Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun makam odası dinlenerek sızdırılan Suriye tapesi soruşturmasında Taraf gazetesi yazarlarından Önder Aytaç dün akşam gözaltına alındı. Aytaç, ifade vermesinin ardından bu sabah serbest bırakıldı. Aytaç'ın cemaate ait Samanyolu TV'de katıldığı bir programda yaptığı açıklamalar, bakanlıktaki güvenlik toplantısının dinlenmesinden daha önceden haberdar olduğunu gösteren bir içerik taşıyordu. Diğer taraftan aynı kapsamda gözaltına alınmaya çalışılan diğer Taraf yazarları Mehmet Baransu ile Emre Uslu'ya ise ulaşılamadı. Baransu'nun ABD'ye kaçtığı ileri sürülürken, Uslu'nun ise 1 hafta önce gittiği Belçika'da olduğu öğrenildi.
29.03.2014 11:39 Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun makam odası dinlenerek sızdırılan Suriye tapesi soruşturması kapsamında Taraf gazetesi yazarlarından Önder Aytaç gözaltına alındı. Soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Savcısı Tekin Küçük’ün talimatıyla öğretim görevlisi gazeteci-yazar Önder Aytaç için gözaltı talimatı verildi.
Fethullah Gülen cemaatine yakınlığıyla bilinen ve bir dönem Polis Akademisi'nde öğretim üyeliği de yapan Önder Aytaç’ın evine baskın düzenlendi. Ancak Aytaç evinde bulunamadı. Önder Aytaç, daha sonra emniyete giderek teslim oldu.
İFADE SONRASI SERBEST BIRAKILDI
Dün akşam gözaltına alınan Önder Aytaç, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde ifade verdi. Aytaç, ifade işlemlerinin ardından saat 06.00 sıralarında serbest bırakıldı.
Aytaç’ın bakanlıktaki güvenlik toplantısının dinlenmesinden daha önceden haberdar olduğu ileri sürülüyor. Aytaç’ın 26 Mart Çarşamba günü Samanyolu Haber TV’de katıldığı programda dinleme kayıtlarından haberdar olduğu intibası uyandırdığı kaydedildi.
Önder Aytaç, katıldığı programda “Ortalığı kızıştırmak isteyen ve bu kızıştırmada daha önceki dönemlerde mağduru, eziği oynamış olmaktan dolayı oy devşiren bir yapı benzer şeyleri şu anda da oynamış olmak istiyor. Suriye’deki Süleyman Şah Türbesi’nin IŞİD’in eline geçmesi sağlanacak, bu IŞİD olmayabilir ama başkası da olabilir. Türk toprağındaki Türk bayrağı indirilecek. TSK özel kuvvetler kameralar eşliğinde operasyon yapacak. Kara harekatı değil sınırlı gösterişli bir operasyon olacak. Türk bayrağı yerine asılacak. Operasyon için her şey oluşturuldu, seçim öncesi de en büyük malzeme bu olacak. Yani Süleyman Şah Türbesi’nin gece görüş cihazları da bakım için bu çerçevede Türkiye’ye getirilmiş olacak” diye konuşmuştu.
"Paralel yapıdan vatana ihanet!" haberini okumak için tıklayın
MEHMET BARANSU VE EMRE USLU KAÇTI!
Operasyon kapsamında gazeteci Mehmet Baransu'nun da gözaltına alındığı iddia edildi. Ancak Baransu'nun kaçtığı öğrenildi. Mehmet Baransu 2 saat önce Twitter hesabından New York uçağında olduğunu yazdı. Operasyonu haber alan Mehmet Baransu'nun, gözaltına alınmamak için yurt dışına kaçtığı ileri sürüldü. Baransu, Twitter'dan havaalanında çektiği bir pozu da paylaşıp altına ''Anamı, babamı oy kullanmaları için yolcu ediyorum'' diye yazdı.
Hakkında yakalama kararı bulunduğu söylenen bir diğer gazeteci Emre Uslu'nun ise şu anda Brüksel'de olduğu için gözaltına alınamadığı iddia ediliyor. Emre Uslu, gözaltılardan yaklaşık bir hafta önce Belçika'nın başkenti Brüksel'e gitmişti. Sosyal medyada hakkındaki "operasyondan kaçtığı" iddialarına "Seçimler için geri döneceğim" şeklinde karşılık vermişti.
------------------------------------------------------------------------------
BAŞBAKANLIK'TAN USLU VE AYTAÇ'A SUÇ DUYURUSU
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatları, daha önce Twitter hesaplarından yaptıkları paylaşımlar nedeniyle Önder Aytaç ve Emre Uslu hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundular.
Başvuruda, "Uluslararası casusluk faaliyeti ile elde edilen gizli görüşme kayıtlarının Youtube'a konulan 'konu başlığı' ve şüphelilerin yürüttükleri psikolojik harp taktikleri içinde kullandıkları 'Başçalan' ismi ile yapılması ve en son bu casusluk olayını da sahiplenmeleri, casusluk faaliyeti hakkında önceden açıklamaları dikkate alındığında, bu suçun da olağan şüphelileri içinde olmaları muhtemeldir" denilerek, "yurt dışına kaçma ihtimali olan" Aytaç ve Uslu hakkında "gerekli tedbirlerin alınması" istendi.
Erdoğan'ın avukatları Ali Özkaya, Muammer Cemaloğlu ve Burhanettin Sevencan, Twitter hesaplarından "suç teşkil eden dinlemeleri yayınlamaları" nedeniyle geçtiğimiz günlerde suç duyurusunda bulundukları Aytaç ve Uslu ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına dün bir başvuru yaptı.
Avukatlar, Aytaç ve Uslu hakkında şikayet konusu soruşturmayı yürüten Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Mehmet Ali Ethemoğlu'na verdikleri dilekçede, Uslu ve Aytaç hakkında değişik tarihlerde Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, savcılığın da şikayet konusunu soruşturduğunu belirtti.
"Son günlerde basın yayın organları ve sosyal medyada, Fethullah Gülen grubuna/örgütüne mensup bazı kamu görevlileri ile gazeteci ve eski polislerin yurt dışına kaçtığı, diğerlerinin de kaçacağı, yarınki seçimden hemen sonrası için ABD, Belçika, Kanada ve İsrail'e uçak bileti aldıklarının konuşulup yazıldığı" ifade edilen dilekçede, şunlar kaydedildi:
"Dün itibarıyla (27 Mart 2014), ülkemizin en kritik ve gizli toplantılarının yapıldığı makamlardan birisi olan Sayın Dışişleri Bakanımızın makamında, Dışişleri Bakanı, Dışişleri Müsteşarı, MİT Müsteşarı ve Genelkurmay 2. Başkanının Suriye ile ilgili çok gizli bir toplantısının ortam dinlemesi yoluyla olduğu söylenen bir şekilde ve 'uluslararası casusluk' faaliyeti kapsamında dinlendiği ve şüphelilerin Twitter hesapları olarak açtıkları ve kullandıkları 'Başçalan' ismi altında, 'Başçalanın Seçim Güdümlü Savaş Planı 1-1, www.youtube.com' adresinden internete servis edildiği görülmektedir. Bu casusluk faaliyeti ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma başlattığı basına yansımıştır."
"Önder Aytaç'ın, bu yayın internete düşmeden bir gün önce, Samanyolu kanalında, Suriye ile savaşa girilme ihtimali olduğu yönünde bilgisinin olduğunu söylediği" ifade edilen dilekçede, "Uluslararası casusluk faaliyeti ile elde edilen gizli görüşme kayıtlarının Youtube'a konulan 'konu başlığı' ve şüphelilerin yürüttükleri psikolojik harp taktikleri içinde kullandıkları 'Başçalan' ismi ile yapılması ve en son bu casusluk olayını da sahiplenmeleri, casusluk faaliyeti hakkında önceden açıklamaları dikkate alındığında, bu suçun da olağan şüphelileri içinde olmaları muhtemeldir" denildi.
Dilekçedenin ekinde, Aytaç ve Uslu'nun "basına yansıyan bilet örneklerinin" bulunduğu bildirilerek, "ileride soruşturmaların sonuçsuz kalmaması için şüpheliler ile ilgili gerekli tedbirlerin alınması" talep edildi.
Dilekçenin "şüpheliler" kısmında ise Aytaç ve Uslu'nun yanı sıra, "www.berabergoturdukbizbuyollarda.com" adlı internet sitesi içerik sağlayıcıları da yer aldı.
BAŞBAKAN'DAN ZAMAN YAZARLARINA SUÇ DUYURUSU
Öte yandan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, attıkları twitlerle kendisine hakaret ettikleri iddiasıyla Today's Zaman Genel Yayın Yönetmeni Bülent Keneş ile Zaman gazetesi yazarı Mehmet Kamış hakkında da suç duyurusunda bulundu.
------------------------------------------------------------------------------
CUMHURBAŞKANI GÜL: O TOPLANTININ TALİMATINI BEN VERDİM
Dışişleri Bakanlığı'nda 13 Mart'ta düzenlenen 'Suriye' ve 'Süleyman Şah Saygı Karakolu' ana başlıklı güvenlik toplantısının ortam dinlemesine maruz kalışının yankıları sürüyor. Dün cuma namazını İstanbul Fatih Ormanı Camii'nde kılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, çıkışta konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin 900 kilometrelik sınırı olan Suriye'den gelecek tehditlere karşı daima teyakkuzda olduğunu kaydeden Gül, yurtdışındaki tek vatan toprağı Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik muhtemel tehditleri hatırlatarak, 'Orayla ilgili Türkiye'nin kabullenemeyeceği birçok durumun sözkonusu olma ihtimali ortaya çıktı' dedi.
CASUSLUK FAALİYETİ
'Bir taraftan Türkiye'yi Suriye'deki savaşa katma provokasyonlarına karşı dikkatli olmak, diğer taraftan da yurtdışındaki toprağımızda Türk bayrağına karşı herhangi bir saldırının olmamasıyla ilgili, ilgili devlet birimlerine hep talimat verdik. Bunları oturun, konuşun ve gerekli tedbirleri, senaryoları hep tartışın diye. Dışişleri Bakanı'nın başkanlığında, makam odasında, devletin en önemli güvenlik bürokrasisinin başındaki kişilerin biraraya gelip bu tedbirleri konuştukları bir toplantının takip edilmesi, dinlenmesi, izlenmesi çok büyük bir cüretkarlıktır' diyen Gül, internette servis edilen dinleme kaydının 'devletin güvenliğine yönelik hiç görmedikleri şekilde bir casusluk faaliyeti' olduğunu ifade etti. Gül, 'Çünkü, toplantıda bulunanlar, devlet güvenliğiyle ilgili, devlet bürokrasisinin en üstündeki insanlardır. Onunla ilgili hem müsteşar, hem sayın Bakan hem sayın Başbakan'la hep görüştüm. Ne gerekirse yapılacak ve bu faaliyeti kimler düşündü, kimler organize etti, kimler katıldı, kimler katkı verdi ve kimler yaptı muhakkak ortaya çıkarılacaktır.
------------------------------------------------------------------------------
KAYITTA TAHRİFAT YAPILMIŞ
Ahmet Davutoğlu'nun makam odasındaki güvenlik toplantısını önce dinleyip kayda alan, sonra da YouTube sitesine yükleyen çetenin, MİT Müsteşarı Fidan'ın cümlelerinden kelime çıkararak tahrifat yaptığı ortaya çıktı. Bazı kesimlerin 'savaş çığırtkanı' gibi göstermeye çalıştığı Fidan'ın, toplantıda sıklıkla Suriye'de IŞİD'den gelecek terör eylemlerine dikkat çektiği öğrenildi.
YouTube video sitesine yüklenen 'Seçim güdümlü savaş planları' başlıklı iki bölümden oluşan kayıtta, Dışişleri'nde gerçekleştiği belirlenen toplantıdaki ifadeler uzun uzun yer aldı. 21 dakikalık ön görüşmeden alındığı öğrenilen ses kaydında Suriye'deki son dönemde yaşanan gelişmelerle Suriye sınırları içinde bulunan Türk toprağı Süleyman Şah Türbesi'ne olası bir saldırı durumunda yapılacaklar konuşuluyor. Türkiye'nin Suriye'ye silah ve asker göndermesi seçenekleri, gerekirse müdahalede bulunulabileceği ifadelerinin yeraldığı kaydın tahrif edilip montajlanarak servise konulduğu ortaya çıktı.
FİDAN MONTAJLANDI
Ses kaydında Hakan Fidan'a ait olduğu öne sürülen seslerde montaj yapıldığı öğrenildi. Konuşmada özellikle Fidan'ı savaş çığırtkanlığı yapmakla suçlayan kesimlerin servis ettiği haberlerde yoğun dezenformasyon olduğu belirtilirken, Fidan'ın gerçek konuşmasının farklı bir şekilde gerçekleştiği kaydedildi. Alınan bilgilere göre Fidan, konuşmasında, savaşa girmenin doğru olmayacağının altını çiziyor. 1000 kilometrelik bir sınırın olduğu Suriye'de savaşın 3 yıldan beri sürdüğünü hatırlatan Fidan, IŞİD'in yaratacağı terör eylemlerine sıklıkla işaret ediyor. Fidan'ın cümlelerinin aradan kelime çıkarmak suretiyle montajlandığı ifade edildi. Ön görüşmeler sonrasında kozmik odaya geçen bakan Davutoğlu ve beraberindeki heyetin yaptığı 4 saatlik görüşmede ise sunumların yapıldığı ve tüm görüşmelerin tutunak altına aldığı öğrenildi.
İKİ SORUŞTURMA BİRDEN
Dışişleri Bakanı Davutoğlu'nun çalışma ofisinden alındığı belirlenen ses kayıtlarını incelemeye alan güvenlik kaynakları, ihanet sarmalını ortaya çıkarmak üzere iki soruşturma dosyası birden açtı. Dün itibariyle teknik araştırmalarına hız veren 17 kişilik MİT ekibi çalışmalarını sürdürürken, açılan soruşturma dosyalarının 'casusluk inceleme' ve 'teknik inceleme' başlıklarıyla olduğu kaydedildi.
ALINAN CİHAZLARA DİKKAT
Paralel örgütün Irak'ın Kerkük kentinde dinleme santrali kurduğunu ortaya çıkaran Yeni Şafak, aynı çetenin, 2008 yılında Suriye'yi Irak'ın kuzeyindeki Musul kentine bağlayan Rabia kapısından yüksek teknoloji ürünü ortam dinleme sistemleri geçirdiğine de dikkat çekmişti. İsrail'den satın alınan cihazların Türkiye'ye kaçak olarak sokulduğu ve devletin en kritik birimlerinin her biri 55 bin dolar olan bu cihazlarla dinlenmiş olabileceği vurgulanmıştı.
Temaslara büyük takip
Mısır'da demokratik seçimlerle başa gelen ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile darbeyle devrilmeden önce Kahire'de görüşen MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın, Mısır temasları sırasında paralel şebeke tarafından yakın markaja alındığı ortaya çıktı. Fidan'ın Kahire'ye geliş programını bir elçilik personeli aracılığıyla öğrenen şebeke, bilgi almakta zorladığı dönemlerde Kahire'ye özel temsilci bile göndermiş. Fidan'ın son Mısır ziyaretinin içeriği hakkında istediği düzeyde bilgi alamayan çetenin, Irak'taki temsilcisini Kahire'ye yolladığı öğrenildi. T.B. isimli özel temsilcinin Mısır'a Büyükelçilik misafiri olarak gittiği, Fidan'ın Kahire temasları hakkında gerekli bilgileri topladığı ve ardından bu bilgileri Pensilvanya'ya ilettiği öğrenildi. Kahire'den alınan her bilginin iki günde bir raporlar halinde ABD'ye gönderildiği iddia ediliyor.
MÜSLİM ÖNCE ABD'YE
Dışişleri ve MİT yetkililerinin Suriye'deki muhalif gruplarla görüşme trafiğinin hız kazandığı bir dönemde Kahire'deki bir toplantıya katılan PYD lideri Salih Müslim'in Büyükelçilik rezidansındaki görüşmelerinin de daha Dışişleri'ne gelmeden Pensilvanya'ya servis edildiği ileri sürüldü.
Pardo izlemesi
Hakan Fidan'ın, MOSSAD Başkanı Tamir Pardo ile Kahire'de gerçekleştirdiği görüşmeleri de bölgedeki 3 kritik adamını kullanarak takip eden paralel çete, Mısır'daki diğer kritik görüşmeleri de yakından kayda aldı. Bölgesel gelişmelerle birlikte hızlı görüşme trafiğinin yaşandığı Ortadoğu ve Kuzey Afrika yapılanması içinde önemli merkez haline dönüşen Irak ve Mısır, paralel yapı için önemli iki alan olma özelliğini her zaman korudu. Cemaatin bu iki ülkedeki her gelişmeyi mercek altında tuttuğu ifade ediliyor.
------------------------------------------------------------------------------
MÜFETTİŞLER AYTAÇ'IN İFADESİNİ ALMIŞ
17.04.2014 11:07 14 Nisan'da Önder Aytaç'ın Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde ifade verirken Av. Fidel Okan'ın twitter hesabında yayınladığı fotoğrafların perde arkasını aralandı. Başçalan hesabını yönettiği iddiasıyla emniyette ifade verdiği söylenen Aytaç bu iddiaları yalanlamıştı. İfadesinin başçalan hesabıyla ilgisi olmadığı söyleyen Aytaç'ın yalanı ortaya çıktı
İFADE VERDİĞİ YÖNÜNDE FOTOĞRAFLAR BASINA SIZMIŞTI
SON.TV'nin haberine göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Aytaç hakkında paralel yapının ürettiği ses kayıtlarının servis edildiği Başçalan hesabını yönettiği iddiası ile davacı olmuş, Önder Aytaç, Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde önceki gün ifade verdiği iddia edilmiş, ifade verirken çekilen iki kare fotoğrafı ise basına sızmıştı. Önder Aytaç'ın avukatı ise bir açıklama yapmış ve ifade vermediği yönünde demeç vermişti. Ancak hem Önder Aytaç'ın, hem de avukatının kamuoyunu yanılttığı ortaya çıktı.
AVUKATI BAŞÇALAN HESABIYLA İLGİSİ YOK DEMİŞTİ
Basına sızan fotoğraflar ile birlikte Önder Aytaç'ın Başçalan hesabı için ifade verdiği iddiaları üzerine Önder Aytaç ve Avukatı durumu yalanlamıştı. Önder Aytaç'ın Avukatı Çağatay Sakaoğlu, Aytaç'ın gözaltına alınmasının söz konusu olmadığını ifade etmiş, "Cuma akşamı (14 Nisan) Önder Aytaç'ın ikamet adresine polisler gelmiş ancak kendisinin Malatya'da bulunması sebebiyle eve tebligat bırakmışlar. Kendisi tebligatı alarak, karakola gittiğinde ise söz konusu tebligatın polis akademisindeki görevine son verilmesine ilişkin olduğunu ve kendisine zimmetli bilgisayarın iadesi için çağrıldığını öğrendi. Aytaç'ın karakola gitmesinin başçalan isimli hesapla hiçbir ilgisi yoktur. Bu konudaki haberler gerçeği yansıtmamaktadır. Öte yandan, kendisinin polis akademisinde görevine ilişkinde İçişleri Bakanlığınca idari bir soruşturma yürütüldüğünü öğrendik ayrıntılarını bilmiyoruz. Sözleşmesinin uzatılmamasına ilişkin de dava açacağız" şeklinde konuşmuştu.
FOTOĞRAFLARIN SIZMASI SONRASINDA EMNİYETTE ALARM
Fotoğrafların basına sızmasından sonra Önder Aytaç'ın karakolu araması üzerine Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde büyük bir operasyon başladı. Fotoğrafın kim ve kimlerin çektiğini tespit etmek için vukuat raporu düzenlendi. Karakola ait bütün kameralar incelemeye alındı. Şüpheli bulunan kişiler günlük vukuat raporuna eklenerek ifadelerine başvurulmak üzere karakola çağırıldı.
Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü tarafından hazırlanan vukuat raporunda Önder Aytaç ve Avukatının kamuoyuna yaptığı açıklamalar yalanladı. Vukuat raporunda , "14.04.2014 günü saat 14:00 sıralarında Necatibey Caddesi No: 70 adresinde bulunan Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü Adli İdari Kısım Amirliğinde meydana gelen Özel Hayatın gizliliğini ihlal olayı ile ilgili olarak 11.04.2014 günü saat 15:00 sıralarında Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ..... sayılı yazısına istinaden Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü bölgesi dahilinde ikamet eden Yrd. Doç. Dr. Önder Aytaç'ın istinabe ile ifadesinin alınması Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı'nca görevlendirilen Polis Başmüfettişi Mustafa Kuru, Dr. Asım Öz tarafından istenmiş olduğunu Yrd. Doç. Dr. Önder Aytaç isimli şahsın ikametine Polis memuru göndererek evrak konusu gereği Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğüne davet edilmesini istediğini şahsın adresinde bulunmaması sebebi ile kendisine ait cep telefonu ile irtibat bilgilerinden arayarak şahsı Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne davet ettiği, 14. 04.2014 günü saat 16:40'da Yrd. Doç. Dr. Önder Aytaç'ın Çankaya İlçe Emniyet Müdürlüğü'ne gelmiş olduğunu ve evrak konusu ile ilgili tebligat yapılmasını talep ettiğini kısım görevlisinin bilgi vermesi sonrasında...." ifadelerine yer verildi. (Sabah)
(29 Mart 2014, 11:39), son güncel.: (17 Nisan 2014, 11:07)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: