıkları ortaya çıktı. İşte bu nedenlerle tutukluluğa yapılan itirazlar artık diğer mahkemelerce de kabul edilmiyor.
Tahliye için askerler muhtıra bile verdi
Sanıklar daha önce de birkaç kez aynı talepte bulunmuş ancak hepsi çeşitli mahkemelerce reddedilmişti. Ardından 6 Nisan 2011 tarihinde Genelkurmay web sitesinde muhtıra olarak nitelenen bir açıklama yapmış ve tutukluluk kararlarını anlamakta güçlük çektiklerini ifade etmişti. Genelkurmayın ´6 Nisan Muhtırası´ olarak adlandırılan bu bildirisi kamuoyunda büyük tepki doğurmuş, çeşitli suç duyurularında bulunulmuştu. Yapılan değerlendirmelerde Ergenekon soruşturmasını başlatan Savcı Zekeriya Öz´ün soruşturmadan alınmasından ümitlenen genelkurmayın tutuklama kararlarını veren hakimlerin de aynı şekilde görevden alınmalarını hedeflediği iddia edilmişti.
15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı15.7.2016
17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin
darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak
değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor.
Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken
canlı yayında darbe..
Tamamı17.07.2016
20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen
cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu
iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı.
Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe
yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı20.01.2015
11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı11.3.2014
19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı19.12.2015
12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı12.10.2015
18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı18.08.2015
09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı9.10.2016
24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına
katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek
verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele
Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir
ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı24.06.2013
16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine.. Tamamı16.12.2018
08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı8.11.2014
01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı1.11.2014
08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı8.2.2014
14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı14.1.2014
03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı3.11.2014
02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı2.12.2013
19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı19.6.2013
21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin
"şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında
"işkence ..
Tamamı21.11.2022
29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı29.11.2022
30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı30.11.2022
29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı29.11.2022
29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı29.11.2022
29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı29.11.2022
02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı2.12.2022
28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı28.11.2022
28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı28.11.2022
02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı2.12.2022
30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı30.11.2022
30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı30.11.2022
28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı28.11.2022
21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı21.11.2022
21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı21.11.2022