Tam
EskidenYeniye
 
TAHŞİYE İDDİANAMESİ     (Toplam 333 sayfa)

 

bana yayınevi müdürü Cavit TAŞOLUK bana gösterdi sizin evinizde Fetullah GÜLEN aleyhine konuşulmuş, bunlardan özür dilersen bunlardan basarız dedi. Bana burada söylenen bir şey daha bunların bir kurulu varmış cemaate uygun olmayan kitapları basmazlarmış bu sebeple benim kitaplarını NT'nin satmadığını söyledi. Ben ise kendilerinden özür dileyecek bir şey yapmadığımı söyledim basmazsanız basmayın dedim. TÜRDAV yönetimi değişene kadar bir daha kitap vermedim. Şu andaki yönetiminin bu cemaatle bir ilgisi olmadığı için kitap verdim. Belirtilen soruşturma kapsamında Fetullah GÜLEN'in bizi hedef göstermesinin 4 sebebi olduğunu düşünüyorum. Bizim kitaplarımızın Fetullah GÜLEN'in savunduğu bütün fikirlerin ilmen karşılığını çökerttiği için ve kitaplarımıza gizli bir boykot konuldu. Bizim karşı çıktığımız konuların başında ZEKAT gelmekte idi, zekatın verileceği yerlerin belli olduğu kurumlara zekat verilemeyeceği, başörtüsüne Füru at demelerine karşı bizim dini bir zorunluluk olduğunu açıklamamız, Cihat ve dinler arası diyalog meselesinde Yahudi ve Hristiyanların cennete gitme meselesinde ilmen Mehmet DOĞAN hocanın açıklaması Fetullah GÜLEN'i rahatsız etmiştir. Benim soruşturmada dinlendiğim telefonlarımdan 05354708009 nolu telefonumu tanımadığım kişiler 2009 tarihlerinde aradı IRAK'a savaşmaya gitmek istediklerini söylediler hiç tanımadığım insanların böyle talepleri karşısında BENDE CEHENNEME GİDİN dedim. Baktım ki arkası kesilmiyor bende telefonumu değiştirdim halen kullandığım 05304688619 nolu hattı aldım. O zaman arayanların polis olabileceğini düşünüyordum tuzağı şimdi net olarak görebiliyorum. TAHŞİYE diye bir örgüt icat edip operasyon yapılmasının bir talimatla yapıldığını hatta benim kaynım olan Turgut YILDIRIM'ın annesi üzerine kayıtlı adrese bomba konulmasının tamamen bir iftira olduğunu düşünüyorum. Kaynım Turgut'un ne bu bombaları temin edecek nede üzerindeki seri noları silecek kapasitesi yoktur bu tamamen bir profesyonel işidir bu bombaları koyma sebebine bakıldığı zaman kimin koyduğu açığa çıkacaktır. Ben, belirtilen soruşturmanın tamamen bir iftira olduğunu bu iftirada talimatı veren Fetullah GÜLEN ve bu müştekinin talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 14 - MÜŞTEKİ BÜNYAMİN ATEŞ Marmara Mah. Önder Cad. İhlas Marmara Evleri Sitesi B-52 Blok No:10B/18 Beylikdüzü/İSTANBUL adresinde ikamet eder. Halen 05325248461 numaralı hattı kullanır. Soruşturmaya konu Tahşiye yayınevinin ortaklarındandır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında müştekinin grup mensuplarına ders verdiği ve (05325280149-05325248461) numaralı hatları kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu (05325280149-05325248461) numaralı hatlarla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 5 defa toplam 9 aya yakın bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05325280149-05325248461) numaralı hatlarla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Müştekiye ait olduğu iddia edilen 0533 6882659 numaralı hatla ilgili olarak toplamda 5 defa yaklaşık 7 ay dinleme kararı alınmış. Yine müştekiye ait bunyaminates2000@yahoo.com ile bunyamin_ates@mynet.com isimli e-posta adresleriyle ilgili olarak toplamda 4 ay, 4 defa olmak üzere iletilerin kayıt altına alınması kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 16 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak teknik takip çalışması yapıldığı iddiasıyla, çalışmanın yapıldığı tarihten sonraki ilerleyen dönemlerde 2 adet fiziki takip tutanağı tanzim edildiği anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada ORN Mobile Marka Cep Telefonu telefona takılı vaziyette bulunan
SAYFA: 126   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

9810010384613 ve 0501090826594 seri numaralı Türkcell sim kartları ve yine telefona takılı vaziyette bulunan Mikro SD marka 1 GB hafıza kartı (Tel Seri No :B9t0210092), LG marka kasa içerisinde bulunan MAXTOR Marka F16 PV8REZ9999 Seri numaralı 40 GB hart disk SEAGATE marka 9 VM t9QGS seri numaralı ve (MD5 HASH : 3E501fl31483604DDCB840EE3B7C973F) 500 GB Hard diske kopyalanmıştır. Aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı aramada görevli olan kolluk görevlileri tarafından tutulan tutanakla birlikte imza altına alındığı anlaşılmıştır. Aramada ele geçirilen dijital verilerin yapılan incelemesinde soruşturmayı ilişkilendirebilecek suç ve suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Müşteki 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. 24/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlkokulu Yozgat'ın Uzunlu köyünde okudum. İmam hatip okulunu Yozgat Merkezde okudum. İlahiyat fakültesini de İstanbul ilinde okudum. BMB yayıncılığa ait Tahşiye, Rahle ve Cihangir yayınları mevcuttur. Fakat Cihangir yayınları Türkiye'de farklı birisine ait olduğunu öğrendikten sonra Cihangir ismini Cihangiran olarak değiştirdik. Biz yayınevi olarak yayınladığımız kitaplarda genellikle Risale-i Nurlarla ilgili izah, şerh ve açıklamalar yapardık. Ayrıca bu yayınlarda Kuranı Kerimde yapılan tahribatların düzeltilmesiyle ilgili çalışmalar yapardık, yayınlarımız inancı bozucu dalgaları engellemek üzerine, dinler arası diyalog düşüncesine, zekat kavramına, zekatın okullara dershanelere verilemeyeceğine, zekatın fakir ve yardıma muhtaç kişilere verilmesi, kurban ibadetinin Kuran'ı Kerimde belirtildiğinin dışında farklı amaçla gelir kaynağı olarak görülmesine dair görüşleri eleştiren ve bunların düzeltilmesi gerektiğine dair yazılarla kitaplaştırırdık. Cihangiran yayınımız ise daha çok çocuklara ilmihal öğretisi ve adabı muaşeret üzerine yapılan yayınlardan oluşmaktadır. Ben ve yayınevinin diğer ortakları Fetullah GÜLEN'in 06/04/2009 tarihinde yaptığı konuşmayla BMB yayıncılığa ait Tahşiye yayınevinin adını zikretmesi ve El-Kaide ile irtibatlı gibi göstermesinden sonra dördümüz kendi aramızda toplanarak bir durum değerlendirmesi yaptık. Fetullah GÜLEN'in konuşmasından sonra şahsımız ve yayınevimizle ilgili bir soruşturma yada operasyon yapılacağını az çok tahmin ediyorduk. Çünkü o dönemde Fetullah GÜLEN'e ve bu gruba bağlı birçok yargı ve emniyet mensubu olduğunu herkes gibi bizde biliyorduk. Az çok olayın vahametinin farkına varmıştık. Yapmış olduğumuz istişare sonucunda yayınevimize ait kitaplarda yasa dışı bir şey olmadığına kanaat getirerek, bizimle ilgili suçlayıcı herhangi bir şey olamayacağını düşündük. Yasa dışı bir işe imza atmadığımız içinde içimiz rahattı. Bahsetmiş olduğunuz numaralardan 05325280149 ve 05325248461 numaralı hatlar benim adıma kayıtlıdır. Fakat 05325280149 numaralı hattı 2009 yılının başından bu yana İzmir ilinde ikamet eden ve baldızım olan Züleyha Nurdan AKYIL isimli kişi kullanmaktadır, bu numarayı ben hiç kullanmadım. 05336882659 numaralı hat ise 1995-2010 yılları arasından görev yaptığım Güngören Belediyesine ait kurum hattıdır. Bu hattı ben görevim dolayısıyla kullanmaktaydım. 22.01.2010 günü ikametime ev aramasına gelen görevliler ev aramasını yapıp, suç ve suç unsuru herhangi bir şeye rastlanılmaması üzerine, Emniyete ait araca ben ve 3 polis birlikte binerek doktor raporu almaya giderken araçta bulunan ve amirleri olduğunu düşündüğüm görsem tanıyıp tanıyamayacağımı bilemeyeceğim görevli telefonla başka bir polis arkadaşıyla görüşüyordu. Telefonda görüştüğü karşı müşteki arama yapılan ikametlerin bir tanesinde mühimmat ele geçirildiğini söylemesi üzerine, bu konuyu araç içinde bulunan diğer görevli polislerle paylaşarak ''Bahçelievler'de bomba bulunmuş'' dedi. Bunu söylerken de jest ve mimikleriyle, el kol hareketleriyle zafer kazanmışçasına sevindi. Emniyette gözaltında bulunduğum sürede ise tanımadığım görsem tanıyıp tanımayacağımı bilemeyeceğim bir görevli ''Bu bombalar sizin işinizi bitirdi, siz boşuna uğraşmayın sizin hocanız Mehmet DOĞAN 30-40 yıl ceza alıp hapishanede ölecek, sizlerde onun kadar ceza alıp moruklayacaksınız'' dedi. Ayrıca bizimle beraber gözaltına alınan Engin TAVUKÇU adlı
SAYFA: 127   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

kişiye de belli başlı konularda baskı yaparak ifade vermesi konusunda tehdit ve zorlama yapıldığını müştekinin kendisi bize söyledi. Bunlara ilaveten Sait HAN adlı kişiye de baskı yapıldığını müştekinin kendisi bize söyledi. Soruşturma sonucunda cezaevine girmem üzerine hali hazırdaki işimi kaybettim. Bakmakla yükümlü olduğum eşim ve çocuklarım mağdur oldu. Yine bizim El Kaideyle irtibatlı gibi gösterilmemiz sonucunda çevremizdeki insanların bize karşı tutumları ve davranışları değişti. Ben ve benimle beraber gözaltına alınan insanlar itibarsızlaştırıldı. Örnek vermek gerekirse Fransa ülkesinde bulunan erkek kardeşimin kanser olması sebebiyle yanına gitmek istedim, fakat maruz kaldığım bu olaydan dolayı ilgili makamlar tarafıma vize vermeyerek yurtdışına çıkışıma engel koydular. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında talimatı veren Fetullah GÜLEN ve bu müştekinin talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 15- MÜŞTEKİ DAVUT TOZLU Hançerli mah. 100. Yıl Bulvarı Doğanay Apt. No:26/16 İlkadım/Samsun adresinde ikamet eder. Halen 0542 2995529 numaralı hattı kullanır. Kullanmakta olduğu (0533 3326102) numaralı telefon hattından 22/05/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile yapmış olduğu görüşme sonucunda, 30/06/2009 tarihinde (T3418013) Aidiyet numaralı personel tarafından hakkında iletişimin dinlenerek kayıt altına alınması hususunun uygun olacağına dair rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine 01/07/2009 tarih ve 2009/1076 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından sonra devam eden süreçte toplam 3 defa olmak üzere 7 ay, yani 30/01/2010 tarihine kadar iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Operasyon kapsamında yapılan ikamet aramasında; 2009 İstanbul basımı Rahle yayınları Yahya ZEKERİYAGİL'e ait İcazul Kuran isimli kitap, 359537016894402 İmei numaralı Nokia 6300 cep telefonu 8990029299094068782 serili 05333326102 numaralı vodofone sim kart, TR -I No : 903618 seri nolu Davut TOZLU ya ait pasaport, Vestel Bilgisayar kasasından 0437 J1ERB07198V40301 Seri nolu Samsung HDD, Samsung marka E510 model A1WTC90ES401903N Fotoğraf makinesi, Makineye takılı P90492231041-002.A00LF Seri nolu 4 GB Kingston SD kart, 2 adet CD 20 adet teyp kaseti 4 adet bilgisayar disketi, İstanbul 2004 Aralık Baskılı Abdurrahman AKTEPE den 5 cilt Reddül Evham kitap, İstanbul 2007 Eylül Rahle yayınları baskılı Yahya ZEKERİYAGİL den Miratül Cihat isimli kitabın ikinci ve üçüncü ciltleri, 2 adet 4 er sayfadan oluşan AZİZ SIDDIK kardeşlerim ibaresi ile başlayan 33 maddelik doküman, 1 adet Sarı zarf içerisinde yer alan 4.7 GB'lık DVD, 356609/01/968048/5 imeı numaralı Samsung SGH-C450 cep telefonu, 17'ye kadar numaralandırılmış 17 sayfalık telefon defteri, Sibel BOZKURT İsimli şahsın numaralarının not alındığı müspete kağıt ele geçirilmiş. Aramada suç ve suç unsuru olarak değerlendirilebilecek her hangi bir materyale rastlanılmadığı aramada görevli olan kolluk görevlileri tarafından tutulan tutanakla birlikte imza altına alındığı anlaşılmıştır. Aramada ele geçirilen dijital verilerin yapılan incelemesinde soruşturmayı ilişkilendirebilecek suç ve suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 06/06/2012 tarihinde soruşturma savcısı tarafından verilen savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiş. 26/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle;
SAYFA: 128   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

''İlköğretimi Almanya da Orta ve Lise öğrenimimi Samsun İmam Hatip okullarında bitirdim, tahsilimden sonra ticarete atıldım. Rahatsızlığımdan dolayı Askerlik hizmeti yapmadım. Sırasıyla Samsun ilinde 1992 - 2007 yılları arası Gıda toptancılığı 2007- 2014 yılları arası Mobilya işi yaptım. 2014 yılı Nisan Ayından bu yana İnşaat sektörü ile uğraşmaktayım. 22.01.2010 tarihinde ikametimde gözaltına alındıktan sonra İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne götürüldüm İstanbul Emniyet Müdürlüğünde tarafıma Selefilik, Vehhabilik ve mevcut sistemi tasvip edip etmeme konusunda tarafıma sorular soruldu. Benim ile birlikte İstanbul'da 40- 45 kişinin gözaltına alındığını daha sonradan öğrendim. Benim anılan örgütlerle uzaktan yakından ilgim ve alakam yoktur. Ben bu güne kadar Süleyman Hilmi TUNAHAN( Süleymancı diye adlandırılan) Cemaate Almanya devletinde iken gidip geldim, Türkiye de bulunduğum yıllarda 1985- 1992 yıllan arasında Nur Cemaatinin bir kolu olan Yeni Asyacılar ( Mehmet KUTLULAR) Cemaatine gidip geldim, 1995 yılından bu tarafa Muşlu Mehmet DOĞAN olarak bilinen Hoca efendinin Eserlerinden istifade etmekteyim. Ben 22.01.2010 tarihinde gözaltına alınıp, İstanbul Emniyet Müdürlüğünde Sorgumuz yapılarken Cumhuriyet Savcısına ifadesini vererek yanımıza gelen yazar Mustafa KAPLAN'dan ''herkul.org sitesinden Fetullah GÜLEN' in irtica Paronayası adlı konuşmasında Tahşiye Diye Bir örgüt icad edebilirler'' şeklinde konuşmanın varlığını duydum, daha önce böyle bir konudan haberim yoktu. Bunu Mustafa KAPLAN'dan duyduktan sonra kafamda taşlar yerine oturmaya başladı. Gerçekte El Kaide Terör örgütü kapsamında değil de, Fetullah GÜLEN'in herkul.org sitesinde yayınlanan İrtica Paranoyası adlı konuşmasında geçen ''Tahşiye Diye Bir Örgüt İcad Edebilirler'' şeklindeki sözlerine binaen bir algı operasyonu yapıldığını anladım. İlgili soruşturma kapsamında bana isnat edilen suçlamalar ile ilgili, benim ilişkili olmadığım Samsunda yaşayan çevrem tarafından çok iyi bilinmektedir. Yaptığım ticari faaliyetlerde 40 yıldır Samsunda bulunmam ve vermiş olduğum Ticari hizmetler bunun kanıtıdır. Bu güne kadar her hangi bir terör örgütü mensubu olmadım. Böyle bir itibarımın olduğu bir yerde, beni ikametimden uzun namlulu silahlarla gelip yaşadığım sokakta komşularıma rezil ederek kırmızı bültenle aranan bir suçlu gibi götürmeleri ve bunun çevrem tarafından duyulup şüphelenilen bir insan pozisyonuna düşmem, 40 yıllık itibarımı bir çırpıda yerle bir etmiştir. Benim hakkımda 2009 yılında yürütülen bildirmiş olduğunuz soruşturma ile ilgili gözaltında bulunduğum süre içerisinde tarafıma yöneltilen soruların çokta örgütsel içerikli sorular olduğunu zannetmiyorum, bu tamamen bir algı operasyonu olduğunu değerlendiriyorum. Beni bu soruşturma kapsamında şüpheli gibi gösteren kişi yada kişilerden davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, belirli bir meslek grubundan olduğu ve maddi olarak azımsanmayacak bir gelire sahip olduğu, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır.
SAYFA: 129   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

16- MÜŞTEKİ ENGİN TAVUKÇU Balta limanı Mah. Beyaz Sokak No:72- Sarıyer/İstanbul adresinde ikamet eder. Halen 050647704955363213258 numaralı hatları kullanır. Kullanmakta olduğu (0506 4770495) numaralı hatla 23.06.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mustafa KAPLAN isimli şahısla telefonla görüştüğü, yine kullandığı (05064770495) numaralı hatla 08/05/2009 tarihinde hedef şahıslardan Abdulbaki AKKUŞ ile görüşmesi sonucu, T3419086 Aidiyet nolu personel tarafından 15.10.2009 tarihli raporla şahsın iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine 16/10/2009 tarih ve 2009/1887 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından sonra devam eden süreçte toplam 3 defa olmak üzere 6 ay, yani 13/04/2010 tarihine kadar iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak 1 tane fiziki takip çalışmasının yapıldığı anlaşılmıştır. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Operasyon kapsamında yapılan ikamet aramasında; 1 adet Cruzer micro marka ( Sandisk) 4 GB kapasiteli Flash disk ile cüzdanın içerisinde etrafımızdan bir ve iki numara ile numaraların dokümanlar, Tarafımızdan 1 den 42'ye kadar numaralandırılan Hazırun ve ev sahibi tarafından imzalanan 12 adet CD, Tarafımızdan bir ve iki numara ile numaralandırılan Hazırun ve ev sahibi tarafından imzalanan iki adet DVD, 1 adet SEAGATE marka 6VM3JQW2 seri numaralı 500 GB kapasiteli Hart Disk, üzeri ev sahibi ve Hazırun tarafından paraflandıktan sonra elde edilmiş 1 adet üzerinde ''İKAZNAME'' İbaresi yazılı kitapçık, 1 adet ''BARIŞ KAYNAK'' ibaresi ile başlayan'' 03123695389 ANKARA'' da ibareli ile son bulunan üzerinde isim ve telefon numaralarının yazılı olduğu not kağıdı, 1 adet Samsung ibaresi ile başlayan ''05325011560'' ibareleri ile son bulan üzerinde şehir ismi şahıs ismi ve telefon numaralarının yazılı olduğu A4 Kağıdına yazılı doküman, 1 adet ev sahibi ve Hazırun tarafından arka tarafı imzalanan üzerinde çeşitli şahısların resimlerinin bulunduğu fotoğraf, 1 adet seri numarası okunamayan ''64 KB'' yazılı avea sim kart, 1 adet '' 05064770495'' GSM numaralı 89902860302228253415 seri numaralı avea sim kart muhafaza kabı, 1 adet 8990070807290266808 seri numaralı simplusu Türkcell sim kart muhafaza kabı ele geçirilmiş. Aramada ele geçirilen dijital verilerin yapılan incelemesinde Esrarname, İkazname gibi eserlerden alıntılar yapıldığı tespit edilmiş. Yine hardisk incelemesinde www.cihaderi.net adlı internet adresinden indirildiği iddia edilen El Kaide savaşçılarına ait görüntülerin olduğu gerekçesiyle tutanak tanzim edildiği anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Yine müştekinin soruşturmaya dahil edilmesine gerekçe olarak gösterilen görüşmelerinin üzerinden 5 ay geçtikten sonra hakkında rapor tanzim edilmesinin soruşturma mantık ve yöntemi ile izahı olmadığı, kasıtlı olarak soruşturmaya dahil edildiği anlaşılmıştır. 24/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''Doğma büyüme Sarıyerliyim. 1998-2005 yılları arasında İstanbul ilinde ticari taksi şoförlüğü yaptım. 2005 yılından bu yana da Sarıyer itfaiyesinde çalışmaktayım. Ben böyle bir soruşturmanın yürütüldüğünü 22.01.2010 tarihinde gözaltına alınınca öğrendim. Fakat 2009 yılının Ağustos ayında memleketim olan Giresun ili Çamoluk ilçesinde bulunan Şapkaya köyüne gittim, benim köyde bulunduğum sürede o dönemde köyün muhtarı olan kişinin yeğeni Cihan GÜNGÖR adlı kişi benim
SAYFA: 130   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

arkadaşım olması sebebiyle kendisiyle tanışıklığımız vardı. Muhtar yeğeni olan Cihan adlı kişiye benim hakkımda ''bu çocuk tehlikeli, bunu İstanbul'dan polisler soruyor, bu çocuktan uzak dur'' demiş. Bu soruşturmayla ilgili bildiklerim bunlardan ibarettir. Emniyetteki sorgu işlemlerimiz bitip mahkemeye sevk edildikten sonraki süreçte savcıya ifade vermek için nezarethanede sıramı beklerken tanımadığım ve ilk defa gördüğüm görsem tanımakta zorluk çekeceğim iki tane sivil polis memuru yanıma gelerek beni nezarethaneden çıkararak Beşiktaş Adliyesinin bahçesinde bulunan otoparka geçerek polislere ait olduğunu düşündüğüm plakasını bilmediğim Fiat Albea marka aracın içine polislerle beraber oturduk. Ben 4 günlük sürede sigara içmediğim için polislerden sigara talebinde bulundum. Onlarda bana bir tane sigara uzattılar ve içmeye başladım, bu esnada araçta beraber bulunduğum iki polis bana savcılığa vermem gereken ifademde; ''Mustafa Kaplan son dönemlerde derslerde çok fazla cihat konusu işleyerek bizi cihata teşvik ediyor'' dememi söylediler. Bende tamam dedim, daha sonra bu iki polisin beni adliye içerisinde dolaştırdıklarına şahit olan şüpheli avukatlarından Naim DEMİREL bana ''ne yapıyorsunuz'' dedi. Bunun üzerine yanımda bulunan iki polis Avukat Naim DEMİREL'e hitaben ''Şüpheliyi ifadeye götürüyoruz'' dediler. Benimle beraber o dönemde gözaltına alınan kişilerden Mustafa KAPLAN, Bünyamin ATEŞ, Mehmet Nuri TURAN, Mehmet DOĞAN adlı kişileri daha önceden tanırdım. Yukarda belirttiğim 4 kişiyi de yapmış olduğumuz Risale-i Nur derslerinden ve sohbetlerinden dolayı tanırım. Mustafa KAPLAN gazetecidir. Bünyamin ATEŞ benim düğünümü yapan kişidir. Mehmet Nuri TURAN'ı kapalı çarşıda kuyumcu olarak tanırım. Mehmet DOĞAN adlı kişiyi de yazmış olduğu eserler ve vermiş olduğu Risale-i Nur derslerinden dolayı tanırım. Benim yukarda ismini zikrettiğim ve benimle beraber gözaltına alınan kişilerin herhangi bir radikal söylemlerine şahit olmadım. Bu kişilerin cihat konusuyla ilgili teşviklerini de duymadım görmedim bilmiyorum. El Kaide yanlısı Radikal Mehmet DOĞAN grubuna üye ve Sarıyer sorumlusu olarak lanse edilmem sonucunda çalışmış olduğum Sarıyer itfaiyesinden, Bayrampaşa itfaiyesine sürgün yedim. Tüm bu olaylar sonucunda çevremizdeki insanlar bizi terörist gibi gördü. Toplum içinde 3-4 yıl itibarsız yaşadım. Ben ve benim gibi bu soruşturma kapsamında mağdur edilerek gözaltına alınan ve El Kaide ile irtibatlı gibi gösterilerek toplum içindeki itibarımızı düşürmeye çalışan kişi yada kişilerin bunları kasıtlı olarak yaptığını düşünüyorum. Bunların yapılma sebebi Mehmet DOĞAN'ın yazmış olduğu eserlerde Fetullah GÜLEN'e ait ''dinler arası diyalog düşüncesini ve zekat kavramını'' eleştirmesi, yapmış olduğumuz Risale-i Nur derslerinde de bu konulara vurgu yapılmasıdır. Tüm bunlardan dolayı şahsıma ve Mehmet DOĞAN'a yakın kişilere kumpas yapıldığını düşünüyorum. Son olarak şunu eklemek isterim; ''Bediüzzaman Said Nursi yazmış olduğu risalelerde İslam toprağında cihat ilan edilemeyeceğini sadece ilmi olarak mücadele edileceğini ve cihatın devletin görevi olduğunu'' belirtmiştir. Bu düşüncelerde gerek Mehmet DOĞAN tarafından gerekse Risale-i Nur okuyan diğer kişiler tarafından benimsenmiş ve zikredilmiştir. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında talimatı veren Fetullah GÜLEN ve bu müştekinin talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. Müştekinin ifadesinden de anlaşılacağı üzere göz altında bulunduğu süre zarfında soruşturmayı yürütmekle görevli kolluk görevlilerin dosyanın mağdurları olan diğer şahıslara iftira atması için kendisini baskı altına almaya çalıştıkları anlaşılmış. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri
SAYFA: 131   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, belirli bir meslek grubundan olduğu ve maddi olarak azımsanmayacak bir gelire sahip olduğu, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 17 - MÜŞTEKİ FARİS MAĞIN Telsiz Mah. Orkide Sokak No:35/1 Zeytinburnu/İstanbul-(AKS:24/02/2014) adresinde ikamet eder. Halen 0533 6404542 numaralı hattı kullanır. Kullanmakta olduğu (0534 5181904) numaralı telefon hattından 02/09/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile yapmış olduğu görüşme sonucunda (T3419086) Aidiyet numaralı personel tarafından iletişimin dinlenerek kayıt altına alınması hususunun uygun olacağına dair rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine (0534 5181904) numaralı hatla ilgili olarak 09/09/2009 tarih ve 2009/1216 teknik takip karar numarasıyla 08/12/2009 tarihine kadar (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Devam eden süreçte toplamda 2 defa 6 aylık süreyle dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müştekiyle ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak 1 tane fiziki takip tutanağının tanzim edildiği anlaşılmıştır. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Operasyon kapsamında yapılan ikamet aramasında; 1'den 29'a kadar numaralandırılmış ve paraflanmış 29 sayfadan ibaret ESRARNAME, 1 adet İCAZUL KURAN, 1'den 11'e kadar numaralandırılmış ve paraflanmış 11 adet CD, ismi olmayan seri no : 7648 bilgisayar kasası içerisinde takılı bulunan Samsung marka seri no : SONQJ9BQ3C>1614 seri numaralı 320 GB hart disk imajı yanımızda getirilen SEAGATE marka 500 GB 9VM6528Q seri numaralı İmaj diskine imajı alınmış 38t4e0f5d0ab54eddd3952c55f93b8dl HESH değeri tespit edilmiş TRANSDATA ibareli bilgisayar kasası içinden çıkan WESTERNDİGİTAL Marka seri no WMAAR2251441 Seri numaralı 20 GB Hart Disk imajı aynı Hard Disk üzerine alınmıştır Hash değeri aafaf81eecl7254bd2fgf820b0365cf6 belirlenmiş olup asılları tam sağlam şekilde teslim edilmiş, Hp ibareli kasa içerisinde bulunan T7C25EGC Seri nolu 250 GB Hard disk, Smart Disk ibareli U325b Model 090303485 seri nolu Harici Hard Disk, Segate ibareli 6ed3hr23 Seri numaralı 20GB hart disk Casper Marka TW8TFCS09140244 Seri nolu Laptop, HP COMPAQ Marka 2 CE838FMP1 Seri numaralı Laptop, Kül rengi 7211 J91422BM8K Seri nolu Flash Disk ele geçirilmiş. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Savcılık ifadesinin ardından mahkemeden serbest kalmıştır. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında şahıs hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiştir. 11/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinde Özetle; ''İlk Orta ve lise öğrenimimi Batmanda tamamladım. Orta öğrenim hayatımda cemaatin dershanelerinde ortaokul 1. Sınıftan ortaokul 3. Sınıfa kadar Aras Dershanesinde eğitim gördüm. İstanbul da Marmara Üniversitesi Hukuk fakültesini 2011 yılında bitirdim. 2005 yılında Batman da bir yaz günü bir arkadaşımın Mehmet DOĞAN diye emekli bir imamdan bahsetmesi nedeni ile kendisinden haberim oldu Risale-i nurların izahları ile ilgili yazdığı kitaplardan haberim olması nedeni
SAYFA: 132   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

ile kitaplarından da haberim oldu İstanbul'a okumak için geldiğimde bu kitapları yayınevinden temin ederek okudum. Molla Muhammet ile tanışıklığım bu şekildedir. Batmanda Molla Muhammet de bahseden ve ismi Musa HAS olan muhabir arkadaşımın İstanbul'da reklam dükkanı olan bir arkadaşı ile görüşmem neticesinde Ümraniye de ikamet eden ve aynı zamanda Murat ÖZTÜRK ile tanıştık. O sıralarda Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinde ağabeyim Hasan MAĞIN'ın doktor olması neden ile ağabeyimin evinde kalıyordum fakat evinin okula uzak olması nedeni ile Murat ÖZTÜRK'ten öğrenci olarak kalabileceğim bir yeri sormam sebebi ile iddianamede konu edilen ve Atatürk Mah. Sütçü İmam Cad. Yayla Sok Daire:1 deki adreste arkadaşlarımı ile kalmaya başladım. 2006 yılından üniversiteyi bitirdiğim tarih olan 2011 yılına kadar o evde kaldım. Staj döneminde ise ev sahibinin evi satmasında ötürü evden ayrılmak zorunda kaldım. Bu yıllarda 2006-2011 yılları arasında kaldığım evde Risale-i nurlar ders yapılmak suretiyle okunuyordu. Derslere gelenlerin cenazeleri olduğu zamanda buralar taziye evi münasebeti ile kuran okunurdu. 22 Ocak 2010 da gece saat 03:3004:00 sıralarında evde benimle Elektrik Mühendisi okuyan Mahmut BOZKURT, Elektrik Mühendisliği okuyan Seyfullah YILMAZ, Kadıköy Bilge Adam de eğitim gören Habip ÇETİNKAYA ve şu anda Marmara Üniversitesi Beden Eğitim Fakültesinde öğretim görevlisi olan Yakup ÇETİNKAYA'nın bulunduğu henüz namaza kalkmamışken uyuyorken o esnada kapının çalması üzerine kapının deliğinden baktığımda sivil elbiseli silahlarını yere doğrultmuş 4 ya da 5 kişi gördüm, kapıdaki şahıslar ''polis kapıyı açın'' demeleri üzerine kapıyı açtım. Ben onlara arama emirlerini sorduğumda bana ellerini duvara daya konuşma dediler bende ellerimi duvara yasladım. Ayakkabı ile içeri girmeleri üzerine gelen polislere burada namaz kılıyoruz ayakkabı ile içeri girmeyin dedim dinlemeyip girmeye devam ettiler. O esnada uyuyan arkadaşlarımın uyanması ve telaşlanması nedeni ile Polislerden biri yanıma gelerek ''merak etme bizde cemaatteniz'' dedi gelen polislerde sorumlu olduğunu düşündüğüm yetkili kişi diğer arkadaşlarıma ''merak etmeyin korkmayın sadece Farisi götürmeye geldik sizi götürmeyeceğiz'' dediler ben polis memuruna aramada CMK gereği ya apartman yöneticisinin yada iki tane komşunun hazır bulunmasını telkin edince talebim dinlenilmedi aramadan birkaç saat sonra aynı apartmanda 6 numarada oturan Sadettin ERSEN denilen komşumuz çağrıldı salona getirtildi aramaya devam edildiği halde arama yapan polis arkadaşlarla beraber bulunması gerektiğini polislerin bildiği halde Sadettin ERSEN salonda bırakıldı. Fakat buna rağmen Sadettin ERSEN arama yapan arkadaşların yanına gidip aramada usulsüzlük yapılmasın diye gözlem yapıyordu. Saat 08:30-09:00 sıralarında arama bitip başta tutulması gereken tutanaklar sonradan tutularak tarafıma ait olmayan beraber kaldığım arkadaşlarıma ait Bilgisayar hard disklerini de bana aitmiş gibi tutanağa geçirerek imzalamamı söylediler bunun üzerine ben polislere şerh düşmek istemediğimi söylememe rağmen bana imzala sen sonra ifadeni değiştirirsin dediler hatta Sadettin ERSEN de şerh düşmek istemesine rağmen ona da tutanağı imzalattılar. Bu durum Sadettin ERSEN den teyit edilebilir. Alınan dijitallerde delil olarak sunulan silah atış talimi ile ilgili videolar aslında Cafer ÖZSOY'a aitir. Cafer ÖZSOY'da Üsküdar da silah ve av malzemeleri satan işyeri bulunmaktadır. Kendisi silaha merakı nedeni ile Sakarya Adapazarı'nda askeri kamuflaj elbiseleri giyerek işi gereği emniyette tanıdığı görevlilerle birlikte hobi tarzında gidip atış yapmaktadır. Bilgisayarının bozuk olması nedeni ile hard diskindeki bu görüntülerin kurtarılması ve kaybolmaması için kendi bilgisayarıma kaydettim. Herhangi bir suç unsuru bulunmamaktadır. Ayrıca bu dosya kapsamında soruşturmaya dahil edilen Cafer ÖZSOY hakkında da takipsizlik kararı verilmiştir. Aramadan sonra polislerle birlikte emniyete ifade vermeye giderken ısrarla ve defalarca ''sen iyi bir insana benziyorsun hukuk fakültesi okuduğun için istikbalin tehlikeye girebilir. Gel bu temiz bildiğin cemaatten ayrıl onların aleyhine ifade ver sana yardımcı olalım'' dediler. Ben ise dediklerinden hiçbir şey anlamadığım halde bu söylediklerinde ısrar ettiler. Emniyetin otoparkına indiğimizde beni götüren polis arkadaş kulağıma sessizce ''Faris gerçekten bu cemaat senin bildiğin gibi değil sabah telsizden haber geldi bomba bulunmuş, silah bulunmuş gel bunlardan ayrıl'' şeklinde telkinde bulununca da böyle bir şeyin mümkün olmayacağını bunu olsa olsa iftira olacağını söyledim. Şikayet hakkımız saklı kalmak kaydı ile beraatı zimmet tabiri diğerle masumiyet karinesi asılken ve aleyhimize açılan kamu davası devam ediyorken bugün gazetesi ve internet sitesi Zaman gazetesi, Todays Zaman ve internet sitesi, BGNEWS internet sitesi, millet.com.tr ve Arca ajans isimli internet sitelerinde ve gazetelerde aleyhimde halen dava devam
SAYFA: 133   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

ettiği halde davayı etkileyebilecek ve mevcut tahşiye soruşturmasını haksız göstermek için iftira niteliğinde iddia edilen suçun kesinleşmiş gibi haberler yayınlanmaktadır. Bu haberlerden gerek iş hayatım gerek sosyal hayatım zarar görmektedir. Bu yayınlanan haberlerinde dikkate alınmasını talep ediyorum. Soruşturma ayağının hatalı ve kusurlu olduğu şununla da sabittir ki hakkımda on beş adet fiziki takip kararı olduğu halde dosyada sadece 1 adet fiziki takibin bulunduğu 14 karara ait fiziki takibin infaz edilmediği dosyada mevcuttur. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında kumpas talimatını veren ve bu talimatlar doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim.''demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, Soruşturma sürecinde Marmara üniversitesi hukuk fakültesi öğrencisi olduğu, halen Hukuk adamı olarak avukatlık mesleğini icra ettiği düşünülürse, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 18 - MÜŞTEKİ MEHMET FARUK BAYDİLLİ Şeyh Zeliha Mahallesi Şeyh Zeliha Sokak Karaköprü/Şanlıurfa adresinde ikamet eder. Halen 05335604086 numaralı hattı kullanır. Kullanmakta olduğu 0533 5604086 numaralı telefon hattından 10.08.2009 tarihinde hedef şahıslardan Hasip DANIŞ ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3417883 Aidiyet nolu personel tarafından 07.10.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine 0533 5604086 numaralı hatla ilgili olarak 08/10/2009 tarih ve 2009/1574 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Aradan geçen 2 aylık süreden sonra dinlenen 0533 5604086 numaralı hatla yapılan görüşmelerde her hangi bir suç unsuruna rastlanılmadığından 08/12/2009 tarihinde dinleme işlemine son verilmesine dair yazışmalar yapılmış. Müşteki hakkında 8 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 03/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''İlk ve ortaokul ile lise öğrenimimi Şanlıurfa ilinde tamamladım. Öğrenim hayatımın akabinde ticaret ile meşgul olmaya başladım. İlerleyen yıllarda siyaset ile meşgul oldum. Fazilet partisi, Saadet partisi ve Ak Parti de ilçe teşkilatlarında başkanlık görevlerinde bulundum. Muşlu Mehmet DOĞAN grubu ile herhangi bir bağlantım yoktur. Cemaat olarak Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin yolunda bulunan
SAYFA: 134   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Nur cemaati ile bağlantım bulunmaktadır ve bu bağlantım halen devam etmektedir. 0533 5604086 numaralı telefonu yukarıda belirtilen tarihler arasında ben kullanmakta idim ve halen de aynı numaralı telefonu kullanmaktayım. Hakkımda alınan teknik takip raporları ile alakalı olarak herhangi bir takip raporunun tutulduğu konusunda bilgim bulunmamaktadır. Ayrıca takip konuları ile ilgili tarafıma bir tebligat iletilmedi. Yukarıda hedef müşteki olarak belirtilen Hasip DANIŞ 1990'lı yıllarda bizim köy olan Şeyh Zeliha köyünde fahri imam olarak bulunmaktaydı. Kendisiyle tanışıklığımız buradan gelmektedir. Bahse konu soruşturma ile ilgili olarak hakkımda herhangi bir soruşturma açılmamıştır. Bahse konu soruşturma ile ilgili olarak soruşturmayı yürütenlerin komplo kurduklarını düşünmekteyim ve ilgili görevlilerden davacı ve şikâyetçiyim.'' demiştir. 19 - MÜŞTEKİ FIRAT ŞERAFETTİN Yeşilyurt Mah. 113 Sokak No: 31/2 Merkez/Muş-(AKS:09/04/2007) adresinde ikamet eder. Halen 0534 0304949 numaralı telefon hattını kullanır. Örgüte ait olduğu iddiasıyla http://www.diriliszamani.com internet sitesinin müşteki Fırat ŞERAFETTİN adına kayıtlı (04362129504) numaralı telefon üzerinden internet bağlantısı sağladığından dolayı, miltayades@hotmail.com ve (04362129504) numaralı hatla ilgili olarak 12/06/2009 tarih ve 2009/852 teknik takip karar numarasıyla iletişimin ve e-posta adreslerine gelen iletilerin (3 aylık) kayıt altına alınması karar alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Bahse konu 0436 2129504 numaralı hat ve miltayades@hotmail.com isimli E-Posta adresine gelen iletilerle ilgili her hangi bir suç ve suç unsuru olmadığından dolayı 12/09/2009 tarihinde sonlandırma yapılmış. Müştekiyle ilgili soruşturma kapsamında 2 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 10/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Böyle bir soruşturmadan ve soruşturmaya dahil edildiğimden bilgim yoktur. İfadem esnasında bilgim oldu. Mehmet DOĞAN'ı tanırım. Kendisi emekli imamdır. münzevi bir İslam alimidir. Ben düzenli olarak derslerine iştirak etmedim. Ancak denk geldiği zamanlarda İslam dinini öğrenmek için sohbetlerine iştirak ettiğim zamanlar olmuştur. Mehmet DOĞAN'ın etrafındaki insanların cemaat mantıki ile hareket etiğini düşünmüyorum. Sadece İslami konuda bilgi edinmek için sohbetlere katıldıklarını düşünüyorum. www.diriliszamani.com isimli internet sitesi bir müşterime aittir. Bu internet sitesini ben müşterimin isteği üzerine açtım. Bu sitenin tüm bilgileri benim üzerimedir. Bunun dışında açtığım tüm internet sitelerinin bilgileri benim adıma kayıtlıdır. Sattıktan sonrada bu bilgileri değiştirme ihtiyacı hissetmedim. Halende yaptığım işlerde ''alan adı'' bilgilerini değiştirmiyorum. Tam tarihini hatırlamamakla birlikte siteyi sattığım Enes isimli soyismini bilmediğim arkadaşım tahminen 2010 yılı içerisinde bana ''bu web sitesi ile ilgili sıkıntılar var, beni İstanbul iline götürdüler sitenin El-Kaide ile bağlantısı olabilir '' dedi. Bende ''sitenin tüm bilgileri benim adıma neden bana bir şey sorulmadı'' dedim. Zaten adı geçen site 3-4 ay kadar açık kaldı diye hatırlıyorum. Ben 2009 yılında MBP Bilgisayar isimli işyerini çalıştırıyordum. Burada bilgisayar programları, web tasarım, bilgisayar bakımı üzerine işler yapıyordum. 04362129504 numara o dönemde çalıştığım işyerine bağlı internet numarasıdır. miltayades@hotmail.com isimli mail adresi de şahsıma aittir. Halen kullandığım maildir. Bu dönemde müşterilerimden gelen istekler doğrultusunda işler yaptım. Ben bu olayın içerisinde ismimin geçtiğinden bugün haberdar oldum. Bugüne kadar her hangi bir yerde ifademe başvurulmadı. Her hangi bir siyasi oluşum yada cemaate üyeliğim yoktur. Hakkımda kanuna aykırı şekilde hukuksuz işlem yapılmış ise sorumluların cezalandırılmasını istiyorum.'' Demiştir.
SAYFA: 135   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

20- MÜŞTEKİ FUAT ÇAVUŞ Zafer Mah. Bayındırlık altı Sokak No: /11 Merkez/Muş-(AKS:31/12/2008) adresinde ikamet eder. Halen 0507 9463769 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 0505 6471169 numaralı telefon hattından 01.07.2009 tarihinde hedef şahıslardan Engin TAVUKÇU ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3499204 Aidiyet nolu personel tarafından 14.12.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması hususunda rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine 0505 6471169) numaralı hatla ilgili olarak 21/12/2009 tarih ve 2009/1137 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Soruşturma kapsamında müşteki hakkında 3 tane teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonda göz altına alınmış. Operasyon kapsamında yapılan ikamet aramasında; (1) adet TA25214460-R1-D379 seri nolu beyaz renkli ASUS marka bilgisayar kasası, (1) adet 6463WP81D seri nolu siyah renkli Think Pad marka Lap Top bilgisayar, (5) adet Philips marka CD, (9) adet Sony marka CD, (10) adet Diamond marka CD, (6) adet Prınco marka CD, (6) adet Hyundai marka CD, (16) adet çeşitli markalara ait CD, (2) adet Verbatim marka DVD, (1) adet DMS marka DVD, (2) adet Maxell marka siyah renkli disket, (1) adet Sony marka siyah renkli disket, (1) adet WXR0A49U6993 R/N:B7B seyyar renkli hard disk, (1) adet gri renkli 1GB Flash disk, (9) adet çeşitli markalarda kaset, (1) adet bordo renkli üzerinde ''NOTLAR'' yazı ibaresi bulunan kaim defter, (1) adet yeşil renkli üzerinde ''Hamim Konuşuyor Türkçe'' yazı ibareli kaim defter, (1) adet kırmızı renkli üzerinde ''Kader ve Münazarat Risaliyesi'' ibareli kalın kitap ve birden fazla olmak üzere tahşiye ve rahle yayınevlerine ait Rumuzul Kuran, Reddül Evham, Makalatı Hulusiye, İzahat-ı Hulusiye isimli kitaplar ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Müşteki Savcılık ifadesinin ardından serbest kalmıştır. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edildiği anlaşılmıştır. 04/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''İstanbul Terörle mücadele şubesinde sorgulandım ve beyanımı aldılar. 4 gün sonra savcılığa sevk edildim ve alınan ifademden sonra savcılıktan serbest bırakıldım. Mehmet DOĞAN hoca yazmış olduğu ilmi eserlerden dolayı hedef olarak seçilmiş ve suçsuz yere cezaevine atılmıştır. Fetullah GÜLEN'in söylemleri sonrasında bizi o dönemde terör örgütü üyesi olarak niteleyen, telefonlarımız dinleyen, beni ve arkadaşlarımı mahkemede yargılayan yapılanmanın başında Fetullah GÜLEN olduğunu düşünüyorum. Başta Fetullah GÜLEN olmak üzere bu yapılanmanın içerisinde bulunup beni terör örgütü üyesi olmakla haksız ve delilsiz şekilde suçlayan kişi yada kişilerden bunlara yardım edenlerden davacı ve şikayetçiyim. '' demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, devlet kadrosunda öğretmen olarak görev yaptığı, eğitim seviyesi
SAYFA: 136   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 21- MÜŞTEKİ HACI TUNAY YAMAN Pınarbaşı Mahallesi Ardahan Sokak No: 17 İç Kapı No:9 Keçiören/ANKARA adresinde ikamet eder. Halen 05312694082 numaralı telefon hattını kullanır. Sıhhiye yüksek ihtisas hastanesinde aneztesi teknisyeni olarak görev yapar. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında grubun üst düzey yöneticisi olduğu 0505 6643328 numaralı telefon hattını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu 0505 6643328 numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 5 defa toplam 9 aya yakın bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 0505 6643328 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Yine adı geçen müştekinin kullandığı iddia edilen (0507 2269749-0539 5414410) numaralı hatlarla ilgili olarak 10/11/2009 tarih ve 2009/948 teknik takip karar numarası ile iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmış. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplamda 3 defa, yaklaşık 3 aylık bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar 0507 2269749-0539 5414410) numaralı hatlarla ilgili olarak dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmıştır. Müşteki 22.01.2010 tarihinde yapılan operasyonla yakalanmış, gözaltına alınmış, operasyon kapsamında yapılan ikamet aramasında; 1 adet Arçelik Marka PC C2530 İbareli 3ymoooooooSN6100812-09301610008129 Numaralı bilgisayar kasası, 1'den 76'ya kadar tarafımızdan numaralandırılan çeşitli marka CD ve DVD'ler, 1 adet bordo renkli üzerinde Eren makine yazılı 2004 yılma ait ajanda, 123'ten 138'e kadar tarafımızca numaralandırılan 16 adet çeşitli marka CD ve DVD'ler, Sebil yayınevi tarafından basılan Kadir MISIROĞLU yazarlı geçmişi ve geleceği ile Hilafet yeşil kaplı kitap, 77'den 122'ye kadar numaralandırılan 46 adet çeşitli marka CD ve DVD, 1 adet Dataca marka Disket ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. Müşteki Savcılık ifadesinin ardından serbest kalmıştır. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep etmiştir. 16/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Tahşiye yayın evinin eserleri zannımca şu anda kamuoyunda Paralel yapı olarak bilinen Fetullah GÜLEN örgütünün yaptığı şiddetli din tahribatının önüne geçiyordu ve bize karşı yönlendirme ve
SAYFA: 137   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

hedef gösterende bizzat Fetullah GÜLEN'in kendisidir. Bu bahsettiğim din tahribatı Dinler arası diyalog, Risale-i Nur'u değiştirilmesi, yanlış mana verilmesi, Zekât meselesini suiistimal etmesi. Kelimeyi Tevhitten Peygamberimizi çıkarması ve benzeri mühim meselelerdi, bunlar kitaplarda, görsel yayında daima dile getiriliyordu. Biz bu dehşetli din tahrifatına karşı imanımızı muhafaza etmek için Risale-i Nur'lan ve açıklayıcı Tahşiye yayınevinin yayınladığı açıklayıcı eserlere müracaat ediyorduk, bundan dolayı bizi bizzat El -Kaide'yi desteklemekle itham ettiler. Bizim bu El-Kaide ile ilgili asla bir alakamız olmadı ve olamazda. Biz kendi halinde dinimizi öğrenmek isteyen insanlardık. Bize kumpas kurulup bir örgüte dâhil edilmemiz için, mesnetsiz suç olarak uydurulan meseleler bunlardır. Benim üzerime kayıtlı olan bir hat daha vardır, onun numarasını hatırlayamıyorum, bu numara Adli aşamalarda kayıtlıdır, bu hattı ismini vermek istemediğim arkadaşım kullanıyordu. Ben operasyon kapsamında gözaltına alındığımda ifadem esnasında sorulan cinsel içerikli konular ile ilgili yapmış olduğumuz konuşmaların Tape'lerinin bir kısmımda bu arkadaşımın normal rutin hayatta yapmış olduğu konuşmalarında Tape haline getirilip benimmiş gibi bana ithafta bulunarak o Tapeler üzerinden ifadem alınmıştır. Gözaltında bulunduğum süre içerisinde ifadem alınmadan önce o tarihlerde İstanbul Tem Şube Müdürlüğünde görev yapan rütbesini bilmediğim ismini Elazığlı Şeref olarak zikreden görevli tarafımdan ifade alımından önce sözlü olarak benimle yapmış olduğu görüşmede, yapılan operasyon kapsamında örgüt olarak nitelendirdikleri durum karşısında itiraflarda bulunmam halinde bana yardımcı olacaklarını ve İTİRAFÇI olarak beni kabul edeceklerini ve imalı olarak örgüt kapsamından beni çıkaracağı yönünde söylemlerde bulundu, ben kendisine örgütsel bir faaliyetimizin olmadığını itiraf edecek bir şeyin olmadığını söyledim, görüşme bu şekilde sonlanarak beni ifade alma odasına götürdüler. Maddi olarak herhangi bir şiddete maruz kalmadım. Ancak bulunmuş olduğu imalar ile beni manevi olarak baskı altına almaya çalıştıklarım düşünüyorum. Yapılan operasyon kapsamında gözaltına alınmam ve C. Savcılık makamında serbest kaldığım aşama içerisinde ailem manevi olarak zor günler geçirmiş, gerek gözaltında bulunduğum süre gerekse davanın devam etmesi aşamasında bende mesnetsiz olarak tarafıma isnat edilen bu suçlamalardan dolayı manevi olarak yıprandım, bunun akabinde de Psikolojik olarak Antidepresan tarzında ilaçlar kullanmak suretiyle tedavi gördüm. Operasyon kapsamında isnat edilen suçlarla ilgili bana sorulan Tape içeriklerinden dolayı onurum, haysiyetim zedelendi manevi olarak zor günler geçirdim. Belirtilen soruşturma kapsamına talimat veren ve medya, polis ayağı tüm sorumlulardan davacı ve şikâyetçiyim.'' demiştir. 2009/1016 sayılı Soruşturma kapsamında gözaltına alınan müştekinin soruşturma süresince, konusu suç unsuru teşkil etmeyen özel hayatın gizliliğini ihlal eden cinsel içerikli telefon görüşmelerinin tape haline getirilerek ifade alma aşamasında müştekiye soru olarak yöneltilmesinin belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı, yine müştekinin ifadesinden de anlaşılacağı üzere olmayan şeyleri kabul etmeye ve itirafçı olmak için baskı altına alınmaya çalışıldığı görülmüştür. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, devlet kadrosunda sağlık çalışanı olarak görev yaptığı, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1Q16 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır.
SAYFA: 138   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

22- MÜŞTEKİ HALİS SALTIK Kültür Mah. 174. Sokak Lale 1 Sitesi B-Blok No: 10/9 Merkez/Muş-(AKS:14/03/2007) adresinde ikamet eder. Halen 0532 2766581 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu (0506 9952244) numaralı telefon hattından 04/09/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile yapmış olduğu görüşme sonucunda, (T3419086) Aidiyet numaralı personel tarafından hakkında iletişimin dinlenerek kayıt altına alınması hususunun uygun olacağına dair rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine (0506 9952244) numaralı hatla ilgili olarak 09/09/2009 tarih ve 2009/1216 teknik takip karar numarasıyla 08/12/2009 tarihine kadar (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak soruşturmaya dahil edilmiştir. Müştekinin kullandığı 05069952244 numaralı telefona yönelik yapılan çalışmalarda; suç ve unsuru görüşmelere rastlanılmadığı gerekçesiyle 12.10.2009 tarihinde sonlandırma işlem yapılmış. Soruşturma kapsamında müştekiyle ilgili olarak 1 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararla ilgili olarak teknik takip çalışması yapılmamış. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 11/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Bayındırlık il müdürlüğünde 1976 yılında işe girdim. 1997 yılında emekli oldum. Aynı yıl içerisinde Doğru Yol Partisi üyeliğine girdim 9 ay sonrası aynı partiden muş il başkanı oldum. 4,5 yıl Doğru Yol Partisinde Muş il başkanlığı yaptım. 2001 yılında Ak Parti üyeliğine girdim. 17 mayıs 2009 yılında Ak Parti Muş İl başkanlığı görevine seçildim. Halen Muş il başkanlığı görevini ifa etmekteyim. Mehmet DOĞAN hoca hadis ve kuran üzerine dersler veren bir din alimidir. Toplumun her kesiminden insanlar onu ziyaret ederek İslam dini konusunda bildiklerini nakleder. Bende fırsatını buldukça onu ziyaret ederdim. 11 Mart 2014 tarihinde ilimize gelen Dönemin Başbakanı sayın recep Tayyip ERDOĞAN'ın ilimizi ziyaret ettiği dönemde kendisine Tahşiye yayınevinden çıktığını bildiğim Rumuz'ül Kuran isimli kitabı takdim ettim. Bu kitap 2005 yılında yayınlanan bir kitaptır. Bu kitap içerik olarak Paralel yapının MOSSAD ve İsrail ile işbirliği yaptığı, Kuran'ı Kerim'e dayandıran EBCED hesabı ile aktaran kitaptır. Bu kitabın Müellifi Mehmet DOĞAN'dır. Yine bu kitapta 2014 yılında paralel yapının son bulacağı şeklinde ifadeler içerdiğini biliyorum. Ben bu kitabı dönemin Başbakanı Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a takdim ettikten sonra üzerimdeki baskılar arttı. Ben aynı kitabı Sayın Ahmet DAVUTOĞLU'na da takdim ettim. Bu süreçte üzerimdeki baskılar arttı Ak Parti il başkanlığı görevimden oldum. Telefonumun dinlenmesi ve yukarıda ifade ettiğim üzere üzerimde baskı kurularak görevimden edilmem nedeniyle şikayetçiyim.'' demiştir. 22- MÜŞTEKİ HASİP DANIŞ Nuri Has Mahallesi Çam Sokak No:5 İç Kapı No:3 Melikgazi/KAYSERİ adresinde ikamet eder. Halen 0532 1008019 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu (0536 7999937) numaralı telefon hattından 14/05/2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile (05058060688) numaralı hatla hedef şahıslardan Hilmi AZBAY ile 12/05/2009 tarihinde yapmış olduğu görüşmeler sonucunda, 22/07/2009 tarihinde (T3419086) Aidiyet numaralı personel tarafından iletişimin dinlenerek kayıt altına alınması hususunun uygun olacağına dair rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine (0536 7999937 ve 0505 8060688) numaralı hatlarla ilgili olarak 24/07/2009 tarih ve 2009/1046 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte
SAYFA: 139   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

aralıksız olarak 3 defa toplam 7 aya yakın bir süre yani 23/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0536 7999937 ve 0505 8060688) numaralı hatlarla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Yine adı geçen müştekinin kullandığı iddia edilen (0532 3857567) numaralı hatla ilgili olarak 25/09/2009 tarih ve 2009/1408 teknik takip karar numarasıyla dinleme kararı alınmış. 0532 3857567 numaralı hatla ilgili olarak toplam 5 aylık bir süre dinleme kararı alınmıştır. Soruşturma kapsamında müştekiyle ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışması yapılmamış. 22.01.2010 tarihinde düzenlenen operasyonda göz altına alınmış. Müştekinin yapılan ikamet aramasında; (1) adet Samsung Marka 200 GB S076J14P101124 seri nolu hard disk, (8) sayfa Arapça ile başlayan ''değerli misafirler muhterem üstatlarım'' ibaresiyle başlayan ''Doğruların eğri gösterildiği'' ibaresi ile biten el yazısı doküman, (3) sayfa ''Besmele ve Değerli misafirler'' ile başlayıp ''İlim hizmetçisi Nasır Nar'' ile biten el yazısı doküman, (4) sayfa ''Arapça ile başlayıp muhterem hocalarım saygıdeğer misafirler'' ile başlayan ''Hayrettin Aydın ile biten doküman, (4) sayfa ''Arapça ile başlayan Muhterem hocalarım ve saygıdeğer misafirler arz edeceğim'' ile başlayan ''hazırlayan Nasır Nar ilim hizmetçisi'' ile biten el yazısı doküman, (7) sayfa ''Arapça ile başlayan Muhterem Hocalarım Saygıdeğer misafirler'' ile biten doküman, Hasip DANIŞ'ın elinde silah bulunan fotoğraf, (1) adet üzerinde el yazısı ile ''bir talebenin hocasına yazdığı mektup'' yazılı kırmızı kaplı daktilo ile yazılmış (18) sayfadan ibaret kitapçık, Üzerinde Telefone adress yazılı bordo kaplı telefon fihristi, numaralandırılan (14) adet kartvizit ve not kağıdı, (1) adet bilgisayar kasası, Üzerine (3) numarası verilen princo marka CD, (1) adet Samsung D880 Marka 355764/02/154119/0 İMEİ ve 355765/02/154119/7 İMEİ nolu cep telefonu, telefonda takılı vaziyette 0905250825033 seri nolu ve 904170525187 seri nolu Sim Plus Card ile Toshiba marka 1 GB 0749R0857V seri nolu hafıza kartı (0 532 385 75 67- 0536 799 9937) hat ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde Fetullah GÜLEN'in Yahudi din adamları, Yahudi heyetler ve kardinalle beraber çekilmiş fotoğraflarının olduğu, Mehmet DOĞAN'a ait olduğu iddia edilen suç ve suç unsuru teşkil etmeyen seslerin çözümlerinin olduğu, Fetullah'ın arkadaşları, Yahudi liderler, Diyalog sempozyumu isimli Word belgelerinin olduğu, tahşiye yayınevine ait kitapların isimlerinin ve kitapları satın alan kişilerin ödediği ve ödeyeceği para miktarlarının yazılı olduğu Excel belgesi, Word belgesinin içerisinde Fıkıh, Hadis, Tefsir açıklamalarının ve Kuran'ı Kerim de geçen çeşitli sürelerin olduğu anlaşılmıştır. Dijitallerin yapılan incelemesinde soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 06.06.2012 tarihli savcılık mütalaasında müşteki hakkında örgüt üyesi olmaktan yeterli delil olmadığı için beraat talep edilmiştir. Müşteki Savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştır. 16/12/2014 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Ben şuan Kayseri Eğribucak Mahallesi Osman Efendi Camii'nde imamlık yapıyorum. Belirtilen sayılı dosya kapsamında Kayseri Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü görevlileri ve İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde Komiser olarak bildiğim şahıslar tarafından gözaltına alındım. Bu şahıs yaklaşık 30-32 yaşlarındaydı, görsem bu şahsı tanırım. Evimde arama yapılırken uzun boylu sarışın orta yaşlı polis memuru bana silahını doğrulttu, Uzun boylu Ankara Mamak'lı olarak bildiğim komiser beni koruyarak silahı derhal çekmesini söyledi. Daha sonra yukarıda eşkalini verdiğim ''polis memuru benim evimin salonunda bulunan kütüphanedeki dini içerikli tefsir, hadis kitaplarımı yere attı. İkametimde arama tamamlandıktan sonra beni alarak İl Emniyet Müdürlüğünün 5. Katında bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne getirdiler, burada görsem tanıyabileceğim ve görevlilerce bana müdür olarak tanıtılan şahıs, bana hitaben ''bugün Müceddid kimdir'' diye sordu, bende kendisine Bediüzzamandır diyerek cevap verdim, bunun üzerine şahıs bana ''Hayır Bedüizzamanın etrafında 3-4 kişi vardı şimdi ise Fetullah GÜLEN'in etrafında binlerce kişi var diye
SAYFA: 140   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

cevap vererek ''Müceddid Fetullahtır'' dedi. Emniyet Müdürlüğünde adli prosedür neyse yapıldıktan sonra İstanbul İline gitmek üzere havaalanına geçtik, uçağa bindik, seyahat esnasında yanımda bulunan emniyetten olan görevliye sen kimsin tanışalım dedim, ismini bilmediğim ve kendisini bana komiser olarak tanıtan 170-175 boylarında açık beyaz tenli normal yapılı görsem tanıyabileceğim görevli ''Beni tanıyacaksın, sen çok konuşuyorsun'' dedi, bende kendisine kendi ülkemde elbette konuşacağım dedim, tekrardan bana ''Sen Amerika'nın Irak Ülkesine girmesine dair ne diyorsun'' diye sordu. Bende Amerika İslam ülkelerine karışamaz dedim, bu cevabım üzerine biz Amerika menfaati için çalışırız diye bana cevap verince bende tekrardan bura Türkiye Devletidir, Başbakanı da Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'dır dedim, bu sözüm üzerine bana cevaben ''Oda Amerika'nın emrindedir, ona hizmet etmek zorundadır'' diye cevap verdi. Bende Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN kimseye boyun eğmez, diye tekrarladığımda ''Biz senide, Recep Tayyip ERDOĞAN'ı da paketleriz Guantamalo'ya götürürüz'' diye karşılık verdi. Bu söz üzerine ben korktum ve kendisi ile bir daha konuşmadım. İstanbul Emniyetinde bulunduğum süre içerisinde, ifadem alınması sırasında ismini bilmediğim ancak görsem tanıyabileceğim ve buradaki görevlilerce ''komiserim'' diye hitap edilen ve benim ifademi bizzat alan kişi yukarıda bana sorulan, cinsel içerikli konuşmalarımı sürekli hatırlatarak ''seni bu görüşmelerin ile çevrene rezil ederiz'' dedi, ifadem esnasında sürekli bana El Kaide ve Selefiler ile ilgili sorular sordular. Mehmet DOĞAN zekat ile ilgili 3 cilt kitap yazdı. Yazmış olduğu bu kitapların da zekat adı altında toplanan paralar ile yurt, okul, dershane ve yurt dışında yapılan okullarda yabancı öğrencilerin okutulmasının kesinlikle yeri olmadığını belirtiyordu, bende vermiş olduğum vaazlarımda zekatın dinen özellikle fakir ve yakın akrabaların hakkı olduğu yönünde söylemlerde bulunuyordum, bu konuşmalarımın Fetullah GÜLEN cemaatinin himmet, zekat adı altında topladıkları paralara engel olması nedeni ile bu soruşturmaya dahil edildim diye düşünüyorum. Belirtilen soruşturma kapsamına talimat veren medya polis ayağı, tüm sorumlulardan davacı ve şikayetçiyim haklarında gerekli yasal işlemin yapılmasını istiyorum.'' demiştir. Müştekinin ifadesinde görüleceği üzere, gözaltına alındıktan sonra ki süreçte kendisine Fetullah GÜLEN hakkında sorular sorulmak suretiyle, Fetullah GÜLEN ile ilgili düşünceleri hakkında fikir sahibi olunmaya çalışıldığı anlaşılmış. Yine 2009/1016 sayılı Soruşturma kapsamında gözaltına alınan müştekinin soruşturma süresince, konusu suç unsuru teşkil etmeyen özel hayatın gizliliğini ihlal eden cinsel içerikli telefon görüşmelerinin tape haline getirilerek ifade alma aşamasında müştekiye soru olarak yöneltilmesinin belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı görülmüştür. 23- MÜŞTEKİ HİLMİ AZBAY Gaziosmanpaşa Mah. Yenidoğan 4. Sokak B Blok No: 2/12 Merkez/Yalova adresinde ikamet eder. Halen 0533 3432571 numaralı telefon hattını kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında grubun mali işlerinden sorumlu olduğu (0531 6113550-0507 2338796) numaralı telefon hatlarını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu (0531 6113550-0507 2338796) numaralı hatlarla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak 5 defa toplam 9 aya yakın bir süre yani 04/02/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0531 6113550-0507 2338796) numaralı hatlarla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. 22.01.2010 tarihinde düzenlenen operasyonda göz altına alınmış. Müştekinin yapılan ikamet aramasında;
SAYFA: 141   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

1 adet küçük boy telefon defteri ( Türk diyanet vakfı 29 mayıs Tıp merkezi işletmesi ibaresi bulanan), Emin tekstil ibareli Fihrist, Siyah kapaklı ön yüzünde ofis yazılı fihrist, Mavi kaplı ön yüzünde Campto ibareli defter, 37 adet CD, Panasonic marka DML-FX12-Lumix nolu digital fotoğraf makinesi, Disket, Kamera kaseti, 5 adet Reddül Evham isimli kitap, 1 adet Rumuzul Kuran ibareli kitap, 2 adet isimsiz kitap, 1 adet Rumuzul Kuran, 1 adet İcazul Kuran, 1 adet El Cihad isimli kitap, 2 adet Miratül Cihat (2 ), Miratül A(3) isimli kitaplar, 6 adet doküman, 1 adet üzerinde Scoobbbydoo ibareli bulunan sarı renkli küçük not defteri, 1 adet üzerinde Scoobbbydoo ibaresi bulunan küçük not defteri, 9'dan 1'e , 9'dan 66'ya kadar numaralandırılan 66 adet CD, 9'dan 1'e, 9 dan 9 a kadar numaralandırılan 9 adet Disket, Philips marka bilgisayara ait 38700-12216EMB0000W000NA1 İDE Seri numaralı Sagete marka hard disk ele geçirilmiş. Müştekinin ev aramasında ele geçirilen dijitallerin yapılan incelemesinde 11 eylül saldırılarına ait olduğu ve Usame bin Ladin adlı kişiye ait olduğu iddia edilen görüntülerin olduğuna dair tutanak tutulmuş, bunun dışında soruşturmayla ilişkilendirilebilecek her hangi bir suç unsurunun olmadığı anlaşılmıştır. Müştekinin ikametinde yapılan aramada yasak yayınlar arasında bulunan her hangi bir kitap ele geçirilmemiş. Yine müştekinin ikametinde yapılan aramada 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun çerçevesinde değerlendirilebilecek suç ve suç unsuruna rastlanılmamış. 28/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; İlk ve ortaokulu Solhan ilçesinde yatılı bölge okulunda okudum, 1968 yılında ailemle Muş iline taşındık liseyi Hem İmam Hatip'te hem de Muş lisesinde tamamladım, Bir süre Muş'ta matbaa işleriyle uğraştım, Şark Telgraf gazetesinde çalıştım, Askerlik hizmetini tamamladım, 1984 ile 2010 yılları arasında Muşta esnaflık yaptım. Benim 2010 yılı içerisinde Muş ilinde Heybil gümüş isimli işyerim vardı, bu işyerinde dini kitaplar satardım, satmış olduğum kitaplar içerisinde BMB ve Tahşiye yayın evlerine ait kitaplarda vardı, 22.01.2010 günü sabah saatlerinde polisler benim evimi bastılar ve evimde sekiz saate yakın arama yaptılar ve daha sonra beni beraberlerine alarak İstanbul iline Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne götürdüler. Mehmet DOĞAN hoca Fıkıh, Hadis, Tefsir ve Risale-İ Nur üzerine dersler verirdi. Bunun haricinde siyasi olarak herhangi bir mensubiyeti yoktu. Mehmet DOĞAN hocanın her hangi bir terör örgütüyle ilişkisinin olabileceğini düşünmüyorum ve kesinlikle yoktur. İfademin akışı içerisinde Mehmet DOĞAN ile ilişkim sadece hoca, talebe ve komşuluk ilişkilerine dayanan bir ilişkidir, katılmış olduğum derslerinde kendimi hadis, fıkıh, tefsir ve Risal-i Nurlar üzerinde geliştirdim şuan bile fırsatını bulsam derslerine katılırım, Mehmet DOĞAN bahsedildiği gibi herhangi bir grubu yoktur, hatta kendisi İslam içerisinde grupçuluk gibi bölünmek karşıydı, bunu ben birçok sohbetlerinde kendisinden duydum, bu fikirlerini beyan ettiği kitapları vardır. Herhangi bir cemaat'ten kasıt eğer herhangi bir fikir ve düşünceye tabii olmak ise ben Ehli Sünnet ve Cemaate tabiiyim, Tevhid ehli olan her kişiyi severim. '' demiştir. El Kaide terör örgütünün yapısı incelendiğinde; örgüt üyelerinin genellikle belirli bir mesleklerinin olmadığı, eğitim seviyelerinin düşük olduğu, devletin camilerinde ve devletin resmi imamlarının arkasında namaz kılmadıkları, diyanet işleri başkanlığını ihanet olarak gördükleri, demokrasinin şirk olduğu düşüncesini savundukları, İdeolog olarak gördükleri Abdullah AZZAM ile Seyit KUTUP ve Hasan El Benna'nın kitaplarını okudukları ve bu kişilerin düşüncelerini savundukları görülmüş. İslam'ın en radikal ve en sert yorumu olan Selefi-Vahhabi ideolojiyi referans aldıkları, cihadı benimsedikleri gözlenmiştir. Adı geçen müştekinin sosyolojik ve ekonomik durumu da göz önüne alındığında El Kaide örgütüne mensup kişilerin aksine, belirli bir meslek grubundan olduğu, eğitim seviyesi düşük, kültürel yapısı zayıf, ve bilinçsiz dini konulara sahip örgüt üyeleri ile bağlantısının olma ihtimalinin düşük
SAYFA: 142   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

olduğu, yine müştekinin soruşturma safhasında her hangi bir eyleminin yada eylem teşebbüsünün olmadığı, ikametinde yapılan aramada bahse konu örgütlerle ile ilişkilendirilebilecek bir bulgu yada bilgiye ulaşılamadığı, müştekinin daha önceki süreçte gerek kendisinin gerekse ailesinden birisinin terör örgütleri ile irtibatının tespit edilmediği anlaşılmış. Müştekinin 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında El kaide terör örgütü ile ilişkilendirilmeye çalışılmasının belirli bir amaç ve hedef doğrultusunda yapıldığı anlaşılmıştır. 23 - MÜŞTEKİ HÜDAVERDİ BÜTE Kültür Mah. Cumhuriyet Cad. No: 133/3 Merkez/Muş adresinde ikamet eder. Halen 0532 6323466 numaralı telefon hattını kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında grubun üst düzey yöneticilerinden olduğu (0532 6323466) numaralı telefon hattını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu (0532 6323466) numaralı hatla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 7 defa, 11 aya yakın bir süre yani 04/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0532 6323466) numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 11/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''İlk ve orta öğrenimi Muş ilinde tamamladım. 1985 yılından bu yana halk eğitim merkezinde elektrik teknisyeni olarak çalışmaktayım. Mehmet DOĞAN görme özürlüdür. Kendi halinde dini konularda bildiklerini herkese anlatan bir din alimidir. Bende dini konularda eksiğim olduğu zamanlarda kendisine müracaat ettiğim olmuştur. Tıpkı diğer cami imamlarına müracaat etiğim gibi. Geçtiğimiz yıl banka hareketleri ile ilgili ifade verdim. Konunun bu konu ile ilgili olup olmadığını bilmiyorum. Ancak bu konu ile ilgili kesinlikle bilgim yoktu. Telefonumun dinlendiğini henüz burada ifade esnasında öğrenmiş bulunuyorum. 2009-2010 yıllarında gri bir Doblo türü araç ile sürekli takip edildiğimi biliyordum. Özellikle sınıf arkadaşım olan Seyfettin ÇAVUŞ sürekli takip ediliyordu. Nereye gitsem beni takip eden kişilerde peşimden geliyordu. hatta aynı araçla takip ediyorlardı. Bu durum aileme huzursuzluk olarak yansıdı. Bu nedenle mağdur edildim. bu dosyada adımın geçmiş olması beni derinden üzdü. Burada kanuna aykırı bir şekilde hakkımda dinleme yapanların tespit edilmesini istiyorum. Hakkımda hukuksuz dinleme yapılması ve takip edilmem nedeniyle davacı ve şikayetçiyim.'' demiştir. 24- MÜŞTEKİ HÜSEYİN DEMİR
SAYFA: 143   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Mehmet Nesih Özmen Mah. Zeki Sokak No:11/11 Güngören/İSTANBUL adresinde ikamet eder. Halen 05052282860 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 0505 2282860 numaralı telefon hattından 06.08.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3417883 Aidiyet numaralı personel tarafından 20.09.2009 tarihinde müştekinin iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine (0505 2282860) numaralı hatla ilgili olarak 05/10/2009 tarih ve 2009/1463 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayda alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 3 defa, 7 aya yakın bir süre yani 08/05/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu 05052282860 numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 13 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 06/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''İlk ve orta öğrenimimi Batman ilinde, lise öğrenimimi ise Ankara ilinde tamamladım. 1988 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği bölümünü okumak üzere İstanbul İline geldim. 1992-1997 yılları arasında Ankara Türk Telekom Genel Müdürlüğünde çalıştım. Ben 2009/1016 sayılı soruşturmanın yürütüldüğünü bilmiyordum. Bu soruşturmadan 22.01.2010 gününden sonra haberdar oldum. Fakat benimde dostları olduğum ve Said Nursi'nin Risalelerini okuyan takip eden kişilerin, Fetullah GÜLEN ve grubunun ve öne sürdüğü bir takım tezleri (dinler arası diyalog düşüncesi, zekat kavramı, kurbanın para aracı olarak görülmesi gibi) eleştirmesi, bu eleştirileri Tahşiye yayınevine ait kitaplar vasıtasıyla yayımlaması sonucunda çevremde bulunan kişilerin Fetullah GÜLEN'in 06.04.2009 tarihinde nur cemaatinin bir kolu olan ve bu grubun yayınevi olan Tahşiye yayınevinin adını terör örgütleriyle irtibatlı gibi göstermesi, akabinde Fetullah GÜLEN grubuna yakın yayım ve yayın organları aracılığıyla yeni bir terör örgütünün kurulabileceği ve bu örgütün adının Tahşiye olabileceğinin zikredilmesi sonucunda, yine Fetullah GÜLEN'in talimatlarıyla hareket ettiğini düşündüğüm emniyet ve yargı içerisindeki görevliler tarafından bir soruşturma yürütülerek operasyona maruz kalınacağını sohbet ve derslerden tanıdığım ikinci, üçüncü kişilerden duydum. Bu kişilerde de az çok ilerleyen dönemde bir kumpasa ve operasyona maruz kalacakları algısı oluşmuştu. 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında dinlenip, izlenildiğimi bilmiyordum. Ta ki 03.10.2013 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde şüpheli olarak ifade vermemden bir gün önce avukatım Metin MARANGOZ aracılığıyla öğrendim. 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilme gerekçem dosya kapsamında şüpheli olduğunu öğrendiğim Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile olan irtibatım ve işim gereği yurt dışına yapmış olduğum seyahatler olduğunu düşünüyorum. Tahşiyeciler, Molla Muhammedciler, Mehmet DOĞAN grubu diye adlandırılan grup içerisindeki kişilerle çok fazla irtibatım yoktur. Bu kişiler arasında en samimi olduğum ve yakinen tanıdığım Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ'dür. Mehmet Yılmaz soruşturmanın yürütüldüğü dönemde yaklaşık 3 yıl kapı komşumdu. Ben 03.10.2013 tarihinde bahse konu soruşturma kapsamında şüpheli olarak ifade verdim. Bu ifademin bir nüshasını ifademin ekinde sunmak istiyorum. Vermiş olduğum ifademde görüleceği üzere şüpheli olarak terör suçlamasıyla ilgili tarafıma yöneltilen her hangi bir somut belge, bilgi olmadığı görülecektir. İfademde tamamen işimden dolayı geçmiş dönemde yaptığım düşük meblağlı para transferlerini neden ve ne amaçla yaptığım sorulmuş, bende bu transferleri işim gereği ticari amaçlı, ailevi amaçlı yapıldığını söyledim. Oysa bu transferlere ilişkin açıklama bilgilerinin kasıtlı olarak ifade tutanağına alınmadan tarafıma soru olarak yöneltildiğini düşünüyorum. Bana yöneltilen sorular arasında bulunan para transferlerine dair hususlar tamamen dosyası şişirmek amaçlı yapıldığını belirtmek isterim. El Kaide terör örgütü üyesi olduğum ve terör eylemlerinde bulanacağım belirtilerek bir nevi itibarım zedelenmiş, itibarsızlaştırılmaya çalışılmışımdır. Yıllardan beri Telekomünikasyon sektöründen başarılı çalışmalara imza atmış bir kişi olarak bu terör suçlamasının sonucunda maddi ve manevi kayba uğradım. Örnek vermek gerekirse; Türksata bağlı EURASİASAT adlı
SAYFA: 144   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

firmadaki danışmanlık görevim 2014 yılının mayıs ayında sonlandırıldı. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında kumpas talimatı veren Fetullah GÜLEN ve bu müştekinin talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan DAVACI ve ŞİKAYETÇİYİM.'' demiştir. 25- MÜŞTEKİ HÜSEYİN BÜYÜKFIRAT Osman gazi Mah. 398 Sokak Sitesi Koç Sitesi B Blok No: 13B İç Kapı No: 4 Haliliye / ŞANLIURFA adresinde ikamet eder. Halen 05327046154 numaralı telefon hattını kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında Mehmet DOĞAN ile grubun ileri gelenlerinden Mustafa KAPLAN'ın, Ergenekon Soruşturmasının 2. İddianamesinde adı geçen Tenzile RUSTAMKHANLI ile Azerbaycan'da birlikte faaliyet gösteren Agil FARAJOV ve Hüseyin BÜYÜKFIRAT'ın ile irtibatlı olduğu belirtilmiş. Yine adı geçen müştekiyle ilgili olarak Azerbaycan'ın başkenti Bakü'de lokanta işlettiği Mehmet Yılmaz DÜŞÜNÜKLÜ ile irtibatı olduğu ve grup lideri olduğu iddia edilen Mehmet DOĞAN'a düzenli olarak para gönderdiğinden bahsedilmiş. Kullanmakta olduğu (994502165152) ve (0532 7046154) numaralı telefon hatlarından 15/05/2009, 03/06/2009 tarihlerinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile yapmış olduğu görüşmeye istinaden 07/06/2009 tarihinde (T3418013) Aidiyet numaralı personel tarafından iletişimin tespit edilerek kayıt altına alınması hususunda rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine (05327046154-994502165152) numaralı hatlarla ilgili olarak 08/06/2009 tarih ve 2009/703 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespit edilerek kayıt altına alınması karar alınarak 2009/1016sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 7 defa, 11 aya yakın bir süre yani 06/05/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (05327046154-994502165152) numaralı hatlarla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Yine müştekiye ait olduğu iddia edilen ebuebrar@gmail.com, firatbf@gmail.com isimli e-posta adresleriyle ilgili olarak 6 defa toplam 6 ay süreyle mail adresine gelen iletilerin kayıt altına alınması kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. 22.012.2010 tarihinde eş zamanlı yapılan operasyon kapsamında Şanlıurfa ilinin yürüttüğü soruşturmayla ilgili ikametinde arama yapılmış, müşteki hakkında 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 25/03/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Ben aynı zamanda iş adamıyım işlerimin bir kısmı Azerbaycan'dadır burada SAĞLIK MERKEZİ ve BÜYÜKFIRAT restaurant zinciri işletirim. Fetullah GÜLEN lehine konuşmamamız konusunda Azerbaycan'da bir çok kişi aracı oldu. Azerbaycan'da özelikle himmet ve zekat adı altında para topluyorlardı ben her ortamda bunların paraları suiistimal ettiklerini söylemekte idim hatta Azerbaycan YENİ ÇAĞ Gazetesinin sahibi olan AGIL ALASGER'in SAİD NURSİ ve Fetullah GÜLEN'i bir tutmasından sonra ben kendisini uyardım Fetullah GÜLEN ile Said NURSİ'yi ayrı tutmasını söyledim ve Said NURSİNİN kim olduğunu anlattım bundan sonra Fetullah GÜLEN hakkında çok yazı yazdı NURCULAR ile FETTULLAH GÜLEN arasına bir duvar örülmüş oldu çıkarlarını dokundu, gazete ve şahsen benim Azerbaycan meslek odası olan TÜSİAB'da (Azerbaycan Türk sanayici ve İş Adamları Derneği Beynel Halk )Fetullah GÜLEN in adamlarına karşı muhalif olmam sebebiyle bu örgütün hedefi haline geldiğimizi biliyorum. Benim bu soruşturmaya dahil edilmem bu sebeple olmuştur. Bu soruşturmada olduğumu bilmiyorum ama Şanlıurfa'da şüpheli olarak işlem gördüm yargılanmamız Diyarbakır 2.Ağır Ceza Mahkemesi 2014/209 esas no ile halen devam etmektedir. Mehmet DOĞAN Baba dostumdur abim memur olarak uzun süre görev yaptı ben 1992 yılında yanına gidip geldiğim sırada Mehmet DOĞAN hoca ile tanıştım. Üniversite yıllarında kesildi ancak İstanbul'a gelip gittiğinde
SAYFA: 145   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

denk geldiğimde görüşürdüm. Para işlerim olmazdı. Mehmet DOĞAN hocanın yasadışı hiç bir örgütle ilişkisine şahit olmadım yapılan tamamen iftiradır. ebuebrar@gmail.com ben kullanmakta idim firatbf@gmail.com adresini ben kullanmıyorum bana ait değil 0532 7046154 ve 994502165152 telefon numaraları bana aittir ben kullanıyordum. Tanzila RUSTAMKHANLI Azerbaycan tanının bir gazetecidir Azerbaycan Türk Azeri kadınlar Cemiyeti başkanıdır. Agil FARAJOV AZERBAYCAN YENİÇAĞ Gazetesinin sahibidir. Her ikisiyle de görüşürüm.Her ikisi de Fetullah GÜLEN'in örgütünün Azerbaycan'daki faaliyetlerine karşıdır çünkü gerçek yüzünü biliyorlar. Fetullah GÜLEN'in konuşmasının hemen ardından ismini hatırlayamadığım Azerbaycan' ın dini komite başkanı ''Azerbaycan'da böyle bir yapılanma var güya Said Nursi'nin talebesiyiz diyorlar bunların kökünü kazıyacağız'' diye açıklama yapmıştı. 22.01.2010 tarihinde Ben Azerbaycan'da bulunmakta idim. Ben bunu duydum işlerim bitince durumu bildiğim için Urfa'ya direk gelmek için yaklaşık 8 ay sonra Urfa'dan ülkeye girdiğim zaman kapıda aranmam olduğunu öğrendim beni alıp Mahkemenin olduğu Diyarbakır'a ifadeye götürüldüm burada mahkeme bana sadece Molla Muhammed'i nerden tanıyorsunuz dedi bende aile dostum olduğunu söyledim bana uzak durmamı söylediler bıraktılar davamız halen devam etmektedir. Bizzat kurban derilerini yardımları zekatları topladıkları Azerbaycan'da bunların karşısında durdum millet için zararlarını anlattım. Özellikle iş adamlarından topladıkları paralarla ilgili bize gelen iş adamlarına bu yapıya para vermemelerinin caiz olmadığını anlatmaya çalıştık. Bu gün devletimizin başlattığı mücadeleyi ben Azerbaycan'a gittiğim 1993 yılından beridir yapıyorum.'' demiştir. Medya ve polis gücü olan Fetullah GÜLEN örgütü beni medyada her türlü örgütün mensubu yaparak hedef göstermiştir. Örneğin bu grubun içerisinde yer alan ve örgütün adına çalıştığı bu soruşturmada açığa çıkan NUH GÖNÜLTAŞ benim hakkımda Faruk ASLAN'ın kitabına atıfta bulunarak 2004/2005 yıllarında METROL SANTRANCI adlı kitapta benim İHH ile olan o yıllardaki ve şuan halen devam eden bağlantılarımı Türki Cumhuriyetlerde Türkiye'nin lehine yaptığımız hareketleri bu kitapta deşifre ederek o tarihlerde bizi Rusya'ya karşı ÇEÇENİSTAN'a yardım edenler olarak hedef gösterdi. Yukarıda belirttiğim gibi beni ve Molla Muhammed'in hedef olması ta o zamanlarda başlamaktadır. İHH'nın Azerbaycan temsilcisi idim benim sürekli ismim Abdurrahman olarak zikredilirdi. Bu şahıslarda yazılarında beni Abdurrahman BÜYÜKFIRAT olarak yazmışlardı. Ayrıca Abdurrahman BİLİCİ isimli ZAMAN Gazetesi yazarı o tarihlerde Mehmet DOĞAN hoca grubunun içerisinde ERGENEKON VE EL KAİDE BAĞLANTISI olarak beni lanse etti.27 Ocak 2010 tarihli EL KAİDE ve ERGENEKON başlıklı yazısında üstü kapalı bunu belirtmişti. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında kumpas talimatını veren Fetullah GÜLEN ve bu şahsın talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan DAVACI ve ŞİKAYETÇİYİM.'' demiştir. 26- MÜŞTEKİ İSMAİL AVCI Kültür Mah. 174. Sokak E Blok No: 4/2 Merkez/Muş adresinde ikamet eder. Halen 0507 2357295 numaralı telefon hattını kullanır. Soruşturmanın başlangıcı olarak kabul edilen ve şüpheli Erol DEMİRHAN imzalı İstanbul istihbarat Şube Müdürlüğünün 29/04/2009 tarihli yazısında grubun üst düzey yöneticilerinden olduğu (0533 2604928-05072357295) numaralı telefon hatlarını kullandığı belirtilerek; soruşturmayı yürütmekle görevli şüpheliler tarafından her hangi bir araştırma yapılmadan istihbarat yazısına istinaden kullanmakta olduğu (0533 2604928-05072357295) numaralı hatlarla ilgili olarak 06/05/2009 tarih ve 2009/545 teknik takip karar numarası ile (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınmıştır. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 7 defa, 11 aya yakın bir süre yani 04/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0533 2604928-05072357295) numaralı hatlarla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 15 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu
SAYFA: 146   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 09/02/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''Muş ilinde Yed-i Beyza lastik adlı iş yerini sahibiyim. bahse konu soruşturma kapsamında gözaltına alınmadım. Her hangi bir yerde adli mercide ifade vermedim. Fakat ismimiz bu dosya kapsamında anıldığı için dışlandık. Bu bizim ticari itibarımızı zedeledi. Mehmet DOĞAN'ı istasyon cami imamı olması nedeniyle tanırım. 1999 yılından bu yana kendisi ile aynı apartmandayız. İkameti benim iş yerimin üstüdür. Kendisi din alimidir. İlmine güvendiğim için bazı konularda kendisinin bilgisine başvurduğum olmuştur. Benim hakkımda bu derece ciddi ithamlarla dinleme yapıldı da neden benim ifademe başvurulmadı. Bu konuda usulsüzlük yapıldığı kanaatindeyim. Benim o dönemde hakkımda her hangi bir işlem yapılmamasına rağmen Radikal tahşiye veya El kaide Terör örgütü ile bağlantım varmış gibi lanse edildi. Bu nedenle ben o dönemde ticari yönden büyük itibar kaybettim. O dönemde şarküteri üzerine ticaret ile meşguldüm. Bu olaylar üzerine iş yerimi kapatmak zorunda kaldım. Ticari itibarım yerle bir oldu, iki yıl kendimi toparlayamadım. Konu ile ilgili beni usulsüz olarak dinleyen kişilerden davacı ve şikayetçiyim. ''demiştir. 27- MÜŞTEKİ KEMAL ÇATALKAYA Bahçelievler Mahallesi Güneş Sokak Metay C Blok Daire:26 Bahçelievler/ İSTANBUL adresinde ikamet eder. Halen 05532924762 numaralı telefon hattını kullanır. Müşteki hakkında soruşturma kapsamında teknik takip işleminin yapıldığı, yapılan bu teknik takip işlemlerine ait mahkemeden alınması gereken her hangi bir teknik takip kararının olmadığı tespit edilmiştir. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 19/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; İlk, orta ve lise öğrenimimi Muş ilinde tamamladım. 1974-1980 yılları arasında Elazığ ilinde bulunan Fırat Üniversitesi Elektrik Elektronik bölümünde lisans öğrenimimi tamamladım. Üniversiteyi bitirdikten sonra Elazığ ilinde bulunan Çinko-Bakır fabrikasında bir süre çalıştım. Burada çalıştığım süre zarfında teknik ve idari müdürlük görevini yaptım. 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında şüpheli olan yada gözaltına alınan kişiler arasında tanıdıklarım vardır. Muşlu olmam sebebiyle ve üniversiteyi okuduğum yıllarda nur cemaatine bağlı bir dershanede kalmam sebebiyle bazı dönemlerde dershaneye Muşta bulunan Mehmet DOĞAN hoca ve Nurcular olarak adlandırılan Kuranı Kerim ve Risale-i Nur okuyan kişiler kaldığım dershaneye belirli dönemlerde ara ara misafir olarak gelirlerdi. Bu süreçte Mehmet DOĞAN hoca, Seyfettin ÇAVUŞ, Alican ÖZMEN ve hatırlayamadığım diğer kişilerin birçoğuyla tanışma fırsatı buldum. Yine BMB yayıncılığın ortaklarından olan Mehmet Nuri TURAN, Bünyamin ATEŞ, Mustafa KAPLAN, Burhan BOZGEYİK adlı kişilerde Nur Camiasının içinde bulunması sebebiyle İstanbul ilinde tanıdım. Zaten bu kişileri Bediüzzaman Said Nursi'nin izinden giden Kuran-ı Kerim ve Risale-i Nur okuyan çoğu kişi tanır. Ayrıca soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve savcılıktan serbest bırakılan Cezmi ÇATALKAYA adlı kişi yeğenim (Abimin oğlu) olur. BMB yayıncılığının yayımladığı kitapların içeriği genelde Kuran, Ayet ve Hadislere terslik ifade eden kelime ve faaliyetleri Ayet, hadis ve risale-i Nur doğrultusunda işlenen konulardan oluşur. Kitapların içeriğinde kesinlikle belirli bir grup ya da kişiler hedef alınmaz. Bu kitaplarda zekat kavramı, kurban kavramı, başörtüsü, dinler arası diyalog, cihat kavramı, peygamberlik meselesi işlenmiştir. Zekatın Kuranda belirtildiği üzere yerine getirilmesinin, fakir ve ihtiyaç sahiplerine verilmesi gerektiği
SAYFA: 147   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

kesinlikle vakıflara, derneklere ve toplu gruplara verilemeyeceği konusunda açıklamalarda bulunur. Kurbanın Kuranda belirtildiği üzere yerine getirilmesi gerektiği, kurbanı kesmeden toplu olarak kesilmesi için, kesilip kesilmediğinden emin olmayarak bir yere verilemeyeceği konusunda açıklamalarda bulunur. Yine başörtüsü konusunda ise başörtüsü füruadır (teferruattır) tezinin doğru olmadığını, bunun tesettürü sulandırmak amaçlı yapıldığını, başörtüsü kavramının Kuran'da emredildiği şekilde yerine getirilebileceği konusunda açıklamalarda bulunur. Bu yayınevinin kitaplarında işlenen konular arasında bulunan dinler arası diyalog düşüncesine getirilen eleştiriler ve açıklamalar mevcuttur. Öncülüğünü Fetullah GÜLEN'in yaptığı ve söylemlerinde sıkça telaffuz ettiği bu tezin İslam dinine zarar verebileceği ve İslamiyet'in özünü bozabileceği düşüncesinden dolayı doğru olmadığı konusunda açıklamalara yer verilmektedir. Bu yayınevinin kitaplarında değindiği önemli bir nokta ise cihat kavramıdır. Cihat'ın maddi ve manevi olmak üzere iki türlü olduğunu, Manevi Cihat'ın; ilimle, kitapla, ikna ile yapılan mücadeleden oluştuğunu. Maddi cihattın ise devletin işi olduğu, şahıslara bina edilemeyeceği, eğer şahıslar üzerinden yapılırsa bunun ve zulüm ve yanlış olduğu, İslam'a kardan çok zarar getirebileceği konusunda açıklamalarda bulunur. Benim bu soruşturmaya dâhil edilme gerekçem yukarıda isimlerini belirttiğim kişilerle olan tanışıklığım olabilir. 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında hakkımda 14.08.2009 tarih ve 2009/1234 sayılı teknik takip kararına istinaden28 Ağustos 2009 tarihinde fiziki takip çalışması yapıldığı iddia edilerek 29.12.2009 tarihli tutanak tanzim edildiğini ve bu tutanakların bahse konu soruşturma dosyasında bulunduğunu gördüm. Tutanaklar üzerinde bulunan ve fotoğraflanan, altında Kemal ÇATALKAYA yazılı olan beyaz gömlekli kişi benim. Diğer x1, x2 diye adlandırılan kişiler ise o dönemde benim işyerimde çalışan Mustafa ve Talha adlı kişilerdir. Yine hakkımda 14.08.2009 tarih ve 2009/1234 sayılı teknik takip kararına istinaden 31 Ağustos 2009 tarihinde fiziki takip çalışması yapıldığı iddia edilerek 31.12.2009 tarihli tutanak tanzim edildiğini ve bu tutanakların bahse konu soruşturma dosyasında bulunduğunu gördüm.Tutanaklar üzerinde bulunan ve fotoğraflanan, altında Kemal ÇATALKAYA yazılı olan beyaz gömlekli kişi benim, yine üzerinde beyaz tshirt bulunan ve altında Kemal ÇATALKAYA'nın yazılı olduğu kişi ise o dönem benim işyerimde çalışan Sezai adlı kişidir. Tutanaklarda bulunan ve fotoğraflanan diğer kişi yada kişilerin kim olduğunu şuan hatırlayamadım. Benim hakkımda herhangi bir teknik takip kararı olmadan böyle bir çalışmanın yasalara aykırı şekilde neden yapıldığına anlam vermiş değilim. İllegal bir şekilde bu işlemi yapan kişilerin özel hayatımın gizliliğini ihlal ettiğini ve beni El-Kaide ile irtibatlı gibi göstermeye çalıştıklarını düşünüyorum. 2009/1016 sayılı soruşturma kapsamında gözaltına alınarak tutuklanan yada serbest bırakılan kişilerin birçoğunu tanırım. Bu kişilerin kesinlikle şiddetle, terörle işleri olmaz. Mehmet DOĞAN yapmış olduğu derslerde ve söylemlerde cihat konusunu yukarda belirttiğim şekilde izah etmekte, Kişilerin cihat yapmasının yanlış olduğu, Cihat'ın devlet eliyle yapılacağını dair açıklamalarda bulunmuştur. Bunu söyleyen kişi ve bu söylemleri kitaplaştıran kişilerin terörle şiddetle El-Kaideyle işi olmayacağını belirtmek isterim. Ayrıca şunu da belirtmek isterim ki gerek Mehmet DOĞAN gerekse Bediüzzaman Said Nursi yapmış olduğu açıklamalarda şu noktaya özellikle vurgu yapmıştır ve yapmaktadır; Benim söylediklerimi ayet yada hadisle karşılaştırın Kuran-ı Kerim ve Hadislere uygun ise alın eğer değilse Ayet ve hadisleri niye bozmuşsun diyerek bana iade edin demektedirler. Yine Bediüzzaman şu iki noktaya özellikle vurgu yapmıştır. Bizim düşüncemizde Şeyh ile Mürit kavramı, Baba ile evlat arasındaki diyalog kavramlarıyla ilgili açıklamaları mevcuttur. Müslümanlar birbirlerinin kardeşidir ve birbirlerine üstünlük taslayamazlar ancak birbirlerinin noksanlarını tamamlamak için varlardır. Şeyh-Mürit kavramında bildiğimiz kadarıyla müritler şeyhin her dediğini kayıtsız şartsız kabul ederler. Bu anlayış baba-evlat arasındaki ilişkide de mevcuttur. Said Nursi bu iki düşüncenin de doğru olmadığını yukarda belirttiğim açıklamalarla izah etmekte ve Müslümanların kardeş olduklarına dair açıklamalar yapmaktadır. Yani Mehmet DOĞAN adlı kişinin ilmi yönden donanımlı olması onun Şeyh ya da baba gibi davranamayacağını belirtir. Fakat ilmi bilgilerini Müslüman kardeşlerine aktarmakla yükümlü olduğu belirtilmektedir. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında kumpas talimatını veren Fetullah GÜLEN ve bu şahsın talimatları doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler ve tüm sorumlulardan özel hayatımın gizliliğini ihlal ettikleri için ve beni terör örgütleriyle irtibatlı gibi göstermeye çalıştıkları için DAVACI ve ŞİKAYETÇİYİM. '' demiştir.
SAYFA: 148   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

28 - MÜŞTEKİ KENAN ÖZEROĞLU Mimar Sinan Mah. Bediüzzaman Bul. Gülcan Apt. No: 21/16 Onikişubat/Kahramanmaraş adresinde ikamet eder. Halen 0533 9210399 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 0533 9210399 numaralı telefon hattından 28.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Aziz BOZDEMİR ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3417883 Aidiyet nolu personel tarafından 28.09.2009 tarihinde İletişiminin tespit edilerek kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine (05339210399) numaralı hatla ilgili olarak 05/10/2009 tarih ve 2009/1463 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt alınması karar alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. 08/12/2009 tarihinde iletişim tespiti yapılan (0533 9210399) numaralı hatta her hangi bir suç unsuruna rastlanılmadığından dinleme işlemine son verilmesine dair yazışmaların yapıldığı, Soruşturma süresince mağdurla ile ilgili olarak 8 adet teknik takip kararı alındığı, alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. Mağdur hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 03/03/2015 Tarihinde Alınan Mağdur İfadesinden Özetle; Tahşiye ismini TV'de ya da gazetelerden duydum. Ancak içerikleri hakkında herhangi bir bilgim yoktur. Neye hizmet ettiklerini bilmiyorum. Bu gruplarla uzaktan ya da yakından bir bağlantım yoktur. Belirtilen telefon numarası (0533 9210399) bana aittir, belirtilen tarihlerde ben kullanıyordum. Halen de bu numarayı kullanmaktayım. Ayrıca yukarıda adı geçen Aziz BOZDEMİR isimli şahıs kaynım olur, kendisi İstanbul'da Avukat olarak çalışmaktadır, kendisiyle sürekli ailece ve telefonla görüşürüz, TAHŞİYE ismini ilk kez Aziz BOZDEMİR'den duydum, sürekli bana ÖZDENCİLER GRUBU diye bir gruptan bahsederdi. Hatta bir defasında beni İstanbul'da semtini ve ismini hatırlayamadığım ancak evlerine çok yakın olan bir camiye götürdü, orada akşam namazını kıldıktan sonra Muşlu olduğunu sonradan öğrendiğim 65-70 yaşlarında gözlüklü ve sakalsız yaşlı bir şahısla beni tanıştırdı. Çok muhterem bir abimdir diye tanıttı. Tanışma faslından sonra oradan ayrıldık. Kimseden davacı ya da şikayetçi değilim.''demiştir. 29- MÜŞTEKİ KÖKSAL SAĞDIÇ Doğu Mahallesi Ruhi Sokak No.5/ İç Kapı No. 4 Pendik / İSTANBUL adresinde ikamet eder. Halen 05322610796 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 05322610796 numaralı telefon hattından 06.10.2009 tarihinde hedef şahıslardan Mehmet DOĞAN ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3499204 Aidiyet numaralı personel tarafından 09.10.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor yazılmış. Bunun üzerine (0532 2610796) numaralı hatla ilgili olarak 12/10/2009 tarih ve 2009/1736 teknik takip karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt alınması karar alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 3 defa, 7 aya yakın bir süre yani 08/05/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0532 2610796) numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 13 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla
SAYFA: 149   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. Müşteki hakkında fezleke düzenlenmemiştir. 23/01/2015 Tarihinde Alınan Müşteki İfadesinden Özetle; ''1983 yılından bu tarafa İstanbul ilinde ikamet eder ve ticaretle uğraşırım. Bu zamana kadar ifadem alınmadı bu rapordan soruşturmaya dahil edilmemden şimdi haberim oldu. Bahsi geçen NUR GIDA ve İNŞ. LTD ŞTİ benim ortağı olduğum şirkettir. Bu şirketten dolayı yılına kadar BANK ASYA'nın iyi müşterisi idik hatta bu bankanın iş yerinde çeklerden tahsilat ücreti ve komisyon almadığı için BANK ASYA post cihazı da vardı. Bu bankadan aldığımız teminat mektubu da aldığımız oldu ancak bu banka büyüdü hizmet kalitesi düştüğü için başka bankalarda komisyonu kaldırdığı için üç-dört sene önce biz başka bankaya geçtik post cihazını kaldırdık. 2009/2010 yıllarında bu banka ile çalışıyorduk.Benim iş yerine GÜLEN cemaatinden gelip giden çok insan vardı. Biz prensip olarak yardım isteyen hiç kimseyi boş çevirmediğimiz için her Müslüman'a elimizden geldiği kadar yardım ederdik. Biz post cihazını kaldırınca BAK ASYA'yı bırakınca iş yerimize bu şahısların gelip gitmesi ve operasyondan sonra Gülen grubundan müşteri gelmemeye başladı hatta direk gelip soranlar bile oldu niye Bank Asya'yı bıraktığımızı bizde kendilerine yumuşak bir dille anlatmaya çalıştık. Pendik'te bizim kapımız herkese açıktır halen geleni boş çevirmeyiz. Benim ve yakınlarımın hiçbir radikal söylemi ve eylemi olmamıştır. Benim ve yakınlarımın tanıdığım kişilerin bu devlete ve millete dine karşı bir şeyini bulamamışlardır. Birde BANK ASYA ile olan ticari ilişkim ve çevremdeki Gülen cemaatinden olan insanların bizi tanımasından dolayı soruşturma dışında tutulmuş olabilirim. Ben, belirtilen soruşturma kapsamında Terör örgütü sorumlusu olarak dinlenmem ve izlenmem olayının tamamen bir iftira olduğunu düşünüyorum bu iftirayı atanların ise bir talimat doğrultusunda hareket eden, medya, polis, sivil kişiler olduğunu düşünüyorum. Bu sebeple sorumluluğu olan kişilerden DAVACI ve ŞİKAYETÇİYİM. '' demiştir. 30- MÜŞTEKİ LÜTFİ KARADAĞ Başak Mah. Yunus Emre Cad. 4. Etap 1. Kısım Sitesi D38 Blok No: 12D/31 Başakşehir/ İstanbul adresinde ikamet eder. Halen 0541 8634891 numaralı telefon hattını kullanır. Kullanmakta olduğu 0541 8634891 numaralı telefon hattından 20.09.2009 tarihinde hedef şahıslardan Davut TOZLU ile telefonla görüştüğü tespit edilerek T3419086 Aidiyet nolu personel tarafından 15.10.2009 tarihinde iletişiminin kayıt altına alınması yönünde rapor tanzim edilmiş. Bunun üzerine 0541 8634891) numaralı hatla ilgili olarak 16/10/2009 tarih ve 2009/1887 Teknik Takip Karar numarasıyla (3 aylık) iletişimin tespiti ve kayıt altına alınması kararı alınarak 2009/1016 sayılı soruşturmaya dahil edilmiştir. Alınan bu ilk dinleme kararından itibaren devam eden süreçte aralıksız olarak toplam 2 defa 6 aylık bir süre, yani 13/04/2010 tarihine kadar kullanmakta olduğu (0541 8633491) numaralı hatla ilgili olarak dinleme kararı alınmış. Soruşturma süresince müşteki ile ilgili olarak 12 adet teknik takip kararı alınmış. Alınan bu kararlarla ilgili olarak her hangi bir teknik takip çalışmasının yapılmadığı anlaşılmış. 22.01.2010 tarihinde düzenlenen operasyonda göz altına alınmış. Müştekinin yapılan ikamet aramasında; 1 Adet kapağında tevbe suresi tefsizi yazan Buruç yayınlarından çıkan kitabın Kasım 2007 baskısı (toplam 839 sayfa), 1 adet yeşil renkli Rahle yayınlarından çıkan Icazul-kuran isimli Yahya ZEKERİYAGİL tarafından yazılmış Kitabın aralık 2009 342 sayfa, Nokia 6300 Model 359809/01/158555/2 imeı numaralı cep telefonu ve bu telefona takılı vaziyette 8990029667666053910 seri numaralı vodofone sim kart yine tele ona takılı 1 GB mikro SD Hafıza kartı, Tarafımızdan A -1'den A-9'a kadar numaralandırmış ilk sayfası gelecek ( onlardan) bir grup lafı ile güzel ameli ile kotu olarak ibaresi ile başlayıp son sayfası ibda.blogcu.com dan alıntıdır ibaresi ile biten döküman, Siyah renkli Bien ibareli kasa içersinde bulunan Samsung marka S12DJ9C620597 seri
SAYFA: 150   (Orjinal sayfalar, temin edilince görüntülenebilmeleri için siteye eklenecektir..)

Görüntülenen: 126 - 150 (Toplam 333)  |  Önceki 25 | Sonraki 25 


ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.039.819