Amsterdam & Partners Hukuk Bürosu, ABD'de Paralel Yapı okullarıyla ilgili yeni bir dava açmak üzere olduklarını bildirdi. Büro yetkilisi Robert Amsterdam, FETÖ'ye dair elde edilen çarpıcı bulguları açıkladı. Amsterdam, örgütün okullar üzerinden 1 buçuk milyar dolar kazandığını ve parayı ABD'li siyasetçilere verdiğini duyurdu. Gülencilerin ABD'deki askeri üslere girmeye çalıştığını da belirten Amsterdam 'Bu endişe verici bir durum ve bunu tespit ettik. Türkiye'deki yurtlarda uygulanan, 'abi sistemi'ni burada askeri öğrencilere yapıyorlar. Burada büyümeye ve para aklamaya devam ediyorlar. Bunlar plastik bir cemaat' dedi. Öte yandan ABD'deki Gülen cemaatiyle bağlantılı okullara yönelik suçlamalar 'Killing Ed' adlı bir belgeselde anlatılmaya başladı. ABD'li yapımcı-yönetmen Mark Hall'in hazırladığı belgeselde Gülen örgütünün ABD genelinde açtığı okulların etkisini artırması 'en kötü senaryo' olarak nitelendi. Bu okullardaki yolsuzlukları anlatan adlı belgesel birçok eyalette gösterime girdi.
02.04.2016 18:56 Amsterdam&Partners; hukuk bürosu yetkilisi Robert Amsterdam ABD'de Paralel Yapı okullarıyla ilgili yeni bir dava açmak üzere olduğunu bildirdi. Amsterdam, FETÖ'ye dair elde edilen çarpıcı bulguları açıkladı. Amsterdam, örgütün okullar üzerinden 1 buçuk milyar dolar kazandığını ve parayı ABD'li siyasetçilere verdiğini duyurdu. Gülencilerin ABD'deki askeri üslere girmeye çalıştığını da belireten Amsterdam 'Bu endişe verici bir durum ve bunu tespit ettik. Türkiye'deki yurtlarda uygulanan, 'abi sistemi'ni askeri öğrencilere yapıyorlar. Burada büyümeye ve para aklamaya devam ediyorlar. Bunlar plastik bir cemaattir' dedi. Öte yandan ABD'deki Gülen cemaatiyle bağlantılı okullara yönelik suçlamalar 'Killing Ed' adlı bir belgeselde anlatılmaya başladı. ABD'li yapımcı-yönetmen Mark Hall'in hazırladığı belgeselde Gülen örgütünün ABD genelinde açtığı okulların etkisini artırması 'en kötü senaryo' olarak nitelendi. Bu okullardaki yolsuzlukları anlatan adlı belgesel birçok eyalette gösterime girdi.
Paralel Yapı'nın ABD'de faaliyet gösteren sözleşmeli okullarıyla ilgili daha önce Pennsylvania ve Kaliforniya'da açtığı davaların ardından Amsterdam & Partners LLP hukuk firması, 3. davayı Teksas eyaletinde açmaya hazırlanıyor.
Amsterdam & Partners LLP hukuk firmasının yöneticisi Robert Amsterdam, Washington'daki Ulusal Basın Kulübü'nde, Paralel Yapı'nın ABD'deki sözleşmeli (charter) okullarıyla ilgili yolsuzlukları ele alan bir basın toplantısı düzenledi.
Foto: Amsterdam&Partners hukuk firmasının başkanı Robert Amsterdam
Amsterdam, daha önce Pennsylvania ve Kaliforniya'da aynı konuyla ilgili açtıkları davaların ardından önümüzdeki pazartesi günü Teksas eyaletinde 3. dava dilekçesini vereceklerini kaydetti.
Paralel Yapı'nın ABD'deki eylemlerine ilişkin ilk bulgularını paylaşmak üzere bir basın toplantısı düzenlediğini kaydeden Amsterdam, "Bugüne kadar Gülen'in taktiklerini inkar eden Amerikalılar artık bu süreci araştırmakla sorumludur." dedi.
Paralel Yapı'nın ABD'deki sözleşmeli okullarıyla ilgili olarak birçok eyalette çok sayıda öğretmen, veli ve denetçi ile görüştüklerini anlatan Amsterdam, "Açık olarak söyleyebilirim ki Gülen'in ABD'de yaptıkları tamamen tutarsızdır. ABD'ye ilk gelişinde güçlü bir okul ağına sahip olmakla övünen Gülen, buraya gelince bu argümanını tamamen değiştirdi." şeklinde konuştu.
Gülen'in artık bu okullarla ilgili bir sorumluluk üstlenmediğini, okulların da kendilerinin Gülen'le bağını inkar ettiklerini vurgulayan Amsterdam, "Okul yöneticileri aynı yalanı söyleyerek, 'Gülen'le ilgimiz yok, sadece ondan ilham aldık' diyorlar." dedi.
Bu hukuk süreçteki asıl meselesinin, Gülen suç örgütünün kendisiyle ilgili olduğuna vurgu yapan Amsterdam, "Gülenciler Amerikan çocuklarının eğitimlerine odaklanmak yerine burada yönetimde kendilerine etki alanı oluşturmak için çalışıyorlar." ifadelerini kullandı.
Gülen sözleşmeli okullarına ilişkin ilk dava dilekçesini şubat ayında Kaliforniya'da verdiklerini anlatan Amsterdam, bu süreçte Magnolia Okulları çerçevesinde yaşanan gelişmelere atıf yaptı.
"Magnolia Okulları'nın finansal işlemlerinin yüzde 70'inde düzensizlikler var"
Magnolia Okulları'yla ilgili çok sayıda denetlemenin yapıldığını aktaran Amsterdam, "Bu okullardaki finansal işlemlerin yüzde 70'inde düzensizlikler var." dedi.
Söz konusu okulların kendi aralarında da birtakım işler yürüttüklerine dikkat çeken Amsterdam, 2009 yılında Magnolia Okulları'nın CEO'su olarak işe alınan bir kişinin, 2011-2012 eğitim yılında bir firma ile 700 bin dolarlık bir kontrat imzaladığını ve aynı yılın sonunda bu kişinin, sözleşme imzaladığı firmanın başına geçtiğini ifade etti.
Pazartesi günü Teksas'ta verecekleri dava dilekçesinin Paralel Yapı ile bağlantılı Solidarity adlı şirketle ilgili olduğunu dile getiren Amsterdam, 2003-2009 arasında (Paralel Yapı'ya ait) Harmony Okulları'nda çalışan ve daha sonra Solidarity adlı şirkete geçen bir yöneticiye (2 yıl içinde) toplamda 22 milyon dolarlık müteahhitlik işinin verildiğini kaydetti.
Amsterdam, bu sözleşmeli okulların tepe yöneticilerinin hepsinin "atama" yöntemiyle buraya geldiklerini, hepsinin Türk kökenli olduğunu, buralarda işe alınan kişilerin de çoğunlukla Türkiye'den gelen erkekler olduğunu belirtti.
Türkiye'den gelen bu kişilerin H1-B vizesiyle geldiklerine işaret eden Amsterdam, bu vizelerin uygunsuz bir şekilde kullanıldığının altını çizdi. Bu vizeyle ABD'ye gelen ve Paralel Yapı okullarında çalışan kişilerin, kazandıkları paranın bir bölümünü yeniden Gülen örgütüne verdiğini, burada insanların mecburi bir sistemin içinde bu paraları ödediklerini söyleyen Amsterdam, aynı şekilde ekstra dersler için öğretmenlere herhangi bir ödemenin de yapılmadığını kaydetti.
ABD'deki Paralel Yapı okullarının kamudan alınan paraları kendilerine yakın firmalarla ve kendi aralarındaki birtakım usulsüz işlemlerle dolaştırdığını ifade eden Amsterdam, sonuç itibariyle Amerikalıların vergilerinin bu örgütün çıkarlarına hizmet için aktarılmış olduğuna dikkat çekti.
"Gülenciler Türkiye'de yaptıklarını ABD'de de yapmaya çalışıyor"
Paralel Yapı unsurlarının kendini gizlemekte "başarılı" olduğunu kaydeden Amsterdam, Gülencilerin Türkiye'de yaptıklarını ABD'de de yapmaya çalıştıklarına vurgu yaptı.
ABD Kongresi'ndeki birçok senatörün Türkiye'ye Paralel Yapı tarafından seyahatlere götürüldüğünü hatırlatan Amsterdam, bu konunun Kongre'de de artık bir rahatsızlık sebebi olduğunu ve "bir senatörün Gülencilerden aldığı parayı iade ettiğini" kaydetti.
Magnolia Okulları'nın son dönemde yaptığı 8 başvuruyu, kendilerinin hukuki adımlarının ardından geri çektiğini belirten Amsterdam, "Bu okullardaki finansal düzensizlikleri bildikleri için yeni başvurularını geri çektiler." dedi.
"Gülencilerin ABD'de de askeri kurumlara girmek üzere çalıştıkları" yönünde bilgilere ulaştıklarını ifade eden Amsterdam, kendi okullarındaki çocukları Paralel Yapı'ya katılmaları konusunda ikna etmeye çalıştıklarını da kaydetti.
Paralel Yapı'yı "plastik" bir yapıya benzeten Amsterdam, bu yapının ABD'deki kanunları olabilecek en geniş ve esnek şekilde kullandığına işaret ederek her bir adımın yakından takip edilmesi halinde yapıya ait büyük resmin net bir şekilde görülebileceğini belirtti.
Paralel Yapı'nın ABD dışındaki faaliyetleri konusunda da çalıştıklarını dile getiren Amsterdam, farklı birçok ülkedeki bulgularını önümüzdeki ay açıklayacakları bir rapor ile kamuoyu nezdinde paylaşacaklarını ifade etti.
ABD'de ilgili kurumlarda Paralel Yapı ile ilgili bir çok belgenin olduğunu, son aylardaki denetçi raporlarının bile tek başına çok önem arz ettiğini kaydeden Amsterdam, senatörlerin bu noktada kilit rol oynadığını söyledi.
"Gülencilerden tehdit alıyoruz"
"Gülencilerden düzenli olarak tehdit alıyoruz" diyen Amsterdam, aynı şekilde bu okullardaki öğretmenlerin de baskı altında olduğunu, istenen şeyleri yapmamaları halinde akademik not ile tehdit edildiklerini dile getirdi.
ABD "derin devletinin" Paralel Yapı'ya destek vermediğini söylemenin mümkün olmadığını belirten Amsterdam, "Gülenciler sürekli daha fazla avukat ve hukuk firması tutarak ABD'de kendileriyle ilgili ortaya çıkan soru işaretlerinin üstünü örtmeye çalışıyor." şeklinde konuştu.
ABD'de birçok kademede insana Paralel Yapı'nın ödeme yaptığını ve bunlarla hukuki olarak mücadele etmenin kolay olmadığını ifade eden Amsterdam, "ABD'de başlarda daha sempati ile bakılan bu yapıyla ilgili son dönemde rahatsızlıklar arttı. Ben, Paralel Yapı ile ilgili mücadelede hukuki anlamda başarıya ulaşacağımıza inanıyorum." sözleriyle konuşmasını bitirdi.
ABD'deki Paralel Yapı okullarıyla ilgili soruşturma süreci
2014 yılında başlayan FBI soruşturmasının ilk ayağında "Paralel Yapı"ya ait Chicago'daki Concept Okulları adı altındaki 30 sözleşmeli okulun, 2003 ile 2013 yılları arasında 5 milyon dolardan fazla devlet desteğini kendi üyelerine aktararak usulsüzlük yaptığı iddia edilmişti. İlk etapta 3 eyalette başlatılan soruşturma süreci devam ediyor.
Geçen yıl kasım ayında da ABD Kongre üyesi Raul Grijalva, ABD Eğitim Bakanı Arne Duncan'a mektup göndererek, "Paralel Yapı" ile bağlantılı okullar hakkında yürütülen soruşturmalarla ilgili rapor talep etmiş, konu bu vesileyle Kongre'nin de gündemine gelmişti.
ABD'de son dönemde, "charter okulları" olarak bilinen sözleşmeli okulların, devletten aldığı fonlardan haksız kazanç elde etmeleri yeni bir tartışma konusu olarak sık sık gündeme geliyor.
"Paralel Yapı"nın bu ülkedeki sözleşmeli okullar üzerinden haksız kazanç elde ettiğine yönelik şikayet ve soruşturmalara her geçen gün yenileri ekleniyor.
GÜLEN'İN TANSİYONUNU YÜKSELTEN BELGESEL
Öte yandan ABD'de bugünlerde bir başka gelişme daha yaşanıyor. Paralel Devlet Yapılanması'na bağlı okullara yönelik suçlamalar "Killing Ed" adlı belgeselde anlatılıyor.
ABD’li yapımcı-yönetmen Mark Hall, yeni belgeselinde Gülen örgütünün ABD genelinde açtığı okulları konu edindi ve bu okulların etkisini artırmasını “en kötü senaryo” olarak niteledi. O belgeselin fragmanı ise yayınlandı.
ABD'de Paralel Devlet Yapılanması'na (PDY) bağlı okullardaki yolsuzlukları anlatan "Killing Ed" (Ed'i Öldürmek) adlı belgesel birçok eyalette gösterime girdi.
Amerikalı bağımsız film yapımcısı Mark Hall tarafından çekilen belgesel, yapımcısının açıklamalarına göre "ABD'deki en yaygın sözleşmeli (charter) okullarındaki yolsuzlukları" ele alıyor.
ABD VATANDAŞLARININ VERGİLERİYLE BESLENİYOR
Geçtiğimiz günlerde New York'ta gösterime giren ve birçok eyalette de gösterimi yapılan belgeselde, tamamen ABD vatandaşlarının vergileriyle beslenen sözleşmeli okullar listesinin en üst sırasında, neden Türkiye tarafından "terörist" olarak tanımlanan bir kişinin yönetimindeki okulların yer aldığı sorgulanıyor.
OKUL SAYISI 150'Yİ BULDU
Mark Hall'un yapımcılığını üstlendiği ve yönettiği "Killing Ed / Eğitimi Öldürmek" isimli belgeselde, ABD genelinde sayısı 150'yi bulan ve yayılmasını sürdüren FETÖ okulları mercek altına alınıyor.
FBI SORUŞTURUYOR
Belgeselde, başta Gülen örgütüne bağlı olanlar olmak üzere ülke genelinde faaliyet gösteren sözleşmeli özel okulların (charter school) Amerikan eğitim sistemine oluşturduğu tehdit, uzmanlarla yapılan röportajlarda anlatılıyor. FETÖ okullarının dünya genelinde çoğunlukla çeşitli kuruluşlar ve marka adları adı altında illegal olarak faaliyet yürüttüğünün altını çizen belgesel; şu an Gülen örgütünün bazı ABD eyaletlerindeki faaliyetlerinin FBI soruşturması altında olduğunu da vurguluyor. Huffington Post sitesindeki haberde de FBI'nın 4 eyalette Gülen örgütüne bağlı okulların her yıl aldığı 500 milyon dolarlık (yaklaşık 1.5 milyar lira) yardımı incelediğini hatırlattı. Hall'un röportaj yaptığı isimlerin paralel örgütün ABD eğitim sistemine yönelik olumsuz etkisiyle ilgili çarpıcı açıklamaları ise dikkat çekiyor.
ABD'li ünlü aktivist Sharon Higgins, Gülen okullarını "ABD'deki devlet eğitimini mahveden bir fırtına" olarak tanımlıyor. Gülen okullarına ve ABD'deki diğer özel okullara karşı olan New York Üniversitesi Öğretim Görevlisi Diane Ravitch, bu okulların bütün amacının para ve politika olduğunu ve demokrasiye zarar verdiğini söylüyor.
YAPIMCI HALL: TEHDİT ALIYORUZ
ABD'de, FETÖ/PDY'ye yakın "charter" okullardaki yolsuzlukları anlatan "Öldüren Eğitim" adlı belgeselin yapımcısı Hall, filmi çekerken çok zorlandığını ve tehdit telefonları aldığını söyledi.
ABD'de, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yakın "charter" (sözleşmeli) okullardaki yolsuzlukları anlatan Öldüren Eğitim (Killing Ed) adlı belgeselin yapımcısı Mark S. Hall, filmi çekerken çok zorlandığını ve tehdit telefonları aldığını söyledi.
ABD'nin birçok eyaletinde gösterime giren belgeselin yönetmenliğini yapan Hall, AA muhabirine filmiyle ilgili açıklamalarda bulundu.
"Arkadaşlarımı Gülen Hareketi konusunda uyarmak istedim"
Mark Hall, belgeseli çekme nedenine ilişkin "Teksas'taki arkadaşlarımı, eyaletimde ve ABD'de vergi mükelleflerinin paralarını alarak sözleşmeli okulları yöneten Gülen Hareketi konusunda uyarmak istedim." dedi.
ABD'de FETÖ/PDY'ye yakın sözleşmeli okullardaki yolsuzlukları gündeme taşıyan belgeseli hazırlarken birtakım zorluklar çektiğini belirten Hall, birçok insanın konuşmak istemediği bir konuda film çekmenin zor olduğunu anlattı. Hall ayrıca, birçok kişinin böyle bir grubun varlığına dahi inanmak istemediğini dile getirdi.
"Tehdit telefonları aldım"
Filmi çekerken yaşadığı zorluklara değinen Hall, "Tehdit telefonları aldım. Özellikle Houston'daki Harmony charter okullarının genel merkezine bir ziyaret gerçekleştirdikten sonra. Filmi çekmek çok zor oldu." ifadesini kullandı.
"Çoğu kişinin tutuklanıp sınır dışı edilmesi gerekirdi"
FETÖ/PDY'nin Türkiye kadar ABD için de yıpratıcı olduğunu dile getiren Hall, buna rağmen, "Gülen ve hareketteki diğer kişiler, ABD üst düzey devlet yetkilileri tarafından korunuyor olmalılar. Çoğu kişinin tutuklanıp, sınır dışı edilmesi gerekirdi veya devam edecek gibi görülen birçok olumsuzluk için cezalandırılmalıydılar." dedi.
Hall, özellikle kendi eyaleti Teksas'ta, akademisyenler, polis ve siyasetçilerin bu grupla ilgili olumlu bir bakış açısına sahip olmasından yakınırken, belgeselde bu konuya da değindiğini, hareketteki kişilerin eyaletin önde gelenlerini propaganda amacıyla ücretsiz olarak Türkiye'ye götürdükleri aktardı.
"Tamamen bağımsız bakış açısıyla çektim"
Belgeselin finansıyla ilgili Hall, "Türk halkının şunu bilmesini isterim ki bu filmi kendim finanse ettim. Film için bir kuruş dahi veren kişi, devlet yok. Bunu tamamen bağımsız bir bakış açısıyla yaptım." açıklamasında bulundu.
Türk halkına yönelik herhangi bir negatif bakış açısının bulunmadığını vurgulayan Hall, "Belgeselin ortalama Amerikalının gözünü açmasını, siyasi liderlerin ve hukukun Gülen Hareketi'ni ve Gülen'i soruşturmasına neden olmasını umuyorum." diye konuştu.
Paralel yapı-ABD bağlantıları manşetlerimiz
Gülen'i endişelendiren ABD belgeseli
ABD'de Gülen okullarına soruşturma
ABD'de Gülen'e 'kaçakçılık' davası
Fetullah Gülen'e ABD'de şok dava
(02 Nisan 2016, 18:56)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: