birden bire nerden çıktığı belli olmayan hadise ortaya çıktı. Tarikat erbabı gibi insanlar ortaya çıktı bir anda, daha önceden de örnekleri var hassas bir yer olduğundan ismini vermeyeceğim o kasabanın insanları ile 1960 lı yıllarda o kasabanın insanları ile görüştüm; Din diyen Şeriat diyen insanların hiçbirini biz yemin ederiz biz tanımıyorduk Devletin askeri ile karşı karşıya getirildi bir mahkemenin huzuruna çıkarıldı. Şimdilerde görüyorsunuz belli zaaflar değerlendiriliyor. Başka bir yerde başkası başka türlü bir şey yaptı, elinde telefon telefonla konuşuyor aynı zamanda halka-i zikri idare ediyor, onlar ciddi bir zikri içerisinde yaşarlardı, inanın Cüneyt BAĞDADİ'nin dediği gibi canımı tanzim ederim dediği gibi (örnek bir hikaye anlatıyor) demek ki bu insanlar zaafları ile figüre ediliyor kullanılıyorlar, bunlara elemanda bulunuyor bir kısım insanlar, sonra yapılan şeyler yapılıyor ve bu insanlar bir anda ortadan kayboluyorlar. Kuyruklarını kısıp inlerine çekiliyorlar. Bazı kaynakları harekete geçiriyorlar. Bir dönemde dağda bulunan insanları ortaya çıkaranlar da aynı kişilerdir ihtiyaç duydular ve onları harekete geçiren UYUŞTURUCU TRAFİĞİ, SİLAH TRAFİĞİ ve birilerinin orada problem çıkarması Türkiye'yi bölme politikalarıydı Türkiye'nin başını ağrıtmak istediler, amaçları Türkiye'ye Meşru ve mevcut idarelere müdahale de bulunulma hazırlığıydı. Bu insanları bir yere kadar kullanırsınız fakat uyuşturucuyu, silahı tam paylaşamazsınız, getirdiklerini tam paylaşamazsınız, bundan sonrada onlara karşı Hizbul VAHŞET diye bir şey çıkarırsınız, milletin gözü önünde Televizyonlarda ne olacak vatan evlatları eşkıyaya karşı çıkıyor gibisinden sonra da asit kuyuları çıkıyor utanırlar mı bilmiyorum yüzlerine çarpıyor. Evet, onlara karşı da onları çıkarıyorlar. EL Kaide ABD ülkesinin Afganistan'da Ruslara karşı kurduğu gönderdiği bir adam, Mahfuz ailesi silinmiş atılmış bir ailedir Bin Ladin ailesi. Suudi Arabistan'a giden bunları bilir mahfuz ailesi Bin Ladin ailesi ile görüşen samimi olan bölgeyi bilen bilir, sonrada orada burada bulunan Petrol fırtınasından dolayı Raif KARADAĞ'ın havzasını idare eden, ABD'nin idare ettiği bir şey sonra birbirlerine düştüler, Konuşmanın 24.dakikası 42. saniyesi ile 28.dakikası 33.saniyesi arası konuşmalarında; Türkiye'yi ne alaka eder EL KAİDE işin aslı; ''Türkiye'de bir kısım zaafları olan cahil sınıf ve insanlar kullanıyorlar, sanki Diyanet ve dini karalamak adına bir şeyler yapıyor ve El KAİDE ÖRGÜTÜ dini temsil ediyor gibi Hizbul Vahşetten sonra onu da icad ettiler,Türkiye'de onu da icat ettiler, Hizbul Vahşetten sonra onu da icat ettiler, yarın daha başka şeyler de icat edebilirler mesela; TAHŞİYE diye bir şey icat edebilirler; Hafizan Allah iyi organize edebilirlerse bunları belki hakiki Müslümanlarla, kitap okuyan Müslümanlarla nezahetlerine, nezafetlerini, fikri saffetlerini bulundukları evlerde koruma adına okudukları kitaplarla ayakta durmaya çalışan insanların içine sokmaya çalışırlar, onları güçlendirirlerse ellerine silahlar da verebilirler ve o kitapların arkasındaki zatın posterlerini evlerine asabilirler size yakın bazı kimselerin posterlerini de evlerine asabilirler, biz NURLARI Haşiye yapıyoruz dedirtirler adlarına da TAHŞİYECİLER derler, sonra Kaleşnikoflar verirler ellerine iki yerde bir şey yapınca bunlar, demek ki imkan bulunca bunlarda silahlanabiliyor. Sonra hiç silahı milahı tabancası, hatta çuvaldızı bile olmayan, ben sizin çuvaldızınız bile yoktur diyorum. Size mübala yapmıyorum değil mi yani. Ben geçende büyük bir iğneye ihtiyacım oldu bulamadım kendi odamda ayakkabımı dikecektim. Evet, çuvaldızı bile olmayan insanlara terörist damgası vuracaklar orada yapmak istedikleri şeyi yapacaklar bununla. Allah o fırsatı vermesin, komplolarını kendi başlarına dolasın. Bu açıdan bunların hiç biri Türkiye'deki bir probleme bi derde bir ızdıraba çare değil; aksine bunlar problem oluşturmak için dert oluşturmak için bir yönüyle çare gibi gösterilen fakat çok farklı problemlere sebebiyet veren bir kısım oluşumlardır. Bugüne kadar çok farklı renkte desende oluştu bundan sonra da oluşabilir. Bir taraftan bunları oluşturacaklar bir taraftan da irticai hareketleri falan diyecekler. İrtica ile irtibatlandıracaklar bir şom ağızlının dediği gibi 14 asır evvel indiği söylenen bir kitaba nazarları çevirmeye çalışacaklar. Estağfurullah yüz bin defa estağfurullah diyecekler. Bunların hepsi sistemli belli merkezlerden ve belli böyle KARANLIK KARAR KURULLARINDA alınan kararlarla yapılan şeylerdir. Türkiye'den birçok dış ülkelerden ihraç edilen ülkemize soktuğu birçok insan vardır. Birçok görüşün temsilcileri vardır, bu olaylar onların organizasyonlarıdır onlar organize ederler. Türkiye'nin birçok problemi vardır. Her şeyi dine dayandırmaktadırlar. Türkiye'de çok hamur çok su götürür'' Şeklinde Cevap verdiği
SAYFA: 76   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Konuşmanın tamamı Yaklaşık 58 dakika olmasına rağmen üst paragrafta belirtilen bölümündü tahşiye grubu isminden bahsederek sanki soruya örnekleme cevap veriyormuş şeklinde açıklamalarda bulunduğu, Yine müşteki Mehmet Nuri TURAN'ın samanyolu televizyonunda yayınlanan TEK TÜRKİYE adlı dizide hedef gösterildiklerini beyan etmesi üzerinede bu dizifilmin gerek 2009 yılında gerekse 2009 yılı öncesi ve sonrasındaki bölümleri izlendiğinde dizinin 9/4/ 2009 tarihinde yayınlanan 64. Bölümü ile 23/04/2009 tarihinde yayınlanan 66. Bölümlerinde müştekilerin yer aldığı ve emniyet müdürlüğünce tahşiye adı verilen grubu belirtir şekilde Tek Türkiye dizisi içerisinde tamamen dizi formatından ayrı bir şekilde karanlık karar kurulu adlı özel olarak düzenlenmiş bölümünde geçen diyalogların bulunduğunun tespit edildiği Bu kapsamda 09/04/2009 tarihli Tek Türkiye dizisinin 64. Bölümünün karanlık karar kurulu sahnesinde; X-1 ERKEK ŞAHIS : Beyler seçimler bitti ve seçimin rengi belli oldu. Sonuçlar arzu ettiğimiz gibi olmasa da bazı yerlerdeki yönlendirmelerimizle adaylarımızın kazandığını gördük ve gelecek adına ümitlendik. Önümüzdeki seçimlere vakit kaybetmeden yapılacak ittifakların alt yapısını hazırlamalıyız, ama kısa vadede ölüm kalım mücadelesi verdiğimiz devam eden dava sürecini gölgede bırakacak yeni hamleyi de devreye sokucaz. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Efendim, geçtiğimiz karar kurulunda gündemi değiştirecek, bizleri rahatlatacak eylem planına yönelik sözleriniz hem bizleri hem de dostları heycanlandırdı. X-1 ERKEK ŞAHIS : Beyler terör, yolsuzluk, irtica, siyasi belirsizlik, ekonomik manipülasyon, etnik ve mezhep çatışmaları, uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığı yani ülkeyi istikrarsızlığa götürecek har türlü malzemeyi kullandık. Bu ülkenin gerçek sahipleri biziz. Bu mücadele bugünün değil geçmişle beraber geleceğin mücadelesidir. Yeni projemizin adı; TAHŞİYE olacaktır. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Efendim özür dilerim ama bu nasıl bir eylem planı? İlk defa duyuyoruz. X-1 ERKEK ŞAHIS : Vatan delileri üzerine yapacağımız onları tekrar zor durumda bırakıcak yeni bir irtica dalgasıdır. Ülkeyi karıştıracak malzeme bulamadığımızı biliyorsunuz. Bizzat kendimiz, naylon dinci ve terörist örgütler kurdurduk ve sistemin devamlılığını bu yolla sağladık bugüne kadar. Beyler, bizler basit bir çete, terör ve suç işleyen örgüt diğiliz. Bu köylülere mi ülkeyi bırakıcaz? Y-1 BAYAN ŞAHIS : Efendim siz daha iyi bilirsiniz ama asırlardır özellikle son yarım asırda bu ülkedeki emellerimiz ve gücümüz adına uyguladığımız psikolojik savaş, taktik ve eylem planlarımız bir bir deşifre oldu ve devam eden davayı da onca gayrete ve gücümüze rağmen durduramadık. Buda yetmezmiş gibi ucunun nereye ve hangimize nasıl dokunacağını da bilmiyoruz. Yeni irtica planınız özellikle vatan delileri üzerine çalışmanız umarım tutar.
SAYFA: 77   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

X-1 ERKEK ŞAHIS : Vatan delilerinin söylemlerini sivil toplum hareketleri bire bir taklit edilerek özel olarak yetiştirdiğimiz iyi takiyye yapıcak rol elemanlarla bitirecez. Bu hareketin silahlı terör örgütü kapsamına alınmasını sağlıycaz. X-3 ERKEK ŞAHIS : Uzun zamandır gözlerimiz bu hareketin ve bu harekete gönül verenlerin üstünde. İçlerindeki gayrimemnunlar üzerinde çalışıyoruz. X-1 ERKEK ŞAHIS : Planımız şu aşamalardan oluşuyor. Yetiştirdiğimiz özel elemanlar hareketin içine sokulucak aynı zamanda bu hareketin benzeri dernek, vakıf çalışmaları yapılacak ve birkaç tane öğrenci evleri açılıp özel yetiştirdiğimiz elemanlar bu yerlerde kalıcak ve bu yerlerde posterler, resimler, adamın kitapları, kaset ve CD leri konulup birebir benzerlik sağlanıcak ( 2009/1016 sayılı soruşturmada Bomba ele geçen evde kasetler , ihbarda ise CD ler mevcuttur) X-3 ERKEK ŞAHIS : Efendim proje film gibi, gerçekten heyecan verici bir plan. X-2 ERKEK ŞAHIS : Özel yetiştirilmiş elemanlar, çevresinde güven telkin edicek ve kendilerinin bu sivil hareketin önemli bir parçası olduğu imajını vericek. İşte bu nokta da düğmeye ikinci kez basılıcak. Bu yerlere de daha önce terör eylemlerinde kullanılmış silahlar ve malzemeler bırakılıp baskınlarla bulunması sağlanıcak. Nihayetinde şubat soğuğu öncesinde uyguladığımız montaj işinden daha çok ses getirmesi de sağlanıcak. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Bir tane bile saldırı gerçekleştirsek bu süreçte bize yeter. Yıllarca dillendirdikleri sevgi, hoşgörü, diyalog, kardeşlik gibi söylemlerin göz boyamadan ibaret birer yalan olduğunu halk inanmasa da söyleyebilmeliyiz. X-3 ERKEK ŞAHIS : Efendim bana kızacaksınız ama bugüne kadar vatan delisinin aleyhine söylemediğimiz yalan, atmadığımız iftira, işlettirmediğimiz tezgâh kalmadı. İlk zamanlarda başarılı gibi gözüküyoruz, fakat üç beş gün sonra gerçekler ortaya çıkıyor. Sonrada faturayı biz ödüyoruz. Bugün hizbul vahşetçilerin perde arkası tamamiyle deşifre oldu. X-1 ERKEK ŞAHIS : Beyler, bu TAHŞİYE planıyla bizim üzerimize yeni dalgalar gelmeden biz onların üzerine irtica dalgalarıyla gidicez. Gündem bizden kayıp, vatan delilerinin üzerine yönelicek. Bunlar yıllardır kardeşlik, diyalog, hoşgörü, eğitim, birlik, beraberlik söylemleriyle toplumda huzurun oluşmasını sağlıyorlar, ülkede kardeşlik havası esiyor. Biliyorsunuz ki bu söylemler bizim ölmemize neden olan zehirdir. Kavga, kin ve terörse; yaşamamız için panzehirdir. Şeklinde diyaloglar geçtiğinin görüldüğü, Yine 23/04/2009 tarihli Tek Türkiye dizisinin 66. Bölümünün karanlık karar kurulu sahnesinde;
SAYFA: 78   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

X-1 ERKEK ŞAHIS : Ülkeyi kendi çizgimize getirmek ve emellerimiz doğrultusunda idare etmek için; yıllardır kullandığımız argümanlar, elemanlar, dernekler, vakıflar, yandaş medyamız, iş adamları, sivil toplum örgütleri bir bir deşifre oluyor. Son sürecin geldiği noktada, arkasında olduğumuz terör örgütlerinin adresinin, bizim mahalleye çıktığı anlaşılmak üzere. Hem terör örgütünün hem de dini görünümlü radikal örgütlerin arkasındaki resmin, bize ait olduğunun deşifre olması an meselesi. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Efendim dernek, vakıf gibi kullandığımız kurum, kuruluş, kişilerin izahını yapabilir, hatta olayı sulandırıp fasa fiso diyebiliriz. Ama örgütlerin arkasında bizim olduğumuzun izahını yapamayız. Bu gidişi durdurucak bi çare yok mudur? Bu çaresizlik beni kanser edicek. X-1 ERKEK ŞAHIS : Bu süreci durdurucak tek bişey var. O da, bu ülkede acil bir kaos ortamının oluşması. Bunun için yapılacak şey; halkı birbirine düşürmek ve yeni çatışma zeminleri hazırlamak. Halkın önemli bir kısmını irticacı, diğer bir kısmını da; terörist, bölücü diye sınıflandırmalıyız. Bu projeyle ilgili eylem planlarının alt yapılarını zaten hazırlamıştık, biliyorsunuz. Ama bu dava bütün planlarımızı alt üst etti ve hepsi elimizde patladı. X-4 ERKEK ŞAHIS : Efendim, çok enteresan. Aleyhimize son dakika yeni bir gelişme oldu. Bu çok önemli bir durum. Kuyulardan, kazılardan, çıkan bomba ve silahlardan daha vahim bir durumla karşı karşıyayız. X-1 ERKEK ŞAHIS : Ne oldu? Lafı bu kadar uzatma. Nolmuş? X-3 ERKEK ŞAHIS : Beyfendinin söylemek isteyip de söyleyemediği gelişmeyi, müsaadenizle efendim, ben söyleyim. Bulunan yeni silahlar başımıza bela olucak. Bir zamanlar Şivan'a kullandırdığımız silahlar, kurdurduğunuz radikal dinci görünümlü hizbul kıyamcıların mekanlarında yakalandı. Bu işten nasıl sıyrılırız bilmiyorum. X-1 ERKEK ŞAHIS : Nasıl böyle bir aptallık yapılır? Aynı elin, yani bizim; hem terörün azmasını hem de radikal örgütlerin eylem yapmasını organize ettiğimiz ortaya çıkıcak. Yıllar önce aynı aptallık Şubat Soğuğunda yapıldı. Malum mahalledeki dükkanlara, gece yarısı konan silahlar üzerindeki seri numaraları silinmediği için, oyun elimizde patlamıştı. Paçayı zor kurtarmışken, şimdi yine aynı salaklık. Olucak iş değil. Olucak iş değil. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Kamuoyu oluşturmada kullanılan üniversite hocaları, dernekler, vakıflar, sanatçılar, basın mensupları, iş adamlarından bazıları son operasyondan korkup konuşmaya başlamışlar. Kullanıldık diyorlarmış. Yeni bir hamle yapmalıyız. İçerdekiler ayrı bir dert. Her fırsatta ''bizi buradan sağ çıkarmazlar, öldürücekler'' diye sürekli mesaj gönderiyorlarmış.
SAYFA: 79   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

X-3 ERKEK ŞAHIS : Efendim, medya olarak bizden isteğiniz üzerine, bu günlerde dikkatleri; vatan delilerinin üzerine çekiyoruz. Gazete ve televizyon haber programlarıyla gündemde kalmalarını sağlayarak, tartışma zeminine çekiyoruz ki; sizin konuşmanızın önü açılsın. X-1 ERKEK ŞAHIS : Vatan delisini gündemde tutmaya devam edin. Bir de; irtica için hazırladığımız ama kullanamadan deşifre olan grup Tahşiye miydi, Tahşidat mıydı neydi, onlar deşifre olmuştu. Bu işin arkasını bırakmıyalım. İsim değişikliği yapalım. Yola devam edelim mutlaka. Silahlar hep bizden mi çıkıcak? Biraz da bunlardan çıksın. X-4 ERKEK ŞAHIS : Bu dinci örgütün yeni ismi ne olsun efendim? X-1 ERKEK ŞAHIS : Rahle, mahle bişey diyin işte. Dini sembol olacak bişey olabilir. X-3 ERKEK ŞAHIS : Biliyorsunuz efendim, büyük irtica dalgasını başlatmak için işlettirilen cinayetin, diğer davayla birleştirilmesi iyi olmadı. O çocuğun buraya gelmesi engellenmeli. İşin üstü örtülmeli. Onun devam eden sürece dahil olması demek; bizim de dahil olmamız anlamına geliyor. X-1 ERKEK ŞAHIS : Aleyhimize yeni bir gelişme olmadan, yeni dalga yada bir cephanelik bulunmadan atılması gereken ilk adım; vatan delilerinin arasının açılmasını sağlamaktır. Onların birliğini bozmak, içlerinden önemli insanlarla bir araya gelmek ve yanımıza çekerek, içlerine ayrılık tohumlarını atmak için, psikolojik savaş yöntemlerini kullanmalıyız. Şeklinde diyalogların geçtiği görülmüştür. Üst paragraflarda belirtildiği üzere gerek şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşması gerekse fiilen yayın politikasını belirleyip, yöneticisi olduğu Samanyolu Televizyonunda müştekiler kasteder şekilde açıklamalar yapması sonrasında da yine şüpheliye bağlı diğer basın ve yayın organlarında her hangi bir algı oluşturulmasına yönelik haber ve yayınlar yapılıp yapılmadığı, araştırıldığında; Şüpheli Ekrem DUMANLI'nın Genel Yayın Yönetmeni olduğu Zaman Gazetesinin 08/04/2009 tarihinde, şüpheli Ekrem DUMANLI tarafından kaleme alınan, imzasız editör yazısında; Şeklinde yazı yazıldığı, bu yazıda dikkat çeken hususun şüpheli Fetullah GÜLEN'in herkul.org isimli sitede yapmış oludğu 06/04/2009 tarihli, yaklaşık 58 dakika süren konuşmada bir çok soruya geniş cevapler verip açıklamalar yaptığı halde editör yazısında sadece şüpheli Fetullah GÜLEN'in tahşiyeciler gibi dini grupların terörüze edilebileceğine dair bölümü yazı konusu edildiği, Diğer taraftan gazetede o dönem itibari ile köşe yazarlığı yapmakta olan hakkında soruşturma evrakı tefrik edilen şüpheli Hüseyin GÜLERCE de 10/04/2009 tarihli köşe yazısında;
SAYFA: 80   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Şeklinde şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşmasından alıntı yaparak 28 Şubat süreci ile de irtibatlandırmak suretiyle toplumda bir kısım grupların terörize edilebileceğini, bu hususa karşı dikkatli olunması gerektiğini, Fetullah GÜLEN'in tahşiyeciler adı ile bir örgüt kurulabileceğine ilişkin ikaz niteliğinde olduğunu beyan ettiği, Diğer taraftan yine Zaman Gazetesinde köşe yazarlığı yapmakta olup, hakkında soruşturma evrakı tefrik edilen Şüpheli Ahmet ŞAHİN 15/04/2009 tarihli yazısında; Şeklinde tahşiyeciler ismi belirtilerek Fetullah GÜLEN'in konuşmasında toplumun terörize edilebileceğine dair uyarılarda bulunduğundan bahsettiği, Şüpheli Fetullah GÜLEN'in oluşturduğu yapılanma ile aynı çizgide yayın politikasını benimsemiş olan Bugün Gazetesinin 26/04/2009 tarihinde yine soruşturma evrakı tefrike dilen Nuh GÖNÜLTAŞ köşe yazısına aynen Tek Türkiye Dizisinin 23/04/2009 tarihinde karanlık karar kurulu adlı bölümünde geçen diyaloğları taşıdığı Görüleceği üzere Şüpheli Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihinde www.Herkul.org adlı internet sitesinden yapmış olduğu sohbet yahut vaaz niteliğinde olan konuşmasında radikal dini grupların terörize edilebileceği şeklinde, sanki iyi niyetli uyarı yapıyormuş görünümü ile aslında o dönem itibariyle ülke gündeminde pek tanınır ve bilinir olmayan müşteki Mehmet DOĞAN ve çevresindeki grubun ismini tüm ülke çapında özellikle de kendisine tabi olan camiaya tanıttığı, devam eden kısa süreçte de yine şüpheli Fetullah GÜLEN'e bağlı tamamen yayın politikasını belirlediği Samanyolu televizyon kanalı ile zaman gazetesi ve bugün gazetelerinde köşe yazılarak yazdırılıp dizi yayınlanarak grubun tanıtımının pekiştirildiğinin anlaşıldığı Bu kapsamda bu sürece ilişkin dikkat çekici husus ise şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşmasından 2 gün sonra zaman gazetesinde editör yazısı hazırlanmış olması süre yönünden makul olarak değerlendirilebilir ise de; Tek Türkiye dizisindeki karanlık karar kurulu adlı bölüme ilişkin diyalogların gerek şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşmasını teyit eder ve açıklayıcı mahiyette, gerekse devam eden süreçte İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca Tahşiye grubuna yönelik 2009/1016 sayılı soruşturmanın safahatı ile çok benzerlik taşıması şüpheli Fetullah GÜLEN'in vücuda getirdiği yapılanmanın şüphelinin emirlerini çok süratli bir şekilde yerine getirdiği, şüphelinin yapılanma içerisindeki çok etkin düzeyde olduğunun anlaşıldığı, Burada özellikle Tek Türkiye dizisindeki karanlık kurulda geçen diyaloglar ile 2009/1016 sayılı müştekilere yönelik soruşturma safahatının benzerlikleri üzerinde değerlendirme yapıldığında; Şüpheli Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihindeki konuşmasında dini gruplardan bir kısmının terörize edilebileceğini ismine de Tahşiye denilebileceğini belirterek dini motifli bu yapılanmaya isim verdikten sonra Tek Türkiye dizisinin 09/04/2009 tarihinde yayınlanan 64. bölümününün karanlık karar kurulunda oyuncular arasında geçen diyaloglarda adı ilk defa duyulacak olan dini motifli Tahşiye isimli yeni bir projenin ortaya çıkacağının belirtildiği, yaklaşık 20 gün sonra istihbarat şube müdürlüğünün bilgi yazısı üzerine terörle mücadele şube müdürlüğünce kendilerini tahşiye grubu
SAYFA: 81   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

yahut, tahşiyeciler olarak adlandırmayan müştekinin ve çevresindeki gruba ilişkin radikal tahşiye grubu adıyla soruşturmanın başlaması, Dizide geçen diyalogların yeni bir irtica dalgası ile bir takım kimselerin silahlı terör örgütü kapsamına alınmasını sağlayacağız, şeklindeki konuşmalar ile benzer şekilde şüpheli Fetullah GÜLEN'in meydana getirdiği yapılanmaya karşıt görüşleri olan müşteki Mehmet DOĞAN ve çevresindeki grup hakkında yaklaşık 20 yılı aşkın süreçte grubun varlığını ve faaliyetlerini sürdürmesine rağmen daha önce haklarında terör eylemleri soruşturması yapılmadığı halde İstanbul Emniyet Müdürlüğünce dini motifli terör örgütü yapılanması konulu soruşturma başlatılmış olması, Soruşturmamızın devam eden bölümlerinde de genişçe izah edileceği üzere esasında İstanbul Emniyet Müdürlüğünün İstihbarat Şubesince şüpheli Fetullah GÜLEN'in liderliğini yaptığı yapılanmaya karşıt fikir ve görüşleri olan müşteki Mehmet DOĞAN ve etrafındaki kişilerin ilkin istihbarat şube müdürlüğü tarafından 2008 yılı Kasım ayından itibaren önleme dinlemesi ile izlemeye alındığı, devamında da şüpheli Ali Fuat YILMAZER imzası ile 03/12/2008 tarihinde ülke çapındaki 12 İle yazılan radikal tahşiye grubu konulu yazı içeriği ile 29/04/2009 tarihinde yine istihbarat şubesince, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne soruşturmayı başlatacak mahiyette yazı yazılmış olduğu dikkate alındığında, bahse konu dizide de; uzun zamandır gözlerimiz bu hareketin ve bu harekete gönül verenlerin üstünde, şeklindeki söylemlerin oyuncular arasındaki diyaloglara yansıdığı görülmüştür. Şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşmasında dini motifli tahşiye isimli örgütün kitap okuyarak ayakta durmaya çalışan vatandaşların içerisine sokulabileceği, ellerine silah verilebileceği, kitapların arkasındaki zaatın (Said Nursi'nin) posterlerinin örgüte ait evlere asılabileceğini, belirtmesi üzerine Tek Türkiye dizisinin karanlık kurulu adlı sahnesinde oyuncular arasında geçen diyaloglarda planın farklı aşamalardan oluştuğu, bir takım kitaplar okuyan ve evlerinde posterler ve resimlerin olduğu, hedef kitlenin içerisine özel yetiştirilmiş elemanların sokulacağının belirtildiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen 2009/1016 sayılı soruşturmada da görüleceği üzere, Radikal Tahşiye Grubu diye adlandırılan kimselerin Risale-i Nur kitaplarını okuduğu, Said Nursinin fikir ve düşünceleri doğrultusunda yaşamlarını sürdürdükleri, yayınlamış oldukları kitapların içeriğinin Said Nursi'nin fikir ve düşüncelerinin izahatından oluştuğu anlaşılmıştır. Şüpheli Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihli konuşmasında nurları haşiye yapan tahşiyeciler diye adlandırılan terörize edilecek dini grup mensuplarına silahlar verilip, eylemler yaptırılabileceği bu şekilde terörist damgasının vurulacağının belirtilmesi üzerine Tek Türkiye dizisinin 09/04/2009 tarihli 64. Bölümünün karanlık karar kurulunda geçen konuşmalarda yeni proje olan dini grubun terörize edilmesi hususu açıklanırken bu grup mensuplarına ait yerlere daha önce terör eylemlerinde kullanılmış silahlar ve malzemelerin bırakılarak baskınlarla bulunmasının sağlanılacağının belirtildiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen 2009/1016 sayılı soruşturmada da görüleceği üzere, Radikal Tahşiye Grubu diye adlandırılan kimselerinde içerisinde bulunan mağdurlara yönelik yürütülen soruşturma ve operasyon kapsamında, mağdurların parmak iz ve emarelerine rastlanmayan bomba ve fişeklerin dershane amaçlı kullanılan Bahçelievler ilçesi Siyavuşpaşa Mah. Barbaros cad. 3. Sokak no:20/9 sayılı adreste ele geçirildiği anlaşılmıştır. Şüpheli Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihli ''İrtica Paronayası ve Duanın Esası'' adlı konuşmasından da anlaşılacağı üzere konuşmanın içeriğinin irtica faaliyetlerden oluştuğu ve din adı altında bir takım kimselerin irticai faaliyetlerde bulunacağına dair mesajının olduğu, 09/04/2009 tarihinde yayınlanan Tek Türkiye dizisinin 64. Bölümünün karanlık karar kurulu sahnesinde oyuncular arasında ''Beyler bu tahşiye planı ile bizim üzerimize yeni dalgalar gelmeden biz onların üzerine irtica dalgalarıyla gidecez'' şeklinde diyalogların geçtiğinin tespit edildiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen 2009/1016 sayılı soruşturmada da görüleceği üzere, Tahşiyeciler, Molla Muhammedciler, Elkaide yanlısı Radikal Mehmet Doğan Grubu olarak adlandırılan kişilerin arasında bulunan çok fazla sayıda, kişiye karşı Türkiye genelinde 16 il Cumhuriyet Başsavcılığınca kimi eş zamanlı, kimi yakın zamanlı soruşturma ve operasyon yürütülerek irticai faaliyetlerinden dolayı
SAYFA: 82   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

haklarında adli işlem yapıldığı ve bir çoğunun da tutuklandığı, belirtildiği üzere şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşması öncesinde yaklaşık 20 yıllık süreçte haklarında hiç bir soruşturma olmayan gruba yönelik olarak aynen tek Türkiye dizisinin karanlık kurul adlı bölümündeki diyaloglarda belirtildiği gibi, müşteki Mehmet DOĞAN'ın kanaat önderi olduğu gruba yönelik olarak dalga örneğinde ki gibi bir çok soruşturmanın ciddi eylem ve emareler olmamasına rağmen yapılmış olması ve bunların tamamına yakınının beraat kararı ile sonuçlanmış olması soruşturmaların karanlık kurul adlı adlı bölümde belirtildiği şekilde yapıldığının göstergesi olduğu, Tek Türkiye dizisinin 23/04/2009 tarihinde yayınlanan 66. Bölümün karanlık karar kurulunda oyuncular arasında malum mahalledeki dükkanlara gece yarısı konan silahların üzerindeki seri numaraları silinmediği için oyun elimizde patlamıştı, şeklinde diyalogların geçtiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen 2009/1016 sayılı soruşturmada da görüleceği üzere yürütülen soruşturma ve operasyon kapsamında Bahçelievler ilçesi Siyavuşpaşa Mah. Barbaros cad. 3. Sokak no:20/9 sayılı adreste ele geçirilen el bombalarının üzerindeki seri numaraların silindiğinin anlaşıldığı, Yine Tek Türkiye dizisinin 23/04/2009 tarihinde yayınlanan 66. Bölümün karanlık karar kurulunda oyuncular arasında; ''bir de irtica için hazırladığımız ama kullanamadan deşifre olan grup Tahşiye Miydi Tahşidat mıydı neydi, onlar deşifre olmuştu. Bu işin arkasını bırakmayalım. İsim değişikliği yapalım. Yola devam edelim mutlaka. Silahlar hep bizde mi çıkacak? biraz da bunlarda çıksın. Bi dinci örgütün yeni ismi ne olsun efendim? Rahle Mahle bişey diyin işte. Dini sembol olacak bir şey olabilir. '' şeklinde diyalogların geçtiği, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünce yürütülen 2009/1016 sayılı soruşturmada da görüleceği üzere soruşturmanın başlangıcında müştekilere karşı Radikal Tahşiye Grubunun faaliyetleri adı altında soruşturmanın başlatıldığı ve yürütüldüğü, soruşturmanın ilerleyen sürecinde haklarında soruşturma yürütülen örgüt adının 04/11/2009 tarihinde Elkaide Yanlısı Radikal Mehmet Doğan Grubu olarak değiştirildiği, dizide oyuncular arasında örgüt adının değiştirilerek rahle olabileceğinin belirtildiğinin görüldüğü anlaşılmış, Tahşiyeciler, Molla Muhammedciler, Mehmet Doğan Grubu olarak adlandırılan gruba mensup Mustafa Kaplan, Mehmet Nuri Turan, Bünyamin Ateş ve Burhan Bozgeyik'in ortak oldukları BMB Yayıncılığın Tahşiye, Rahle ve Cihangir adlı yayınlarının olduğu, dolayısı ile gerek dizinin 64. Bölümünde gerekse dizinin 66. Bölümünde ayrı ayrı diyaloglarda kullanılan tahşiye ve rahle isimlerinin tamamen müşteki Mehmet DOĞAN ve çevresindeki grubu hedef alır şekilde dizi metninde işlenerek algı oluşturulduğu, Yine 23/04/2009 tarihinde yayınlanan 66. Bölümün karanlık karar kurulunda oyuncular arasında; ''efendim, medya olarak bizden isteğiniz üzerine, bu günlerde dikkatleri; vatan delilerinin üzerine çekiyoruz. Gazete ve televizyon haber programlarıyla gündemde kalmalarını sağlayarak, tartışma zeminine çekiyoruz ki; sizin konuşmanızın önü açılsın'' şeklinde diyalogların geçtiği görülmüş, Cumhuriyet Başsavcılığımızca yürütülen 2014/133596 sayılı soruşturma kapsamında yapılan araştırmalarda şüpheli Fetullah GÜLEN'in konuşmasından itibaren yani, 06/04/2009 tarihinden Tek Türkiye isimli dizinin 66. Bölümünün yayınlandığı 23/04/2009 tarihine kadar geçen süreçte Samanyolu Televizyonunda ki Tek Türkiye isimli dizide terör örgütü olarak gündeme getirildiği, devamında yaklaşık 15 günlük süreçte Zaman Gazetesinin 08/04/2009, 10/04/2009, 15/04/2009 tarihli nüshalarında Tahşiye ismi ile haber yapılarak ve köşe yazılarında işlenerek tıpkı dizi metninde belirtildiği gibi gruba yönelik algı oluşturulmasının sağlanması, Şüpheli Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihinde yapmış olduğu konuşmasında Nurları Haşiye yapan, Tahşiyeciler ismini telaffuz ederek birtakım kimselerin terörize edilerek terörist damgasının vurulacağını bunlarında din adı altında irticai hareketler ile yapılacağını belirterek, yapılması muhtemel bu olayların belli merkezlerden ve belli kişilerce karanlık karar kurullarında alınacak kararlar ile yapılacak şeyler olduğundan bahsettiği, Tek Türkiye dizisinin devam eden paragraflarda örnekleri verilerek açıklanacağı üzere şüpheli Fetullah GÜLEN'in liderliğini yaptığı, paralel devlet
SAYFA: 83   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

yaptığı yahut yapma niyetinde olduğu, operasyon ve eylemlere ilişkin, Tek Türkiye, Şefkat Tepe, Kollama adlı dizilerin içinde yer alan karanlık karar kurulunda işlenerek bilgi verildiği, bu itibarla aynen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan tahkikata ilişkin bilginin şüpheli Fetullah GÜLEN'e bağlı yapılanma mensupları tarafından anlaşılabilecek şekilde verildiği, Üst paragraflarda 10 madde de belirtildiği gibi şüpheli Fetullah GÜLEN'e bağlı örgütlü yapının eylem ve işlemlerine ilişkin gerek örgüt tabanı ile ilgilenmek ve ikna etmek, gerekse tüm toplumda lehe algı oluşturmak amacı ile basın yayın kuruluşlarının kullanılarak çeşitli algı oluşturma ve mesaj yöntemleri kullanıldığı, bu yöntemlerin kimi zaman açık şekilde kullanılmasına karşın özellikle tahşiye grubuna yönelik olduğu belirtilen operasyonlarda olduğu gibi çoğu zaman karanlık kurul gibi medya iletim yöntemleri ile sadece örgüt tabanının anlayabileceği şekilde bilgi ve mesaj verdiğinin anlaşıldığı, Bu kapsamda karanlık karar kurulu'nun şüpheli Fetullah GÜLEN'in oluşturduğu yapılanma içerisindeki etkisinin anlaşılabilmesi için yine bu yapılanma tarafından gerçekleştirilen diğer bir kısım operasyon yahut soruşturma süreçlerinin incelenmesi gerekli görüldüğünden, kısa alt başlıklı örnekleri ile izahat yapılması gerekli görülmüştür. SELAM TEVHİT KUDÜS ORDUSU SORUŞTURMASI ŞEFKAT TEPE adlı dizinin 12/10/2013 tarihinde yayınlanan 121. Bölümü, 01/03/2014 tarihinde yayınlanan 141. Bölümü ve 05/04/2014 tarihinde yayınlanan 146. Bölümünün ''Karanlık Karar Kurulu'' sahnesinde oyuncular arasında; ''-Devletin en etkin ve gizli kılcallarındaki, kurumlardaki en kritik noktalara sızdık. Varlıklı işadamları, STK başkanları, bürokratlar, siyasiler, vakıf ve dernek yöneticileri, MUTA TEZGAHI ve köstebeklerle ağımıza düşürüldü. Elimizde kasetleri var. Onlara istediğiniz her şeyi yaptırabiliriz. Tabi, bizim onlara sahip olmamız demek, sizin de sahip olmanız demek. -Nedenli badire atlattığımızın umarım farkındasınız, AZ KALSIN SELAM ÇAKACAKLARDI. Neyse ki büyük hasar almaktan, kılcallardaki arkadaşlarımızın gayretiyle kurtulduk. -Dinlemeler konusunda sayıyı çok abartınca, inandırıcılığı kalmadı. İlgili ilgisiz herkesi yazdık. Korkarım günün birinde bir memur gerçeği medyayla paylaşırsa, vay başımıza gelene. -Anlaşılan ülkedeki bütün yapılanmamız an be an takip altına alınmış. Bu durumda deşifre olan şahısların etrafımızdan bir an önce uzaklaşmasını sağlamalısınız. SELAM söyleyin arkadaşlara şimdilik TEVHİTLERİNİ bozmasınlar.'' Şeklinde diyalogların geçtiği tespit edilmiştir. Dizide geçen sözlerin 2014 yılından önce İstanbul Terörle Mücadele Müdürlüğünde görev yapan ve daha sonradan Emniyet içerisinde farklı birimlerde görevlendirilen, birçoğunun çeşitli suç şüphesiyle soruşturulup tutuklandıkları kamuoyunca bilinen Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri tarafından yürütülen 2010/762 sayılı ''SELAM TEVHİT Örgütü'' soruşturması dosyasında geçen kişi, kurum ve olaylarla paralellik gösterdiği, Yürütülen soruşturmada geçen ''MUTA, STK BAŞKANLARI, BÜROKRATLAR, SİYASİLER, VAKIF VE DERNEK YÖNETİCİLERİ, SELAM TEVHİT, SELAM ÇAKMAK'' sözlerini ya da söylemlerini soruşturma yürütülürken dizilerin karanlık kurullarında işlenmesi
SAYFA: 84   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

şeklindeki diyaloglarda 2014/41637 sayılı soruşturmaya konu eylem ve işlemlerin yapılması talimatı verildiği Bu soruşturmada Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, üst düzey bürokratlar, basın yayın kuruluşlarında çalışan bir kısım kişiler ile ekonomik ve ticari hayatta etkin olan bir kısım kişilerin İran Ülkesi adına casusluk faaliyetinde bulunduğu iddia edilen kişiler arasında doğrudan hiç bir ilgi ve irtibatları olmadığı halde dolaylı dinleme yöntemi ile dinlendiği, şöyle ki; Cumhurbaşkanı, Başbakan yahut yapılanmanın hedef aldığı kişiler takip edilmek istendiğinde doğrudan bu kişilerin İran ülkesi lehine eylem ve faaliyetlerde bulunan Selam Tevhit kudüs ordusu Terör Örgütü ismini verdikleri yapılanma altında casusluk faaliyetleri gerçekleştirdikleri gerekçesi ile takip edilip izlenemeyeceğinden bu kişilerin en yakınlarındaki örneğin danışmanları, sık sık görüşme yaptıkları ev sahipleri, diğer iş adamları ve sair kişiler hiç bir suç işlemedikleri halde gerçeğe aykırı tutanaklar ile soruşturma dosyasına dahil edildikten sonra bu kişiler hakkında dinleme kararı alınması sonrası Başbakan, Cumhurbaşkanı, Bakanlar, bürokratlar ile diğer kişilerin yaptıkları görüşmelerin kayda alındığı, bu süreçte de karanlık karar kurulunda geçen diyaloglar ile sanki İran ülkesi lehine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yönetiminde ve bürokrasisinde görev yapan kişiler casusluk faaliyetinde bulunuyormuşcasına senaryolar hazırlanarak önceden olumsuz algı yönlendirmesi yapıldığı, muhtemelen örgüt yapılanmasına göre uygun koşullar oluştuğunda kayıt altına alınan sanki hukuki bir süreçten geçmiş gibi gösterilen görüşmeler gerekçe gösterilerek operasyon yapılmasının planlandığı, dahası bu dizi metinlerinde yer alan bir kısım söz ve ibarelerin dil bilgisi yapısı ve sözcük anlamı ile doğal bir şekilde kullanılmayıp amaca matuf olarak ilgili dizi metinlerine özel olarak yerleştirildiğinin görüldüğü, Kısaca izah edildiği üzere uzun yıllardır hakkında hiç bir soruşturma ve kovuşturma yapılmadığı halde Amerika ülkesinde yaşayan şüpheli Fethullah Gülen'e bağlı Türkiye Cumhuriyeti devletinin bürokrasisine emniyet ve askeri birimlerine yerleşen ve ekonomi, basın yayın hayatımı kontrol edebilecek nitelik ve nicelikte örgütlü bir yapılanma meydana oluşturduğu, şüphelinin vücuda getirmiş olduğu, bu yapılanmaya ilişkin emir ve talimatlarını çoğu kez yukarıda örnekleri belirtildiği üzere bizzat senaryosunu onaylayıp yayınlattığı karanlık oda, karanlık adlı dizi bölümleri ile www.herkül.org adlı internet sitesi ve halen tespiti yapılmaya çalışılan diğer konuşma ve yayınlar ile verdiği, 17 -25 ARALIK DARBE GİRİŞİMİ Şefkat tepe Dizisinin 28 Eylül 2013 Tarihinde Yayınlanan 119. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; ''Seçimler, açılımlar, saçılımlar, ekonomi, demokratik paket derken İŞBAŞINDAKİLERİ PAKETLEME ZAMANI GELİYOR. Vurmanın tam zamanı. İçerden ve dışardan ablukaya alınarak, dostlarıyla araları açıldı. Yalnızlaştırılma projesi de başarıyla devam ediyor.'' Şeklinde diyalogların geçtiği Şefkat tepe Dizisinin 02 Kasım 2013 Tarihinde Yayınlanan 124. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında
SAYFA: 85   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

''Şüphesiz bu bizim tarihi tecrübelerimizle de ispatlı. Zamanında da Enver Paşa Genelkurmay Başkanı iken bizler onu çok yücelttik. Halis muhlis Türk milliyetçisi olmasına rağmen, gazımıza geldi. Aşırı övgü ve yüceltilme, hırsla birleşince gören gözler görmez, kulaklar işitmez, doğruyu konuşacak dil artık dilsiz olur. Hırsların büyüklüğüne göre koca koca devletler, imparatorluklar batmıştır. BATIRMAYA DA DEVAM EDİCEZ. Ta ki bizim hakimiyetimize teslim olunucağı ana kadar. YÖNETENLERİ BİTİRECEK bütün yollar denenecek. Özellikle birbirleriyle uğraşmaları için hazırlanan alt yapıya destek verilicek. Efendim, seçim öncesi terörde kontrollü bir şekilde arttırılarak seçimlerde başarısızlık yaşatıcak hazırlıklar da devam ediyor. Diğer taraftan da önderin serbestiyetin önü bir yıla kadar açılacak.'' Şeklinde diyalogların geçtiği Şefkat tepe Dizisinin 14 Aralık 2013 Tarihinde Yayınlanan 130. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; ''Beyler, genel durumu özetlemek gerekirse oyunu bozacaklarla ilgili çalışmalara devam ediyoruz. Hedefimiz ülkede etkin, güvenilir konumda olan kurumları, sivil toplum örgütlerini ve en önemlisi de yıllardır bitirmeye çalıştığımız camia ile idarenin çatışır duruma getirilmesi ve yıpratılmasıydı ki; görüyorsunuz özellikle kılcallardaki adamlarımızın üstün performansı, tabi ki tersli dostlarımızın katkılarıyla proje tuttu. şimdi devleti nasıl çalışmaz hale getiririz ona bakalım.'' Şeklinde diyalogların geçtiği Şefkat tepe Dizisinin 21 Aralık 2013 Tarihinde Yayınlanan 131. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; ''Beyler... Eski özenen günlerimize adım adım yaklaşıyoruz. Karar Kurulu'nun, uzun bi aradan sonra bir araya geldiği ilk toplantıdaki konuşmamız bugün hayata geçti. Hatırlayın, ne demiştik? Efendim, ''Erken kondu sürecinde vitrindekiler tespit edildi. Çok kan kaybettik ama bizler yine ayaktayız'' demiştiniz. Ayrıca önümüzde ülkenin geleceğini ve vizyonu belirleyecek kritik bir süreçten geçtiğini, seçimler, açılımlar, saçılımlar, ekonomi, demokratik paket derken, İŞ BAŞINDAKİLERİNİN PAKETLEME ZAMANI GELDİĞİNİ'' söylemiştiniz. En önemlisi de, yönetenlerin gerçek dostlarıyla çatıştırılarak, yalnızlaştırma projesiydi. Tebrikler Ters yoldaş. Zaten zamanımızda önemli olan, bir ülkeyi işgal etmek değil, KILCALLARI ELE GEÇİRMEKTİR. Bir ülkenin kalbi olan kılcalların içine sızmak ve ülkeyi kılcalların verdiği raporlarla yönettirme. Asıl galibiyet budur. Ters'li yoldaş, önünüzün açılması iyi oldu ve hakkını verdiniz, iyi tezgaha getirdiniz.'' Şeklinde diyalogların geçtiği Üst paragrafta 17-25 Aralık darbe girişimi başlığı altında karanlık karar kurulunun değişik tarihlerdeki bölümlerinden alınan diyaloglarda da görüldüğü üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2014/115949 sayılı soruşturmasına konu olacak şekilde şüpheli Fetullah GÜLEN'in vücuda getirdiği paralel yapılı terör örgütünün mevcut hükümeti çalışamaz hale getirmek amacı ile yine bilindik usuller ile sanki, soruşturma yapılıyormuşcasına takip ve izleme işlemlerinin yapıldığı, yapılan bu soruşturmaların devam eden süreçte verilen kovuşturmasızlık kararlarında görüleceği üzere tamamen toplum nazarında mevcut hükümete yönelik önce yolsuzluk algısı oluşturduktan sonra yasal mevzuat ve iş bölümü gereği hiç bir şekilde Cumhuriyet Başsavcılığımızın CMK 250. Maddesi ileTMK 10. Maddeleri
SAYFA: 86   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

ile yetkili birimlerinin görev alanında olmamasına rağmen bu birimler tarafından soruşturma yapılıyor gerekçesi ile CMK 161/8 maddesindeki yetkiyi kullanarak bir kısım millet vekilleri, Başbakan,bakan ve hedefte olan tüm kişilerin birinci derece yakınlarının yakalanıp gözaltına alınmaları ve hatta tutuklanmalarının planlandığı, bu plana uygun olarakta karanlık kurul adlı dizide konuların operasyonun planlandığı 17 Aralık 2014 ve 25 Aralık 2014 tarihleri öncesinde yoğun olarak işlendiği, bu sayede örgüt tabanına mesajların verildiği, kronolojik olarak da dizide işlenen konuların soruşturma görüntüsü altında yapılan operasyon ile paralel bir şekilde yürüdüğü ve benzerlik gösterdiğinin tespit edildiği, MİT TIRLARININ DURDURULMASINA İLİŞKİN DEVLETİN GİZLİ KALMASI GEREKEN BİLGİLERİNİN İFŞASI İLE CASUSLUK OLAYI Şefkat tepe Dizisinin 28 Eylül 2013 Tarihinde Yayınlanan 119. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; ''Ülkenin terörist yapılara destek veren bir ülke haline getirilmesi çok önemli. El Kaide ve El Nusra'nın internetteki vahşet görüntülerini, şimdi daha iyi anlıyosunuz dimi? Bundan sonraki adımımız belli. Bu terör örgütleri ile idare edenleri; aynı çizgiye getirilerek, uluslararası platformlarda itibarları yerle bir edilecek. Bu büyük projede, çok büyük bi çaba ve emek var. Özellikle her zaman yanımızda olan, bizlere ülkesini açan, destek veren Büyükayı, Uzunbacaklılar, Sarışınlar ve Birader'lere de müteşekkiriz.'' Şefkat tepe dizisinin 05 Ekim 2013 tarihinde yayınlanan 120. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; ''Bütün bunlar olabilir, ama asıl derdimiz ülkenin itibarını bitirmek ve Suriye'de savaşın içine çekmek. Bunu atlamayalım lütfen. Ek olarak, dünya çapında terör örgütü kabul edilmiş illegal yapılara yardım ettiğini raporlayıp, uluslararası arenada ülkeyi ciddi bi yalnızlığa itmek.'' Şefkat tepe dizisinin 19 Ekim 2013 tarihinde yayınlanan 123. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; Yeni projemiz ülkeyi de camiayı da hedefliyor. Ülkeyi El Kaide'ye, illegal İslami radikal terör örgütlerine yardım ediyorlar algısı oluşturarak yalnızlaştırmaktı. Şimdi yeni konseptte amacımız; camia da bunlara yardım ediyor algısı oluşturmak. Sözünüzü kesiyorum ama zaten bu konuda çalışmalarımız var. Kılcallardaki adamımız, camianın yurtlarına yerleştireceği ajanları camiadan gösterip, bir kısmını uyuşturucu işi yapanlarla iş birliği içinde gösterecek, bir kısmını da Suriye'ye gönderip; El Kaide'ye yardım ettikleri algısını üretecekti. Kontrolümüzdeki medyayla da kamuoyuna yayılacaktı.
SAYFA: 87   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Şefkat tepe dizisinin 09 Kasım 2013 tarihinde yayınlanan 125. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; Kesinlikle haklısınız. Zaten işin terör ayağını unutmuş değiliz. Medya görmese de kontrolümüzde azdırıldı terör. Suriye'ye sahip çıkmanın ne demek olduğunu gösteriyoruz. Özellikle biz tersliler dost ülkelerin destekleriyle terör örgütüne sahip çıkarak örgüt en güçlü dönemini yaşıyor, altın vuruşa hazır. Beyler.. Örgüt sadece silahlı açıdan değil siyasi olarak da en güçlü dönemini yaşıyor. Az önce de ifade edildiği gibi örgüt o coğrafyada oylarını % 60 a getirsin olacakları o zaman görün. Ayrıca ülkeniz yurtdışında radikal dinci örgütlere yardım ediyor imajı zihinlere kazındı. Bunun ne manaya geldiğini ileride göreceksiniz. Şefkat tepe dizisinin 11 Ocak 2014 tarihinde yayınlanan 134. Bölümün Karanlık Kurulunda oyuncular arasında; Stratejimiz her şeye rağmen korku, panik, kaçırma, TIR'latma olucak. Demokrasi sallanıcak. Medya korkutulup içi boşaltılıcak. Özgürlükler askıya alınıcak. Her şeyi biz düşünürüz modeli ve HER ŞEY SIR OLUCAK, SIRLAR DÜNYASI GERİ GELECEK. Herşey MİT haline sokulursa olaylar da bitleşicek. Siz camiaya vurmaya devam edin. Bunun için efendim uydurma telefon görüşmeleri montajlanarak görünür bir ağ şeması kurgulanacak. İyi abiler içlerine sızmış kötü abiler var diye ikiye ayırıp itibarsızlaştırmaya devam ederken, kara ruhlu cücelerle de dış operasyon üzerine yedirdiğimiz kadar iç içe geçirilmeli. Üst paragraflarda belirtildiği üzere 2013 yılı son ayları ile 2014 yılı ilk günlerinde şefkat tepe dizisinin karanlık kurul adlı bölümlerinde geçen diyaloglarda, özellikle Suriye ülkesinde yaşanan iç savaş ile birlikte terör örgütlerinin etkin faaliyetlerinden bahsedilerek Türkiye Cumhuriyetinin bu ülkede bulunup savaşa iştirak etmeyen, yardıma muhtaç kişiler ile bazı bölgelerde yaşamakta olan Türkmen soydaşlarımıza ihtiyaç duyulan yardım malzemelerinin sevki için gönderilen kamyon ve tırların aslında terör örgütlerine yardım amacı ile götürüldüğüne dair algı çalışması yapılacağından bahsedildiği, Türkiye Cumhuriyeti Devletini idare edenlerin teröre destek veren kişiler olarak tüm dünyaya lanse edilmesine ilişkin konuların işlendiği, aynen dizide belirtildiği üzere Milli İstihbarat teşkilatı tarafından devlet politikası gereği Suriye ülkesi hudutlarına 01/01/2014 tarihinde ve 19/01/2014 tarihlerinde gönderilmekte olan tırların Hatay'ın Kırıkhan ilçesi ile Adananın Ceyhan İlçesinde, kurgulanan mizansene uygun olarak Ankara İl Jandarma Komutanlığı, İstihbarat Şubesinde görev yapan Jandarma görevlilerince uydurma bir ihbar üzerine durdurularak görevli Cumhuriyet Savcısı tarafından soruşturma başlatıldığı gerekçesi ile incelendiği, gerek araçları sevk ve idare edenler, gerekse ilgili vali ve kaymakamlar ile diğer milli istihbarat teşkilatı görevlileri, tırların milli istihbarat teşkilatına ait olduğu, verilen görev kapsamında sevk ve idare edildiklerini belirtmesine rağmen ısrarla tırlar üzerinde arama inceleme işleminin icra edildiği, vuku bulan bu olay ve suçlara ilişkin olarak Adana Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/19640 ve yine 2014/30800 sayılı soruşturma evrakında da belirtildiği üzere MİT tırlarının durdurulması eyleminin casusluk maksadı ile yapıldığının iddia edilerek kamu davası açıldığ,
SAYFA: 88   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

MİT tırlarını sevk ve idare eden MİT görevlilerinin sanki uyuşturucu madde ticareti yapıyorlarmışlarcasına bir çok kişilerin takip edilip izlendiği dosya üzerinden haklarında önleme amaçlı dinleme kararı alınması üzerine izlenip dinlenmekteyken MİT görevlileri oldukları anlaşılmasına rağmen dinleme ve izleme sonlandırılmadığı gibi bu hususta da araçların durdurulması için gerekli işlemlerin ve girişimlerin yapılmadığı , nihayetinde sevk edilen tırları Ankara ilinden çıkıncaya kadar izleyip gözledikten sonra, bizzat durdurmadıkları gibi durdurulması hususunda Ankara yahut yakın civardaki illerin emniyet yahut jandarma birimlerine yine haber vermeyerek Adana ve Hatay iline varacakları zaman dilimine kadar bekledikten sonra araçlar ile patlayıcı askeri silah ve mühimmatın taşıdığına dair kimliklerini de gizleyerek Adana İl Jandarma Komutanlığına Hatay İl jandarma Komutanlığına ihbarlarda bulunulduğu, bu ihbarlar sonrasında da belirtildiği üzere soruşturma başlatan Cumhuriyet Savcılıklarınca araçların durdurularak silahlı terör örgütü üyelik faaliyetleri kapsamında araçlarda arama, el koyma usulü işlemleri icra edilerek MİT görevlilerini geçici muhafaza altına aldıkları, yapılan bu işlemler medyaya sızdırıldığı, özellikle şüpheli Fetullah GÜLEN'e bağlı basın yayın kuruluşları tarafından diğer sivil toplum kuruluşları tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletini idare edenlerin Suriye ülkesindeki Radikal Din olgusunu kullanan terör örgütlerine yardım ettikleri algısını oluşturmaya yönelik yayınlar yapıldığı, devam eden süreçte Adana Cumhuriyet Başsavcılığınca MİT tırlarının durdurulması olaylarına ilişkin olarak detaylı araştırma yapıldığında bu eylemlerin casusluk amacı ile Jandarma görevlileri tarafından yapıldığı gerekçesi ile haklarında kamu davası açıldığı, Cumhuriyet Başsavcılığımızın 2014/41637 sayılı soruşturmasında da bu eylemler silahlı terör örgütü faaliyeti kapsamında ayrıca ele alınıp değerlendirilmesi sonucunda şüpheli Fetullah GÜLEN'in oluşturduğu yapılanma içerisinde verilen emir ve talimat gereği MİT tırlarının durdurulduğu, daha öncesinde de bu hususta örgütlü yapılanmanın basın yayın kuruluşları tarafından yayınlar yapılarak algı oluşturulduğu, tespiti ile gerek bir kısım Ankara İl Jandarma Komutanlığı görevlileri, gerekse gönderilen materyallere ilişkin olağan işleyişin dışında olay basın yayın kuruluşlarının haber ve yayınlarından bilinir hale geldikten sonra rapor verilmesinde her hangi bir sakınca olup olmadığı hususunda araştırma yapmadan rapor tanzim eden Jandarma Komutanlığı Krminal Laboratuvar Dairesi görevlilerinin de silahlı terör örgütü üyesi olmak suçlarından tutuklandıkları, Şüpheli Fetullah GÜLEN hakkında bu eylem nedeni ile silahlı terör örgütü kurduğu gerekçesi ile yakalama kararı çıkarıldığı, Bu izahattan da anlaşılacağı üzere MİT tırlarının durdurulması eyleminin şüpheli Fetullah GÜLEN'in vücuda getirdiği yapılanma tarafından aylar öncesinden planlandığı, bu hususta Samanyolu Televizyonunda yayınlanan Şefkat Tepe dizisi içerisinde bulunan karanlık karar kurulu adlı bölümünde bir çok kez yapılacak operasyonel süreci belirtir ve hedefi gösterir şekilde dizide de konunun, tüm ayrıntısıyla işlendiği, (Mit tırları operasyonunun ihbar ile başlatılıp tırların durdurulması sonrası itirazlara rağmen arama el oyma işlemi yapılıp bu durumun paralel medya ile tüm dünyaya Türkiye devleti teröre destek veriyor algısı oluşturmaya yönelik haberler yapılması şeklinde) Bu sayede Türkiye devletini teröre destek veren ülke gibi göstererek uluslararası camiada itibarının bitirilmesi ve yargılanmasının amaçlandığına dair yayınlar yapılarak algı oluşturulduğunun görüldüğü, Üst paragraflarda üç ayrı soruşturmaya konu olacak eylem ve olaylardan bahsedilerek bu eylemlerin şüpheli Fetullah GÜLEN'e bağlı yapılanma tarafından gerçekleştirildiği, eylemler sürecinde özellikle Tek Türkiye ve Şefkat Tepe dizilerinin içerisinde yer alan karanlık karar kurulu adlı bölümde 3 ayrı olayda uygulanacak operasyonel süreci gösterir ve algı oluşturmaya yönelik yayınlar yapıldığı belirtilmiş ise de, Bunun haricinde paralel yapılanmann bir çok eylem ve faaliyetlerine ilişkin yine karanlık kurul adlı dizi bölümünde hedefler gösterilerek tabana yönelik algı çalışması yapılmış olmasına rağmen (Ergenekon, balyoz, casusluk soruşturmaları) bu eylem ve işlemlerin çok fazla sayıda olması nedeni ile konu bütünlüğünün bozulmaması için diğer olaylara ilişkin açıklama yapılmamıştır.
SAYFA: 89   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Her ne kadar dizi ile mesaj verilmesinin suç örgütlerinin yapılanma şekli, eylem taktiği açısından mantıksız olduğu ileri sürülebilir ise de; Gelecek paragraflardaki bölümlerde de izah edileceği üzere şüpheli Fetullah GÜLEN tarafından yaklaşık 40 yıllık süreçte oluşturulan, zaman içerisinde çok iyi bir işleyiş ve çalışma sistematiğine sahip olan terör örgütü yapılanmasının gerek eylemleri bizzat icra edecek mensuplarına mesaj verebilmek, gerekse örgüt tabanına yahut sempati duyan kişilere yönelik algı oluşturmak amacı ile diğer yöntemler yanında bu yöntemide kullandığı anlaşılmıştır. Karanlık karar kurulu adlı dizi bölümleri ile şüpheli Fetullah GÜLEN'in talimat vermesi, bu talimatların şüpheli Hidayet KARACA tarafından icra edilmesi Cumhuriyet Başsavcılığımızca Yürütülen soruşturma kapsamında verilen talimat üzerine gerek şüpheli Fetullah GÜLEN'e bağlı medya ve basın yayın kuruluşları üzerinden, gerekse internet ortamında açık kaynaklar üzerinden yapılan araştırmalarda Tek Türkiye dizisi ile Şefkat Tepe dizisinin içerisinde yayınlanan karanlık kurul adlı bölümün senaryosunun bizzat şüpheli Fetullah GÜLEN tarafından yayına sunulmasının sağlandığı, yapılacak algı çalışması öncesinde bu nevi, yani karanlık karar kurulu ile konunun işlenmesinin örgütün çalışma şekillerinden biri olduğunun görüldüğü, bu kapsamda; Kısaca karanlık karar kurulu adlı bölüme ilişkin inceleme ve araştırmalar yapıldığında; Samanyolu Televizyon Kanalında toplum üzerinde büyük etkisi olan toplumu güdüleme amaçlı KARANLIK ODA -KARAR KURULU bölümleri bizzat şüpheli Fetullah GÜLEN'in bilgisi ve emriyle kurulduğu, Samanyolu TV'de yayınlanan Tek Türkiye ve Şefkat Tepe isimli dizilerin televizyon yayınına sonradan eklendiği anlaşılan, ''Karanlık Kurul'' veya ''Karanlık Karar Kurulu'' sahnesine dair internet ortamından yapılan açık kaynak çalışmalarında; Tek Türkiye dizinin 28 Şubat 2008 tarihinde 20. Bölümü itibariyle ''Karanlık Kurul'' isimli sahnenin yayınlanmaya başladığı ve 17 Haziran 2010 tarihinde 110. Bölümde son bulduğu, orijinal dizinin ise 149.Bölümünde final yaptığı, Şefkat Tepe dizinsinde 28 Eylül 2013 tarihinde, 119. Bölümü itibariyle ''Karanlık Karar Kurulu'' isimli sahnenin yayınlanmaya başladığı ve 19 Nisan 2014 tarihinde 148. Bölümde son bulduğu, orijinal dizinin ise 158.Bölümünde final yaptığı anlaşılmıştır. Şefkat Tepe isimli dizinin yeni sezonunda ''Karanlık Karar Kurul'un'' yer alıp almayacağı hususunda şüpheli Hidayet KARACA tarafından, şüpheli Fetullah GÜLEN'e telefonda sorularak adı geçenden ''ONAY'' alındığı, şüpheliler arasında geçen 01 dakika 14 saniye süreli telefon konuşmasına ait ses kayıtlarının internet ortamında yayınlandığı,
SAYFA: 90   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

İnternet ortamında paylaşıldığı görülen video tarafımızca incelendiğinde; telefon görüşmesinin 01 dakika 14 saniye sürdüğü, videonun 00:38 saniyesinde ''ŞEFKAT TEPE'DE KARANLIK KURULU KİM KURDURDU?'' yazısının ekranda görüldüğü anlaşılmıştır. Http://www.youtube.com/watch?v=okg2_hF7ssE&list=UUD1usqM151Fmkk9VnLnkmAQ linkli adresteki videonun çözümü: FETULLAH GÜLEN: Efendim. HİDAYET KARACA: Efendim rahatsız ettim öncelikle, bir emriniz var mıydı? FETULLAH GÜLEN: Estağfurullah, buyurun. Yok sağolun, teşekkür ederim, buyurun. HİDAYET KARACA: Eee...Mars diye bir.. ee...isim vermiştiniz efendim, bir haber dergisi, Rektörlük olarak bir tablet, eee.Ipad'te resimli uygulama vardı, eee...bir yıl önceydi lütfetmiştiniz ismini. Allah nasip ederse salı günü onu medyaya bir tanıtımını reklam ajansına yapcaz. Eee... dualarınızı istirham ediyoruz efendim. FETULLAH GÜLEN: Allah yardımcınız olsun, Allah afiyet versin. HİDAYET KARACA: Allah razı olsun efendim. Eee...bu Şefkat Tepe'de eee....bu sezon önümüzdeki bölümlerde bi ''Karanlık Kurul'' yapalım mı efendim? FETULLAH GÜLEN: İyi olur bence. Sebepsiz öyle bir şey değil. Endişe ediceğim o şeyi aksettirici mahiyette yani. Yakın uzak, herkesin de şöyle böyle telafüz ettiği. HİDAYET KARACA: Eee...varsa efendim, Allah nasip ederse. Bu yarın yeni bölüm var, bir sonraki bölümden itibaren eee...onu koyalım. TESPİT: Bahse konu telefon görüşmesinde şüpheli Hidayet KARACA, -''Şefkat Tepe'de eee..'' söylemindeki Şefkat Tepe'nin; Samanyolu TV'de yayınlanan Şefkat Tepe dizisi olduğu, -''bu sezon önümüzdeki bölümlerde'' söylemindeki Sezon'un; Samanyolu TV'de yayınlanan Şefkat Tepe dizisinin 4.Sezonu olduğu, -''bi Karanlık Kurul yapalım mı efendim?'' söylemindeki Karanlık Kurul'un; Samanyolu TV'de daha önceki yıllarda yayınlanan Şubat Soğuğu, Kollama, Tek Türkiye ve Şefkat Tepe dizilerinin orijinal senaryolarına da sonradan eklenildiği anlaşılan ''Cemiyet'', ''Karanlık Kurul'' veya ''Karar Kurulu'' olduğu, -''yarın yeni bölüm var,'' söylemindeki Yeni Bölüm'ün; Samanyolu TV'de yayınlanan Şefkat Tepe dizisinin 21 Eylül 2013 tarihinde yayınlanan 118. Bölüm olduğu,
SAYFA: 91   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

-''bir sonraki bölümden itibaren eee.onu koyalım.'' söylemindeki Bir Sonraki Bölüm'ün; Samanyolu TV'de yayınlanan Şefkat Tepe dizisinin 28 Eylül 2013 tarihinde yayınlanan 119. Bölüm olduğu, TESPİT: Bahse konu telefon görüşmesinde şüpheliFetullah GÜLEN 'in -''İyi olur bence'' söylemi ile; ''Karanlık Kurul'' veya ''Karar Kurulu'' olarak adlandırılan sahneye ait senaryonun, şüpheliFetullah GÜLEN'den ''ONAY'' alındıktan sonra Şefkat Tepe isimli dizinin orijinal senaryosuna sonradan eklendiği, -''Sebepsiz öyle bir şey değil. Endişe ediceğim o şeyi aksettirici mahiyette yani. Yakın uzak, herkesin de şöyle böyle telafüz ettiği.'' Görüldüğü üzere çok uzun bir süreçte Samanyolu Televizyonunda Şefkat Tepe dizisi yayınlanmasına rağmen internet ortamından alınan kayıttan da anlaşılacağı gibi daha öncesinde karanlık kurul adlı bölüm dizide yer almazken, şüpheli Fetullah GÜLEN'in şüpheli Hidayet KARACA ile yapmış olduğu görüşmeye istinaden onay vermesi ile diziye eklendiği, 2-) Şefkat Tepe isimli dizinin 12 Ekim 2013 tarihinde yayınlanan 121.Bölüme ait bahse konu Karanlık Kurul sahnesinin senaryosunun, yine Hidayet KARACA tarafından, Fetullah GÜLEN'e telefonda okunduğu, Karanlık Kurul senaryosuna eklenmesini istediği başka konuların olup olmadığı adı geçene sorularak talimat istenildiği, şüpheliler arasında geçen 07 dakika 50 saniye süreli telefon konuşmasına ait ses kayıtlarının internet ortamında yayınlandığı, İnternet ortamında paylaşıldığı görülen video tarafımızca incelendiğinde; telefon görüşmesinin 07 dakika 50 saniye sürdüğü, videonun 00:58 saniyesinde ''ŞEFKAT TEPE'' yazısının ekranda görüldüğü anlaşılmıştır. https://www.youtube.com/watch?v=KTTM37gjcuU&list=UUbi4vgJjwSjsqYT20fbYraw&index=23 linkli adresteki videonun çözümü: —(Telefon çalıyor ) FETULLAH GÜLEN : Efendim. HİDAYET KARACA : Efendim, rahatsız ettim.. eeee... Geçen gün arz etmiştim bir hac olma ihtimali var diye, eee. FETULLAH GÜLEN : Evet.
SAYFA: 92   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

HİDAYET KARACA : O, oldu efendim. Allah nasip ederse, müsadeniz olursa, yarın bir gidiş gözüküyor efendim. FETULLAH GÜLEN : Allah hayırlı etsin. Arkadaşlarla buluşursunuz orda, Bizim Ahmet hocalar da burdan gitmişlerdi, o müşterek duaları inşallah iştirak edersiniz. HİDAYET KARACA : İnşallah efendim, eee...dualarınızla. Eee...hakkınızı helal edin efendim. FETULLAH GÜLEN : Allah afiyet versin. Bizi de unutmayın duada. HİDAYET KARACA : Estağfurullah efendim, eee...ne demek. Bir husus da efendim, bu haftaki Şefkat Tepe'yi arz edebilir miyim? FETULLAH GÜLEN : Evet buyurun. —(Senaryo okunuyor.) .... Bu i..iş..Dershaneler.. FETULLAH GÜLEN : Evet hiçbir mahsuru, mahsuru yok olsun. Bence o da olsun. Ekrem Bey de, gastede bu meseleyi seslendirelim mi diye sormuştu bana bugün. Olsun, yumşakça sadece. O da sizin sert bulduğunuz yanlar varsa, onu şey yaparsınız. Allah afiyet versin. HİDAYET KARACA : Ellerinizden öperim efendim. FETULLAH GÜLEN : Estağfurullah. HİDAYET KARACA : Hürmetler efendim. TESPİT: Bahse konu telefon görüşmesinde Hidayet KARACA isimli şahsın; -''Bir husus da efendim, bu haftaki Şefkat Tepe'yi arz edebilir miyim?'' söyleminin ardından Okuduğu Senaryo'nun; Samanyolu TV'de yayınlan Şefkat Tepe isimli dizinin 12 Ekim 2013 tarihinde yayınlanan 121.Bölüme ait ''Karanlık Kurul'' veya ''Karar Kurulu'' olarak adlandırılan sahneye ait senaryo ile AYNI OLDUĞU, -''.... Bu i..iş..Dershaneler..''söylemiyle; dizinin yayınlandığı tarihlerde ülkemiz gündeminde yazılı ve görsel medyada sıkça yer alan, dershanelerin kapatılması konusunun, ''Karanlık Kurul'' senaryosuna yazılıp yazılmayacağı hususunu sorduğu, Fetullah GÜLEN'in bilgisi ve talimatı olmayan herhangi bir konunun Kurul senaryosuna yazılmadığı, TESPİT: Bahse konu telefon görüşmesinde şüpheli Fetullah GÜLEN'in; -'' Evet hiçbir mahsuru, mahsuru yok olsun. Bence o da olsun'' söylemiyle, Karanlık Kurul'' veya ''Karar Kurulu'' olarak adlandırılan sahneye ait Kurul senaryosunda yer alacak konuların Fetullah GÜLEN tarafından belirlendiği,
SAYFA: 93   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

-''Ekrem Bey de, gastede bu meseleyi seslendirelim mi diye sormuştu bana bugün.'' söylemindeki ''Ekrem Bey''in; Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü şüpheli Ekrem DUMANLI olabileceği, -''gastede bu meseleyi seslendirelim mi diye sormuştu bana. Olsun, yumşakça sadece. O da sizin sert bulduğunuz yanlar varsa, onu şey yaparsınız'' söylemiyle; bahse konu şüpheli Fetullah GÜLEN tarafından konusu belirlenerek talimatı ve onayı ile yazılan Karanlık Kurul senaryosunda geçen söylemlerin, kontrolünde bulundurduğu medyada da haber yapılarak pekiştirildiği, anlaşılmıştır. 3-) Hidayet KARACA tarafından, Fetullah GÜLEN'e ''Şefkat Tepe isimli dizinin yeni sezonunda ''Karanlık Kurul'un'' yer alıp almayacağı'' hususunun telefonda sorularak, ''ONAY'' alındığına dair, internet ortamında yayınlanan ses kaydına ait tape haberlerinin yazılı ve görsel medyada yer aldığı görülmüştür. Samanyolu Tv'de 12 Ekim 2013 Tarihinde Yayınlanan Şefkat Tepe Dizisi '121.Bölüm'e ait Karanlık Karar Kurulu Sahnesi; http://www.kure.tv/izle/karar-kurulu-3-bolum-12-ekim-2013 linkli adres; 06 dakika 36 saniye süreli ''Karar Kurulu'' dizisi. X-1 ERKEK ŞAHIS : Beyler...Olayların bi görünen yanı, bi de görünmeyen perde arkası vardır, bizler gibi. Hiç bi zaman bu ülkedeki emellerimizden vazgeçmiycez. Birileri ''vesayetlerin bittiğiyle, hiç bi şeyin eskisi gibi olamayacağıyla'' avuna dursun, tepelerine inicek balyozlar; şekil, kılıf değiştirerek, aynen kurbağa örneğinde olduğu gibi, kafalarına inicek. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Efendim, biz miyiz kurbağa? Kurbağa da nerden çıktı? X-2 ERKEK ŞAHIS : Bu yöntem hep vardı hanımefendi, yeni bişey değil. Şimdi kullanma zamanı diyelim. Kurbağayı direk sıcak suya bırakırsanız, hem haşlanır, hem de gürültü çıkarır, hedefe ulaşamazsınız. Ama ılık suya bırakır, sonra da yavaş yavaş suyu ısıtırsanız nolur? Kurbağa zamanla kaynar suya alışır, gürültü de çıkarmaz. X-1 ERKEK ŞAHIS : İnsanların duyduklarında ''bunlar kabul edilemez, hatta konuşulamaz'' dediği konuları; kurbağanın kaynar suya alıştırıldığı gibi, yavaş yavaş, zamana yayarak, taksit taksit gündeme getirerek alıştırılacak ve böylece istediğimiz sonuca gürültüsüz, sessizce gidicez. Y-1 BAYAN ŞAHIS : O zaman müzakereye odaklanıcaz. Bağımsız kişi, heyet veya bir devletin başkanlığında görüşmelere devam edilmesini; siyasetteki etkin adamlarımızla, medyada gündemde tutmamız gerekiyor.
SAYFA: 94   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

X-1 ERKEK ŞAHIS : Ayrıca bunun yanında şu ana kadar, dostumuz yöneticilerin olanakları kullanılarak, başta uyuştururcu olmak üzere, her türlü kaçakçılıktan gelen parayla, yapı meşrulaştırıldı. En önemlisi de illegal yapı, bölgede ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda kurumsallaştı. Tersli Efendi, senin projen nedir? X-3 ERKEK ŞAHIS : Efendim, yapılanmamızı yeni bir noktaya taşıycak hamlelere ihtiyacımız var. Bunun için müzakere adımlarının atılmadığını ileri sürerek, ''bir anlaşma olmaması halinde, çözüm sürecinin bitirilebileceğini, olayların tekrar başlatılacağını ve alternatifsiz değiliz'' açıklamalarıyla malum tarafı tehdit ettirmeliyiz. Herkes bu işlerle oyalanırken, ülkenize adamlarımızı, ajanlarımızı sokmakta, bölgenin dizayn edilmesi de, bizim için daha da kolaylaşıyor. Köy meclisleri, şehir yapılanmaları tamamdır, sıra büyük şehirlerde. X-2 ERKEK ŞAHIS : Çok güzel, siz Ters'ler çok çalışıyorsunuz. Ödülü hak ediyorsunuz. Sünni dünyasındaki ülkeleri karıştırıp, gereken dersi verdiniz. Yarattığınız gerilimlerle boyunun ölçüsünü alıp, her anlamda yalnızlaşan, savrulanların yerine; bölgenin abisi olmanız için her şey yapıldı. Sonuç olarak, oldunuz da. Şimdi biraz daha parlatılacaksınız. Ülkenize karşı ambargo devam ediyor gibi gözükecek. Güya İslam dünyasının yok edilmeye çalışılan, mağrur ve mağdur gücü ilan edileceksiniz. Anlıycanız önümüzdeki yıl, sizin yılınız olucak. Her yol Ters'e çıkıcak. X-3 ERKEK ŞAHIS : Efendim, siz de takiyeye alıştınız. Bakın, ne kadar kolay değil mi takiye yapmak. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Ne demişler? Şaşıyla gezen, takiyeci olur. X-1 ERKEK ŞAHIS : Biz İslam dünyasının, orta doğunun abisi, yıldızı olurken, sizler de sayemizde yeniden ülkenizin sahibi oluyorsunuz. Devletin en etkin ve gizli kılcallarında, kurumlarındaki en kritik noktalara sızdık. Varlıklı işadamlarını, STK başkanlarını, bürokratları, siyasileri, vakıf ve dernek yöneticilerini, muta tezgahı ve köstebeklerle ağımıza düşürdük. Elimizde kasetleri var. Onlara istediğimiz her şeyi yaptırabiliriz. Tabi, bizim onlara sahip olmamız, sizin sahip olmanız demek. X-3 ERKEK ŞAHIS : Bunlar iyi güzel de, camiadan ne haber? Camia da bu saydıklarınız gibi avucunuzda mı? Değil. X-1 ERKEK ŞAHIS : Bu konuda sizi hayal kırıklığına uğrattığımız için üzgünüz. Ama o konuda boş durmuyoruz. Geçen hafta da konuştuğumuz gibi, dost bildikleriniz içindeki farklı ekip, gayet iyi çalışıyor. Unutmayın ki, onlarda etkimizde. Y-1 BAYAN ŞAHIS : Bütün bunlar iyi. Fakat camiayı bitirmek için; camianın da dost bildiği bir kesimin içinde kümelenen, kin duyan bir ekibin; kurdurulan internet sitelerine, camia aleyhinde yazdırdıkları yazılar, bu yolla camiayı hedef haline getirme çabaları, çok amatör kalıyor. Korkarım kendilerini açık edicekler. Bunlara biraz daha özen gösterilse, daha profesyonelce yapılsa?
SAYFA: 95   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

X-1 ERKEK ŞAHIS : Yine de bu ekip, doğru hamleleriyle bizim hayal bile edemeyeceğimiz şeyler başarıyor. Camianın üzerine bu kadar gidileceğini kesinlikle tahmin edemezdik. Hele hele şu dershanelerin kapatılma işi mükemmel. Ah bi de kapatabilseler. Medyada bu mesele köpürtmeye devam edilmeli. Ekibi haklı gösterecek şeyler tertiplenmeli. X-2 ERKEK ŞAHIS : Beyler, sıkıntıya gerek yok. Mücadele ettiğimiz bütün güçler, her yönden sıkıştırılmaya devam ediyor. Sadece camia değil, iktidar da sıkıştırılmaya devam edilecek, uluslar arası kuruluşlar sizlere destek verecek. Batı düşmanlığı ve ''radikal dini gruplarla işbirliği yapıyor'' imajı tuttu. Devam etmeliyiz. Son olarak sizden yeni bir çalışma istiycem; gündemimizde genel af var. 'Genel af nasıl çıkarılır, ne zaman gündeme gelmeli' çok hassas ve önemli bir konu. Biziz hedefe götürecek önemli bir adım. Bu konuda hepinizin tekliflerini bekliyoruz. Tekraren belirtmek gerekirse şüpheli Fetullah GÜLEN tarafından karanlık kurul adlı diziye verilen önem nedeni ile önemli hususların dizide yer almasının sağlandığı, bu hususta kimi kısa, kimi ise çok uzun olup aynen dizi metni okunarak şüpheli ile görüşme yapıldığının tespit edildiği, bu tespite karşın soruşturma sürecinde dizi metninin Samanyolu Televizyonunun anlaşmalı olduğu Ser Film Yapım Pazarlama Dağıtım Anonim Şirketi'ne sözleşme gereği yazdırıldığı iddia edilmesine karşın yapılan araştırmada; Ser Film A.Ş'nin yapımcısı Salih ASAN, yönetmen Naci Çelik BERKSOY, Senarist Samim NOYAN ve diğer film şirketi çalışanları olan senaryo ekibinde görevli şüpheliler tarafından karanlık kurul adlı bölümün senaryosunun film şirketi tarafından yazılmadığının belirtildiği, ilerleyen soruşturma süreçlerinde bu dizinin senaryosunun şüpheli Bayram ÖZBEK tarafından yazıldığına dair bulgu ve emarelere ulaşıldığı, elde edilen bu bulgulara göre şüpheli Fetullah GÜLEN'in vücuda getirmiş olduğu yapılanmaya en etkin mesaj ve talimat verme yöntemlerinden birinin de Şefkat Tepe, Tek Türkiye yahut Kollama dizileri içine sıkıştırılan, tamamen ayrı bir formatla dizilerdeki konulardan ayrı hazırlanan karanlık karar kurulu adlı bölümün dizilere eklenerek yayınlanması olduğu, açık kaynak çalışmaları sonrası iletişim görüşmelerine istinaden yapılan incelemede de gerçekten de internette yayınlanan videolarda belirtildiği gibi internette yayınlanan görüşmelerin geçtiği tarihte şüpheli Hidayet KARACA ile Amerika ülkesinde şüpheli Fetullah Gülen yahut örgüt içindeki meçhul bir şüpheli ile görüşmeler yaptığının anlaşılması nedeni ile, şüpheli Hidayet KARACA'nın örgüt yöneticisi olarak doğrudan örgüt lideri olan şüpheli Fetullah GÜLEN'den almış olduğu talimatları örgüt mensuplarına iletildiği tespit edilmiştir. Dikkat çekici bir hususta Samanyolu Televizyon kanalının haber bültenlerinde ısrarla sürekli karanlık karar kurulu adlı bölüm senaryosunun haberleştirilmesi ve bu dizide geçen diyaloglar esas alınarak yorum ve açıklamalar yapılması nedeniyle RTÜK'e yapılan şikayetler sonrasında yapılan incelemede 12.03.2014 tarihinde 2014/14 nolu toplantıda alınan 53 ve 54 sayılı karar gereği, ''Başka bir medya hizmet sağlayıcıya ait kurguya dayalı bir ürünün ''Güncel'' logosu ile başlayan haber bülteni içerisinde yukarıda belirtilen sunumlar eşliğinde, dizinin yayınlandığı diğer medya hizmet sağlayıcının ve ürününün ismi verilerek; dizinin izleyici tarafından beğeniyle izlendiği belirtilerek ve diziye ait görüntüler sekiz dakikaya yaklaşan alıntılarla haberleştirilerek ilgili yayına gizli ticarî iletişim hüviyeti kazandırıldığı'' belirtilerek, Söz konusu yayının 6112 sayılı Kanunun 8. maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendinin ve 9.maddesinin üçüncü fıkrası hükmünün ihlal edildiğinin değerlendirildiği,
SAYFA: 96   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

RTÜK Üst Kurul'unca yapılan değerlenmede; ''Uyarı'' yaptırımı uygulanması gerektiği kanaatine varıldığı'' görülmüş olup; Yine Samanyolu televizyonunda yayınlanan dizilerin içerisinde sahnelenen 6-7 dakikalık bölümlerden oluşan karanlık karar kurulu adlı bölümlerle ilgili yapılan şikayetlere istinaden RTÜK tarafından 29.01.2014 tarihinde 2014/07 nolu toplantıda alınan 48 sayılı karar ile ''Uyarı'' Cezasının verildiği Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere; Şüpheli Fethullah Gülen'e bağlı yapılanmanın medya ayağının yapılacak operasyonlara ilişkin talimatlar belirtildikten sonra bu operasyona ilişkin algı çalışmasınında örgütlü yapının medya kuruluşlarına haber, yorum adı altında topluma duyrulduğu. Bu şekilde organize, örgütlü yapının birbirini tamamlar şekilde etkin olarak faaliyette bulunduklarının tespit edildiği, Üst paragraflarda belirtildiği üzere müşteki Mehmet Nuri TURAN'ın şikayeti sonrasında başlatılan inceleme ve araştırmalarda gerçekten de şüpheli Fetullah GÜLEN'in Herkul.org adli internet sitesinde konuşarak talimat vermesi, devamında bu talimatın yapılanmaya bağlı televizyon ve gazetelerde işlenerek belli bir algı oluşturulduğunun tespit edilmesi üzerine soruşturma sürecinde yapılmış olan işlemler irdelenmeye başlandığı, bu kapsamda iletişim dinlemeleri, teknik araçlar ile izleme tedbirleri incelendiğinde müştekileri suçlu göstermeye yönelik aleyhe, kasıtlı işlem ve uygulamalar yapılmış olduğunun tespit edildiği, şöyle ki; ÖRNEK Mehmet Faruk BAYDİLLİ'nin soruşturmaya dahil edilmesine gerekçe gösterilen iletişimler Faris MAĞIN'ın soruşturmaya dahil edilmesine gerekçe olan iletişim
SAYFA: 97   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Zekeriya SASON'un ve Hüseyin DEMİR'in soruşturmaya dahi edilmesine gerekçe olan iletişimler Müştekiler Mehmet faruk BAYDİLLİ, Faris MAĞIN, Zekeriya SASON ve Hüseyin DEMİR'e ilişkin örnek olarak iddianame metninde yer verilen üst paragrafta belirtilen iletişim tutanakları içeriklerinden de görüleceği üzere hiç bir suç unsuru içermemesine rağmen görüşmeler tape yapılarak bir çok müştekinin örgüt üyeliği faaliyetinde bulunduğu gerekçesi ile soruşturmaya dahil edildiklerinin anlaşıldığı,
SAYFA: 98   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

RAPOR İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığının (CMK 250 SMY) 31.12.2009 tarih Teknik Takip no:2009/1410 Soruşturma no:2009/1016 Sayılı teknik araçlarla izleme kararı gereği El-Kaide yanlısı Mehmet DOĞAN grubu içerisindeki faaliyetlerinden dolayı hedeflerimiz arasında yer alan Malatya-Doğanşehir-Yenimahalle nüfusuna kayıtlı Ekrem-Meliha oğlu Doğanşehir-1964 doğumlu Turgut YILDIRIM (T.C. 34681963156) isimli şahsın Bahçelievler îlçesi Siyavuşpaşa mahallesi Gümüş Sokak Ersavaş Apartman No: 1 /6 sayılı adres ve çevresinde 30.12.2009 günü saat; 07.00: Usulüne uygun olarak tarassut çalışmasına başlanıldı. 11.30: şahsın ikametinden çıktığı ve yaya olarak Adnan Kahveci Bulvarı istikametine doğru ilerlediği görüldü. 11.40: Şahsın Kültür Sokağı takiben Bahçelievler Metro İstasyonu istikametine doğru ilerlediği görüldü. 11.55: Hedef şahsın Aksaray istikametine giden metroya bindiği görüldü. 12.20: Şahsın Emniyet-Fatih istasyonunda metrodan indiği görüldü. 12.25: Hedef şahsın Akşemsettin Caddesi üzerinde bulunan Mimar Sinan Camiine girdiği görüldü. 12.35: Şahsın söz konusu camiden çıkarak Fevzipaşa Caddesi istikametine ilerlediği görüldü. 12.45: Hedef şahsın Fatih Cami avlusuna gelerek XI erkek şahısla buluştuğu görüldü. 13.04: Söz konusu şahısların ara sokakları takiben Yediemirler Sokak No:54/A'da faaliyet gösteren Fatih et ve tavuk pazarı isimli iş yerine giriş yaptıkları ve bahse konu iş yerinin sahibi olarak değerlendirilen X2 erkek şahısla sohbet ettikleri görüldü. 13.30: Hedef şahıs ve XI erkek şahsın söz konusu iş yerinden çıkarak Yusuf Ziya Paşa Sokak No:2/A'da faaliyet gösteren Hacıbelli (Hac ve umre malzemeleri Tel:5342150) isimli işyerine giriş yaptıkları görüldü. 13.45: Söz konusu şahısların Fevzipaşa Caddesi'ni takiben Akdeniz Caddesi'ne çıktıkları ve burada No:44 sayılı adreste faaliyet gösteren Gala Kokoreç isimli işyerine girdikleri görüldü.
SAYFA: 99   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

13.50: Şahısların yemek yedikleri görüldü. 14.15: Söz konusu şahısların Akdeniz Caddesi ve Fevzipaşa Caddesini takiben Saraçhane istikametine ilerledikleri görüldü. 14.40: Şahısların Şehzadebaşı Camiine giriş yaptıkları görüldü. 14.50: Şahısların söz konusu camiden çıkış yaparak Beyazıd istikametine gittikleri görüldü. 15.00: Şahsıların Beyazıd kapısından Kapalı Çarşıya girerek ara sokakları takiben Çatalçeşme Sokak Üretmen Han No:27-29 sayılı adreste örgüt paralelinde faaliyet gösteren BMB Yayın Grubu (Tahşiye-Rahle-Cihangir Yayınları) isimli iş yerine girdikleri görüldü. 15.50: Şahısların bahse konu adresten çıkış yaparak Çemberlitaş tramvay istasyonunu takiben Divani Ali Sokak No:9/7 sayılı adreste bulunan Zafer işhamna girdikleri görüldü. 16.20: Şahısların bahse konu adresten çıkış yaparak, Beyazıd tramvay —istasyonuna doğru gittikleri görüldü. 16.25: Şahısların Beyazıd tramvay istasyonu önünde bir süre sohbet ettikten sonra XI erkek sahsın tramvav istasvonuna eriri s vantifh.hedef 16.27: XI erkek şahsın tramvaya bindiği ve Zeytinburnu istikametine doğru gittiği görüldü. 16.28: Bu saat itibariyle çalışmaya iki yönlü olarak devam edildi. 16.30: Hedef şahsın Beyazıd otobüs duraklarından tekrar Beyazıd tramvay istasyonuna geri geldiği ve Zeytinburnu istikametine giden tramvaya bindiği görüldü. 17.00: Hedef şahsın Zeytinburnu tramvay durağında indiği ve Ahmet Kutsi Tecer Caddesi'ne çıktığı görüldü. 17.22: Hedef şahsın Fatih Caddesi'ni takiben Savaş Caddesi'ne çıktığı, akabinde örgüt mensupları tarafından dershane olarak kullanılan Emek Sokak No:9/E sayılı adrese giriş yaptığı görüldü. 17.30: XI erkek şahsın Güngören Merkez Mahallesi Merter Sok. Kırantaş Apt. No: 16 sayılı adrese giriş yaptığı görüldü. 19.05: Hedef şahsın X3 (45-50 yaşlarında, 1.65-1.70 boylarında, 75-80 kilolarında üzerinde kahverengi mont ve siyah şapka bulunan) erkek şahısla birlikte dershaneden çıktıkları ve Savaş Caddesi üzerinde park halinde
SAYFA: 100   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)