Ermeni asıllı gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi soruşturmasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Paralel yapının önemli isimlerinden Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek'in cinayette ihmalle suçladığı İstanbul İstihbarat eski Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer savcılığa ifade verdi. Dink'in sol faaliyetler nedeniyle fişlendiğini belirten Yılmazer, ihmal ve suçlamaları ise kabul etmedi. Dink'i öldüren Ogün Samast da tanık sıfatıyla verdiği yeni ifadesinde daha önce cinayette hiç gündeme gelmeyen 3. bir isimden söz etti. Savcılık, verilen bilgileri araştırmaya değer diye nitelendirdi. Gelişmeler paralel medyada tedirginlikle karşılandı. Tetikçi Samast'ın tanık olarak ifade vermesi eleştirildi
06.12.2014 15:06 Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ermeni asıllı Hrant Dink’in öldürülmesi soruşturmasında önemli gelişmeler yaşanıyor. İki önemli isim, cinayetin işlendiği dönemde İstanbul Emniyet İstihbaratın başındaki polis müdürü Ali Fuat Yılmazer ile Dink'i tabancayla vurarak öldüren Ogün Samast savcılığa ifade verdi.
Hrant Dink suikastı kapsamında ifadesi alınan eski polis müdürü Ali Fuat Yılmazer, Emniyet İstihbarat Dairesi’nde çalıştığı dönem Dink adına açılmış bir dosya bulunduğunu belirterek “O ‘sol faaliyetler’ kapsamında fişlenmişti” dedi. Yılmazer, ‘Emniyet’te kadrolaşma için cinayete yol verildiği’ iddiasını ise kabul etmedi.
Emniyet içindeki paralel yapıya yönelik yasadışı telekulak soruşturması kapsamında tutuklanan eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in, geçtiğimiz gün Dink suikastı kapsamında şüpheli sıfatıyla ifadesi alınmıştı. Paralel telekulak soruşturması kapsamında tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nden İstanbul Adliyesi’ne getirilen Yılmazer’in savcılık ifadesi yaklaşık 5 saat sürdü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Yusuf Hakkı Doğan’a 16 sayfa ifade veren Yılmazer’e, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi’nin Dink suikastındaki ihmali soruldu. İstanbul Emniyeti’nin cinayet konusunda bir önlem almadığını söyleyen Yılmazer, dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürü Ramazan Akyürek tarafından 17 Şubat 2006 günü Emniyet İstihbarat’a gönderilen Dink ile ilgili ihbar raporunun kendisine sunulmadığını iddia etti. “Bu rapordan haberim yoktu” diyen Yılmazer, İstanbul Emniyeti’nin Trabzon Emniyeti ile koordineli şekilde Dink’e koruma sağlaması gerektiğini ifade etti. Yılmazer, “Dink ile ilgili istihbaratta dosya var mıydı?” sorusuna, “İstihbarat Daire Başkanlığı arşivinde Hrant Dink ile ilgili açılmış dosya vardır. Benim hatırladığım kadarıyla başlangıçta Hrant Dink hakkında sol faaliyetlerinden dolayı bir fiş vardı” diye yanıt verdi.
CİNAYETE YOL MU VERİLDİ?
Yılmazer’e, cinayet döneminde İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olan Ahmet İlhan Güler’e görevi bırakması için baskı yapılıp yapılmadığı da soruldu. Savcılık, “Hrant Dink cinayetine polis tabiri ile yol mu verildi? Yani emniyet içerisindeki yapılanmanın gerçekleştirilmesi aracı olarak mı kullanıldı?” sorularını da Yılmazer’e yöneltti. Yılmazer “Bu iddia kesinlikle yalandır” dedi. Davanın sanığı Erhan Tuncel’in neden yardımcı istihbarat elemanlığından çıkarıldığı sorusuna ise Yılmazer, “Bu konudaki takdir Trabzon Emniyeti’nindir. Teklif oradan geldi. Onayı da İstihbarat Daire Başkanımız Ramazan Akyürek yaptı” cevabı verdi.
KENDİ BÜROSUNU BİLEMEDİ
İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürlüğü nezdinde ‘aşırı sağ ve ulusalcı akımlar’la ilgilenen ‘C5 Bürosu’nun kuruluşu hakkında bilgisi sorulan Yılmazer, “Ne zaman kurduğumu tam olarak hatırlamıyorum. C5 Bürosu resmen kurulmuş bir büro mudur onu da hatırlamıyorum. Ben o büroda bazı arkadaşları ulusalcılık faaliyetlerini takiple görevlendirdim. Yani bir ekip kurdum. C5 Bürosu muhtemelen Danıştay cinayetinden sonra oluşturulmuştur” şeklinde ifade verdi.
