Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal, sağlıkta uzantıları bulunan Kontrgerillacılar tarafından korunuyor mu? Ergenekon soruşturması kapsamında 17 Nisan´da tutuklanan ve aynı gün kalp rahatsızlığı iddiasıyla Kardiyoloji Enstitüsü´nde tedavi altına alınan Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal, 106 gündür hastanede. Alınan bilgilere göre Haberal, ´kalp ritmi düzensiz hale gelebilir, ciddi rahatsızlıkla karşı karşıya kalabilir´ gerekçesiyle taburcu edilmiyor. Ancak bu sürede tutuklu rektöre, kalbindeki ritim bozukluğunu ortadan kaldıracak herhangi bir girişimde bulunulmadığı belirtiliyor. Yetkililer uyuyor mu? Çapa Tıp Fakültesi ETÖ´cüler için kurtarılmış bölge mi? Rapor süresi haftalar önce dolduğu halde hastaneden çıkarılmayan Mehmet Haberal´ın kollandığı açıkça görülebiliyor. Kamuoyunda tutuklular arasında ayrım yapıldığı izlenimini veren ve bazı sanıklar için yasaların geçerli olup olmadığı sorusunu sorduran bu duruma yetkililerin ne zaman müdahale edeceği merakla bekleniyor. Mehmet Haberal bir çok profesörlerle birlikte 13 Nisan 2009 tarihinde gerçekleşen 12. dalga operasyonlarda gözaltına alınmış ve iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü´nün kurucu ve yöneticilerinden olmakla suçlanarak tutuklanmıştı. 4 gün sonra, 5 Ağustos 2009 tarihinde kabul/ret kararı verilecek olan 3. iddianamede Haberal´ın adının da yeraldığı tahmin ediliyor. Adı, Ergenekon Terör Örgütü´nce gerçekleştirilecek darbe sonrası kurulacak hükümetin başbakan adayı olarak da geçen Mehmet Haberal´ın tutuklanmasını protesto için Türkiye´nin çeşitli illerinden okul yöneticileri, illegal şekilde velilerinin iznini başka gerekçe göstererek aldıkları ilköğretim öğrencilerini Anıtkabir´de gösteri yapmak için toplayarak istismar etmekten çekinmemişti. Asıl gerekçeyi daha sonra öğrenen birçok veli ise bu durumu protesto ederek Milli Eğitim Müdürlüklerine şikayet dilekçeleri vermişti.
Darbe sonrasının olası başbakan adayına örgüt koruması
Ergenekon tutuklusu Mehmet Haberal, sağlıkta uzantıları bulunan Kontrgerillacılar tarafından korunuyor mu? Ergenekon soruşturması kapsamında 17 Nisan´da tutuklanan ve aynı gün kalp rahatsızlığı iddiasıyla Kardiyoloji Enstitüsü´nde tedavi altına alınan Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal, 106 gündür hastanede. Alınan bilgilere göre Haberal, ´kalp ritmi düzensiz hale gelebilir, ciddi rahatsızlıkla karşı karşıya kalabilir´ gerekçesiyle taburcu edilmiyor. Ancak bu sürede tutuklu rektöre, kalbindeki ritim bozukluğunu ortadan kaldıracak herhangi bir girişimde bulunulmadığı belirtiliyor.
Yetkililer uyuyor mu? İstanbul Üniversitesi ETÖ´cüler için kurtarılmış bölge mi?
Rapor süresi haftalar önce dolduğu halde hastaneden çıkarılmayan Mehmet Haberal´ın kollandığı açıkça görülebiliyor. Kamuoyunda tutuklular arasında ayrım yapıldığı izlenimini veren ve bazı sanıklar için yasaların geçerli olup olmadığı sorusunu sorduran bu duruma yetkililerin ne zaman müdahale edeceği merakla bekleniyor. Mehmet Haberal bir çok profesörlerle birlikte 13 Nisan 2009 tarihinde gerçekleşen 12. dalga operasyonlarda gözaltına alınmış ve iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü´nün kurucu ve yöneticilerinden olmakla suçlanarak tutuklanmıştı. 4 gün sonra, 5 Ağustos 2009 tarihinde kabul/ret kararı verilecek olan 3. iddianamede Haberal´ın adının da yeraldığı tahmin ediliyor. Adı, Ergenekon Terör Örgütü´nce gerçekleştirilecek darbe sonrası kurulacak hükümetin başbakan adayı olarak da geçen Mehmet Haberal´ın tutuklanmasını protesto için Türkiye´nin çeşitli illerinden okul yöneticileri, illegal şekilde velilerinin iznini başka gerekçe göstererek aldıkları ilköğretim öğrencilerini Anıtkabir´de gösteri yapmak için toplayarak istismar etmekten çekinmemişti. Asıl gerekçeyi daha sonra öğrenen birçok veli ise bu durumu protesto ederek Milli Eğitim Müdürlüklerine şikayet dilekçeleri vermişti. Haberal´ın adı AKP´nin yükselişini durdurmak için oluşturulması düşünülen ´yeni oluşum´ hareketinin seçimlerdeki başbakan adayı olarak dillendirilmişti. Haberal´ın adı 3´lü koalisyon döneminde Cumhurbaşkanı adayı olarak da geçmişti. Ancak Haberal´ın yerine Anayasa mahkemesi başkanı Necdet Sezer, Bülent Ecevit tarafından aday olarak gösterilmiş ve cumhurbaşkanı olarak seçilmişti.
İstanbul Üniversitesi Kardiyoloji Enstitüsü´nde tedavi altına alınan Ankara Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal, 106 gündür hastanede. Alınan bilgilere göre Haberal, ´kalp ritmi düzensiz hale gelebilir, ciddi rahatsızlıkla karşı karşıya kalabilir´ gerekçesiyle taburcu edilmiyor. Ancak bu sürede tutuklu rektöre, kalbindeki ritim bozukluğunu ortadan kaldıracak herhangi bir girişimde bulunulmadığı belirtiliyor. Bu tip hastalarda önce ilaç tedavisi uygulanıyor. Cevap alınamaması halinde kesin sonuca giden üst işlemler gerçekleştiriliyor. Elektrofizyolojik çalışma bunların başında geliyor. Bu yöntemle çoğu kez hızlı atma şeklinde çarpıntı yakınması olan hastalarda, kalbin içine ince teller yerleştiriliyor. Ritim bozuklukları radyo dalgaları ile noktasal enerji verilerek tedavi ediliyor. Hasta daha sonra yaşamına rahat bir şekilde devam ediyor. Hastanın durumu daha da ciddiyse vücuda implante edilebilir kardiyoverter-defibrilatör (ICD) cihazı takılıyor. İleri derecede ritim bozukluğunun sebep olabileceği ani ölümü önlemek için ve kalbi tekrar normal ritme döndürmek için şok vermek üzere tasarlanmış olan cihaz vücuda monte ediliyor. Alet kalbin aynen bir defibrilatör gibi normal dışı hızlı atımını durdurarak tekrar normal kalp ritmine dönmesini sağlıyor.
Levent Ersöz Ergenekon Terör Örgütü´nün karizmasını fena çizdi
Ergenekon Terör Örgütü iddiasıyla tutuklanmadan önce sağlık sorunları pek yaşamayan tutuklular tutuklanmayla birlikte hastalanmaya başlamışlardı. Başını Şener Eruygur´un çektiği bu tutuklular tutuksuz yargılanabilmek için kamuoyunun vicdanın yaralayacak girişimlerde bulunarak ortak mekan olarak GATA´da toplanarak tahliye olmayı başarmışlar ya da uzun süre cezaevi yerine hapishanede kalmayı sağlamışlar ve bu girişimler GATAKULLİ teriminin doğmasına neden olmuştu. Bu tutuklular içinde istihbaratçı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz şüphesiz en dikkat çekici olan kişi haline geldi. Cezaevinde neredeyse bir gece bile yatmadı dedirtecek şekilde Silivri Cezaevi´ne girer girmez rahatsızlanarak ambulansla çeşitli hastanelere doktor kontrolüne götürüldü. İlk girişiminde biraz dolambaçlı şekilde GATA´ya kapağı atmayı başaran Ersöz uzun tedavisinin ardından sağlığı düzelmiştir denildikten sonra getirildiği cezaevinde bir gece kalınca tekrar rahatsızlanarak Haseki Hastanesine kontrole götürülen Ersöz, burada saatlerce muayene edildikten ve ´sağlamdır´ tespitinden sonra tekrar Silivri Cezaevine geri getirildi. Ancak avukatının itirazları ve ´Ersöz intihar edebilir´ açıklaması şaşırttı. Ergenekon gözaltı dalgasında yakalanacağını haber alan istihbarat yöneticisi Ersöz, Rusya´ya kaçmış aylar sonra prostat tedavisi için gizlice geldiği Ankara´da kendisini uzun zamandır takip eden polisin nefes kesen bir operasyonuyla yakalanmıştı. Şerefli bir Türk subayından beklenmeyecek şekilde yurtdışına kaçması, Ersöz´ün suçluluğuna en büyük delillerden birini teşkil ettiği belirtiliyor.
Levent Ersöz: Biz başka türlü hastayız (gülüşmeler..)
Ergenekon davası sanıklarından emekli Tuğgeneral Levent Ersöz´ün eşi Muzaffer Ersöz ile GATA konulu neşeli sohbeti ses kaydı internete düşmüştü. ?Emekli tuğgeneral Levent Ersöz´ün ciddi bir sağlık problemi olmadan geldiği GATA´daki mutlu günlerinden bir enstantane? denilerek bir video paylaşım sitesine yüklenen ses kaydında, karı koca Ersöz´lerin Ergenekon soruşturma ve davasıyla dalga geçen aşağılayan ve hakaretler içeren sohbeti yeralıyordu. Ses kaydı, Bayan Ersöz´ün eşi Levent Ersöz´ün GATA´daki doktoruyla olan sohbetini de anlatıyordu. İlginç görüşmede Bayan Ersöz ?sen bizim kardeşimizsin, bizim açık veya kapalı zamana ihtiyacımız var. Açıkça söylüyorum dedim. Olay bu belli. Bizim zamana ihtiyacımız var yardımcı olun dedim. Zamanı uzatın? dediğini de anlatıyordu. Levent Ersöz, görüşmede ?biz normal hasta değiliz biz başka türlü hastayız. Ergenekon hastasıyız dediklerini de anlatıyor ve eşiyle aralarında gülüşüyorlardı.
Levent Ersöz, ikinci GATA girişiminden de sonuç alamadı
Geçen hafta GATA´daki kliniklerin ortak kararıyla Silivri Cezaevi´ne gönderilen Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, geri dönüş için her yolu deniyor. Ersöz, önceki gün geçirdiği rahatsızlıkları bahane ederek, Silivri Devlet Hastanesi´ne gitti. Burada bir süre kontrol altında tutuldu. Hastanede aynı anda üroloji ve kardiyoloji uzmanı olmadığı için Haseki Eğitim Araştırma Hastanesi´ne sevk edildi. Prostat ameliyatı olan ve kalp rahatsızlığı şikayeti bulunan Ersöz bazı test ve tahlillerden geçti. Bir süre üroloji kliniğinde kaldıktan sonra acil servise ve kalple alakalı bölümlerin bulunduğu binaya götürüldü. Ersöz´ün nakli onlarca jandarmanın korumasından ambulansla gerçekleştirildi. Jandarmanın basın mensuplarının görüntü almaması için hastane bölümlerine giden yolu kapatması sebebiyle kargaşa yaşandı. Kontrol sürecinde kocasını yalnız bırakmayan Ersöz´ün eşi Muzaffer Ersöz basın mensuplarına sert tepki gösterdi. Muzaffer Ersöz geçtiğimiz aylarda kocasının kendini aldattığını iddia ederek, intihar girişiminde bulunmuştu. Hastanede bir süre kontrol altında tutulan Levent Ersöz, Silivri Cezaevi´ne geri gönderildi. Ersöz´ün avukatı Ali Rıza Dizdar ise müvekkilinin kalbindeki damarlarda daralma ve prostat şikayeti bulunduğunu belirtirken, hastanede kalması gerektiğini savundu. Ocak ayında Ankara´da yakalanan Levent Ersöz, kalp ve prostat şikayetiyle uzun süre hastanelerde kalmıştı.
14 Ağustos 2009: Haberal´a cezaevi yolu göründü
Ergenekon sanığı Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal ve himayecilerine Adalet Bakanlığı´ndan kötü haber geldi. Adalet Bakanlığı, 118 gündür İstanbul Kardiyoloji Enstitüsü Hastanesi´nde yatan Mehmet Haberal´ı sağlık kuruluna gönderdi. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sağlık Kurulu´nun hazırlayacağı rapor doğrultusunda Haberal´ın cezaevine gönderilip gönderilmeyeceği belirlenecek. (Vakit)
Abdullah Harun
(01 Ağustos 2009), son güncel.: (14 Ağustos 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: