17-25 Aralık ihanetinin ardından maskesi düşen Paralel örgütle tüm ilişkilerini kesen, örgüte yönelik çarpıcı açıklamaları ve twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla gündeme gelen Orkide Yağları'nın sahibi Ahmet Küçükbay, Paralel'e verdiği reklamları durdurunca ağır ve çirkin hakaretlerin hedefi oldu.
26.11.2015 22:21 Paralel Yapı’ya yönelik çarpıcı açıklamaları ve twitter hesabından yaptığı paylaşımlarla gündeme gelen Orkide Yağları’nın sahibi Ahmet Küçükbay, Star Gazetesi’ne yaptığı açıklamada, Paralel çetenin gerçek yüzünü gördükten sonra Paralel Yapı ile anılan kurumlardan istifa ettiğini ancak buna rağmen ağır ithamlara maruz kaldığını anlattı. “Paralel Çete’ye Geçit Yok” mesajı veren Küçükbay, 17-25 Aralık ihanet operasyonundan önce İzmir’de, Paralel Yapı’nın en önemli destekçileri arasındaydı.
İHANET ETTİLER
17-25 Aralık sürecinden sonra Paralel Yapı’nın gerçek yüzünün görüldüğünü söyleyen Küçükbay şöyle konuştu: “Samimi düşüncelerle devletine ve milletine bağlı, ahlaklı insan yetiştirsin diye destek olduğumuz yapının içinde, hükümeti hedef alan unsurların olduğunu devlet büyüklerimizden ve basın yayın kurumlarından öğrendim. Paralel çete ile ilgili ortaya çıkanları gördükçe hayrete düştüm. Doğruluk, dürüstlük ve ahlaktan bahseden bir yapı nasıl olur da siyasi amaçlar gütmeye başlar. Tabanda ibadetinde, işinde-gücünde insanlar var ama devlet içinde başka bir devlet gibi hareket eden, yasadışı yollarla insanları dinleyen ve sınavlarda usulsüzlük yapan Paralel ihanet şebekesi asla kabul edilemez. 17-25 Aralık, devlete ihaneti ortaya çıkardı, kim buna tevessül etmişse haindir.”
TUSKON POLİTİZE OLDU
Küçükbay 17-25 Aralık süreci sonunda cemaatten kopuş sürecine ilişkin şunları söyledi: “17-25 Aralık süreci sonunda durumu tam kavrayamadık, bir süre şaşkınlıkla izledik. TUSKON’a üyeydim. Orası bir sivil toplum kuruluşu olduğu halde, topluluk psikolojisi ile üyeleri toplantılarda kendi iradeleri dışında yönlendirmeye çalıştıklarını gözlemledim. Bu, bana doğru gelmedi. Mesleki ve ekonomik açıklamaların dışına çıkılarak siyasi demeçler verilmesi, hatta devlet büyüklerimize hakaret edilmesi (bizimle hiç ilgisi olmamakla beraber) bizleri rencide etti. Bunun neticesinde TUSKON’dan istifa etmek suretiyle tepkimi vermiş oldum. Ben, devletin bütünlüğünü ve devlet büyüklerini hedef alan Paralel ihaneti kabullenemem. Böyle bir çeteyle ne tür bir gönül birliğim olabilir. Ayrıca dindar ve inançlı bir hayat yaşamak, yardıma ihtiyacı olan kesimlere hizmet etmek cemaatin tekelinde değil. Üstelik toplumun muhafazakâr ve inançlı kesimleri AK Parti iktidarı ile rahat etti.”
Cemaat adı verilen yapıdan 1 Kasım seçimleri öncesi ayrıldığını anımsatan Küçükbay, bazı çevrelerin kendisini sanki 1 Kasım seçimlerinden sonra tavır değiştirmiş gibi göstermesini iftira olarak değerlendirip sözlerini şöyle sürdürdü:
REKLAMI KESTİM
“7 Haziran seçimlerinden önce Paralel Yapı’nın basın kuruluşlarına verdiğimiz reklamları durdurduk. Biz insanların eylemleriyle söylediklerinin birbiriyle uyumlu olması gerektiğini düşünürüz. Ben kendimi biliyorum, iftira edenler elbet bir gün mahcup olur ve hesabını verir” dedi.
Nisan ayı itibariyle Gediz Üniversitesi mütevelli heyetinden de ayrıldığını ifade eden Küçükbay, “Kuruluşundan itibaren Gediz Üniversitesi’nin mütevelli heyetinde bulundum. Buraya da yardımlarımız oldu. Ancak bu kurumdan da her türlü tartışmayı önlemek ve safsataların önüne geçmek adına istifa ettim” şeklinde konuştu.
Kapımız herkese açıktı
Doğruluğuna inandığı kurum ve ihtiyaç sahiplerine yardım ettiğini ifade eden Küçükbay, “2005 yılında açılışını bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı ilköğretim kurumunu Milli Eğitime kazandırdık. Bu yapıyı seksenli yıllarda tanıdım. Diğerlerinden ayırmadan eğitim kurumlarına da benzeri şekilde yardımlarda bulundum. Çeşitli kültürel ve sosyal etkinliklerine herkesle beraber iştirak ettim” dedi. Küçükbay son söz olarak, “Şahsım ve şirketim adına çok eski yıllardan beri hayır işlerinde bulunmaya gayret ettim. Bilhassa Ramazan aylarında Türkiye’nin dört bir yanından yardım için gelen hayır kuruluşlarına, sivil toplum örgütlerine, öğrenci okutan derneklere nakdi ve ayni yardımlarda bulundum” dedi.
KANAL 35 ÜLKEMİZİN HİZMETİNDE
Kanal 35’in ülkenin hizmetinde olduğunu vurgulayan Küçükbay şöyle konuştu: “Kanal 35’i 2008 yılında İzmir’de milli ve manevi değerlere saygılı yayın yapan bir televizyon kanalı olarak AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu ve AK Parti İl Yönetimi’nde bulunan arkadaşlarla birlikte kurduk ve başlangıçtaki yayın politikamızdan hiç şaşmadık. Kanal 35 devletimizin gücünü ve hükümetimizin icraatlarını destekleyen çizgisini hiç bozmadı.”
Devletin etrafında kenetlenelim
Küçükbay, “Çok ağır hakaretlere uğradım. Hak etmediğim ithamlarla yüz yüze geldim. Bu nedenle seçim öncesi de twitter hesabımdan açıklama yaptım. Benimle ilişkilendirilmemesi gereken söz konusu yapı ve kurumlar yüzünden hedef gösterilmeyi hak etmedim. Paralel Yapı’ya karşı tavrım net. Devlet içinde yapılanan, devletin bütünlüğünü hedef alan paralel yapılanma bizim inanç ve değerlerimize aykırı. Sayın Cumhurbaşkanımızın da bu konuda net açıklamaları var. Politik olarak 13 yıldır nerede duruyorsam hala aynı yerdeyim. Biz çalışarak, üreterek ülke ekonomisine katkı vermeye devam ederken, bu tür ithamlar ve tepkiler tarafımıza yapılan bir haksızlıktır. 2023 hedeflerine doğru giderken ülkede yaşayan herkesin devletin ve hükümetin etrafında kenetlenerek bir ve beraber olması gerekir” açıklamasını yaptı. (Star)
(26 Kasım 2015, 22:21)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: