Türkiye'yi sarsan, TİB'deki 'casusluk' incelemesinde ortaya çıkan dinleme listesinde, milli projeler üzerinde çalışan kurum yetkililerinin isimleri dikkati çekiyor. Milli savunma sanayiinin hedef alındığı ileri sürülüyor. Bir taraftan 2009'da askeri anlaşmaların büyük çoğunluğunun iptal edildiği İsrail'e ilişkin şüpheler artarken, diğer taraftan paralel yapının otorite olarak gördüğü İsrail ve ABD'ye casusluk yaptığı şüpheleri güçleniyor. Bir ses kaydında; 159 ülkedeki cemaat okullarını koruyabilmek için gerekirse Türkiye'den vazgeçilebileceği ve güçlü olan ABD'nin yanında olunması gerektiği belirtiliyordu. Tüm bulgular, bu ses kaydındaki tercihin yapıldığını ve paralel yapının, halen liderlerinin de yaşadığı ABD'yi tercih ettiğini gösteriyor.
29.05.2014 11:08 Ankara Gölbaşı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın TİB'deki 'casusluk' incelemesi sonucu elde edilen ve Yeni Şafak'ın gündeme getirdiği 64 kişilik listede hedefin kritik kurumlar ve kişiler olması dikkati çekti.
HAVELSAN, TUSAŞ, Savunma Sanayi Müsteşarlığı, TÜBİTAK gibi kurumlarda yerli savunma sanayii üretiminde çalışan kişiler dinlendi. Dışa bağımlı savunma sanayiinden kurtulmak için önemli projeler üzerinde çalışan kurumların yetkililerinin dinlenmesi, milli savunma sanayinin hedef alındığını gösteriyor. 28 Şubat darbecilerinin darbeyi makul göstermek için büyük ihaleler verdiği İsrail'in de milli savunma sanayi hamlesinden rahatsız olduğu biliniyor. Başbakan Erdoğan'ın 2009 yılı Ocak ayında Davos'ta 'One Minute' çıkışı ile İsrail'le yapılan anlaşmaların büyük çoğunluğunun iptal edilmesi de dinlemelerde İsrail'in rolüne ilişkin şüpheleri daha da artırdı.
DİNLEME TALEBİ AKYÜREK'TEN
Paralel çetenin dinleme kararlarının büyük çoğunluğunun, etkili olduğu Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nden alınması dikkati çekti. Dinlemelerin ağırlıklı olarak yapıldığı 2008-2009 yıllarında dinleme talep eden Emniyet İstihbarat Dairesi'nin başında ise paralel yapıyla yakınlığı sicilinde bile yer alan Ramazan Akyürek vardı. Geçtiğimiz aylarda silahına ve polis kimliğine el konulan Akyürek'in birçok ismin dinlenmesi için kararlar çıkarttığı belirtiliyor.
İSRAİL PARMAĞI MI?
Türkiye'nin geçmişte en fazla silah aldığı ülke olan İsrail ile olan ilişkileri 28 Şubat sürecinde tarihindeki en üst seviyeye geldi. AK Parti'nin 2004 yılında özellikle tank, İHA ve helikopter ihalesini iptal ederek, yerli üretime ibreyi çevirmesi de kafalarda 'bu dinlemelerde İsrail ile işbirliği mi var' sorusu oluştu. Türkiye, İsrail ile 183 milyon dolara 10 adet insansız hava aracı (İHA) HERON alımı için 2005 yılında bir anlaşma yaptı. İsrail'den ilk partide gelen HERON'ların Türkiye'nin taleplerine cevap vermediği ortaya çıktı.
HERON YERİNE PREDETOR KIZDIRDI
HERON'lardan isteği verimi alamayan Türkiye, ABD'den 4 Predator MQ1A ve 2 Reaper RQ-9 insansız hava aracı alımı sürecini başlattı. Araçların hükümetten hükümete satış (FMS) kredisi yoluyla alınması planlandı. Her iki insansız hava aracı tipi de HERON'lardan farklı olarak hem gözetleme hem de lazer güdümlü bomba taşıma yeteneğine sahip bulunuyor.
ANKA SORUMLUSUNA DERİN TAKİP
Paralel yapının dinlediği Uçak Mühendisi Sedat İlhan Güldoğan, Savunma Sanayi Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyor. Güldoğan, 2005-2011 yılları arasında Hava Araçları Daire Başkanlığı görevinde bulunmuş ve bu görevinde Helikopter, Uçak, İnsansız Hava Aracı ve Modernizasyon ve Entegrasyon altında gruplandırılmış 40'dan fazla projenin yönetilmesinden sorumlu oldu. Bu projelerden bazıları; Atak Helikopteri, ANKA İnsansız Hava Aracı, F-16 Uçağı, A400M Uçağı, JSF, AWACS, C-130 ve T-38 Uçakları Modernizasyonu olduğu biliniyor.
İHA PROJE MÜDÜRÜ DE LİSTEDE
TSK'nın keşif, gözetleme ve istihbarat ihtiyacının karşılanması için başta TAİ, Vestel gibi ulusal firmalar tarafından insansız hava araçları (İHA) geliştirilmeye başlandı. Dünyada İHA üreten ilk 5 ülke arasında yer alacak olan Türkiye'ye bu önemli sistemi geliştiren ekibin proje müdürü Mehmet Demir Çiğdemoğlu'nun da dinlendiği ortaya çıktı. Çiğdemoğlu aynı zamanda 2009-2016 Savunma Sanayi Sektörel Stratejisini hazırlayan ekibin de içinde yer aldı.
Savunma liginde sınıf atlayacağız
Türk savunma sanayii, son yıllarda yaptığı büyük atılımla birçok alanda başarılı projeleri hayata geçirdi. Türkiye'yi savunma liginde sınıf atlatacak milli tank, milli uçak, milli uydu, milli gemi, milli helikopter gibi büyük projeler, kararlıkla devam ediyor. Türkiye'nin bölgesinde liderlik iddiasını artıracak ve terörle mücadelede ordunun gücünü katlayacak projelerinin de tamamlanma tarihleri netleşti. Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın yeni hazırladığı stratejik plana göre milli tank Altay'ın ilk prototipi 2015 yılı sonunda tamamlanacak. Muharip gemi MİLGEM-S projesi kapsamındaki ilk gemi 2016, ATAK helikopteri 2013, insansız hava aracı ANKA 2014 yılı sonuna kadar envantere alınacak. İsmini Kurtuluş Savaşı'nda 5. Süvari Kolordusu'nu komuta eden Fahrettin Altay'dan alan ve projesine 2007 yılında başlanan üçüncü nesil ana muharebe tankı Altay'ın 1 adet prototipi, 2015 yılı sonuna kadar üretilmiş olacak. TUSAŞ tarafından tasarlanan eğitim uçağı Hürkuş, 2015 yılı sonuna kadar envantere alınacak.
Gizli projelere yakın markaj
Dinlenenler arasında elektrik-elektronik mühendisi Ahmet Lütfi Varoğlu, Savunma Sanayi Müsteşarlığı Uluslararası İşbirliği Daire Başkanı görevini yürütüyordu. 1991 yılından beri SSM'nin birçok projesinde mühendis ve program yöneticisi olarak görev aldı. 2000 yılından itibaren Elektronik Harp, Radar, Komuta Kontrol, Haberleşme ve Bilgi Yönetim Sistemleri Projeleri sorumluluğunu yürüten Varoğlu, 'Askeri Casusluk' davası kapsamında da gözaltına alınmıştı. Dinlenen bir diğer isim ise SSM AR-Ge Daire Başkanlığı görevini yürüten Zübeyde Çağlayan. TSK'nın ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik Ar-Ge projelerinin yürütülmesi; bu doğrultuda ana sistem projelerinin gereksinim duyduğu alt sistem/bileşen/teknoloji alt yapısının yol haritası bazlı oluşturulması ve bu kapsamda belirlenen öncelikli Ar-Ge projelerinin tanımlanması ve desteklenmesi faaliyetini yürüten ekibin başındaki isim olan Çağlayan'ın dinlenmesi birçok gizli projenin de açığa çıkmasına neden de olabilir.
Aselsan mühendisleri de dinlendi mi?
Stratejik öneme sahip Savunma Sanayii Müsteşarlığı, Aselsan, TÜBİTAK ve Havelsan gibi kurumların üst düzey yöneticileri ve kritik noktalardaki görevlilerinin paralel yapı tarafından dinlendiğinin ortaya çıkması, Aselsan mühendislerinin şüpheli ölümlerini gündeme getirdi.
Ortaya çıkan skandal dinleme olayı ile paralel çetenin, Savunma Sanayi alanında önemli projeler yapan kurumları, 2008 ile 2010 yılları arasında usulsüz dinleme ile markaja aldığı ortaya çıktı. Aselsan Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet İhsan Ongun'un da 'organize suç' şüphesiyle dinlenmesi 5 mühendisin ölümünü yeniden akla getirdi.
17 Aralık ve 25 Aralık darbe girişimlerinden sonra TİB'e yapılan operasyon sonucunda yapılan incelemede geriye dönük çok sayıda dinleme kaydı olduğu ortaya çıkmıştı. Ölümleri bir türlü aydınlatılamayan ve intihar ettikleri kanısına varılan mühendislerin de dinleme yöntemi ile takip altına alınmış olabileceği şüphesi oluştu. TİB'de geriye dönük yapılacak incelemede, mühendislerin hayattayken kullandıkları telefon numaralarının dinlenenler arasında olup olmadığı merak ediliyor. Mühendis Hüseyin Başbilen, Ankara Pursaklar'da arabasının içinde bilekleri ve boynu kesilmiş halde, 7 ay sonra ise Alim Ünsem Ünal, Gölbaşında kafasına kurşun sıkılmış halde bulundu. Ondan bir hafta sonra Evrim Yançeken evinin balkonun düşerek hayatını kaybetti. Her 3 ölüm de kayıtlara intihar olarak geçti. Bu olayları bilgisayar ve yazılım mühendisi Burhanettin Volkan'ın 9 Ekim 2007 tarihindeki intiharı ve elektrik mühendisi Zafer Oluk'un 6 Mayıs 2008'de askerde şüpheli ölümü izledi.
HAVELSAN da takibe alınmış
TÜBİTAK Ulusal Metroloji Enstitüsü Teknik Müdür Yardımcısı Ahmet Ceyhan Gören de önemli projelerde görev aldı. Doç. Dr. Gören, akaryakıt kaçakçılığını önlemek için geliştirilen 'Ulusal Marker Uygulamasını' yürütmüştü. Gören'in başında bulunduğu Enstitü 'Metroloji' ölçme bilimi olarak tanımlanıyor. Bütün ölçme sistemlerinin temeli olan birimleri tanımlayarak, bilim ve teknolojinin kullanımına sunmak ve yapılan bütün ölçümlerin güvenilirliğini ve doğruluğunu sağlamaktır. Türkiye'nin önemli stratejik kurumlarının başında yer alan eski HAVELSAN Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Faruk Yarman'ın da uzun süre dinlendiği ortaya çıktı. Elektronik ve Haberleşme Mühendisi olan Yarman, 7. ve 8. Beş Yıllık Kalkınma Planlarında, 'Askeri Elektronik ve Nükleer Enerji Özel İhtisas komisyonlarında' görev yaptı. Deniz Savaş Sistemleri, Hava Savunma Sistemleri, Yönetim Bilgi Sistemleri, Simülasyon ve Eğitim Sistemleri, Anayurt Güvenlik Sistemleri ve Enerji Yönetim Sistemleri alanlarında projeler yürüten HAVELSAN aynı zamanda e-devlet uygulamasını da yürütüyor.
TSK'NIN BİLGİ İŞLEM MERKEZİNE MARKAJ
Paralel çetenin dinlediği isimlerden birisi de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bilgi sistemini ve askeri ağların bilgi güvenlik sistemini kontrol eden STM Savunma Teknolojileri Müdürü Recep Barut. 'Yaptığımız işin önemli ve kritik olduğunu biliyoruz' diyen Barut'un sözleri, dinlemenin en kritik yerleri hedef aldığını gösteriyor
Gölbaşı Cumhuriyet Savcılığı'nın tespit ettiği 64 kişilik dinleme listesi, paralel çetenin Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bilgi sistemini ve askeri ağlarını kontrol eden kurumu da hedef aldığını ortaya çıkardı. Milli Savunma Bakanlığı birimlerini ve uzman müsteşarları dinleyen paralel yapı, savunma teknolojileri ile ilgilenen şirketleri hedef almış. Organize suç şüphesiyle Aselsan, Havelsan ve STM Savunma Teknolojileri Mühendisliği dinlendi. Savunma Sanayii İcra Komitesi (SSİK) kararı ile 1991 yılında kurulan ve paralel yapı tarafından 2010 yılında dinleme kararı verilen STM Savunma Teknolojileri, TSK'ya ve Savunma Sanayii Müsteşarlığı'na (SSM) sistem mühendisliği, teknik destek, proje yönetimi, teknoloji transferi, lojistik destek hizmetleri veriyor.
CASUSLUK İDDİASINI GÜÇLENDİRDİ
STM'nin, TSK'nın bilgi sistemini, askeri ağların bilgi güvenlik sistemini kontrol etmesi casusluk iddialarını akıllara getirdi. STM Savunma Teknolojilerinin dinlendiği tarihlerde şu icraatlara devam ettiği öğrenildi: 'NATO hava komuta kontrol ve bilgi sistemi, taktik ortam destek sistemi, tank komuta kontrol bilgi sistemi, görev planlama ve destek sistemleri, formatlı mesajlar, dikey rüzgar tüneli, danışmanlık hizmetleri, uçuşa elverişlilik sertifikasyonu gibi icraatlar yapıyor.'
SÜRECİ MERAKLA BEKLİYORUM
STM Savunma Teknolojileri Genel Müdürü Recep Barut, dinlenmesinin ilginç bir durum ve şaşkın olduğunu söyledi. Barut, 'Yaptığımız işin önemli ve kritik olduğunu biliyoruz. Bunun için buradayız. Memleketimizin menfaatlerine faydalı bir kuruluşuz. 23 senedir bu şirketteyim. Hukuki olarak bekleyeceğim. Mağdur muyum, sanık mıyım anlamadım. Sanki bir şeyden korkuyormuşum gibi direk hukuki sürece girmeyeceğim. Sürecin nasıl devam edeceğini merakla bekliyorum' dedi.
PARALEL DİNLEYİP BALYOZ İNDİRDİ
Paralel yapı tarafından dinlendiği ortaya çıkan isimlerden savunma sanayii alanında faaliyet gösteren Havelsan'ın Genel Müdürü Ömer Faruk Yarman'ın 2010 yılında verilen dinlenme kararından 1 sene sonra Balyoz soruşturması kapsamında 6 albayla beraber tutuklanması dikkati çekti. Dinleme ise Havelsan'ın faaliyet alanını büyütmeye karar verdiği 2010 yılında yapılmış. Radar sistemleri başta olmak üzere elektromekanik kart üretiminden yazılım geliştirmeye kadar pek çok alanda tasarım ve üretim gerçekleştiren Havelsan ERP projesini gerçekleştirme kararı almıştı.
GLOBAL YAZILIM FİRMASI
Bugüne kadar farklı yazılım programları kullanan firma, büyümesine paralel olarak ortaya çıkan ihtiyaçlarını, ERP ile tek bir çatı altında toplayarak karşılamayı hedefliyor. Havelsan Teknoloji Radar Sanayi ve Ticaret A.Ş Teknoloji Kalite Birimi Yöneticisi Serhat Gümüş o yıllarda yaptığı açıklamada, yaptıkları araştırma ve değerlendirmelerin sonucunda ERP projesinde IFS'le çalışma kararı aldıklarını açıklamıştı. FS Türkiye Satış ve Pazarlama Direktörü Ergin Öztürk de o yıllarda projenin başarıya ulaşmasının savunma sektörü açısından da büyük önem taşıdığını belirtmiş. IFS, büyüyen işletmelerin verimlilik sorunlarını çözmeye yardımcı, ERP çözümleri geliştiren global bir yazılım firması olarak icraat yapıyor.
MİT'in eğitimini bile dinlemişler
Savunma sanayii alanında faaliyet gösteren ve paralel yapı tarafından dinlenen Aselsan ve Havelsan'ın dinleme kararı verildiği yıllarda MİT tarafından 'sanayi casusluğuna karşı koyma' ve 'rekabet istihbaratı' eğitimleri aldığı ortaya çıktı. 2011 yılında savunma, enerji, telekom, bankacılık ve ulaştırma sektöründeki özel şirketlerle temasa geçen üst düzey MİT görevlileri bu stratejik sektörlerde faaliyet gösteren şirketleri ziyaret ederek eğitim verdi. MİT Müsteşarlığı hangi şirketlere eğitim ve danışmanlık verildiğini o zamanlar açıklamasa bile savunma sanayi alanında faaliyet gösteren Aselsan, Havelsan ve Roketsan'ın bu eğitimi aldığını belirtildi. Savunma sanayi ile ilgilenen şirketlerin üst düzey yöneticilerine Yenimahalle'deki MİT karargâhında sektör ve küresel ekonomideki son gelişmeler hakkında bilgi verildi. İhracat yapılan ülkelerdeki siyasi ve ekonomik gelişmeler yakından izlendi. Riskli coğrafyalardaki gelişmeleri yakın izlemeye alan MİT, hem hükümete hem de özel sektöre bir bilgi akışı sağladı. (Yenişafak)
HİZMET HAREKETİ HANGİ ÜLKEYE HİZMET EDİYOR?
Ortaya çıkarılan hassas dinlemelerle milli savunma sanayiinin hedef alındığı ileri sürülüyor. Bir taraftan 2009'da askeri anlaşmaların büyük çoğunluğunun iptal edildiği İsrail'e ilişkin şüpheler artarken, diğer taraftan paralel yapının otorite olarak gördüğü İsrail ve ABD'ye casusluk yaptığı şüpheleri güçleniyor. Bir ses kaydında; 159 ülkedeki cemaat okullarını koruyabilmek için gerekirse Türkiye'den vazgeçilebileceği ve güçlü olan ABD'nin yanında olunması gerektiği belirtiliyordu. (1) Tüm bulgular, bu ses kaydındaki tercihin yapıldığını ve paralel yapının, halen liderlerinin de yaşadığı ABD'yi tercih ettiğini gösteriyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
(1) Kontrgerilla.com/mansetgoster.asp?haber_no=5851
(29 Mayıs 2014, 11:08)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: