FETÖ/PDY'nin İstanbul'daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin haklarında dava açılan 47'i tutuklu 51 kişilik davanın görülmesine başlandı.
15.04.2017 18:55 FETÖ/PDY'nin İstanbul'daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin haklarında dava açılan 47'i tutuklu 51 kişilik davanın görülmesine başlandı.
11.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
FETÖ/PDY'nin İstanbul'daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin aralarında Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Abdullah Çoban, Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Murat Küçük, Silivri Açık Cezaevi 2. Müdürü Hasan Topaloğlu ve cezaevinde görevli sosyolog, psikolog ile infaz koruma memurlarının bulunduğu 47'i tutuklu 51 sanıklı davanın görülmesine başlandı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Kapalı Cezaevi yerleşkesinin yanında bulunan duruşma salonunda görülen davanın ilk duruşmasına, 39'u tutuklu, 4'ü tutuksuz 43 sanık katıldı. Metris Cezaevi infaz koruma memuru olarak görev yapan, darbeden sonra 675 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilen tutuklu sanık İbrahim Esen, telefonunda uygulaması bulunan haberleşme aracı Bylock'u telefonuna yüklemediğini öne sürdü. Telefonunun bir süre önce kendiliğinden kapandığını, İMEİ numarasının kopyalandığından şüphelendiği için Gaziosmanpaşa'da bir yere götürerek gösterdiğini söyleyen Esen, 'Emin olduğum bir şey var, ben Bylock'u indirmedim. Örgütün elemanına verip de yükle demedim' dedi.
MAHKEME BAŞKANI: TELEFONUNA SAHİP ÇIKACAKSIN
Mahkeme Başkanı Hulusi Pur, 'Telefonuna sahip çıkacaksın. Çok af buyurun; ama evinizin yatak odasını misafirinize açıyor musunuz, cep telefonu da öyle bir şey' dedi.
Başkanın bu sözleri üzerine, 'Evet, haklısınız' diyen Esen, etkin pişmanlıktan yararlanmak istemediğini belirterek, '8 aydır tutukluyum, örgüt üyesi değilim' diye konuştu.
6 yıldır Maltepe Cezaevi'nde katip olarak görev yaptığını söyleyen tutuklu sanıklardan Cemal Aydın, telefonunda Bylock uygulaması bulunmasına ilişkin olarak, 'Ben Bylock'tan 15 Temmuz'dan sonra haberdar oldum. MİT raporunda kullandığım belirtiliyor. Benim telefonumda Bylock kurulmadı, ben kurmadım. Aynı anda bir İMEİ numarası birden çok telefona yapılabilir. Ne terör örgütü üyesiyim ne de terör evinde kaldım. Anadolu yakası cezaevi sorumlusu iddiasını kabul etmiyorum. Dosyası ayrılan şüpheli Uğur Nigiz'in telefonuna ByLock kurmadım. Bank Asya'da hesabım olduğu iddiası doğru değildir. Etkin pişmanlıktan yararlanmak istemiyorum' dedi.
Tutuklu sanıklardan Serap Işık ise sorgusunda şunları söyledi:
'Söz konusu yazılımı 2-3 yıl önce Tango, Whatsapp gibi uygulamalardan olduğunu düşünerek Google Play üzerinden yükledim. Karışık olması nedeniyle de kullanamadım, karışık geldi. Bir süre telefonumda kaldı, sonra da kaldırdım. Bu yazılım yüzünden 7 aydır tutuklu bulunuyorum. Merak ettiğim bir programı indirip kullandığım için tutukluyum. Bu programı örgütsel amaçlı kullandığım iddiasını kesinlikle kabul etmiyorum. Tutuklu bulunduğum süre göz önüne alınarak tahliye talep ediyorum. Merak edip indirdiğim bir program nedeniyle 7 aydır tutukluyum' dedi.
İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü eski infaz koruma memuru Fatih Kocabaş sorgusunda, Bylock programını telefonuna indirmediğini ve kullanmadığını, kimin telefonuna yüklediğine ilişkin olarak da davanın diğer sanığı Ramazan Durlanık'tan şüphelendiğini belirterek, 'Ramazan'dan şüphelenmemin nedeni yan yana çalışmamızdır. İnsan en yakınından şüphelenir' diye konuştu.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Hulusi Pur, sanıklar arasında bulunan Ramazan Durlanık'a söz verdi. Durlanık, 'Arkadaşın Bylock kullanma tarihi 2014, biz arkadaşla 2015'te çalışmaya başladık. Yazın 3 ay bady kaldık' dedi.
Durlanık'ın bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Hulusi Pur sanık Durlanık'a hitaben, 'Çok orijinal bir adamsın. Seninle arkadaş olabilirdik ama yerlerimiz farklı. Seninle bir gün kalsam stres falan kalmaz bende' dedi.
Duruşma, Mustafa Gökmen, Burhan Yücer, Mehmet Öyüm, Sinan Çeliktenyıldız, Salih Mehmet Sivri, Nur Yeşilyurt, Rıdvan Orak, Emre Geyik, Osman Kuvat, Ümit Aslan, Fatma Betül Taşkaya, Nihat Yasin Uyanık, Yakup Güneş, İdris Koyuncu'nun sorgusunun ardından yarın sabaha ertelendi.
12.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
FETÖ/PDY'nin İstanbul'daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin haklarında dava açılan 45'i tutuklu 49 kişinin yargılandığı davanın ikinci duruşması yapıldı.
Duruşmada sanıklardan Hasan Topaloğlu'nun soruşturma aşamasında gizli tanık olduğu ortaya çıktı. Topaloğlu duruşmada, 15 Temmuz ve sonrası kendisini çok sorguladığını, bu nedenle konuşmaya karar verdiğini, gizli tanıklık yaparken de kimsenin kendisini yönlendirmediğini söyledi.
FETÖ/PDY'nin İstanbul'daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin aralarında Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Abdullah Çoban, Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Murat Küçük, Silivri Açık Cezaevi 2. Müdürü Hasan Topaloğlu ve cezaevinde görevli sosyolog, psikolog ile infaz koruma memurlarının bulunduğu 45'i tutuklu 49 sanıklı davanın ikinci duruşması bugün yapıldı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Kapalı Cezaevi yerleşkesinin yanında bulunan duruşma salonunda görülen davanın ilk duruşmasına, 41'i tutuklu, 3'ü tutuksuz 44 sanık katıldı.
BAŞKAN PUR: LİSEDE BENİ DE KAFALAMAK İSTEDİLER HAYIR DEDİM
Savunmasında, ByLock programının telefonuna Asım kod adlı bir kişi tarafından yüklendiğini söyleyen tutuklu sanık Zekeriya Süer, bazı sohbetlere katıldığını belirterek, 'Bu sohbetlerde beni kafalamak istediler. Ama ben daha sonra onlardan ayrıldım' dedi. Süer'in bu sözleri üzerine Mahkeme Başkanı Hulusi Pür, 'Nasıl kafalıyorlar' diye sordu. Süer, 'Önce size çok iyi davranıyorlar, kendilerini sevdiriyorlar, öz ağabeyiniz gibi davranıyorlar' dedi. Araya giren Başkan Pur, 'Beni de lisede kafalamaya çalıştılar. Taa lisede onlara hayır demiştim. Sene 1990' diye konuştu.
Süer, 17-25 Aralık sürecinden sonra bu yapıdan ayrıldığını söyledi.
Süer, eniştesinin verdiği bir numara üzerinden ulaştığı kişi aracılığıyla söz konusu yapının düzenlediği sohbetlere katıldığını söyledi.
'Bu sohbetlerde beni kafalamak istediler ama ben daha sonra onlardan ayrıldım' diyen sanık Süer, Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur'un, 'Nasıl kafalıyorlar?' diye sorması üzerine, 'Önce size çok iyi davranıyorlar, kendilerini sevdiriyorlar, öz ağabeyiniz gibi davranıyorlar, öyle bir görüntü veriyorlar.' yanıtını verdi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Pur da bunun üzerine, 'Beni de lisede kafalamaya çalıştılar. Ta lisede onlara 'hadi oradan' demiştim. Sene 1990.' şeklinde konuştu.
Savunmasına devam eden Süer, FETÖ/PDY mensuplarının kullandığı şifreli haberleşme programı Bylock uygulamasının telefonuna 'Asım' kod adlı bir kişi tarafından yüklendiğini söyledi.
17-25 Aralık darbe girişiminin ardından babasının 'Bunlardan ayrılmazsan hakkımı helal etmeyeceğim' dediğini aktaran Süer, bir süre daha bu yapının içinde kaldıktan sonra ayrıldığını savundu.
EVDEKİ 15 ADET 1 DOLARLARI POLİS BULAMAMIŞ
Evinde 4 adet 1 dolar çıkan tutuklu sanıklardan Soner Karagöz, Mahkeme Başkanı Hulusi Pur'un, 'F, I, E, D serisi 4 adet 1 doların çıkması enteresan geldi. Yoksa dolarları birileri mi veriyordu' sorusu üzerine, '1 dolarları kolay kolay bulamıyordum. Bulduklarımı sakladım. Hatta evde 15 tane daha vardı, polis onları aramada bulmadı' dedi.
Başkan Pur, Karagöz'e 15 Temmuz gecesine ilişkin sosyal medya paylaşımlarını hatırlatarak, '16 Temmuz'dan sonraki paylaşımların yenilir yutulur cinsten değil' dedi. Başkan Pur'un bu sözleri üzerine Karagöz, 'Vatanım ve milletimin hiçbir zaman zarar görmesini istemedim' dedi.
Sanık, ev araması sırasında ele geçirilen 4 farklı serilerdeki 1 dolarla terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen'e ait kitapların sorulması üzerine, kitap okumayı sevdiğini söyledi. Farklı taraflara ait kitapları da okuduğunu dile getiren Karagöz, 'Doğu Perinçek, Osman Pamukoğlu'na ait kitaplar da vardı. Herkesin fikirlerini okurum, sentezini kendime yaparım.' ifadesini kullandı.
Hulusi Pur'un 'F, I, E ve D serisi 4 adet 1 doların çıkması enteresan geldi. Yoksa dolarları birileri mi veriyordu?' diye sorduğu sanık Karagöz, 1 dolarları kolay kolay bulamadığı için bulduklarını cüzdanında sakladığını kaydetti.
'Paylaşımların yenilir yutulur gibi değil'
Sosyal paylaşım sitesi Facebook üzerinden hükümeti ve bazı uygulamalarının yanı sıra 15 Temmuz darbe girişimine tepki gösteren vatandaşları eleştiren paylaşımları sorulan sanık Karagöz, darbeye karşı olduğunu savundu.
Sanık Karagöz'ün bu paylaşımların kendisine ait olduğunu kabul etmesi üzerine araya giren Mahkeme Heyeti Başkanı Hulusi Pur, 'Muhalif kalmana kimse bir şey diyemez ancak buradaki söylemler bu yapının o dönemde yaptığı propagandalardır. 16 Temmuz'dan sonraki paylaşımların yenilir yutulur gibi değil.' dedi.
Sanık Karagöz de vatanının ve milletinin zarar görmesini hiçbir zaman istemeyeceğini ifade etti.
GİZLİ TANIK AÇIK SANIK
Sanıklardan Hasan Topaloğlu'nun soruşturma aşamasında gizli tanıklık yaptığı ortaya çıktı. Tutuklu sanıklardan Silivri Açık Cezaevi 2. Müdürü olarak görev yaparken gözaltına alınarak tutuklanan Hasan Topaloğlu, sorgusu sırasında, 15 Temmuz akşamı ve sonrasında kendisini çok sorguladığını, bu nedenle ne olursa olsun konuşmaya karar verdiğini belirterek, gizli tanık olarak ifade verirken görevliler tarafından kendisine yönlendirme yapılmadığını söyledi.
FETÖ/PDY yapılanmasında bulunan kişilerle ilişkisi olduğunu kabul eden Topaloğlu, iki GSM hattına da Bylock'un tutuklu sanık Davut Kaya tarafından yüklendiğini iddia etti.
Davut Kaya'nın telefonuna ByLock'u bir kartla yüklediğini savunan Topaloğlu, 'İlk başta kuramadık, sonra kurabildik. Şifreyle giriliyor. Her girdiğinizde şifre istiyor. Ben ilk başta istemedim aslında, Devlet Düşmanı diye bir film vardı. Orada 'her elektronik aletin izi kalır' denildiği için ilk önce yüklemek istemedim aslında. Yükledikten sonra, 'bundan sonra buradan görüşeceğiz, nerede, kaçta buluşacağımızı buradan yazacağız' dediler. Çok gizli, ayrıcalıklı bir yazışmamız da olmadı. 2015'te de Bylock'tan Tango'ya geçildi. Tango'yu da telefonuma Davut yükledi. ByLock'u yüklediğim telefonumu korktuğum için imha ettim. Buradaki sanıklardan hiçbiriyle de ByLock üzerinden görüşmedim' dedi.
Topaloğlu, 15 Temmuz akşamı çıkan haberlerden sonra çok kötü etkilenerek psikolojisinin bozulduğunu anlattı.
Bu olaydan sonra kendisini çok sorguladığını aktaran Topaloğlu, 'silahlı terör örgütü üyesi' olmakla suçlanmanın ağır olmasına rağmen ne olursa olsun bildiği her şeyi açıklamaya karar verdiğini söyledi.
Kendisine ait iki telefona ByLock yüklendiğini ifade eden Topaloğlu, söz konusu programı bu davanın tutuklu sanıklarından Davut Kaya'nın yüklediğini öne sürdü.
Topaloğlu, ByLock uygulamasını 2015 yılının yaz aylarına kadar kullandığını belirterek, 'Bu uygulama, telefonuma kartla yüklendi. İlk başta kuramadık, ikinci denemede kurabildik. Şifreyle giriliyor. Ondan sonra yazışmaya devam ediyorsunuz. Her girdiğinizde şifre istiyor.' dedi.
Mahkeme Başkanı Hulusi Pur'un, 'Bu uygulamayı indirmeye çalışan bir kişi, tek başına indirip kullanabilir mi?' şeklindeki sorusuna, Topaloğlu, 'Ben kurmadım, telefonuma yüklenip 'artık buradan görüşeceğiz' dediler. Buradan genelde kaçta, nerede buluşacağımızı yazıyorduk.' yanıtını verdi.
Başkan Pur'un, 'Bu örgüt yapılanmasının ağırlıkla gizlilik üzerine bir yaşam tarzı var. Bu kadar gizli programda dahi bu hassasiyet var mı?' sorusuna sanık Topaloğlu, 'Çok gizli, ayrıcalıklı yazışmalar yoktu. Hatta ilk başta telefonuma kurulmasını istememiştim. Neden kurulduğunu da bilmiyorum.' diye konuştu.
'Telefonu imha ettim'
Topaloğlu, ByLock uygulamasını 2015 yılı yaz aylarında kaldırdığını dile getirerek, ondan sonra da sanık Davut Kaya'nın yine telefonuna 'Tango' görünümlü bir sohbet uygulaması indirdiğini söyledi.
Mahkeme Heyeti Başkanı Pur'un, 'O telefona ne yaptın?' demesi üzerine, 'Topaloğlu, Korktuğum için çekindim ve imha ettim.' ifadesini kullandı.
Sanık Topaloğlu, ByLock uygulamasıyla buradaki sanıklardan hiçbiriyle görüşmediğini öne sürdü.
Duruşmada bir avukatın, 'Soruşturma safhasında gizli tanık olarak ifade verirken herhangi bir yönlendirme oldu mu?' diye sorduğu sanık Topaloğlu, kendisine herhangi bir yönlendirme yapılmadığını aktardı.
13.04.2017 GÜNKÜ DURUŞMADA YAŞANANLAR
FETÖ/PDY'nin İstanbul'daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin birleşen dosya ile birlikte haklarında dava açılan 47'i tutuklu 51 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması yapıldı.
Sorgusu yapılan tutuklu sanıklardan İsmet Sayhanoğlu, cüzdanında bulunan 1 doları, soyadını bilmediği Yusuf isimli birisinden aldığını belirterek yapı mensuplarının 17/25 Aralık'tan sonra AK Partililerin halkı etkilemesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yüzüne, Ankara'nın 4 girişine ve Halk Ekmek tarafından üretilen ekmeğin hamuruna büyü yaptırdığına inandıklarını, Ankara'ya girişte büyüden etkilenmemek için dua önerdiklerini söyledi.
Başkan Hulusi Pur da, 'Kainat imamının gücü yetmemiş mi büyüyü bozmaya' dedi.
FETÖ/PDY'nin İstanbul'daki cezaevleri yapılanmasına ilişkin aralarında Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Abdullah Çoban, Silivri Kapalı Cezaevi 2. Müdürü Murat Küçük, Silivri Açık Cezaevi 2. Müdürü Hasan Topaloğlu ve cezaevinde görevli sosyolog, psikolog ile infaz koruma memurlarının bulunduğu 47'i tutuklu 51 sanıklı davanın üçüncü duruşması bugün yapıldı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Kapalı Cezaevi yerleşkesinin yanında bulunan duruşma salonunda görülen davanın ilk duruşmasına, 40'i tutuklu, 4'ü tutuksuz 44 sanık katıldı.
BYLOCK'U OĞLUNUN YÜKLEDİĞİNDEN ŞÜPHENİYOR
Silivri Cezaevi yapılanmasının dış sorumlusu olduğu iddia edilen tutuklu sanık Abdullah Eraslan, telefonuna ByLock yüklemediğini, yükletmediğini, kullanmadığını savunarak, 'Büyük ve ortanca oğlum telefonumu kullanır, özellikle büyük oğlum teknolojiye meraklıdır. Ne olduğunu bilmeden öyle bir şey yapmış mıdır bilemem. Evimde 191 adet kitap bulunmuş. Kitapların çoğu çocuklarım için komşuların verdiği çocuk kitapları. Müstehcenlik içermediği için Zaman Gazetesi'ne abone oldum' dedi.
'1 DOLARI YUSUF VERDİ HOCAEFENDİDEN GELDİĞİNİ SÖYLEDİ'
Yapı içerisinde en alt kademede bulunduğunu, cezaevinde görev yaptığı blokun sohbet imamı olduğunu söyleyen tutuklu sanık İsmet Sayhanoğlu, aramada ele geçirilen bir doları Yaşar kod isimli birisinin kendisine verdiğini belirterek, '1 doları Yaşar kod isimli biri verdi. Gerçek adını Yusuf olarak biliyorum, soyadını bilmiyorum. Hocaefendiden geldiğini söyledi, aldım cüzdanıma koydum' dedi.
'VERİYORSA 1000 DOLAR VERSİN İŞE YARASIN'
Bu sözler üzerine Mahkeme Başkanı Hulusi Pur, 'Veriyorsa 1000 dolar versin de bir işe yarasın' dedi. Sanık da, bu sözler üzerine, 'Keşke' dedi.
Sayhanoğlu, yapının mensuplarının aralarındaki konuşmalarda AK Parti'nin üç büyü yaptığına inandıklarını, bu büyülerden birinin Cumhurbaşkanı'nın yüzüne yapıldığını, birinin Ankara'nın 4 girişine yapıldığını, birinin de Halk Ekmek tarafından üretilen ekmeğin hamuruna yaptığına inandıklarını kaydetti.
Sayhanoğlu bu konuda şunları söyledi:
'CUMHURBAŞKANININ İNSANLARI ETKİLEMESİ İÇİN YÜZÜNE BÜYÜ YAPILDIĞINA İNANIYORLARDI'
'Yapının mensupları 17/25 Aralık'tan sonra aralarında yaptıkları konuşmalarda Ak Parti mensuplarının büyü yaptığına inanıyorlar. Onlar İran'dan büyücüler getirtildiğini, Sayın Cumhurbaşkanımızı insanları etkilemesi için yüzüne, Ankara'ya girenlerin etkilenmesi için 4 girişine ve halkı AK Parti'ye çekmek için Halk Ekmek Fabrikası'nın ürettiği ekmeklerin hamurlarına büyü yapıldığını aralarında konuşuyorlar. Cemaat mensupları, Ankara'nın 4 giriş kapısına büyü yaparak oradan geçenleri etkilendiğini, etkilenmemek için dua ederek geçilmesi gerektiğini söylediler' dedi.
'KAİNAT İMAMININ GÜCÜ YETMEMİŞ Mİ BÜYÜYÜ BOZMAYA'
Bunun üzerine Başkan Hulusi Pur, 'Gerede ayrımına da büyü yapılmış mı? Oradan sık sık Karadeniz'e gidiyoruz' dedikten sonra, 'Kainat imamının gücü yetmemiş mi büyüyü bozmaya' dedi.
Sanık Sayhanoğlu, yapının mensuplarının Fetullah Gülen'i bu devrin alimi olarak gördüklerini belirterek, 'Bu adamlar İslam dinini istismar ettiler. Gerçek yüzünü 15 Temmuz'dan sonra gördüm' dedi.
Hatay cezaevinde kalırken bir polisten önümüzdeki 10 Mayıs ile ilgili bir şey duyduğunu söyleyen Sayhanoğlu, 'Kaldığım koğuşta bir polis söyledi. Ne olacağını bilmiyorum. O tarihi işaretlemişler. 12 Kasım muhabbeti de olmuştu, bir şey olmamıştı' dedi.
Başkan Hulusi Pur, 'O zaman 10 Mayıs'ı bekleyeceğiz. 48 yaşı tamamlamadan gideceğiz. Sana süre veriyorum. Pazartesiye kadar 10 Mayıs'ta ne olacağını öğren, bir dilekçe ile bize bildir nasıl bir plan içinde olduklarını' dedi. Sanık Sayhanoğlu da, 'Ben onların içinden çıktım, koğuşumu değiştirdim ama örgütsel faaliyetler devam ediyor. Kağıtlarla haberleşiyorlar. Maalesef bunların içinde bulundum, pişmanım' dedi.
Örgütün sohbet imamı olduğu halde telefonunda neden ByLock uygulaması bulunmadığına ilişkin soru üzerine Sayhanoğlu, görüşmeleri yüz yüze yaptığı için ByLock programına ihtiyaç duymadığını söyledi.
Silivri Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun karşısında yapılan binadaki 3 No'lu salonda, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesince görülen duruşmada sanıkların savunmaları tamamlandı.
Duruşmada görüşü sorulan duruşma savcısı ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Mehmet Ayhan, etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen tutuklu sanıklar Zekeriya Süer, Hasan Topaloğlu, Şaban Kurt, Murat Küçük, İsmet Sayhanoğlu ve Emrah Öztürk'ün mahkemede verdiği ifadelerin, Emniyet Genel Müdürlüğüne yollanarak etkin pişmanlık yasasına göre değerlendirme yapılıp rapor gönderilmesini talep etti.
Ayhan, tutuklu tüm sanıkların bu hallerinin devamına karar verilmesi de istedi.
Mahkeme, tutuklu sanıklardan Mustafa Gökmen'in tahliyesine, diğer tutuklu sanıkların bu hallerinin devamına karar vererek, bir sonraki duruşmanın 6-7-8 Haziran tarihlerinde yapılmasını kararlaştırdı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından FETÖ/PDY İstanbul Cezaevleri yapılanmasına ilişkin yürütülen soruşturma sonucu hazırlanan iddianamede, 45'i tutuklu 4'ü tutuksuz 49 sanık hakkında, 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan 7.5 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İddianamede sanıkların 43'ünün ByLock kullanıcısı olduğu bilgisine yer veriliyor.
Bu arada, yine FETÖ'nün cezaevi yapılanmasına ilişkin iki tutuklu sanık hakkında açılan davanın bu dava dosyası ile birleşmesiyle sanık sayısı 51'e yükseldi.
Paralel yapı-19 Ağustos (2016) 'İstanbul Cezaevi Yapılanması 51 sanık' davası
(15 Nisan 2017, 18:55)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: