Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen faili meçhuller davasının ikinci duruşması yarın yapılacak. Albay Cemal Temizöz´ün 9 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığı davada dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Tanıkların ifadelerini geri çekmeleri için yapılan baskılar, cezaevi görüşme kayıtları ile gün yüzüne çıktı. Savcılık bu kayıtları dava dosyasına ekledi. Temizöz davasındaki tanıklara yönelik baskıların giderek artmasının bizzat Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ´un bu tanıkları açıkça eleştirip güvenilmez olduğunu ilan etmesi sonrasına denk geldiğine dikkat çeken hukukçular, Genelkurmay Başkanının tanıklara baskı yapmak veya baskıya yol açmak yerine bizzat bu davaya müdahil olarak söylemek istediklerini orada söyleyebileceğini, böylece hukuka saygı gösterilmiş olacağını, aksi halde hukuka intikal etmiş soruşturma ve davalara böyle baskı uygulamaya devam etmenin Genelkurmay´ın kamuoyundaki itibarını aşındırmaktan başka bir işe yaramayacağını ifade ediyorlar.
Kontrgerillacıların Albay´ı kurtarma operasyonu kayıtlara geçti
Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi´nde görülen faili meçhuller davasının ikinci duruşması yarın yapılacak. Albay Cemal Temizöz´ün 9 kez ağırlaştırılmış müebbetle yargılandığı davada dikkat çekici gelişmeler yaşanıyor. Tanıkların ifadelerini geri çekmeleri için yapılan baskılar, cezaevi görüşme kayıtları ile gün yüzüne çıktı. Savcılık bu kayıtları dava dosyasına ekledi. Temizöz davasındaki tanıklara yönelik baskıların giderek artmasının bizzat Genelkurmay başkanı İlker Başbuğ´un bu tanıkları açıkça eleştirip güvenilmez olduğunu ilan etmesi sonrasına denk geldiğine dikkat çeken hukukçular, Genelkurmay Başkanının tanıklara baskı yapmak veya baskıya yol açmak yerine bizzat bu davaya müdahil olarak söylemek istediklerini orada söyleyebileceğini, böylece hukuka saygı gösterilmiş olacağını, aksi halde hukuka intikal etmiş soruşturma ve davalara böyle baskı uygulamaya devam etmenin Genelkurmay´ın kamuoyundaki itibarını aşındırmaktan başka bir işe yaramayacağını ifade ediyorlar.
Savcı, sanıklar aleyhinde ifade veren ve başka bir suçtan Midyat Cezaevi´nde yatan Mehmet Nuri Binzet´le yapılan pazarlıkları mahkemeye sunmak üzere kayıt altına aldı. Cezaevinde cam paravan arkasından karşılıklı telefon ahizeleri ile gerçekleştirilen görüşmeler savcılığa bildiriliyor. Kayıtlara göre Binzet´le ifadesini geri alması için defalarca görüşüldü. 30 bin ile 300 bin lira arasında değişen miktarlarda para teklif edildi. Hatta cezaevinden özel izin alınarak, Binzet´in nişanlısı olduğu iddia edilen bir kadınla görüşmesi sağlandı. Savcılık, kadının tanık Binzet´i ikna çabalarını da dosyaya ekledi. Binzet´e ailesi üzerinden tehdit ve baskılar da uygulandı. Mehmet Nuri Binzet, geçtiğimiz günlerde avukatı aracılığıyla yaptığı açıklamada cezaevinde baskı ve tehditlere maruz kaldığını, hatta ifadelerini geri aldığı yönünde verdiği dilekçenin kendisine zorla imzalatıldığını duyurmuştu.
Gizli tanıklara yönelik uygulama onları baskıya açık hale getiriyor
Diyarbakır´da görülen davada tanıklara yönelik baskılar Mehmet Nuri Binzet´le sınırlı değil. Dava kapsamında yargılanan sanıklardan ikisi aynı zamanda gizli tanık. Gizli tanıklar Sokak Lambası ve Tükenmez Kalem, davanın daha ilk duruşması yapılmadan kimliklerini açıklayarak, verdikleri ifadeleri geri aldı. Tükenmez Kalem kod ismini kullanan sanık Abdülhakim Güven, geçtiğimiz hafta yapılan ilk duruşmada mahkemeye sunduğu 32 sayfalık yazılı savunmasında daha önce vermiş olduğu ifadeleri geri aldığını belirtti. Dava kapsamında yargılanan sanıkların durumu, bu ifade değişikliklerini ele veriyor. Aynı zamanda tanık sıfatı olan sanıkların diğer tanıklarla yan yana yer alması, mahkemeye beraber getirilip götürülmeleri yargı çevrelerince kovuşturmanın selameti açısından sakıncalı bulunuyor. Geçtiğimiz haftaki duruşmada her iki tanık da diğer sanıkların arasında yer aldı.
Ergenekon davasında iptal edilen sakıncalı avukat uygulaması bu davada da var
Bu arada Murat Çekiç´in, hem sanıklardan itirafçı Adem Yakin´in hem de Abdülhakim Güven´in avukatlığını yapması dikkat çekiyor. Güven, gizli tanık sıfatı ile verdiği ifadelerde Yakin hakkında ağır suçlamalarda bulunuyor. Müdahil avukatlardan Sezgin Tanrıkulu, geçtiğimiz hafta bu durumu duruşmada gündeme getirerek, avukatlık yasası uyarınca menfaatleri çatışan sanıkların avukatlığının aynı kişi tarafından yapılmasının avukatlık kanununa göre yasak olduğunu hatırlattı. Mahkeme heyeti, itirazı görüşmek üzere kayda aldı.
Avukatların hedefi tanıklar
Diyarbakır´da görülen duruşmada sanık avukatları, iddiaları çürütmekten çok tanıkların daha önce vermiş olduğu ifadeleri geri çekmeleri üzerinden bir savunma taktiği yürütüyor. Albay Cemal Temizöz´ün avukatı Mustafa Olcay Özhan geçtiğimiz haftaki duruşmada müvekkilini şu sözlerle savunmuştu: Aslında bugünkü duruşma daha devam etseydi ve diğer sanıklar da savunmasını yapabilseydi görülecekti ki her iki gizli tanık da daha önce verdikleri ifadeleri kabul etmiyor. Bilindiği gibi söz konusu tanıkların gizliliği artık kalmadı, ikisi de burada şu anda sanık olarak duruyor aynı zamanda. Biz de ona göre tahliye talebimizi yapacaktık. ( Zaman)
Deşifre olma pahasına tanıklara yapılan baskılar Kontrgerillacıların çok zorda olduğunu gösteriyor
Ergenekon ve Temizöz soruşturmasında tanıklara tehdit ve baskıyla ifadelerini geri aldırma gayretleri peşpeşe gündeme gelen Ergenekon Terör Örgütü, örgütün sadece içerdekilerden ibaret olmayıp dışarıdaki elemanları vasıtasıyla varlığını aktif olarak sürdürdüğünü ispatlayan faaliyetlerde bulunuyor. Son örneği, Üzeyir Garih cinayetini kendisinin işlemediği ve cinayetin Ergenekoncuların işi olduğuna dair Ergenekon savcılarına ifade veren ve Kırıkkale cezaevinde müebbet hapis yatmakta olan Garih cinayeti hükümlüsü Yener Yermez´e, aynı cezaevinden ve inanılmaz şekilde cezaevi yetkililerin onayından geçen ´Görülmüştür´ damgalı ve Sabancı cinayeti faili Mustafa Duyar gibi Nurişler çetesince öldürüleceğini ima eden bir tehdit mektubu gönderilmesi olan bu faaliyetleri Kontrgerillacıları ele veriyor ve çok zor durumda olduklarını gösteriyor. Eskiden örtbas edilen bu girişimler de artık Cumhuriyet savcılarınca hemen koğuşturulmaya başlanıyor. Temizöz olayında da savcı, tanıklara yapılan bu baskı girişimlerini kayda aldırıp dava dosyasına eklemeyi ihmal etmedi.
Genelkurmay Başkanının açıkça eleştirdiği gizli tanıklara baskı yapılmasına şaşmamalı
Genelkurmay, Ergenekon ve Temizöz davalarına dolaylı baskı yapmaktan çekinmiyor ve vazgeçmiyor. Hakkında 9 kez müebbet hapis cezası istenen ve 8 aydır cezaevinde tutuklu bulunan Albay Cemal Temizöz halen görevinin başında tutuluyor. Genelkurmay´ın bu tavrı açık bir mesaj olarak algılanıyor ve ilk de değil. Yine bizzat Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ´un çok sayıda generalle birlikte düzenlediği basın toplantısında, Temizöz davasında tanıklık yapan gizli tanıkların güvenilmezliğini ilan eden açıklamaları, soruşturmayı yürüten savcılara eleştiri içeren ve sürmekte olan bir soruşturmaya açık müdahale niteliğinde skandal sözlerdi. Bu sözlerden sonra bu tanıklara baskı yapılmasına şaşırmamak gerekir.
Temizöz Davası Şemdinli´yi hatırlatıyor. Asker gözüyle Şemdinli´de ?sanık, iyi çocuk?tu, Temizöz´de ise ?tanık, kötü çocuk?
Temizöz hakkında davanın resmen açılmış olması bir yönüyle Şemdinli Davası´nı hatırlatıyor. Şu an Genelkurmay Başkanı olan İlker Başbuğ, İstanbul Poyrazköy´de araziye gömülü silahların ele geçirilmesi üzerine yaptığı basın toplantısında Ergenekon soruşturmasında Güneydoğu´da bazı gizli tanıkların tanıklık yapmasını eleştirerek, ?2. iddianamede Bingöl´de meydana gelen bir gizli tanığın ifadesi var. Kim bu tanık, ne kadar güvenilir? Bu tanığın orada suçlanan kişilerle organik ilişkisi yok. Sadece gizli tanık delil de yok.? demişti. Temizöz ve diğer olayların da dava konusu haline gelmesiyle birlikte Genelkurmay Başkanı Başbuğ´un soruşturma sürecine müdahale anlamına gelen bu açık eleştirisi büyük bir gaf olarak değerlendiriliyor. Hatırlanacağı üzere Şemdinli Olayı ertesinde dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt, Şemdinli sanığı astsubay Ali Kaya için ?tanırım iyi çocuktur? demişti. Bu sözlerinden hareketle astsubay ve diğerlerinin yüksek olasılıkla Büyükanıt´la birlikte emir-komuta zinciri içinde suça iştirak ettiğini öne süren Savcı Ferhat Sarıkaya, Büyükanıt´ı da iddianameye dahil etmişti.
(17 Eylül 2009, 10:40)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Ergenekon ve benzer davaları tanıkların güvenilmezliğini iddia ederek veya tehditle tanıklıktan vazgeçirerek etkisiz bırakma gayretleri
Cemal Temizöz iddianamesinin tamamı
Temizöz hakkında hazırlanan iddianame ve açılan dava haberimiz
Temizöz´le ilgili tüm manşetlerimiz
Askerlerin organize şekilde Ergenekon savcılarından delil kaçırmaları
Askerlerin soruşturmalara müdahalesi
Şemdinli Davası´nın askerlerce örtbas edilmesi
Karargah Evleri soruşturmasını yürüten askeri savcılara sahte evrak suçlaması
Karargah Evleri soruşturmasının askerlerce savsaklanması