Tehdit bilgisini sakladı
İstanbul Cumhuriyet Savcısı Yusuf Hakkı Doğan’ın Ali Fuat Yılmazer’e sorduğu bir soru, Yılmazer’in mahkemeden bilgi sakladığı gerçeğini de ortaya çıkardı. 2008 yılında Hrant Dink suikastını yargılayan 14. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Emniyeti’ne bir yazı yazarak, “Dink’in öldürülmesinden önceki günlerde tehdit alıp almadığına, tehdit aldıysa kaç kez aldığına” ilişkin bir çalışma yapılmasını istedi. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü konuyu dönemin İstihbarat Müdürü Ali Fuat Yılmazer’e sodu. Yılmazer TEM’e imzalı bir yazı göndererek “Fırat (Hrant) Dink’in tehdit aldığını teyit eden herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır” dedi. Bu yazı üzerine 14. Ağır Ceza’ya “Herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır” ifadelerinin yer aldığı bir yazı ulaştırıldı. Ancak kayıtlarda Dink’in öldürüleceğine ilişkin raporlar bulunmaktaydı. Savcı Doğan, Yılmazer’e “Dink’in tehdit edildiğine ilişkin kayıtların olmasına rağmen bu bilgileri mahkemeye neden bildirmediniz?” sorusunu yöneltti. Yılmazer ise bu soruya oldukça ‘kaçamak’ şu cevabı verdi: “Evet bizim daha önce Dink’in öldürülmesi olayı ile ilgili olarak verdiğimiz bilgilerin dışında ilave bir duyum var mı, yok mu şeklinde algıladım, Dink’in doğrudan tehdit alıp almadığına yönelik bilgi olup olmadığı sorulduğunu düşündük ve arkadaşlar bu yazıyı hazırladı, ben de imzaladım. Öyle hatırlıyorum. Daha önce arşivdeki bilgileri soruşturma makamlarına iletmiştim.”
Ali Fuat Yılmazer’in ifadesinde, “İstihbarat Daire Başkanlığı arşivinde Hrant Dink ile ilgili açılmış dosya vardır. Benim hatırladığım kadarı ile başlangıçta Hrant Dink hakkında sol faaliyetlerinden dolayı bir fiş vardı.” demesi Dink'in avukatlarını harekete geçirdi. Söz konusu ifadeye ulaşan Dink’in avukatları savcılığa bir dilekçe sundu. Ali Fuat Yılmazer’in ifadesine değinilen dilekçede, ‘İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ile Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığı’na ayrı ayrı yazı yazılarak, Hrant Dink ve Agos Gazetesi’ne ilişkin yapılan tüm çalışmalar, toplanan bilgiler ve oluşturulan kayıtların istenmesi’ talep edildi.
TETKÇİ SAMAST'TAN ARAŞTIRMAYA DEĞER İDDİALAR
Dink dosyasında ifade veren bir dieğr isim ise suikastın tetikçisi Ogün Samast oldu. Samast'ın paralel yapının emniyet ayağı dağılınca daha önce “cinayetteki üçüncü şahsı açıklayacağım” dediği gizemli ismin kimliğini soruşturma savcısına verdiği ileri sürülüyor.
İstanbul Başsavcıvekilliği'nce yürütülen soruşturma kapsamında "tanık" olarak ifadesine başvurulan Hrant Dink cinayetinin faili Ogün Samast'ın, cinayetle ilgili ilk kez, bugüne kadar ismi geçmeyen üçüncü bir kişiden bahsettiği öğrenildi.
Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de Şişli'de uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesine ilişkin Savcı Yusuf Hakkı Doğan tarafından yürütülen soruşturmada dün, cinayetin faili olduğu gerekçesiyle 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan Ogün Samast, kendi talebiyle "tanık' sıfatıyla ifade verdi. Kandıra Cezaevi'nden İstanbul Adalet Sarayı'na getirilen Samast'ın yaklaşık 3 saat süren 8 sayfalık ifadesinde, savcının sorularını yanıtlarken "araştırılmaya değer bilgiler" sunduğu öğrenildi.
O KİŞİ ETKİLİ BİR MAKAMDA
Samast'ın, "şüpheli" olarak ifadelerine başvurulan dönemin İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve İstihbarat C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'i, cinayetten önce muhbir Erhan Tuncel vasıtasıyla ismen tanıdığını beyan ettiği kaydedildi.
Dink'in öldürülmesini azmettirdiği öne sürülen sanık Tuncel ve cinayeti işleyen kendisi dışında 'etkili makamda' olduğu belirtilen üçüncü bir isimden bahsettiği belirtilen Samast'ın, bu ismin bugüne kadar yürütülen soruşturma veya davada hiçbir şekilde gündeme gelmediğini söylediği de ifade edildi. Ogün Samast'ın bu bilgiyi paylaşması üzerine, savcılığın bu kişiyle ilgili çalışma yürüterek araştırma yapacağı dile getirildi.
PARALEL MEDYA: TETİKÇİYİ TANIK YAPTILAR!
Bu arada Dink dosyasındaki gelişmeler paralel medyada tedirginlikle karşılanıyor. 'Tetikçiyi tanık yaptılar' gibi tuhaf bir başlık kullanan Zaman gazetesi Dink'in katili Ogün Samast'ın savcılığa tanık olarak ifade vermesini örtülü şekilde eleştirdi. Daha önce de paralel yapının önemli isimlerinden Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek'in İstanbul İstihbarat eski Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer'i cinayette ihmalle suçlaması paralel kesimlerde tedirginliğe neden olmuştu. Halen Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürütmekte olduğu 'Gülen ve liderliğindeki paralel devlet yapılanması' soruşturması kapsamında 30 ilin emniyet müdürlüğüne talimat yazıları gönderilmiş, yapılanma hakkında çeşitli konularda bilgi toplanması istenmişti. Dink cinayetinde paralel yapı bağlantısına dair iddialar da toplanması talep edilen bilgiler arasındaydı. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
Akyürek'in Dink ifadesi cemaati karıştırdı
Akyürek'e Dink sorgusu
Paralel yapıdan Dink tehdidi
Paralel yapı-Hrant Dink cinayeti manşetlerimiz
HRANT DİNK CİNAYETİ VE DAVASIYLA İLGİLİ TÜM MANŞETLERİMİZ
(01 Aralık 2014, 15:06)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: