12 Eylül davasında şok gelişme.. Kenan Evren imzalı Yurt-Kor planına önce bizde yok diyen Genelkurmay, mahkemeye ulaşan bir ihbar mektubu üzerine geri adım attı. Planın varlığını kabul eden Genelkurmay belgeyi mahkemeye göndereceğini bildirdi. Bu çelişkili tavır son dönemde yaşanan bazı örnekleri hatırlatıyor.
29.05.2013 12:34 12 Eylül Davası´nın görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gelen ihbar mektubunda Kenan Evren imzalı YURT-KOR planının mahkemeye gönderilmediği iddia edildi. Mahkeme bunun üzerine Genelkurmay Başkanlığı´na yazı yazarak konunun araştırılmasını ve belgelerin gönderilmesini istedi.
Genelkurmay Başkanlığı´nın mahkemeye gönderdiği cevabi yazıda ise 12 Eylül darbesinden 2 yıl önce hazırlandığı belirtilen YURT-KOR belgesinin var olduğu bildirildi. Belgelerin mahkemeye gönderileceği belirtilen yazıda, ihbarda bulunan Hasan Duman isminde Genelkurmay´da 10 kişinin çalıştığı da kaydedildi.
Hasan Duman, mahkemeye gönderdiği ihbar mektubunda şunları söylemişti: YURT-KOR planının bulunmasının ardından dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Abdullah Recep´e sunuldu. Planın içeriği ve neyi amaçladığı ayrıntılı olarak anlatıldı. Kendisi de durumun vahametini anladı. Ancak böyle bir belgenin başında olduğu birimden gönderilmesini istemedi ve sonunda mahkemenin istemiş olduğu belgelere rastlanılmadığına ilişkin cevap yazdırdı. Mahkemeye ´Elimizde bilgi ve belge yoktur´ şeklinde cevap verildi. Bu yazıdan sonra kozmik büro gözden geçirilerek zaman ve konu açısından değerini yitirmiş belgeler ve planların ayıklanması istendi. (Mustafa Türk / Star)
Genelkurmay´ın ihbar mektubu üzerine bu şekilde geri adım atması kamuoyunda tepkiye yol açtı. Bu durum son dönemde yaşanan örnekleri akıllara getiriyor.
Hatırlanacağı gibi ıslak imzalı İrtica ile Mücadele Eylem Planı ilk kez fotokopi olarak Ergenekon operasyonları sırasında bir avukatlık bürosunda ele geçirilmişti. Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bir basın toplantısıyla bu belgenin düzmece olduğunu ileri sürdü. Çok öfkeli konuşan Başbuğ ´kağıt parçası´ diyerek tepkisini ortaya koydu. Hatta daha da ileri giden Başbuğ, yetkilileri düzmece belgeleri hazırlayanları ortaya çıkarmaya davet etti. Başbuğ, düzmece belge hazırlayanlar olarak polis teşkilatını ima etmekteydi. Ancak bir kaç ay sonra şok bir gelişme yaşandı. Belgenin ıslak imzalı aslı Genelkurmay karargahında görevli olduğu anlaşılan adı belirsiz bir subay tarafından savcılığa posta ile gönderildi. Belgenin yanında ihbar mektubu da gönderilmişti. Meçhul subay, ihbar mektubunda belgenin fotokopi olarak ortaya çıkması üzerine Genelkurmay karargahında büyük bir panik yaşandığını, hafta sonu mesai yapılarak büyük bir evrak imha operasyonu yürütüldüğünü, ıslak imzalı belgeyi kendisinin çekmeceden farkettirmeden aldığını bildiriyordu. Bu meçhul subayın dediklerinin doğruluğu soruşturmanın ilerleyen safhalarında ortaya çıkarıldı. Şu anda Ergenekon davasında bu konu yargı aşamasında. İhbar mektubundaki bulgular, büyük ihtimalle iddiaların doğruluğunun sabit görülerek sanıklara ceza verilmesinde çok önemli bir rol oynayacak.
Burada ilginç bir ayrıntı da, basın toplantısıyla tepkisini ortaya koyan Genelkurmay Başkanı Başbuğ´un emekli olduktan sonra tutuklanarak davada sanık haline gelmiş olması. Savcılara göre Başbuğ´un yaptığı basın açıklamaları örgüt faaliyetlerini kamufle etmek amaçlıydı. Savcılara göre Ergenekon örgütü Genelkurmay karargahına sızmıştı.
Bir diğer örnek yine Ergenekon davası kapsamında yaşandı. 2012 Haziran ayında açıklanan Malatya Zirve Davası kapsamındaki ek iddianame ile birlikte Özel Harp Dairesi´nin Ergenekon bağlantısı ve terördeki rolü tartışmalara konu olmaya başladı. Aylar içerisinde peşpeşe ortaya çıkan belgelerle tartışmanın giderek yoğunlaşması üzerine Genelkurmay bir açıklama yaptı. Özel Harp Dairesi´nin yurtiçindeki terörde rol aldığı ve bu kapsamda Ergenekon örgütü bağlantılı olarak TSK bünyesinde Tushad yapılanmasına gidildiği iddialarını sert bir şekilde yalanladı. Genelkurmay Tushad´ın var olmadığını iddia etti. Ancak kısa süre sonra şok bir gelişme yaşandı. Ergenekon davası kapsamında internet andıcı belgesiyle ilgili olarak mahkemece Genelkurmay bilgisayarlarında inceleme yaptırıldı. Tushad´ın varlığını ispatlayan belgeler genelkurmayın bilgisayarlarından çıktı.
Bu örnekler çoğaltılabilir. Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner´in savcılara valiz içinde ulaştırılan Balyoz darbe planı belgeleri ve ses kayıtları için ´namerde malzeme verdik´ diyerek hayıflanmasını hatırlayalım. Halkın seçtiği hükümetleri devirme planlarının mahkemenin eline geçmesini hazmedemeyen, bunu ´namerde malzeme vermek´ olarak gören Genelkurmay Başkanları, bu kurumun malesef ´olağan şüpheli´ haline gelmesine neden oldu.
Bu habere de konu olan son örnek, yani Yurt-Kor darbe planı belgesinin önce inkar edilmesi, ardından da ihbar mektubu üzerine varlığının kabul edilmesi, şüphesiz kamuoyunu tedirgin eden bir tavır. İhbar ve gizli tanıkların önemini de ortaya koyan bu son gelişme, Genelkurmay´ın topluma ve seçtiği hükümetlere tam saygılı hale gelmesinin kolayca ve kısa sürede gerçekleşmeyeceğini gösteriyor. (Abdullah Harun / kontrgerilla.com)
´ŞARTLARI OLGUNLAŞTIRMA PLANI´ MAHKEMEDE
30.05.2013 11:22 12 Eylül davasının görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderilen ihbar mektubuyla Genelkurmay´da imha edildiği iddia edilen YURT-KOR başlıklı darbe planının varlığı doğrulandı. Genelkurmay, darbeden 1 yıl önce hazırlandığı belirtilen ve darbeye hazırlık planını içeren belgeyi mahkemeye gönderdi.
12 Eylül darbesinin mimarları Kenan Evren ile Tahsin Şahinkaya´nın yargılandığı davanın 13. duruşmasında, askerî darbe öncesi Evren´in talimatıyla hazırlandığı iddia edilen ´YURT-KOR´ belgesinin, eski Genelkurmay Harekât Başkanı Korgeneral Abdullah Recep tarafından imha edildiği ihbarı yapılmıştı. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personeli olduğunu belirten ve Hasan Duman imzasını kullanan ihbarcı, mahkemenin istediği darbeye hazırlık planının Genelkurmay´da imha edildiğini ileri süren bir mektup kaleme almıştı. İlginç iddiaların yer aldığı mektupta, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Genelkurmay´dan evrak istendiği hatırlatılarak, 12 Eylül dönemine ilişkin karargâhta evrak araştırması yapıldığı kaydedildi.
Araştırmalar sonucunda önemli belgelere ulaşıldığını kaydeden Duman, ?Bu belgeler arasında 1979 yılına ait, Kenan Evren imzalı YURT-KOR adı verilen bir plan bulunmaktaydı. Bu planda, askeri müdahaleden önce toplumda karışıklıklar olacağı öngörülmüş, buna göre askeri müdahale hazırlıklarının yapılması gerektiği vurgulanmıştı. Kısacası 12 Eylül askeri müdahalesinin hazırlık çalışmaları bu planda yer almaktaydı.? ifadelerine yer verdi.
Hasan Duman isimli ihbarcı, planın bulunarak dönemin Genelkurmay Harekat Başkanı Korgeneral Abdullah Recep´e sunulduğunu ileri sürdü ve iddialarını şöyle sıraladı: ?Planın içeriği ve neyi amaçladığı anlatıldı. Kendisi durumun vahametini anladı. Ancak böyle bir belgenin başında olduğu birimden gönderilmesini istemedi. Mahkemeye ´Elimizde bilgi ve belge yoktur.´ şeklinde cevap verildi. Sonra kozmik büro gözden geçirilerek zaman ve konu açısından değerini yitirmiş belgeler ve planların ayıklanması istendi.? Duman mektubunda, ?Sayın Başkanım, TSK mensubu olarak Genelkurmay Karargâhı´nda işlenen bir suçu, yapılan bir usulsüzlüğü ve Türk adaletinin nasıl yanıltıldığını sizlere bildirmek üzere bu mektubu yazdım.? sözlerine yer verdi.
Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, gelişme üzerine 13´üncü duruşmanın ara kararında, belgenin doğruluğu ve Hasan Duman adlı kişinin araştırılması için Genelkurmay´a yazı yazdı. Genelkurmay´ın beklenen cevabı ise geçtiğimiz gün mahkemeye ulaştı. YURT-KOR belgesinin varlığını kabul eden karargâh, belgenin bir nüshasını arşivden bularak mahkemeye gönderdi. Karargâhın cevabî yazısında, karargâh bünyesinde görev yapan Hasan Duman adlı 10 TSK personelinin bulunduğu da yer aldı. Ancak mektubu yazan personelin tespit edilemediği ve incelemenin devam ettiği açıklandı. YURT-KOR belgesiyle 12 Eylül davasının seyrinin değişmesi bekleniyor.
Tutanak yerine yönerge gönderildi
Mahkeme, 4 Nisan 2012´de Genelkurmay ve Cumhurbaşkanlığı arşivinden 1980´de yapılan darbe planıyla ilgili belgeleri istemişti. Planın gelmemesi üzerine tekrar yazışmalar yapıldı. Davanın son duruşmasında mahkemeye, evrakların imha edildiğine dair tutanağın bulunamadığı bildirilerek evrak imhasına ilişkin yönerge gönderilmişti. Arşivin fotoğrafları da çekilerek 1977 ve sonrasına ilişkin belgelerin bulunamadığı ifade edilmişti. 7. Cumhurbaşkanı Evren, Cumhurbaşkanlığı dönemindeki özel arşivini alarak Çankaya Köşkü´nden ayrılmıştı. (Zaman)
(29 Mayıs 2013), son güncel.: (30 Mayıs 2013)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
12 Eylül soruşturma ve davasıyla ilgili manşetlerimiz
ŞOK!!! İşte TUSHAD belgeleri
Genelkurmay, Özel Harp´i yalanladı
Ergenekon 1993´e uzandı: Tushad
Özel Harp Dairesi ile ilgili manşetlerimiz
Özel Harp Dairesi sayfamız
TBMM: Terör Özel Harp işi
TSK´DAKİ SKANDALLARLA İLGİLİ BAZI MANŞETLERİMİZ
Askeri bilmezkişilere gerekçe şoku
Askeri ´bilmezkişiler´ itinayla seçilir
Savcı: Kara Kuvvetleri delil gizliyor
Ergenekon ve diğer soruşturmalara asker müdahalesi
G.kurmay´da hangi soruşturma sonuçlandı ki?
Flaş!!! Çubuklu´nun ses kaydı Genelkurmay´ı sarsar: Üçok´un bilgisayarında belge temizliği
Karargah Evleri´yle ilgili bilgiler.. Soruşturmanın askerlerce savsaklanması
İşte Karargah Evleri soruşturması böyle örtbas edildi
Karargah Evleri gibi diğer soruşturmaları da karartmak istediler
Genelkurmay´ın provokasyon siteleri ya da ´internet andıcı´ konulu manşetlerimiz
Ergenekon, Balyoz ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap