8 ay önce sonuçlanan Ergenekon davasının gerekçeli kararı açıklandı. 16 bin 600 sayfadan oluşan kararda şu ifadeler yer aldı: 'Yargılama sonunda, Ergenekon diye bir örgüt olduğu, bu örgütün yapısı, eylemleri ve belgeleri dikkate alındığında mevcut yasalara göre silahlı bir terör örgütü özelliği taşıdığı, bu silahlı terör örgütünün bir derin devlet yani Gladyo/Kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği ve esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların bulunduğu sonucuna varılmıştır. Toplumda geçmişten bu yana Ergenekon ismi dahil değişik isimlerle bilinen, kabul edilen ve eylemleri şikayet edilen 'derin devlet yapılanması' hakkında ilk kez bir yargı kararı verilmiştir.. Ergenekon özellikle Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldı.'
03.04.2014 13:05 Ergenekon davasında 16 bin 600 sayfadan oluşan gerekçeli karar UYAP üzerinden açıklandı. 5 Ağustos 2013 günü karara bağlanan ve aralarında eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP Zonguldak Milletvekili Prof. Dr. Mehmet Haberal, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, Gazeteci Tuncay Özkan ve Danıştay Saldırısı faili Alparslan Arslan'ın da aralarında bulunduğu 275 sanıklı Ergenekon Davası'nın gerekçeli kararı 8 ay sonra açıklandı.
Davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi dün gerekçeli kararı UYAP'a yükledi, bugün de sabah saatlerinde onay işlemini gerçekleştirdi. Onayın ardından davanın tarafları UYAP üzerinden gerekçeli karara ulaşabiliyor.
Gerekçeli kararın önsözünde şu ifadelere yer verildi:
''20 Ekim 2008' de duruşmaları başlayan Ergenekon Silahlı Terör Örgütü Davası 5 Ağustos 2013' te sona ermiştir. Bu yargılama sonunda, Ergenekon diye bir örgüt olduğu, bu örgütün yapısı, eylemleri ve belgeleri dikkate alındığında mevcut yasalara göre silahlı bir terör örgütü özelliği taşıdığı, bu silahlı terör örgütünün bir derin devlet yani Gladyo/Kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği ve esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların bulunduğu sonucuna varılmıştır. Toplumda geçmişten bu yana Ergenekon ismi dahil değişik isimlerle bilinen, kabul edilen ve eylemleri şikayet edilen "derin devlet yapılanması' hakkında ilk kez bir yargı kararı verilmiştir."
Kararda yer alan bazı önemli başlıklar şöyle:
Derin devlet yapılanmasıyla ilgili ilk kez bir yargı kararı verilmiştir.
Ergenekon özellikle Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldı.
Yargılanan örgütün terör örgütü olduğu tespit edilmiştir. Ergenekon bir silahlı terör örgütü. Devletin derin içindeki Gladyo yapılanmasıdır.
Terör örgütüne Türk Gladyosu Ergenekon ismi verildi.
Danıştay ve Cumhuriyet saldırıları örgütün ikinci dönemi.
Sarıkız, Ayışığı gibi darbe planlarıyla hükümet men edilmek istendi.
Ergenekon örgütünün TSK içinde örgütlendiği anlaşılmıştır.
Sanıştay saldırısı öncesi STK ile hükümetin görevleri engellenmek istendi.
Örgütün bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür.
AK Parti kapatma davasında da bazı sanıkların aktif faaliyetleti oldu.
Ortaya çıkarılmayan hücreler için soruşturma devam etmeli.
Uzmanlık alanlarına göre örgüte katkı sağlanan bir yapı var.
Ortaya çıkarılmayan hücreler için soruşturma sürmeli.
Ergenekon, 'karargah evleri' adı altında TSK içinde örgütlendi.
Örgüt, Harp Okulu öğrencilerini Genelkurmay Başkanı aleyhine kışkırttı.
Azınlıkalara karşı sistematik bir nefret söylemi geliştirildiği açıktır.
Hurşit Tolon'dan TSK'ya ait psikolojik harp adlı dosyalar ele geçirildi.
Başbuğ için terörist değil terör suçlusu tanımı yapıldı.
------------------------------------------------------------------------------
"DERİN DEVLET YAPILANMASI HAKKINDA İLK KEZ BİR YARGI KARARI VERİLMİŞTİR"
Kararda yazılan ifadelerden çarpıcı bölümler şöyle:
Gerekçeli kararın önsözünde şu ifadelere yer verildi:
''20 Ekim 2008' de duruşmaları başlayan Ergenekon Silahlı Terör Örgütü Davası 5 Ağustos 2013' te sona ermiştir. Bu yargılama sonunda, Ergenekon diye bir örgüt olduğu, bu örgütün yapısı, eylemleri ve belgeleri dikkate alındığında mevcut yasalara göre silahlı bir terör örgütü özelliği taşıdığı, bu silahlı terör örgütünün bir derin devlet yani Gladyo/Kontrgerilla yapılanmasına karşılık geldiği ve esas olarak Türk Silahlı Kuvvetleri içinde yasadışı olarak oluşturulup faaliyet gösterdiği, mensupları arasında asker-sivil toplumun her kesim ve statüsünden insanların bulunduğu sonucuna varılmıştır. Toplumda geçmişten bu yana Ergenekon ismi dahil değişik isimlerle bilinen, kabul edilen ve eylemleri şikayet edilen “derin devlet yapılanması' hakkında ilk kez bir yargı kararı verilmiştir."
Kararda yer alan bazı önemli başlıklar şöyle:
ECEVİT, GÜL VE ERDOĞAN HÜKÜMETLERİNİ HEDEF ALDI
Yargılanan örgütün terör örgütü olduğu belirlendi.
Örgüt özellikle Ecevit, Gül ve Erdoğan hükümetlerini hedef aldı.
Önceki darbeler de dayanak olarak gösterildi.
Terör örgütüne Türk gladyosu 'Ergenekon' adını verdi.
DANIŞTAY SALDIRISI ÖRGÜTÜN İKİNCİ DÖNEMİ
Danıştay ve cumhuriyet saldırıları örgütün ikinci dönemi.
Danıştay saldırısı öncesi STK ile hükümetin görevleri engellenmek istendi.
Sarıkız, Ayışığı gibi darbe planlarıyla hükümet men edilmek istendi.
Derin devlet ile ilgili ilk kez yargı kararı verilmiştir.
Ergenekon örgütünün TSK içinde 'Karargah Evleri' adı altında örgütlendiği anlaşılmıştır.
ÖRGÜTÜN BAZI HÜCRELERİNE ULAŞILAMADI
Örgüt üyeleri arasında sınırlı iletişim olduğu tespit edildi.
Örgütün bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür.
Ortaya çıkarılamayan hücreler için soruşturma devam etmeli.
Ak Parti kapatma davasında da bazı sanıkların aktif faaliyetleri oldu.
Uzmanlık alanlarına göre örgüte katkı sağlanan bir yapı var.
Örgüt, Harp Okulu öğrencilerini Genelkurmay Başkanı aleyhine kışkırttı.
Azınlık, cemaat ve Alevi toplum önderlerine eylem hazırlığı yapıldı. Azınlıklara karşı sistematik bir nefret söylemi gerçekleştirildiği açıktır.
POLİSİN KUMPAS DÜZENLEDİĞİ İDDİASI
Polisin aleyhte delil ürettiği iddiası doğrulanmadı.
İLKER BAŞBUĞ TERÖRİST DEĞİL TERÖR SUÇLUSU
Hurşit Tolon'da TSK'ya ait 'Psikolojik Harp' adlı dosyalar ele geçirildi.
İlker Başbuğ'a terörist değil terör suçlusu tanımı yapıldı.
Başbuğ, örgütün hiyerarşisinde yönetici olarak yer aldı.
Bazı internet siteleri Başbuğ'dan onay alarak yayın yaptı.
ÖRGÜTÜN PKK İLE İLİŞKİSİ
Bugüne kadar yasama ve yürütmeye karşı işlenen suçlar cezasız kaldı.
Örgütün PKK gibi örgütlerle ilişkisi belgeler kapsamında anlaşılmaktadır.
PEKİ ŞİMDİ NE OLACAK?
Yazılan gerekçeli kararın açıklanmasının ardından sanık avukatlarının kararı temyize götürmesi için 15 günlük süresi bulunuyor. Sanık avukatlarının Yargıtay'a başvuruları sonrası kararın temyiz aşaması başlamış olacak.
------------------------------------------------------------------------------
ERGENEKON HAKİMİNDEN FLAŞ AÇIKLAMALAR
Ergenekon davasına bakan 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Hasan Hüseyin Özese, Ergenekon davasının gerekçeli kararına ilişkin açıklama yaptı.
Hakim Özese, Başta Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın dile getirdiği 'gerekçeli kararın yasal sürede tamamlanmaması" ve "kararın yazımının gereğinden fazla uzun" sürdüğü yönündeki eleştirilere yanıt verdi.
"Dosya kapsamlı. Sanık sayısı fazla, klasör sayısı fazla. Raporlar, savunmaların uzun olması ve bunları özetlemek zaman aldı. Makul süre içinde gerekçeli kararın yazımı tamamlanmış oldu."
Özese, üye hakimler Sedat Sami Haşıloğlu ve Hüsnü Çalmuk, Silivri'deki adliye binasında bulunan duruşma salonunda, dün gerekçeli kararın tamamlanmasına ilişkin açıklama yapmıştı.
Hasan Hüseyin Özese, davanın 20 Ekim 2008'de başladığını, 5 Ağustos 2013'te de kısa kararın açıklandığını belirterek, bu geçen sürede de gerekçeli kararın yazımının 21 Mart'ta tamamlandığını, redakte işlemlerinin de bugün itibarıyla bittiğini söyledi.
Özese, "Gerekçeli kararın yazımı için makul bir süre" diyerek, davanın 4 yıl 9 ay 15 gün görüldüğünü, 621 duruşmanın yapıldığını, 275 sanığın yargılandığını, 242 mahkumiyet kararı verildiğini, 20 kişi hakkında beraat verildiğini anlattı.
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA VERİLDİ
Dosyadaki 803 suçtan 614'ünden hüküm kurulduğunu ifade eden Özese, "Mahkeme kaldırıldı. 15 günde karar yazma öngörüldü. Dosya kapsamlı. Sanık sayısı fazla, klasör sayısı fazla. Raporlar, savunmaların uzun olması ve bunları özetlemek zaman aldı. Makul süre içinde gerekçeli kararın yazımı tamamlanmış oldu. Gerekçeli kararın yazılmasının uzun sürdüğü yönünde tartışmalar var. Dosya kapsamlı. Sanık sayısı dikkate alındığında makul sürede yargılama yapıldı. Türk milleti adına yargılama yaptığımızı söylemiştik. Mahkemeler bağımsızdır. Talimat almaz. Karar Türk milleti adına verilmiş bir karardır" diye konuştu.
3 KİTAPLIK KARAR
Hakim Sedat Sami Haşıloğlu da, gerekçeli kararın bugüne kadar dünya hukuk sisteminde benzeri olmayacak şekilde ayrıntılı olarak kaleme alındığını ifade ederek, "Geceli gündüzlü çok büyük bir çaba ile ortaya konuldu" dedi.
Kararın 3 kitaptan oluştuğunu belirten Haşıloğlu, birinci kitapta olaylar, iddianame ve savunmaların özetlerinin yer aldığını, bunların toparlanmasının ciddi emek gerektirdiğini kaydetti.
İkinci kitapta Ergenekon terör örgütünün varlığı ve delilleriyle ortaya konulmasının tartışıldığını dile getiren Haşıloğlu, üçüncü kitapta ise sanıkların bireysel hukuki durumlarının değerlendirildiğini söyledi.
İkinci ve üçüncü kitabın mahkemenin orijinal çalışması olduğunu vurgulayan Haşıloğlu, 2-A ve 2-B diye bölümlere ayrılan ikinci kitapta Ergenekon'un varlığının anlatıldığını kaydetti.
20 SAYFALIK ÖNSÖZ VAR
Gerekçeli kararda ayrıca giriş, hüküm fıkrası, klavuzun yer aldığını belirten Haşıloğlu, şöyle devam etti:
"Girişte 20 sayfalık bir önsöz var. Dosya arşivleme sistemi ve içindekiler bölümü de yer alıyor. Hüküm kısmında da 5 Ağustos tarihli kararımız ve masraf listesi yer alıyor. Kararda yaklaşık 12 bin 436 dip not var. Yargıtay aşamasında kolaylık olsun diye dip not koyduk. Akademik kariyer yapanlar bilir. Dip not zordur. Millet adına karar verdiğimizden dolayı bunu tercih ettik. Mahkeme yargı erki adına hakimler aracılığıyla egemenlik hakkını kullanır. Kararı ayrıntılı yazdık ama istediğimiz düzeyde olmadı. Daha fazla zaman gerekiyordu."
ÖNSÖZ HALKA BU DAVAYI ANLATMAYA YÖNELİK
Haşıloğlu, önsöz bölümünde dosyanın haritasını ortaya koyduklarını vurgulayarak, "Önsözde gerekçeli kararın içeriğine, savunmalara değinildi. Önsöz elden geldiğince halka bu davayı anlatmaya yönelik. Kararımızın hepsi muhtemelen okunmayacak. Algılar üzerinden tartışma yapılmaktadır. Keşke olgular üzerinden bu sıkıntılı süreçte değerlendirme yapılabilseydi. Vicdan sahibi herkes karardan bir şey öğrenecektir" dedi.
Haşıloğlu, ikinci kitabın A bölümünün 1912, B bölümünün de 2 bin 511 sayfa olduğunu, üçüncü kitabın da 6 bin 892 sayfadan oluştuğunu, ikinci ve üçüncü kitabın toplamının 11 bin 315 sayfa olduğunu anlattı. Haşıloğlu, birinci kitabın yaklaşık 4 bin 700, giriş bölümünün 110 sayfa, hüküm kısmının 498 sayfa olduğunu ifade etti.
Buna göre, gerekçeli kararın tamamı yaklaşık 16 bin 600 sayfa ediyor.
Haşıloğlu, avukatlara verilecek CD'de mahkemenin çalışmalarının yer alacağını belirterek, CD'de dosya kapsamında ele geçen gizli belgelerin dökümünün yer aldığını söyledi. Haşıloğlu, "Yüzlerce, binlerce devlet sırrı niteliğinde gizli belge var" dedi.
------------------------------------------------------------------------------
MAHKEME: ERGENEKON HÜCRELERİNİ TESPİT İÇİN YENİ SORUŞTURMALAR GEREKLİ
Ergenekon davasının gerekçeli kararında mahkemenin bir değerlendirmesi ise dikkat çekti. Mahkeme, Ergenekon'un bazı uzantılarının tespiti için yeni ve ayrı bir soruşturmaya ihtiyaç olduğunu belirtti. Kararın ilgili bölümünde şöyle denildi:
"Ergenekon Terör Örgütü, dosyamız kapsamında tüm bu birbirini tamamlayan eylemleriyle amaç suçların oluşması, iddianamedeki ifadesiyle “darbeye zemin hazırlama” yönünde faaliyet göstermektedir. Yapılan yargılamada bu örgütün çok karışık bir ilişkiler yumağına sahip olduğu görülmüştür. Örgütün yargılanan ve mensuplarının cezalandırıldığı belli bir kısmı açığa çıkarılmış ise de, bazı hücrelerine ulaşılamadığı görülmüştür. Yine Ergenekon Terör Örgütü’ nün bazı birimleri ve uzantıları hakkında dosya kapsamına göre isabetli yorum yapılabilmesi mümkün olsa da, bunlarla alakalı dosyada hukuki olarak yeterli delile ulaşılamadığı ortadadır. Bu yüzden bunların ayrı bir soruşturma ile ortaya çıkarılmasının mümkün ve gerekli olduğu düşünülmektedir ."
------------------------------------------------------------------------------
PSİKOLOJİK HARP TEKNİĞİ
Ergenekon davasının gerekçeli kararındaki çarpıcı bir nokta, mahkemenin sanıkların duruşmalardaki tutumuna yönelik değerlendirmeleri oldu. Mahkeme heyeti, sanıkların kendi aleyhlerine olabilecek bir ifade kullanmamasını ve duruşmalardaki tutumlarını, sanıkların çok etkili ve sistematik bir Psikolojik harp ve propaganda taktiği kullanmasına bağladı:
“Dosya kapsamı, yapılan yargılamada ulaşılan deliller ve mahkememizin gözlemi Ergenekon Terör Örgütü’nün “Psikolojik Harp(Harekat) ve Propaganda” tekniğini çok etkili ve sistematik olarak kullandığını göstermektedir. Özellikle Genelkurmay Başkanlığı Bilgi destek Dairesi (Önce ki ismiyle “Psikolojik Harp Dairesi”) de çalışan bir kısım sanıkların faaliyetleri buna güzel bir örnektir. Yine özellikle Sanık Doğu Perinçek’e yakın çevresi bu tekniği en etkin kullanan Ergenekon Terör Örgütü üyeleri arasındadır. Sanık
Nusret Senem esas hakkında savunmasında psikolojik propaganda sanatını çok iyi bildiğini ve uyguladığını ifade etmiştir.
Sanık Durmuş Ali Özoğlu, Mustafa Özbek gibi sivil sanıklardan ve Sanık Hurşit Tolon’ dan Genelkurmay Başkanlığı’na ait olduğu ilgili kurumca belirtilen “PH (Psikolojik Harp)” isimli birçok Word dosyası ele geçmiştir.
Gerekçeli kararımızda açıklanan sanıklar arasında ki ilişkiler ile muhtelif yer ve zamanlarda ki açıklamalarının değerlendirilmesi ve anlaşılabilmesi bakımından ilgili bölümlerde bu hususa özellikle yer verilmiş ve ayrıca delil klasörleri içinde bulunan ‘Psikolojik Harekat (Harp) Sanatı’nı anlatan metinler müstakil bir başlık altında özetlenerek bu konuda aydınlatıcı bilgiler verilmiştir. Sanıklar savunmalarında bu yöntemi ustalıkla kullandıkları için, bu davada olayların yalnızca düz mantıkla değerlendirilmesi eksik olur. Gerek sanıkların kişisel özellikleri, gerek örgütün girift yapısı ve gerekse örgüt belge içerikleri daha değişik mantık önermelerinin de katkısından yararlanarak konuların ve sanıkların durumlarının değerlendirilmesini zorunlu kılmaktadır Genelde tüm sanıkların hitap ve psikolojik propaganda yetenekleri bir hayli yüksek olduğu ve yargılama sırasında bu özelliklerini etkin olarak kullandıkları gözlemlenmiştir.”
(03 Nisan 2014, 13:05)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Şok!!! Ergenekon, yargıyı sarstı
Ergenekon: Sanıklara ceza yağdı
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap