Ergenekon davasında 298. duruşma başladı. Duruşmada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam ediliyor. Davada ıslak imzalı ´İrticayla Mücadele Eylem Planı´ dosyası sanığı olan, ancak MİT görevlisi olması nedeniyle dosyası ayrılan Özel Yılmaz için Başbakanlık tarafından verilen yargılama izni mahkemeye ulaştı.
16.05.2013 12:53 Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, CHP milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük´ün de aralarında bulunduğu 66´sı tutuklu 275 sanıklı Ergenekon davasının 298. duruşması başladı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi´nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi´nde oluşturulan salonda görülen duruşmada, CHP milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay ile emekli Tuğgeneral Veli Küçük, gazeteci Tuncay Özkan ve Danıştay saldırısı faili Alparslan Arslan´ın da aralarında bulunduğu 45 tutuklu sanık hazır bulundu. Duruşmaya katılan 4 tutuksuz sanıktan Cengiz Köylü, Yalçın Küçük ve Sami Hoştan, başka suçlardan tutuklu oldukları için tutuklu sanık bölümünde yer aldı.
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, YAŞ üyesi Orgeneral Nusret Taşdeler, emekli Orgeneraller Hurşit Tolon ve Hasan Iğsız, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz ile İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek´in de aralarında bulunduğu 21 tutuklu sanık ise duruşmaya gelmedi.
DALAN´A KAÇ DİYEN MİT´ÇİYE YARGILAMA İZNİ VERİLDİ
Duruşmanın başında Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, dava sanıklarından Özel Yılmaz için Başbakanlık tarafından 6 Mayıs 2013 tarihinde verilen yargılama izninin 15 Mayıs 2013 tarihinde mahkemeye ulaştığını açıkladı.
MİT görevlilerinin yargılanabilmesi için Başbakan´ın iznini zorunlu kılan yasal düzenlemenin ardından Ergenekon davasının tutuksuz sanığı MİT görevlisi Özel Yılmaz´ın dosyası ayrılmış, yargılama için Başbakanlığa gönderilmişti.
Suç tarihinde MİT İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı olan Yılmaz, MİT İzmir Daire Başkanı olarak atanmıştı. Yılmaz, daha sonra emekli olmuştu. Özel Yılmaz´ın firari sanıklardan Bedrettin Dalan´a, hakkındaki soruşturma ile ilgili haber vererek yurt dışına kaçmasını sağladığı iddia ediliyor.
SANIK TUNCAY ÖZKAN´IN SAVUNMASI
Duruşmada daha sonra esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapması için tutuklu sanık Tuncay Özkan´a söz verildi. iddianame ve mütalaada kendisine karşı yapılan suçlamalara ilişkin savcılık ve mahkemeden açıklama istemesine rağmen şimdiye kadar kendisine bir cevap verilmediğini belirten Özkan, O nedenle ben ne zaman kürsüye çıksam hayat hikayemi anlatıyorum. dedi. Türkiye´de şu an karanlık bir tablo görüldüğünü de söyleyen Özkan, 5 yıldır kollarımı açtığımda iki duvarına dokunabildiğim bir hücredeyim. Ancak hala umudum var ve dik tutuyorum. Evet sizler de umudunuzu kaybetmeyin. dedi.
Özkan, Mütalaada anlatılan kişi ben değilim. Sadece mütalaayı yazan kişilerin politik düşünceleri. şeklinde eleştiride bulundu. Siyaset yaptığı için suçlandığını söyleyen Özkan, Bastırılan her siyasi irade geri döner ve bende diyorum ki biz de adalet, özgürlük için geri döneceğiz. Bizi içerde tutsanız da salsanız da geri döneceğiz. Ancak burada bulunduğum için ızdırap içindeyim. Darbeye teşebbüsle suçlanıyorum. Hakkımda bir tane darbeye teşebbüs delili gösterin bütün suçlamaları kabul edeceğim. diye konuştu. (Cihan)
Özkan, Mütalaada telefonda onunla bununla konuştun denilerek hakkımda ceza istenmiş. Mütalaa bir zulümnamedir, reddediyorum. Ben mütalaada anlatılan kişi değilim. 14 yaşımda çalışmaya başladım. 18 yaşımdan beri gazetecilik yapıyorum. Öğretmenim bana ´Ne olacaksın büyüyünce´ diye sorduğunda ´Gazeteci olacağım´ dedim. Hayalimi gerçekleştirdiğim için suçluyum. Mütalaada 28 yıllık meslek hayatıma hakaret ediliyor dedi.
-Mahkeme Başkanı Özese Özkan´ı uyardı-
Araya giren Mahkeme Başkanı Özese de ´Mütalaa hakaret ediyor´ diyemezsiniz. Savunmayı aşan sözler bunlar diyerek Özkan´ı uyardı.
Özkan da Mütalaada şunların sayesinde gazetecilik yapmıştır´ derse siz ne düşünürsünüz sayın başkan. Ben zalimliğe muhalif oldum. Yoksullukla mücadele ettim. Mütalaada ´Başarılı değil ama başarılı yapılmış gazeteci´ deniliyor. Burada olmaktan acı duyuyorum. Bu bir zulümdür. Türkiye´ye ve dünyaya sesleniyorum. Demokrasi, özgürlük, barış ve adalet için mutlaka geri döneceğiz ifadelerini kullandı.
Türkiye´yi ve Türkiye Cumhuriyeti´ni savunduğunu belirten Tuncay Özkan, Teröre, mafyaya ve yolsuzluklara karşı mücadele ettim. Bu yüzden gazeteci oldum. Sessiz kalan çoğunluğun, yolsuzlukla yoksullaştırılan halkın yanında oldum. İşkencecilere ve katillere, hırsızlara karşı bireyi ve halkı savundum. Zalimlere ve cahillere muhalif oldum. Suçum budur. Muhalifim ve özgürlükçüyüm. O halde suçluyum. Türk hukukuna yazık ediliyor. şeklinde konuştu.
Tutuklanıncaya kadar geçen süreçte önce düşüncelerini ve dilini savunduğunu belirten Özkan, Öldürülmek dahil pek çok yöntemle susturulmak istendim. dedi.
Mütalaada, sahibi olduğu Kanaltürk televizyonunda Ergenekon Terör Örgütü adına kara propaganda yapmakla suçlandığını belirten Tuncay Özkan Kara, mor ya da tutuncu propaganda yaptığım, hepsi yalan. Kanaltürk televizyonu Türk demokrasisinin yüz akıdır, muhalif medya mensubudur. Kanaltürk, yayınları ve kalitesiyle bağımsız ve özgür duruşuyla tarihe geçmiştir. ifadesini kullandı.
Kanaltürk televizyonunu sattığı için derisini yüzdüklerini belirten Özkan, Mali baskılardan satmak zorunda kaldım. En iyi parayı Akın İpek verdi. Ona sattım. Örgütün yayın organı ise neden ben buradayım, Akın İpek neden burada değil. diye konuştu.
Sözlerine Bize suça delil olan bir tek yayın göstersinler. diye devam eden Özkan, Sadece eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök´ün bu davada tanık olarak verdiği ifadesi sırasında dile getirdiği hakaret iddiası vardır. Bununla ilgili olarak Sayın Özkök TCK 301 maddesi kapsamında hakkımda dava açtırmıştır. Zorlayarak açtırdı. Zorlayarak diyorum çünkü Genelkurmay Başkanlığı Adli Müşavirliği´nin ilk suç duyurusuna Şişli Savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermişti. dedi.
Daha sonra eliyle tutuklu sanıklardan eski Genelkurmay Adli Müşaviri Tümgeneral Hıfzı Çubuklu´yu işaret eden Özkan, Şimdi Ergenekon´un yönetici paşası mı ne, işte orada oturan Hıfzı Paşa, baskıyla Adalet Bakanlığı´na benim hakkımda dava açtırdı. Ben yayında TSK´yı anlamayanlara ´Salaklar´ diyorum. Ama Hıfzı Paşa, ´lar´ ekinin üstünü tipeksle çizerek ´salak´ dedi diye beni yargılattı. ifadelerini kullandı. Özkan, tutuklu sanık Çubuklu´nun Adalet Bakanlığı´na baskı yaparak, davanın açılmasını sağladığını iddia etti. (Cihan)
Özkan, Ergenekon davasında yargılandığı sanıkların bazılarını hiç tanımadığını, ancak savcıların kendisini bu isimlerle irtibatlı gösterdiğini anlattı. Özkan, ?Sami Hoştan burada. 2006 yılında gittiğim bir lokantada Sami Hoştan´ı görünce ´Ben onunla aynı lokantada olmam.´ deyip çıktım. O zaman yani lokantada yemek yemediğim Sami Hoştan ile beni burada zorla tutuyorsunuz.? şeklinde konuştu. Gürbüz Çapan´la konuşmaktan utanç duyduğunu belirten Özkan, ?Onunla aynı cennete bile girmek istemem.? dedi.
Mütalaada, siyaset ve sivil toplum örgütü çalışmalarının suç unsuru gibi gösterildiğini belirten Özkan, 2007´de Ankara, İstanbul, ve İzmir´de düzenlenen cumhuriyet mitinglerine milyonlarca kişinin katıldığını anlattı.
Özkan, Yine yapacağız, idamsa idam, korkmuyorum ifadelerini kullandı. Kendisinin ruhsatsız silahı olmadığını, mütalaada ise ruhsatsız silah ve mermi bulunduğu suçlaması yapıldığını anlatan Özkan, silahının ruhsatını mahkemeye sunduğunu anlattı.
Depodaki 32 ruhsatsız merminin kendisine ait olduğunun iddia edildiğini belirten Özkan, Ruhsatsız mermi ne demektir? diye konuştu.
Tuncay Özkan, gazetecilik mesleği gereği her kesimden tanıdıkları olduğunu, farklı düşüncelerdeki siyasetçilerle görüştüğünü belirterek, tutuklandıktan sonra eski başbakanlardan merhum Necmettin Erbakan´ın, avukatı Salih Çelen´i yanına gönderdiğini dile getirdi. Özkan, avukat Çelen´in, Erbakan size dua ediyor dediğini aktardı.
Bu davada olmayan suçlamalarla karşı karşıya kaldığını ifade eden Özkan, Yokun yok olduğunu anlatmak için yok olmak üzereyim dedi.
Savunmasını Neden Sayın Başkan neden? Neden Tuncay Özkan´dan korkuyorlar? sorusuyla tamamlayan Özkan, savunmasını avukatının getirdiğini söylediği gelincik çiçeğini yakasına takarak yaptı.
(16 Mayıs 2013, 12:53)
HABERLE İLGİLİ ŞİKAYET, DÜZELTME GİBİ TALEPLERİNİZİ İLETMEK İÇİN TIKLAYIN
HABERLE BAĞLANTILI OLABİLECEK LİNKLER:
Flaş!!! Mütalaa: Ergenekon var
Ergenekon ve benzer davaları engelleme girişimleri
Ergenekon, Balyoz ve benzer davalarda delil tartışmaları
Ergenekon ve bağlantılı iddianamelerde arama yap
Islak İmza´lı İrtica ile Mücadele Eylem Planı manşetlerimiz