Başbakan Erdoğan'ın ofis ve konutuna dinleme cihazı konulmasıyla ilgili operasyonlarda gözaltına alınan 11 emniyet mensubu, emniyetteki ifade işlemlerinin tamamlanması sonrası Ankara Adliyesi'ne getirildi. Zanlıların sorgusu cumhuriyet savcılarınca yapılacak. Zanlılardan bazılarının poliste ifade vermeyi reddettiği öğrenildi. Öte yandan savcılığın Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan böceği yerleştiren kişileri tespit ettiği ileri sürülüyor. İlerleyen saatlerde savcılık sorgusundan detaylar da gelmeye başladı. Savcıya ilk ifade veren polis memuru Hurşit Gölbaşı oldu. Akşam saatlerinde 11 zanlıdan 5'i tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilirken aralarında emniyet müdürleri Zeki Bulut ve Mehmet Yüksel'in de bulunduğu 6 şüpheli ise serbest bırakıldı. Mahkeme diğer 5 şüpheliyi de serbest bıraktı. Bu şahıslar tutuksuz yargılanacaklar.
20.06.2014 14:42 Başbakan Erdoğan’ın ofisine ‘böcek’ diye tabir edilen dinleme cihazlarından koydukları iddiasıyla Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Yozgat ve Karabük’te yapılan operasyonlarda gözaltına alınan 11 emniyet mensubunun emniyet sorguları tamamlandı. Zanlılar sabah saatlerinde Adli Tıp Kurumu’na sağlık kontrolü için çıkarılmalarının ardından Ankara Adliyesi’ne getirildi. Zanlıların ilerleyen saatlerde savcılık sorgularının yapılması bekleniyor.
SORUŞTURMA KRİZİ
Böcek soruşturmasında zanlı konumundaki 11 koruma polisinin adliyeye sevki öncesi emniyette sorgu krizi yaşandığı iddia ediliyor. Bazı korumaların polise ifade vermeyi reddettiği belirtiliyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisinde bulunan “böcek” ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve TEM’de 4 gün sorgulanan aralarında eski Koruma Müdüre Zeki Bulut ile eski Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel’in de bulunduğu 11 koruma polisi Adliye’ye sevk edildi.
“Casusluk” suçlamasıyla yürütülen soruşturma kapsamında adliyeye getirilen şüpheliler, Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli cumhuriyet savcılarına ifade verecek.
Terörle Mücadele Şubesi’nde (TEM) 4 gün sorgulanan şüphelilerden Koruma Müdürü Zeki Bulut ile eski Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel’e “böceklerin konulmasında haberiniz var mıydı?”, “Böcek bulunmasının ardından nasıl bir işlem yaptınız?” şeklinde sorular yöneltilirken, diğer 9 korumaya ise “böceği siz mi koydunuz” şeklinde sorular yöneltildiği öğrenildi.
Ancak sorgulama yapan TEM polisi soruşturma dosyasını şüpheli korumalar ve avukatlarıyla paylaşmayınca kriz çıktı. Bazı avukatlar ve müvekkilleri ifade vermeyi reddederek emniyette susma haklarını kullandı. TEM’de susma hakkını kullanıp ifade vermeyen üç koruma polisinin savcılığa ifade vereceği öğrenildi. Müvekkil avukatları TEM’de müvekkillerinin terör örgütü üyesi muamalesi gördüğünü iddia ederek “Kendileri de ne soracağını bilmiyor. Dosyanın içeriğini bizimle paylaşmıyorlar. Psikolojik baskı uygulanarak bir nevi itirafçı bulmaya çalışıyorlar” iddiasında bulundu.
İŞTE SAVCIYA VERİLEN İLK İFADE
Saat: 16.54 - Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında savcıya ilk ifade veren polis memuru Hurşit Gölbaşı oldu.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Keçiören’deki konutu ve Başbakanlık çalışma ofisinde 2011 yılında bulunan böcekle ilgili yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 11 kişi sabah saat 9.30’da (20 Haziran 2014) adliyeye sevk edildi. Sağlık kontrolünün ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Bürosunda görev yapan savcılar tarafından ortak bir şekilde ifadeler alınmaya başlandı. Şüphelilerin büyük bir kısmının emniyette susma hakkını kullandığı öğrenildi. Sabah adliyede savcıya ilk ifade veren ise polis memuru Hurşit Gölbaşı oldu.
Gölbaşı ifadesinde şunları anlattı:
“15 Haziran 2014 tarihinde Emniyette vermiş olduğum savunmayı aynen tekrar ediyorum. Ben 2010 yılı Temmuz ayından bugüne kadar Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığında polis memuru olarak görev yapıyorum. Buraya atanmadan 15 gün kadar önce İstanbul Çevik Kuvvette görev yapmıştım. Ben polis okulunda öğrenciyken koruma daire başkanlığında görev yapmak üzere seçilmiştim. Başbakanlık Koruma Daire Başkanlığında çalışmaya başlayınca ilk önce kısa bir süre Ak Parti Genel Merkezinde resmi üniformalı nöbetçi olarak görev yaptım. Daha sonra güvenlik sistemleri büro amirliğinde görev yapmaya başladım. Bu büroda 2011 Temmuz ayından kadar 2012 Mayıs ayının başına kadar teknik kısımda görev yaptım. Teknik kısımda çalışırken Başbakanlıkta bilgisayarların bakımı, jammer cihazların arızalarının giderilmesi için firma ile görüşülmesi hususunda görev yaptım. Ben bu görev sırasında amirim Serhat Demir’in talimatı doğrultusunda jammer cihazların bakım ve onarımı,
'Firmalarla görüşme yaptım'
Başbakan otobüsünün zırhlanması , Başbakanın kalacağı otellerin çevresinin güvenliği için kamera temini hususlarında, ÜLKEM , ATI firmaları ile görüşmeler yaptım. O dönemde böcek tarama faaliyetlerinde büromuz personelleri Harun Yavuz ve Seyit Saydam görevliydiler, çalışmalarında MS300 ve HAWK cihazlarını kullanıyorlardı. Bu cihazların tamiri ile ilgili görev bu kişilere aitti. Arama tarama faaliyetlerinde çoğunlukla Harun Yavuz ve Seyit Saydam gidiyorlardı. Bu iki arkadaştan birinin mazeretinin olduğu dönemlerde Serhat Demir’in talimatıyla ben ve büroda çalışan diğer arkadaşlarda arama tarama faaliyetlerine katıldılar.
'Resmi konuta az gittim'
Ben şu an net hatırlamıyorum ancak 2011 Kasım ayı ile 2012 yılı Ocak ayı arasında Başbakanın özel ikametindeki ve resmi konutundaki aramalara katıldım. Her iki yere kaç kez gittiğimi hatırlamıyorum. Çünkü özel ikamete zaman zaman yeni mobilyalar alınıyordu ve teras kat inşaatı vardı. Bu yüzden defalarca arama tarama faaliyetleri gerçekleştirilmiştir. Ben bu nedenle özel konuta kaç kez gittiğimi hatırlamıyorum. Resmi konuta ise daha az gittim.
'Amirimin sözlü talimatı ile aramalara katıldım'
Dolmabahçe’deki çalışma ofisine jammer ile alakalı çalışma yapmak için diğer ekip arkadaşlarımızla gittim, ancak orada arama çalışmalarına katılmadım. Ben asıl görevim arama tarama çalışmaları olmadığından, Serhat Demir amirimin sözlü talimatı gereğince arama faaliyetlerine katılmıştım. Katıldığım aramalarda ben HAWK cihazını tutuyordum. Bu cihaz basit bir cihazdır. Elektrik metal gibi şeylere dahi tepki vermektedir. Ben sinyal aldığımda diğer arkadaşı çağırıyordum o da MS300 ile kontrol yapardı. 2012 yılı Ocak ayı öncesindeki aramalarda düzenli olarak tutanak tutulmazdı.
Arama tarama faaliyetleri bittikten sonra ek bir tutanak tutulduğunu görmedim. Sorumluların tutup tutmadığını da bilmiyorum. 2012 yılı Ocak ayından itibaren ise, arama tarama faaliyetlerinde mutlaka ne zaman, nereye ve kim tarafından gidildiğine dair tutanak tutuldu.
'Çanta jammerları nizamiyeye bıraktım'
Ben Başbakanlık Resmi Konuttaki ve Özel Konuttaki 2011 yılı Kasım ayı ile 2011 Ocak ayı arasındaki arama tarama faaliyetlerinde Harun Yavuz, Seyit Saydam ve İbrahim Sarı ile görev aldık. 4 kişi birlikte arama yapmadık Harun Yavuz ve Seyit Saydam’dan biri bulunmazsa biz aramaya katılıyorduk. Araç şoförü olarak Harun Yavuz ve Seyit Saydam’ın arama tarama faaliyetlerine götürdüğüm olmuştur. Ancak bu arama tarama faaliyetlerine bizzat katılmadım. Ben Ekrem Türkmenoğlu isimli polis memuru ile hiçbir zaman yüz yüze görüşmedim. Ekrem Türkmenoğlu çanta jammer cihazlarının bakımı ile ilgili görev yapıyordu. Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı ile bağlantıyı Serhat Demir sağlıyordu ve bana Ali abi olarak belirttiği bir kişi ile görüştüğünü, çanta jammerları İstihbarat Daire Başkanlığına bırakmam gerektiğini söylüyordu. Ben de bunun üzerine Ekrem Türkmenoğlu’nu arayarak, cihazları ne zaman getirebileceğimi soruyor ve onun dediği zaman diliminde cihazları İstihbarat Daire Başkanlığına götürerek, nizamiyeye bırakıyordum.
'Katıldığım arama tarihlerini hatırlamıyorum'
Ekrem Türkmenoğlu’nu orada bile görmedim. Kendisi ile hiç yüz yüze görüşmedim. Telefonda da çanta jammer arızası dışında görüşme yapmadım. Ben Başbakanlık Resmi ve Özel konuttaki aramalara katıldığım net tarihi hatırlayamadığımdan 2.12.2011 tarihinde arama tarama faaliyetlerinde görev alıp almadığımı hatırlamıyorum.
'Serhat amirim beni sevmiyordu'
Ben THOR, İNCA, OMEGA, LOKE marka frekans alıcısı temin etmedim. Bu cihazların başkaları tarafından alınıp alınmadığına dair herhangi bir ilgim yoktur. Bu cihazların isimlerini ilk kez duyuyorum. Başbakanın Resmi ve Özel Konutuna böcek konulması olaylarını yazılı ve görsel basından öğrendim. Kurum içerisinde bu konuda hiçbir kimseden herhangi bir şey duymadım. Serhat Demir isimli büro amiri nedenini bilmediğim bir şekilde beni sevmediğinden 2012 yılı Mayıs ayında beni bürodan bakan ikametine resmi nöbete göndermişti. Serhat Demir’in bu bürodan gönderilmesinden sonra 2013 yılı Ocak ayında yeniden güvenlik sistemleri ve teknik şube müdürlüğünde kamera izleme görevlisi olarak görev yapmaktayım. Benim olayla herhangi bir ilgim yoktur. Herhangi bir örgütle de ilgim yoktur. Suçlamaları kabul etmiyorum.”
Emniyette kötü muamele iddiası
Şüphelilerin gözaltında bulunduğu 3 gün süre içerisinde kötü muameleye maruz kaldıkları iddia edildi. Şüphelilerin avukatı Mehmet Sürer, “gözaltında bulundukları sürede tutuldukları nezarethanede kendilerine 1,2,3 gibi rakamlar verildi. İsimleri ile hitap etmek yerine kendilerine “5 numara, 6 numara” gibi seslendi. Tuvalet ihtiyaçları dahi sıralama ve saatlerle yapıldı. Yemek sadece sabah akşam verilirken, doktor muayenesine dahi kelepçe ile götürüldüler. Biz bu durum hakkında yargı mercilerine başvurarak gerekli şikayetleri yapacağız” dedi.
Sorguda fenalaştı
Öte yandan, avukat Sürer gözaltına alınan şüpheliler arasında bulunan Ahmet Türer ile ilgili olarak “Kendisinin Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunda ismi dahi yok. İfadesine başvurulmamış. Olayla alakası yok. Daha öncede savcılığın kendisine yönelik bir suçlama olmadığı konusundaki açıklaması basına yansımıştı. Nasıl olaya dahil edildiğini anlamadık” dedi. Ahmet Türer’in dün gece emniyetteki sorgusu sırasında özgeçmişini anlattıktan sonra rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldığı, döndüğünde de ifadeye devam edemeyeceği için susma hakkını kullandığı belirtildi. Emniyetteki sorgular sırasında tartışmalar yaşandığı da aktarıldı.
------------------------------------------------------------------------------
6 KİŞİ SERBEST, 5 TUTUKLAMA TALEBİ
Saat: 19.15 - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisine "böcek" tabir edilen dinleme cihazı konulmasıyla ilgili yürütülen soruşturma kapsamında savcılıkça sorgulanan 11 Emniyet mensubu şüpheliden 5'i tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilirken, 6'sı serbest bırakıldı.
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince bu sabah adliyeye getirilen zanlıların savcılık ifadeleri tamamlandı. Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin, şüphelilerden Ali Özdoğan, Sedat Zavar, Ahmet Türer, Enes Çiğci ve İlker Usta'yı tutuklama talebiyle mahkemeye sevk etti.
Eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel ve Başbakan Erdoğan'ın eski Koruma Müdürü Zeki Bulut ile İbrahim Sarı, Hurşit Gölbaşı, Harun Yavuz ve Seyit Saydam ise serbest bırakıldı.
Şüphelilerin ifadelerini, Savcı Çetin'in yanı sıra Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosunda görevli diğer savcılar da aldı. (AA)
O 5 KİŞİ DE SERBEST
Mahkeme sorguladığı diğer 5 kişi ise denetimli serbestlik kapsamında tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Bu kişiler Pazartesi ve Cuma günleri kayıtlı bulundukları karakollara giderek imza verecekler.
3 GİZLİ TANIK
Soruşturmada ayrıca 3 gizli tanık bulunduğu öğrenildi. Gizli tanıkların, frekansların satın alındığı şirketlerin sahipleri olduğu bildirildi. Şirket sahiplerinin, Başbakanlık adına kendileri ile irtibata geçen kişilerin isimlerini Savcılığa verdikleri belirtildi.
------------------------------------------------------------------------------
BÖCEĞİ KOYAN İSİM TESPİT EDİLDİ
Öte yandan savcılığın Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan böceği yerleştiren kişileri tespit ettiği ileri sürülüyor. Başsavcılık kaynakları, 'Böceği gözaltına alınan 11 kişiden biri yerleştirdi' bilgisini verdi, ancak ismi açıklamadı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazları ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı önceki gün operasyon düğmesine basmıştı. Soruşturma kapsamında eski Başbakanlık Koruma Daire Başkanı Mehmet Yüksel ve eski Başbakanlık Koruma Müdürü Zeki Bulut'un da aralarında bulunduğu 11 kişi gözaltına alınmıştı.
Başsavcılık kaynaklarından edinilen bilgiye göre operasyon dinleme cihazını ofise koyan kişinin tespit edilmesinden sonra başlatıldı. Başsavcılık kaynakları, 'Böceği gözaltına alınan 11 kişiden biri yerleştirdi' bilgisini verdi, ancak ismi açıklamadı.
Bu arada, yurtdışında bulunduğu için gözaltına alınamayan Emniyet Müdürü Serhat Demir'in yurtdışına görevli olarak gittiği ancak görev süresinin sona ermesinin ardından Türkiye'ye dönmediği belirtildi. Görev süresinin sonunda rapor alan, ancak rapor süresinden sonra da 10 gün mazeretsiz işe gelmeyen Demir'in istifa etmiş sayıldığı kaydedildi.
İFADE İŞLEMİ SÜRÜYOR
Şüphelilerin Ankara Terörle Mücadele Şubesi'ndeki ifade işlemleri devam ediyor. İfadelerinin ardından savcılığa sevk edilecek şüpheliler, Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin'e ifade verecek.
CEP SİNYALLERİ DE DOSYADA
Böcek soruşturması kapsamında gözaltına alınanların cep telefonu sinyallerinin de dosyada yer aldığı belirtildi. Başbakanlık Teftiş Kurulu'nun da raporunda yer alan HTS kaydı ile (cep telefonu sinyal kayıtları ve arama bilgisi) polislerin irtibatlarının tespit edildiği öne sürüldü.
'KORUMALARDAN HABERSİZ KUŞ UÇMAZ'
Merhum Bülent Ecevit'in koruması olan eski milletvekili Recai Birgün, Başbakan Erdoğan'ın ofisinde bulunan böcekle ilgili ve koruma sistemi hakkında konuştu. Birgün şöyle dedi: 'Bazı insanların bağlı olduğu kişiler olabilir. Bağlı oldukları kişiler bu tarz insanlara ülkeye hizmet bilincini aşılar. Milli değerlerle motive ederler. Böcek yerleştirme tarzı işleri en yakınınızdakiler yapar. Korumalardan habersiz hiçbir şey olamaz. Herkes her şeyi bilmek zorunda değildir ama bir ya da iki kişiden habersiz kuş uçmaz. İşi yaptıracağın kişiyi iki şeyle motive edersin; birincisi ülkeye hizmet, ikincisi de mal ve mülk.'
İŞTE BAŞBAKAN'IN OFİSİNDEN ÇIKAN BÖCEK
Diğer taraftan Başbakan Erdoğan'ın çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazı da (böcek) ilk kez görüntülendi. Dinleme cihazının bugüne kadar görülen cihazlardan oldukça farklı olduğu ifade edildi.
Ankara'daki konutu ve çalışma ofisinde bulunan dinleme cihazına ilişkin soruşturma kapsamında Başbakan Erdoğan'ın koruma müdürlüğünü yapan isimler de dahil 11 kişi gözaltına alınırken, soruşturmayı yürüten Savcı Durak Çetin'in dosyasında yer alan en önemli delil de ortaya çıktı.
Başbakan Erdoğan'ın ofisinden çıkan böcek bugüne kadar basında yer alan cihazlardan çok farklı. MİT'in bulduğu ve savcılığın talebi üzerine Adli Emanet'e gönderdiği böcek, çok girişli prizlerden çıkarıldı. Cihazda mikrofon, sesin dışarı yansıtılmasını sağlayan verici ve enerji kaynağı için adaptör bulunuyor. Adaptör bölümünde cihazın menşei ve kimliğini açıklayan bir çip yer alıyor. Uzaktan kumanda ile yönetilebilen böceklerle yapılan dinlemenin nereye düştüğü ve kaydedildiği ise belirlenemedi. Böceğin üstünde yer alan silikonun "yaşlanma süresi"nden cihazların 1 ay boyunca dinleme amaçlı olarak aktif tutulduğu tespit edildi.
'FIRSAT OPERASYONU'
Başbakanlık Teftiş Kurulu raporuna göre; Erdoğan'ın evindeki çalışma odasında ve Başbakanlık Resmi Konutu'ndaki odada yapılan taramalarda tespit edilen böceklerin ikisi de aynı özelliklere sahip. Raporda, cihazların son operasyonda gözaltına alınan korumalardan bazıları tarafından konulduğu şüphesine yer vermişti. Raporda "Keçiören ikametgâhta 25 Kasım 2011 tarihinde ve 7-8 Aralık 2011 tarihleri arasında; Resmi Konut'ta ise 24 Kasım, 14 Aralık ve 20 Aralık 2011 tarihlerinde arama/tarama faaliyeti ve jammer testi esnasında bir ‘fırsat operasyonu' şeklinde dinleme cihazlarını yerleştirdikleri, bilerek ve isteyerek bu faaliyet içerisinde yer aldıkları düşünülmektedir" denilmişti.
'Dinlenemez'
Mete Yarar-Güvenlik Politikaları Uzmanı: Başbakanlık gibi yüksek korunaklı yerler bu kadar basit bir aparatla dinlenemez. Başbakanlık gibi yerler sabah akşam mühürlenir ve tarama yapılır. Bu taramalarda frekans yayan bu tarz cihazların bulunması gerekirdi. Bu cihazda bir mantık hatası var. Prize monte edildiyse verici konulması gerekmez. Ancak bunda verici de var. Başbakanlık gibi yüksek korunaklı yerlerde jammerlar, sinyal kesiciler devreye girdiğinde bu cihaz dinleme yapamaz. Bu cihazın sinyal çıkışı varsa sinyal girişinin de bulunması ve dinlemenin nerede yapıldığının tespiti gerekirdi.
'Böyle değildi'
Mahir Kaynak-Eski MİT personeli: Biz görevdeyken dinlemede geri bir teknoloji kullanılıyordu. Dinleme yaptığımız yerden radyo frekansıyla dinlemeyi dışarıdaki bir otomobile gönderirdik. Evde otururken kapıdaki araba alıcı durumunda olurdu. O zaman küçük böcek yoktu. El kadar alet vardı.
(20 Haziran 2014, 14:42), son güncel.: (20 Haziran 2014, 16:54)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: