Ergenekon Terör Örgütü´ne taşeronluk yaptığı ortaya çıkan PKK´nın şehir kolu ´Devrimci Karargah Örgütü´ne (DKÖ) yönelik beş ilde düzenlenen operasyonlarda yakalanan 18 kişi hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık tarafından yazılan ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 59 sayfalık iddianamede, söz konusu örgütün, ´ülkede kaos ve kargaşa oluşturmak amacıyla karanlık kişiler tarafından oluşturulan ve yönlendirilen taşeron bir yapılanma´ olduğunun değerlendirildiği dile getirildi. Örgütün Ergenekon´a taşeronluk yaptığına dair bulgular daha önce de ele geçirilmişti. Bostancı´da polis operasyonunda öldürülen Orhan Yılmazkaya´dan sonra liderliğe geçen Erdoğan Ulaş buna dair bazı şüphelerini polis ifadesinde anlatmıştı. Devrimci Karargah yapılanması ayrıca Poyrazköy iddianamesinde de geçiyor. Deniz Kuvvetlerinden Tuğamiral Levent Görgeç´in, Ergenekon Terör Örgütü ile diğer bir terör örgütü olan Devrimci Karargah Örgütü (DKÖ) arasındaki bağlantıyı sağladığını gösteren şok bir belgeden de bahsediliyor. Poyrazköy İddianamesi´nde yer alan bu belgede, ´Devrimci Karargah´taki çekirdek kadronun diğerleri ile olan bağlantılarının yapıya zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılmasını Levent Görgeç sağlayacak´ deniliyor.
2. İddianame: Devrimci Karargah taşeron örgüt
Ergenekon Terör Örgütü´ne taşeronluk yaptığı ortaya çıkan PKK´nın şehir kolu ´Devrimci Karargah Örgütü´ne (DKÖ) yönelik beş ilde düzenlenen operasyonlarda yakalanan 18 kişi hakkında hazırlanan iddianame kabul edildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık tarafından yazılan ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen 59 sayfalık iddianamede, söz konusu örgütün, ´ülkede kaos ve kargaşa oluşturmak amacıyla karanlık kişiler tarafından oluşturulan ve yönlendirilen taşeron bir yapılanma´ olduğunun değerlendirildiği dile getirildi. Örgütün Ergenekon´a taşeronluk yaptığına dair bulgular daha önce de ele geçirilmişti. Bostancı´da polis operasyonunda öldürülen Orhan Yılmazkaya´dan sonra liderliğe geçen Erdoğan Ulaş buna dair bazı şüphelerini polis ifadesinde anlatmıştı. Devrimci Karargah yapılanması ayrıca Poyrazköy iddianamesinde de geçiyor. Deniz Kuvvetlerinden Tuğamiral Levent Görgeç´in, Ergenekon Terör Örgütü ile diğer bir terör örgütü olan Devrimci Karargah Örgütü (DKÖ) arasındaki bağlantıyı sağladığını gösteren şok bir belgeden de bahsediliyor. Poyrazköy İddianamesi´nde yer alan bu belgede, ´Devrimci Karargah´taki çekirdek kadronun diğerleri ile olan bağlantılarının yapıya zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılmasını Levent Görgeç sağlayacak´ deniliyor.
Devrimci Karargah örgütü ile ilgili hazırlanan ikinci iddianame, mahkemece kabul edildi. İstanbul 9. Ağır Ceza´da görülen ana dava ile birleştirilmesi talebiyle mahkemeye sunulan iddianamede, örgütün ülkede kaos ve kargaşa oluşturmak amacıyla karanlık kişiler tarafından oluşturulan taşeron bir yapılanma olduğu belirtiliyor. Ergenekon tarafından yönlendirildiği ifade edilen örgütün JİTEM´le bağlantıları da yer alıyor. Talimatların yurtdışından ´Serdar Kaya´ isimli şahıstan geldiği vurgulanıyor. Devrimci Karargah örgütüyle ilgili ilk iddianame geçtiğimiz yıl ekim ayında kabul edilmişti. İlk iddianamede, 16´sı tutuklu 17 sanık hakkında 7,5 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları talep ediliyordu. Örgütün Türkiye lideri olduğu ileri sürülen Ulaş Erdoğan´ın da aralarında bulunduğu 8 kişi tutuklanarak cezaevine gönderildi. Örgütle ilgili ikinci iddianame de mahkemeye sunuldu. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi´ne, mahkemedeki diğer ´Devrimci Karargah´ dosyasıyla birleştirilme talebiyle gönderilen iddianame, kabul edildi. İddianamede, sansasyonel eylem hazırlığında oldukları iddiasıyla 5 ilde yapılan operasyonlarda yakalanan 18 kişi sanık olarak yer alıyor.
Talimatlar yurtdışından geliyor
İddianamede, Sabiha Gökçen Havalimanı´nda uçak temizleyicisi olarak da bir süre çalıştığını ifade eden Ulaş Erdoğan´ın, pasaport çıkarıp buradan Hırvatistan´a gittiğini, havaalanında kendisini alan Serdar Kaya´nın da aralarında bulunduğu üç kişiyle görüştüğünü, bir gün boyunca kendisine yeni oluşum olan ´Devrimci Karargah´tan bahsedildiğini söylediği belirtiliyor. Erdoğan´ın, Türkiye´ye döndükten sonra İzmir, Denizli ve Aydın´da devrimci görüşleri bulunan lise çevresinden gençlerle irtibata geçerek altışarlı gruplar halinde görüşerek, örgütten bahsettiği belirındaki bir adamla buluştuğunu, adamın hafıza kartını eline tutuşturduğunu, evde bu kartı incelediğinde, örgütün bazı eylemlerinin yer aldığını gördüğünü dile getirdiği´ aktarılıyor. Erdoğan´ın geçen yıl çatışmada öldürülen Orhan Yılmazkaya´dan sonra yeni yapılanma için görevlendirildiği ifade ediliyor. ´Son Tezgah´ isimli gizli tanığın iddianameye giren ifadesinde ise PKK, DHKP-C ve Hizbullah´ın Ergenekon´la bağlantısı çıkınca Devrimci Karargah örgütünün kurulduğu bilgisi yer alıyor. İddianamede 8´i tutuklu 18 sanık hakkında 7,5 ile 47,5 yıl arasında değişen hapis cezaları talep ediliyor.
Tersanelerde eylem yapılacak: Hedef ´demokratik açılım´
Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Kadir Altınışık´ın hazırladığı ve İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi´nce kabul edilen iddianame 59 sayfadan oluşuyor. İddianamede, Devrimci Karargah terör örgütünün faaliyetlerinin deşifre edilmesi amacıyla yapılan istihbari çalışmalar neticesinde, sanıklardan Ulaş Erdoğan, Cenk Büyükkahraman ve Zafer Kaygın´ın İstanbul Pendik´teki bir evi hücre evi olarak kullandıkları ve eylem hazırlığı içinde olduklarının anlaşıldığı ifade ediliyor. Ulaş Erdoğan´ın 29 Eylül 2009´da üzerinde sahte nüfus cüzdanı ve pasaportla yakalandığı ifade ediliyor. Bomba yapımı ve eylemlerle ilgili belgelerin bulunduğu Ulaş Erdoğan´dan ele geçirilen hafıza kartında, örgütün, işçi ölümlerini bahane göstererek tersane sahiplerine yönelik eylemler yapılmasını, demokratik açılım konusuyla ilgili olarak Ege´de limanlarda bulunan yatların kundaklanarak yakılmasını planladığı aktarılıyor. Erdoğan´ın örgütle irtibatını, babasının arkadaşı olan ve yurtdışında bulunan Serdar Kaya vasıtasıyla sağladığı ve e-mail yoluyla görüştükleri belirtiliyor. ´Kendisine e-mail yoluyla gelen talimat doğrultusunda, Kartal´da 70 yaşlarında yaşlı bir adamla buluştuğunu, adamın hafıza kartını eline tutuşturduğunu, evde bu kartı incelediğinde örgütün bazı eylemlerinin kartta yer aldığını gördüğünü dile getirdiği´ aktarılıyor.
´Örgüt, JİTEM´le bağlantılı´ iddiası
Örgütün Türkiye lideri olduğu ileri sürülen Ulaş Erdoğan´ın Serdar Kaya´ya, ´istedikleri takdirde uzun namlulu silahla, uzun mesafeden eski Demokrat Parti Genel Başkanı Mehmet Ağar´ı vurabileceğini´ söylediği belirtilen iddianamede, Kaya´nın bu teklifi kabul etmediği ve bunun yerine lüks araçların yakılmasını önerdiği ifade ediliyor. ´Söz konusu eylemlerin Kürt açılımı sürecinde yapılmasının istenmesi ve ´Devrimci Karargah örgütü´ ile ´Ergenekon´ arasında kurulan bağlantılarının basında devamlı yer almasının Erdoğan´da, çelişkilere sebep olduğu bilgisi veriliyor. Erdoğan´ın ´Serdar Kaya ile 1990´lı yıllardan beri derin ve karanlık bağlantılarının olduğu yönünde kuşkularının olduğu, Kaya´nın JİTEM yetkilileriyle görüşürken görüldüğünü babasından duyduğu, Sarp Kuray´ın Beşiktaş´ta MİT görevlileriyle birkaç kez görüşürken görünmesi ve bu görüşmelerden birinin video kaydının derin ilişkiler kanalıyla Serdar Kaya´ya ulaşması gibi konuları bildiğini´ söylediği aktarılıyor. Erdoğan, birinci iddianameye de yansıyan ifadelerinde şöyle diyordu: Son zamanlarda örgütün Ergenekon bağlantısı ve derin ilişkilerini gördükçe örgüte karşı şüpheli olmaya başladım. Yurtdışından gelen emirlerdeki çelişkiler beni büyük çelişkiye düşürdü. Özellikle Tuzla´daki tersaneye yönelik eylem emri beni çok düşündürdü.
Gizli Tanık ´Son Tezgah´: PKK, DHKP-C ve Hizbullah gibi yasa dışı birçok örgüt Ergenekon´la ortak hareket ediyor
İddianamede, operasyon kapsamında sanıklardan ele geçirilen belgelerde, Sabiha Gökçen Havalimanı´nın krokileri, uçakların teknik özellikleri ve uçak bakımıyla ilgili çok sayıda içerik tespit edildiği anlatılıyor.´Devlet Sınıra 250´ isimli 2 sayfadan oluşan bir belgede, Güneydoğu Anadolu Bölgesi´ne konuşlandırılan askerlerle ilgili içeriklerin bulunduğu da ifade ediliyor. Örgüte ilişkin daha önceki soruşturma kapsamında tanık olarak beyanda bulunan ´Son Tezgah´ rumuzlu bir kişinin, Ergenekon örgütüne ilişkin beyanına yer veriliyor. Gizli tanık, PKK, DHKP-C ve Hizbullah gibi yasa dışı birçok örgütün Ergenekon terör örgütüyle ortak hareket ettiğini ve Ergenekon´un bu örgütleri kendi çıkarı doğrultusunda yönlendirdiğini anlatıyor. Ergenekon ile bağlantılarının açığa çıkmasının ardından bu örgütlerden kopmaların ve örgüt içi sorgulamaların başladığı, bunun sonucunda da yeni bir örgüt olarak Devrimci Karargah´ın kurulduğunu söylüyor. ( Zaman)
Sanıklar hakkında istenen cezalar
İddianamede, tutuklu sanıklardan Ulaş Erdoğan´ın, Devrimci Karargah terör örgütü yöneticisi olmak suçundan 15 ile 22.5 yıl, sahte nüfus cüzdanı ve sahte pasaport kullanmak suçundan 6 ile 15 yıl ve kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek, kaydetmek suçundan da 2 yıl 3 ay ile 9 yıl arasında olmak üzere toplam 23 yıl 3 ay ile 47.5 yıl arasında değişen hapisle cezalandırılması istendi. Diğer tutuklu sanıklar Cenk Büyükkahraman, Zafer Kaygın ve Gökhan Aydın hakkında, Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olmak ve Kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek, kaydetmek suçlarından toplam 9 yıl 9 ay ile 24 yıl arasında hapis cezaları istenen iddianamede, 4´ü tutuklu 14 sanık hakkında da Devrimci Karargah terör örgütü üyesi olmak suçundan 7.5 ile 15 yıl arasında değişen hapis cezası talep edildi. Mahkeme Heyeti, davanın 3 Haziran 2010´da görülmesine karar verdi.Örgüte yönelik ilk iddianame 1 Ekim 2009 tarihinde yine İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi´nde kabul edilerek 17 kişi hakkında dava açılmıştı ve iddianamenin kabul edildiği bu tarihte örgüte yönelik polis operasyonları düzenlenmiş ve 18 kişi gözaltına alınmıştı. ( AA)
Ergenekon-Devrimci Karargah bağlantıları Poyrazköy iddianamesinde
Ağustos ayındaki Yüksek Askeri Şura´da tuğamiralliğe terfi eden Levent Görgeç, Ergenekon davası kapsamında yargılanan en üst rütbeli muvazzaf subay unvanını almıştı. Görgeç´in, Ergenekon Terör Örgütü ile diğer bir terör örgütü olan Devrimci Karargah Örgütü (DKÖ) arasındaki bağlantıyı sağladığını gösteren şok bir belgeden de bahsediliyor. Poyrazköy İddianamesi´nde yer alan bu belgede, ´Devrimci Karargah´taki çekirdek kadronun diğerleri ile olan bağlantılarının yapıya zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılmasını Levent Görgeç sağlayacak´ deniliyor. Ergenekon soruşturmasının devamı olarak kayıtlara geçen Poyrazköy iddianamesindeki sanıklar arasında Tuğamiral Levent Görgeç de bulunuyor. Hakkındaki soruşturmaya rağmen son Yüksek Askeri Şura´da (YAŞ) terfi ettirilen Görgeç, Ergenekon soruşturması kapsamında yargılanan en üst rütbeli ilk muvazzaf oldu. 29 Haziran 2009 tarihinde sorgulanan 9 subaydan birisi olan Levent Görgeç, son bir yıldır Deniz Eğitim ve Öğretim Komutanlığı´nda eğitim yönetim grup başkanı olarak görev yapıyor. Görgeç´e sorgu esnasında Ergenekon sanıklarından Başkent Üniversitesi´nin kurucu rektörü Mehmet Haberal, emekli Orgeneral Kemal Yavuz, emekli Albay İlyas Çınar, Prof. Dr. Erol Manisalı ile bağlantılı olup olmadığı ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği´nin (ÇYDD) Ataevleri projesiyle ilgili sorular yöneltilmişti. Tuğamiral Görgeç, iddianamede ´Devrimci Karargah´ örgütüyle bağlantıyı isim olarak geçiyor. İddianamede yer alan ve Deniz Kuvvetleri´ndeki iki amirale suikast iddiasıyla tutuklanan teğmenlerden birinde çıktığı belirtilen belgede, Devrimci Karargah´taki çekirdek kadronun diğerleri ile olan bağlantılarının yapıya zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılmasını Levent Görgeç sağlayacak. ifadeleri dikkat çekiyor. Konuya ilişkin ikinci belge, Ergenekon sanığı İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek´ten gelen emirler başlığı altındaki bölümde geçiyor. İddianamenin 94. sayfasındaki konuya ilişkin belgede, şöyle deniliyor: Devrimci Karargah´taki çekirdek kadronun evleri ile aydınlanma ve yeni adam kazanma evleri birbirinden ayrılacak, irtibatları kesilecek (Devrim fikrinin genç subaylar arasında geniş tabana yayılması için yeni projeler geliştirilecek.)
Radikal, Erzincan´daki Ergenekon soruşturmasından sonra Devrimci Karargah iddianamesi sulandırmak için de devrede: Sevgili de sanık, arkadaş da
16 Şubat 2010: Bostancı çatışmasından sonra yeniden yapılanmaya giriştiği öne sürülen Devrimci Karargah´ın ikinci iddianamesi de ilki gibi geniş bir sanık yelpazesinden oluşuyor: Sanığın sevgilisi, onun okul arkadaşları, onların sevgilileri, iş arkadaşları... Evet Radikal´in olayı veriş şekli aynen bu.
Devrimci Karargah´ta ikinci perde: Sevgili de sanık, arkadaş da
Bostancı çatışmasından sonra yeniden yapılanmaya giriştiği öne sürülen Devrimci Karargah´ın ikinci iddianamesi de ilki gibi geniş bir sanık yelpazesinden oluşuyor: Sanığın sevgilisi, onun okul arkadaşları, onların sevgilileri, iş arkadaşları... Bostancı´daki çatışmadan sonra yeniden yapılanmaya girişen yasadışı Devrimci Karargah´a (DK) yönelik ikinci operasyonun iddianamesi hazırlandı. Sekizi tutuklu 18 sanıklı ikinci iddianame, ´Bir kez yemek yemek, iki kez buluşup çay içmek´ gibi ilişkilerin ´örgütsel bağ´ sayıldığı ilk iddianameyi aratmıyor. Bu kez de, DK´nin yeniden yapılanması için görevlendirilen Ulaş Erdoğan´ın, kendisini ´İskender´ diye tanıtarak dahil olduğu ev ve iş arkadaşları, Denizli´deki sevgilisi ve onun arkadaşları ´sanık´ durumuna düştü. Ayrıca örgütün legal yayın organı olduğu öne sürülen Demokratik Dönüşüm´ün Kartal´daki bürosuna giden bir siyasi aktivist, bu dergiye iki yazı yazan bir sendikacı, bir vicdani retçi de sanıklar arasında... Devrimci Karargah, 30 Nisan 2009´da İstanbul Bostancı´da yapılan operasyonla büyük bir yara almış, militanlarından Orhan Yılmazkaya polisle girdiği çatışmada ölmüştü. İstanbul Başsavcılığı´nın hazırladığı iddianameye göre DK´nin yurtdışındaki lideri Serdar Kaya, bu tarihlerde yeniden yapılanma için Ulaş Erdoğan adlı kişiyle irtibat kurdu. Bu kişinin profili ilginç: MLKP üyeliğinden ötürü tutuklanmış, hakkında ´hırsızlık ve resmi belgede sahtecilik´ten işlem yapılmış, Çeçenistan´da savaşmış, Abhazya´da kalmış, 2009´da Türkiye´ye dönmüş...
´İskender´ diye biliniyor
Erdoğan, ifadesine göre, Ocak 2009´da yasal sol grup olan İleri Gençler Derneği´nin (İGD) Taksim´deki bürosuna takıldı. Kendisini ´İskender´ diye tanıtıyordu. İGD Genel Başkanı Zafer Kaygın ve Genel Sekreter Gökhan Aydın ile Sabiha Gökçen Havalimanı´nda uçak temizliği yapan bir şirkette işe girdi. Üçlü nisanda Pendik´te eve çıktı. Erdoğan´ın çalışma arkadaşı Cenk Büyükkahraman da aralarına katıldı. Bu evi zaman zaman Zafer Kaygın´ın Aydın´da üniversitede okuyan kardeşi Barış Kaygın, Yeditepe Üniversitesi´nde okuyan Fırat Efe, havalimanında çalışan Ozan Eryılmaz da ziyaret ediyordu. Erdoğan, Zafer Kaygın sayesinde Denizli´de öğrenci olan Gamze Özdemir´le tanışıp sevgili oldu. Artık sık sık Denizli´ye gidiyor, Özdemir´in evinde kalıyordu. Özdemir´in ev arkadaşları da üniversite öğrencisi olan Ülkü Duran ve Banu Çıvgın´dı. Evin müdavimleri arasında Ülkü Duran´ın sevgilisi Onur Sarıefe ile arkadaşları Salih Umut Bulduk, Serkan Karabulut ve Ahmet Gülaydı vardı. Gençlerin tamamı, başka bir legal sol grup olan ´Denizli Eğitim Dayanışması Derneği´ne üyeydi. Erdoğan, örgütün legal yayın organı olduğunu belirttiği Demokratik Dönüşüm´ün Kartal´daki bürosuna devam ediyordu. Büroda, kamuoyunda ´Demokrasi için Birlik Hareketi´ ya da ´Çatı Partisi´ adıyla bilinen yeni ve legal sol oluşumun Kartal ayağında çalışan Volkan Karakuş da vardı. Karakuş, Erdoğan´la bu büroda tanışmıştı. Büroya gelenlerden bir diğeri de Türk asıllı İsveç vatandaşı ve Uluslarası İnşaat İşçiler Sendikası (UNİA) uzmanı Murad Akıncılar´dı. Akıncılar üç sayı çıkabilen dergiye sendikacılıkla ilgili iki yazı yazdı. Akıncılar, Erdoğan´ı tanımadığını, Karakuş´u ise Çatı Partisi´nden bildiğini söylüyor. İHD Vicdani Ret Komisyonu üyesi ve Vicdani Ret Platformu´ndan Kudret Köksal da Çatı Parti Girişimi´nde yer alıyor, Akıncılar ve Karakuş´la tanışıyordu. Köksal Kaysı da Kudret Köksal´ın arkadaşı... Tüm bu 18 sanıktan Erdoğan, Zafer ve Barış Kaygın kardeşler, Cenk Büyükkahraman, Gökhan Aydın, Onur Sarıefe, Murad Akıncılar ve Volkan Karakuş tutuklandı. Bu sanıklara ilişkin şu ´bağlar´ gösteriliyor: Akıncılar´ın parmak izinin bulunduğu belirtilen bir kitabın Erdoğan´ın evinde çıkması, Karakuş´un dergi bürosuna gitmesi ve ailesinin evinde DK Tüzüğü olduğu ileri sürülen üç sayfalık yazı bulunması. Erdoğan´ın Serdar Kaya ile bir yazışmasında ?Cenk arkadaş işçi örgütlenmesinde bilgi sahibi değil? demesi, Cenk Büyükkahraman´ı; ?Onur, Denizli´de DGC (Denizli Gençlik Cephesi) konumunda? diye yazması, Onur Sarıefe´yi; ?Yunanistan´a kaçmak istiyor? notunu düşmesi de Barış Kaygın´ı tutuklamaya yetti. Ayrıca Erdoğan´ın ev arkadaşları olan Büyükkahraman, Zafer Kaygın ve Gökhan Aydın´la ilgili de, Sabiha Gökçen Havalimanı ile ilgili krokiler, çalıştıkları şirkete dair bilgilerin bulunması bir diğer tutuklanma nedeni oldu. Ancak hiçbir aramada, silah ya da patlayıcı bulunmadı. Ulaş Erdoğan da ifadesinde, kendisi dışında hiçbir şüphelinin DK ile ilişkili olmadığını söylemişti.
Duruşma, 3 Haziran´da
İddianamede sanıklardan Erdoğan için ´terör örgütü kurma ve yönetme´ suçundan 15, ´resmi belgede sahtecilik´ suçunu iki kez işlediğinden 15 yıla, ´kişisel verileri hukuka aykırı biçimde elde etme´den dört yıla kadar hapis cezası isteniyor. Zafer Aydın, Cenk Büyükkahraman ve Gökhan Aydın için 14 yıla, diğer sanıklar için de sadece ´örgüt üyeliğinden´ 10 yıla kadar ceza talebi var. İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülecek davanın ilk duruşma 3 Haziran´da... 16 sanıklı 1. Devrimci Karargah Davası´nın ilk duruşması ise yine aynı mahkemede 23 Şubat´ta görülmeye başlanacak. ( Radikal)
(12 Şubat 2010, 11:09), son güncel.: (16 Şubat 2010)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Devrimci Karargah Örgütü manşetlerimiz
Ergenekon-PKK bağlantısıyla ilgili manşetlerimiz
Kontrgerilla Medyası