Tam
EskidenYeniye
 

Mamak Piyade Tugayı Darbe davası

Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 63 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarıyla devam edildi.

Önceki haber title=Sonraki haber

31.03.2018 13:18 Ankara'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 63 kişinin yargılandığı davaya, sanıkların cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarıyla devam edildi.

26.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Duruşmada savunma yapan sanık eski uzman çavuş Yunus Ünlüsoy, alarm verilmesi üzerine birliğe gittiğini ve bölük komutanının emriyle 'Terör saldırısı var.' denilerek tankla kışladan çıktığını söyledi.

İddia edildiği üzere darbe amaçlı fikir ve eylem birliği içinde olmadığını, böyle olması halinde tank tabur komutanı eski yarbay Nuri Büyükyazıcı gibi çıldırmış şekilde ateş açacağını öne süren Ünlüsoy, darbe girişiminden haberdar olunca polislere sığındığını savundu.

Ünlüsoy, halka ateş etmediğini, Genelkurmay Başkanlığına 01.00 gibi gittiklerini ve helikopterin tanka ateş etmesi sonucu kolundan yaralandığını belirterek, revire gittiğini ve 03.00'ten sonra tedavisinin ardından dışarı çıktığında darbe girişiminden haberdar olduğunu öne sürdü.

Hain girişimi öğrendikten sonra polislere sığındığını iddia eden Ünlüsoy, bölük komutanının emriyle tanka bindiğini ancak suç işlemediğini savundu.

Ünlüsoy, tabur komutanı Büyükyazıcı başta olmak üzere asker, sivil, kim olursa olsun bu girişime destek verenlerden şikayetçi olduğunu ifade ederek, 'Bu dünyada ve öbür dünyada hakkımı helal etmiyorum.' ifadelerini kullandı.

'Ben ekmeğimin derdindeydim, ekmeğimin davasındaydım.' diyen sanık Ünlüsoy, mağdur olduğunu iddia ederek tahliye talebinde bulundu.

'Genelkurmay namusumuz, emniyetini alacağız' denilerek kandırıldığını savundu

Bölük komutanı sanık eski yüzbaşı Adil Baykal da FETÖ ya da başka bir illegal örgütle irtibatının bulunmadığını iddia etti.

Mesaiden sonra alarm verildiği için birliğe gittiğini savunan Baykal, tabur komutanı Büyükyazıcı'nın 'FETÖ'cüler Genelkurmay'ı basmış, komutanı esir almışlar. Orada eylem yapıyorlar. Genelkurmay bizim namusumuz, şerefimiz, oranın emniyetini alacağız.' demesi üzerine emirlerine uyduğunu öne sürdü.

Baykal, Genelkurmay'ın önüne gelene kadar bulunduğu tankın ilerlemesini engelleyecek bir şeyle karşılaşmadıklarını iddia ederek, Genelkurmay Başkanlığı önünde kalabalıkla karşılaştıklarını söyledi.

'Benim bulunduğum tank halkla hiçbir şekilde karşı karşıya gelmemiştir.' diyen Baykal, 16 Temmuz sabahına kadar kimseden darbeyle alakalı bir şey duymadığını ileri sürdü.

Baykal, kimseye ateş etmediğini ve darbecilerle fikir birliğinde olmadığını savunarak, 'Taburumuzda tank olduğu için bizi kandırdı ve kullandılar.' dedi.

Sanık Adil Baykal da beraatini istedi.

Sanık eski uzman çavuş Uğur Kaya, daha önceki savunmalarını kabul ettiğini belirterek, 'Terör saldırısı var.' denilerek kışladan çıkarıldıklarını ancak darbe girişimi olduğunu sabah öğrendiğini iddia etti.

Kimseye ateş etmediğini, kimsenin malına zarar vermediğini, kimseyi öldürmediğini öne süren Kaya, sabah olduğunda da polise sığındığını ifade etti.

Kaya, 'Darbenin ne olduğunu, kimse karşı yapıldığını cezaevinde öğrendim. Sadece verilen emirlere uydum. Kanunsuz bir emri yerine getirmedim. Bizlerin vatan sevgisini kullanan komutanlarımızca kandırıldık. Ben Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin onurunu, gururunu, birlik ve beraberliğini sarsacak bir davranışta bulunmadım.' dedi.

FETÖ'cü ve darbeci olmadığını savunan Kaya, üzerine atılı suçların hiçbirini işlemediğini iddia ederek, beraatini istedi.

Sanık eski uzman çavuş Ramazan Ulutaş, kışladan kamu bunalarını zaptetmek için değil, terör saldırısını bertaraf etmek için çıkarıldığını bildirdi.

Terör saldırısına karşı bölük komutanın emri ve nezaretinde çıktığını anlatan Ulutaş, bir yere zarar vermediğini, halkla da karşı karşıya gelmediğini savundu. Ulutaş, beraat talebinde bulundu.

Sanık eski uzman çavuş Rüçhan Öner de darbeyle alakalı bir emir almadığını ve darbe kastıyla da hareket etmediğini iddia ederek, hiçbir karar mekanizmasına dahil edilmeyen, en ast kademeki bir asker olduğunu savundu.

Öner, sabaha kadar hiçbir olaya karışmadığını, kimseyi öldürmediğini, öldürmeye teşebbüs etmediğini, kamu malına zarar vermediğini, TSK'nın disiplin anlayışını sarsacak, itibarını zedeleyecek eylem ve davranışta bulunmadığını ileri sürerek, onur, şeref ve haysiyetiyle hareket ettiğini, komutanlarının emrini yerine getirdiğini aktardı.

'Ben devletime ihanet etmedim. Benim, ülkemden başka gidecek yerim yok. Suçsuzum.' diyen Öner, beraatini talep etti.

Duruşmada, esasa ilişkin beyanlarda bulunan sanık eski Soner Demirci, Halil İbrahim Çubuk, Kadir Özsağlam, Selim Gedikli, Şerafettin Atmaca ile sanık eski astsubaylar Fatih Topal ve Yunus Akyüz de Cumhuriyet Savcısı'nın esasa ilişkin mütalaasına karşı savunmalarını yaparak, beraat talebinde bulundu.

Duruşmaya yarın devam edilmek üzere ara verildi.

27.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Tank taburu komutanı sanık eski yarbay Nuri Büyükyazıcı, savunmasında üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, ne kimseyi öldürdüğünü, ne de yaraladığını öne sürdü.

Bu hususların kanıtlanmadığını savunan Büyükyazıcı, hukukun gereği olarak maddi gerçeklik aradığını ve şahsının maddi gerçeklikle suçlanmasını istediğini, bununla alakalı taleplerinin ise karşılanmadığını iddia etti.

Bir askerin mutlak itaat etmesi gerektiğini, bu hususun ordunun temelini oluşturduğunu belirten Büyükyazıcı, itaat etmeyenin en ağır şekilde cezalandırılacağını anlattı. Askerin itaat etmemeyi düşünmeyeceğini savunan Büyükyazıcı, komutanlarının emrine uyduğu için hain ilan edildiğini öne sürdü.

Büyükyazıcı, 'Birlik komutanı olarak tüm sorumluluğu üzerime alıyorum. Mürettebata ve personele emirleri ben verdim. Benim personelim de mutlak itaat içinde emirleri dinlemiştir. Emirlere itaat eden birlik personelini serbest bırakarak Türk adaletini onurlandırmanızı diliyorum.' dedi.

'Genelkurmay namusumuz, güvenliğini alacağız'

Sanık eski uzman çavuş Ali Aksoy da bölük komutanı Adil Baykal'ın telsiz anonsuyla terör saldırısı olduğunu belirterek, 'Genelkurmay namusumuz, güvenliğini alacağız' dediğini ifade etti.

Tank komutanının emriyle telefonlarını kapattıklarını anlatan Aksoy, ilerleyen saatlerde kandırıldıklarını öğrendiğini söyledi. Aksoy, 'Ben o gece darbe yapmak amacıyla çıkmadım. Benim, kışladan çıkacağımızdan dahi haberim yoktu. Nizamiyenin oraya geldiğimizde tank komutanına 'Neden çıkıyoruz' diye de sordum. Genelkurmaya terör saldırısı olduğunu söyledi. Ben o gece Genelkurmaya yapılan terör saldırısını bertaraf etmek amacıyla kışladan çıkarıldım. Benim, hiçbir terör örgütüyle uzaktan yakından ilgim alakam yoktur.' ifadelerini kullandı.

Önündeki tankı takip ederken, komutanının da devam etmesi emriyle panikle ne yapacağımı şaşırarak ezilmiş bir aracın üzerinden geçtiğini iddia eden Aksoy, suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini söyledi. Aksoy, 'Ben bu suçlardan hiçbirini işlemedim.' dedi.

FETÖ ile uzaktan yakından alakası olmadığını iddia eden Aksoy, 9,5 aylık uzman olduğunu, böyle hain bir duruma düşürülebileceğini bilemeyeceğini öne sürdü. Aksoy, 'Ben üstlerimin verdiği emirleri sorgulayamam. Darbenin ne olduğunu dahi bilmezken darbeci olarak yargılanıyorum. Vatanımı korumak için hareket ettim ve kendimi bir ateşin içinde buldum. Suçsuzum, mağdurum. Vatanıma ve bayrağıma ihanet etmedim.' dedi.

Aksoy, beraatini talep etti.

Sanık eski uzman çavuş Yusuf Kenan Deniz de darbe girişimi için kimseyle eylem ve fikir birliği içinde olmadığını savundu.

O gece tek mermi dahi kullanmadığını, kimseye zarar vermediğini, sadece kırmızı ışıkta Ulus'ta durduklarını ve bir engelle karşılaşmadıklarını anlatan Deniz, 10 aylık bir uzman çavuş olarak böyle bir durumla karşılaştığını öne sürdü.

Deniz, 'Vereceğiniz karara saygı duyuyorum. Sonuç ne olursa olsun ben vatan haini değilim. Beraatimi talep ediyorum.' dedi.

Sanık eski astsubay Erkan Doğru da darbeyi yapanlarla fikir ve eylem birliği içinde bulunmadığını savunarak, ilk defa karşılaştıkları böyle bir olay karşısında ne olduğunu anlamadığını iddia etti. Doğru, ne olduğunu öğrendikten sonra da polise sığındıklarını, darbe girişiminin içinde yer almadıklarını öne sürdü.

Kimsenin ölümünde rolü olmadığını savunan Doğru, beraatini istedi.

Duruşmada savunma yapan eski uzman çavuşlar Mutlu Dilek, Emrah Cesim, Uğur Aymayan, Ümit Mustafa Taşpınar da cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaası karşısında savunma yaparak beraatlerini talep etti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski yüzbaşı Fatih Anaz, bindirildiği tankın komutanının kendisi değil asteğmen Ersel Yaşar olduğunu anlattı.

Kara Kuvvetleri Komutanlığında görevliyken 28. Piyade Tugay Komutanlığına giden Anaz, kendisine iftira atıldığını, aleyhinde beyanda bulunulması için çalışıldığını öne sürdü.

Anaz, iddia makamının suç isnatlarını kabul etmediğini dile getirerek, mahkemece kendisine gönderilen klasörlerde, aleyhinde tek bir fotoğraf, bilgi, belge ve delil bulunmadığını iddia etti.

Darbe girişimine karışanlarla fikir ve eylem birliği içinde olmadığını savunan Anaz, bu kişilerle fikir ve eylem birliği içindeki kişinin, tank komutanlığını yapan asteğmen Ersel Yaşar olduğunu ileri sürdü.

Anaz, Ersel Yaşar'ın, kendisine gelen darbe olduğuna yönelik mesajları paylaşmadığını, sabah olup da girişim başarısız olunca, bu mesajları bildirdiğini söyledi. Mesajları saklama suçuna tankın şoförü ve nişancının da ortak olabileceğini iddia eden Anaz, 'Tank komutanı Ersel Yaşar, kiminle fikir ve eylem birliği içerisindeyse, şoför ve nişancı da o kişiyle fikir ve eylem birliği içindedir.' dedi.

Anaz, beraatini talep etti.

Darbecilerle fikir ve eylem birliği içinde olmamış

Kara Kuvvetleri Komutanlığında görevli sanık eski binbaşı Abdullah Çakır da tuğgeneral Ali Kalyoncu'nun, şubede kim varsa onunla 28. Piyade Tugayına gitmesine yönelik emir verdiğini, nedenini sorduğunda da sinirli bir şekilde 'Alarm tatbikat var, siz gidin.' dediğini iddia etti.

Çakır, bunun üzerine şubeden Fatih Anaz ile 28. Piyade Tugayına gittiklerini, burada tank tabur komutanı Nuri Büyükyazıcı tarafından, Genelkurmaya terör saldırısı olduğu, kurtarmaya gittikleri, personele ihtiyaç olabileceğinin belirtildiğini ve tanka bindirildiklerini anlattı.

Tank içindeyken etrafı görmediğini, kulaklık olmadığı için kimseyi duymadığını, ancak vardıkları yerde Genelkurmaya geldiklerini anladığını öne süren Çakır, kapak açıldığında silah ve uçak sesleri duydukları için kapağı tekrar kapattıklarını iddia etti.

Bir süre sonra, 200-250 metre kadar daha gidip durduklarını, yakındaki dinlenme odasında televizyonu açtıklarını öne süren Çakır, Genelkurmaydan çıkmaya çalıştığını ancak çıkamadığını kaydetti.

Çakır, Zekai Aksakallı ile görüşüldüğünü öğrendikten sonra bir binanın alt katına indiklerini iddia ederek, sonrasında da gözaltı işlemi yapıldığını söyledi.

Darbecilerle fikir ve eylem birliği içinde olmadığını savunan Çakır, amirinin verdiği emir doğrultusunda tugaya gittiğini, kanuni bir emrin gereğini yerine getirdiğini ileri sürdü.

Çakır, 'Kimseye silah doğrultmadım, kimseye ateş etmedim, kanunsuz hiçbir olayın içinde yer almadım. Kabahatler Kanunu'na ilişkin suçlardan dahi yargılanmayacakken ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyorum. Beni suçlayan iddia makamı yanılıyor. Huzurunuzda yer alan ben, darbe kastıyla suç işlemedim.' diye konuştu.

Çakır, beraatini talep etti.

Sanık eski yüzbaşı Hüseyin Nişancı ve sanık eski astsubay Turan Baysal'ın da savunma yaptığı duruşma, yarına ertelendi.

28.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski üsteğmen İsmail Göktürk, yaptığı savunmada, ilk amiri tank tabur komutanı yarbay Nuri Büyükyazıcı'nın, 'Genelkurmay'a saldırı olmuş, emniyetini alacağız' emri üzerine, 'Emredersiniz' diyerek tanka bindiğini ve bu nedenle bugün burada olduğunu savundu.

Göktürk, 'Emirlere uyacağımızı bildiği için komutanlar yalan söyleyerek, bu hain darbe girişiminin içine çekmeye çalıştılar ancak şükür ki başaramadılar. Benim kendi komutanıma inanmamam, verdiği emrin altında başka bir şey var mı diye aramam mümkün değil. Bize 'komutan yalan söylemez' diye öğrettiler.' dedi.

İlk günkü verdiği ifade dahil, tüm ifadelerinde yaşadıklarını anlattığını iddia eden Göktürk, ne silahını kullandığını, ne de içinde bulunduğu tankın ateş ettiğini söyledi.

Genelkurmay'a giderken de kimseye, kamu malına kasten ya da kazayla zarar vermediğini savunan Göktürk, Genelkurmay'a darbe için değil, terör saldırısını bertaraf etmek için gittiğini belirtti. Göktürk, darbe girişimiyle ilgisi ve alakası olmadığını iddia ederek, beraat talebinde bulundu.

Mahkeme Başkanının, 'Güvenlik kamera görüntüleri ezilirken anlamadın mı darbe olduğunu?' şeklindeki soruya 'Anlamadım' diyerek yanıt veren Göktürk, 'Tankındakiler darbe olduğunu saat 02.00'de anlamış, sen anlamadın mı?' sorusunu da 'Anlamadım efendim.' şeklinde cevapladı.

'Durma ilerle, bunlar FETÖ'cüler'

Üniversiteyi bitirdikten sonra 15 Temmuz'da asteğmen rütbesiyle tank taburunda görev yaptığını anlatan Ersel Yaşar da telefonuna gelen 'alarm' mesajı üzerine kışlaya gittiğini ve bölük komutanı Adil Baykal tarafından tanka bindirildiğini, sonra indirilip başka bir tanka bindirildiğini söyledi.

Bölük komutanının bir süre sonra isminin Fatih Anaz olduğunu öğrendiği yüzbaşıyı da tanka bindirdiğini belirten Yaşar, telsizden de Turan Baysal ve Adil Baykal tarafından Genelkurmay'ın saldırı altında olduğu ve güvenlik almak amacıyla buraya gittiklerinin söylendiğini öne sürdü.

Yaşar, Baykal ve Baysal'ın FETÖ'cülerin saldırdığını ve kendilerini engellemeye çalıştıklarını söylediklerini iddia ederek, Fatih Anaz'ın da uzman çavuş Ali Aksoy'a, 'Durma ilerle. Bunlar FETÖ'cüler' dediğini ancak buna da bir anlam veremediğini ileri sürdü.

Öndeki tankı takip ederken Fatih Anaz'ın da periskopla dışarıyı gözetlediğini söyleyen Yaşar, kendisinin de küçük periskoplarla sağ tarafa baktığını bildirdi.

Yaşar, Genelkurmay'a geldiklerinde 698 nolu tank ile yan yana beklemeye başladıklarını ifade ederek, telefonunu zaman zaman açtığını ancak sosyal medyaya bakmadığını, sabah olduğunda nişanlısının eniştesinden gelen mesajla yanlış tarafta olduğunu öğrendiğini söyledi.

Yaşar, bu durumu mürettebatla da paylaştığını, sonrasında da polise giderek teslim olduklarını kaydetti.

Sanık eski yüzbaşı Anaz'ın, hakkındaki beyanlarına da karşılık veren Yaşar, 'teslim olalım' dediklerinde 'Ne teslim olması, teslim olmak yok.' diyen kişinin o olduğunu iddia etti.

Yaşar, tanktaki iki uzman çavuşun da Anaz'ın tank komutanı olduğunu söylediğini, onun da emirler verdiğini ve rahat davrandığını öne sürerek, Anaz'ın konuşmaları duymadığını iddia edip, 'Telsiz başlığı takmadım' şeklindeki beyanının da gerçekleri yansıtmadığını savundu. Yaşar, 'Anaz, oturduğu andan itibaren başında telsiz başlığı vardı. Gelen emirlerden de haberdardı. Tankı yönlendirdi, emir verdi.' dedi.

'Sanıyorum ki biz FETÖ'cülere karşı duruyoruz.' diyen Yaşar, askeri lise ve harp okulu tecrübesi bulunmadığını, o gece komutanlara güvenerek itaat etmekten başka bir şey yapmadığını söyledi.

Yaşar, bulunduğu tankta sorumlu olmadığını, asteğmen olsa da askerlik görevini yaptığı için erlerden bir farkı bulunmadığını iddia etti.

Darbe girişimini de 30-40 yıllık askerlik yapmış subay ve generaller fark edemezken kendisinin de anlayamayacağını öne süren Yaşar, beraat talep etti.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski uzman çavuş Süleyman Kırsever, Genelkurmayın emniyeti alınacağı söylendiği için kışladan tankla çıktıklarını söyledi.

Genelkurmaya geldiğinde telefonunda 100 kadar arama gördüğünü, asker ve sivil tanıdıklarını aradığını anlatan Kırsever, ne olduğunu öğrendikten sonra kaçmanın yollarını aradığını ancak başaramadığını iddia etti. Kırsever, polisle irtibata geçildiğini öğrendikten sonra 45-50 tankçı personelle bir yerde bekleyip ardından emniyet mensuplarına sığındıklarını dile getirdi.

Kışladan çıkıp Genelkurmaya gidinceye kadar tankın kapaklarını kapatmadığını, hiçbir araca ya da cana zarar vermediğini öne süren Kırsever, beraatini talep etti.

Sanık eski uzman çavuş İlhami Aytemiz de üzerine atılan suçları kabul etmediğini, bu suçları işlediğine dair tanık beyanı da bulunmadığını söyledi.

Taburda depocu olduğunu ifade eden Aytemiz, olay gününe kadar tank veya herhangi bir zırhlı araçla dışarı çıkmadığını savundu.

Aytemiz, gelen mesajlar üzerine kışlaya gittiğinde, bölük astsubayının depoların kontrolünü yapmasını söylediğini ancak bölük komutanının 'tanka bin' emri verdiğini öne sürdü.

'O gecenin başından polise sığındığım ana kadar verilen ilk ve son emir de bu oldu. Bu emir de benim 21 aydır cezaevinde kalmama sebep oldu.' diyen Aytemiz, tankta oturacak yer olmadığından ayakta durduğunu iddia etti.

Aytemiz, telsiz başlığı bulunmadığını, karanlıkta beklediğini ve dışarıyı görmediğini, tankın varış noktasında araç içinde beklediğini iddia ederek, darbe girişiminin hiçbir sahfasında bulunmadığını ileri sürdü.

'Kimsenin canına, malına zarar vermedim. Masumum ve suçsuzum.' diyen Aytemiz, beraatini istedi.

Komutanın emriyle ileri-geri gidip dijital materyalleri ezmiş

Sanık eski uzman çavuş Vedat İpek de savunmasında Genelkurmaya saldırı olduğu gerekçesiyle geldiklerini ancak kandırıldıklarını anlatı.

İpek, 'Nuri Büyükyazıcı hayatımızı çalsın diye asker olmadık. 15 Temmuz'da karar alanlar bedelini ödemeli. Bir gecede birkaç saatte verdikleri emirlerle beter ettiler bizleri. 'Komutanlar doğru söyler, kandırmaz, ihanet etmez.' Bizlere verilen mutlak itaatin karşılığında bunu düşünmek bile suçtu. Komutanın karşısında esas duruşunu bozma, gözlerine bak, 'emredersiniz' diye bağır ve itaat et.' diye konuştu.

Başını ve sonunu bilmediği bir ihanetin içine atıldığını öne süren İpek, eline bir silah, mermi dahi almadığını, hiçbir canlının kılına zarar vermediğini, darbe kastıyla hareket etmediğini iddia etti.

İpek, 'Suç işleme kastıyla kışladan çıkmadım. Suçsuzum ve mağdurum.' diyerek beraatini talep etti.

Mahkeme Başkanının hard disk ve dijital materyallerin ezilmesinde tankı kimin yönlendirdiğini sorması üzerine İpek, önce tabur komutanı Büyükyazıcı'nın yaptırmaya çalıştığını, o beceremeyince bölük komutanı Hüseyin Nişancı'nın ileri-geri yapması için klavuzluk yaptığını öne sürdü.

Duruşmada sanık eski astsubay Rıfat Gökçen, eski üsteğmen Mahmut Onur Uçar, eski uzman çavuşlar Mehmet Levent Özer, Uğur Özel ve Sinan Karışmaz ve Ercan Yalçın da cumhuriyet savcısının esasa ilişkin mütalaasına karşı savunma yaptı.

Duruşma yarına ertelendi.

29.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski uzman çavuş Samet Karakuş, savunmasında bölük komutanının mesajı üzerine kışlaya gittiğini ve bir tanka nişancı olarak bindirildiğini söyledi.

'Genelkurmay Başkanlığına terör saldırısı olmuş, emniyetini almaya gidiyoruz.' emriyle buraya götürüldüğünü iddia eden Karakuş, ilk defa gittiği Genelkurmayda, hiçbir eyleme karışmadığını öne sürdü.

Karakuş, kimsenin canına ya da malına zarar vermediğini, olaylara 'terör saldırısı emriyle sürüklendiğini' iddia etti.

'Vatani duygularımla hareket ederek kanunsuz hiçbir fiilde bulunmadım. Suç işleyen şahıslarla fikir birliği içinde hareket etmedim.' diyen Karakuş, beraatını istedi.

Sanık eski uzman çavuş Mustafa Duru da bulunduğu tanktan hiçbir şekilde ateş açılmadığını savunarak, 'Öldürme, mala zarar verme gibi bir eylemde bulunmamam, FETÖ/PDY ya da başka bir örgütle irtibatımın bulunmaması gibi hususlar nedeniyle suç işleme kastımın olmadığı açıkça ortadadır.' dedi.

Komutanlarının emriyle Genelkurmay Başkanlığının parmaklıklarını yıkarak bahçesine giren tankta bulunduğunu söyleyen Duru da beraatini talep etti.

Suçlamaları kabul etmediler

Sanık eski uzman çavuş Süleyman Erkaç da 15 Temmuz'da alarm verildiği için birliğe katıldığını belirterek, alelacele tankla çıkış yaptıklarını söyledi.

Vatandaşlar tanka taş, sopa atınca tank komutanının kapakları kapattırdığını bildiren Erkaç, durduktan sonra komutanına sorduğunda Genelkurmaya geldiklerini öğrendiğini öne sürdü. Erkaç, o gece kimseye ateş etmediğini, hiçbir olaya da karışmadığını iddia ederek, darbecilerle fikir birliği içinde olduğu yönündeki suçlamayı da kabul etmedi.

Sanık eski uzman çavuş İsmet Uğurlu da suçlamaları reddederek, 'Ben suçlu değilim. Ben kendimden eminim, kimsenin saçının teline, gömleğinin düğmesine zarar vermedim. Kimsenin günahına, vebaline girmedim. Başıma komutan olarak atanmış amirler tarafından terör saldırısı var denilerek Genelkurmaya götürüldüm. Tankta bekletildim.' diye konuştu.

Uğurlu, kandırıldığını öğrendiğinde çok şaşırdığını öne sürerek, bu andan sonra bulunduğu yerden çıkıp polise sığındığını anlattı.

Sanık eski astsubay Mehmet Cankurt ve eski asteğmen Yunus Parakazan'ın savunmalarında beraat talebinde bulunduğu duruşmaya öğle arası verildi.

Duruşmanın öğleden sonraki bölümünde savunma yapan sanık eski yarbay Bayram Kılıç, hakkındaki suçlamaları kabul etmedi.

Tank taburunda görevli olmamasına rağmen kışlaya gelerek bir tankla Genelkurmay Başkanlığına giden Kılıç, 15 Temmuz'da Ürdün ataşeliğine yeni atandığı için izinli olduğunu ve ailesiyle dışarıda alışveriş yaptığını savundu.

Uçak seslerini duyunca devre arkadaşı tank taburu komutanı Nuri Büyükyazıcı'yı aradığını ve neler olduğunu sorduğunu iddia eden Kılıç, terör saldırısı yaşandığı, personelin birliklerine katılması emri olduğunu öğrenmesi üzerine Genelkurmaya gitmeye karar verdiğini öne sürdü. Büyükyazıcı'nın da güvenlik gerekçesiyle zırhlı araçla gitmesini söyleyip kendisini çağırdığını ileri süren Kılıç, bunun üzerine sivil aracıyla tank taburuna gittiğini anlattı.

Kılıç, verilen kamuflajı giydiğini ve Büyükyazıcı'nın kendisini en arkadaki, komutanlığını astsubay Serhat Şahin'in yaptığı tanka bindirdiğini dile getirerek, daha sonra Genelkurmaya gittiklerini söyledi.

FETÖ'cülerin darbe girişiminde bulunduğunu Genelkurmaya gittikten sonra anladığını öne süren Kılıç, burada yaralandığını ve GATA'ya kaldırıldığını anlattı.

Kılıç, öncesinde darbe ile alakalı bir bilgisi bulunmadığını iddia ederek, tankı gasbettiğini de kabul etmedi. Tank komutanlığını devraldığına yönelik suçlamayı da reddeden Kılıç, iddia edildiği üzere kimseye zarar vermediğini ve hiçbir canlıya ateş etmediğini öne sürdü.

Hakkındaki kamera kayıtlarının da montaj olduğunu öne süren Kılıç, örgütün kriptolu haberleşme programı ByLock kullandığı iddiasının da doğru olmadığını savundu.

'İlk defa bir işe yarayacağımı düşündüm'

Sanık eski uzman çavuş Ferhat Coşkun da kışlada ağaç sulaması, beton atılması gibi işler yaptığını ifade ederek, nöbetçi olduğu 15 Temmuz'da tabur komutanı Nuri Büyükyazıcı'dan Genelkurmaya bir terör saldırısı olduğunu duyduğunu anlattı.

'Terör saldırısı vardı. İlk defa bir işe yarayacağımı düşündüm.' diyen Coşkun, suçsuz olduğunu söyledi. Coşkun, kışladan çıkmasına sebep olarak gösterdiği Nuri Büyükyazıcı'dan da şikayetçi olduğunu belirtti.

Sanık eski uzman Çavuş Ziya Özgür Çiçek de Genelkurmaya varıncaya kadar hiçbir vatandaşın ne canına, ne malına zarar verdiğini ifade etti.

Terör saldırısı olduğu belirtilerek alınan mühimmatların da kullanılmadığını iddia eden Çiçek, kışladan çıktıklarında sevgi gösterisinde bulunan insanların bir anda çok farklı davranmaya başladığını, buna anlam veremediğini söyledi. Çiçek, bunun sebebini sabah olduğunda öğrendiğini ve daha sonra polise sığındıklarını söyledi.

Darbeyi ve darbecileri desteklemediğini ileri süren Çiçek, beraatini istedi.

Sanık eski uzman çavuş Atakan Göktürk de 'Darbeci değil, aldatılmış, kandırılmış, mutlak itaat anlayışı zalimler tarafından kötüye kullanılmış, devlete karşı gelmeyi tasarlamamış biri olarak karşınızda bulunuyorum.' dedi.

Hiçbir canlıya zarar vermediğini, öldürmeye teşebbüs etmediğini savunan Göktürk, darbe girişimi olduğunu bilmeden Genelkurmaya gittiğini anlattı. Göktürk, 'Ben o gün darbeci değildim, şimdi de değilim. O gün FETÖ'cü değildim, şimdi de değilim.' diye konuştu.

Göktürk de beraat talebinde bulunu.

Sanık eski üsteğmen Eray Koç, eski uzman çavuşlar Aslan Köse ve Mehmet Akdeniz'in de savunma yaptığı duruşma, yarına ertelendi.

30.03.2018 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR

Ankara 18. Ağır Ceza Mahkemesince, Sincan Cezaevi Kampüsü'ndeki salonda görülen duruşmaya sanıklar, yakınları, müştekiler ve taraf avukatları katıldı.

Sanık eski astsubay Serhat Şahin, savunmasında, darbe girişimi günü terör saldırısı gerekçesiyle Genelkurmay Başkanlığına gideceklerinin bildirildiğini belirterek, tanklarına kendi birliklerinden olmayan yarbay Bayram Kılıç'ın da bindirildiğini söyledi.

Komutanın Bayram Kılıç'ta olduğunu öne süren Şahin, güzergahlarında vatandaşlarla iletişime geçmediğini, kimsenin 'Bu darbe, yanlış yapıyorsun.' demediğini iddia ederek, Gençlik Caddesi'ndeki araçların zarar görmesinde bir dahlinin bulunmadığını öne sürdü.

Kimsenin şehit edilmesine neden olmadığını, buna şahit de olmadığını savunan Şahin, silahını herhangi bir canlıya doğrultmadığını iddia etti.

Şahin, canlı ya da cansız hiçbir varlığa zarar vermediğini ileri sürerek, şarapnel parçasıyla yaralandığını ve saat 01.48'den sonra Genelkurmay Başkanlığı revirinde kaldığını, sabah olunca da GATA Hastanesine sevk edildiğini söyledi.

'Bir kandırmacının içinde olduğumu anlasaydım ben de vatandaşın yanında olurdum.' diyen Şahin, darbeci ya da FETÖ'cü olmadığını ileri sürdü. Şahin, darbe girişimi için değil, terör saldırısı olduğu gerekçesiyle emir komuta zinciri içinde hareket ettiğini savundu.

Tankı da Bayram Kılıç'ın yönettiğini öne süren Şahin, 'Hiçbir tankı emir komuta etmedim, yönlendirmedim. Bilerek ve isteyerek bu işin içinde olmadım.' diye konuştu.

Sanık Şahin, beraatini talep etti.

Sanık eski uzman çavuş Mustafa Töker de terör saldırısı emriyle gittikleri Genelkurmay Başkanlığında gerçekleri öğrendikten sonra polise sığındığını savundu.

Töker, 'Ben kandırıldım. Tek bildiğim Genelkurmay Başkanı'nın kaçırıldığı, terör saldırısı olduğu ve Genelkurmay'ın güvenlik altına alınması gerektiğidir.' dedi.

Sanık Töker, silah kullanmadığını, kamu malına ya da halka zarar vermediğini iddia etti.

Töker'in de beraat isteğinde bulunduğu duruşmaya öğle arası verildi.

Esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmaların tamamlanmasının ardından mahkeme başkanı, müştekilerin davaya katılma talepleriyle ilgili cumhuriyet savcısına görüşünü sordu.

Savcı, başka davalarda müşteki olanların bu davaya katılma taleplerinin reddine karar verilmesini talep etti.

Daha sonra ara kararını açıklayan heyet, bazı katılma taleplerini kabul etti.

Bir kısım sanık ve sanık müdafilerinin, keşif yapılması, bilirkişi raporu veya HTS kayıtları alınması ve benzeri bilgi belge taleplerinin, dosyanın karar aşamasında bulunmasından dolayı reddine karar veren heyet, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.

Mahkeme heyeti karar için duruşmayı 9 Nisan'a erteledi.

52'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor

Fetullahçı Terör Örgütü'nün 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi sırasında Mamak 28. Piyade Tugay Komutanlığına bağlı tank taburu personelinin katıldığı eylemlere ilişkin 63 kişinin yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, 52 sanığın 52'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını, teşebbüs sırasında vatani görevlerini yapan 11 erin de beraatini talep etmişti.

Paralel yapı-15 Temmuz (2016)-28 Nisan (2017) 'Ankara 63 sanık Darbe/Mamak 28. Mekanize Tugayı' davası

(31 Mart 2018, 13:18)

HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN

HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:

PARALEL YAPI KONULU HABER GRUPLARINDAN KISA BİR BÖLÜM: (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)  
Paralel Yapıya yönelik hemen hemen tüm operasyonlar ve açılan davalar
Paralel yapıya açılan ve sonuçlanan davalar
Paralel yapı ve diğer kurum kuruluşlarla bağlantıları
Başbakan Erdoğan'ın paralel yapıyla ilgili açıklamaları
Paralel yapı-Abdullah Gül
Paralel yapı-Taksim Gezi Parkı olayları bağlantısı
Paralel yapı-Çeşitli davalardaki kumpaslar
Paralel yapı-Ergenekon
Paralel yapı-Behçet Oktay intiharı
Paralel yapı-Hablemitoğlu cinayeti
Paralel yapı-Üzeyir Garih cinayeti
Paralel yapı-Cevzet Soysal cinayeti
Paralel yapı-Gaffar Okkan cinayeti
Paralel yapı-Paris cinayetleri
Paralel yapı-Haydar Meriç cinayeti
Paralel yapı-15 Temmuz (2016) 'TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimine açılan davalar'
Paralel yapı-Fenerbahçe/Şike soruşturması
Paralel yapı-Ses kayıtları
Paralel yapı-Hanefi Avcı'nın cemaat iddiaları
Paralel yapı-Sabri Uzun'un cemaat iddiaları
Paralel yapı-28 Şubat süreci
Paralel yapı-Kaset olaylarıyla bağlantısı
Paralel yapı-Rusya Ankara Büyükelçisi Andrey Karlov suikasti
Paralel yapı-1990 Uğur Mumcu vd. Laiklik suikastleri soruşturmasında kumpas
Paralel yapı-TSK'daki Fetö'cülerin 15 Temmuz askeri darbe girişimi ile bağlantısının delilleri
Paralel yapı-15 Temmuz askeri darbe girişimindeki rollerini saptırma gayretleri
Paralel yapı-Yargılandıkları davalarda Fetö'nün terör örgütü olduğunu kabul etmeyen sanıklar
Paralel yapıya karşı devlet kurumlarının attığı adımlar
Paralel yapı-Deşifreyi ve soruşturmaları engelleme çabaları
Paralel yapı-Kamikaze tahliye girişimleri
Paralel yapı-Teslim olmayıp saklanan ya da yurtdışına firar eden şüpheliler
Paralel yapıya dair hukuki deliller
Paralel yapı mensuplarından gelen itiraflar
Paralel yapı-Suç duyuruları
Paralel yapı-Abdullah Harun
Paralel yapı-Dış ülke bağlantıları
Paralel yapı-Vatana ihanet
Paralel yapı-Misyonerlik/Dinlerarası Diyalog Bağlantıları
Paralel yapı-İslami açıdan sapkın görüşleri
Paralel yapı-Fetullah Gülen'in bedduaları
Paralel yapı-Örgüt mensuplarının intiharları
Paralel yapı konulu kitaplar
Paralel yapı konulu filmler
Paralel yapı bahanesiyle kontrgerilla yapılanmalarının gözden kaçırılma çabaları ... (TÜMÜ ve LİNKLER İÇİN TIKLAYIN)

http://www.kontrgerilla.com/mnsetgoster.asp?haber_no=12681    yazdır/print

ŞOK! TSK'daki Fetö'den darbe

15.07.2016 22:46 Türkiye, 15 Temmuz saat 22:00'den beri şok dakikalar yaşıyor.. İlk önce Jandarmadan bazı birliklerin İstanbul'un iki yakasını birbirine bağlayan köprüleri tanklarla ulaşıma kapattığı haberleri geldi. İlerleyen dakikala..
Tamamı 15.7.2016

İşte çılgınlıklarının nedeni

17.07.2016 14:13 TSK'daki Fetö'cülerin darbe girişimi "çılgınca" ve "gözü dönmüş" olarak değerlendiriliyor. Bir çok detay bu değerlendirmeye yol açıyor. Örneğin Meclis'in bombalanması.. Örneğin TRT'yi ele geçirirken canlı yayında darbe..
Tamamı 17.07.2016

İşte Paralel'in 81 il imamı

20.01.2015 21:02 Fetullah Gülen cemaatinin Marmara bölge imamı ile birlikte 8 il imamı olduğu iddia edildi. Bu isimlerin fotoğraflı özgeçmişleri yayınlandı. Bu imamların bir devlet memuru gibi terfi alarak kademe kademe yükseldiği iddia ediliyor..
Tamamı 20.01.2015

Paralel'e de Ergenekon'a da hayır

11.03.2014 14:52 Türkiye'de dün yargıda şiddetli bir deprem yaşandı. Daha önce benzeri yaşanmayan bu depremin merkez üssü, Ergenekon davasına bakan özel yetkili İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi oldu. Ergenekon davasına bakan İstanbul ..
Tamamı 11.3.2014

Büyükanıt: Huzurum kalmadı!

19.12.2015 23:00 Abdullah HARUN / kontrgerilla.com - 27 Nisan e-muhtırası soruşturmasında 'şüpheli' olarak sorgulanan dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesi ortaya çıktı. Kontrgerilla.com'un ulaştığı iki sayfalık ifaded..
Tamamı 19.12.2015

Fehmi Koru sitemize taş attı

12.10.2015 19:46 Maişet derdi nedeniyle yaklaşık 1 yıldır günlük yerine haftalık haber girişine geçmek zorunda kaldık. Dikkat edenler bunu farketmiştir. Saatlerdir süren bu haftalık haber girişini de az önce tamamlamış ve internet..
Tamamı 12.10.2015

Şok!!! Savcı Öz yurtdışına kaçtı

18.08.2015 20:19 HSYK tarafından haklarında terör örgütü üyeliği suçlamasıyla soruşturma başlatılan, ardından mahkemece yakalama kararı çıkarılan savcılar Zekeriya Öz ve Celal Kara'nın yurtdışına kaçtıkları ortaya çıktı. Mahkeme eski s..
Tamamı 18.08.2015

Balyoz Planı gerçek: 7 beraate itiraz

09.10.2016 13:55 Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Orgeneral Çetin Doğan'ın da aralarında bulunduğu 7 sanığın beraat kararının bozulması yönünde görüş bildirdi. 6 Ekim'de yaşanan gelişmeye göre, Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı adına B..
Tamamı 9.10.2016

Belgesel: Gezi'nin ardındakiler

24.06.2013 11:20 Taksim Gezi olaylarına katılanlar.. Haber, açıklama ve attıkları twitlerle destek verenler.. 'Çapulcu' olduklarını açıkça belirtenler.. 'Mesele Gezi değil sen hala anlamadın mı?' diyerek hükümeti bir ayaklanma ile devirmeye destek verenler..
Tamamı 24.06.2013

7 sanıklı Balyoz davası kapandı mı?

16.12.2018 11:00 İstanbul'da, Fetö yargısının etkin olduğu dönemde açılan ve 237 sanığın müebbet hapse mahkum edildiği, Fetö ile mücadelenin başlamasının ardından davanın kumpas olduğuna dair somut delillerin ortaya çıkması üzerine..
Tamamı 16.12.2018

Humeyni planı suya düştü

08.11.2014 13:58 Yıllardır ABD'de yaşayan Türk vatandaşı Fetullah Gülen'in Türkiye'ye dönmekten kesinlikle vazgeçtiği ileri sürülüyor. Gülen cemaatinin liderliğini yapan Fetullah Gülen, kendisine DGM tarafından dava açılmadan hemen önc..
Tamamı 8.11.2014

Gülen: 28 Şubat MGK'sı sevaptı

01.11.2014 17:35 Erdoğan'ın ilk kez 'Cumhurbaşkanı' sıfatıyla başkanlık ettiği Ekim ayı MGK toplantısı 10 saati aşarak en uzun MGK rekorunu kırdı. 28 Şubat süreci kararlarının alındığı MGK toplantısı ise 8 saat sürmüştü. MGK'da paralel..
Tamamı 1.11.2014

Ayrıntılarıyla 7 Şubat krizi

08.02.2014 15:18 Tarih: 7 Şubat 2012.. Ankara, Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir olayla sarsıldı. MİT Müsteşarı Hakan Fidan dahil 5 MİT yöneticisi hakkında savcılık tarafından yakalama kararı çıkartıldı.. Sabah gazetesinden A..
Tamamı 8.2.2014

Beddua etti, suç duyurusu yağdı

27.01.2014 13:03 Fetullah Gülen'in avukatı: Psikolojik harekâtta yeni aşamaya geçildi.. Fetullah Gülen Hocaefendi'nin avukatı Nurullah Albayrak, müvekkili hakkında ortaya atılan iftiraların suç duyurusu şeklinde yargıya taşınması suret..
Tamamı 27.1.2014

Paralel Yapı = P2 Locası

14.01.2014 15:48 Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen'in paralel yapıyı uzaktan yönetmek için yaptığı telefon görüşmeleri bugün internette yayınlandı. (1) Görüşmelerde Gülen'in, bir dini cemaat liderinin ötesine geçerek siyaset..
Tamamı 14.1.2014

Özkök ve Yalman'dan şok inkar

03.11.2014 19:23 Balyoz davasında Anayasa Mahkemesi'nin verdiği 'hak ihlali' kararı üzerine yeniden yargılama başladı. Duruşma, Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salo..
Tamamı 3.11.2014

Yabancı vakıflara suç duyurusu

02.12.2013 16:57 Sivil Toplum Kuruluşu Adalet Platformu, Türkiye'de faaliyet gösteren yabancı vakıflar hakkında, yasak olmasına karşın Türkiye'deki siyasi olaylara müdahale ettikleri gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusund..
Tamamı 2.12.2013

Düşünen adam da olacak mı?

19.06.2013 17:17 Taksim Gezi olayları 19 günlük bir süreç sonra polisin Gezi parkını boşaltmasıyla sona erdi. Ancak artçı gelişmeler sürüyor. İki gündür 'duran adam' eylemi gündemde. Hükümeti protesto eden ve Gezi eylemcilerine destek ..
Tamamı 19.6.2013

Fetö'nün Şok Mangasına dava

21.11.2022 14:22 Ankara'da, Cumhuriyet Başsavcılığı, FETÖ'cü olmayan askeri öğrencilerin "şok mangası" yöntemiyle fiziki ve psikolojik şiddet uygulayarak okulu bırakmalarına neden oldukları ileri sürülen 8 eski asker hakkında "işkence ..
Tamamı 21.11.2022

Kara Kuvvetleri: 80 Müebbet Onandı

29.11.2022 10:33 Ankara'da, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında Kara Kuvvetleri Komutanlığı (KKK) karargahında yaşanan olaylara ilişkin aralarında 4 eski generalin de bulunduğu 132 sanıklı dava dosyasının istinaf incelemesi tamamlandı..
Tamamı 29.11.2022

Kars: 12 Müebbetin Gerekçesi

30.11.2022 13:13 Kars'ta, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine katıldıkları ve örgütün kentteki sözde 'ana komuta kademesi'nde yer aldıkları iddia edilen, aralarında örgütün sözde 'sıkıyönetim komutanı' ve dönemin 14. Me..
Tamamı 30.11.2022

Yakalanan İlk Darbeciye Müebbet

29.11.2022 11:03 Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz hain darbe girişimi sırasında Bursa'da sözde 'sıkıyönetim komutanı' olmayı beklerken 'yakalanan ilk darbeci' olan dönemin İl Jandarma Komutanı Yurdakul Akkuş'un da..
Tamamı 29.11.2022

Darbeci Yaver'in Müebbeti Onandı

29.11.2022 10:43 Ankara'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi akşamı Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'ın kaldığı oteli darbecilere bildirdiği belirlenen eski başyaver Ali Yazıcı'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet ile eski Dalaman Deni..
Tamamı 29.11.2022

Çatı Davada Müebbetler Değişmedi

29.11.2022 10:22 Ankara'da, Yargıtay'ın 15 Temmuz darbe girişiminden önce açılan FETÖ çatı davasında, örgütün tepe yöneticileri eski Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca, eski milletvekili İlhan İşbilen, keski Zaman Gazetesi İm..
Tamamı 29.11.2022

Askeri Hakimlere Müebbet Onandı

02.12.2022 09:55 Ankara'da, Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesince FETÖ'nün darbe girişiminde yer alan dönemin Genelkurmay Başkanlığı adli müşavirleri Hayrettin Kaldırım ve Muharrem Köse'nin de aralarında bulundu..
Tamamı 2.12.2022

Poyrazköy Kumpası: 1. Dava Başladı

28.11.2022 13:39 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün "Poyrazköy'de ele geçirilen mühimmat, Kafes eylem planı, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), Amirallere Suikast" gibi davalardaki usulsüzlüklere ilişkin polis mem..
Tamamı 28.11.2022

Poyrazköy Kumpası: 2. Dava Yargıya

28.11.2022 15:42 İstanbul'da, kamuoyunda 'Poyrazköy davası' olarak bilinen dava ve soruşturmalarda görev alan 48 eski hakim ve savcı hakkında 'gizliliği ihlal', 'iftira', 'suç delillerini yok etme', 'kişisel verileri hukuka aykırı olar..
Tamamı 28.11.2022

1985'teki Sınav Hırsızlığına Dava

02.12.2022 12:37 Ankara'da, FETÖ irtibatı nedeniyle hakkında dava açılan eski Albay Cengiz C.'nin, 1985'te yapılan askeri lisesi sınav sorularını, 'örgüt abisi' aracılığıyla önceden aldığını itiraf etmesi, verdiği bilgilerin doğru çı..
Tamamı 2.12.2022

Pinhan Restaurant'a 9 Hapis

30.11.2022 12:08 İstanbul'da, Fetullah Gülen liderliğindeki terör örgütü (Fetö) adına faaliyetlerde bulunulduğu gerekçesiyle kayyum atanan örgütün karargahı konumundaki Maltepe Pinhan Restoran yapılanmasına dair 45 sanıklı davaya devam..
Tamamı 30.11.2022

Zırhlı Tugay Darbe davası

30.11.2022 12:40 İstanbul'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin aralarında muvazzafların da bulunduğu 28'si tutuklu 138 askerin 'kamu malına zarar verme' suçundan altışar yıl ile 'Anayasal düzeni ort..
Tamamı 30.11.2022

Darbede Valilik İşgali davası

30.11.2022 12:29 İstanbul'da, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde İstanbul Valiliğinin işgalini konu alan 90 sanıklı davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası Yargıtay tarafından bozulan eski Yarbay Recep Karaçam'ın yeniden yargılan..
Tamamı 30.11.2022

Donanma Darbe davası

28.11.2022 13:24 Kocaeli'de, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Donanma Komutanlığındaki eylemlere ilişkin davada dosyaları ayrılan 6'sı tutuksuz, 13'ü firari 19 sanığın yargılanmasına devam edildi..
Tamamı 28.11.2022

Adana Yasadışı Dinleme davası

21.11.2022 12:10 Adana'da, Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyeliğinden hüküm giyen eski İl Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan ile terörden sorumlu emniyet müdür yardımcısı İsmail Bilgin'in, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensubunu yasa ..
Tamamı 21.11.2022

Tır Kumpası Organizatörleri davası

21.11.2022 11:57 Adana ve Hatay'da MİT tırlarının durdurulması ve aranmasını organize ettikleri gerekçesiyle haklarında 2'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 50 yıl 5'er ay hapis cezası istemiyle dava açılan Fetullahçı Terör Örgütü'nün ..
Tamamı 21.11.2022

13.08.2001'den beri ziyaretçi sayısı:
66.001.831