HSYK üyesi Teoman Gökçe dün istifa etmiş, 2bin kişiyi aşkın atamanın yer aldığı yeni kararname kamuoyuna açıklanmadan hemen önce gelen istifa gündemi sarsmıştı. Yazılı bir açıklama da yapan Gökçe, hükümete yönelik geniş çaplı eleştiriler yöneltmişti. 17 Aralık soruşturmaları sonrası hükümetin HSYK'ya ve yargıya yönelik tasarruflarına tepki gösteren Gökçe, durumun düzeleceğine dair ümidini tamamen kaybettiği için istifa yolunu seçtiğini belirtmişti. Gökçe'nin istifasına içeriği en dolgun ve anlamlı tepki yine bir hukukçudan geldi.
12.06.2014 16:41 HSYK Birinci Daire Üyesi Dr. Teoman Gökçe, yargıda 15 Ocak'ta Adalet Bakanı'nın teklifiyle hukuka aykırı atamalar yapıldığını belirterek görevinden istifa etti. Yazılı bir basın açıklaması da yapan Gökçe, "Çarşamba günü görüşmeleri tamamlanan Türk yargı tarihine "Kıyım Kararnamesi" olarak geçecek 2014 yılı yaz kararnamesi ile 16 Ocak'tan sonra çıkarılan kararnamelere benzer fakat onlara göre, daha hukuksuz, daha ilkesiz ve daha tutarsız atamalar gerçekleştirilmiştir" dedi.
Açıklamasından da (1) görüldüğü gibi Gökçe, 17-25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrasında hâkim ve savcıların görev yeri değişikliğine ilişkin HSYK 1. Dairesi tarafından alınan kararlara muhalif kalmıştı. Gökçe, muhalefet şerhlerinde atamaların zamanlamasına dikkat çekmiş, o dönemde yerleri değiştirilen hâkim ve savcıların talepleri olmadığını ve haklarında soruşturma bulunmadığını belirtilerek, yapılan değişikliklerin hukuka aykırı olduğunu dile getirmişti. Kamuoyu Gökçe'yi, HSYK'daki "toplantı boykotları" sırasında tanımıştı. Gökçe'nin diğer üyelere "Toplantıya gelmeyin" diye mesaj attığı iddia edilmişti.
İSTİFA EDEN ÜYENİN YERİNE ATAMA YAPILDI
Dün istifa eden Teoman Gökçe'nin yerine Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekili Harun Kodalak'ın getirildiği ileri sürülüyor. Kodalak'ın adı, Deniz Feneri soruşturmasında 'örgüt yok' kararı vermesiyle kamuoyunun gündemine gelmişti. Harun Kodalak ayrıca Almanya'daki Deniz Feneri e.V davası kapsamında bazı isimleri sorgulamak üzere Türkiye'ye gelmek isteyen Alman savcılara izin vermemişti.
'TEOMAN; SEN ‘DİNLEMELERİ’ İZAH ET BEN DE ATAMALARI İZAH EDEYİM!'
HSYK 1. Daire üyesi Teoman Gökçe'nin atama kararnamesine tepki için istifasına içeriği en dolgun ve anlamlı tepki yine bir hukukçudan geldi. Yeni Akit gazetesinin aynı zamanda avukatı da olan hukukçu yazarı Avukat Ali İhsan Karahasanoğlu yazısında istifa eden eski HSYK üyesi Teoman Gökçe'yi adeta yerden yere vurdu. Karahasanoğlu'nun Yeni Akit'te bugün yayınlanan yazısı aynen şu şekilde:
"Teoman istifa etmiş.. “Kim ki Teoman” diye soracaksınız. Kamuoyunun tanıdığı şarkıcı Teoman olacak değil ya.. Şarkıcı Teoman, yeterince reklamını yapmış. Benim bahsettiğim; kendisini kamuoyuna tanıtmak isteyen Teoman! Tam adı soyadı, Teoman Gökçe.. HSYK 1. Daire üyesi imiş. “Meşhur olmanın tam zamanı” demiş ve maddeler halinde sıraladığı gerekçeler eşliğinde, istifayı basmış. Neymiş gerekçesi?
Teoman, gerekçeden önce, uzun uzun, HSYK değişikliğini anlatmış. HSYK değişikliğinin nasıl yapıldığını okurken, sandım ki Samanyolu Haber’de Mahmut Akpınar ile İhsan Yılmaz’ı dinliyorum. O kadar şablon.. O kadar kurgu cümleler.. “Millet iradesi ile oluşan HSYK” imiş de.. “Daha çok özgürlük amacı ile yola çıkılmış” da..
Eeee? Ne yapalım yani? Millet iradesi ile HSYK’nın yapısı değiştirildi diye.. İstediğiniz hukuksuzluğa imza atacaksınız, biz de sizi seyir mi edeceğiz?
Girişin hemen sonrasında, “Ancak; 17 Aralık 2013 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılmış olan yolsuzluk ve rüşvet soruşturmaları sonrasında yapılan yasal değişiklikler..” diye başlayan cümleyi okuyunca.. Tamam dedim.. Teoman’ın derdi, paralel yapıya teslim olan hakim-savcıları korumak!
Yoksa.. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı çıktı açıkladı: “Benim haberim yok. Benden gizli soruşturma yürütmüşler.. Bu nasıl olur?” Ama bu açıklamanın üzerinden 6 ay geçmiş iken..
Dünyadan habersiz Teoman, diyor ki: “İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan..” Dakika bir.. Gol bir.. Başsavcılık “Haberim yok” diyor. HSYK üyesi yapılan Teoman, “Başsavcılığın başlattığı” diyor.. Tamam mı, Teoman..
Devam ediyor Teoman: “Kararname dönemi olmamasına rağmen, gerek Hâkimler ve Cumhuriyet Savcıları Hakkında Uygulanacak Atama-Nakil Yönetmeliği’ne, gerek mevcut gerekse önceki HSYK’nın yerleşik uygulamalarına ve prensip kararlarına çok açık bir şekilde aykırılıklar içeren dört ayrı kararname çıkarılarak..”
Yerleşik uygulamalara uygun kararlar alınmasını istiyormuş Teoman.. Eyvallah.. Sen 17 Aralık’ta yerleşik kurallara uygun soruşturmalar yapıldığını ispat et, biz de yerleşik kurallara uygun atamalar için seninle birlik olalım Teoman.
Buyur söyle Teoman: Türkiye Cumhuriyeti hukuk sisteminde, Başbakan ile Adalet Bakanı’nın telefon konuşmasının dinlenmesinin yapılabileceğine dair küçücük bir ihtimali barındıran bir hukuk kuralı kırıntısı göster bana.. Hani konuşmanın montajlanmasını falan es geçiyorum. Farzedelim, yayınlanan kaset, montaj yapılmamış bir kaset olsun.. Hangi anayasa kuralında, hangi kanunda, “Adalet Bakanı ile Başbakan’ın telefon konuşması dinlenebilir” diyor. Sen bunu göster.. Ben de sana, o hakim ve savcıların bir gün Fizan’a, ertesi günü Hizan’a gönderilmesinin doğru olmadığını söyleyeyim..
Sadece dinlemekle kalmamış paralelciler.. Nasıl olsa iktidar devrilecek düşüncesi ile.. Kendilerinin suç delili olan kaseti, internete de koymuşlar..
Haydi Teoman.. Adalet Bakanı ile Başbakan’ın telefon konuşmasının internete konulduğunu gösteren bir yerleşik uygulama göster bana.. Ben de sana destek vereyim, “Ayıptır. Üç ay önce yerini değiştirdiğiniz savcının yerini bir daha mı değiştireceksiniz” diyeyim..
Bana bir tanecik örnek göster Teoman. İster İnönü’den. İster Demirel’den. İster Turgut Özal’dan.. İster Mesut Yılmaz’dan.. İster Çiller’den. İster Ecevit’ten.. Bu başbakanlardan bir tanesinin, bakanı ile yaptığı konuşmanın dinlenip, medyaya verildiğini göster.. Seninle birlik olayım..
Gösteremiyorsan.. O hakim ve savcılar, bugün Edirne’ye, yarın Hakkari’ye, öbürsü gün de Zonguldak’a atanacaktır, Teoman Bey.. Hiç kızmak yok, gücenmek yok..
“Mazeret ve disiplin halleri dışında hiçbir şekilde 2 yıldan önce atama yapılması mümkün değil iken, bulundukları yerlerde iki yılını doldurmayan 150’ye yakın hâkim ve Cumhuriyet savcısının görev yerleri değiştirilmiştir” diyorsun da.. “Çok büyük ve gizli bir yapı söz konusu olması hariç, kişilerin üç aydan fazla telefonlarının dinlenemeyeceği”nden hiç bahsetmiyorsun, Teoman!
Ne yapacaktı devlet? “Boşveeer.. Kanun da ne imiş? Verdim işte dinleme kararını. Verdim ve kanundaki yasağa rağmen bir daha uzattım. Bir daha uzattım. Üç ay sonra, bir daha uzatacağım” diyen hakim ve savcıyı, ne yapacağız, Teoman? “Hay ellerine kurban.. Ne güzel imzalamışsınız o uzatma kararlarını.. Kanun 3 ay demiş, siz 3 yıl dinlemişsiniz. Helal olsun size.. Yaratan’ınıza kurban..” mı diyeceğiz? “Pensilvanya’ya bağlılığını sunan her yargı mensubunun, başımızın üstünde yeri vardır” deyip, onları tepemizde mi taşıyacağız Teoman?"
------------------------------------------------------------------------------
'1. DAİRE'DEN İSTİFA ETTİ, HSYK'DAN DEĞİL' İDDİASI
13.06.2014 11:15 Yeni Akit yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, HSYK üyesi Teoman Gökçe'nin istifasına tepkisini bugünkü yazısında da sürdürdü. Karahasanoğlu, istifa olayında gündeme gelen bir tuhaf iddiayı da ele alarak sert tepki gösterdi. Karahasanoğlu'nun Yeni Akit'te bugün yayınlanan yazısı aynen şu şekilde:
"Teoman gümbürtüye gitti!.. Tam ses getirecek bir “istifa”ya imza atmıştı.. Gazeteler manşetlerini, onunla süsleyecekti.. Televizyonlar birinci haberini ona ayıracaktı.. Gazeteciler röportaj için sıraya gireceklerdi.. “Yaz kararnamesi değil, kıyım kararnamesi” deyip, istifayı basmıştı. Meşhur olacaktı, Teoman.. HSYK 1. Daire üyesi Teoman Gökçe..
Ama, dünya konjonktürü böyledir.. Aniden yaşanan gelişmeler.. Gündemi alt-üst eder.. Manşetlik konular, iki satırlık yer bulamaz, gazetelerde.. Bazen de, iki satırlık hikayeden açıklamalar, gündem yokluğundan manşet olur.. Teoman da, bu tecrübesizliğin mağduriyetini yaşadı.. İstedi ki, “yaz kararnamesi” daha açıklanmadan.. “Kıyım kararnamesi” deyip, dikkatleri üzerine çeksin.
Ama ani gelişmeler yaşandı. Musul Konsolosluğumuz IŞİD mensuplarınca işgal edildi. Konsolosluk çalışanları rehin alındı.. Türkiye bu konuya kilitlendi..
Kimse duymadı, Teoman’ın istifa ettiğini.. Kimse sayfasında yer vermedi, Teoman’ın istifasına.. Teoman da, istifa ettiği ile kaldı.
Şimdi çevresindekiler diyormuş ki: “Teoman HSYK’dan istifa etmedi.. HSYK 1. Dairesi’nden istifa etti!” Böylece, HSYK üyeliğini devam ettirmek istermiş, Teoman..
Bu mümkün mü? Mümkün değil. Mümkün olsa idi.. Yani, üyeler istifa ettiklerinde, sadece görev yaptıkları daireden istifa etmiş sayılsalardı.. HSYK’dan tümü ile ayrılmaları gerekmiyor olsaydı.. Şöyle yapardı, üyeler..
1. Daire’de mi görevlendirildi bir üye... “1. Daire üyeliğinden istifa ettim” der.. Ardından o üye, 2. Daire’de görevlendirilir.. Üye, “Ben 2. Daire’den de istifa ediyorum” der.. O zaman ne olur? 3. Daire kalır.. “Hah işte bu oldu” der.. 3. Daire üyesi olarak çalışmaya devam eder.
Böylece ne yapmış olur? Hangi dairede çalışacağını, üye kendisi belirlemiş olur.. Varsın; hangi dairede çalışacağına, aslında kendisinin karar vermesi kanunen mümkün olmasın.. Varsın, böyle keyfilik, kralda bile olmasın.. Hukukçu ya, HSYK üyeleri.. Kanunları böyle delip, geçsinler.. Gerisini de, garibanlar düşünsün!
Bilmiyorum, dünyanın herhangi bir yerinde var mıdır, böyle üç kuruşa beş köfte! HSYK, sizin babanızın oyuncakçı dükkanı mı, arkadaşlar? İstifa edeceksiniz. Sonra da, “Ben daireden istifa ettim, kuruldan etmedim” diyeceksiniz.. Nerde yazıyor bu uyanıklık?.. Verin adresini, biz de görünelim oraya, bir defa.. Ama sakın, Pensilvanya olmasın.. Buralardan bir yer gösterin.. Bizde himmet parası yok.. Sizler gibi haftada iki defa Pensilvanya yapacak imkan yok!
İSTİFA TEVİLİNİN NEDENİ BU MU?
Aklıma gelmiyor değil.. İstifanın yeterince medyada yer bulamaması bir ihtimal ama.. Teoman’ın istifadan çarketmesinin arkasında, IŞİD’in baskını üzerine yaşanan gelişmeler de olabilir, hani! Öyle ya.. IŞİD baskını sonrasında, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Genelkurmay Başkanı, MİT Müsteşarı, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Çankaya Köşkü’nde bir araya gelmişler.. Haritaları masaya sermiş, durum değerlendirmesi yapmışlar.. Kimbilir, paralelciler, belki bu toplantıyı da dinlemişlerdir.. Şimdi ilk fırsatta, internete sızdırmanın hesaplarını yapıyorlardır.. Dinleme için, nöbetçi bir hakimimizden karar da çıkartmış olabilirler.. Ses kayıtlarını internete verdiklerinde, HSYK ilgili hakim için kararname çıkartmak istediğinde.. Teoman Gökçe’nin muhalefet oyuna ihtiyaç olabilir.. Dolayısı ile ne yapmalı? Verilen istifayı, tevil etmeli.. “Ben HSYK’dan değil, 1. Daire’den istifa ettim” demeli.. Yoksa.. Paralelcileri orada kim koruyacak?
Bu ihtimal için, “Olmaz” mı diyorsunuz? Niye ki?. Bu Teoman değil mi; “3 ay önce bir başka yere yollanan hakimlerin, şimdi bir daha yerleri değiştiriliyor” diyen?. Önceki görevlendirmenin “tedbiren ve geçici” olduğunu bilmiyormuş gibi yapan! Ne dersin Teoman? Paralel medya, senin beklediğin kadar yer vermedi ama.. Bak; iki gündür biz, seni konu ediyoruz bu köşede.. Buyrun, misafirimiz olun sayfamıza.. Nedir gerçek sıkıntınız, öğrenelim.. Sıkıntınız hakim ve savcıların görevlerini hakkıyla yapamayacakları endişesi mi? Artık Başbakan’ın telefonlarının dinlenebileceği kararları verecek hakim bulunamayacağı endişesi mi?"
Paralel yapının HSYK uzantıları manşetlerimiz
(1) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=6021
(12 Haziran 2014, 16:41), son güncel.: (13 Haziran 2014, 11:15)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: