Ergenekon Terör Örgütü davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT kanalıyla mahkemeye ulaşan sorguya ait ses kayıtlarından da açıkça belli olması sebebiyle, 2001 senesinde Emniyet Organize Suçlarla Mücadele Şubesi´nde ifadesi alınırken Tuncay Güney´e kötü muamele yapıldığı gerekçesiyle ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
Serdar Saçan´ın Tuncay Güney´e işkencesine mahkemeden suç duyurusu
Ergenekon Terör Örgütü davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi, MİT kanalıyla mahkemeye ulaşan sorguya ait ses kayıtlarından da açıkça belli olması sebebiyle, 2001 senesinde Emniyet Organize Suçlarla Mücadele Şubesi´nde ifadesi alınırken Tuncay Güney´e kötü muamele yapıldığı gerekçesiyle ilgililer hakkında suç duyurusunda bulundu.
Ergenekon davasının dayanaklarından Tuncay Güney´in sekiz yıl önce İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü´nde yapılan sorgusunun ham kayıtları aranırken MİT, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne Güney´e ait hiç bilinmeyen ses kayıtlarını gönderdi. Kayıttaki sorgunun, Güney´in işkence gördüğü iddialarını doğruladığı belirtiliyor. Güney´in görüntülü sorgu kayıtları daha önce İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´ne ulaşmıştı. Güney, bu ifadelerin işkence altında alındığını savunurken, dönemin Organize Suçlarla Şube Müdürü olan ve daha sonra Ergenekon kapsamında tutuklanan Adil Serdar Saçan´sa iddiayı reddetmişti. Müdahil avukatlarsa görüntülerin sansürlü olduğunu ileri sürüp emniyetten ve diğer kuruluşlardan ham kayıtların istenmesini talep etti. Bunun üzerine mahkeme, ilgili kuruluşlara yazı yazdı. Ham görüntüler hiçbir kuruluşta bulunamazken, MİT elindeki kayıtları gönderdi. Fakat bunlar görüntü değil, ses kaydıydı. Ve ses kayıtları, daha önce dosyaya giren 130 sayfalık sorgu metninde yer almıyordu. Kaydın bilirkişi tarafında yapılan çözümü mahkemeye ulaştı. Hakkında gizlilik kararı verilen bu kayıtlarda, Güney´in Veli Küçük´ün bağlantıları üzerine konuşmaya zorlandığı belirtildi. Ergenekon tutuklusu İP lideri Doğu Perinçek´in avukatı Mehmet Cengiz, kayıtların TV´lerde yayımlanan mülakatla aynı olmadığını belirtti. Cengiz, yönlendirici sorular yöneltildiğini, bunun kanıt sayılamayacağını söyledi.
İşkenceyi belgeleyen ses kayıtları, Ergenekon Davası´na bakan İstanbul 13´ncü Ağır Ceza Mahkemesi´nin MİT´e, Tuncay Güney ve Ergenekon´la ilgili ne gibi çalışmalar yaptığını sorması üzerine ortaya çıktı. Mahkemenin bu isteği üzerine MİT müsteşarı adına Hukuk Müşavir Vekili S. Asuman Bozoklu, davanın 31´inci duruşmasında bir yazı gönderdi. Yazının ilk paragrafında 3 Temmuz 2002 yılında MİT´e posta kanalı ile isimsiz ve imzasız bir ihbar mektubu ile birlikte altı CD gönderildiği belirtildi. Mahkeme heyeti, MİT´in elindeki dökümanları incelenmek üzere istedi. Gelen CD´ler ve mektup incelendi.
5 numaralı CD
5 numaralı CD´deki T.G sorgu kaydı kodlu dosyada bugüne kadar ortaya çıkmayan bir ses kaydı vardı. Mahkeme, bilirkişi olarak Battal İnal´ı atadı ve CD´deki ses kaydının dökümünün çıkartılmasını istedi. Bu ses kaydının dökümü, geçen hafta Cuma günü dava dosyasına girdi.
İşkenceci 3´lü: Kemal Karademir, Ahmet İhtiyaroğlu, Hakan Ünsal Yalçın
3 kişi sorguladı
Ergenekon operasyonu kapsamında halen tutuklu bulunan Adil Serdar Saçan, Tuncay Güney´in gözaltına alındığı 2001´de Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürü´ydü. Tuncay Güney´in sorgusuna ise aynı şubeden emniyet amirleri Kemal Karademir, Ahmet İhtiyaroğlu ve İstihbarat Şubesi´nden Hakan Ünsal Yalçın girmişti. İncelenen sorgu ses kayıtlarında da 3 sorgucu bulunuyor. Sorgucular S1, S2 ve S3 olarak kodlanmış. Sorgulamanın ileri aşamalarında, sorgucuların soruları ile Tuncay Güney´i yönlendirdikleri ve kendi söyledikleri isimleri Güney´e tekrarlatarak dosyanın içine dahil ettikleri anlaşılıyor. Burada özellikle gazetecilerin isimlerini Tuncay Güney´e söylettirmeye çalışıyorlar:
S2: Böyle basında Veli Küçük´ün sözünden çıkmayan, istediği gibi yazılar yazdırabileceği isimler yok mu? Mutlaka vardır. S1: Yani Bekir Coşkun. T.G: Enis. Onları söyledim. Tamam.
S2: Onları tekrar. Bir daha söyle. TG: Bekir Coşkun var. Enis Berberoğlu var. Bekir Coşkun, Enis Berberoğlu, Doğu Perinçek´in etrafındaki o tüm kadro. Şey olarak. Ondan sonra kim var. Türkiye Gazetesi´nden Aslan Tekin var. Kurultay´da Aslan Bulut, Necdet Sevinç var.
S1: Aslan Bulut. TG: Necdet Sevinç.
S1: Necdet Sevinç, Kurultayda, başka? T.G: Ondan sonracıma. Zaman Gazetesi´nden Hüseyin Gülerce var. Zaten bütün kadro hiç yazı yazmıyor, Aksiyon dergisi dahil. Ama Zaman Gazetesi´nden yönlendirmeyi Hüseyin Gülerce yapıyor. Başka şeyinden çıkmayacak Gülçin Telci vardı. Onun sözünden çıkmazdı. Bekir Coşkun kati suretle bişey yapmazdı çıkmazdı. Patron olarak Dinç Bilgin vardı.
S2: Ertuğrul Özkök. TG: Ertuğrul Özkök var. Hiçbir zaman. TG: Bir tek Veli Küçük´ün kontrol edemediği bir yer var. Milliyet Gazetesi. Daha çok Radikal´deki Tuncay Özkan onlarda Milliyet Gazetesi ve Radikal. Niye diyeceksiniz? Aydın Doğan´dan dolayı mı? Hayır generalleri Aydın Doğan tehdit etmişti. Ben o zaman Milliyet´te çalışıyordum.
Şeylerini koparırım senin
Sorgunun ilerleyen kısmında telefon dinlemeleri yapıldığı yer konusundaki soruya tekrar gelen sorgucular, istedikleri yanıtı alamayınca bu sefer de Tuncay Güney´e dallama diye hitap ediyorlar. Veli Küçük´ün silahlı kanadı kim şeklindeki soruya da yanıt alamayınca hakaretler sertleşiyor.
S1: Hiç bu ara, peki Veli Küçük´ün silahlı kanadı kim?TG: Bilmiyorum onu ben (Bilirkişinin analizi: Anlamsız kelimeler, cık cık şeklinde sözler, dalga geçme. )
S3: İtirafçılar (diye bağırdı) doğru konuş lan oğlum benim ağzımı açtırma. TG: İbrahim Babat´ları söyledi. Ben Sami Demirkıran diye bir çocukla tanıştım. O çocukla ilgili doğuda İsmail Yediyıldız diye Veli Paşanın da tanıdığı birisiyle çalışmış. İbrahim Babat, Sami Demirkıran.
S: Kim bunlar? TG: İtirafçı efendim.
S3: Aç aç haline bak (diye bağırdı, aç, aç, aç) S: Peki şey bu Sabancı suikastı olayını bir anlat bakayım. T.G: Sabancı suikastı.
S: Bana bak, yarım olursa var ya o şeylerini koparırım, senin ha.S: Ta.aklarını kopartın, yarım olursa, evet.T.G: Sabancı suikastıyla ilgili biz Doğu Perinçek´ten bir dosya istedik.
S3: Bir kakma baştan al, her şeyin bir başı var tamam mı, başından başla. T.G: Peki efendim, Sabancı suikastıyla ilgili ilk önce Veli Paşa, Şevket Sabancı ile her halde görüşüyorlardı. Biz şeye gittik, Adnan Akfırat ile ilgili Ali Haydar Taşyüz´ü aradık.
S3: Bir dakka, niye oraya gittiniz niye, oraya gitmenizi kim istedi, en baştan lan. T.G: Doğu Perinçek ile Veli Paşa istedi.
Anlatırsan korkma
Sorgunun ilerleyen kısımlarında Güney ağlıyor ve şöyle bir diyalog gelişiyor.
S1: Ne oldu buna gene, buna yaaa, evet tamam gazla.TG: Ben herşeyi anlatıyorum. Bazen şaşırıyorum. (T.G ağlayarak konuştuğundan sesler net değil B.İ.)
S: Oğlum bana bak, bana bak (bağırarak) anlattığın zaman korkmayacaksın, anlatmadığın zaman korkacaksın, tamam mı?
Güney´e ilk onu sordular
Tuncay Güney´in sorgulaması Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından emekli Tuğgeneral Veli Küçük ile ilgili sorulan bir soru ile başlıyor.
S1: Veli Küçük´ün itirafçıları kullanma adeti var. Değil de Veli Küçük´ün yanında yer alan itirafçılar var. Veli Küçük´ün çevresinde onun haricinde itirafçılardan kimler var. S2: İbrahim Babat falan filan. Tuncay Güney: Benim bire bir konuşmuş olduğum, samimi olduğum, 3 gün 5 gün beraber olduğum, Ankara´ya gittiğimde görüştüğüm, İstanbul´a geldiğinde görüştüğüm sadece Sami Demirkıran oldu.
2 dakika 40 saniye iskence
Tuncay Güney´in işkenceye maruz kalması Veli Küçük ve ekibinin telefon dinlemelerini yaptığı yer neresiydi? sorusuna sorgucular istedikleri yanıtı alamayınca başlıyor. Ses kaydının çözümüne göre, gelen telefon ile bir sorgucu dışarı çıkıyor. 2 dakika 40 saniye boyunca Tuncay Güney´e, işkence yapıldığı anlaşılıyor. Polisler burada iyi ve kötü polisi oynuyor. İşte ses kaydı çözümündeki o an.
Bilirkişinin notu: Sorgu sırasında bir telefon geldi. 2 dakika 40 saniye boyunca anlaşılamayan sesler, yürüme sesleri, daha sonra ah sesi, bağırma sesi, kusma sesi ve sık ta.ağını, yazık adama, şeklinde sesler duyuldu.
S2: Şunun işkencesi bitsin, buna başlayacağız. Oğlum konuşuyor musun, konuşmuyor musun? S2: Tuncay. TG: Efendim.
S1: Niye ağlatıyorsunuz ulan Tuncay´ı. S1: Ha, başka hangi noktada irtibat var. TG: (Ağlamaklı bir sesle) Drej Ali, Sami Hoştan.
S1: Dur ulan, sakin ol. Ne oldu lan buna, ha, hı neyse evet Tuncay. TG: Sedat Peker, Sami Hoştan, Drej Ali.
S1: Drej Ali, Drej Ali... nin yediği bokları anlat bakalım , ne yapıyorlar. Drej Ali ile irtibatları var da kardeşim, ne yapıyorlar. Ben somut olay soruyorum, beni sinirlendirme şimdi ya. TG: Peki, Drej Ali ile.
S1: Ben bir çıkıyorum buradan, bak hemen saldırıyorlar sana, bak haberin olsun ha. Ben senin yerinde olsam, beni burdan hiç çıkarmam yani. TG: Drej Ali ile petrol. Kaçak petrol işi yapıyorlar.
(07 Nisan 2009)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER: