İkinci Ergenekon iddianamesinde ismi geçen Hizbut Tahrir örgütü, Doğu perinçek´in başkanı olduğu İşçi Partisi´nin TSK´ya sızmak için kullandığı çok gizli Karargah Evleri oluşumu içinde yeralan davanın tutuklu sanığı muvazzaf teğmen Mehmet Ali Çelebi´nin kendi aralarına sızma girişiminde bulunduğu iddiasını doğruladı ancak ETÖ´nün sızma girişiminin başarıya ulaşmadığını iddia etti.
Hizbut Tahrir, Karargah Evleri sızmasını doğruladı
İkinci Ergenekon iddianamesinde ismi geçen Hizbut Tahrir örgütü, Doğu perinçek´in başkanı olduğu İşçi Partisi´nin TSK´ya sızmak için kullandığı çok gizli Karargah Evleri oluşumu içinde yeralan davanın tutuklu sanığı muvazzaf teğmen Mehmet Ali Çelebi´nin kendi aralarına sızma girişiminde bulunduğu iddiasını doğruladı ancak ETÖ´nün sızma girişiminin başarıya ulaşmadığını iddia etti.
Örgüte ait olduğu söylenen Köklü Değişim isimli derginin Mayıs 2009 sayısında Hakkı Eren imzasıyla Vehim Ve Gerçeklik Arasında Ergenekon Hizbut Tahrir İlişkisi başlıklı bir makale yayınlandı. Makalede Hizbut Tahrir ile Ergenekon arasındaki ilişki bir yandan yalanlandı. Ancak yalanlama yapılırken Ergenekon sanığı Teğmen Mehmet Ali Çelebi´nin teması hatırlatılarak ´her iki yapılanmanın en alt kesimindeki isimlerin´ görüşmesinin örgütsel irtibat anlamı taşımayacağı savunuldu. Yazıda Hizbut Tahrir üyesi olduğu ileri sürülen Süleyman Solmaz ile Teğmen Mehmet Ali Çelebi´nin temasına dikkat çekilerek, İfade tutanaklarına göre Teğmen Çelebi kendisini muhasebeci olarak tanışmış ve kimliğini gizlemiştir. O zaman Süleyman Solmaz´ın Ergenekon ile direk bir ilişkisi hiçbir zaman mevcut olmamıştır. İfade tutanaklarına göre Solmaz ve Çelebi 2-3 görüşme yapmışlardır. Her iki yapılanmanın en alt kesiminde yer alan iki kişinin ikişer kez görüşmeleri sonucunda Ergenekon Hizbut Tahrir´i nasıl yönlendirebilir. Bunun aklen izahı mümkün mü? deniyor. Solmaz´ın Hizbut Tahrir ile bağlantısının Mahmut Oğuz ile olduğuna dikkat çekilen yazıda Yani Teğmen sızma girişiminde eğer olumlu sonuçlar alsa idi ilk ulaşacağı ve bağlantı kuracağı kişi Mahmut Oğuz olurdu. Fakat her ikisi birbirlerini tanımamaktadır. O zaman bu nasıl bir sızma girişimidir ve bunu amaçlayan Ergenekon amacına ulaşabilmiş midir?
Öte yandan söz konusu makalede Ergenekon´da tahliye olduktan sonra hayatını kaybeden Kuddusi Okkır´ın Hizbut Tahrir´i yönlendirdiği iddialarına tam olarak cevap verilmedi. İkinci iddianamenin ek delilleri arasında yer verilen bir belgeye göre, örgütün 2005´te Fatih Camii´nde gerçekleştirdiği Ya hilafet,Ya Şehadet! adlı eylemi de Okkır organize etti. Hizbut Tahrir´in Fatih Camii´ndeki eyleminin fotoğraflarına ikinci iddianamenin ek delilleri arasında yer veren savcılar, gösteriye katıldığı tespit edilen örgüt üyelerinden Mustafa Türker Güven´in telefon numarasının Kuddusi Okkır´ın, diğer örgüt üyesi Sedat Temiz´in numarasının da Emekli Binbaşı Fikret Emek´in cep telefonunda kayıtlı olduğunu tespit etti. Savcılar, Ergenekon sanıkları ile Hizbut Tahrir üyeleri arasındaki telefon trafiğinin şemasını da çıkarttı. İddianamede Ergenekon´un naylon terör örgütlerini kullanma amacına işaret eden savcılar, Okkır´ın, Ergenekon adına Hizbut Tahrir´i yönlendirdiğini ve Fatih Camii´ndeki gösteriyi organize ettiğini ileri sürdü.
(23 Mayıs 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: