Dink suikasti yapılacağı ihbarını gizleyen polis şefleri Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in, Başbakanlık Teftiş Kurulu Müfettişleri'ni tehdit ettiği ortaya çıktı. Müfettiş Genç 'Raporumuz Akyürek ile Yılmazer'i de kapsadığı için üstü örtülü tehdit edildik' dedi.
29.09.2014 19:04 Gazeteci Hrant Dink cinayeti soruşturmasında önemli gelişmeler yaşandı. İstanbul Başsavcılığı’nca silbaştan ele alınan dosyada cinayetin perde arkasının nasıl örtbas edildiği tek tek tespit edildi. Star gazetesinin haberine göre tehdit ve şantajlarla cinayeti soruşturan devlet görevlilerinin sindirilmeye çalışıldığı bilgisine ulaşan savcılık, soruşturmada ifade alma sürecine devam ediyor. Savcılık, Dink’in hayatının tehlikede olduğu istihbaratlarının örtbas edildiği dönemde İstihbarat Daire Başkanı olan Sabri Uzun ve yardımcısı Necmettin Emre başta olmak üzere cinayetle ilgili rapor yazan Başbakanlık Teftiş Kurulu Müfettişleri Mehmet Akın ve Ayşegül Genç’in de ifadelerini aldı.
Aba altından sopa
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı sırasında onayladığı ve Dink cinayetindeki ihmaller zincirini ortaya koyan raporu hazırlayan müfettişler, savcılık ifadelerinde çarpıcı bilgiler verdi. Tanık sıfatıyla dinlenen müfettişlerden Ayşegül Genç, şunları ifade etti: “Raporda Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer’in yargılanması gerektiğini tespit ettik. O dönem, Dink cinayetiyle ilgili birçok kişiyi dinledik ve araştırma yaptık. Görevimiz gereği o dönem Trabzon Emniyet Müdürü olan Akyürek ve İstihbarat Dairesi’nde görevli Yılmazer hakkında da araştırma yaptık. Bunun üzerine bize aba altından sopa gösterdiler. Üstü örtülü tehditler aldık. Dolaylı yollardan işimizi tam anlamıyla yapmamıza engel olunuyordu. Yılmazer talep ettiğimiz bilgi ve belgeleri bize vermiyordu.”
Belgeler bizden gizlendi
Yine savcılığın dinlediği en önemli isimlerden dönemin İstihbarat Daire Başkan Yardımcısı Emre oldu. İfadesinde “Dink’in öldürüleceğine dair istihbari bilgi o dönem Trabzon Emniyeti’nin başında olan Akyürek tarafından İstihbarat Şube Müdürü Yılmazer’e gönderiliyor. Ancak bu konu o dönem önüme konulmayarak evrak işlem görmüş gibi gösterilip istihbarat örtbas edildi” dediği belirtilen Emre’nin, “Dink cinayetine dair tüm istihbaratlar benden ve İstihbarat Daire Başkanı Uzun’dan saklandı” ifadesinde bulunduğu kaydedildi.
İki polis şefi korundu
Paralel yargı darbesinin aktörlerinden Savcı Muammer Akkaş’ın ve ondan önce dosyaya bakan Fikret Seçen’in soruşturmayı nasıl çarpıttığına dair çok önemli bilgi ve belgelere de ulaşıldı. Bu kapsamda, Akyürek’in talimatıyla Dink cinayetinin en kilit delillerinden biri olan telefon “log” kayıtlarının silinmesi için verilen emir yazısının dosyaya konulmadığı tespit edildi. Akyürek ve Yılmazer hakkındaki iddiaların örtbas edilmesi için dosyanın Ergenekon davasına bağlanılmaya çalışıldığı ancak uygulanmadığı belirtildi.
Şantajla aklama raporu
Başbakanlık Teftiş Kurulu (BTK) müfettişlerinin 2008 yılında hazırladığı raporda, Yasin Hayal’in Hrant Dink’e suikast düzenleyeceği bilgisini Erhan Tuncel’in 1 yıl önceden polise, Hayal’in eski eniştesi Coşkun İğci’nin de 6 ay önce jandarmaya bildirilmediği belirtildi. Bu bilgileri ne jandarmanın emniyetle, ne de emniyetin jandarma ile paylaşmadığı vurgulanan raporda Ramazan Akyürek ile Ali Fuat Yılmazer’in ihmalleri olduğu ve yargılanmaları istendi. Bu raporun ardından Akyürek ile Yılmazer’in aklaması amacıyla Mülkiye müfettişlerine şantaj yapılarak hazırlatıldığı belirtilen raporda ise “Bu kişiler hakkında işlem yapılmasına gerek yok” deniyordu. (Star)
PARALEL YAPININ GÖLGESİ UZUN ZAMAN ÖNCE DÜŞMÜŞTÜ
Paralel yapının en fazla etkin olduğu emniyet ve yargı içindeki uzantılarını kullanarak Dink cinayetinde rol oynadığı ve dezenformasyon yaptığı şüphesi yıllardır dile getiriliyordu. Bu şüphe aynı zamanda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca halen yürütülmekte olan paralel yapı soruşturmasında da mercek altına alınmış bulunuyor.
AKYÜREK İDDİALARI YALANLADI
Öte yandan Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, hakkında Star gazetesinin yaptığı yayınlara ilişkin avukatı Adnan Şeker aracılığı ile bir açıklama yaptı. Gazetede yer alan iddiaların eksik, yanıltıcı ve tamamen gerçek dışı olduğunu ifade eden Akyürek, haber ve iddialarla ilgili olarak yasal yollara başvurulacağını belirtti.
Eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in avukatı Adnan Şeker, 'Star gazetesinin haberine' ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Star gazetesinin 29 Eylül 2014 tarihli nüshasında 'İki Polis Şefini Korkutan Rapor' başlığı ile bir haber yayınlandığı belirtilen açıklamada, yayınlanan haberin eksik, yanıltıcı ve tamamen gerçek dışı olduğu kaydedildi. Ramazan Akyürek'in Hrant Dink'e yapılan suikast girişimi nedeniyle müteaddit defalar soruşturma geçirdiği vurgulanan açıklamada, "Yapılan bu soruşturmalar neticesinde meydana gelen bu menfur olay nedeniyle müvekkilim Ramazan Akyürek'in görevini yaptığı ve ihmalinin olmadığı belirtilmiştir. Gazetede yer alan ve müvekkilimi korkuttuğu iddia edilen raporda, 'Gerekli değerlendirmeleri yapabilme yetkisine sahip olduğu görülmekle görevini ihmal ettiği değerlendirilen Ramazan Akyürek hakkında ön inceleme yapılmasının uygun olacağı değerlendirilmektedir' denilmiştir. Bu sadece ön inceleme yapılması istenilmiş ve yapılmıştır. Bundan sonra yapılan ön inceleme ve soruşturmada da müvekkilin bir ihmal ve kusurunun olmadığı belirlenmiştir. İfade edildiği gibi ne bu raporda ne de İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanılan diğer raporlarda müvekkilim Ramazan Akyürek'e bir suçlama yöneltilmemiştir." denildi.
Ramazan Akyürek'in 17 Şubat 2006 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne ve İstihbarat Daire Başkanlığı'na 'Hrant Dink'e yönelik bir eylem gerçekleştirileceği' bilgisini veren Trabzon Emniyet Müdürü olduğu ve bu kayıtların tüm soruşturma dosyalarında mevcut olduğu hatırlatılan açıklamada, "Yine Müvekkilim Ramazan Akyürek, 12 Ekim 2006 tarihinde 81 ilin istihbarat şube müdürlüklerine yazılı olarak 'Ermeni vatandaşlarımıza karşı girişilecek eylemlere karşı teyakkuz halinde bulunulması' talimatı veren İstihbarat Dairesi Başkanıdır. Bu yazı tüm emniyet müdürlüklerinde bulunmaktadır. Hrant Dink'in İstanbul Vali Yardımcısı ve MİT Bölge Başkan Yardımcısı'nın bulunduğu 2 istihbarat mensubu tarafından valiliğe çağırılarak kendisinin tehditler konusunda uyarıldığı medyaya yansıyan haberlerden öğrenilmiştir. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünün 04 Mart 2004 tarihli yazısında, 'Hrant Dink'e yönelik ölümle tehdit' ihbarı olduğu belirtilerek Güvenlik Şube Müdürlüğü ve Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması istenmiştir. 11 Ekim 2006 tarihinde Türkiye Ermenileri Patriği tarafından Ermeni vatandaşlarımıza ait kurumların güvenliğinin sağlanması konusunda İstanbul Valiliği'ne başvuru yapılmıştır. Hrant Dink aleyhine açılan davalar nedeniyle İstanbul mahkemelerinde yargılanırken çıkan olaylar, sözlü ve fiili saldırılar basın yoluyla kamuoyuna yansımıştır. Hrant Dink' e yönelen bu menfur saldırı da bu olaylardan sonra olmuştur. Menfur olay tüm bu vakıalardan sonra meydana gelmiştir." ifadelerine yer verildi.
Verilen bilgiler dikkate alındığında Ramazan Akyürek'in olay hakkında bilgi veren ve gerekli tedbirin alınmasını isteyen kişi olduğu ifade edilen açıklamada şu ifadeler yer aldı: "Süreçle ilgili tüm bilgi, belge ve log kayıtları isteyen tüm yetkili birimlere verilmiştir. Tüm soruşturma dosyalarının ekinde yer almıştır. Hal böyle iken müvekkilimin sorumlu olduğunun iddia edilmesi kara propaganda amacından başka bir anlam taşımamaktadır. Dink Suikastı ile ilgili olarak İl İdaresi Kanunu gereğince Yetki ve Sorumluluk tüm bu bilgilerden haberdar olan, olayın meydana geldiği zamandaki yerel makamlara aittir. Yayınlanan bu asılsız haber ve iddialar ile ilgili olarak yasal yollara başvurulacağımızı ve titizlikle takip edeceğimizi tüm kamuoyuna saygı ile sunulur." (Cihan)
Paralel yapı-Hrant Dink cinayeti manşetlerimiz
(29 Eylül 2014, 19:04)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: