Fetullah Gülen ve cemaati aleyhine ABD'de 6 suçlamadan dava açıldı. Davacılar ise, Gülen'in 'Tahşiye' davasında kumpas kurarak tutuklattırdığı 3 Türk vatandaşı. Dava dilekçesinde, ABD'deki Gülen cemaati yönetimindeki okulların, kriterleri karşılamayan çok sayıda Türk öğretmene ABD'de çalışma vizesi alarak bir anlamda 'insan kaçakçılığı' yaptığı belirtiliyor.
11.12.2015 22:27 Paralel Yapı'nın faaliyetleri nedeniyle zarar gördükleri gerekçesiyle ABD'de Fetullah Gülen aleyhine dava açan üç kişi, Amerikan mahkemesinden Gülen'in tazminat cezasına çarptırılmasını talep etti.
Uluslararası hukuk firmaları Amsterdam & Partners LLP şirketinin yöneticisi Robert Amsterdam ve Fox Rothschild LLP'nin avukatı Patrick Egan tarafından Washington'da kamuoyuna duyurulan dava, Pennsylvania eyaletindeki bölge mahkemesinde 6 başlık altında yöneltilen suçlamalarla açıldı. Davacılar Bünyamin Ateş, Turgut Yıldırım ve Murat Öztürk, dava dilekçesinde Fetullah Gülen ve yaklaşık 50 isimsiz kişi hakkında şikayette bulunarak jürinin şikayet hakkında bir karara varmasını talep etti.
ABD'deki “yabancı uyruklu kişilerle ilgili haksız fiil yasası” kapsamında açılan davada, Gülen'in önemli konumlardaki takipçileri vasıtasıyla “Türkiye'deki bir dini gruba yönelik zulüm başlattığını, bunun sonucunda davacıların onlarca kişiyle beraber keyfi şekilde uzun süre tutuklu kaldığı” belirtildi.
Gülen'in kendisine yönelik bahsi geçen kişilerden gelen eleştiriler nedeniyle böyle bir eylemde bulunduğu kaydedilirken, Gülen'in Türkiye'de polis ve yargı içinde kendisine sadık kişilerden oluşan bir ağa sahip olduğu ifade edildi.
“Bu davranış, oturmuş uluslararası hukuku ve davacıların ABD mahkemelerinin ihlallerle ilgili hüküm vermesi için müracaat edebileceği Yabancılar Hakkındaki Haksız Fiil Yasası'nı ihlal etmektedir” denilen dilekçede, Gülen'in emriyle Türkiye'deki komplocularının yasaya aykırı şekilde kanıt yerleştirdikleri, arama emri uydurdukları, yasa dışı şekilde dinleme yaptıkları ve bunların sonucunda davacıları yasal zemin olmadan tutuklayarak 20 aya kadar hapiste tuttukları ifade edildi.
-“Siyasi strateji izlemiştir”-
Dilekçede Fetullah Gülen'in 1998'den beri Pennsylvania eyaletinde yasal oturma izniyle bulunduğu, buna rağmen yardımcıları vasıtasıyla Türkiye'de aktif olduğu belirtildi. Dilekçede, “Son 20 yılda Gülen, takipçilerinin özellikle polis ve yargı gibi resmi makamlarda yer edinmelerini destekleyen bir siyasi strateji izlemiştir ve bu kişiler sayesinde Türk halkı üzerinde yozlaşmış bir etki sürdürme imkanı bulunmaktadır” denildi.
Türkiye'deki Balyoz davası ve 17 ile 25 Aralık soruşturmalarının hatırlatıldığı dilekçede, Gülen'in Türkiye'de seçimle iş başına gelmiş hükümeti devirmek amacıyla önemli devlet kurumlarına sızmakla suçlandığı, ayrıca Türkiye'nin Gülen'in iadesini talep ettiği hatırlatması da yapıldı.
-“25 milyar doları idare ediyor”-
Dilekçede Gülen'in uluslararası anlamda yaklaşık 10 milyon takipçisi bulunduğu, kendisine mali destek sunan bir şirketler ve sivil toplum ağı kurduğu, yaklaşık 25 milyar dolarlık bir varlığı yönettiği, ABD'de çeşitli soruşturmalara maruz kalan 120 okulu kontrol ettiği ifade edildi. Adı verilmeyen yaklaşık 50 kişinin de Gülen ile hareket ederek dava konusu olan komploları kurdukları belirtildi.
-Tahşiye yayınevi-
Davacılar Bünyamin Ateş, Turgut Yıldırım ve Murat Öztürk'ün Türk vatandaşı oldukları, Türkiye'de ikamet ettikleri ve “Nur hareketinin bir kolu olan Mehmet Doğan hareketi” ile bağlantılı oldukları belirtilen dilekçede, Mehmet Doğan ve Doğan hareketi mensuplarının Bünyamin Ateş'in ortağı olduğu Tahşiye ve Rahle adlı yayınevlerinde basılan kitaplarla Gülen'e yönelik eleştiriler getirdikleri, bu nedenle Gülen'in hedefi oldukları kaydedildi.
2009 yılının nisan ayında Gülen'in herkul.org sitesindeki konuşmasında davacıları da içeren çok sayıda kişiyi hedef aldığı, Tahşiye ile El Kaide örgütü arasında benzerlik kurduğu, Gülen'in emirlerinin bir televizyon kanalında yayınlanan “Tek Türkiye” dizisi yoluyla devam ettiği, Gülen'in dizinin içeriğini yayından önce gizlice onayladığı iddia edildi.
Dilekçede, “Gülen'in emirlerinden günler sonra Ali Fuat Yılmazer dahil Paralel Yapı'ya bağlı bir grup polis müdürü ve savcının harekete geçerek davacıların da içinde bulunduğu Doğan hareketi üyelerini gözaltına aldığı, Gülen'e bağlı yargıçların kararlarıyla birçok kişinin dinlendiği ve takip edildiği” belirtildi.
-“Cezai tazminat gerektirecek kadar zalimce”-
Davacı Ateş, Yıldırım ve Öztürk'ün silahlı terör örgütüne üye olmakla suçlandığı, bunun sonucunda 8 ay ile 20 ay arasında değişen süreler boyunca tutuklu kaldığı hatırlatılarak, “Buna ek olarak davacılar haksız tutukluluk nedeniyle maddi kaybın dışında ağır manevi zarara uğramışlar, ailelerinden ayrı kalmışlardır. Davalının davranışı kasıtlı, kötü niyetli ve cezai tazminat gerektirecek kadar zalimcedir” denildi.
Dilekçede ayrıca, Gülen'in eylemleri nedeniyle davacıların eşitlik, inanç özgürlüğü, özel hayatın gizliği gibi temel haklarından mahrum kaldıkları, keyfi tutuklama ve tutukluluk süresinin uzatılması gibi durumlarla karşılaştıkları, bunların da uluslararası hukuka aykırı olduğu ifade edildi.
Dava dilekçesinin sonunda, “Bunun karşılığında davacılar Bünyamin Ateş, Turgut Yıldırım ve Murat Öztürk, mahkemenin kendileri lehine, zararlarının karşılanması için miktarı davada belirlenecek bir tazminata, mahkemenin adil ve uygun bulacağı faiz, masraf, avukatlık ücretleri, cezai tazminat ve benzeri hususlar konusunda karara varmasını talep etmektedir” ifadesi yer aldı.
BASIN TOPLANTISI
Amsterdam & Partners LLP şirketinin yöneticisi Robert Amsterdam ile Fox Rothschild LLP şirketinden avukat Patrick Egan, Washington'daki Ulusal Basın Kulübü'nde, "Paralel Yapı" ile ilgili yürütülen araştırmalar hakkında ve açılan dava ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Avukat Egan, davanın Pennsylvania'daki bölge mahkemesinde açıldığını, davacı Bünyamin Ateş, Turgut Yıldırım ve Murat Öztürk'ün Gülen'in öğretilerine karşı çıkan bir dini grubun üyeleri olduğunu söyledi. Mehmet Doğan adlı kişinin öğretilerini benimseyen bir grubun üyesi üç kişinin ve bu öğretileri benimseyen birçok kişinin 'Paralel Yapı'nın zulmüne uğradığını kaydeden Egan, şunları söyledi:
"Açtığımız davada Doğan'ın takipçilerine komplo kurulduğunu, haksız yere suçlandıklarını ve hapse gönderildiklerini, Gülen'in ve onun yardımcılarının direktifiyle bu hareketin mensuplarının yerleştirdiği sahte kanıtlarla suçlandıklarını, bu durumun ABD'nin yabancılarla ilgili haksız fiil yasasının ihlali olduğunu belirtiyoruz."
Egan, bu yasanın ABD'deki herhangi birinin eylemlerinin bir başka ülkedeki kişilerin uluslararası insan haklarını ihlali konusunu kapsadığı bilgisini verdi.
Egan, "Yaptığımız şikayet, uygun olmayan kanıtlarla, komplo ile yerleştirilmiş kanıtlarla davacıların hapsedildiği, bu kişilerin özgürlüklerinin 20 ay boyunca ellerinden alındığı yönündedir. Bu tamamen dini inançları nedeniyle ortaya çıkmış bir hak mahrumiyetidir ve ABD'deki yabancılarla ilgili haksız fiil yasasının ihlalidir" dedi.
Davanın Fetullah Gülen dışında 'Paralel Yapı'nın üyeleri aleyhine de açıldığını ifade eden Egan, Gülen dışında davaya konu olacak kişilerin bazılarının isimlerine henüz ulaşamadıklarını, isimleri bilinen kişiler aleyhinde henüz yeterli bilgi bulunmadığını söyledi.
Egan, Amerikan mahkemesinden adil bir sonuç beklediklerini kaydetti.
PARALEL YAPI PANİĞE KAPILDI
Paralel yapı davaların açılması üzerine paniğe kapıldı. Konuyla ilgili basına bir açıklama yapan Gülen'in avukatları, "Emniyet İstihbarat, MİT ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan raporlardan hukuk bürosu haberdar edilmemiştir. Eğer haberdar edilmiş olsalardı, El Kaide yanlısı olduğu konusunda MİT ve Genelkurmay Başkanlığı'nın raporu olan bir konuyu ülkemizi teröre destek veren bir ülke konumuna sokmamak için ABD adli makamlarına taşımazlardı." dedi.
Paralel yapının merkez yayın organı olarak nitelendirilen Zaman gazetesinde "Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatları: Hukuk bürosu bilgilendirilmemiş" başlığıyla şu haber yayınlandı:
"Hükümet tarafından tutulan İngiliz hukuk firması Amsterdam & Partners LLP'nin kurusu Robert Amsterdam Tahşiye davası üzerinden Fethullah Gülen Hocaefendi hakkında ABD'nin Pennsylvania eyaletinde dava açıldığını söyledi.
Fethullah Gülen Hocaefendi'nin avukatları açılan dava ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi;
"Hükümetle yaptıkları sözleşme doğrultusunda hareket ettiklerini söyleyen hukuk bürosu yetkilisi, Sayın Gülen aleyhine ABD'de dava açtıklarına dair bir açıklama yapmıştır.
Hükümeti temsilen hareket ettiği bilinen bu hukuk bürosu, 'Tahşiyeciler' olarak ifade edilen grup mensubu bazı kişiler adına kamuoyuna yansıyan başvuruyu yapmıştır. Bu gerçek, hem ülkemizde hem de ABD'de başlatılan tahşiye operasyonu sürecinin hukuki değil siyasi olduğu kanısını güçlendirmektedir.
Söz konusu başvuru, İstanbul Başsavcılığı tarafından maksatlı bir şekilde yapıldığı gibi Tahşiye grubuna yönelik soruşturmanın Sayın Gülen'in sohbeti sonrasında başlatıldığı iddiasına dayandırılmıştır. Ancak, bu iddia bizzat savcılık tarafından hazırlanan iddianamede tekzip edilerek, Emniyet İstihbarat, MİT ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan rapor üzerine başlatıldığı belirtilmiş ve bu raporlar da dosyaya konulmuştur.
Anlaşılan, Emniyet İstihbarat, MİT ve Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan raporlardan hukuk bürosu haberdar edilmemiştir. Eğer haberdar edilmiş olsalardı, El Kaide yanlısı olduğu konusunda MİT ve Genelkurmay Başkanlığı'nın raporu olan bir konuyu ülkemizi teröre destek veren bir ülke konumuna sokmamak için ABD adli makamlarına taşımazlardı. Varsayımlara göre sorumluluk yüklemenin hukuken ve ülke menfaatleri açısından sakıncaları bu başvuru neticesinde görülecektir.
Dosya içerisinde yer alan bilgi ve belgeler incelendiğinde yöneltilen suçlamaların haksızlıktan öte karşı bir operasyon olduğu görülecektir.
Açılan bu dava, hükümeti temsil eden hukuk bürosu tarafından ABD mahkemelerine açıldığından, iki yıldır yürütülen sürecin hukuksuz olduğu ve suçlamaların mesnetsiz olduğu bizzat hükümet tarafından ABD mahkemelerine tescil ettirilmiş olacaktır.
Dava süreciyle ilgili olarak tüm gelişmeler tarafımızdan açıklanarak, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi sağlanacaktır."
ABD MAHKEMESİNDEN GÜLEN'İ SEVİNDİREN KARAR
30.06.2016 11:39 Türkiye'deki "Tahşiyeciler davasının" tarafı bir grubun ABD'de bir hukuk firması aracılığıyla Fethullah Gülen aleyhine açtığı dava reddedildi. ABD'li hakim iddiaları "siyasi" buldu ve "ABD ile bir ilgisi yok" dedi.
GEREKÇELİ KARAR: “SUÇ İDDİALARI TÜRKİYE’DE YAŞANDI, ABD’YLE ALAKASI YOK”
Federal Yargıç Robert Mariani iddiaları temelsiz bulduğunu belirterek davayı geri çevirdi. Yargıç Mariani karar yazısında Amsterdam Hukuk Bürosu'nun siyasi içerikli ve temelsiz iddialar sunduğu gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verildiğini açıkladı.
DAVAYI AÇAN HUKUK BÜROSUNDAN MAHKEMEYE TEPKİ
01.07.2016 12:19 ABD'de Pennsylvania bölge mahkemesinin, Fetullah Gülen aleyhine açılan davada "yetkisizlik" kararı verdiğini bildiren Amsterdam&Partners hukuk firması yetkilisi Robert Amsterdam, Gülen örgütünden zarar gören müvekkillerinin haklarını savunmak için hukukun tüm imkanlarını kullanacağını söyledi.
Paralel Yapı'nın Türkiye ve ABD'deki yasa dışı faaliyetlerini hukuki olarak soruşturan Amsterdam&Partners hukuk firmasının yetkilisi Robert Amsterdam, Pennsylvania bölge mahkemesinin Fetullah Gülen'le ilgili aldığı karar hakkında AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Davanın, Paralel Yapı tarafından 2009 yılında haksızlığa maruz bırakılan "Tahşiyeciler" grubuna mensup 3 kişi adına açıldığını hatırlatan Amsterdam, mahkemenin davayı "yetkisizlik" gerekçesiyle reddettiğini bildirdi.
"Yaptığımız, Gülen'in kurbanları için ABD'de adalet aramaktır." diyen Amsterdam, davaya bakan yargıcın sadece usul yönünden değerlendirme yaptığına ve davayla ilgili deliller üzerinde hiç durmadığına dikkati çekti.
Amsterdam, 2013 yılında ABD Yüksek Mahkemesi'nde görülen Kiobel davasında, ABD dışında gerçekleşen haksız eylemler nedeniyle Amerikan vatandaşı olmayan kişiler arasındaki uyuşmazlıklarda Amerikan mahkemelerinin yetkili olmayacağına karar verildiğini ve yargıçların değerlendirme alanının daraltıldığını anlattı.
- "Gülen'i, Türkiye'deki eylemlerinden dolayı bir Amerikan mahkemesinin önüne getirmeye çalışıyorduk"
Amsterdam, "Gülen'i, Türkiye'deki eylemlerinden dolayı bir Amerikan mahkemesinin önüne getirmeye çalışıyorduk. Bu mahkeme, kendi bölgesindeki yasalara göre ABD'nin bu yargı yetkisine sahip olmadığına hükmetti." ifadesini kullandı.
Kararın, "usule ilişkin gerekçelerle" alındığını vurgulayan Amsterdam, "Kararı değerlendiriyoruz. Hukuki mücadelenin seyrine müvekkillerim ile görüştükten sonra karar vereceğiz ancak bu kişilerin haklarını savunmak için hukukun tüm imkanlarını kullanacağız." yorumunu yaptı.
- "Gülen hakikaten itibarını düşünseydi adalet karşısına çıkıp gerçekleri anlatırdı"
Gülen'in hakkındaki herhangi bir hukuki adımın önünü kesmek için yüksek ücretler ödenen avukatlarla hareket ettiğini aktaran Amsterdam, "Eğer hakikaten itibarını düşünseydi adalet karşısına çıkıp gerçekleri anlatırdı." değerlendirmesinde bulundu.
ABD'de denizaşırı tüm davaların oldukça zorlu olduğunu bildiklerini aktaran Amsterdam, Gülen'in bağışlar yoluyla bu ülkede ciddi bir siyasi çıkar ağı üzerine oturduğunu kaydetti.
- Paralel Yapı'nın ABD'deki okullarıyla ilgili soruşturmalar sürüyor
Paralel Yapı'nın ABD'deki okulları hakkındaki tüm soruşturma süreçlerinin aynı hızla devam ettiğine vurgu yapan Amsterdam, "Gülen hareketinin Teksas, California, Florida ve Ohio gibi eyaletlerdeki okullarına ilişkin tüm soruşturmalar devam ediyor." dedi.
Paralel Yapı'ya bağlı olarak ABD'de faaliyet gösteren sözleşmeli (charter) okullarda çok sayıda usulsüz işlemin yapıldığını anlatan Amsterdam, bunlarla ilgili delilleri toplayıp gerekli başvuruları ilgili eyalet kurumlarına yaptıklarını ve bu soruşturmaları yakından takip ettiklerini ifade etti.
Amsterdam, "ABD sınırları içinde yapılan vize usulsüzlükleri, okul yöneticileri arasındaki ihale usulsüzlükleri ve finansal çarpıklıklar gibi tüm konular Amerikan hukukuna tabi olarak mercek altındadır." şeklinde konuştu.
- California, Pennsylvania ve Teksas'taki hukuki süreçler
Paralel Yapı'nın ABD'de faaliyet gösteren sözleşmeli okullarıyla ilgili olarak önce California ve Pennsylvania eyaletlerinde daha sonra da Teksas'ta dava açılmıştı.
Şubat ayında California'da açılan davada Paralel Yapı’yla ilişkili Magnolia Okulları mercek altına alındı. Bu eyalette 11 okul ile sözleşmeli okul statüsünde faaliyet gösteren Magnolia Okulları hakkında, bu okulların finansal açıdan incelenmesi için California Eğitim Bakanlığına başvuruda bulunuldu.
- 22 milyon dolarlık ihale
Magnolia Okulları'nın son dönemde yaptığı 8 başvuruyu, kendilerinin hukuki adımlarının ardından geri çektiğini belirten Amsterdam, "Bu okullardaki finansal düzensizlikleri bildikleri için yeni başvurularını geri çektiler" ifadelerini kullanmıştı.
Nisan ayında ise Teksas'ta Paralel Yapı ile bağlantılı Solidarity adlı şirketle ilgili dava dilekçesi verilmişti. Dilekçede, 2003-2009 arasında (Paralel Yapı'ya ait) Harmony Okulları'nda çalışan ve daha sonra Solidarity adlı şirkete geçen bir yöneticiye (2 yıl içinde) toplamda 22 milyon dolarlık müteahhitlik işinin verildiği iddia ediliyordu.
Türkiye'den bu okullara getirilen öğretmenlerin ve diğer çalışanların H1-B vizesiyle geldiklerine işaret eden Amsterdam, bu vizelerin uygunsuz bir şekilde kullanıldığının birçok kez tespit edildiğini ve bununla ilgili süreçlerin de devam ettiğini aktardı.
- FBI soruşturması devam ediyor
2014 yılı haziran ayında başlayan FBI soruşturmasının ilk ayağında Paralel Yapı'ya ait Chicago merkezli Concept Okulları adı altındaki 30 sözleşmeli okulun, 2003 ile 2013 yılları arasında 5 milyon dolardan fazla devlet desteğini kendi üyelerine aktararak usulsüzlük yaptığı iddia edilmişti. İlk etapta 3 eyalette başlatılan soruşturma süreci devam ediyor.
Geçen yıl kasım ayında da ABD Kongre üyesi Raul Grijalva, ABD Eğitim Bakanı Arne Duncan'a mektup göndererek, Paralel Yapı ile bağlantılı okullar hakkında yürütülen soruşturmalarla ilgili rapor talep etmiş, konu bu vesileyle Kongre'nin de gündemine gelmişti.
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları manşetlerimiz
Paralel yapı-ABD bağlantıları manşetlerimiz
Paralel yapı-14 Aralık (2014) 'Tahşiye kumpası' soruşturması manşetlerimiz
(11 Aralık 2015, 22:27), son güncel.: (01 Temmuz 2016, 12:19)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: