Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yargılandığı davada karar çıktı. Can Dündar, 'devletin gizli belgelerini açıklamak' suçundan 5 yıl 10 ay, Erdem Gül ise aynı suçtan 5 yıl hapis cezası aldı.
07.05.2016 18:54 Cumhuriyet Gazetesi Genel yayın Yönetmeni Can Dündar ve gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yargılandığı davada karar çıktı. Can Dündar, 'devletin gizli belgelerini açıklamak' suçundan sonuç olarak 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Erdem Gül de aynı suçtan 5 yıl hapis cezası aldı.
Can Dündar ve Erdem Gül'ün tutuksuzluğu devam edecek. Karar, Yargıtay'a taşınacak. Yargıtay kararı onarsa iki sanık cezaevine girecek.
OYBİRLİĞİ
14'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki kararları oy birliğiyle aldı
-Darbeye teşebbüsten beraat-
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ise beraatlerine karar verdi.
-Örgüt dosyası ayrıldı-
Mahkeme, Dündar ve Erdem Gül'ün "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme" suçlamasının yer aldığı dosyanın ise ayrılmasına hükmetti. FETÖ'nün varlığına dair çok sayıda mahkemede halen yürüyen davalarda karar verilir ve örgütün varlığı kesinleşirse Dündar ve Gül'e FETÖ'ye yardım suçlaması konusunda mahkeme bir hüküm verecek.
MAHKEME KARARINDAN
-Terör örgütü üyeliği ve bilerek ve isteyerek yardım etmeden dolayı davanın ayrılmasına, hükümeti devirme suçundan yayın tarihleri ve amaç araç ilişkisi yokluğundan dolayı beraat.
-Can Dündar için '329/1 uyarınca devletin gizli bilgilerini açıklamaktan 7 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına' indirim yapılarak 5 yıl 10 hapis cezası verilmesine karar verildi.
-Erdem Gül 'devletin gizli belgelerini açıklamak' suçundan 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.
-Erdem Gül için seçme ve seçilme haklarını kullanmaktan yoksul bırakılmasına karar verildi.
-Yurtdışı çıkış yasaklarının ayrı ayrı kaldırılmasına karar verildi. Mahkeme heyeti, kararı oybirliğiyle aldı.
ŞU ANDA TUTUKLAMA OLMAYACAK
-Dündar ve Gül'ün tutuksuzluğu devam edecek. Yargıtay'ın onaması halinde daha önce 92 gün cezaevinde kalan Gül ve Dündar, cezalarının geri kalan kısmını çekmek için cezaevine girecek.
İŞTE DETAYLAR
Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül'ün yargılandığı davaya ilişkin kararını açıklayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, "Sanıkların siyasal ve askeri casusluk maksadıyla hareket ederek üzerlerine atılı fiili, özel kastla işlediklerinin ve yargısal içtihatlara nazaran, atılı fiil yönünden varlığı zorunlu olan, 'başka bir devletle veya terör örgütü ile anlaşma olgusu'nun dosya kapsamı itibariyle hukuka uygun şekilde elde edilmiş delillerle ispat edilemediğini" bildirdi.
Savcı: Gazetecilik değil suç faaliyeti
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kapalı yapılan duruşmada, savcı Evliya Çalışkan'ın mütalaası okundu. Can Dündar ve Erdem Gül hakkındaki davada mütalaa veren duruşma savcısı ortada gazetecilik değil suç faaliyeti olduğuna vurgu yaptı.
Savcı, 'cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek'' ve ve ''silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme'' suçlarından ilgili bölümlerin MİT Tırları ile ilgili Yargıtay 16. Ceza Dairesi'nde yargılamanın devam etmesini gerekçe göstererek tefrik edilmesini talep etti. Savcı, her iki suçlamanın da Yargıtay'daki davadan bağımsız düşünülüp karara konu yapılamayacağını belirtti.
CAN DÜNDAR İÇİN 11 YILDAN, 25 YILA KADAR HAPİS TALEP EDİLDİ
Savcı Çalışkan, Can Dündar'ın "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri temin edip açıklama ve bu suça iştirak" eylemleri nedeniyle iki suçtan artırımlarla birlikte 11,7 yıldan 25,5 yıla kadar hapsini talep etti. Erdem Gül'ün ise" Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklama" eylemi nedeniyle 5 yıldan 10 yıla kadar hapsini istedi.
GAZETECİLİK DEĞİL SUÇ EYLEMİ
MİT Tırlarının durdurulması eyleminin FETÖ/PDY organizasyonu çerçevesinde gerçekleştirildiği anlatılan 8 sayfalık Mütalaada, Can Dündar ve Erdem Gül'ün FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü'nün 19 Ocak 2014 günü cebir şiddet uygulayarak ve silah kullanarak MİT'e ait tırları durdurup arama yapma, görüntü ve yardım malzemelerine ilişkin rapor alma eylemlerini gazetede yayınlamak suretiyle açıklayıp yaydıkları, böylece "devletin güvenliği veya dış siyasi yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken" görüntüleri afişe ettikleri belirtildi. Casusluk ve örgütsel faaliyet kapsamında elde edilen görüntü ve raporun yayınlanmasının gazetecilik değil bir suç eylemi olduğu kaydedildi.
AVUKATI BİLE UYARMIŞ
Can Dündar'ın "Tutuklandık" adlı kitabına atıfta bulunulan Mütalaada, kitaptaki bilgilere göre Dündar'ın avukatının bile kendisini tutuklanabileceğine ilişkin "devletin sırrını ifşa ağır ceza gerektiren suçtur" diye uyardığına yer verildi. Mütalaada, Can Dündar ve Erdem Gül'ün gazetecilik değil suç faaliyeti içerisinde olduklarını bile bile hareket ettikleri kaydedildi. Mütalaada ayrıca ABD'den İngiltere'ye, Almanya'dan Hollanda'ya kadar ulusal güvenliği ilgilendiren konularda devlet sırrı ve mahkeme kararlarını yok sayan gazetecilere yönelik yaptırımlardan bahsedildi ve basın özgürlüğünün de sınırsız olamayacağı kaydedildi.
ERDOĞAN'IN AVUKATI
Mütalaa okunmasının ardından söz alan müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Hatice Özay, mütalaaya katıldığını ancak sanıkların iddianamedeki gibi casusluk suçundan da cezalandırılması gerektiğini söyledi.
Müdahil MİT Müsteşarlığı avukatı Ümit Ulvi Canik ise sanıkların cezalandırılmasını ve savcının talebi doğrultusunda "örgüte yardım" yönünden dosyanın ayrılmasını talep etti.
DÜNDAR VE GÜL'ÜN SAVUNMASI
Duruşmada savunma yapan sanıklar Dündar ve Gül, savunmalarına idam edilmelerinin 44. yıl dönümü nedeniyle Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını anarak başladı.
KARAR İÇİN 2 SAAT ARA VERİLDİ
Savunmaların ve sanık avukatlarının beyanlarının ardından duruşmaya, karar açıklanacağı belirtilerek 2 saat ara verildi. Daha sonra tekrar başlayan duruşma, hüküm açıklanacağı için yasa gereği kapalılık kararı kaldırılarak bütün izleyicilere açıldı. Hükmün okunacağı duruşma salonuna, adliyenin koridorlarında bekleyen CHP milletvekilleri Gürsel Tekin, Enis Berberoğlu, Sezgin Tanrıkulu, Barış Yarkadaş ve Muharrem Erkek ile gazeteciler de giriş yaptı.
Duruşma arasında saldırı haberini duyan mahkeme heyetince, sanık Can Dündar'a geçmiş olsun dileği iletildi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Canel Rüzgar, "Bu alçakça saldırıyı kınıyoruz. Heyet olarak hayretle karşıladık, şiddetle ve lanetle kınıyoruz" dedi. Mahkeme Savcısı Evliya Çalışkan da geçmiş olsun dileklerini iletti.
Mahkemenin hükmünü üye hakim okudu.
"FETÖ/PDY ile ilgili kesin bir yargı hükmü yok"
Mahkeme heyeti, sanıklar Dündar ve Gül'ün, hiyerarşik yapısına dahil olmaksızın amaç ve maksadını bilerek ve isteyerek yardım ettikleri iddia edilen ve 'FETÖ/PDY' olarak adlandırılan silahlı terör örgütünün varlığı yönünde kesin bir yargı hükmü mevcut olmadığı, söz konusu yapılanmanın silahlı bir terör örgütü niteliğini haiz olduğu iddiası ile ilgili olarak Türkiye genelinde yürütülmekte olan soruşturma ve kovuşturmaların halen devam ettiği, ayrıca bu örgütün iddianamede, MİT tırlarının durdurulması eylemi ile ' Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırma veya kısmen veya tamamen işlemez hale getirme' şeklinde açıklanan suçtan, bu aşamada herhangi bir suretten hüküm kurulamayacağını belirtti.
Heyet, davaların makul sürede sonuçlandırılması gerekliliği, diğer suçlardan açılan davalar yönünden hüküm verilmesi dışında yapılacak bir muhakeme işleminin bulunmaması hususlarına göre, sanıklar hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme" suçundan açılan kamu davalarının eldeki dava dosyasından ayrılmasına ve başka bir esas numarasına kaydedilerek bu suç üzerinden yargılanmalarının devamına hükmetti.
Dündar ve Gül'ün, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan cezalandırılmalarının talep edildiğini hatırlatan heyet, bu hususta dayanak olarak gösterilen MİT tırlarının darp, cebir ve şiddet uygulanarak ve silah kullanılarak aranması eyleminin gerçekleştirildiği 19 Ocak 2014 tarihi ile sanıklara yüklenen suçlamaya esas fiil ve yayın tarihlerinin dikkate aldığını belirtti.
"MİT tırlarını durduranlarla ilişkileri yok"
Sanıkların, ayrıca amaç araç suç ilişkisine nazaran, silahlı bir terör örgütünün yöneticisi veya üyesi sıfatıyla örgütün nihai amacı doğrultusunda hareket ettiklerine dair, örgütle organik ilişkilerinin varlığı gösteren ve suçun yasal unsuru niteliğindeki cebir ve şiddeti kullanmadıklarını da belirten heyet, darbeye teşebbüs suçunun işlenemeyeceğinin açık olduğuna dikkati çekti.
Heyet, sanıkların, MİT tırlarını durduran ve yargılanmakta olan sanıklarla önceye dayalı veya eylem sırasında herhangi bir irtibat ve ilişkilerinin bulunmadığını da kaydederek, atılı suçun yasal unsurları itibariyle oluşmadığı ve sanıkların eyleminin kanundaki yasal suç tarifine uymadığı vicdani sonuç ve kanısına varıldığını ifade etti.
Mahkeme heyeti, "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen ya da tamamen engellemeye teşebbüs etmek" suçundan sanıkların ayrı ayrı beraatlerine hükmetti.
"Başka bir devletle veya terör örgütüyle anlaşma olgusu yok"
Mahkeme heyeti, Can Dündar ve Erdem Gül'ün, "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken nitelikteki bilgilerini siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin etmek ve açıklamak" suçlarıyla ilgili ise, "Sanıkların siyasal ve askeri casusluk maksadıyla hareket ederek üzerlerine atılı fiili özel kastla işlediklerinin ve yargısal içtihatlara nazaran atılı fiil yönünden varlığı zorunlu olan, 'başka bir devletle veya terör örgütü ile anlaşma olgusu'nun dosya kapsamı itibariyle hukuka uygun şekilde elde edilmiş delillerle ispat edilemediği, sanıkların eyleminin oluş ve kabule göre bir bütün halinde, 'devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgileri temin etmek ve açıklamak' suçları kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır" değerlendirmesini yaptı.
Sanıkların işledikleri bir fiille TCK'nın 327. ve 329. maddelerinde düzenlenen birden fazla suçun oluşumuna sebebiyet verdiklerini aktaran heyet, TCK'nın "fikri içtima" başlıklı 44/1. maddesine göre daha ağır cezayı gerektiren 329/1 maddesi gereğince hüküm kurulduğunu ve sanıklara bu maddeden ceza verildiğini bildirdi.
Dündar'a 5 yıl 10, Gül'e 5 yıl hapis cezası
Heyet, Dündar'ın "Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçundan, Dündar'ın suça konu haberi ulusal çapta yayın yapan genel yayın yönetmenliğini yaptığı gazetede manşet haberi olarak yayınlaması, görüntülerin sayısı ve niteliği karşısında suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, işlendiği zaman, yer ve meydana gelen tehlikenin ağırlığı, suç konusunun önem ve değeri, kasta dayalı kusurun ağırlığı ve yoğunluğunu dikkate alarak 7 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Dündar'ın eyleminin Terörle Mücadele Kanunu'nun (TMK) 3 ve 4. maddelerinde belirtilen, "terör ve terör amacı ile işlenen suçlar"dan olmaması nedeniyle verilen cezada artırım yapılmasına gerek duymayan mahkeme heyeti, geçmişi, sabıkasız oluşu ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak Dündar'ın bu cezasında 1/6 oranında indirim yaptı. Dündar'ın böylece 5 yıl 10 ay hapisle cezalandırılması kararlaştırıldı.
Sanık Erdem Gül'ün de aynı suçtan 6 yıl hapis cezasına çarptırılmasına hükmeden heyet, geçmişi, sabıkasız oluşu ile cezanın geleceği üzerindeki olası etkileri nedeniyle 1/6 oranında indirim yoluna giderek Gül'ün 5 yıl hapis cezasına çarptırılmasına karar verdi.
Mahkeme heyeti, sanıklar hakkında daha önce çıkarılan, yurt dışına çıkış yasağının kaldırılmasını da öngördü.
MİT'e 3 bin 600 lira
Davanın müdahil kurumu MİT Müsteşarlığının yargılama sırasında kendisini avukatla temsil ettiğini bildiren heyet, asgari avukatlık ücret tarifesi uyarınca belirlenen 3 bin 600 liralık vekalet ücretinin sanıklardan alınarak MİT Müsteşarlığına ödenmesini hükmetti.
Heyet, müdahil Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili olarak ise davaya katılmasının dayanağını oluşturan, "darbeye teşebbüs"e beraat kararı verilmesi nedeniyle herhangi bir vekalet ücreti takdir etmedi.
SELAM AVUKATI: UCUZ KURTULDULAR
Can Dündar ve Erdem Gül hakkında mahkemenin verdiği karar sonrası konuşan Tevhid-Selam Kumpası davasının müdahil avukatlarından Cüneyt Toraman, mahkemenin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği kararı değerlendirdi.
'Gazetecilik faaliyeti olmadığı tescil edildi'
Bir haberin hukuka uygun olması için; haberin gerçek olması, güncel olması, ve kamu yararı taşıması gerektiğini belirten Toraman, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanan MİT TIR'ları ile ilgili haberin bu özelliklerin hiç birine sahip olmadığını ifade etti. Mahkemenin kararının da bunu teyit ettiğini söyleyen Toraman, "Yargılamanın başından beri bunun bir 'Gazetecilik faaliyeti' olduğunu söyleyerek kendilerini savunmaya çalıştılar. Ancak hem savcılık mütaalası hem de mahkemenin kararı, bunun bir gazetecilik faaliyeti olmadığını tescil etmiş oldu" dedi.
Toraman açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
"Mahkeme verdiği kararla, bu tür bilgileri ifşa etmenin suç olduğunu kabul etmiş oldu. Yargıtay'da yapılacak yargılamada bunların arkasında kimlerin olduğu da ortaya çıkacaktır. Bu yargılamadan ucuz kurtulduklarını düşünüyorum çünkü savcı da mahkeme de 'siz örgüt üyesi değilsiniz' dedi. Mahkeme verilebilecek en düşük cezayı verdi.
KARAR SONRASI DÜNDAR'DAN KÜSTAH AÇIKLAMA!
Mahkeme sadece hapis cezası vermedi, aynı zamanda dosyaları da birbirinden ayırdı.
Türk Ceza Kanunu'nun 220. maddesi gereğince, örgüt üyesi olmadığı halde yardım etme suçu'nu ayırdı. Çünkü halen yargıtayda devam eden bir MİT TIR'ları davası var. Eğer burada mahkeme kararı verilirse, bir örgüt tescil edilmiş olacak ve ayrıca bundan da ceza alacaklar."
'Çok vahim bir açıklama'
"Dündar'ın karar sonrası yaptığı açıklama çok vahim bir açıklamadır. Yargılama tamamen olağan bir süreç içerisinde devam etti. Eğer darbe dönemlerindeki gibi bir yargılama olsaydı bu dava müebbet hapis cezasıyla sonuçlanırdı.
Mahkemenin bu kararı Yargıtay'da devam eden MİT Tır'ları davası için emsal değildir. Yargıtayda devam eden dava örgüt mensubu olma, hükümeti devirmeye teşebbüs, siyasi ve askeri casusluk davası olarak devam ediyor. O yüzden bu ceza Yargıtay'da yargılanan sanıklar için emsal olmayacaktır."
Paralel yapı-29 Mayıs (2015) 'Can Dündar'a MİT TIR görüntülerini yayınlama' soruşturması manşetlerimiz
Paralel yapı-19 Ocak (2014) TIR baskını ve soruşturması manşetlerimiz
Paralel yapı-Selam-Tevhit kumpası manşetlerimiz
(07 Mayıs 2016, 18:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: