Ergenekon´un Kıbrıs´ta UBP´ye niçin destek verdiği giderek netleşiyor. Mustafa Özbek´te ele geçirilen belgelerde Ergenekon´un Kıbrıs´taki adamı olarak gösterilen dönemin başbakanı ve yaklaşan seçimlerde yine başbakan adayı olarak yarışan Ulusal Birlik Partisi (UBP)´li Derviş Eroğlu´nun ´faili meçhul her ülkede olur, illa ki bulunacak diye bir şey yok´ diyerek şaşırtıcı savunmasından sonra belgelerde sık sık adı geçen diğer bir UBP´li Özay Andıç da konuştu ve Ergenekon iddialarını doğrularcasına derin devleti savundu: ´Derin devlet dünyanın her yerinde vardır. Unutmayın ki her ülkede başvurulan yöntemlerdir bunlar. Kıbrıs´ta Türklük aleyhine çalışan satılmış gruplar vardı.´
UBP: Derin devlet ve faili meçhuller her yerde var Kıbrıs´ta da var ne olmuş yani
Ergenekon´un Kıbrıs´ta UBP´ye niçin destek verdiği giderek netleşiyor. Mustafa Özbek´te ele geçirilen belgelerde Ergenekon´un Kıbrıs´taki adamı olarak gösterilen dönemin başbakanı ve yaklaşan seçimlerde yine başbakan adayı olarak yarışan Ulusal Birlik Partisi (UBP)´li Derviş Eroğlu´nun ´faili meçhul her ülkede olur, illa ki bulunacak diye bir şey yok´ diyerek şaşırtıcı savunmasından sonra belgelerde sık sık adı geçen diğer bir UBP´li Özay Andıç da konuştu ve Ergenekon iddialarını doğrularcasına derin devleti savundu: ´Derin devlet dünyanın her yerinde vardır. Unutmayın ki her ülkede başvurulan yöntemlerdir bunlar. Kıbrıs´ta Türklük aleyhine çalışan satılmış gruplar vardı.´
Eski Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek´te ele geçirilen ve KKTC´deki Ergenekon bağlantılarını ortaya çıkaran belgelerdeki ´Özay´ konuştu.
Kastedilen kişi, 30 yıldır Özbek´le tanışan, 1992 yılından 2004 referandumuna kadar da Özbek´in en yakın dostlarından olan eski sendikacı Özay Andıç. Şu an Ulusal Birlik Partisi (UBP) Lefkoşa milletvekili adayı. Mustafa Özbek´e hitaben yazılan 4 ayrı yazıda ismi geçen Özay, Burada akla gelen kişi benim. Gözler bir anda üzerime çevrildi. diyor. 19 Nisan´da milletvekili olsa da olmasa da seçimlerin hemen ardından bu konunun üzerine gideceğini açıklayan Özay Andıç, Çünkü benim adım geçti. Bu belgelerin açığa çıkmasını en fazla ben istiyorum. diyor. Bununla birlikte Kıbrıs´ta Ergenekon diye bir şey olmadığını, iddiaların seçim senaryosu olduğunu belirtiyor. Kıbrıs´taki faili meçhullerle ilgili ise Ergenekon psikolojisini aratmayacak bir yaklaşım sergiliyor: Derin devlet dünyanın her yerinde vardır. Unutmayın ki her ülkede başvurulan yöntemlerdir bunlar. Kıbrıs´ta Türklük aleyhine çalışan satılmış gruplar vardı. Başbakan Ferdi Sabit Soyer tarafından başsavcılığa ulaştırılan belgeleri daha önce görmediğini ve orada bahsedilen olaylardan haberinin olmadığını öne süren Andıç, bununla bağlantılı olarak, kendi adının geçtiği yazışmaları yapan ´Gafur´un kim olduğunu, ´Başkan´ın kim olduğunu, yazılarda bahsedilen ´Üst Kurul´un ne olduğunu da bilmediğini iddia ediyor. Belgelerde yer alan isimlerin ´kod´ olduğunu savunarak, ´Özay´ diye bahsedilen kişinin de kendisi olmayabileceğini ileri sürüyor.
Özbek´i devlet erkanıyla tanıştırdım
Özay Andıç ile Mustafa Özbek ilişkisi 1978´de başlamış. Kenan isimli bir başçavuş tarafından tanıştırılmışlar. O esnada Özay Andıç, Kıbrıs Türk İşçi Sendikaları Federasyonu Mali İşler amiriymiş. Asıl dostluklarının 1992 yılında başladığını söyleyen Andıç, bu tarihte Özbek´in oğlunun üniversiteye kaydı için aracı olmuş. Özbek´i devletin bütün görevlileriyle tanıştırıp dostluk kurdurmakta ciddi bir rolüm oldu. diyor. Avrasya TV´nin (ART) kuruluşunda da bilfiil görev aldığını ve 5 hissedarından biri olduğunu belirtiyor. Sıkı dostluk, 2004 yılındaki Annan Referandumu yüzünden sona ermiş. Bunun sebebi, o esnada Hür-İş Federasyonu Başkanı olan Özay Andıç´ın, kendisine bağlı sendikaların oylarını serbest bırakması olmuş. Yani blok olarak ´hayır´ kullanılması yönünde karar çıkarılmamış. Özbek, o dönemde tüm gücüyle Denktaş´ın yanında yer almış ve referandumdan ´hayır´ çıkması için mücadele etmişti. Özay Andıç´ın iddiasına göre, Özbek referandumun yüzde 65 gibi ezici bir oyla kabul edilmesinden Andıç´ı sorumlu tutmuş. İlk buluşmalarında, Bir Türk milliyetçisi olarak senden bunu beklemezdim. Direnmen gerekirdi, ´hayır´ çıkarman lazımdı. demiş. O tarihten sonra Hür-İş başkanlığından da olan Andıç şunları söylüyor: Beni makamdan uzaklaştıran Özbek´tir. Federasyon başkanlığından gitmem için çalıştı.
Türklük aleyhine çalışan satıcı gruplar vardı
Andıç´a göre, Ergenekon bir senaryo. KKTC gibi küçük yerlerde bu tür gizli yapılanmaların tutmayacağını öne sürüyor. Kıbrıs´ta yıllardır yaşanan faili meçhullerin hatırlatılması üzerine şunları söylüyor: Dünyanın her yerinde derin devlet vardır. Kıbrıslı Türkler bu topraklara tırnaklarını geçirirken gerçekten büyük mücadele vermişlerdir. Türklük aleyhine çalışan, satıcı gruplar vardı. TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı) devrinde çok insanlar öldürüldü. Haklı mıydı? Bence haksızdı. Ama unutmayın ki her ülkede başvurulan yöntemlerdir bunlar. Batman´da da kuyular açılmıyor mu? Oraya gömülen insanların tamamı PKK destekçisi olduğu için mi öldürüldü? Demek ki bir organizasyon var. Kıbrıs´ta da var. Ama bence adı Ergenekon değil. Çıkar grupları var. Bizim bunlara alkış tutmamamız lazım.
Mustafa Özbek´in dinleme cihazlarından haberim yok
Özay Andıç her şeye rağmen Mustafa Özbek aleyhine konuşmamaya çalışıyor. Andıç, özellikle Kıbrıs´la ilgili tam bir karakutu olmasına rağmen susuyor. Özbek´in darbelere karşı, tam bir demokrasi aşığı olduğunu iddia ediyor ve Gayrı demokratik bir organizasyon içinde yer alacağını düşünemem. diyor. Andıç, Özbek´in İsrail´den alıp KKTC üzerinden Türkiye´ye getirdiği dinleme cihazlarından da haberi yok. Ona göre, bu yalan bir bilgi. Kıbrıs´ta dinleme cihazları hiç kullanılmadı. (Zaman)
´Ergenekon´un Kıbrıs uzantısı´ konulu manşetlerimiz
(15 Nisan 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: