2010 yılındaki KPSS sınavında soruların çalındığı ve kopya çekildiği iddiasıyla 4 yıldır bitirilemeyen soruşturmanın seyrini değiştirebilecek bir karar verildi. Savcının 120 sorudan 110 ve üzerini doğru yanıtlayan 2676 kişi ile daha önce tespit edilen 40 kişinin cep telefonlarının geriye dönük HTS raporlarının alınması talebini üst mahkeme kabul etti. Bu yolla sınav yolsuzluğuna ilişkin organize bir yapılanma var ise ortaya çıkarılması mümkün olabilecek. Çünkü soruşturma dosyasında bu şüpheyi doğuran ilginç bilgiler var. Raporlarda, 'Söz konusu iki testte en başarılı adayların gözardı edilemeyecek bir kısmının şaşırtıcı bir şekilde karı-koca, kardeş, akraba ya da aynı site, cadde, sokakta yaşıyor olmaları tesadüf olamaz' ifadeleri yer alıyor.
28.09.2014 10:46 Sayıları milyonlara yaklaşan öğretmen adayının devlet kapısında iş bulabilmek için girdiği ÖSYM tarafından 10-11 Temmuz 2010'da yapılan KPSS eğitim Bilimleri ve Genel Yetenek sınavı sorularının çalındığı ve kopya çekildiği iddiasıyla 4 yıldır bitirilemeyen soruşturmanın seyrini değiştirebilecek bir karar verildi. Savcılık, sınavda 120 sorudan 110 ve üzeri soruyu doğru yanıtlayan 2 bin 676 kişi ile birlikte daha önce analiz çalışması sonucunda tespit edilen 40 kişi olmak üzere toplam 2 bin 716 kişinin cep telefonlarının geriye dönük HTS raporlarının alınması için talepte bulundu.
SORUŞTURMA NASIL BAŞLADI?
10-11 Temmuz 2010'da yapılan KPSS'den sonra, Genel Yetenek sınavından bin 29 adayın, Eğitim Bilimleri sınavından ise 350 adayın tüm sorulara doğru yanıt vererek tam puan aldığının ortaya çıkması, sınavla ilgili "şaibe" iddialarını gündeme taşıdı. Savcılık soruların çalındığı ve kopya çekildiği iddialarıyla soruşturma başlatırken, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un, Eğitim Bilimleri testindeki 116 sorunun, adını ve mail adresini savcılığa ilettiği bir adayın e-mail adresine gönderildiğini kamuoyuna açıklaması soruşturmanın boyutunu derinleştirdi. Soruşturma dosyasındaki raporlarda, "Söz konusu iki testte en başarılı adayların gözardı edilemeyecek bir kısmının şaşırtıcı bir şekilde karı-koca, kardeş, akraba ya da aynı site, cadde, sokakta yaşıyor olmaları tesadüf olamaz." ifadeleri yer aldı.
"Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, bu örgüt faaliyeti çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık ve örgütlü olarak sahtecilik" suçlarından başlatılan soruşturmayı 4 yıl boyunca Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Şadan Sakınan yürüttü.
Süreçte ÖSYM'de ve soruların basıldığı METEKSAN'da çeşitli aramalar yapıldı. Sınava giren adayların soru kitapçıklarına el konuldu. Soruşturma sürerken kitapçıkların ÖSYM'den savcılığa gönderilen yazı ve savcılığın onayı ile imha edildiği açığa çıktı. Soruşturmayı 4 yıldır bitiremeyen Sakınan, HSYK kararnamesiyle Konya'ya atandıktan sonra dosya memur Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Ankara Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'a verildi.
HTS RAPORLARI İSTENDİ
Erkman 25 Ağustos 2014'te mahkemeye başvurdu. Talep yazısında, sınav sorularının daha önceden bilinmeyen bir şekilde elde edilip, e-mail veya mesaj yoluyla birtakım özel ilişki içinde bulunan kişilere gönderildiğini belirten Erkman, bu suçun kurulmuş olan bir örgüt faaliyeti çerçevesinde gerçekleştirilerek, ülke genelinde, bu örgütün iltisaklı olduğu kişilere cevapların önceden servis edilip, sınava giren bir takım kişilerin olağan dışı yüksek puanlarla sınava giren bütün öğrenciler arasındaki haklı rekabeti saf dışı bıraktığını kaydetti. Erkman, bu suç örgütünün faaliyetlerinin tüm yönleri ile tespit edilerek deşifre edilebilmesi için, başka suretle delil elde etme imkanı bulunmadığından, sınavda 120 sorudan 110 ve üzeri soruyu doğru yanıtlayan 2 bin 676 kişi ile birlikte daha önce 564 şahsa ait telefon numaralarının HTS kayıtları ile yapılan analiz çalışması sonucunda tespit edilen 40 kişi olmak üzere toplam 2 bin 716 kişinin GSM numaraları üzerinde gerekli araştırma yapmak üzere 1 Haziran-1 Ağustos 2010 arasındaki iletişimlerinin tespiti, saat, tarih ve baz arayan, aranan kimlik bilgisi, arayan aranan konum bilgilerini gösterir değerlerini içeren HTS raporlarının excel ortamında dijital olarak alınmasına karar verilmesini talep etti.
SAVCININ İTİRAZINA ÜST MAHKEMEDEN KABUL
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 28 Ağustos 2014'te 2 bin 716 kişinin soruşturmanın "şüphelisi" olmadığı ve dedikodu, söylenti, tahmin, varsayımla bu kararın verilemeyeceği gerekçesiyle bu talebi 2'ye karşı 1 oyla reddetti. Bu karara Mahkeme Başkanı Nihat Varol ise belli bir grubun belli bir amaçla yaptığı eylemin soruşturma dışında kalacağı ve delil bulunamayacağı gerekçesiyle muhalif kaldı. Savcı karara itiraz etti. İtirazı bir üst mahkeme olan Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi oybirliğiyle kabul ederek, 2 bin 716 kişinin HTS kayıtlarının incelenmesine karar verdi. (Milliyet)
(28 Eylül 2014, 10:46)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: