Tam
EskidenYeniye
 

KPSS davasında 23 tahliye

KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davanın 5 gün süren ilk duruşması tamamlandı. Tutuklu sanıklardan 23'ü tahliye edildi. Dava 26 Mayıs'a ertelendi.

Önceki haber title=Sonraki haber

26.03.2016 19:28 KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 54'ü tutuklu 230 kişi hakkında "FETÖ kurucusu, yöneticisi ve üyesi olmak, resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık" suçlarından açılan davanın 21 Mart Pazartesi günü başlayan ve hafta boyunca 5 gün süren ilk duruşması dün tamamlandı.

Tutuklu 54 sanığın savunmalarının ilk dört gün boyunca alınmasının ardından sanık avukatlarının savunmaları da tamamlandı.

Savunma yapan bazı sanıkların avukatı Hayrettin Açıkgöz, soruşturmanın, sınav öncesinde soruların sanık Baki Saçı'ya gönderildiği iddiaları üzerine başladığını belirtti.

Soruların, Saçı'nın bilgisayarında bulunduğunun "kurgu" olduğunu ileri süren Açıkgöz, "Soruların indirildiği söylenen bilgisayar bulunamamıştır. Soruların gönderildiği iddia edilen Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinde de hiçbir delil elde edilememiştir" diye konuştu.

Bilirkişi raporunun gerçeklikten uzak olduğunu iddia eden Açıkgöz, "2010 KPSS Eğitim Bilimleri Sınavı iptal edilmiştir, Genel Yetenek ve Genel Kültür sınavları iptal edilmemiştir. Sanıklar arasında iptal edilen sınavla kamuya girmiş tek kişi yok" dedi.

Soruşturmanın bağımsızlıktan uzak olduğunu ve yönlendirildiğini savunan Açıkgöz, 11 aydır tutuklu olan müvekkillerinin tahliyelerini istedi.

"Dış etkenlerden etkilenerek, düşüş olmuştur"

Avukat Mustafa Onur Aslay da müvekkili Mehmet Akbaş'ın iptal edilen sınavda 119, tekrarlanan sınavda da 91 doğru yaptığı için bilirkişilerin kopya çektiğine dair güçlü kanaat olduğunu belirttiklerini ancak başka delil göstermediklerini iddia etti.

Aslay, "Sonrasında kendisinin izah ettiği sebeplerle, dış etkenlerden etkilenerek düşüş olmuştur. 91 net de çok düşük değildir, iyi bir puan almıştır" ifadelerini kullandı.

Sanıklardan Ramazan Alkan'ın avukatı Murat Çelebi de iddianamenin dikkatli hazırlanmadığını öne sürerek, şunları söyledi:

"Müvekkilimin çalıştığı okullar, o tarihte herkesin girmeye çalıştığı, devlet erkanının çocuklarının gittiği, Milli Eğitim Bakanlığı ve valilik tarafından izin verilmiş meşru okullardır. Ülkemizde işsizlik sorunu var. Bu okullarda çalışmayla ilgili bir tarih dikkate alınacaksa, bu 2014 başı olmalı. O tarihten sonra devlet bu okulların legal yapılı illegal oluşumlar olduğunu söylemiştir."

Sanık Gökhan Menteş'in avukatı Handan Özgül de bilirkişi raporunun eksik ve hatalı olduğunu iddia etti.

Şüpheliler arasındaki iş yeri birlikteliğinin suç kanıtı olamayacağını savunan Özgül, iddianameyi hazırlayan cumhuriyet savcısının şüpheliler lehine delilleri toplamadığını öne sürdü.

Özgül, "Müvekkilimin, şu an şüpheli, 2010'daysa oldukça popüler olan, toplumun her kesiminden onay alan bir iş yerinde çalışması, örgüte dahil olduğu için yeterli kabul edilmiştir. Burada bir yıl çalışmıştır. Bu, müvekkilimin terör örgütü üyesi olduğunu nasıl gösteriyor, anlamak mümkün değil" şeklinde konuştu.

Hasan Basri Aksoy, müvekkillerine iddianamede 3 ayrı suç isnat edildiğini hatırlatarak, HTS ve baz istasyon kayıtları ile MASAK ve bilirkişi raporları doğrultusunda müvekkillerinin tutuklanmasının hukuka aykırı olduğunu savundu.

Sanıklar Ahmet Onsekiz ve Muhammed Fuat Sural'ın avukatı Aksoy, savunma haklarının kısıtlandığını, müvekkillerinin "terör örgütü üyeliği" suçundan savunma yapmadığını ve HTS ve baz istasyon kayıtlarının tek başına delil olmayacağını ileri sürdü.

Bazı sanıkların avukatı Şaban Yağcı da soruşturmanın başlatıldığı Yalvaç Cumhuriyet Savcılığında yapılan çalışmaların hukuka aykırı olduğunu ve aramalarda usulsüzlük yapıldığını savundu.

Müvekkillerinin hiçbir terör örgütüne üye olmadığını bildiren Yağcı, terör örgütü üyeliğinden yargılanmaları halinde müvekkillerinin çalıştığı okullara çocuklarını gönderenlerin de yargılanması gerektiğini öne sürdü.

Müvekkillerinin büyükşehirlerde yaşadığı için baz istasyon kayıtlarında yer almalarının doğal olduğunu belirten Yağcı, tahliyelerine karar verilmesini talep etti.

Bazı sanıkların avukatı Göksal Taş ise bilirkişi raporlarının hazırlanmasında subjektif davranılmadığını öne sürerek, raporları hazırlayan kişilerin konularında uzman olmadığı iddiasında bulundu.

HTS ve baz kayıtlarının da yeterli olmadığını bildiren Taş, bu delillere dayanarak müvekkillerinin "terör örgütü üyeliği" ve "resmi belgede sahtecilik" suçlarından yargılanmasının hukuka aykırı olduğunu söyledi.

Müvekkili Dursun Şahin'in küçük yaşta çocuğu olduğunu ifade eden Taş, Şahin'in çocuğunun, ziyaret ettiği babasına "amca" diye hitap ettiğini belirtti.

Sanık avukatlarından Serkan Asutay da müvekkilinin tutukluluk değerlendirmesinin usule aykırı olduğunu belirtti.

Avukat Oben Ekmekçi ise müvekkilinin ÖSYM'de görevli olmadığını ve dava konusu sınav yüzünden mağdur olduğunu öne sürdü.

Bazı sanıkların avukatı Hakan Yıldız, savcılık makamının şüpheliler lehine delillere yer vermediğini kaydetti. Yıldız, sanıkların yüksek puan alan yakınlarına iddianamede yer verildiğini ancak düşük puan alan yakınlarından bahsedilmediğini ifade etti.

Savunma yapan diğer sanık avukatları da müvekkillerinin beraatlarını istedi.

Maliye Bakanlığı avukatları, bakanlığın suçtan zarar gördüğünü belirterek savunmalara katılmadıklarını bildirdi.

ÖSYM Başkanlığı avukatları ise savunmalara katılmadıklarını, iddianamede yer alan herkesten şikayetçi olduklarını belirtti. Maliye Bakanlığı ve ÖSYM avukatları, davaya müdahil olma talebinde bulundu.

SAVCI TUTUKLULUKLARIN DEVAMINI İSTEDİ

Ardından Cumhuriyet Savcısı Umut Sadak'a görüşü soruldu.

Sadak, görüşünde, Terörle Mücadele Kanunu'nun 1'nci maddesinde terörün, "cebir ve şiddet kullanarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, Anayasa'da belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak, yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dış güvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığı bozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü suç teşkil eden eylemler" olarak tanımlandığına dikkati çekti.

Aynı kanunun 7'nci maddesindeyse, terör örgütünün tanımı yapılarak, "Cebir ve şiddet kullanılarak; baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemleriyle, 1. maddede belirtilen amaçlara yönelik olarak suç işlemek üzere, terör örgütü kuranlar, yönetenler ile bu örgüte üye olanlar Türk Ceza Kanunu'nun 314'ncü maddesi hükümlerine göre cezalandırılır" hükmü bulunduğuna işaret eden Sadak, 314'ncü maddede isnat edilen suç terör örgütü üyeliği olduğunu bildirdi.

Savcının görüşünde, şunlar kaydedildi:

"Görüldüğü üzere bir örgütün, terör örgütü sayılabilmesi için üyelerinin silah kullanması gibi bir şart aranmamaktadır. Cebir-şiddet kullanmak, baskı, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit gibi yöntemlerin kullanılması bir suçun terör suçu sayılması için yeterlidir. Her ne kadar sanıklar hayatlarında ellerine silah almadıklarını savunsalar da anlatıldığı şekilde terör örgütü üyesi olmak için ele silah alınması gerekmemektedir. Yine örgütün her bir mensubunun örgütün amacına ulaşması için eline silah alması da gerekmemektedir. Örgüt hiyerarşisi içinde her bir üyenin farklı bir görevi olup, her üye üstleri tarafından kendisine verilen görevi yapmakla mükelleftir."

"Tam bir terör örgütü"

Savcının görüşünde, TCK'nın 312'nci Maddesinde "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs eden kimseye ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilir" denildiği belirtilerek, şu değerlendirmelerde bulunuldu:

"Fetullah Gülen Terör Örgütü, devlet otoritesini zaafa uğratmak, yıkmak veya ele geçirmek için kurulmuş kendine özgü yapısı olan bir terör örgütüdür. Kırmızı bültenle aranan ve örgütü yurt dışından yöneten Fetullah Gülen hakkında terör örgütü kurmak yönetmek suçundan açılmış davalar, halen derdest olan soruşturmalar vardır. Cebir, şiddet, şantaj, delil uydurma, haksız arama, tutuklama gibi yöntemleri kullanan bu örgüt kanunda tanımlandığı şekilde tam bir terör örgütüdür. Amacı devlet düzenini değiştirip hükümeti ortadan kaldırmak olan bu örgütün bu amacına ulaşmak için önceliği devlet kadrolarını ele geçirmeye verdiği, bu hedefe ulaşmak için yıllar öncesinden başta emniyet olmak üzere mülkiye, yargı ve askeriyeye eleman yerleştirilmeye başladığı anlaşılmaktadır. Emniyet ve yargıdaki kritik makamları ele geçirmeyi başaran örgüt kendine engel olarak gördüğü askeri kadroları da Ergenekon, Balyoz, İzmir Askeri Casusluk davası gibi kurguladığı kumpas davalarıyla tasfiye ettikten sonra 17-25 Aralık tarihlerinde hükümeti yıkıp, devlet idaresini tamamen ele geçirmek için nihai hamlesini yapmış, fakat amacına ulaşamamıştır.

Örgütün silahsız bir örgüt olduğu, sadece bir cemaat olduğu savunulsa da finans ayağı, yargı ayağı, emniyet ayağı olan bu örgütün kilit üyelerinin çoğunun kamu görevlisi olduğu, bu kamu görevlilerin devletin kendilerine verdiği silahları MİT tırları olayında olduğu gibi gerektiği zaman kullanmaktan çekinmediği görülmüştür. Kaldı ki bir örgütün anayasal düzeni ve rejimi demokratik yollardan değiştiremeyeceği, günü geldiği zaman silah kullanmak zorunda olduğu da bilinen bir gerçektir."

"Amaca giden her yol mubahtır"

Görüşte, örgütün nihai amacına ulaşmak için önceliği eğitime verdiği, her ilde örgüte bağlı dershaneler, özel okullar kurulduğu, başarılı öğrenciler okullarda ve kiralanan evlerde kampa alınarak, yıllar boyu hem ders çalıştırılıp hem de beyinlerinin yıkandığı ifade edildi.

Öğrencilerin üniversiteleri kazanmaları için yoğun faaliyet gösterildiği, kazanan gençler henüz kayıt yaptırırken takip edilip iletişime geçildiği, taşradan gelen gençlerin ücretsiz yurtlarına aldıkları anlatılan görüşte, "Süreç içinde kendi finans kuruluşlarını kuran, gazete ve televizyon kanalları açan, kendi şirketleri aracılığıyla madencilik gibi gelir getiren alanlara el atıp milyarlarca dolar gelir elde eden, usulsüz dinlemelerle edindikleri bilgileri kullanıp şantaj yaparak, kimisini de kandırarak himmet adı altında büyük paralar toplamaya başlayan bu örgütün güçlendikçe yöntemlerini değiştirdiği, sınav engelini bertaraf edip kısa vadede hedefe ulaşmak için ÖSYM ve sınav sorularının basım işini yapan şirketi ele geçirdiği, soruların çalınarak örgüt üyelerine dağıtıldığı, yine başka yıllara ilişkin KPSS sorularının, polis akademisi, hakimlik, savcılık sınav sorularının çalındığına ilişkin soruşturmaların derdest olduğu anlaşılmaktadır" ifadeleri kullanıldı.

Görüşte, şunlar kaydedildi:

"Tanık Fatma Nur Gümüşkaya'nın beyanında geçtiği üzere Fetullah Gülen'in 'Bizim Milli Eğitime girmemiz lazım. Amaca giden her yol mubahtır. Girin de nasıl girerseniz girin' talimatı üzerine dosya muhteviyatından açıkça anlaşılacağı üzere 2010 KPSS sorularının yine diğer merkezi sistemle yapılan sınav sorularının örgüt tarafından çalındığı, soruşturma başladıktan sonra bu soruların yer aldığı bazı bilgisayarlara kalıcı silme programları yüklendiğinin, sınavdan hemen sonra bazı bilgisayarların hard diskinin değiştirildiğinin tespit edildiği, (sanık) Baki Saçı'nın soruşturma aşamasında verdiği ifadesinde sınav sorularının sınavdan önce arkadaşı (sanık) Berat tarafından kendi mailine gönderildiğini, yine ortak arkadaşları olan Süleyman Mustafa İnanıcı ile konuştuğunu, Süleyman'ın bilgisayarından 'gelen' kutusuna girerek bu maili kendi bilgisayarına indirdiğini, daha sonra flash bellek aracılığıyla bu soruları kendisinde aldığını ifade ettiği, silinen bu soruların soruşturma aşamasında yapılan kriminal inceleme sonucu Baki'nin bilgisayarında bulunup geri getirildiği, Süleyman'ın laptopu'nun ise bulunamadığı, muhtemelen bilgisayarı imha ettiği, ifadesinde ise bilgisayarını Baki'nin aldığını söylediği, fakat bu anlatımının arkadaşı tarafından doğrulanmadığı, yine tapelere yansıyan görüşmelerde Berat'ın evdeki bilgisayarına format attığını, yine lap-topu attığını ifade ettiği, Emniyet Amiri Öner Güven'in Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneğinde yapılacak aramayı telefonla derneğin genel sekreteri olan (sanık) Mehmet Hanifi Sözen'e bildirdiği, buradaki bilgisayarlardaki delilerin yok edildiği, anlatıldığı şekilde sızdırıldığı aşikar olan soruların sanıklara bir şekilde ulaştırıldığı anlaşılmıştır."

Görüşte, soruların verildiği anın kameraya çekilmesinin mümkün olmadığı belirtilerek, soruların önceden görüldüğünün bilimsel veriler, sanıkların birbirleriyle olan ilişkileri, çalıştıkları şirketler, diğer sınavlarda aldıkları puanlar, tekrar edilen sınavda aldıkları puanlar, kopya çekilmeyen önceki yıllarda diğer adayların yaptıkları net sayıları incelenerek ortaya konulabileceği ifade edildi.

"Yanlışta birleştiler"

Akademisyenlerden oluşan komisyonun, sanıkların önemli bir kısmının soru kök ve seçeneklerini, bazılarının da çözüm için ipucu olabilecek bilgileri sınav öncesinde gördüklerine dair kuvvetli kanaat olduğunu belirttikleri aktarılan görüşte, soru kitapçıklarını inceleyen bilirkişilerin, zor sayılan birçok matematik sorusunun kalem oynatılmadan cevaplandığını, basit sorularda ise işlem yapıldığını tespit ettiklerine dikkat çekildi.

İptal edilen sınavdan 5 gün önce sanık Baki Saçı'nın bilgisayarına girdiği anlaşılan, oluşturulma tarihi 28-29 Haziran 2010 olan Genel Yetenek ve Genel Kültür sorularının bulunduğu dijital dosyada, Genel Kültür ve Genel Yetenek sorularının doğru şıklarının koyulaştırıldığının görüldüğü bildirilen görüşte, şunlar kaydedildi:

"Genel Yetenek sorularından 39 ve 53, Genel Kültür sorularından 9 ve 11 nolu soruların koyulaştırılan şıkkının doğru cevap olmadığı halde Genel Yetenek 39. soruda en başarılı 3 bin 227 adaydan bin 927'sinin, 53. soruda 370'inin koyulaştırılan, ancak yanlış olan şıkkı işaretleyerek yanlışta birleştikleri, Genel Kültür sorularından 9. soruda en başarılı 3 bin 227 adaydan bin 211'inin, 11. soruda 100'ünün koyulaştırılan, ancak yanlış olan şıkkı işaretleyerek yanlışta birleştikleri, yüksek başarılı olduğu kabul edilen 3 bin 227 adaydan bin 927'sinin sızdırılan sorularda aynı yanlışta birleşmesinin, yine aynı yanlışta birleşenlerin aralarında karı-koca, akrabalık, telefon, iş yeri, adres, mali irtibatları ve testlerde aynı sayıda neti yapmış olmaları da göz önüne alındığında bu durumun sanıkların sınavdan önce soruları gördüklerini ortaya koymuştur."

Bin 148'i akraba, 896'sı karı koca...-

Görüşte, sınavda yüksek başarı gösteren 3 bin 227 kişinin bin 148'inin akraba, hatta sınavı kazananların neredeyse üçte birinin, 896'sının karı koca olduğu belirtildi, yüksek başarı gösterenlerden bin 175'inin tekrar edilen sınava girmedikleri kaydedildi.

Tekrarlanan ve daha kolay olduğu bilimsel verilerle ispatlanan sınava giren 2 bin 52 adaydan bin 999'unun netini düşürdüğü, diğer iptal edilen sınavdaki bütün soruları doğru yanıtlayarak 120 net yapan 350 kişiden 148'sinin tekrarlanan sınava girmediği, girenlerden sadece 11'inin 100 neti geçebildiği ve en yüksek yapanın da 108 nette kaldığına işaret edilen görüşte, şu bilgilere yer verildi:

"Tekrarlanan sınava giren yüksek başarılı 188 kişinin ise 75 ile 100 net arasında kaldığı görülmüştür. İlk sınavda 120 net yapan 3 kişi ise tekrarlanan sınavda 50 netin altına düşmüştür. İlk sınavda 120 net yapan bir kişinin 3 ay 20 gün sonra tekrarlanan sınavda 50 netin altına düşmesi, soruların çalındığının ve sanıklara verildiğinin en büyük delilidir. Yine 120 netten 75 nete düşülmesi de dış faktörlerle veya hastalıklarla açıklanamaz . 2005'ten 2012 yılına kadar yapılan sınavlarda hiçbir öğrenci eğitim bilimlerinde 120, 119, 118 veya 117 net yapmamışken. sadece 2010 KPSS eğitim bilimleri branşında 350 kişinin 120 net, 423 kişinin 119 net, 493 kişinin 118 net, 401 kişinin 117 net, 290 kişinin 116 net yapması hayatın olağan akışına aykırıdır.

2009 KPSS Genel Yetenek sınavında 6 kişi 60'da 60 net yaparken 2010 genel yetenek sınavında bin 28 kişinin 60'da 60, 2 bin 532 kişinin 60'da 59, 4 bin 963 kişinin 60'da 58, 7 bin 859 kişinin 60'da 57, 10 bin 785 kişinin 60'da 56 net yapması hayatın olağan akışına uygun değildir. Zira bir önceki yılki sınavda 56 net yapan kişi sayısı 912 iken bir yıl sonraki sınavda bu sayı 10 bin 785'e çıkmıştır. Yine Genel Kültür bölümünde 2009'da 2 bin 391 kişi 50 net yapmışken 2010'da 17 bin 474 kişinin 50 net yaptığı anlaşılmıştır. Diğer yıllardaki başarı oranları ile 2010'daki başarı oranının kıyaslanmasıyla başarının aniden ve bu oranda yükselmesinin nedeni orta zekalı herkes tarafından anlaşılabilecektir. Aksinin kabulü bu kadar üstün zekalı öğrencinin aynı anda aynı sınava girdiği anlamına gelecektir ki, bu kadar üstün zekalı olan sanıkların tekrarlanan sınavda yarı yarıya varan oranlarda netlerini düşürdükleri ve bin 927 tanesinin aynı yanlışta birleştiği düşünüldüğünde, o kadar da üstün zekalı olmadıkları anlaşılmaktadır . Bu oranlar dahi tek başına bu sınavda kopya çekildiğinin göstergesidir. Pek çok sanığın baz birlikteliği olduğu nazara alındığında sanıkların bir araya gelip sorularla ilgili toplantılara katıldığı, soruların sanıklara çalıştırıldığı, cevaplarının gösterildiği anlaşılmaktadır. MASAK raporunda belirtilen bazı sanıklar arasındaki para trafiği de bu sanıklarca açıklanamamıştır."

"Tutukluluk durumlarının devamına"

Görüşte, sanıkların bir kısmının matematik bölümü mezunu olması ya da bu alanda yüksek lisans yapmalarının kopya çekmeyecekleri anlamına gelmeyeceği, zira sadece çok yüksek puan alanların kamuda öğretmen olarak atamasının yapıldığı belirtildi.

Binlerce matematik mezunu adayın sınava girdiği, fakat bunların çok azının atandığı ifade edilen görüşte, "Örgütün amacı; elemanlarını Milli Eğitim sistemine entegre edip, küçük çocukları çekirdekten etkilemek ve bunları ilerde kendi saflarına çekmektir" denildi.

Soru kitapçıklarını inceleyen bilirkişinin, zor sayılan pek çok matematik sorusunun kalem oynatılmadan cevaplandığını, basit sorularda ise işlem yapıldığını belirlediğine işaret edilen görüşte, raporda bazı maddi hataların olmasının tüm raporun yanlış olduğu ve sanıkların kopya çekmediği anlamına gelmeyeceği vurgulandı ve bu maddi hataların giderilmesi için ek rapor alınmasının yeterli olacağı kaydedildi.

Görüşte şu değerlendirmelere yer verildi:

"Soruların çalınıp üçte biri karı koca olan bu sanıklara verilmesinin, örgüte ait dershanelerde yapılan sınavlarda bire bir bu sınavlarda çıkan soruların sorulmasının sebebi bu sanıkların da bu örgütün birer üyesi olmasıdır. Bu itibarla birbirini tanıyan, akrabalık bağı olan, aynı dershanelerde çalışan, birbirleriyle para alış verişi olan bu sanıkların ciddi bir organizasyon dahilinde örgüt içinde bu soruları yayılması sonucu yapılan sınavda yüksek başarı gösterdikleri anlaşılmaktadır.

Anlatıldığı şekilde terör örgütü üyesi olduğu yönünde kuvvetli suç şüphesi bulunan sanıkların içeriği itibarıyla sahte cevap anahtarı oluşturup evrakta sahtecilik suçunu işledikleri, soruların çalındığı nazara alındığında sanıkların bu eylemlerin aynı zamanda suç eşyasının kabul edilmesi suçunun unsurlarını da oluşturduğu, kopya alan sanıklardan bir kısmının bu sınavdan aldıkları yüksek puanlarla kamuya atanıp haksız yere maaş alarak kamuyu dolandırdıkları, atılı terör örgütü üyeliği suçunun katalog suçlardan olması, kanunda öngörülen cezasının üst sınırı, örgütün diğer bazı mensuplarının yurt dışına kaçtıkları, bu dosyadaki pek çok sanığın da halen firarda olduğu, tutuklu sanıkların da serbest bırakılmaları durumunda kaçma şüphelerinin bulunduğu, tutuksuz sanık ve tanıkların da henüz dinlenilmediği anlaşılmakla tüm tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi, yakalama kararlarının infazının beklenmesi, sanık Öner Güven hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkartılması, yayıncı, dershane öğretmeni ve matematik profesöründen oluşan başka bir heyetten ek bilirkişi raporu alınması, suçtan zarar görme ihtimaline binaen katılma taleplerinin kabulüne karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur."

Mahkeme heyeti, savcının görüşünün alınmasının ardından müzakereye geçti.

23 SANIĞA TAHLİYE

Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, 54 tutuklu sanıktan Oktay Ceviz, Şemsettin Kaya, Ömer Mıstıkoğlu, Fatih Yıldız, Metin Uzunoğlu, Yaşar Karademir, Mustafa Avan, Kemal Çelebi, Salih Kaya, Resul Eralp, Ramazan Alkan, Ahmet Batuk, Hasan Demir (Ahmetoğlu), Hüseyin Kaleyci, Naci Yaman, İbrahim Zık, İlker Yalçın, Hüseyin Güngör, Mustafa Sarıtaş, Fatih Özbahçeci, Mustafa Kılınç, Muhammet Fuat Sural ve Yakup Şaban olmak üzere 23'ünün tahliyesine karar verdi.

31 sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi, ÖSYM ve Maliye Bakanlığı’nın müşteki olarak katılma talebini ise gelecek duruşma değerlendirecek.

DAVA 26 MAYIS'A ERTELENDİ

Cumhuriyet Savcısı Umut Sadak'ın, sanıklardan Öner Güven hakkında tutuklamaya dönük yakalama kararı çıkarılması talebi reddedilirken, davaya 26 ve 27 Mayıs 2016'da devam edeceği açıklandı.

Tutuklu sanıklar

Mahkeme heyetinin tutukluluklarının devamını kararlaştırdığı 31 sanık ise şöyle:

"Dursun Şahin, Hakan Meşhur, Hasan Demir (Mustafa oğlu), Ahmet Onsekiz, Hüseyin Elmas, Mehmet Akbaş, İhsan Kocaman, Bekir Çayır, İsmail Komiş, Burak Deniz Bektaş, Eyüp Kartal, Fırat Gazioğlu, Ferruh Kaymak, Bünyamin Bülbül, Hayrettin Tepe, İbrahim Filiz, Mevlüt Akgün, Emrullah Avşin Ulus, Mehmet Önuçar, Mehmet Ateş, Tuncay Ertaş, Mehmet Ünlü, Tahir Vanlı, Gazi Ayhan, Özkan Özden, Muhammed Baysal, İdris Çiftçi, Yalçın Yalçın, Gökhan Menteş, Levent Çelebi ve Harun Kocaman."

KPSS davasında ilk 4 celsedeki sanık savunmaları
Paralel yapı-Sınav yolsuzlukları manşetlerimiz

(26 Mart 2016, 19:28)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=7816    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.015.743